Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 87. Ayet:
Celâli
m hakkı için: Biz Mûsâ’ya Tevrat’ı verdik ve Mûsâ’dan sonra birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem’in oğlu Îsa’ya ölüleri diriltmek gibi, açık mûcizeler verdik ve onu Cebraîl Aleyhisselâm ile kuvvetlendirdik. Artık size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle bir peygamber geldikçe kibirlendiniz ve inad ettiniz. Peygamberlerden bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da öldürdünüz (Zekeriyyâ ve Yahyâ gibi)....
Bəqərə Suresi, 87. Ayet:
Celâli
m hakkı için: Musaya o kitabı verdik arkasından bir takım Peygamberlerle de takib ettik, hele Meryemin oğlu İsaya beyyineler verdik ve onu ruhülkudüs ile te'yit eyledik, ya artık size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emr ile bir Peygamber geldikçe her def'asında kafa tutarsınız kibrinize dokunduğu için kimine yalan der kimini öldürür müsünüz?...
Bəqərə Suresi, 87. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musa'ya o kitabı verdik, arkasından birtakım peygamberler de gönderdik, hele Meryem oğlu İsa'ya apaçık mucizeler verdik, onu Rûhu'l- Kudüs ile de destekledik. Size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle gelen her peygambere kafa mı tutacaksınız? Kibrinize dokunduğu için onların bir kısmına yalan diyecek, bir kısmını da öldürecek misiniz?...
Bəqərə Suresi, 92. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Mûsâ Aleyhisselâm size doğru haber ve mûcizelerle gelmişken, o, Tûr’a gittikten sonra, siz buzağıyı ilâh edindiniz ve böylece zâlimlerden oldunuz....
Bəqərə Suresi, 92. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musa size beyyinelerle gelmişti de arkasından tuttunuz danaya taptınız siz o zalimlersiniz...
Bəqərə Suresi, 92. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musa size belgelerle gelmişti de onun arkasından tuttunuz o buzağıya taptınız. Siz işte o zâlimlersiniz....
Bəqərə Suresi, 99. Ayet:
Celâli
m hakkı için, sana apaçık âyetler indirdik! Hâlbuki onları fâsıklardan başkası inkâr etmez....
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer sen o Yahûdi ve Hristiyanlara her türlü mûcize ve hücceti getirsen, yine kıblene tâbi olmazlar; ve sen de onların kıblesine tâbi olmazsın, onların bâzısı diğer bâzının kıblesine tâbi olmaz.
Celâli
m hakkı için, sana gelen bunca ilim arkasından bilfarz onların arzularına uyarsan, bu takdirde muhakkak zâlimlerden olursun. (Bu hitab zâhiren Hazreti Peygambere ise de gerçekte ümmetine aittir.)...
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
celâli
m hakkı için sen o kitab verilmiş olanlara her bürhanı da getirsen yine senin Kıblene tabi olmazlar, sen de onların Kıblesine tabi olmazsın, bir kısmı diğer kısmın Kıblesine tabi değil ki..
celâli
m hakkı için sana gelen bunca ilmin arkasından sen tutar da onların hevalarına uyacak olursan o takdirde sen de mutlak zulmedenlerdensindir...
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
Celâli
m için, sen o kitap verilmiş olanlara, bütün delilleri de getirsen, yine de senin kıblene tabi olmazlar, sen de onların kıblesine tabi olmazsın. Zaten onlar da birbirlerinin kıblesine tabi değiller.
Celâli
m hakkı için, sana gelen bunca ilmin arkasından sen tutar da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, o zaman hiç şüphesiz, sen de zâlimlerden olursun....
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
And olsun ki, eğer (sen) kendilerine kitab verilmiş olanlara her ne delil getirsen,(yine de) senin kıblene tâbi' olmazlar. Sen de onların kıblesine tâbi' (olacak) değilsin. Onların bazısı da (diğer) bazıların kıblesine tâbi' değildir(ler).
Celâli
m hakkı için, eğer sana (vahiyle)gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, şübhesiz sen o takdirde, mutlaka zâlimlerden olursun!...
