Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Mücrimleri de susamış olarak
Cehenneme
süreceğiz....
Saffat Suresi, 57. Ayet:
"Eğer Rabb'imin nimeti olmasaydı, ben de
Cehenneme
atılanlardan olurdum."...
Saffat Suresi, 97. Ayet:
"Onun için bir yer hazırlayın, sonra da onu
cehenneme
atın." dediler....
Bəqərə Suresi, 27. Ayet:
O fâsıklar ki, Allah’ın (ezelde iman ve itaat etmelerine dair) kendilerinden aldığı sözü sağlama bağladıktan sonra, O’nun ahdini bozarlar ve Allah’ın vaslını emrettiği şeyi (yakınlık ve iman bağlarını) keserler, yeryüzünde fesat ve bozgunculuk yaparlar. İşte bunlar, (ebedî olarak
cehenneme
düşüp) ziyanda kalanlardır....
Bəqərə Suresi, 81. Ayet:
Hayır, aksine, kim bir kötülük işler ve yapmış olduğu fenalıklar kendini kuşatırsa işte bunlar
cehenneme
atılacak olanlardır. Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır. [14]...
Bəqərə Suresi, 113. Ayet:
Yahûdi’ler: “- Hristiyanlar, din işinde bir şey üzre değildirler.” dediler. Hristiyanlar da: “Yahûdiler, din işinde güvenilir bir şey üzre değildir.” dediler. Halbuki hepsi kendilerine indirilen Tevrat ve İncil’i okuyorlar. Kitab ehli olmayan ve okumak bilmeyen Arap müşrikleri de Yahûdilerle Hristiyanların söyledikleri gibi söylerler. Allah, ayrılığa düştükleri şeyde, kıyamet günü aralarında hükmünü verecek (haklıyı Cennete ve haksızı
Cehenneme
koyacaktır.)...
Bəqərə Suresi, 119. Ayet:
Muhakkak ki Biz seni, hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ve ashabı cehîmden (cehennemliklerden) sana sorulmaz (sen
cehenneme
gideceklerden sorumlu tutulmazsın )....
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
O vakit İbrâhim: 'Yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzenlerini veren, koruyan, kontrol eden Rabbim! Burasını emin, güvenli bir belde haline getir. Halkını, Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe imân edenlerini çeşitli meyvalarla rızıklandır.' diye dua etti. Allah: 'Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere dahi rızık verir de, hayattan biraz nasib al...
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler)
cehenneme
çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar....
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
Ey müminler, Allah’a ortak koşan (kâfir) kadınlarla, onlar iman etmedikçe evlenmeyin. İmanı olmıyan (müşrike) bir kadın, sizi imrendirse bile, iman etmiş bir cariye elbette ondan daha hayırlıdır. (Bu yasak, Mâide Sûresi 5. âyeti ile kitap ehli olmıyan kâfirlere tahsis edilmiştir. Kitap ehli olanlarla evlenmek böylece câiz olmuştur. Celâleyn) Müşrik erkekler de iman etmedikçe, onlara mümin kadınları nikâhlamayın; bir kâfir size hoş görünse bile. Mümin köle elbette ondan daha hayırlıdır. Onlar siz...
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler)
cehenneme
çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar....
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
(Ey mü'minler) Allaha eş tanıyan kadınlarla (müşriklerle), onlar îmana gelinceye kadar, evlenmeyin. İman eden bir câriye, müşrik bir kadından — bu, sizin hoşunuza gitse de — elbet daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de, onlar îman edinceye kadar, (mü'min kadınları) nikahlamayın. Mü'min bir kul müşrikden — o, sizin hoşunuza gitse de — elbette hayırlıdır. Onlar sizi
cehenneme
çağırırlar, Allah ise, kendi iradesiyle, cennete ve mağfirete çağırır. O, insanlara âyetlerini apaçık söyler. Tâki iyice düşü...
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
İman edinceye kadar putperest kadınları nikahlamayın. İman eden bir cariye puta tapan bir kadındano hoşunuza gitse dedaha iyidir. İman edinceye kadar onları puta tapan erkeklerle de nikah ettirmeyin. İman eden bir köle, -hoşunuza gitse deputa tapan erkekten daha iyidir. Onlar sizi
cehenneme
çağırırlar. Allah ise cennete ve mağfirete çağırır ve öğüt alsınlar diye insanlara ayetlerini açıkça bildirir....
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
İnanıncaya kadar, Allah'a eş koşan müşrik bir kadınla evlenmeyin. Müşrik kadın hoşunuza gitse dahi, imanlı câriye ondan daha hayırlıdır. İnanıncaya kadar müşrik erkekleri imanlı kadınlarla evlendirmeyin. İmanlı bir köle, hoşunuza gitse dahi bir müşrikten daha hayırlıdır. Müşrikler
cehenneme
çağırırlar, Allah ise izniyle cennete ve mağfirete çağırır. Allah düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara böyle açıklıyor....
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
Müşrik kadınlar iman etmedikçe onlarla evlenmeyin! Mümin bir cariye, hoşunuza giden hür bir müşrik kadından daha hayırlıdır! Mümin kadınları da, onlar iman etmedikçe, müşriklere nikâhlamayınız; Mümin bir köle hoşunuza giden hür bir müşrikten daha hayırlıdır. Müşrikler sizi
cehenneme
dâvet ederler. Allah ise sizi Kendi izniyle, cennete ve mağfirete dâvet eder ve üzerinde düşünüp gerekli dersi alsınlar diye âyetlerini insanlara açıklar....
Bəqərə Suresi, 256. Ayet:
Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah'a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana,
cehenneme
ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah'a îmân ederse (mü'min olur, Allah'a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah'tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem'î'dir, Alîm'dir....
Bəqərə Suresi, 257. Ayet:
Allah iman edenlerin dostudur; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkar edenlerin dostları ise Tağut'tur; onları aydınlıktan karanlıklara sokarlar. Bunlar
cehenneme
atılacak olanlardır. Onlar orada sonsuza kadar kalıcıdırlar....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Kul lillezîne keferû se tuglebûne ve tuhşerûne ilâ cehennem(
cehenneme
), ve bi’sel mihâd(mihâdu). ...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
li ellezîne keferû
: kâfir olanlara
3.
se tuglebûne
: yakında yenileceksiniz
4.
ve tuhşerûne
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkâr edenlere de ki: “Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp
cehenneme
doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!”...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
(Resûlüm!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız ve
cehenneme
sürüleceksiniz. Orası kalınacak ne kötü bir yerdir!...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere, kâfirlere: 'Yenilgiye uğrayacaksınız, toplanıp
cehenneme
doldurulacaksınız. Orası ne kötü bir mekândır.' de....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkar edenlere de ki: 'Siz yenileceksiniz ve topluca
cehenneme
sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yataktır.'...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkâr edenlere de ki: "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Ey Rasûlüm, o kâfir olan Yahudî’lere de ki; “-Siz muhakkak mağlûp olacaksınız ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz. O cehennem ne kötü bir yerdir!......
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Inkar edenlere: «Yenileceksiniz, toplanip
cehenneme
suruleceksiniz orasi ne kotu dosektir» de....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkar edenlere: 'Yenileceksiniz, toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz, orası ne kötü döşektir' de....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
(Resûlüm!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız ve
cehenneme
sürüleceksiniz. Orası kalınacak ne kötü bir yerdir!...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkarcılara şunu söyle: 'Yenilecek ve
cehenneme
sürüleceksiniz.' Ne kötü bir konuttur....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
O küfredenlere de ki: Siz mutlak yenileceksiniz ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz, o ise ne fena döşektir....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
O, inkar edenlere de ki: «Siz mutlaka yenileceksiniz ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz. O ise ne kötü döşektir!...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
O inkârcı kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp
cehenneme
doldurulacaksınız. Orası ne fena bir döşektir....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Kafirlere de ki: «Yenilecek ve
cehenneme
sürüleceksiniz' : Orası ne fena bir barınaktır....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Kafirlere de ki : "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
(Habîbim) o küfreden (Yahûdî) lere de ki: «Yakında mağlûb olacaksınız ve (topdan)
cehenneme
sürüleceksiniz». O, ne kötü yatakdır! ...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
(Ey Resûlüm!) O inkâr edenlere de ki: 'Yakında mağlûb olacaksınız ve (toplanarak)
Cehenneme
sevk edileceksiniz! Ki (o,) ne kötü bir yataktır!'...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Küfredenlere: Siz, mutlaka yenileceksiniz. Ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz, orası ne kötü döşektir, de....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Hakikati inkara şartlanmış olanlara de ki: "Siz (teslim olup) boyun eğecek ve
cehenneme
toplanacaksınız, ne kötü bir mesken(dir o)!"...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Kâfir olanlara de ki: «Yakında mağlup olacaksınız ve
cehenneme
sevkolunacaksınızdır. O ne fena bir yataktır?»...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Resulüm! Kâfirlere de ki: Yakında yenileceksiniz ve toplanıp
cehenneme
sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeridir!...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
(İnkar edenlere) de ki: -Yakında yenilgiye uğrayacak ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz, orası ne kötü yerleşme yeridir....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkâr edenlere de ki: "Siz mağlup olacak, haşredilip toplanacak ve
cehenneme
sürüleceksiniz!" Orası ne fena bir yataktır!...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkâr edenlere söyle: "Yenileceksiniz ve
cehenneme
sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir döşektir!"...
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
Küfredenlere de ki: «Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp
cehenneme
sürüleceksiniz.» Ne kötü yataktır o....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
İnkâr edenlere de ki: Siz mağlûp olacak ve
Cehenneme
sürüleceksiniz. O ise pek kötü bir yataktır....
Ali-İmran Suresi, 12. Ayet:
De o küfre sapanlara: "Yenileceksiniz ve
cehenneme
sürüleceksiniz. Ne kötü döşektir o!"...
Ali-İmran Suresi, 103. Ayet:
Elbirlik Allah’ın dinine (şeriatına) sımsıkı sarılın. Birbirinizden ayrılıp dağılmayın. Allah’ın üzerinizdeki (İslâm) nimetini düşünün ki, cahiliyet devrinde birbirinize düşmanlar iken o, sizin kalbleriniz arasında üflet (yakınlık ve sıcaklık) meydana getirdi de onun nimeti sayesinde din kardeşleri oldunuz. Hem siz ateşten bir çukurun tam kenarında bulunuyordunuz da Allah, İslâmınız sebebiyle o ateşe (
cehenneme
) düşmekten sizi kurtardı. İşte Allah size âyetlerini böylece açıklıyor ki, doğru yola...
Ali-İmran Suresi, 192. Ayet:
Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi
cehenneme
koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur....
Ali-İmran Suresi, 192. Ayet:
'Ey Rabbimiz, sen kimi
cehenneme
koyarsan, onu rezil rüsvay etmişsindir, isyan ve inkârda ısrar eden zâlimlerin yardım edeni de bulunmaz' diyenlerdir....
Ali-İmran Suresi, 192. Ayet:
Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi
cehenneme
koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur....
Nisa Suresi, 10. Ayet:
Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (
cehenneme
) gireceklerdir....
Nisa Suresi, 10. Ayet:
Gerçek, yetîmlerin mallarını haksız (ve haraam) olarak yiyenler karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar. Onlar çılgın bir ateşe (
cehenneme
) gireceklerdir. ...
Nisa Suresi, 14. Ayet:
Kim de Allah’a ve Rasulüne, Kur’ân’a ve sünnete bağlılığı ve saygıyı terkeder, emirlerine itaat etmez, savsaklar ve rızalarını gözetmez, Allah’ın koyduğu kuralları ve sınırlarını çiğnerse, onu da Allah, içinde ebedî kalacağı ateşe,
cehenneme
sokar. Onun için alçaltıcı, zillete düşürücü bir azap vardır....
Nisa Suresi, 14. Ayet:
Kim Allah'a ve Peygamberine bas kaldirir ve yasalarini asarsa, onu, temelli kalacagi
cehenneme
sokar. Alcaltici azap onadir. *...
Nisa Suresi, 14. Ayet:
Kim Allah'a ve Peygamberine baş kaldırır ve yasalarını aşarsa, onu, temelli kalacağı
cehenneme
sokar. Alçaltıcı azab onadır....
