Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 218. Ayet:
Şüphesiz ki iman edenler ve Allâh yolunda hicret ve mücahede edenler var ya, işte onlar, Allâh rahmetini umarlar. Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir....
Bəqərə Suresi, 218. Ayet:
şübhesiz iman ederler ve Allah yolunda muhacir olub da mücahede edenler muhakkak bunlar Allahın rahmetini umarlar, Allah gafur, rahîmdir...
Bəqərə Suresi, 218. Ayet:
Şüphe yok ki imân edenler ve hicret edip de Allah yolunda mü
câhede
de bulunanlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah Teâlâ da gafûrdur, rahîmdir....
Ali-İmran Suresi, 142. Ayet:
Yoksa siz zannetiniz mi ki Allâh, içinizden o mücahede edenleri (aziym ve kararlılıkla hakikati yaşamak için mücadele edenleri) belli etmeden, bu yolda sabırla devam edenleri ortaya çıkarmadan, cenneti yaşayacaksınız!...
Ali-İmran Suresi, 142. Ayet:
Yoksa siz zannettinizmi ki Allah içinizden o mücahede edenleri hiç belli etmeden, sabredenleri belli etmeden Cennete giriverceksiniz?...
Ali-İmran Suresi, 142. Ayet:
Yoksa siz, Allah Teâlâ sizden mü
câhede
edenleri ayırdetmedikçe ve sabredenleri belli buyurmadıkça cennete girivereceğinizi mi sanıverdiniz?...
Nisa Suresi, 95. Ayet:
Mazeretsiz, evde oturup seferden kaçan iman edenler ile Allâh yolunda mallarıyla, nefsleriyle mücahede edenler, eş değerde olmazlar. . . Allâh, mallarıyla ve nefsleriyle mücahede edenleri, oturup kalanlardan derece olarak üstün kıldı. . . Hepsine Allâh en güzeli vadetmiştir. . . (Ancak) Allâh, mücahitleri, oturup kalanların üzerine büyük bir mükâfat ile üstün kılmıştır....
Nisa Suresi, 95. Ayet:
Mü'minlerden özür sahibi olmaksızın oturanlar ve Allah Teâlâ'nın yolunda mallarıyla, canlarıyla mü
câhede
de bulunanlar müsavî olmazlar. Allah Teâlâ malları ile ve canları ile cihada atılanları, oturanlar üzerine derece itibariyle tafdil buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ hepsine de hüsnayı vaadetmiştir. Ve Allah Teâlâ mücahit olanları, oturanlar üzerine pek büyük bir mükâfaat ile tercih kılmıştır....
Nisa Suresi, 95. Ayet:
(95-96) Özür sahibi olmaksızın cihaddan geri kalan müminlerle, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden müminler elbette bir olmaz. Allah malları ve canları ile mücahede edenleri, derece bakımından cihada gitmeyenlerden üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de en güzel yurt olan cenneti vâd etmiştir, ama mücahede edenleri, cihada katılmayanlardan çok daha büyük mükâfatlarla, tarafından derece derece rütbeler, hususi bir mağfiret ve rahmetle mümtaz kılmıştır. Değil mi ki Allah gafurdur, r...
Nisa Suresi, 96. Ayet:
(95-96) Özür sahibi olmaksızın cihaddan geri kalan müminlerle, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden müminler elbette bir olmaz. Allah malları ve canları ile mücahede edenleri, derece bakımından cihada gitmeyenlerden üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de en güzel yurt olan cenneti vâd etmiştir, ama mücahede edenleri, cihada katılmayanlardan çok daha büyük mükâfatlarla, tarafından derece derece rütbeler, hususi bir mağfiret ve rahmetle mümtaz kılmıştır. Değil mi ki Allah gafurdur, r...
Maidə Suresi, 35. Ayet:
Ey iman edenler! Allah’dan korkun ve onun rahmetine yaklaşmağa yol arayın. O’nun yolunda mü
câhede
yapın ki, kurtuluşa varasınız....