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Hem Allah, vaktiyle Peygamberlerin mîsakını (bağlılık sözünü) şöyle almıştı: “-
Celâli
m hakkı için size kitap ve hikmetten verdim. Sonra size, beraberinizdekini tasdik eden bir Peygamber geldiğinde mutlaka ona iman edeceksiniz ve her halde ona yardımda bulunacaksınız; bunu ikrar ettiniz mi ve bu ağır ahdimi üzerinize alıp kabullendiniz mi?” buyurdu. Onlar: “-İkrar ettik”, dediler. Allah şöyle buyurdu; “- Öyle ise birbirinize karşı şâhit olun, ben de sizinle beraber şâhitlerdenim.”...
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Hem Allah vaktiyle Peygamberlerin şöyle misakını almıştır:
Celâli
m hakkıyçün size kitab ve hikmetten her ne verdimse sonra size beraberinizdekini tasdik eden bir Resul geldiğinde ona mutlak iman edeceksiniz ve lâbüdd ona yardımda bulunacaksınız, buna ıkrar verdiniz mi? ve bunun üzerine ağır ahdimi boynunuza aldınız mı? buyurdu. Ikrar verdik dediler, öyle ise, buyurdu: Şahid olun ben de sizinle beraber şahidlerdenim....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Allah vaktiyle peygamberlerden kesin söz almıştı: “
Celâli
m hakkı için, size kitap ve hikmet verdim. Sizde olan o kitap ve hikmeti tasdik edip doğrulayan bir peygamber gelecek. Ona mutlaka iman edeceksiniz ve mutlaka ona yardımda bulunacaksınız. Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?” demişti. Onlar da: “Kabul ettik. ” demişlerdi. Allah da: “O halde şâhit olun, ben de sizinle beraber şâhit olanlardanım. ” buyurmuştu....
Ali-İmran Suresi, 143. Ayet:
Celâli
m hakkı için siz o ölümle karşılaşmadan evvel onu temenni ediyordunuz, fakat işte onu gördünüz bakıb duruyordunuz...
Ali-İmran Suresi, 157. Ayet:
Celâli
m hakkı için: eğer Allah yolunda katlolunur veya ölürseniz her halde sizin için Allahın bir mağfiret ve rahmeti onların dünyada kalıb toplayacakları şeylerden daha hayırlıdır...
Ali-İmran Suresi, 158. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'ın huzurunda bir araya getirilip toplanacaksınız....
Ali-İmran Suresi, 158. Ayet:
Celâli
m hakkı için: ölseniz de katlolunsanız da her halde hep Allaha haşrolunacaksınız...
Ali-İmran Suresi, 186. Ayet:
Celâli
m hakkı için, mallarınız ve canlarınız husûsunda imtihan olunacaksınız ve sizden önce kendilerine kitab verilenlerden (yahudi ve hristiyanlardan) ve şirk koşanlardan şübhesiz birçok ezalar (incitici sözler) işiteceksiniz! Buna rağmen sabreder ve (günahlardan)sakınırsanız, artık şübhesiz ki bu, azmedilecek (kararlı sabra lâyık) işlerdendir....
Ali-İmran Suresi, 187. Ayet:
Vaktiyle Allah, kendilerine kitap verilenlerden (âlimlerden) şöyle teminat almıştı: “-
Celâli
m hakkı için, kitabı, muhakkak insanlara açıklayıp anlatacaksınız, onu gizlemiyeceksiniz.” Onlar ise o söz ve teminatı sırlarının arkasına attılar. Böylece karşılığında biraz para aldılar. Bu ne kötdü alış veriştir!......
Ali-İmran Suresi, 187. Ayet:
Vaktile Allah kendilerine kitab verilen okur yazarların şöyle misakını aldı:
celâli
m hakkı için onu nâsa anlatacaksınız, ketmetmeyeceksiniz, derken onlar onu omuzlarının arkasına attılar da mukabilinde biraz para aldılar, bakın ne kötü alış veriş...
Ali-İmran Suresi, 187. Ayet:
Allah bir zaman kendilerine Kitab verilenlerden «Onu (
Celâli
m hakkı için) behemehal insanlara açıklayıb anlatacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diye te'mînat almışdı. Onlar ise o sözü sırtlarının arkasına atdılar. Onun mukaabilinde az bir menfeati satın aldılar. Müşteri oldukları o şey ne kötüdür!.. ...
