Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Onlar (o gün) gözlərini belə qırpmadan başlarını göyə qaldırıb, qəlbləri
bomboş
halda (qeyri-ixtiyari olaraq carçıya tərəf) qaçacaqlar....
Haqqə Suresi, 7. Ayet:
Allah onu yeddi gecə, səkkiz gün arxa-arxaya onlara ürcah etdi. (Əgər orada olsaydın,) onları orada içi
bomboş
xurma kötükləri kimi sərilmiş görərdin....
Nəml Suresi, 52. Ayet:
Bu, zülmləri üzündən onların
bomboş
(viran) qalmış evləridir. Həqiqətən, bunda (qüdrətimizi) anlayıb bilən bir qövm üçün ibrət vardır!...
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Belə ki, onlar başlarını yuxarı qaldırıb, durar, gözlərini də qırpa bilməzlər. Onların qəlbləri də
bomboş
dur. (Ürəkləri duyğusuzdur, orada xeyirdən heç bir əsər-əlamət yoxdur)....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Neçə-neçə məmləkəti (əhalisini) zülm edərkən məhv etdik; onlar alt-üst olmuşdu (evlərin tavanları çökmüş, divarları onların üstünə yıxılmışdı). Neçə-neçə quyular, neçə-neçə möhtəşəm qəsrlər
bomboş
qalmışdı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
(Oğlunun Fironun əlinə düşdüyünü bildikdən sonra) Musanın anasının ürəyi
bomboş
(sevimli balasının fikrindən başqa hər şeydən xali) olmuşdu. Əgər (Allahın vədinə) inananlardan olsun deyə, ürəyinə səbr (səbat) əta etməsəydik, az qala onu (saraya gətirilmiş körpənin özünkü olduğunu) büruzə verəcəkdi. (Dəhşətindən və ya sevincindən: “Bu uşaq mənimdir!” – deyəcəkdi)....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Biz xoş güzəranına naşükür olub qürrələnən neçə-neçə məmləkəti (məmləkət əhlini) həlak etdik. Bu onların özlərindən sonra yalnız az bir hissəsi məskun olan (
bomboş
, xaraba qalmış) yurdlarıdır. Onlara Biz varis olduq....
Haqqə Suresi, 7. Ayet:
Allah o küləyi yeddi gecə, səkkiz gün ardı-arası kəsilmədən onların üstünə əsdirdi. Belə ki, (əgər yanlarında olsaydın) sən onları orada yıxılıb ölmüş görərdin. Onlar, sanki içi
bomboş
xurma kötükləri idilər....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de
bomboş
tur....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün, başları göğe çevrilmiş, koşup dururlar, göz çevirip kendilerine bile bakmazlar ve yürekleri
bomboş
tur....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Zihinleri
bomboş
olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün onlar, kalpleri, zihinleri
bomboş
olarak, kendilerine göz ucuyla bile bakamaz bir durumda, başları göğe dikilmiş bir vaziyette medet beklercesine davet edene doğru koşarlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(O gün) başlarını dikerek koşarlar. Gözleri hiç kendilerine doğru dönmez. Kalpleri ise
bomboş
tur....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Kalbleri (sanki)
bomboş
tur....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gun baslari kalkmis, gozleri kendilerine donemeyecek sekilde sabit kalmis, gonulleri bombos halde kosup duracaklardir....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(O gün) başları yukarıya dikilmiş, gözlerini kendilerine (bile) çevirip bakamazlar; kalbleri de
bomboş
halde koşarlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün başları kalkmış, gözleri kendilerine dönemeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri
bomboş
halde koşup duracaklardır....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Zihinleri
bomboş
olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Başları boyunları üstüne kaskatı dikilmiş, göz kapakları kıpırdamaksızın korkudan dolayı zihinleri
bomboş
bir halde koşuşurlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez ve yüreklerinin içi
bomboş
hava kesilir....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün, başlarını dikerek koşacaklar, gözleri kendilerine bile dönmeyecek ve gönülleri
bomboş
kalacaktır....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün onlar havaya dikilmiş başları ile, hiçbir tarafa bakamayan donuk gözleri ile duyarlıktan yoksun,
bomboş
gönülleri ile hızlı hızlı koşarlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Yürekleri (efidetühüm) (sanki)
bomboş
tur....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(O haldeki) hepsi de başlarını dikerek koşacaklar. Gözleri kendilerine bile dönüb bakamayacak. Kalblerinin içi ise (müdhiş korkularından dolayı akıldan)
bomboş
dur. ...