Maidə Suresi, 35. Ayet:
Ey o bütün iyman edenler! Allahdan korkun ve ona yaklaşmağa vesile arayın ve onun yolunda mücahede edin ki felâha irebilesiniz...
Maidə Suresi, 35. Ayet:
Ey imân edenler! Allah Teâlâ'dan korkunuz ve O'na vesile arayınız ve O'nun yolunda mü
câhede
de bulununuz ki, felâh bulabilesiniz....
Maidə Suresi, 35. Ayet:
Ey iman edenler! Allah’ın hukukunu gözetin, onun hukukunu ihlal etmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda mücahede edin ki korktuğunuzdan kurtulup umduğunuza kavuşasınız....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler. . . Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allâh (onun yerine) öyle bir topluluk getirir ki, (O) onları sever, (onlar da) O'nu severler. . . İman edenlere karşı alçak gönüllü, hakikati inkâr edenlere karşı onurludurlar. (Onlar) hiçbir kınayanın kınamasından korkmaksızın, Allâh uğruna mücahede ederler. . . Bu Allâh'ın fazlıdır ki, onu dilediğine verir. . . Allâh Vasi'dir, Aliym'dir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey o bütün iyman edenler! İçinizden kim dininden dönerse duysun: Allah onun yerine öyle bir kavm getirecek ki Allah onları sever, onlar Allahı severler, mü'minlere karşı boyunları aşağıda, kâfirlere karşı başları yukarıda, Allah yolunda mücahede ederler, dil uzatanın levminden korkmazlar, işte o Allahın fazlıdır, onu dilediğine verir, ve Allah vasi'dir, alîmdir...
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler; müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler; Allah yolunda mücahede eder, hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir....
Maidə Suresi, 54. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki,Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allahı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorludurlar. Allah yolunda mücahede eder ve bu hususta dil uzatan hiçbir kimsenin ayıplamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın öyle bir lütfudur ki dilediğine verir. Allah vâsi ve alîmdir (ihsanı boldur, her şeyi hakkıyla bilir)....
Ənfal Suresi, 72. Ayet:
Onlar ki iman ettiler ve (bu uğurda) hicret ettiler; Allâh yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücahede ettiler ve hicret edenleri barındırdılar ve yardım ettiler; işte bunlar birbirlerinin velîleridir. . . İman edip hicret etmeyenlere gelince; hicret edinceye kadar onlara sahip çıkma konusunda bir sorumluluğunuz yoktur! Eğer Din'de sizden yardım isterler ise, yardım etmek sizin üzerinize borçtur. Ancak sizinle onlar arasında bir anlaşma olan kavmin aleyhine olmamak üzere. . . Allâh yapmakta oldukl...
Ənfal Suresi, 72. Ayet:
İman edenler, Allah için hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücahede edenler (ki bunlar Muhacirlerdir) , bir de Muhacirleri barındıranlar ve onlara yardım edenler var ya, işte onlar mirasta birbirlerinin velileridirler. (Bidâyette muhacirlerle Ensar birbirlerine mirasçı olurlardı. Sonra bu hüküm kaldırılmıştır). İman edip de hicret etmiyenlere gelince; hicretlerine kadar sizin için mirasda onlara hiç bir velâyetiniz yoktur. Bununla beraber eğer dinde yardımınızı isterlerse, o...
Ənfal Suresi, 72. Ayet:
O kimseler ki iyman ettiler ve mühacir oldular ve mallariyle, canlariyle Allah yolunda mücahede eylediler ve o kimseler ki barındırdılar, ve yardıma koştular işte bunlar birbirlerinin velileridirler, iyman edib de hicret etmiyenler ise hicretlerine kadar sizin için onlara velâyet namına bir şey yoktur, bununla beraber eğer dinde yardımınızı isterlerse yardım etmek de üzerinize borcdur, ancak sizinle aralarında mîsak bulunan bir kavm aleyhine değil, Allah amellerinizi gözetiyor...