Nisa Suresi, 87. Ayet:
Allah, başka tapılacak yok ancak o,
Celâli
hakkı için o sizi muhakkak kıyamet gününe toplayacak, onda şüphe yok, Allahdan daha doğru sözlü kim olabilir?...
Nisa Suresi, 118. Ayet:
Ki Allah onu la'netledi, o da şöyle dedi:
Celâli
n hakkı için kullarından bir mukadder pay alacağım...
Nisa Suresi, 118. Ayet:
Allah onu lanetlemiş, o da şöyle demişti: «Celalin hakkı için kullarından belirli bir kısmını alacağım....
Nisa Suresi, 118. Ayet:
(118-119) Allah onu rahmetinden koğdu. O da (şöyle) dedi: «
Celâli
n hakkı için, kullarından muayyen bir nasıyb edineceğim, onları behemehal sapdıracağım, onları mutlakaa olmayacak kuruntulara boğacağım, onlara kat'iyyen emredeceğim de davarların kulaklarını yaracaklar, onlara muhakkak emredeceğim de Allahın yaratdığını değiştirecekler». Kim Allahı bırakarak şeytanı bir yâr edinirse şübhesiz açıkdan açığa büyük bir ziyana düşmüşdür o. ...
Nisa Suresi, 119. Ayet:
(118-119) Allah onu rahmetinden koğdu. O da (şöyle) dedi: «
Celâli
n hakkı için, kullarından muayyen bir nasıyb edineceğim, onları behemehal sapdıracağım, onları mutlakaa olmayacak kuruntulara boğacağım, onlara kat'iyyen emredeceğim de davarların kulaklarını yaracaklar, onlara muhakkak emredeceğim de Allahm yaratdığını değiştirecekler». Kim Allahı bırakarak şeytanı bir yâr edinirse şübhesiz açıkdan açığa büyük bir ziyana düşmüşdür o. ...
Nisa Suresi, 131. Ayet:
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.
Celâli
m hakkı için, biz senden önce kendilerine kitap verilenlere de, size de hep “Allah’dan korkun” diye tavsiye ettik. Eğer inkâr ederseniz bilin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah hiç bir şeye muhtaç değildir, hamd ve senâ O’nadır....
Nisa Suresi, 131. Ayet:
Allahındır bütün göklerdeki, yerdeki, celalim hakkı için sizden evvel kitab verilenlere de tavsıye ettik size de ki Allahdan korkun ve eğer tanımamazlık ederseniz haberiniz olsun ki Allahındır bütün göklerdeki ve yerdeki ve Allah bir ganiy, hamîd bulunuyor....
Nisa Suresi, 159. Ayet:
Ve Ehli kitabdan hiç biri yoktur ki
celâli
m hakkı için ölümünden evvel ona mutlak iyman edecek olmasın, kıyamet günü de o aleyhlerine şahid olacak...
Maidə Suresi, 12. Ayet:
Celâli
hakkı için ki Allah Beni İsrailden misak almıştı ve içlerinden on iki nakıb göndermiştik ve Allah buyurmuştu: haberiniz olsun ben sizinle beraberim,
celâli
m hakkı için eğer siz namazı kılar, zekâtı verir ve Rasullerime inanır, kendilerine kuvvetle yardım eder ve Allaha karzı hasenle ıkraz muamelesi yaparsanız elbette tarafınızdan kabahatlarınızı keffaretlerim ve mutlak sizi altından nehirler akar Cennetlere korum, bundan sonra da içinizden her kim nankörlük eder küfre saparsa artık düz yo...
Maidə Suresi, 12. Ayet:
Andolsun ki Allah İsrail oğullarından sapasağlam söz almışdı. Biz içlerinden (ve nakıyblerinden) on iki de kefil dikmişdik. Allah (onlara) demişdi ki: «Ben muhakkak sizinle beraberim.
Celâli
m hakkı için eğer namazı kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onlara kuvvetle yardım eder, Allaha güzel bir ödüne ile ikraz ederseniz elbette sizden (saadır olan) kusurları örterim. Her halde sizi altından ırmaklar akar cennetlere sokarım. Artık içinizden kim bu (mîsakdan) sonra nankörlük ederse o, mu...