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(O gün onlar, artık) başlarını (kendilerine her seslenene) korkuyla kaldıranlar olarak(çağrıldıkları yere) koşacak olan kimselerdir; (öyle ki) bakışları kendilerine (bile) dönemez. Kalbleri ise
bomboş
tur (kapıldıkları dehşetten dolayı hiçbir şey anlamazlar)....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün; başları kalkmış, gözleri kendilerine dönmeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri
bomboş
olarak koşup duracaklardır....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O Gün onlar, başları (bir medet ararcasına) yukarı kalkık, bakışları kendi hallerini göremeyecek kadar çarpılmış, ve kalpleri
bomboş
, oradan oraya koşuşup dururlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(Öyle ki) Başlarını yukarıya dikerek koşarlar. Gözleri kendilerine dönüp bakamaz ve yürekleri ise
bomboş
hava kesilmiş bulunur....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Başlarını dikerek koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönüp bakamayacak şekilde sabit kalmış. Gönülleri ise
bomboş
tur....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Gözleri, bakışları kendilerine dönemeyecek şekilde donuklaşmış ve başları dikilmiş olarak dururlar. Gönülleri ise
bomboş
......
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün onlar başlarını dikmiş, gözleri donup kalmış, kalpleri
bomboş
koşup dururlar....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(O gün) başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez, (öyle donup kalmıştır sanki). Yüreklerinin içi de
bomboş
havadır. (Şaşkınlıktan, kafalarında düşünce adına bir şey kalmamıştır)....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Kalbleri de (sanki)
bomboş
tur....
Taha Suresi, 106. Ayet:
Böylece yerlerini dümdüz,
bomboş
bırakacaktır....
Taha Suresi, 106. Ayet:
'Yerlerini dümdüz,
bomboş
bırakacak.'...
Taha Suresi, 106. Ayet:
"Yerlerini
bomboş
, çırçıplak bırakacaktır."...
Taha Suresi, 106. Ayet:
Böylece yerlerini dümdüz,
bomboş
bırakacaktır....
Taha Suresi, 106. Ayet:
'Yerlerini dümdüz,
bomboş
bırakacaktır.'...
Taha Suresi, 106. Ayet:
Yerlerini düpedüz
bomboş
bırakacak...
Taha Suresi, 106. Ayet:
Yerlerini dümdüz
bomboş
bir halde bırakacak:...
Taha Suresi, 106. Ayet:
"Yerlerini
bomboş
, çırçıplak bırakacaktır."...
Taha Suresi, 106. Ayet:
'Onları(n yerlerini) dümdüz,
bomboş
bir hâlde bırakacak!'...
Taha Suresi, 106. Ayet:
«Artık onları dümdüz,
bomboş
bir halde bırakacaktır.»...
Taha Suresi, 106. Ayet:
“Yerlerini dümdüz,
bomboş
bırakacaktır. ”...
Taha Suresi, 106. Ayet:
«Yerlerini
bomboş
, çırçıplak bırakacaktır.»...
Taha Suresi, 106. Ayet:
Yerlerini dümdüz,
bomboş
bırakacak....