Ənfal Suresi, 72. Ayet:
O kimseler ki, imân ettiler ve muhâcerette bulundular ve Allah yolunda mallarıyla ve nefisleriyle mü
câhede
ye atıldılar ve o kimseler ki, yer verdiler ve yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin velîleridir. Ve o kimseler ki, imân ettiler de muhâcerette bulunmadılar. Hicret edinceye kadar onların velâyetinden hiçbir şey size ait değildir. Ve eğer din hususunda yardımınızı isterlerse yardım etmek üzerinize icab eder. Ancak sizinle aralarında bir muâhede bulunmuş olan bir kavim aleyhine değil! Ve A...
Ənfal Suresi, 74. Ayet:
Onlar ki iman ettiler, hicret ettiler, Allâh yolunda mücahede ettiler ve onlar ki (hicret edenleri) barındırdılar ve yardım ettiler; işte onlar imanı tam hakkını vererek yaşayan iman edenlerdir! Onlar için bağışlanma ve rızk-u kerîm (bol rızık) vardır....
Ənfal Suresi, 75. Ayet:
Onlar ki daha sonra iman ettiler, hicret ettiler ve sizinle beraber mücahede ettiler; işte onlar da sizdendir! Ulül Erham (kan bağı olanlar), Allâh Kitabı'nda, birbirlerine daha evlâdır. . . Muhakkak ki Allâh Bi-küllî şey'in Aliym'dir (her şeyi, Esmâ'sıyla hakikati olarak bilendir)!...
Ənfal Suresi, 75. Ayet:
O kimseler ki, sonradan iman getirdiler ve hicret edip sizinle beraber mücahede yaptılar, bunlarda sizdendir. Akrabalık yönünden yakınlıkları olanlar, Allah’ın hükmüne göre mirasta birbirine daha yakındır. Muhakkak ki, Allah her şeyi bilendir....
Ənfal Suresi, 75. Ayet:
O kimseler ki sonradan iyman ettiler ve hicret edib sizinle beraber mücahede yaptılar bunlar da sizdendir, bir de erham sahibleri Allahın kitâbında birbirine daha yakındır, şüphe yok ki Allah her şeyi bilir...
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allâh sizden mücahede edenleri, Allâh'tan ve Rasûlünden ve iman edenlerden başkasını velî (sırdaş, dost) edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allâh yapmakta olduğunuz şeylere Habiyr'dir (nefsinizdeki Habiyr ismi mânâsı ile)....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz zannetiniz mi ki halinize bırakılıvereceksiniz de Allah içinizden mücahede edenleri ve Allahdan, Resulünden ve mü'minlerden mâada sokulacak bir locaya tutunmıyanları hiç de bilib görmiyecek? Halbuki Allâh bütün amellerinize habîrdir...
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa sandınız mı ki bırakılacaksınız ve Allah Teâlâ sizden mü
câhede
de bulunanları ve Allah Teâlâ'dan ve Resûlünden ve mü'minlerden başkasını öz dost ittihaz etmeyenleri bilmeyecek? Halbuki, Allah Teâlâ bütün yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, Allah sizden mücahede edenlerle Allah’tan, Resulünden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri iyice ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı zannettiniz? Halbuki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
E cealtum sikâyetel hâcci ve ımâratel mescidil harâmi ke men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve
câhede
fî sebilillâh(sebilillâhi), lâ yestevûne indallâh(indallâhi), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
1.
e cealtum
: yaptınız mı, kıldınız mı
2.
sikâyete el hâcci
: hacılara su verdi (suladı)
3.
imârate el mescidi el harâmi
: Mescid-i Haram'ı mamur etti
4.<...
