Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Maidə Suresi, 45. Ayet:
Biz orada (Tövratda) onlara yazdıq ki, canın (qisası) can, gözün (qisası) göz,
burnu
n (qisası) burun, qulağın (qisası) qulaq, dişin (qisası) dişdir. Həmçinin yaralamağın da qisası vardır. Kim onu (qisas almağı) bağışlayarsa, bu onun üçün bir kəffarədir. Kim Allahın nazil etdiyi ilə hökm verməzsə, onlar əsil zalımlardır....
Nəhl Suresi, 126. Ayet:
Cəza verəcəyiniz təqdirdə, sizə verilən cəzanın misli ilə cəza verin! Əgər səbir etsəniz, əlbəttə, bu, səbir edənlər üçün daha xeyirlidir. (Təfsirlərdə qeyd olunan rəvayətə görə, Həzrət Peyğəmbər Ühüd döyüşündə müşriklər tərəfindən əmisi Həzrət Həmzənin
burnu
və qulaqlarının kəsilmiş, ciyərinin çıxarılmış olduğunu görən zaman: “Allaha and olsun ki, əgər Allah mənə zəfər bəxş edərsə, sənin yerinə yetmiş nəfəri belə edəcəyəm!” - deyə and içmişdi. Buna görə də yuxarıdakı ayə nazil oldu. Həzrət Pey...
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yaxın bir vaxtda onun
burnu
nu damğalayacağıq....
Yusif Suresi, 32. Ayet:
Qadın: "Budur! Bu gördüyün, məni qınadığın adamdır. And içirəm ki, onun mənim olmasını istədim, amma rədd etdi. Amma ondan istədiyimi etməsə, o, olacaq. zindana atılacaq və o, mütləq
burnu
torpağa sürtülənlərdən olacaq”. dedi....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz (tezliklə) onun
burnu
na damğa basacağıq!...
Yusif Suresi, 32. Ayet:
Kadın: "İşte! Bu gördüğünüz, beni, kendisi hakkında kınadığınız kimsedir. Ant olsun ki, onun benim olmasını istedim, ancak o reddetti. Ama ondan istediğim şeyi yapmazsa, zindana atılacak ve kesinlikle
burnu
yere sürtülenlerden olacaktır." dedi....
Maidə Suresi, 45. Ayet:
Tevrat'ta, yahudilere yazılı olarak bildirdik ki, canın karşılığı can, gözün karşılığı göz,
burnu
n karşılığı burun, kulağın karşılığı kulak, dişin karşılığı diştir ve yaralamalarda da karşılıklılık (kısas) ilkesi geçerlidir. Kim kısas hakkını bağışlarsa bu onun günahlarına kefaret olur. Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermeyenler ise zalimlerin ta kendileridirler....
Yusif Suresi, 32. Ayet:
Kadın dedi ki; «İşte siz beni bu delikanlı yüzünden kınadınız. Ben onu yatağıma çağırdım, fakat aşırı bir namusluluk tepkisi ile isteğimi reddetti. Ama kendisine emrettiğim işi yapmaz ise, kesinlikle hapse atılarak
burnu
yere sürtülecektir.»...
Yusif Suresi, 94. Ayet:
Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (
burnu
mda tüter) buluyorum."...
Yusif Suresi, 94. Ayet:
Kervan yola çıkınca, babaları yanındakilere; «Eğer bana bunak demeyecekseniz, söyleyeyim ki,
burnu
ma Yusuf'un kokusu geliyor» dedi......
Yusif Suresi, 94. Ayet:
Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (
burnu
mda tüter) buluyorum."...
Yusif Suresi, 94. Ayet:
Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: «Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (
burnu
mda tüter) buluyorum.»...
Nəhl Suresi, 126. Ayet:
Eğer azâb edecekseniz, size yapılan azâb kadar azâb edin. Ama sabrederseniz, andolsun ki o, sabredenler için daha iyidir. (Hz. peygamber, Uhud Savaşında, amcası Hamza'yı kâfirler tarafından
burnu
ve kulakları kesilmiş, ciğeri çıkartılmış bir durumda görünce; "Allah'a andolsun ki, eğer Allah bana zafer verirse, senin yerine, onlardan yetmiş kişiyi böyle yapacağım!" demişti. Fakat yemînine keffâret vererek bu sözünü uygulamamış, Mekke'nin Fethinde düşmanlarını affetmiştir.)...