Taha Suresi, 106. Ayet:
"Yerlerini
bomboş
, dümdüz bırakacaktır."...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
(Halkı) zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kentler vardır ki şimdi oraların damları duvarlarının üstüne çökmüş haldedir. (Oralarda) nice kullanılmaz halde kuyu ve (
bomboş
bırakılmış) sağlam köşk vardır....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nice memleketler vardı ki, zulüm yapıyorlarken biz onları helâk ettik de damları çökmüş, duvarları üzerlerine yıkılmıştır (ıssız harabeye dönmüştür). Nice kuyularla yüksek saraylar (sahibsiz)
bomboş
bırakılmıştır....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nice kasabalarin halkini haksizlik yaparken yok ettik. Artik catilari cokmus, kuyulari metruk, saraylari bombos kalmistir....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nice kasabaların halkını haksızlık yaparken yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları metruk, sarayları
bomboş
kalmıştır....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Evet nice memleketler vardır ki, Biz onları zulum yaparlarken helak ettik; şimdi damlarının üzerine çökmüş, ıp ıssız yıkıntı halindedir; ve nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (
bomboş
kalmış) muhteşem köşkler vardır....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır. (Geride) Nice terkedilmiş kuyularla
bomboş
kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.)...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
(Evet) nice memleket (ler vardı) ki (halkı) zulümde devam edib dururlarken biz onları (mahv-ü) helak etdik. Şimdi dıvarlar tavanlarının üstüne çökmüş (ıpıssız kalmış) dır (o yerler). Ve (biz nice) kuyu (lar) ı muattal, (nice) yüksek saray (ları
bomboş
bırakdık). ...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nitekim o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki, onları helâk etmişizdir. Şimdi o, duvarları çatıları üzerine çökmüş (harâb olmuş) bir hâldedir; kullanılmaz hâle gelmiş nice kuyular ve (
bomboş
) kalmış nice yüksek saraylar (hep sâhibsiz kaldılar)!...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nice ülkeleri zalimlik ederken helak ettik. Şimdi, onlar tepetakla edilmiş, su kuyuları terkedilmiş ve sağlam sarayları
bomboş
kalmıştır....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Böylece Biz nice zalim beldeyi helâk ettik ki, şimdi onların yerinde altı üstüne gelmiş harabeler, kör kuyular,
bomboş
duran yüksek saraylar vardır....
Nəml Suresi, 52. Ayet:
İşte zulümleri yüzünden
bomboş
kalmış evleri; şüphe yok ki bunda, bilen topluluğa bir delil var....
Nəml Suresi, 52. Ayet:
Daha: evleri çökmüş zulümleri yüzünden
bomboş
, şübhe yok bunda ılim şanından olan bir kavm için ıbret alacak bir âyet var...
Nəml Suresi, 52. Ayet:
İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş
bomboş
evleri! Şüphesiz bunda bilen bir toplum için ibret alacak bir ders vardır....
Nəml Suresi, 52. Ayet:
ve işte onların yaşadığı yerler, işledikleri haksızlıklardan ötürü (şimdi)
bomboş
! Bu (olayda), bilmek, öğrenmek isteyen insanlar için mutlaka bir ders vardır;...
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsâ’nın anasının kalbi
bomboş
kaldı. Eğer biz (çocuğu ile ilgili sözümüze) inancını koruması için kalbine güç vermeseydik, neredeyse bunu açıklayacaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsâ'nın anası, gönlü
bomboş
bir halde kaldı, eğer inananlara katılması için gönlünü, bize bağlamasaydık nerdeyse açığa vuracaktı bunu....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsâ’nın annesinin kalbi, gönlü, zihni
bomboş
, sabahı sabah etti. Eğer biz, va’dimize inananlardan olması için onunla kalben râbıta kurmamış, iradesini güçlendirmemiş olsaydık, kesinlikle onu ele verecekti....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nin annesi, gonlu bombos sabahi etti, oglundan baska bir sey dusunemiyordu. Allah'in vadine iyice inanmasi icin kalbini pekistirmeseydik, neredeyse saraya alinan cocugun kendi oglu oldugunu aciga vuracakti....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın anası ise, yüreği
bomboş
olarak sabahladı. (Hakk'ın verdiği sözün eninde sonunda gerçakleşeceğine) inananlardan olması için onun kalbini güçlendirip yatıştırmasaydık, neredeyse olup biteni açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın annesi, gönlü
bomboş
sabahı etti, oğlundan başka bir şey düşünemiyordu. Allah'ın vaadine iyice inanması için kalbini pekiştirmeseydik, neredeyse saraya alınan çocuğun kendi oğlu olduğunu açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın annesinin gönlü
bomboş
sabahladı. İnanması için gönlünü pekiştirmeseydik, neredeyse durumu açığa vuracaktı...
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musânın anasının gönlü ise
bomboş
sabahı etti, az daha onu açıverecekti: kalbine râbıta vermese idik eğer iymanlılardan olsun diye...
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın annesinin yüreği ise
bomboş
sabah etti. Şayet inananlardan olması için kalbine kuvvet vermeseydik, az daha onu açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın anasının yüreği (tasadan)
bomboş
kalıverdi. Eğer biz, (vaadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın annesi, gönlü
bomboş
, sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, saraya alınan çocuğun oğlu olduğunu açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musânın anası — yüreği (evlâdından başka bir şeyden)
bomboş
olarak — sabahladı. Eğer (Allahın vadine) inananlardan olması için kalbine (sabr-ü sükûn ile) rabıta vermeseydik az daha onu mutlak açığa vuracakdı. ...