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
(Ey müşrikler) siz, hacıların su ihtiyacını karşılamayı ve Mescid-i Haram'ı imar etmeyi, Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a ve gelecekte yaşanacak sürece iman eden ve Allâh uğruna mücahede eden gibi mi kabul ettiniz? (Bunlar) Allâh indînde eşit olmazlar! Allâh, zâlimler topluluğuna hidâyet etmez....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
Ya siz hacı sakalığını ve Mescid-i Haram'ın imarını, Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe imân eden ve Allah Teâlâ yolunda mü
câhede
de bulunan kimse gibi mi tuttunuz? Bunlar Allah Teâlâ'nın indinde müsavî olamazlar ve Allah Teâlâ zalimler olan bir kavme hidâyet etmez....
Tövbə Suresi, 20. Ayet:
İman eden, hicret eden ve Allâh yolunda mallarıyla canlarıyla mücahede edenler, derece itibarıyla Allâh indînde daha azîmdir. . . İşte bunlardır kurtuluşa erenlerin ta kendileri!...
Tövbə Suresi, 41. Ayet:
Gerek hafif ve gerek ağır silahlı olarak cihada çıkın. . . Mallarınızla, canlarınızla Allâh yolunda mücahede edin. . . Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır....
Tövbə Suresi, 41. Ayet:
Siz hafif ve ağırlıklı olarak cihada çıkınız ve Allah Teâlâ'nın yolunda mallarınızla ve nefislerinizle mü
câhede
de bulununuz. Bu, sizin için hayırlıdır. Eğer bilir kimseler oldunuz ise....
Tövbə Suresi, 44. Ayet:
Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a ve yaşanacak sonsuz sürece iman edenler, mallarıyla, canlarıyla mücahede etmekten (geri kalmamak için) senden izin istemezler. . . Allâh korunanları (Esmâ'sıyla onların hakikati olarak) Bilen'dir....
Tövbə Suresi, 44. Ayet:
Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe imân edenler, mü
câhede
de bulunmak hususunda senden izin istemezler. Allah Teâlâ muttakîleri bihakkın bilicidir....
Tövbə Suresi, 73. Ayet:
Ey En Nebi! Hakikat bilgisini inkâr edenler ve münafıklar ile mücahede et ve onlara tavizsiz ol! Onların barınağı Cehennemdir! Ne kötü bir dönüş yeridir o!...
Tövbə Suresi, 73. Ayet:
Ey o şanlı Peygamber kâfirlere, münafıklara mücahede et ve onlara karşı kalın ol, onların varacakları yer Cehennemdir ki o, ne kötü meaddır!...
Tövbə Suresi, 73. Ayet:
Ey peygamber-i Zîşan! Kâfirler ile ve münafıklar ile mü
câhede
de bulun ve onların üzerine şiddetli davran ve onların varacakları yer cehennemdir. Ve ne fena bir dönülecek yer!...
Tövbə Suresi, 73. Ayet:
Ey şanlı Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla mücahede et. Onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir orası!...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Allâh Rasûlünün isteğinin aksine, gitmeyip geride kalanlar, evlerinde oturmakla sevindiler; Allâh uğruna mallarıyla, canlarıyla mücahede etmek hoşlarına gitmedi ve dediler ki: "Şu sıcakta savaşa çıkmayın". . . De ki: "Cehennem nârı sıcaklık olarak çok daha şiddetlidir!" Keşke kavrayabilselerdi!...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Resûlullah'a muhalefet için geri kalmış olanlar, oturmalarıyla sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mü
câhede
de bulunmalarını kerih gördüler ve, «Şu sıcakta cihada çıkmayın,» dediler. De ki: «Cehennemin ateşi sıcaklıkça daha şiddetlidir.» Eğer iyice anlar kimseler olsalar idi....
Tövbə Suresi, 86. Ayet:
"Esmâ'sıyla hakikatiniz olan Allâh'a iman edin ve Rasûlü ile beraber mücahede edin" diye bir sûre inzâl edildiğinde, içlerinden zengin olanlar (cihada çıkmamak için) senden izin istediler ve "bırak bizi, evlerinde oturanlarla beraber olalım" dediler....
Tövbə Suresi, 88. Ayet:
Fakat Rasûl ve beraberindeki iman etmişler, mallarıyla, canlarıyla mücahede ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır! İşte kurtuluşa erenler bunlardır....