Nisa Suresi, 30. Ayet:
Kim, zulüm ve düşmanlıkla bunu yaparsa; yakında onu
cehenneme
sokacağız. Bu Allah'a kolaydır....
Nisa Suresi, 30. Ayet:
Kim haksızlık ve zulüm ile bu yasakları işlerse, biz onu
cehenneme
atacağız. Bu ise Allah'a çok kolaydır....
Nisa Suresi, 30. Ayet:
Kim düşmanlık ve zulüm ile bunu yaparsa (bilsin ki) onu
cehenneme
sokacağız. Bu, Allah'a kolaydır....
Nisa Suresi, 55. Ayet:
Fe minhum men âmene bihî ve minhum men sadde anhu. Ve kefâ bi
cehenneme
saîrâ(saîran)....
Nisa Suresi, 55. Ayet:
1.
fe
: artık
2.
min-hum
: onlardan
3.
men
: kim, kimi
4.
âmene
: îmân etti
Nisa Suresi, 56. Ayet:
Âyetlerimizi inkâr edenleri yarın
cehenneme
sokacağız. Derileri kızarıp yandıkça, yerine taze deri yaratacağız, ta ki cezaları olan azabı iyice tatsınlar. Şüphesiz ki Allah azîz ve hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir)....
Nisa Suresi, 93. Ayet:
Ve kim bir mümini kasten öldürürse cezası
cehenneme
atılmaktır, ebedî kalır orada ve Allah ona gazap eder ve rahmetinden uzaklaştırır onu ve ona pek büyük bir azap hazırlamıştır da....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Ve men yuşâkıkır resûle min ba’di mâ tebeyyene lehul hudâ ve yettebi’ gayra sebîlil mu’minîne nuvellıhî mâ tevellâ ve nuslihî cehennem(
cehenneme
). Ve sâet masîrâ(masîran)....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yuşâkıkı
: ayrılık yapar, muhalefet eder, karşı gelir
3.
er resûle
: resûl, elçi
4.
min ba'di
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Ve kim kendisine hidayet beyan edildikten (açıkladıktan) sonra resûle muhalefet ederse ve mü'minlerin yolunun dışında bir yola tâbî olursa, onu döndüğü yola çeviririz ve onu
cehenneme
yaslarız. Ve o ne kötü varış yeri....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve
cehenneme
sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kendisince doğru yol apaçık belli olduktan sonra Peygambere aykırı hareket eden ve inananların yolundan başka bir yola giden kişiyi döndüğü yolda bırakırız ve
cehenneme
atarız; orası, ne de kötü yerdir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve
cehenneme
sokarız; o ne kötü bir yerdir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim, kendisine haklar sağlayan, doğru, hak yol, Allah’ın kitap ve peygamberle gösterdiği yol açıkça ortaya konduktan sonra, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah’a, sünnetine karşı çıkar mü’minlerin yolundan İslâmî hayat tarzından ayrılıp, başka bir yola giderse, onu tercih ettiği, sorumluluğuna katlandığı yolda bırakırız. Onu
cehenneme
yaslarız. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihaî bir dönüş yeridir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim kendisi için doğru yol açıklık kazandıktan sonra Peygamber'e muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan başka yola uyarsa onu döndüğü yöne çeviririz ve
cehenneme
atarız. Orası ne kötü bir varış yeridir!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim kendisine 'dosdoğru yol' apaçık belli olduktan sonra, elçiye muhalefet ederse ve mü'minlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü şeyde bırakırız ve
cehenneme
sokarız. Ne kötü bir yataktır o!.....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Her kim de, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra, Peygambere aykırı harekette bulunur ve mü’minlerin yolundan başkasına uyar giderse, onu döndüğü sapıklıkta bırakırız. Âhirette de kendisini
cehenneme
koyarız ki, o, ne kötü bir dönüş yeridir!......
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Dogru yol kendisine apacik belli olduktan sonra, Peygamberden ayrilip, inananlarin yolundan baskasina uyan kimseyi, dondugu yone dondurur ve onu
cehenneme
sokariz. Orasi ne kotu bir donus yeridir! *...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Doğru yol kendisine apaçık belli olduktan sonra, Peygamberden ayrılıp, inananların yolundan başkasına uyan kimseyi, döndüğü yöne döndürür ve onu
cehenneme
sokarız. Orası ne kötü bir dönüş yeridir!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve
cehenneme
sokarız; o ne kötü bir yerdir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Doğru yol kendisine belli olduktan sonra kim elçiye karşı gelir ve inananların yolundan farklı bir yol edinirse, seçtiği yöne kendisini yöneltir ve onu
cehenneme
atarız. Ne kötü bir dönüş noktasıdır orası....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim de doğru, apaçık belli olduktan sonra peygambere muhalefette bulunur ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu gittiği o yolda bırakır ve kendisini
cehenneme
boylatırız ki, o ne kötü gidiştir!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve
cehenneme
sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim bu yolu iyice tanıdıktan sonra, peygambere zıt düşer de müminlerin yolundan başka bir yola koyulursa, kendisini koyulduğu yolla baş başa bırakır, sonra da
cehenneme
atarız. Orası ne kötü bir dönüş yeridir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim kendisine 'dosdoğru yol' apaçık belli olduktan sonra, elçiye muhalefet ederse ve inançlıların yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü şeyde bırakırız ve
cehenneme
sokarız. Ne kötü bir yataktır o!.....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim kendisine doğru yol besbelli oldukdan sonra peygambere muhalefet eder, mü'minlerin yolundan başkasına uyub giderse onu döndüğü o yolda bırakırız. (Fakat ahiret de) kendisini
cehenneme
koyarız. O, ne kötü bir yerdir! ...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim de kendisine hidâyet belli olduktan sonra, peygambere karşı gelir ve mü’minlerin yolundan başkasına tâbi' olursa, onu (kendi) tercîh ettiğinde bırakırız ve kendisini
Cehenneme
atarız! Ve (o) ne kötü varılacak yerdir!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra, peygambere karşı gelir, mü'minlerin yolundan başakasına uyup giderse; onu döndüğü yolda bırakırız. Kendisini
cehenneme
koyarız. Ne kötü dönüş yeridir orası....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Her kim de kendisine doğru yol zahir olduktan sonra Peygamber'e muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan başkasına uyup giderse, onu o takip ettiği yola sevkederiz ve onu
cehenneme
daldırırız. Ve ona ne fena bir gidilecek yer....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Hidayet kendisine apaçık belli olduktan sonra, peygambere muhalefet edip inananların yolundan başkasına uyan kimseyi döndüğü yolda bırakırız. Ahirette de kendisini
cehenneme
sokarız. Ne kötü bir dönüş yeridir orası!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra Peygamberden ayrılır ve müminlerin yolundan başkasına uyarsa; onu döndüğü sapıklıkta bırakır ve
cehenneme
atarız. Ne kötü bir yerdir!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Her kim de, hidâyet yolu kendisine iyice belli olduktan sonra, Resulullaha muhalefet eder ve müminlerin yolundan başka bir yola tâbi olursa, Biz onu döndüğü yolda bırakırız. Fakat âhirette kendisini
cehenneme
koyarız. Orası ne fena bir varış yeridir!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim de kendisine doğru yol belli olduktan sonra Elçi'ye karşı gelir ve mü'minlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü yola yöneltiriz ve
cehenneme
sokarız. Ne kötü bir gidiş yeridir orası!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim de kendisine 'dosdoğru yol' apaçık belli olduktan sonra, peygambere muhalefet ederse ve mü'minlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü şeyde bırakırız ve
cehenneme
sokarız. Ne kötü bir yataktır o!.....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Doğru yol kendisine açıkça belli olduktan sonra kim Peygambere muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan başka bir yol tutarsa, Biz de onu yöneldiği yola sevk eder ve
Cehenneme
süreriz. Gidilecek ne kötü bir yerdir orası!...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Erdirici kılavuzluk kendisine ayan-beyan geldikten sonra, resulden kopup müminlerin yolunun dışını izleyeni biz, yöneldiğiyle kaynaştırır, sonra da
cehenneme
sallarız. Ne kötü bir dönüş yeridir o!...
Nisa Suresi, 140. Ayet:
Ve kad nezzele aleykum fîl kitâbi en izâ semi’tum âyâtillâhi yukferu bihâ ve yustehzeu bihâ fe lâ tak’udû meahum hattâ yehûdû fî hadîsin gayrihî, innekum izen misluhum. İnnallâhe câmiul munâfikîne vel kâfirîne fî
cehenneme
cemîâ(cemîan)....
Nisa Suresi, 140. Ayet:
1.
ve kad
: ve olmuştu
2.
nezzele
: indirdi
3.
aleykum
: size
4.
fî el kitâbi
: kitapta
...
Nisa Suresi, 169. Ayet:
İllâ tarîka
cehenneme
hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran)....
Nisa Suresi, 169. Ayet:
1.
illâ
: ancak, sadece
2.
tarîka
: yol
3.
cehenneme
: cehennem
4.
hâlidîne
: kalacak olanlar
Nisa Suresi, 169. Ayet:
Ancak
cehenneme
giden yola iletecektir. Orada ebedî kalacaklar. Bunun icrâsı Allah’a çok kolaydır....
Maidə Suresi, 29. Ayet:
'Günahımı günahınla birlikte yüklenerek
cehenneme
girmeni isterim. Zalimler böyle cezalandırılır.'...
Ənam Suresi, 98. Ayet:
Sizi bir tek nefsten (Âdem (A.S)'dan) yaratan ve böylece (sizin için) kararlı bir kalma yeri (fizik vücudumuz için yeryüzü: dünya), bir de emanet kalma yeri (nefsimiz için cennet ve
cehenneme
gitmeden önce geçici olarak beklenilen yer; berzah âlemi) dizayn eden O'dur. Fıkıh eden bir toplum için, âyetleri ayrı ayrı detayları ile açıkladık....
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Kâlehruc minhâ mez'ûmen medhûrâ(medhûren), le men tebiake minhum leemleenne
cehenneme
minkum ecmaîn(ecmaîne)....
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah, dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi
cehenneme
doldururum.”...
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah buyurdu: Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi
cehenneme
dolduracağım!...
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah, «Yerilmis ve kovulmussun, oradan defol; and olsun ki insanlardan sana kim uyarsa, onlari ve sizi, hepinizi
cehenneme
dolduragim» dedi....
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah, 'Yerilmiş ve kovulmuşsun, oradan defol; and olsun ki insanlardan sana kim uyarsa, hepinizi
cehenneme
dolduracağım' dedi....
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah buyurdu: Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi
cehenneme
dolduracağım!...
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah dedi ki; «Çık oradan yerilmiş ve kovulmuş olarak! Andolsun ki, insanlardan kim sana uyarsa, onları ve sizi birlikte
cehenneme
dolduracağım.»...
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık! Andolsun ki insanlardan sana kim uyarsa onları ve sizi, hepinizi
cehenneme
dolduracağım!” buyurdu....
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah da: -Çık oradan, yerilmiş ve kovulmuş olarak! Onlardan kim sana tabi olursa, sizin hepinizi
cehenneme
dolduracağım, dedi....
Əraf Suresi, 18. Ayet:
(Allâh) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. Andolsun ki onlardan sana kim uyarsa (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım (azdıran sizler de, size uyup yoldan çıkan insanlar da
cehenneme
gireceksiniz)!"...
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Allah buyurdu ki: 'Oradan kınanmış ve kovulmuş olarak çık. Onlardan kim sana uyarsa, hepinizi birden
Cehenneme
tıkacağım....
Əraf Suresi, 38. Ayet:
Allah onlara: «Sizden önce geçmiş cin ve insan topluluklarıyla beraber cehennem ateşine girin!» der.
Cehenneme
giren her ümmet kendi din kardeşine lanet eder. Nihayet hepsi oraya toplandığında, sonrakiler öncekiler hakkında derler ki: «Rabbimiz ! İşte şunlar bizi doğru yoldan saptırdı. Onlara cehennem ateşinden kat kat azab ver». Allah der ki: «Herkesin azabı kat kattır, fakat siz bilemezsiniz»....