Maidə Suresi, 32. Ayet:
Bu ecilden Beni İsraîle kitabda bildirmiştik ki her kim bir nefsi bir nefis mukabili veya yer yüzünde bir fesadı olmaksızın öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur, kim de bir adamın hayatını kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur;
Celâli
m hakkı için Resullerimiz onlara beyyinelerle geldiler de sonra içlerinden bir çoğu bütün bunların arkasından hâlâ yer yüzünde fesad ve cinayette israf etmekte bulunuyorlar...
Maidə Suresi, 32. Ayet:
Bundan dolayıdır ki, İsrâ ilo ğul larına (Tevrât ta) şöyle yazmıştık: 'Kim bir kimseyi, bir kimseye veya (o kimsenin) yeryüzünde bir fesad (çıkarmakta olmasın)a karşılık olmaksızın (ölüm cezâsını gerektiren bir suçu olmadığı hâlde) öldürürse, o takdirde bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onun (bir insanın) hayâtını kur tarırsa, o takdirde bütün insanların hayâtını kurtarmış gibidir.'Hem
celâli
m hakkı için, peygamberlerimiz onlara apaçık deliller le geldiler. Sonra doğrusu onlardan birçoğu,...
Maidə Suresi, 64. Ayet:
Bir de Yehudîler «Allahın eli bağlı» dediler ve dedikleriyle elleri bağlandı ve mel’un oldular, hayır onun iki eli de açık dilediği gibi bahşediyor,
celâli
m hakkı için sana rabbından indirilen onlardan bir çoğunun tuğyanını ve küfrünü arttıracaktır, maamafih biz onların arasına kıyamete kadar sürecek buğz ve adavet bıraktık, her ne zaman harb için bir yangın tutuşturdularsa Allah onu söndürdü, hep yer yüzünde fesad için koşarlar, Allah ise müfsidleri sevmez...
Maidə Suresi, 68. Ayet:
De ki: Ey Ehli kitab! Siz Tevratı ve İncili ve daha size rabbınızdan indirileni tutub icra etmedikçe hiç bir şey değilsiniz,
Celâli
m hakkı için sana rabbından indirilen -bu Kur'an- onlardan bir çoğunun tuğyanını ve küfrünü artıracak, o halde kâfirlere acıyacağın tutmasın...
Maidə Suresi, 70. Ayet:
Celâli
m hakkı için Benî İsraîlin misakını aldık ve kendilerine Resuller gönderdik, canlarının istemediği bir hukmile bir Resul geldikçe onlara bir takımına yalancı dediler, bir takımını da öldürüyorlardı...
Maidə Suresi, 72. Ayet:
Celâli
m hakkı için, 'Şübhesiz Allah, ancak o Meryemoğlu Mesîh’dir!' diyenler kâfir olmuşlardır! Hâlbuki Mesîh (Îsâ, onlara) şöyle demişti: 'Ey İsrâiloğulları! Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibâdet edin!' Şu muhakkak ki, kim Allah’a şirk koşarsa, artık şübhesiz Allah, ona Cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer ateştir! Zâlimler için hiçbir yardımcı da yoktur....
Ənam Suresi, 33. Ayet:
Celâli
m hakkı için biliyoruz ki söyledikleri lâf seni cidden incitiyor, maamafih onların yalancı dedikleri sen değilsin, lâkin zalimler Allahın âyetlerine cehudluk ediyorlar...
Ənam Suresi, 34. Ayet:
Celâlîm hakkıyçin senden önce gönderilen Peygamberler tekzib olundu da tekzib ve ezâ edilmelerine karşı sabrettiler, nihayet kendilerine nusratımız geldi, öyle ya Allahın kelimâtı va'dini değiştirebilecek hiç bir kuvvet yoktur, alimallah sana mürselîn kıssalarından haber de geldi...
Ənam Suresi, 42. Ayet:
Celâli
m hakkı için senden önce bir takım ümmetlere Resuller gönderdik dinlemediler de onları şiddetler ve zaruretlerle sıktık gerek ki yalvarsınlar diye...