Tövbə Suresi, 111. Ayet:
Şüphe yok ki, Allah Teâlâ mü'minlerden nefislerini ve mallarını, cennet muhakkak onların olması mukabilinde satın almıştır. Allah Teâlâ yolunda mü
câhede
de bulunacaklar da öldürecekler ve öldürüleceklerdir. Onların öyle cennete konulmaları, Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da mezkûr, hak olan bir vaad-i ilâhîdir. Ve ahdini Allah Teâlâ'dan ziyâde ifâ edebilen kim vardır? Artık yapmış olduğunuz o alışverişten dolayı size müjdeler olsun ve işte bu, en büyük bir saadettir....
Nəhl Suresi, 110. Ayet:
Sonra, muhakkak ki Rabbin, belâya maruz bırakıldıktan sonra hicret edenlerin; sonra mücahede edenlerin ve sabredenlerin (yanındadır). . . Daha sonra (da) Rabbin muhakkak ki Ğafûr'dur, Rahıym'dir....
Nəhl Suresi, 110. Ayet:
Bundan sonra şunu bil ki: Şüphesiz ki senin Rabbin, mihnet ve işkenceye, zulme ve baskıya uğradıktan sonra mücahede edip sabreden, ardından da hicret edenlerle beraberdir. Evet Rabbin, onların bütün bu güzel hareketlerine karşılık elbette onları bağışlayıp ihsanda bulunacaktır. Çünkü O gafurdur, rahîmdir....
Həcc Suresi, 40. Ayet:
Onlar ki yurtlarından haksız yere sırf: "Rabbimiz Allâh'tır" dedikleri için çıkarıldılar. . . Eğer Allâh, insanların bir kısmıyla bir diğer kısmını defetmeseydi; manastırlar, kiliseler, havralar ve içlerinde Allâh isminin çokça zikredildiği mescitler elbette yıkılırdı. . . Allâh kendisine (tefekkür, riyâzat ve mücahede ile) yardım edene elbette yardım eder (Esmâ kuvvelerini kullandırtır). . . Muhakkak ki Allâh Kaviyy'dir, Aziyz'dir....
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Allâh için, O'nun Hak cihadı olarak, mücahede edin! O, sizi seçti ve Dinde size bir zorluk yüklemedi. . . Babanız İbrahim'in milletinin (din anlayışıdır bu). . . Daha önce de şimdi de O, sizi "Müslimler = teslim olmuşlar" diye isimlendirdi ki, O (Sistemi "OKU"yan, vahdeti açıklayan) Rasûl (Hz. Muhammed s. a. v. ) sizin üzerinize bir şahit olsun, siz de insanlar üzerine şahitler olasınız! Artık salâtı ikame edin ve zekâtınızı verin; Esmâ'sıyla hakikatiniz olan Allâh'a tamamıyla bağlanın! O, Mevlâ...
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Ve Allah uğruna hak cihâdiyle mücahede eyleyin, sizi o seçti, üzerinize dinde bir harec de yükletmedi, haydin babanız İbrahimin milletine, bundan evvel ve bunda size müsliman ismini o (Allah) taktı, ki Peygamber size karşı şâhid olsun, siz de bütün insanlara karşı şâhidler olasınız, haydin namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sıkı tutunun ki mevlânız odur, artık ne güzel mevlâ, ne güzel nasîr!...
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Ve Allah yolunda bihakkın cihad ile mü
câhede
de bulununuz. O sizi intihab etti ve sizin üzerinize dinde hiçbir güçlük kılmadı. Babanız İbrahim'in milleti gibi. O bundan evvel size müslümanlar ismini vermişti ve bunda da. Tâ ki Resûl sizin üzerinize şahit olsun ve siz de nâs üzerine şahitler olasınız. Artık namazı ikame ediniz ve zekâtı veriniz ve Allah'a sığının. O sizin mevlânızdır. İşte ne güzel mevlâ, ve ne güzel yardımcı....