Sad Suresi, 75. Ayet:
Allah dedi: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi?
Burnu
büyüklük mü ettin, yoksa yücelenlerden mi oldun?"...
Zariyat Suresi, 2. Ayet:
Karnı
burnu
nda, kucakları, sırtları dolu çocuklu kadınlara, yavrulamak üzere olan hayvanlara, yüklü dallara, dolu başaklara, mebzul mahsûle, yoğunlaşmış bulutlara andolsun!...
Qələm Suresi, 10. Ayet:
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun
burnu
nu dağlayıp damga basarız....
Qələm Suresi, 11. Ayet:
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun
burnu
nu dağlayıp damga basarız....
Qələm Suresi, 12. Ayet:
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun
burnu
nu dağlayıp damga basarız....
Qələm Suresi, 13. Ayet:
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun
burnu
nu dağlayıp damga basarız....
Qələm Suresi, 14. Ayet:
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun
burnu
nu dağlayıp damga basarız....
Qələm Suresi, 15. Ayet:
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun
burnu
nu dağlayıp damga basarız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
1.
se-nesimu-hu
: ona yakında damga basacağız (yakında onu damgalayacağız)
2.
alâ el hurtûmi
: hortumu,
burnu
üzerine
...
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yakında onun
burnu
üzerine damga basacağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında biz onun
burnu
nu damgalayacağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Büyüyüp bir hortuma dönen
burnu
na, yakında bir damga vururuz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yakında onun
burnu
na damga vuracağız (kibirini kırıp rezil edeceğiz)....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında
burnu
ndan damgalayacağız onu (görmezden gelemeyecek)!...
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında, o büyüyen
burnu
nu hiç unutulmayacak şekilde damgalayacağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında onun
burnu
üzerine damga vuracağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında biz onun hortumu (
burnu
) üzerine damga vuracağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz, yakında onun
burnu
nu dağlıyacağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Onun havada olan
burnu
nu yakinda yere surtecegiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında onun
burnu
nu damgalıyacağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Onun havada olan
burnu
nu yakında yere sürteceğiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yakında onun
burnu
na damga vuracağız (kibirini kırıp rezil edeceğiz)....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Onun
burnu
nu işaretliyeceğiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında biz onu hortumunun (
burnu
nun) üzerinden damgalayacağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yakında onun
burnu
na damga vuracağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında biz onun hortumu (
burnu
) üzerine damga vuracağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında onun hortumunun (
burnu
nun) üzerine damga basacağız (da onu rezîl edeceğiz)!...
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz, onun
burnu
nu yakında yere sürteceğiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yakında onun
burnu
üzerine damga basacağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yakında onun
burnu
na damga vurup işaretleyeceğiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında onun
burnu
nu yere sürteceğiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun
burnu
nu dağlayıp damga basarız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz onu
burnu
nun üzerine damga vurup işâretleyeceğiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında biz onun hortumu (
burnu
) üzerine damga vuracağız....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz onun
burnu
nu sürteceğiz....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/
burnu
nu sürteceğiz....
Bələd Suresi, 19. Ayet:
Âyetlerimizi, kudretimizi birliğimizi gösteren delilleri inkârda ısrar edenler, kâfirler işte onlar da hak yoldan uzaklaşarak,
burnu
nun doğrusuna gidip zaafa uğrayanlar, kötü sonuçla karşılaşanlardır....
Qələm Suresi, 9. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 10. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 11. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 12. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 13. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 14. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 15. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 16. Ayet:
(9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun
burnu
nu sürteceğiz. "...
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz yaxında onun
burnu
na damğa basacağıq....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz onun
burnu
na damğa vuracağıq....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz onun
burnu
nun üzərinə damğa basdıq!...
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz tezliklə onun
burnu
na (zillət) dağı basacağıq....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Yaxında biz onun
burnu
nu damğalayacağıq....
Yusif Suresi, 94. Ayet:
Karvan aralanan kimi onların atası dedi: "Məni ağlını itirmiş sanmasaydınsız, (deyərdim ki,) doğrudan da Yusufun iyi
burnu
ma dəyir"....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Biz onun
burnu
üstünə damğa vuracağıq....
Qələm Suresi, 16. Ayet:
Tezliklə biz onun
burnu
nu ovacağıq....