Əraf Suresi, 38. Ayet:
Allah onlara «Sizden önce gelip göçen cin ve insan toplulukları yanında
cehenneme
giriniz» der. Her
cehenneme
giren topluluk yoldaşına lânet okur. Sonunda hepsi biraraya gelince sonrakiler, kendilerinden öncekiler için «Ey Rabbimiz, bizi bunlar yoldan çıkardı, onun için bunlara bir kat daha fazla cehennem azabı çektir» derler. Allah da onlara «Herbirinizin azabı ikiye katlanmıştır, ama bilmiyorsunuz.»...
Əraf Suresi, 38. Ayet:
Buyurur ki: «Siz de sizden evvel ins ve cinden gelip geçmiş olan ümmetlerin arasında
cehenneme
giriniz.» Her ne zaman bir ümmet girdikçe hemşiresine (kendi dindaşına) lânet eder. Nihâyet hepsi oraya girip biribirine iltihak edince sonrakileri öndekileri için diyecektir ki: «Ey Rabbimiz! onlar bizi sapıttılar, artık onlara ateşten iki kat azap ver.» (Cenâb-ı Hak da) Buyuracak ki: «Hepinize kat kat azap vardır. Lâkin siz bilmezsiniz.»...
Əraf Suresi, 41. Ayet:
Lehum min
cehenneme
mihâdun ve min fevkıhim gavaş(gavaşın) ve kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne)....
Əraf Suresi, 41. Ayet:
1.
lehum
: onlar için vardır
2.
min
cehenneme
: cehennemden
3.
mihâdun
: yatak, döşek
4.
min fevkı-him
: onların ü...
Əraf Suresi, 179. Ayet:
Ve lekad zere’nâ li
cehenneme
kesîran minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne)....
Əraf Suresi, 179. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
zere'nâ
: yarattık, hazırladık
3.
li
cehenneme
: cehennemi
4.
kesîran
: çok
Əraf Suresi, 179. Ayet:
İnsanlardan ve cinlerden çok sayıda kişiyi
cehenneme
mahkum ettik. Kalpleri var, fakat kavrayamazlar; gözleri var, fakat görmezler; kulakları var, fakat işitmezler. Onlar, çiftlik hayvanları gibidir, hatta daha da kötü... Ve onlar, olup bitenden habersizdirler....
Əraf Suresi, 202. Ayet:
1.
ve ihvânu-hum
: ve onların kardeşleri
2.
yemuddûne-hum
: onları sürüklerler (uzatırlar, çekerler)
3.
fî el gayyi
: gayyın içine (
cehenneme
)
4.
...
Əraf Suresi, 202. Ayet:
Ve onların (şeytanların) kardeşleri onları
cehenneme
sürüklerler. Sonra (bundan) vazgeçmezler....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
İnnellezîne keferû yunfikûne emvâlehum li yesuddû an sebîlillâh(sebîlillâhi), fe se yunfikûnehâ summe tekûnu aleyhim hasraten summe yuglebûn(yuglebûne), vellezîne keferû ilâ
cehenneme
yuhşerûn(yuhşerûne)....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
ellezîne keferû
: inkâr eden kimseler, kâfirler
3.
yunfikûne
: infâk ederler, verirler
4.
emvâle-hum
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Muhakkak ki kâfirler, Allah'ın yolundan alıkoymak (men etmek) için mallarını infâk ederler (verirler). Bu şekilde (devam ederek) onu (mallarını), infâk edecekler sonra (bu) onlara hasret (pişmanlık, üzüntü) olacak. Sonra da onlara gâlip olunacak (mağlup olacaklar). Ve kâfir olanlar,
cehenneme
haşrolunacaklar (toplanacaklar)....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Şüphe yok ki, inkâr edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. İnkâr edenler toplanıp
cehenneme
sürüleceklerdir....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Şüphe yok ki kâfir olanlar, mallarını ancak halkı Allah yolundan alıkoymak için harcarlar. Harcayacaklar da, sonra o harcadıkları mallar, kendilerine bir iç acısı olacak, sonra da alt edilecekler ve kâfir olanlar
cehenneme
götürülecekler, orada toplanacaklar....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise
cehenneme
toplanacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
O hakikat bilgisini inkâr edenler, Allâh yolundan engellemek için mallarını bağışlarlar! Kalanları da harcayacaklar! Sonra bu harcamaları onlar için bir yürek acısı oluşturacak! Sonra yenilirler! (Nihayet) hakikat bilgisini inkâr edenler hep bir arada,
cehenneme
toplanır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
İnkar edenler mallarını, Allah'ın yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklar da. Sonra bu onlar için yürek acısı olacak, sonra yenilecekler ve inkar edenler
cehenneme
sürüleceklerdir....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Gerçek şu ki, inkâr edenler, (insanları) Allah'ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar. Sonra bu, onlara yürek acısı olacaktır, sonra bozguna uğratılacaklardır. İnkâr edenler sonunda
cehenneme
sürülüp toplanacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcayan kâfirler, yakında yine onu harcayacaklardır. Sonra da (gayelerine erişemiyeceklerinden) bu, onlara pişmanlık ve yürek acısı olacak, sonunda mağlûp olacaklardır. Küfürlerinde sebât edenler, toplanıp
cehenneme
götürüleceklerdir....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Dogrusu inkar edenler mallarini Allah'in yolundan insanlari aliyokmak icin safederler ve daha da sarfedeceklerdir; ama sonra icleri yanacak, hem de maglup olacaklardir. Bu, Allah'in, temizi murdardan ayirmasi ve murdarlari ustuste koyup hepsini yigarak
cehenneme
yerlestirmesi icindir; inkar edenler
cehenneme
toplanacaklardir. Iste onlar mahvolanlardir. *...
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Doğrusu inkar edenler mallarını Allah'ın yolundan insanları alıkoymak için sarfederler ve daha da sarfedeceklerdir; ama sonra içleri yanacak, hem de mağlup olacaklardır. Bu, Allah'ın, temizi murdardan ayırması ve murdarları üstüste koyup hepsini yığarak
cehenneme
yerleştirmesi içindir; inkar edenler
cehenneme
toplanacaklardır. İşte onlar mahvolanlardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise
cehenneme
toplanacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
İnkar edenler, insanları ALLAH yolundan menetmek için paralarını harcarlar ve daha da harcamaya devam edecekler. Fakat bu, sonradan kendileri için bir üzüntü kaynağı olacak ve ardından yenilecekler. İnkar edenler
cehenneme
sürüleceklerdir....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Şüphe yok ki Allah yolundan men'etmek için mallarını sarfedenler, onu yine sarfedecekler, sonra bu kendilerine yürek acısı olacak, nihayet mağlûb olacaklar. Ve küfürlerinde ısrar edenler toplanıb
Cehenneme
sevkedilecekler...
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Şüphesiz ki Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcayanlar, onu yine harcayacaklar, sonra bu kendilerine yürek acısı olacak, nihayet mağlup olacaklar. Küfürlerinde ısrar edenler toplanıp
cehenneme
sürülecekler....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Mallarını, Allah yolundan engellemek için sarfeden o kâfirler, hiç şüphesiz yine onu sarfedecekler. Varsın sarfetsinler, sonra o yüreklerine inen bir acı olacak, sonra da mağlup olacaklar. Zaten kâfirler toplanıp
cehenneme
gönderilecekler....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Gerçek şu ki, küfredenler (insanları) Tanrı'nın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar. Sonra bu, onlara yürek acısı olacaktır, sonra da bozguna uğratılacaklardır. Küfredenler sonunda
cehenneme
sürülüp toplanacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Küfredenler, şübhe yok ki, mallarını (halkı) Allah yolundan alıkoymaları için harcarlar. Ko harcasınlar onları! Nihayet bu, onlara bir yürek acısı olacakdır. Sonra da mağlub olacaklardır. Küfr (ünde inâd) edenler (ise) en son
cehenneme
sürüleceklerdir, ...
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Şübhesiz ki inkâr edenler, mallarını (insanları) Allah yolundan men' etmek için harcarlar. Onları daha da harcayacaklar; sonra (bu) kendilerine bir pişmanlık (vesîlesi)olacak, sonra da mağlûb olacaklardır. Nihâyet, inkâr edenler
Cehenneme
(sevk edilerek, orada) toplanacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Muhakkak ki küfredenler; mallarını, Allah yolundan alıkoymak için harcarlar. Daha harcayacaklar, sonra içleri yanacak, sonra da mağlup olacaklardır. Küfredenler,
cehenneme
toplanacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Bakın, hakkı inkara şartlanmış olanlar insanları Allahın yolundan çevirmek için (nasıl da) harcıyorlar mallarını; ve (daha da) harcayacaklar, ta ki bu harcadıkları kendileri için derin bir ızdırap ve yerinme (kaynağı) oluncaya kadar; ve sonra haklarından gelinecek! Ve (ölünceye kadar) hakkı inkarda direnen bu kimseler topluca
cehenneme
tıkılacaklar,...
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Muhakkak o kimseler ki, kâfir olmuşlardır, mallarını (Allah Teâlâ'nın yolundan men etmek için) infak ederler. Artık onu yine infak edeceklerdir. Sonra onların üzerine hasret olacaktır. Sonra da mağlup olacaklardır ve kâfir olanlar
cehenneme
sevkolunacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Kâfirler şüphesiz ki mallarını Allah yolundan alıkoymak için sarfediyorlar. Daha da sarfedecekler. Sonra bu kendilerine bir yürek acısı olacak ve en sonunda mağlup olacaklar. (Küfründe inat eden) kâfirler ise
cehenneme
sürükleneceklerdir....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Kâfirler, insanları Allah yolundan uzaklaştırmak için mallarını harcıyorlar. Daha da harcayacaklar!Ama gayelerine ulaşamayacaklarından bu, onlara yürek acısı olacak, sonra da mağlup edilecekler. İnkârlarında ısrar edenler toplanıp
cehenneme
sevk edilecekler....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
İnkâr edenler, Allâh yoluna engel olmak için mallarını harcarlar ve harcayacaklar da. Sonra bu, kendilerine dert olacak, nihâyet yenilecekler ve inkâr edenler
cehenneme
sürüleceklerdir....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
Gerçek şu ki, küfre sapanlar, (insanları) Allah'ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar. Sonra bu, onlara yürek acısı olacaktır, sonra bozguna uğratılacaklardır. Küfredenler sonunda
cehenneme
sürülüp toplanacaklardır....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
İnkâr edenler, halkı Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcarlar. Daha da harcayacaklar; sonra harcadıkları onlara bir pişmanlık olacak, sonra da mağlûp düşecekler. Âhirette de o kâfirlerin hepsi toplanıp
Cehenneme
sürülecekler....
Ənfal Suresi, 36. Ayet:
O küfre sapanlar mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar, harcayacaklardır da. Sonunda bu kendileri için bir hasret olacak, sonra da mağlup edilecekler. Küfre sapanlar doğruca
cehenneme
sürülecekler....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Li yemîzallâhul habîse minet tayyibi ve yec'alel habîse ba'dahu alâ ba'dın fe yerkumehu cemîan fe yec'alehu fî cehennem(
cehenneme
), ulâike humul hâsirûn(hâsirûne)....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
1.
li yemîze allâhu el habîse
: Allah'ın murdarı, pisi ayırt etmesi için
2.
min et tayyibi
: temizden
3.
ve yec'ale
: ve kılar, yapar, koyar
4.