Ənam Suresi, 70. Ayet:
Bırak o dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatı kendilerini aldatmış bulunan kimseleri de bu vesiyle ile şunu ıhtar et ki bir nefis kendi kesbiyle besalet kabzasına düşmeye görsün o vakıt Allahın huzurı
celâli
nde ona başka ne bir sahabet eden bulunur ne bir şefaat, her dürlü fidyeyi denkleştirse bile kabul edilmez, onlar azâbın kabzai besaletine teslim olunmuş kimselerdir, nankörlük ettiklerinden dolayı onlara sâde hamîmden bir şerab ve elîm bir azâb vardır...
Ənam Suresi, 94. Ayet:
Celâli
m hakkı için işte geldiniz: bize teker teker: ilk defa yarattığımız gibi ve o size bahş edib hayâlına daldırdığınız servetleri arkalarınızın gerisine bıraktınız, hani o sizin mevcudiyyetinizde şürekâ olduklarını zu'm ettiğiniz şefaatçılarınızı da yanınızda görmüyoruz? Gördünüz ya aranızdaki rabıtalar didik didik koptu ve o zu'm ettiklerinizin hepsi sizden gaib olub gitti...
Əraf Suresi, 10. Ayet:
Celâli
m hakkı için, size yeryüzünde imkân verdik (orada yerleştirdik) ve orada sizin için geçim vâsıtaları kıldık. (Siz ise) ne kadar az şükrediyorsunuz!...
Əraf Suresi, 59. Ayet:
Celâlım hakkiçün Nuhu kavmine Resul gönderdik, vardı da ey kavmim! Dedi: Allaha kulluk edin, ondan başka bir ilâhiniz daha yoktur, cidden ben üzerinize büyük bir günün azâbı inmesinden korkuyorum...
Əraf Suresi, 59. Ayet:
Celalim hakkı için, Biz Nûh’u resul olarak halkına gönderdik. "Ey halkım!" dedi, "Yalnız Allah’a ibadet edin. Ondan başka tanrınız yoktur. Bunu yapmazsanız, korkarım ki müthiş bir günün azabı tepenize inecektir."...
Əraf Suresi, 101. Ayet:
İşte o memleketler, bunların başına gelenlerden bâ'zısını sana kıssa olarak nakl ediyoruz; celâlım hakkı için onlara Peygamberleri beyyinelerle geldiler öyle iken iyman etmek istemediler, çünkü ondan evvel inkâr etmeği âdet etmişlerdi, Allah kâfirlerin kalblerini işte böyle tab'eder...
Əraf Suresi, 101. Ayet:
İşte o şehirler ki, sana onların haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz. Ve
Celâli
m hakkı için, peygamberleri kendilerine apaçık mu'cizeler getirdiler! Fakat daha önce(mu'cizeler gelmeden evvel) yalanladıkları şeylere, îmân edecek olmadılar. İşte Allah, kâfirlerin kalblerini (küfürlerindeki inadları sebebiyle) böyle mühürler!...
Əraf Suresi, 179. Ayet:
Celâli
m hakkı için Cinn-ü İnsten bir çoğunu Cehennem için yarattık, onların öyle kalbleri vardır ki onlarla doymazlar, ve öyle gözleri vardır ki onlarla görmezler ve öyle kulakları vardır ki onlarla işitmezler, işte bunlar behaim gibi, hattâ daha şaşkındırlar, işte bunlar hep o gafiller...
Əraf Suresi, 179. Ayet:
Celâli
m hakkı için, cinlerden ve insanlardan birçoğunu (kendi irâdeleriyle hak edecekleri üzere) Cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, (ancak kendi küfürleri sebebiyle artık) onlarla (hakkı zevk edip) anlamazlar; onların gözleri vardır (ama) onlarla(Allah’ın delîllerini) görmezler; onların kulakları da vardır, (ama) onlarla (İlâhî nasîhatleri)işitmezler! İşte onlar hayvanlar gibidir; hattâ daha da aşağıdırlar. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir....
Yunus Suresi, 13. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz sizden evvelki kurunu, kendilerine Peygamberleri beyyinat ile geldikleri halde zulmettikleri ve iymana gelmeleri ıhtimali kalmadığı vakıt helâk eyledik, işte mücrim kavmleri biz böyle cezalandırırız...
Yunus Suresi, 13. Ayet:
Celâli
m hakkı için, sizden önceki nesilleri, kendilerine peygamberleri mu'cizelerle geldikleri hâlde zulmettikleri ve îmân edecek de olmadıklarından helâk ettik! İşte günahkârlar topluluğunu böyle cezâlandırırız....