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsâ’nın annesinin gönlü ise, (çocuğundan başka herşeyden)
bomboş
olaraksabahladı. Eğer (va'dimize) inananlardan olması için kalbini (sabırla) takviye etmiş olmasaydık, nerede ise onu(n kendi çocuğu olduğunu) açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın annesi, yüreği
bomboş
sabah etti. Şayet inananlardan olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık; neredeyse onu açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsa'nın validesinin kalbi
bomboş
olarak sabahladı. Eğer inananlardan olsun diye O'nun kalbine bir rabıta vermese idik az kaldı onu açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın annesi gönlü
bomboş
sabahı etti. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için onun kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa’nın annesi kalbi
bomboş
olarak sabah etti. Müminlerden olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık neredeyse işi açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsâ'nın annesinin gönlü
bomboş
sabahladı (meraktan çıldıracak oldu). Eğer biz, (va'dimize) inananlardan olması için onun kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsa'nın annesinin kalbi ise
bomboş
bir halde sabahladı. Eğer inananlardan olması için kalbine bir bağ vermeseydik, onu açığa vuracak bir durumdaydı....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Oysa Biz geçimlerinin bolluğuyla şımarmış nice ülkeleri helâk ettik. İşte onların, pek az istisnasıyla, kendilerinden sonra
bomboş
kalmış meskenleri! Onlara da Biz vâris olmuşuzdur....
Zümər Suresi, 22. Ayet:
Öyle ya, Allahın, göğsünde müslümanlık için inşirah verdiği bir kimse ki o, Rabbinden bir nuur üzerindedir — (kalbini mühürlediği kişi gibi) midir? Artık kalbler Allahın zikrinden (
bomboş
ve) kaskatı kalmış olanlar (ın) vay (haaline)! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler. ...
Əhqaf Suresi, 25. Ayet:
Her şeyi Rabbi'nin emriyle yakıp yıkacak (bir rüzgar)!" Onlar öylesine çarçabuk silinip gittiler ki geride (
bomboş
) evlerinden başka bir şey kalmaz oldu. Biz günaha saplanmış bir topluluğu işte böyle cezalandırırız....
Haqqə Suresi, 5. Ayet:
(5-7) Artık Semûd (kavmi) hadden aşırı bir hadise ile helâk edildiler. Âd (kavmi) ise onlar da son derece kuvvetli bir rüzgar ile helâk edildiler. (Cenâb-ı Hak) Onu (o rüzgarı) yedi gece ve sekiz gün ardı ardına onların üzerlerine musallat etti. Artık o kavmi görürsün ki, onlar sanki içleri
bomboş
hurma kökleriymiş gibi yere yıkılmışlardır....
Haqqə Suresi, 6. Ayet:
(5-7) Artık Semûd (kavmi) hadden aşırı bir hadise ile helâk edildiler. Âd (kavmi) ise onlar da son derece kuvvetli bir rüzgar ile helâk edildiler. (Cenâb-ı Hak) Onu (o rüzgarı) yedi gece ve sekiz gün ardı ardına onların üzerlerine musallat etti. Artık o kavmi görürsün ki, onlar sanki içleri
bomboş
hurma kökleriymiş gibi yere yıkılmışlardır....
Haqqə Suresi, 7. Ayet:
(Allah) onu yedi gece, sekiz gün ardı ardınca üzerlerine musallat etdi, öyle ki (eğer sen de haazır olsaydın) o kavmin (bu müddet) içinde (nasıl) olub yıkıldığını görürdün. Sanki onlar, içleri
bomboş
hurma kütükleri idiler. ...
Haqqə Suresi, 7. Ayet:
(5-7) Artık Semûd (kavmi) hadden aşırı bir hadise ile helâk edildiler. Âd (kavmi) ise onlar da son derece kuvvetli bir rüzgar ile helâk edildiler. (Cenâb-ı Hak) Onu (o rüzgarı) yedi gece ve sekiz gün ardı ardına onların üzerlerine musallat etti. Artık o kavmi görürsün ki, onlar sanki içleri
bomboş
hurma kökleriymiş gibi yere yıkılmışlardır....