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
(Bu), Allah'ın habis (pis) ile tayyibi (temiz) birbirinden ayırması ve habis olanları birbirinin üzerine koyup böylece hepsini yığarak, bu şekilde onların (murdar olanların) cehennemde olması (
cehenneme
atılması) içindir. İşte onlar, onlar hüsrana uğrayanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Allah, pis olanı temizden ayırmak, pis olanların hepsini birbiri üstüne koyup yığarak
cehenneme
koymak için böyle yapar. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Allah pisi temizden ayıracak ve pis olanları yığın-yığın birbiri üstüne koyup yığacak ve topunu birden
cehenneme
atacak; onlardır ziyankârlar....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
(Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak
cehenneme
atması içindir. İşte onlar ziyana uğrayanların kendileridir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Bu toplama, Allah’ın murdarı temizden ayırt etmesi, mü’mini kâfirden ayırması, bütün murdarları birbiri üstüne koyup, hepsini yığarak
cehenneme
atması içindir. Onlar, işte onlar hüsrana uğrayanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Böyle olması Allah'ın murdarı temizden ayıklaması ve murdar olanları birbiri üstüne yığıp topluca
cehenneme
atması içindir. İşte bunlar ziyana uğrayacak olanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Bu, Allah'ın murdar olanı temizden ayırdetmesi; murdarı, bir kısmını bir kısmı üzerinde kılıp tümünü biriktirerek
cehenneme
atması içindir. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Allah murdar kâfiri, pâk mü’minden ayırdetmek için kâfirleri mağlûp eder ve murdarın bir kısmını bir kısmı üzerine koyup hepsini biriktirerek
cehenneme
atar. İşte bunlar, nefislerine ziyan ve yazık edenlerdir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Dogrusu inkar edenler mallarini Allah'in yolundan insanlari aliyokmak icin safederler ve daha da sarfedeceklerdir; ama sonra icleri yanacak, hem de maglup olacaklardir. Bu, Allah'in, temizi murdardan ayirmasi ve murdarlari ustuste koyup hepsini yigarak
cehenneme
yerlestirmesi icindir; inkar edenler
cehenneme
toplanacaklardir. Iste onlar mahvolanlardir. *...
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Doğrusu inkar edenler mallarını Allah'ın yolundan insanları alıkoymak için sarfederler ve daha da sarfedeceklerdir; ama sonra içleri yanacak, hem de mağlup olacaklardır. Bu, Allah'ın, temizi murdardan ayırması ve murdarları üstüste koyup hepsini yığarak
cehenneme
yerleştirmesi içindir; inkar edenler
cehenneme
toplanacaklardır. İşte onlar mahvolanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
(Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak
cehenneme
atması içindir. İşte onlar ziyana uğrayanların kendileridir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Böylece ALLAH kötüyü iyiden ayırdeder, kötüleri üst üste koyup topluca yığar ve
cehenneme
yollar. İşte kaybedenler onlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Ki Allah murdarı temizden ayırsın ve murdar kısmı birbirinin üzerine bindirib hepsini teraküm ettirsin de topunu
Cehenneme
koysun, işte bunlar, o hüsran içinde kalanlar...
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Ki, Allah pisi temizden ayırsın ve pis olanı üst üste koyup hepsini bir yığın haline getirsin ve topunu
cehenneme
koysun! İşte bunlar, o hüsran içinde kalanlar!...
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Allah, murdarı temizden ayırdetmek için ve bir de murdar kısmını birbiri üzerine bindirip hepsini bir araya getirmek ve topunu birden
cehenneme
koymak için böyle yapar. İşte bunlar o hüsran içinde kalanların ta kendileridir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Ta ki, Allah murdarı temizden ayırdetsin ve murdarları üstüste koyup hep biraraya yığarak
cehenneme
atsın. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Bu, Tanrı'nın murdar olanı temizden ayırdetmesi; murdarı, bir kısmını bir kısmı üzerinde kılıp tümünü biriktirerek
cehenneme
atması içindir. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
ki Allah, murdarı (kâfiri) temizden (mü'minden) ayırd etsin, murdarı birbiri üstüne koyub topunu birden yığsın da onu
cehenneme
atsın. Onlar, en büyük zarara uğrayanların ta kendileridir. ...
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Ki Allah, pis olanı temizden (kâfiri mü’minden) ayırsın ve kötüleri birbiri üstüne koyup hepsini yığsın da onu
Cehenneme
atsın! İşte onlar gerçekten hüsrâna uğrayanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Allah; murdarı temizden ayırdetsin ve murdarı birbiri üstüne koyup topunu birden yığsın da,
cehenneme
atsın diye. İşte onlar; hüsrana uğrayanların kendileridir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
ki böylece Allah kötü ve bayağı olanı iyi ve temiz olandan ayırsın da, kötü ve bayağı olanı kendi türünden olanla yan yana getirip (hükmü altında) hepsini bir araya toplasın ve (nihayet) onları topluca
cehenneme
yerleştirsin. İşte her bakımdan aldanmış olanlar böyleleridir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Tâ ki, Allah Teâlâ habîsi temizden ayırdetsin. Ve habîs olanın bazısını bazısı üzerine kılıp hepsini toplasın. Artık onu
cehenneme
koysun. İşte ziyana uğramış olanlar, ancak onlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Bu, Allah'ın murdarı temizden (kâfiri müminden) ayırıp, bütün murdarları üstüste koyarak, topunu bir araya yığması ve
cehenneme
atması içindir. İşte onlar mahvolanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Allah, pis olanı temiz olandan ayıracak ve pis olanları birbiri üzerine yığıp hepsini bir araya toplayacak ve
cehenneme
atacaktır. İşte onlar, hüsrana uğrayanlar onlardır!...
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Ta ki Allah murdarı temizden ayırsın ve murdarları birbiri üzerine bindirip hepsini bir araya yığsın ve topunu birden
cehenneme
doldursun. İşte her şeylerini kaybedenler bunlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
(Sürüleceklerdir) Ki, Allâh, murdarı temizden ayıklasın ve bütün murdarları birbiri üzerine koyup yığsın da hepsini
cehenneme
atsın. İşte ziyana uğrayanlar onlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Bu, Allah'ın murdar olanı temizden ayırdetmesi; murdarı, bir kısmını bir kısmı üzerinde kılıp tümünü biriktirerek
cehenneme
atması içindir. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Allah böylece habisi temizden ayırt eder; sonra habisleri üst üste yığar ve hepsini toplayıp
Cehenneme
tıkar. İşte onlar hüsrana düşenlerin tâ kendileridir....
Ənfal Suresi, 37. Ayet:
Böylece Allah, pisi temizden ayıracak, pis kısmı birbirleri üstüne yığıp hepsini bir yerde toplayarak tümünü
cehenneme
sokacak. Hüsrana uğrayanların da kendileridir bunlar....
Tövbə Suresi, 35. Ayet:
Yevme yuhmâ aleyhâ fî nâri
cehenneme
fe tukvâ bihâ cibâhuhum ve cunûbuhum ve zuhûruhum, hâzâ mâ keneztum li enfusikum fe zûkû mâ kuntum teknizûn(teknizûne)....
Tövbə Suresi, 35. Ayet:
1.
yevme
: gün
2.
yuhmâ
: kızdırılır
3.
aleyhâ
: üzerinde
4.
fî nâri
cehenneme
: cehennem ateşi içinde
<...
Tövbə Suresi, 49. Ayet:
Ve minhum men yekûlu'zen lî ve lâ teftinnî, e lâ fîl fitneti sekatû, ve inne
cehenneme
le muhîtatun bil kâfîrîn(kâfîrîne)....
Tövbə Suresi, 49. Ayet:
1.
ve min-hum
: ve onlardan
2.
men
: kim, bir kimse
3.
yekûlu'zen lî (yekûlu ezen lî)
: “bana izin ver” der
4.
ve lâ teftin-nî<...
Tövbə Suresi, 63. Ayet:
E lem ya’lemû ennehu men yuhâdidillâhe ve resûlehu fe enne lehu nâre
cehenneme
hâliden fîhâ, zâlikel hızyul azîm(azîmu)....
Tövbə Suresi, 63. Ayet:
1.
e lem ya'lemû
: bilmiyorlar mı
2.
enne-hu
: onun ... olduğunu
3.
men
: kim, kişi
4.
yuhâdidi allâhe
: Allah'a m...
Tövbə Suresi, 63. Ayet:
Bilmediler mi ki, kim ALLAH ve elçisine karşı gelirse, içinde ebedi kalacağı
cehenneme
mahkum olur. Bu büyük bir aşağılanmadır....
Tövbə Suresi, 68. Ayet:
Vaadallâhul munâfikîne vel munâfikâti vel kuffâre nâre
cehenneme
hâlidîne fîhâ hiye hasbuhum, ve leanehumullâh(leanehumullâhu) ve lehum azâbun mukîm (mukîmun)....
Tövbə Suresi, 68. Ayet:
1.
vaada allâhu
: Allah vaadetti
2.
el munâfikîne
: münafık erkekler
3.
ve el munâfikâti
: ve münafık kadınlar
4.
ve el kuffâre...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Ferihal muhallefûne bi mak’adihim hılâfe resûlillâhi ve kerihû en yucâhidû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâhi ve kâlû lâ tenfirû fîl harr(harri), kul nâru
cehenneme
eşeddu harrâ(harran), lev kânû yefkahûn(yefkahûne)....
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
1.
feriha
: ferahladılar
2.
el muhallefûne
: geri kalanlar
3.
bi mak'adi-him
: kalıp oturmaları ile
4.
hılâfe
: mu...
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
E fe men essese bunyânehu alâ takvâ minallâhi ve rıdvânin hayrun em men essese bunyânehu alâ şefâ curufin hârin fenhâra bihî fî nâri cehennem(
cehenneme
), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
1.
e fe men
: o kimse mi?
2.
essese
: tesis etti, kurdu
3.
bunyâne-hu
: binasının temelini kuran
4.
alâ takvâ
: ta...
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını seyl bıçığında sarkan bir yarın kenarına kurup da onunla beraber
cehenneme
yuvarlanan mı? Allah zalimler güruhunu hidayete erdirmez...
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
O halde binasını, Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kumuş olan mı daha hayırlıdır, yoksa binasını sel bıçığında sarkan bir yar kenarına kurup da onunla birlikte
cehenneme
yuvarlanan mı? Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez!...
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup da onunla birlikte
cehenneme
yuvarlanan mı daha hayırlı? Allah, zalimler güruhunu hidayete erdirmez....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Yapısını Allah korkusu ve hoşnutluğu temeli üzerine kuran mı hayırlıdır, yoksa yapısını kaymak üzere olan bir yarın üzerine kurup da o yarla birlikte
cehenneme
kayan kimse mi hayırlıdır? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Binasını, Allah’a karşı gelmekten sakınma ve Onun rızasını kazanma temelleri üzerine kuran kimse mi hayırlıdır;yoksa yapısını, yıkılmak üzere olan bir uçurum kenarına kurarak onunla beraber
cehenneme
yuvarlanan mı? Allah zalimler gürûhunu hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez....
Tövbə Suresi, 109. Ayet:
Peki, binasını Allah'tan gelen bir sakınma duygusu ve hoşnutluk üzerine kuran mı hayırlıdır yoksa binasını sel artıklarının ucundaki yarın kenarına kurup da onunla birlikte
cehenneme
yuvarlanan mı? Allah, zalimler topluluğuna kılavuzluk etmez....
Yunus Suresi, 96. Ayet:
(96-97) (Kâfir olarak ölüp
cehenneme
gideceklerine dair) haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar, her türlü mûcize de önlerine gelse, gayet acı azabı görmedikçe iman etmezler....
Yunus Suresi, 97. Ayet:
(96-97) (Kâfir olarak ölüp
cehenneme
gideceklerine dair) haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar, her türlü mûcize de önlerine gelse, gayet acı azabı görmedikçe iman etmezler....
Hud Suresi, 44. Ayet:
(Nihayet) "Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!" denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: "O zalimler topluluğunun canı
cehenneme
!" denildi....
Hud Suresi, 44. Ayet:
(Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı
cehenneme
!» denildi....
Hud Suresi, 98. Ayet:
Firavun, kiyamet gununde milletine onculuk eder, onlari
cehenneme
goturur. Gittikleri yer ne kotu yerdir!...
Hud Suresi, 98. Ayet:
Firavun, kıyamet gününde milletine öncülük eder, onları
cehenneme
götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir!...
Hud Suresi, 98. Ayet:
Kıyamet günü, Firavun soydaşlarının önüne düşerek onları
cehenneme
götürdü. Vardıkları yer ne fena bir yerdir!...
Hud Suresi, 98. Ayet:
Firavun kıyamet gününde kavmine öncülük eder, onları
cehenneme
götürür. Ne kötü yerdir onların vardıkları yer!...