Furqan Suresi, 52. Ayet:
(Vazîfe yalınız senin üzerindedir). O halde kâfirlere boyun eğme de bununla (bu Kur'an ile) onlara karşı olanca savaşınla büyük bir mü
câhede
yap. ...
Furqan Suresi, 52. Ayet:
Öyle ise kâfirlere uyma ve bununla (bu Kur’ân’la) onlara karşı büyük bir cihâd ile mü
câhede
et!...
Furqan Suresi, 52. Ayet:
Artık sen kâfirlere itaat etme ve onlara karşı bununla büyük bir cihad ile mü
câhede
de bulun....
Furqan Suresi, 52. Ayet:
(Fakat evrensel uyarma görevini sana verdik) O halde sen asla kâfirlere itaat etme ve Kur’ân’a dayanarak onlarla büyük bir mücahede gerçekleştir....
Ənkəbut Suresi, 6. Ayet:
Ve men
câhede
fe innemâ yucâhidu li nefsihî, innallâhe le ganiyyun anil âlemîn(âlemîne)....
Ənkəbut Suresi, 6. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
câhede
: cihad etti
3.
fe
: o zaman, o taktirde
4.
innemâ
: sadece
...
Ənkəbut Suresi, 6. Ayet:
Kim (Allah yolunda veya nefsi ile) mücahede ederse, kendisi için mücahede eder, (Sevabı onadır): Çünkü Allah bütün âlemlerden müstağnidir, (kullarının mücahedesine de ihtiyacı yoktur)....
Ənkəbut Suresi, 6. Ayet:
Mü
câhede
eden sırf kendi hısabına mücahede eder, çünkü Allah ganiy, âlemînden müstağnidir...
Ənkəbut Suresi, 6. Ayet:
Ve her kim mü
câhede
de bulunursa ancak kendi nefsi için mü
câhede
de bulunmuş olur. Şüphe yok ki Allah, elbette âlemlerden müstağnidir....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bize itaat uğrunda mücahede edenlere, (iç ve dış düşmanlarla savaşanlara) gelince, elbette biz onlara (bize götürecek) yollarımızı gösteririz. Muhakkak ki Allah iyilik yapanlarla beraberdir (daima onlara yardımcıdır)....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bizim uğurumuzda mücahede edenlere gelince elbette biz onlara yollarımızı gösteririz ve şübhesiz ki Allah her halde muhsinlerle beraberdir...
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bizim uğrumuzda mü
câhede
edenler (e gelince:) Biz onlara elbette yollarımızı gösteririz. Şübhesiz ki Allah her halde ihsan erbâbiyle beraberdir. ...
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bizim uğrumuzda mücahede edenleri elbette yollarımıza eriştiririz. Şüphesiz ki Allah, ihsan edenlerle beraberdir....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Ve o kimseler ki Bizim uğrumuzda mü
câhede
de bulundular, elbette onları Bizim yollarımıza hidâyet ederiz ve şüphe yok ki, Allah Teâlâ elbette muhsin olanlar ile beraberdir....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bizim uğrumuzda bizim için mücahede edenlere elbette yollarımızı gösteririz. Şüphesiz ki Allah muhsinlerle beraberdir....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bizim uğrumuzda gayret gösterip mücahede edenlere elbette muvaffakiyet yollarımızı gösteririz. Muhakkak ki Allah iyi davrananlarla beraberdir....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bizim uğrumuzda mü
câhede
edenlere gelince; elbette biz onlara yollarımızı gösteririz ve şüphesiz ki Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Uğrumuzda (rızamızı isteyerek zâhirî ve bâtınî düşmanlarla) mü
câhede
edenlere, biz elbette yollarımızı (bize doğru yürüyeceği ve cenâbımıza vâsıl olacağı yolları) gösteririz. Şüphesiz ki Allahû Tealâ (dünyâda) nusrât ve âhiret'te de afiv ve mağfiretle) muhsinlerle berâberdir....