İnşiqaq Suresi, 3. Ayet:
(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb
bomboş
kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). ...
İnşiqaq Suresi, 4. Ayet:
(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb
bomboş
kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). ...
İnşiqaq Suresi, 5. Ayet:
(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb
bomboş
kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). ...
Qələm Suresi, 49. Ayet:
Rabbinin nimeti erişmeseydi, o
bomboş
araziye kınanmış bir halde atılıp gidecekti....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsâ'nın anasının yüreği
bomboş
sabahladı. –Eğer Biz, inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse o'nu açığa vuracaktı.– ...
İbrahim Suresi, 42. Ayet:
(42,43) "Sakın şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanların yaptıklarından Allah'ın duyarsız/bilgisiz olduğunu sanma! Ancak O, onları, başlarını dikerek koşacakları, gözlerin dışa fırlayacağı bir gün için erteliyor. Onların bakışları kendilerine dönmez ve onların gönülleri
bomboş
tur. "...
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(42,43) "Sakın şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanların yaptıklarından Allah'ın duyarsız/bilgisiz olduğunu sanma! Ancak O, onları, başlarını dikerek koşacakları, gözlerin dışa fırlayacağı bir gün için erteliyor. Onların bakışları kendilerine dönmez ve onların gönülleri
bomboş
tur. "...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
"Sonra nice kentler de vardı ki şirk koşmak sûretiyle yanlış; kendi zararlarına iş yaparlarken Biz, onları değişime/ yıkıma uğrattık. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır; nice terk edilmiş kuyularla
bomboş
kalmış, kireçle/ betonla sağlamlaştırılmış saraylar! "...
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
(O gün) onlar başlarını yuxarı qaldıraraq (carçıya doğru) tələsəcəklər. Onlar özlərinə belə dönüb baxmayacaq və onların qəlbi də
bomboş
qalacaqdır (qorxudan bütün başqa duyğulardan xali olacaqdır)....
Taha Suresi, 106. Ayet:
Beləliklə, bunu (yeri) hamar, dümdüz və
bomboş
hala salacaqdır....
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
O gün başlarını yuxarı dikib (çağırıldıqları yerə doğru) qaçarlar. Gözləri özlərini belə görməz, qəlbləri də
bomboş
dur....
Kəhf Suresi, 47. Ayet:
Dağları hərəkət etdirəcəyimiz və yer üzünü
bomboş
və dümdüz bir halda görəcəyin günü bir düşün. Biz onları məhşərdə toplayarıq, onlardan heç birini buraxmarıq....
Taha Suresi, 106. Ayet:
“Onların yerini
bomboş
bir düzənlik halına salacaq”....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musanın anasının qəlbi
bomboş
qaldı. Əgər biz (övladı ilə bağlı vədimizə) inamını qoruması üçün onun qəlbinə güc verməsəydik, az qala bunu büruzə verəcəkdi....
Taha Suresi, 106. Ayet:
və onları
bomboş
düzəngaha çevirəcəkdir,...
İbrahim Suresi, 43. Ayet:
Ancaq O, onlara, başlarını qaldırıb qaçacaqları, gözlərin hədəqəsindən çıxacağı bir günə qədər Onların baxışları özlərinə dönməz və onların könülləri
bomboş
tur....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Sonra neçə-neçə şəhərlər də var idi ki, şirk qoşmaq surətiylə səhv; öz zərərlərinə olan əməli işləyərkən Biz onları dəyişikliyə/məhvə məruz qoyduq. Artıq tavanları çökmüş, divarları üstünə uçub tökülmüşdür; neçə-neçə tərk edilmiş quyular və
bomboş
qalmış, əhənglə/betonla möhkəmləndirilmiş saraylar!...
Nəml Suresi, 52. Ayet:
Bax, onların, şərik qoşmaqla işlədikləri xətalar ucbatından damları çökərək
bomboş
qalan evləri. Heç şübhəsiz ki, bunda, bilən bir qövm üçün bir nişanə/işarət var....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musanın anasının ürəyi səhərə
bomboş
çıxdı. -Əgər Biz, inananlardan olması üçün onun ürəyinə səbr verməsəydik, az qala [sirri] aşkara çıxaracaqdı....