Hud Suresi, 106. Ayet:
Bedbahtlar
cehenneme
atılacaklar. Çektikleri azabın dehşetinden, devamlı surette hıçkırıp canları çıkasıya feryad edecekler....
Rəd Suresi, 21. Ayet:
Ve onlar Allah'ın (ölümden evvel), Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O'na (Allah'a) ulaştırırlar. Ve Rab'lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (
cehenneme
girmekten) korkarlar....
İbrahim Suresi, 15. Ayet:
(15-17) Resuller Allah’tan yardım ve zafer istediler. Neticede her inatçı, zorba zalim hüsrana uğradı. İş bununla bitmeyecek, ardından o zorba,
cehenneme
girecek. Orada kendisine kanlı irinli su içirilecek, yutmaya çalışacak ama boğazından geçiremeyecek. Ölüm her yandan ona geldiği halde yine de ölmeyecek. Bunun arkasından da pek şiddetli bir azap daha vardır....
İbrahim Suresi, 16. Ayet:
(15-17) Resuller Allah’tan yardım ve zafer istediler. Neticede her inatçı, zorba zalim hüsrana uğradı. İş bununla bitmeyecek, ardından o zorba,
cehenneme
girecek. Orada kendisine kanlı irinli su içirilecek, yutmaya çalışacak ama boğazından geçiremeyecek. Ölüm her yandan ona geldiği halde yine de ölmeyecek. Bunun arkasından da pek şiddetli bir azap daha vardır....
İbrahim Suresi, 17. Ayet:
(15-17) Resuller Allah’tan yardım ve zafer istediler. Neticede her inatçı, zorba zalim hüsrana uğradı. İş bununla bitmeyecek, ardından o zorba,
cehenneme
girecek. Orada kendisine kanlı irinli su içirilecek, yutmaya çalışacak ama boğazından geçiremeyecek. Ölüm her yandan ona geldiği halde yine de ölmeyecek. Bunun arkasından da pek şiddetli bir azap daha vardır....
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
İş bitince (Cennetlik cennete ve cehennemlikler
cehenneme
girince), Şeytan ateşte olanlara der ki: “- Doğrusu Allah size gerçeği vaad etti. Ben de size vaad ettim ama size yalancı çıktım. Aslında benim sizin üzerinizde bir hâkimiyetim yoktu; ancak sizi (bâtıla) çağırdım, siz de hemen bana uydunuz. Artık beni kötülemeyiniz, nefislerinizi kötüleyin. Ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Doğrusu ben, bundan önce, sizin beni Allah’a ortak koşmanıza inanmamıştım.” Muhakkak ki, zalimlere a...
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helâk yurduna, yaslanacakları
cehenneme
sürükleyenleri görmedin mi? O, ne kötü duraktır!...
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Allah'in verdigi nimeti nankorlukle karsilayanlari ve milletlerini helak olacaklari yere, yaslanacaklari
cehenneme
goturenleri gormuyor musun?...
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Allah'ın verdiği nimeti nankörlükle karşılayanları ve milletlerini helak olacakları yere, yaslanacakları
cehenneme
götürenleri görmüyor musun?...
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Allahın ni'metine bedel küfrü (ve nankörlüğü) ihtiyâr edenleri, (bununla beraber) kavmlerini de helak yurduna,
cehenneme
(sürükleyib) sokanları görmedin mi? Onlar (ın hepsi) oraya girecekler. O, ne kötü bir karar (gâh) dır! ...
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Allah’ın ni'metini küfürle değiştiren ve kavimlerini helâk yurduna,
Cehenneme
sürükleyenleri görmedin mi? (O kâfirler) oraya gireceklerdir! O ise, ne kötü karargâhtır!...
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
Allah'ın nimetini nankörlükle karşılayanları ve (peşlerine taktıkları) toplulukları helâk olacakları yere, yaslanacakları
cehenneme
götürenleri görmedin mi?...
İbrahim Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Allah’ın nimetine bedel, inkâr ve nankörlüğü tercih edenleri, ayrıca kendi halklarını da helâk yurduna,
cehenneme
sürükleyenleri görmedin mi? Onların hepsi oraya girecekler. Cehennem ne kötü bir yerleşim yeridir!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Cehennem(
cehenneme
), yaslevnehâ, ve bi’sel karâr(karâru). ...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
1.
cehenneme
: cehennem
2.
yaslevne-hâ
: ona (ateşe) yaslanırlar, maruz kalırlar
3.
ve bi'se
: ve ne kötü
4.
el karâru
...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helâk yurduna, yaslanacakları
cehenneme
sürükleyenleri görmedin mi? O, ne kötü duraktır!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Cehenneme
sokanları? Hepsi de oraya gider ve orası, karâr edilecek ne kötü yerdir....
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Onlar
cehenneme
girecekler. O ne kötü karargâhtır!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Onlar
cehenneme
yaslanacaklar. Orası ne kötü bir yerleşim yeridir....
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Bir
cehenneme
ki, hepsi oraya atılacaklar. O ne kötü karargâhtır!......
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Allah'in verdigi nimeti nankorlukle karsilayanlari ve milletlerini helak olacaklari yere, yaslanacaklari
cehenneme
goturenleri gormuyor musun?...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Allah'ın verdiği nimeti nankörlükle karşılayanları ve milletlerini helak olacakları yere, yaslanacakları
cehenneme
götürenleri görmüyor musun?...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Onlar
cehenneme
girecekler. O ne kötü karargâhtır!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Cehenneme
, yaslanırlar ona, o ise ne fena makardır...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Cehenneme
, ona yaslanırlar, o ise ne kötü bir yerleşme yeridir....
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Onlar,
cehenneme
girecekler. O ne kötü karargâhtır....
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Allahın ni'metine bedel küfrü (ve nankörlüğü) ihtiyâr edenleri, (bununla beraber) kavmlerini de helak yurduna,
cehenneme
(sürükleyib) sokanları görmedin mi? Onlar (ın hepsi) oraya girecekler. O, ne kötü bir karar (gâh) dır! ...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Allah’ın ni'metini küfürle değiştiren ve kavimlerini helâk yurduna,
Cehenneme
sürükleyenleri görmedin mi? (O kâfirler) oraya gireceklerdir! O ise, ne kötü karargâhtır!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Yaslanacakları
cehenneme
ki; o, ne kötü bir karargahtır....
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Cehenneme
, oraya gireceklerdir. O ne kötü karargâh!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Onlar
cehenneme
girecekler. O ne kötü bir karargâhtır!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Onları
cehenneme
sokacaklardır. Ne kötü bir durak!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Allah’ın nimetine bedel, inkâr ve nankörlüğü tercih edenleri, ayrıca kendi halklarını da helâk yurduna,
cehenneme
sürükleyenleri görmedin mi? Onların hepsi oraya girecekler. Cehennem ne kötü bir yerleşim yeridir!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Yaslanacakları
cehenneme
(götürdüler). Ne kötü bir duraktır o!...
İbrahim Suresi, 29. Ayet:
Yaslanacakları
cehenneme
kondurdular. Ne kötü bir duruş yeridir o!...
Hicr Suresi, 2. Ayet:
Bir zaman olur (
Cehenneme
girdiklerinde) inkâr edenler arzu ederler ki, keşke Müslüman kimseler olsaydılar!...
Hicr Suresi, 43. Ayet:
Ve inne
cehenneme
le mev’ıduhum ecmaîn(ecmeîne)....
Hicr Suresi, 43. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
cehenneme
: cehennem
3.
le
: mutlaka, elbette
4.
mev'ıdu-hum
: onlara vaadedilen yer
Nəhl Suresi, 29. Ayet:
Fedhulû ebvâbe
cehenneme
hâlidîne fîhâ fe lebi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne). ...
Nəhl Suresi, 29. Ayet:
1.
fedhulû (fe udhulû)
: haydi, artık girin
2.
ebvâbe
: kapılar
3.
cehenneme
: cehennem
4.
hâlidîne
: ebedî olanla...
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Müşrikler, kendilerinin hoşlanmadıkları şeyleri Allah’a yakıştırıyorlar. Dilleri, yalan yere en güzel mükâfatın kendilerine ait olduğunu ifade ediyor. Hiç şüphesiz onlar için ateş, cehennem vardır. Onlar, herkesten önce
cehenneme
atılacaklar ve unutulacaklar....
İsra Suresi, 8. Ayet:
Asâ rabbukum en yerhamekum, ve in udtum udnâ, ve cealnâ
cehenneme
lil kâfirîne hasîrâ(hasîren)....
İsra Suresi, 8. Ayet:
1.
asâ
: umulur ki
2.
rabbu-kum
: sizin Rabbiniz
3.
en yerhame-kum
: size merhamet etmesi
4.
ve in udtum
(âde)
İsra Suresi, 14. Ayet:
Kitabını oku (hayat filmini izle)! Bugün hasib (hesap görücü) olarak (hayat filmindeki) nefsin(in cennete veya
cehenneme
gideceğini gösteren negatif ve pozitif derecelerinin neticeleri) sana kâfi oldu....
İsra Suresi, 18. Ayet:
Men kâne yurîdul âcilete accelnâ lehu fîhâ mâ neşâu li men nurîdu summe cealnâ lehu cehennem(
cehenneme
), yaslâhâ mezmûmen medhûrâ(medhûren). ...
İsra Suresi, 18. Ayet:
1.
men
: kim
2.
kâne
: oldu
3.
yurîdu el âcilete
: acil, acele olarak (bu dünyada) isterse
4.
accelnâ
: acele verd...
İsra Suresi, 18. Ayet:
Kim acele (bu dünyada acil) olarak isterse, istediğimiz kimseye, dilediğimiz şeyi ona orada acele verdik. Sonra onu cehennem ehli kıldık. Zemmedilmiş (ayıplanmış) ve (rahmetten) kovulmuş olarak, ona (
cehenneme
) atılır....
İsra Suresi, 18. Ayet:
Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği
cehenneme
sokarız....
İsra Suresi, 18. Ayet:
Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği
cehenneme
sokarız....
İsra Suresi, 18. Ayet:
Kim bu geçici dünyayı isterse, orada istediğimize dilediğimiz kadar veririz. Ancak daha sonra onu, kınanmış ve kovulmuş olarak
cehenneme
mahkum ederiz....
İsra Suresi, 18. Ayet:
Kim geçici dünyanın mutluluğunu isterse dilediğimiz kimselere orada dilediğimiz kadar geçici nimet veririz. Fakat sonra onu
cehenneme
yollarız, horlanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak oraya girer....
İsra Suresi, 18. Ayet:
Kim bu çarçabuk geçen (dünyâyı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şey'i çarçabuk veririz. Sonra da onu
cehenneme
sokarız. O, buraya kınanmış ve (rahmetimizden) koğulmuş olarak ulaşır. ...
İsra Suresi, 32. Ayet:
Zinaya yaklaşmayın, zina ile sonuçlanacak ilişkilerden uzak durun. Zira zina büyük günah, yüz kızartıcı, gayri meşrû bir ilişkidir. Soysuzluğa, tehlikeli hastalıklara, korunması gereken değerlere tecavüze,
cehenneme
götüren kötü bir yoldur....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Zâlike mimmâ evhâ ileyke rabbuke minel hikmeh(hikmeti), ve lâ tec’al meallâhi ilâhen âhare fe tulkâ fî
cehenneme
melûmen medhûrâ(medhûren)....
İsra Suresi, 39. Ayet:
1.
zâlike
: işte bunlar
2.
mimmâ
: şeylerden
3.
evhâ
: vahyetti
4.
ileyke
: sana
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar, Rabbinin sana hikmetten vahyettiği şeylerdendir. Allah ile beraber başka ilâh kılma (edinme)! Yoksa kınanmış ve kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbinin, sana vahyettiği hikmetlerdendir ve Allah'la berâber başka bir mabut tanıma, sonra kınanmış, kovulmuş bir halde
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme; sonra kınanmış ve (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiklerindendir. Allah'la beraber başka bir ilah edinme. Yoksa kınanmış, kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak
cehenneme
bırakılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
(Ey Rasûlüm), işte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah ile beraber başka bir ilâh uydurma ki, sonra yerinmiş, Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmış olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar Rabbinin sana bildirdigi hikmetlerdir. Sakin Allah'la beraber baska tanri edinme. Yoksa yerilmis ve kovulmus olarak
cehenneme
atilirsin....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar Rabbinin sana bildirdiği hikmetlerdir. Sakın Allah'la beraber başka tanrı edinme. Yoksa yerilmiş ve kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme; sonra kınanmış ve (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. ALLAH ile birlikte başka tanrı edinme; aksi taktirde kınanmış ve kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın...