Ənkəbut Suresi, 69. Ayet:
Bizim yolumuzda (çalışıp, didişenler) mücahede edenleri muhakkak ki (doğru) yollarımıza iletiriz. Hak Tealâ iyi işler işleyenlerle beraberdir....
Məhəmməd Suresi, 31. Ayet:
Andolsun ki biz, sizden, mücahitler (Allâh yolunda mücahede edenler) ve sabredenler (sizce de) bilininceye kadar sizi (belâlarla) deneyeceğiz. . . Haberlerinizi duyuracağız!...
Məhəmməd Suresi, 31. Ayet:
Sizi mutlaka imtihan edeceğiz, ta ki içinizden mücahede edenleri, sabır ve sebat gösterenleri ortaya çıkaracak ve gösterdiğiniz yararlılıkları imtihan meydanlarında örnek göstereceğiz....
Hucurat Suresi, 15. Ayet:
Mü'minler ancak o kimselerdir ki Allaha ve Resulüne iyman ettikten sonra şübheye düşmeyip Allah yolunda mallariyle, canlariyle mücahede etmektedirler işte onlardır ki sâdıklardır...
Hucurat Suresi, 15. Ayet:
Mü'minler ancak o zâtlardır ki, Allah'a ve O'nun Peygamberine imân etmişlerdir, sonra bir şüpheye düşmemişler ve mallarıyla ve nefisleriyle Allah yolunda mü
câhede
de bulunmuşlardır. İşte sâdık olanlar da onların tâ kendileridir....
Hucurat Suresi, 15. Ayet:
Müminler ancak o kimselerdir ki Allah’ı ve resulünü tasdik eder ve sonra da hiçbir şüpheye düşmezler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla mücahede ederler. İşte imanına bağlı, gerçek müminler bunlardır....
Səff Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Ey iman edenler! Sizi gayet acı bir azaptan kurtaracak, üstelik size çok kârlı bir ticaret sağlayacak bir iş bildireyim mi? Allah’a ve Elçisine inanır, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla mücahede edersiniz. Eğer bilirseniz bunu yapmak sizin için çok hayırlıdır....
Səff Suresi, 11. Ayet:
Allah’a ve Peygamberine iman edib mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda mücahede edersiniz. Bu sizin için çok hayırlıdır; eğer bilirseniz....
Səff Suresi, 11. Ayet:
Allah ve Resulüne iyman edip mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda mücahede eylersiniz, bu sizin için çok hayırlıdır, eğer bilir iseniz...
Səff Suresi, 11. Ayet:
Allah'a ve O'nun peygamberine imân edersiniz. Ve Allah'ın yolunda mallarınız ile ve nefisleriniz ile mü
câhede
de bulunursunuz. İşte bu, sizin için çok hayırlıdır. Eğer bilir kimseler oldu iseniz....
Səff Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Ey iman edenler! Sizi gayet acı bir azaptan kurtaracak, üstelik size çok kârlı bir ticaret sağlayacak bir iş bildireyim mi? Allah’a ve Elçisine inanır, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla mücahede edersiniz. Eğer bilirseniz bunu yapmak sizin için çok hayırlıdır....
Təhrim Suresi, 9. Ayet:
Ey Nebi! Hakikat bilgisini inkâr edenler ve ikiyüzlüler (münafıklar) ile mücahede et ve onlara kesin davran (tavizsiz ol)! Onların barınağı cehennemdir! Ne kötü dönüş yeridir o!...
Təhrim Suresi, 9. Ayet:
Ey o Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara mücahede et ve onlara karşı kalın bulun, onların varacakları yer Cehennemdir, ona gidiş de ne fena gidiştir....
Təhrim Suresi, 9. Ayet:
Ey Peygamber! Kâfirler ile ve münafıklar ile mü
câhede
de bulun ve onlara karşı sert davran ve onların varacakları yer cehennemdir ve ne fena bir gidiştir....
Təhrim Suresi, 9. Ayet:
Ey Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla mücahede et ve onlara sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. Gidilecek yer olarak ne fena yerdir orası!...