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar rabbının sana vahyettiği hikmetlerdendir, sakın Allah ile beraber diğer bir ilâh uydurma ki sonra levm-ü tard olunarak
Cehenneme
atılırsın...
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah ile beraber başka bir ilah uydurma ki, sonra kınanmış ve kovulmuş bir halde
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah'la beraber başka bir ilâh uydurma. Aksi halde kötülenmiş ve Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmış olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbinin sana vahiy yolu ile bildirdiği bazı hikmetlerdir. Sakın Allah'ın yanısıra başka bir ilaha tapma. Yoksa yerilmiş ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsınız....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka tanrılar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak
cehenneme
bırakılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar Rabbinin sana vahyetdiği hikmet (ler) dendir. Allah ile beraber diğer bir Tanrı edinme ki sonra yerinmiş, koğulmuş olarak
cehenneme
atılırsın. ...
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmet(ler)dendir. Allah ile berâber başka bir ilâh edinme; yoksa kınanmış ve kovulmuş olarak
Cehenneme
atılırsın!...
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbının sana vahyettiği hikmettendir. Allah ile beraber bir başka ilah edinme. Yoksa kınanmış ve kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bu (söylenenler) doğru ile eğrinin ne olduğuna dair Rabbinin sana ulaştırdığı bilginin bir parçasıdır. Öyleyse, artık (ey insanoğlu,) Allah'la beraber sakın bir başka tanrı edinme: yoksa, (kendince) kınanmış ve (O'nun tarafından) kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın!...
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar, Rabbin sana hikmetten vahyetmiş olduğu şeylerdendir. Ve Allah ile beraber başka tanrı edinme, sonra melâmete uğramış, tardedilmiş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar Rabbinin sana vahyettiği hikmettendir. Allah ile beraber başka bir ilâh edinme. Sonra kınanmış ve kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bu, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Allah ile birlikte bir başka ilah edinme! Yoksa, kınanmış ve kovulmuş olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah’ın yanı sıra başka bir tanrı uydurma, yoksa yerilmiş, rahmetten kovulmuş olarak
cehenneme
fırlatılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Şunlar, Rabbinin, Hikmet'ten sana vahyettiği(emirleri)ndendir. Allâh ile berebar başka tanrı edinme, sonra kınanmış, (Allâh'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olarak
cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak
cehenneme
bırakılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
İşte bunlar Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah ile beraber başka bir tanrı edinme; yoksa kınanmış ve kovulmuş halde
Cehenneme
atılırsın....
İsra Suresi, 39. Ayet:
Bunlar, Rabbinin sana, hikmetten vahyetmiş olduklarıdır. Allah'ın yanına başka tanrı koyma ki, kınanmış ve kovulmuş bir halde
cehenneme
atılmayasın....
İsra Suresi, 63. Ayet:
Kâlezheb fe men tebiake minhum fe inne
cehenneme
cezâukum cezâen mevfûrâ(mevfûren)....
İsra Suresi, 63. Ayet:
1.
kâlezheb (kâle izheb)
: "git" dedi
2.
fe men
: artık kim
3.
tebia-ke
: sana tâbî oldu
4.
min-hum
: onlardan
İsra Suresi, 63. Ayet:
Dedi ki: 'Onlardan seni izleyenler ile birlikte git. Tam size göre bir ceza olan
cehenneme
kadar yolunuz var.'...
İsra Suresi, 64. Ayet:
“Ve onlardan güç yetirdiklerini, sesinle aldat. Atlıların ve yayalarınla onları bağırarak yönlendir (
cehenneme
sevket). Evlâtlarında ve mallarında onlara ortak ol. Ve onlara (yalan şeyler) vaadet.” Şeytanın vaadettikleri gurur (aldatma)dan başka bir şey değildir....
Kəhf Suresi, 100. Ayet:
Ve aradnâ
cehenneme
yevmeizin lil kâfirîne ardâ(ardan)....
Kəhf Suresi, 100. Ayet:
1.
ve aradnâ
: ve arz ettik, gösterdik
2.
cehenneme
: cehennemi
3.
yevmeizin
: izin günü, o gün
4.
li el kâfirîne
...
Kəhf Suresi, 102. Ayet:
E fe hasibellezîne keferû en yettehızû ibâdî min dûnî evliyâ’(evliyâe), innâ a’tednâ
cehenneme
lil kâfirîne nuzulâ(nuzulen). ...
Kəhf Suresi, 102. Ayet:
1.
e
: mı
2.
fe hasibe
: yoksa zannettiler
3.
ellezîne keferû
: kâfirler, inkâr eden kimseler
4.
en yettehızû
: ed...
Məryəm Suresi, 68. Ayet:
Fe ve rabbike le nahşurennehum veş şeyâtîne summe le nuhdırannehum havle
cehenneme
cisiyyâ(cisiyyen)....
Məryəm Suresi, 68. Ayet:
1.
fe
: böylece, o zaman
2.
ve rabbi-ke
: ve senin Rabbin
3.
le nahşurenne-hum
: biz onları mutlaka haşredeceğiz
4.
ve eş şeyât...
Məryəm Suresi, 69. Ayet:
Sonra hangi tâife, rahmâna karşı en fazla azgınlıkta bulunduysa onu ayırıp önce
cehenneme
atacağız....
Məryəm Suresi, 69. Ayet:
Sonra her tâifeden Rahmân’a en çok isyân eden hangileri ise, şübhesiz çekip çıkaracağız (ve önce onları
Cehenneme
atacağız)!...
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra ona (
cehenneme
) maruz kalmayı en çok hakedenleri, elbette en iyi Biz biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra elbette biz daha iyi biliriz
cehenneme
girmeye daha lâyık olanı....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra biz ona (
cehenneme
) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu daha iyi biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Cehenneme
girmeye en layik olanlari Biz biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Cehenneme
girmeye en layık olanları Biz biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra elbette biz o
Cehenneme
yaslanmıya evlâ olanların kimler olduğunu daha iyi biliriz:...
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra Biz, elbette o
cehenneme
yaslanmaya en layık olanların kimler olduğunu daha iyi biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra o
cehenneme
atılmaya layık olanların kimler bulunduğunu elbette biz daha iyi biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra biz onların hangilerinin öncelikle
cehenneme
girmeleri gerektiğini, kuşkusuz, herkesten iyi biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra biz ona (
cehenneme
) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu iyi biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra biz ona (
cehenneme
) girib yanmıya daha çok lâyık olanları da elbet pek iyi bileniz. ...
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra elbette biz, ona (
Cehenneme
) girmeye daha lâyık olan kimseleri en iyi bileniz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Cehenneme
en çok layık olanları elbette Biz, biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra elbette ki Biz,
cehenneme
girip yanmağa evlâ olanı da şüphe yok, daha ziyâde biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra biz,
cehenneme
atılmaya layık olanlarını en iyi biz biliriz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra biz ona (
cehenneme
) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu daha iyi bilmekteyiz....
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Cehenneme
atılmaya kimin daha lâyık olduğunu Biz pekalâ biliriz....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (
cehenneme
) varacaksınız. (Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
(Ey insanlar!) Sizden
cehenneme
varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbin için bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
Sizden
cehenneme
ugramayacak yoktur. Bu, Rabbinin yapmayi uzerine aldigi kesinlesmis bir hukumdur....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
Sizden
cehenneme
uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes
cehenneme
varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
Aranızda
cehenneme
uğramayacak hiç kimse kalmayacaktır. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
Sizden hiç biriniz müstesna olmamak üzere ille oraya (
cehenneme
) uğrıyacakdır. Bu, Rabbinin üzerine kat'i olarak aldığı, kazaa etdiği (bir şey) dir. ...
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
İçinizden
cehenneme
uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür....
Məryəm Suresi, 71. Ayet:
Sizden hiç kimse yoktur ki
cehenneme
varmasın. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür....
Məryəm Suresi, 85. Ayet:
(85-86) Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi
cehenneme
sevk edeceğimiz günü düşün!...
Məryəm Suresi, 85. Ayet:
(85-86) Sakinanlari o gun Rahman'in huzurunda O'na gelmis konuklar olarak toplariz, suclulari suya goturur gibi
cehenneme
sureriz....
Məryəm Suresi, 85. Ayet:
(85-86) sakınanları o gün Rahman'ın huzurunda O'na gelmiş konuklar olarak toplarız, suçluları suya götürür gibi
cehenneme
süreriz....
Məryəm Suresi, 85. Ayet:
(85-87) Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak
cehenneme
sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir....
Məryəm Suresi, 85. Ayet:
(85-86) Müttakıyleri O çok esirgeyici (Allahın) huzuruna (süvari elçiler gibi) toplayacağımız, günahkârları ise susuz olarak
cehenneme
süreceğimiz gün, ...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Ve nesûkul mucrimîne ilâ
cehenneme
virdâ(virden)....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
1.
ve nesûku
: ve sevkedeceğiz
2.
el mucrimîne
: suçlular, günahkârlar
3.
ilâ
cehenneme
:
cehenneme
4.
virden
: su...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Ve mücrimleri (suçluları), susamış olarak
cehenneme
sevkedeceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
(85-86) Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi
cehenneme
sevk edeceğimiz günü düşün!...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Ve mücrimleri susamış bir halde
cehenneme
sevk ederiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Günahkârları da susuz olarak
cehenneme
süreceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsileri, suçluları, suya götürülen susamış bir sürü gibi
cehenneme
sevkedeceğimiz gün, kimse şefaatten nasiplenemeyecek....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Günâhkârları da susuz topluluk halinde
cehenneme
sürdüğümüz (gün),...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçlu günahkarları susamışlar olarak
cehenneme
süreceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
(85-86) Sakinanlari o gun Rahman'in huzurunda O'na gelmis konuklar olarak toplariz, suclulari suya goturur gibi
cehenneme
sureriz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
(85-86) sakınanları o gün Rahman'ın huzurunda O'na gelmiş konuklar olarak toplarız, suçluları suya götürür gibi
cehenneme
süreriz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
(85-87) Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak
cehenneme
sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Ve suçluları, susuz olarak
cehenneme
sürdüğümüz gün,...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Mücrimleri de susuz olarak
Cehenneme
sevkedeceğiz...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
suçluları da susuz olarak
cehenneme
sevk edeceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçluları da susuz olarak
cehenneme
süreceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Buna karşılık ağır günahkârları, susamış hayvan sürüleri gibi
cehenneme
süreriz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçlu günahkarları susamışlar olarak
cehenneme
süreceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
(85-86) Müttakıyleri O çok esirgeyici (Allahın) huzuruna (süvari elçiler gibi) toplayacağımız, günahkârları ise susuz olarak
cehenneme
süreceğimiz gün, ...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Günahkârları da susamış oldukları hâlde
Cehenneme
süreriz!...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Mücrimleri de suya götürür gibi
cehenneme
süreriz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
ve günaha gömülüp gitmiş olanları, suvarmaya götürülen susuz bir sürü gibi
cehenneme
sürüklediğimiz (Gün);...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Ve günahkârları da
cehenneme
susamış olarak sevkedeceğizdir....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçluları da susamış olarak
cehenneme
süreriz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Günahkarları ise susuz olarak
Cehenneme
süreriz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçluları da susuz olarak o yakıcı
cehenneme
süreceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçluları da yaya ve susuz olarak
cehenneme
sürdüğümüz (gün),...
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçlu günahkârları da, susamışlar olarak
cehenneme
süreceğiz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Mücrimleri de susuz halde
Cehenneme
süreriz....
Məryəm Suresi, 86. Ayet:
Suçluları da susuz ve yaya olarak
cehenneme
sevk ederiz....
Məryəm Suresi, 87. Ayet:
(85-87) Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak
cehenneme
sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir....
Taha Suresi, 74. Ayet:
İnnehu men ye’ti rabbehu mucrimen fe inne lehu cehennem(
cehenneme
), lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ....
Taha Suresi, 74. Ayet:
1.
inne-hu
: muhakkak o
2.
men ye'ti
: kim gelirse
3.
rabbe-hu
: onun Rabbi
4.
mucrimen
: suçlu olarak
<...
Taha Suresi, 111. Ayet:
1.
ve aneti
: ve boyun eğdi
2.
el vucûhu
: vechler, yüzler, kişiler
3.
li el hayyi
: hayy olana (diri, canlı olana)
4.
el kayyû...
Ənbiya Suresi, 29. Ayet:
Ve men yekul minhum innî ilâhun min dûnihî fe zâlike neczîhi cehennem(
cehenneme
), kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne). ...
Ənbiya Suresi, 29. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yekul
: derse
3.
min-hum
: onlardan
4.
in-nî
: muhakkak ben
Ənbiya Suresi, 98. Ayet:
İnnekum ve mâ ta’budûne min dûnillâhi hasabu cehennem(
cehenneme
), entum lehâ vâridûn(vâridûne). ...
Ənbiya Suresi, 98. Ayet:
1.
inne-kum
: muhakkak siz
2.
ve mâ ta'budûne
: ve taptığınız şeyler
3.
min dûni allâhi
: Allah'tan başka
4.
hasabu
Ənbiya Suresi, 98. Ayet:
Haberiniz olsun, siz (ey Mekke halkı) ve Allah’dan başka taptıklanınız (putlarınız) hep cehennem odunusunuz. Siz hep beraber
cehenneme
gireceksiniz....
Ənbiya Suresi, 98. Ayet:
Şüphe yok ki, siz ve Allah'tan başka taptığınız nesneler
cehenneme
atılıp yakılacak şeylersiniz. Siz oraya varıp gireceksiniz....
Ənbiya Suresi, 98. Ayet:
"Hem siz, hem de Allah’tan başka taptığınız tanrılar, hepiniz cehennem odunusunuz, siz hep beraber
cehenneme
gireceksiniz!"...
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
Eğer onlar gerçekten ilâhlar olsaydılar, oraya (
cehenneme
) girmeyeceklerdi. Ve hepsi orada ebediyyen kalacak olanlardır....
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
Eğer onlar birer tanrı olsalardı oraya (
cehenneme
) girmezlerdi. Halbuki hepsi (tapanlar da tapılanlar da) orada ebedî kalacaklardır....
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
O taptıklarınız (putlar), eğer ilâh olsalardı,
cehenneme
girmezlerdi. Halbuki hepsi ebedî olarak orada kalacaklardır....
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
Eger bunlar tanri olsaydi
cehenneme
girmezlerdi; hepsi orada temelli kalacaktir....
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
Eğer bunlar tanrı olsaydı
cehenneme
girmezlerdi; hepsi orada temelli kalacaktır....
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
Eğer onlar birer tanrı olsalardı oraya (
cehenneme
) girmezlerdi. Halbuki hepsi (tapanlar da tapılanlar da) orada ebedî kalacaklardır....
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
Eğer o taptıklarınız, gerçekten ilah olsalardı,
cehenneme
girmezlerdi. Oysa hepsi sürekli olarak orada kalacaklardır....
Möminun Suresi, 41. Ayet:
Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluğunun canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 41. Ayet:
Haklı bir gerekçe ile şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbe, onların işini bitirdi. Kendilerini bir sel süprüntüsüne çevirdik. Baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlim bir kavim rahmetten ve korumadan uzak olsun, canları
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 41. Ayet:
Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluğunun canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 41. Ayet:
Nitekim, Hak tarafından korkuç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen çepeçevre kuşattık. Zalimler topluluğunun canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 41. Ayet:
Derken korkunç bir ses onları bastırıverdi. Adalet yerini buldu. Onları sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler güruhunun canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 44. Ayet:
Sonra biz peyderpey peygamberlerimizi gönderdik. Herhangi bir ümmete peygamberlerinin geldiği her defasında, onlar bu peygamberi yalanladılar; biz de onları birbiri ardından yok ettik ve onları ibret hikâyelerine dönüştürdük. Artık iman etmeyen kavmin canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 44. Ayet:
Sonra biz peş peşe özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, Rasullerimizi gönderdik. Milletlerden her birine peygamberleri geldiği zaman, onlar peygamberlerini yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından yokluğa yuvarladık. Onların yok oluşlarını, ibretli hikâyelere dönüştürdük. İman etmeyecek kavimler rahmetten ve korumadan uzak olsun, canları
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 44. Ayet:
Sonra biz peyderpey peygamberlerimizi gönderdik. Herhangi bir ümmete peygamberlerinin geldiği her defasında, onlar bu peygamberi yalanladılar; biz de onları birbiri ardından yok ettik ve onları ibret hikâyelerine dönüştürdük. Artık iman etmeyen kavmin canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 44. Ayet:
Sonra biz peyderpey peygamberlerimizi gönderdik. Herhangi bir ümmete peygamberlerinin geldiği her defasında, onlar bu peygamberi yalanladılar; biz de onları birbiri ardından (yokluğa) yuvarladık ve onları efsâne yaptık. Artık iman etmeyen kavmin canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 44. Ayet:
Sonra resullerimizi peş peşe gönderdik. Hangi ümmete peygamberi geldiyse onlar onu yalancı saydılar. Biz de onları birbiri ardından imha ettik. Onlardan geriye bıraktığımız, sadece ibret verici hikâyeleri! İman etmeyen o halkın canı
cehenneme
!...
Möminun Suresi, 103. Ayet:
Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî
cehenneme
hâlidûn(hâlidûne)....
Möminun Suresi, 103. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
haffet
: hafif geldi
3.
mevâzînu-hu
: onun mizanı, tartıları
4.
fe
: o zaman
Furqan Suresi, 12. Ayet:
Daha
cehenneme
girmeden (kabir âlemlerindeyken), onun taşan öfkesini ve şiddetli uğultulu sesini işitirler....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Ellezîne yuhşerûne alâ vucûhihim ilâ
cehenneme
ulâike şerrun mekânen ve edallu sebîlâ(sebîlen)....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yuhşerûne
: haşrolunurlar, toplanırlar
3.
alâ vucûhi-him
: yüzleri üzerine
4.
ilâ
cehenneme
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Cehenneme
yüzleri üstü haşredilenler (toplananlar), işte onlar, gideceği mekânı şerrli olanlar ve sebîlden sapanlar (dalâlette kalanlar)dır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Yüzüstü
cehenneme
sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumları itibariyle daha kötü, tuttukları yol itibariyle daha sapıktırlar....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Yüzükoyun
cehenneme
(sürülüp) toplanacak olanlar; işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Hakikatleri kararmış yüzleri yere bakan,
cehenneme
haşrolunacak kimseler var ya, işte onlar mekân itibarıyla en şerr ve yol itibarıyla en sapkındırlar....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Haşrolup, yüzükoyun sürüklenerek
Cehenneme
doldurulacak olanlar, işte onlar, yerleri en kötü, hiçbir çıkış yolu bulamayacak derecede hak yoldan uzak, başlarına buyruk yaşayanlar, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerdir....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzüstü
cehenneme
sürülecek olanlar, işte onlar daha kötü yerde ve daha sapık yoldadırlar....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzükoyun
cehenneme
doğru sürülüp toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından sapmış olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzleri üstü
cehenneme
sürüklenenler, işte bunlar, yer bakımından çok fena, yolca da en sapıktırlar....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Yüzükoyun
cehenneme
(sürülüp) toplanacak olanlar; işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Cehenneme
zorla sürülenler, en kötü yere ve en çarpık yola sahip olanlardır...
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzleri üstü
Cehenneme
haşrolunacaklar, onlar mevkı'ce çok fena, yolca da en sepıktırlar...
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzleri üstü
cehenneme
toplanacaklar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzleri üstü
cehenneme
toplanacaklar var ya! işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzüstü süründürülerek
cehenneme
atılacak olanlar var ya, en kötü yer onların yeri ve en sapık yol onların yoludur....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzükoyun
cehenneme
doğru sürülüp toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından sapmış olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzleri üstü
cehenneme
(sürülüb) toplanacaklar (yok mu?) Onların yeri çok kötü, yolu çok sapıkdır. ...
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzleri üstü
Cehenneme
(sürülüp) toplanacak olanlar yok mu, işte onlar, yerce en kötü ve yolca en sapık olan(lar)dır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
(Öyleyse, hakkı inkara kalkışan o kimselere söyle ki) yüzleri üstüne sürüler halinde
cehenneme
tıkılacak olanlar (var ya); (öte dünyadaki) yerleri en kötü olanlar ve halen (doğru) yoldan en fazla sapmış bulunanlar işte böyleleridir!...
Furqan Suresi, 34. Ayet:
(onlar) O kimselerdir ki, yüzleri üzerine
cehenneme
haşrolunurlar. İşte onlar mevkice en fena ve yolca en sapkındırlar....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Yüzüstü
cehenneme
toplanacak olanlar, işte onlar, yeri en kötü ve yolu en sapık olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O halde sen o kâfirlere de ki:"Yüzleri üstünde sürünen sürüler halinde
cehenneme
tıkılacak olanlar yok mu, işte onlar yerce en fena, yolca da en sapıktırlar."...
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzükoyun
cehenneme
toplanacak olanlar, işte onlar, yerce çok kötü ve yolca çok sapıktır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzükoyun
cehenneme
doğru sürülüp toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından da sapık olanlardır....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
Yüzüstü
Cehenneme
sürülenlere gelince, onlar da en kötü mevkide, hidayetten en uzak yoldadırlar....
Furqan Suresi, 34. Ayet:
O yüzleri üstü
cehenneme
sevk edilecek olanlar, mekân bakımından en şerli, yol bakımından en sapık kişilerdir....
Furqan Suresi, 65. Ayet:
Vellezîne yekûlûne rabbenasrif annâ azâbe
cehenneme
inne azâbehâ kâne garâmâ(garâmen)....
Furqan Suresi, 65. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
yekûlûne
: derler
3.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
4.
asrif an-nâ
: bizden çevir, uzaklaştır
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
Onlar (putperestler) ve azgınlar, oraya (
cehenneme
) yüzüstü (burunları yere sürtünerek) atılırlar....
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
Hepsi de, birbiri üstüne, başaşağı
cehenneme
atılmışlardır tapanlar da, tapılanlar da....
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
Onlar ve azgınlar oraya tepetaklak (
cehenneme
) atılırlar....
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
(94-95) Artık onlar, o azgınlar ve İblis orduları, toptan oraya tepetaklak (
cehenneme
) atılırlar....
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
Düzmece ilahlar ile sapıklar başaşağı
cehenneme
atılırlar....
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
(94-95) Artık onlar ve azgınlar ve İblis’in askerleri, hepsi oraya (
Cehenneme
) yüzüstü atılırlar....
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
Pek tabii onlar da, azgınlık içinde yitip gidenler de, hepsi üst üste
cehenneme
tıkılacaklar;...
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
(94-95) Arkasından onlar da, o azgınlar da ve topyekûn İblis ordusu da
cehenneme
fırlatılır....
Şüəra Suresi, 94. Ayet:
Derken,
Cehenneme
tepetaklak atılırlar onlar da, azgınlar da....
Şüəra Suresi, 95. Ayet:
(94-95) Artık onlar, o azgınlar ve İblis orduları, toptan oraya tepetaklak (
cehenneme
) atılırlar....
Şüəra Suresi, 95. Ayet:
(94-95) Artık onlar ve azgınlar ve İblis’in askerleri, hepsi oraya (
Cehenneme
) yüzüstü atılırlar....
Şüəra Suresi, 95. Ayet:
(94-95) Arkasından onlar da, o azgınlar da ve topyekûn İblis ordusu da
cehenneme
fırlatılır....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanlar ve Allah'ı çok zikredenler ve kendine zulüm yapıldıktan sonra (Allah tarafından) yardım edilenler hariç zulmedenler, yakında hangi dönüş yerine (
cehenneme
) döneceklerini (ulaştırılacaklarını) bilecekler....
Nəml Suresi, 89. Ayet:
Kim hasenat ile (kazandığı dereceler, kaybettiği derecelerden fazla olarak) geldiyse, işte o zaman onun için ondan daha hayırlısı (cennet) vardır. Ve onlar, izin günü dehşetten (
cehenneme
gitmeyeceklerinden) emin olanlardır....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Ve kim, bir kötülükle gelirse o çeşit kişiler, yüzüstü
cehenneme
atılırlar; yaptığınıza karşılık neyse ondan başka bir şeyle mi size cezâ verilecek sandınız?...
Nəml Suresi, 90. Ayet:
(Rablerinin huzuruna) kötülükle gelen kimseler ise yüzükoyun
cehenneme
atılırlar. (Onlara) "Ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz!" (denir)....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
(Rablerinin huzuruna) kötülükle gelen kimseler ise yüzükoyun
cehenneme
atılırlar. (Onlara) «Ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz!» (denir)....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Kimler kötülükle gelirse yüzükoyun
cehenneme
atılırlar. Kendilerine «Bu sadece vaktiyle işledikleriniz (kötülükler)in cezası değil midir» denir....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Kim de kötülükle huzurumuza gelirse, yüzükoyun
cehenneme
atılır. (Onlara denilir ki): “Siz ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz!”...
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Kim de kötülüklerle gelirse, yüz üstü
cehenneme
atılır. -Yapmış olduklarınızdan başka bir şeyle mi karşılık göreceksiniz....
Nəml Suresi, 90. Ayet:
Ve kim kötülük getirirse onların da yüzleri
cehenneme
yıkılır: "Yaptıklarınızdan başka bir şeyle mi cezâlandırılıyorsunuz?" (denilir)....
Qəsəs Suresi, 78. Ayet:
Karûn dediki: “- Bana bu mal, ancak bendeki ilim sayesinde verildi.” Allah’ın, ondan evvel, geçmiş asırlar halkı içinden kuvvetçe ondan daha şiddetli, mal ve etrafça daha çok, nice kimseleri helâk etmiş olduğunu bilmiyor muydu? Mücrimler günahlarından da sorulmaz. (Allah günahlarını bilir de
cehenneme
atılırlar)....
Ənkəbut Suresi, 54. Ayet:
Yesta’cilûneke bil azâb(azâbi), ve inne
cehenneme
le muhîtatun bil kâfirîn(kâfirîne)....
Ənkəbut Suresi, 54. Ayet:
1.
yesta'cilûne-ke
: senden acele istiyorlar
2.
bi el azâbi
: azabı
3.
ve
: ve
4.
inne
: muhakkak
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Ve men azlemu mimmenifterâ alallâhi keziben ev kezzebe bil hakkı lemmâ câeh(câehu), e leyse fî
cehenneme
mesven lil kâfirîn(kâfirîne). ...
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
1.
ve men
: ve kimdir
2.
azlemu
: daha zalim
3.
min
: dan
4.
men
: kim, kimse, kişi
Rum Suresi, 14. Ayet:
Kıyamet kopacağı gün, o gün müminlerle kâfirler birbirinden ayrılırlar (müminler cennete, kâfirler
cehenneme
)......
Loğman Suresi, 33. Ayet:
Ey insanlar, Rabbinizden korkun ve öyle bir günü sayın (öyle bir günden ürperti duyun) ki, baba, çocuğundan (taraf) birşey ödeyemez; evlat da babasından taraf birşey ödeyecek değildir. Muhakkak Allah'ın va'di gerçektir. O halde sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve sakın o mağrur (şeytan) sizi Allah('ın affın)a güvendir(erek aldatıp
cehenneme
sürükle)mesin!...
Səcdə Suresi, 13. Ayet:
Ve lev şi’nâ le âteynâ kulle nefsin hudâhâ ve lâkin hakkal kavlu minnî le emleenne
cehenneme
minel cinneti ven nâsi ecmaîn(ecmaîne)....
Səcdə Suresi, 13. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer
2.
şi'nâ
: biz diledik
3.
le
: elbette, mutlaka
4.
âteynâ
: biz verdik
Səcdə Suresi, 14. Ayet:
(Kâfirler
cehenneme
girdikleri vakit, melekler onlara şöyle der): “- O halde, bu günümüze kavuşmayı unutmanız, (O’na imanı terk etmeniz) yüzünden tadın azabı!...Biz de sizi unuttuk, (sizi cehennemde bıraktık). İşlemiş olduğunuz küfür ve isyan sebebiyle bitmez tükenmez azabı tadın bakalım...”...
Səba Suresi, 51. Ayet:
Ve onları dehşete kapıldıkları zaman görsen. Artık kaçış (kurtuluş) yoktur. Ve onlar, (
cehenneme
) yakın bir yerden yakalandılar....
Səba Suresi, 51. Ayet:
(Ey Rasûlüm, kıyamet günü o kâfirleri) dehşete düştükleri vakit görsen!... Artık kaçacak yerleri yoktur ve (
cehenneme
) yakın bir yerde yakalanmışlardır....
Səba Suresi, 51. Ayet:
(51-52) Onlari korktuklari zaman bir gorsen; artik kurtulus yoktur;
cehenneme
yakin bir yerde yakalanmislardir. O zaman, «Allah'a inandik» derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasil kolayca ulasirlar?...
Səba Suresi, 51. Ayet:
(51-52) Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur,
cehenneme
yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, 'Allah'a inandık' derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar?...
Səba Suresi, 51. Ayet:
Kıyamet günü o kâfirler can kaygısına düştükleri zaman bir görsen! Artık kaçacak hiçbir yerleri yoktur ve
cehenneme
yakın bir yerde yakalanmışlardır....
Səba Suresi, 52. Ayet:
(51-52) Onlari korktuklari zaman bir gorsen; artik kurtulus yoktur;
cehenneme
yakin bir yerde yakalanmislardir. O zaman, «Allah'a inandik» derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasil kolayca ulasirlar?...
Səba Suresi, 52. Ayet:
(51-52) Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur,
cehenneme
yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, 'Allah'a inandık' derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar?...
Fatir Suresi, 36. Ayet:
Vellezîne keferû lehum nâru cehennem(
cehenneme
), lâ yukdâ aleyhim fe yemûtû ve lâ yuhaffefu anhum min azâbihâ, kezâlike neczî kulle kefûr(kefûrin)....
Fatir Suresi, 36. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
2.
keferû
: inkâr ettiler
3.
lehum
: onların, onlar için vardır
4.
nâru
: at...
Yasin Suresi, 7. Ayet:
Andolsun onların çoğuna o söz (cinlerden ve insanlardan bir kısmını
cehenneme
dolduracağım, sözü) hak oldu; artık onlar inanmazlar....
Saffat Suresi, 22. Ayet:
(22-24) Yüce Allah meleklere şöyle emreder: "O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah’tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru
cehenneme
sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!"...
Saffat Suresi, 23. Ayet:
(22-24) Yüce Allah meleklere şöyle emreder: "O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah’tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru
cehenneme
sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!"...
Saffat Suresi, 24. Ayet:
(22-24) Yüce Allah meleklere şöyle emreder: "O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah’tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru
cehenneme
sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!"...
Saffat Suresi, 24. Ayet:
(22-24) Yüce Allah meleklere şöyle emreder: "O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah’tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru
cehenneme
sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!"...
Saffat Suresi, 54. Ayet:
(Sonra o sözcü, cennetteki kardeşlerine): “(Şimdi size o arkadaşı göstermek için
cehenneme
) bir bakar mısınız?”der....
Saffat Suresi, 56. Ayet:
(56-57) «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (
cehenneme
) getirilenlerden olurdum» dedi....
Saffat Suresi, 57. Ayet:
“Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de
cehenneme
konulanlardan olmuştum.”...
Saffat Suresi, 57. Ayet:
Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (
cehenneme
) getirilenlerden olurdum" dedi....
Saffat Suresi, 57. Ayet:
(56-57) «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (
cehenneme
) getirilenlerden olurdum» dedi....
Saffat Suresi, 57. Ayet:
Rabb'imin lütfu olmasaydı şimdi ben de
cehenneme
götürülürdüm» dedi....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
inne
: muhakkak
3.
mercia-hum
: onların dönecekleri yer, dönüşleri
4.
le
: elbette, kesinlikle...
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra muhakkak ki onların mercileri (dönüşleri), kesinlikle
cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra onların dönüşleri mutlaka
cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra dönüşleri elbette
cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra dönüşleri yine
cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra da dönümleri şübhesiz ki
Cehenneme
dir...
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra da dönüşleri şüphesiz
cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra dönüşleri yine
cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra onların dönüşleri elbette
Cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra onların dönüşü muhakkak, yine
cehenneme
dir....
Saffat Suresi, 68. Ayet:
Sonra onların dönüşleri doğrudan doğruya
cehenneme
dir....
Sad Suresi, 56. Ayet:
Cehennem(
cehenneme
), yaslevnehâ, fe bi’sel mihâd(mihâdu)....
Sad Suresi, 56. Ayet:
1.
cehenneme
: cehennem
2.
yaslevne-hâ
: oraya atılırlar, yaslanırlar
3.
fe
: artık, işte
4.
bi'se
: ne kötü
<...
Sad Suresi, 56. Ayet:
Onlar
cehenneme
girecekler. Orası ne kötü bir kalma yeridir....
Sad Suresi, 56. Ayet:
Cehenneme
, oraya girecekler. O ne kötü döşektir!......
Sad Suresi, 56. Ayet:
Cehenneme
girerler; ne kotu bir konaktir!...
Sad Suresi, 56. Ayet:
Cehenneme
girerler; ne kötü bir konaktır!...
Sad Suresi, 56. Ayet:
Onlar
cehenneme
girecekler. Orası ne kötü bir kalma yeridir....
Sad Suresi, 56. Ayet:
Cehenneme
girerler. Orası ne kötü bir konaktır....
Sad Suresi, 59. Ayet:
(Kendi aralarında şöyle derler:) “İşte sizinle beraber
cehenneme
tıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar
cehenneme
gireceklerdir.”...
Sad Suresi, 59. Ayet:
Bu topluluk, size uyup sizinle berâber
cehenneme
girenler; rahat yüzü görmesinler; onlar, mutlaka ateşe atılacaklar....
Sad Suresi, 59. Ayet:
(İnkârcıların liderlerine:) İşte bu sizinle beraber
cehenneme
girecek topluluktur (denildiğinde, liderler:) Onlar rahat yüzü görmesin (derler.) Onlar mutlaka ateşe gireceklerdir....
Sad Suresi, 59. Ayet:
İşte bu sizinle beraber (
cehenneme
) katlanan bir grup. . . (Suça yönlendirenleri der ki): "Onlara 'Merhaba = rahat olma temennisi' geçersizdir. . . Muhakkak ki onlar yanmaya maruz kalanlardır. "...
Sad Suresi, 59. Ayet:
(Melekler, kâfirlerin elebaşlarına, dünyada emirlerine bağlı olanları gösterib şöyle diyecekler): “- İşte sizinle birlikte
cehenneme
giren güruh.” (Elebaşılar da yardakçıları için şöyle diyecekler): “- Onlar rahatlık görmesinler; ateşe girmeğe hak kazanmışlardır.”...
Sad Suresi, 59. Ayet:
(İnkârcıların liderlerine:) İşte bu sizinle beraber
cehenneme
girecek topluluktur (denildiğinde, liderler:) Onlar rahat yüzü görmesin (derler). Onlar mutlaka ateşe gireceklerdir....
Sad Suresi, 59. Ayet:
(59-60) Şu: bir alay maıyyetinizde göğüs germiş; onlara merhaba yok, çünkü onlar
Cehenneme
salınıyorlar. Hayır derler size merhaba yok, onu bize siz takdim ettiniz, bakın ne fena yatak....
Sad Suresi, 59. Ayet:
Şu maiyyetiniz, göğüs germiş bir alay! Onlara merhaba (rahatlık) yok; çünkü onlar
cehenneme
salınıyorlar....