Yunus Suresi, 94. Ayet:
(94-95) Eğer, faraza, sana indirdiğimiz hususlardan herhangi birinde şüphe edersen, senden önce kitap okuyanlara sor. Celalim hakkı için, sana Rabbin tarafından gerçek gelmiştir, bunda en ufak bir tereddüdün olmasın! Sakın Allah’ın âyetlerini yalan sayanlardan olma, yoksa hüsrana uğrayanlardan olursun....
Yunus Suresi, 95. Ayet:
(94-95) Eğer, faraza, sana indirdiğimiz hususlardan herhangi birinde şüphe edersen, senden önce kitap okuyanlara sor. Celalim hakkı için, sana Rabbin tarafından gerçek gelmiştir, bunda en ufak bir tereddüdün olmasın! Sakın Allah’ın âyetlerini yalan sayanlardan olma, yoksa hüsrana uğrayanlardan olursun....
Hud Suresi, 7. Ayet:
Ve amelce hanginiz daha güzeldir diye sizi imtihân etmek için, gökleri ve yeri altı günde yaratan O’dur; arşı ise (daha önce) su üstünde idi. (Ey Resûlüm!)
Celâli
m hakkı için, 'Muhakkak siz öldükten sonra diriltilecek olan kimselersiniz!' desen, inkâr edenlermutlaka: 'Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değildir!' der....
Hud Suresi, 25. Ayet:
Celâli
m hakkı için vaktıyle Nuhu kavmine gönderdik; şöyle diye ki haberiniz olsun ben size azâbın sebeblerini ve halâsın yolunu beyan eden bir nezîrim...
Hud Suresi, 96. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musâyı da âyetlerimizle ve bir sultanı mübîn ile gönderdik...
Rəd Suresi, 38. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!)
Celâli
m hakkı için, senden önce de nice peygamberler gönderdik; onlara da zevceler ve çocuklar verdik. Hâlbuki Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir mu'cize getirmesi mümkün değildir! Her zamânın yazılmış bir hükmü vardır....
İbrahim Suresi, 5. Ayet:
Celâli
m hakkı için âyetlerimizle Musâyı gönderdik ki: kavmini zulûmâttan nûra çıkar ve onlara Allah günlerile öğüt ver diye, şüphesiz ki bunda çok âyetler vardır: çok sabırlı, çok şükredici her kimse için...
İbrahim Suresi, 7. Ayet:
Ve düşünün ki rabbınız şöyle i'lân buyurdu:
Celâli
m hakkı için şükrederseniz elbette size artırırım, ve eğer nankörlük ederseniz haberiniz olsun ki azâbım çok şiddetlidir...
İbrahim Suresi, 7. Ayet:
'Bir vakit de Rabbiniz: '
Celâli
m hakkı için, eğer şükrederseniz, muhakkak size(ni'metimi) artırırım ve eğer nankörlük ederseniz, şübhesiz ki azâbım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti.'...
İbrahim Suresi, 14. Ayet:
Ve onlardan sonra, sizi, mü’minleri mutlaka o yerde, o ülkede yerleştireceğiz. İşte bu, işlediği ameller, hak ettiği mükâfatlar, cezalar üzerindeki hükümranlığımın, her şeyi tek tek ortaya koyarak hükmümü icra edeceğimin endişesini duyan, azamet ve
celâli
mden, tehdidimden korkan, günahı, isyanı terkeden kimselere mahsustur....
Hicr Suresi, 10. Ayet:
Celâli
m hakkı için senden önce evvelkilerin şîaları içinde de Resuller gönderdik...
Hicr Suresi, 87. Ayet:
Celâli
m hakkı için sana «seb'ul mesâni»'yi ve Kur'anı azımi verdik...
Hicr Suresi, 87. Ayet:
Celâli
m hakkı için, sana (namazın her rek'atında) tekrarlanan yedi (âyeti,Fâtiha)yı ve yüce Kur’ân’ı verdik....
Hicr Suresi, 97. Ayet:
Celâli
m hakkı için biliyoruz ki onların tefevvühatına senin cidden göğsün daralıyor...
Nəhl Suresi, 36. Ayet:
Celâli
m hakakı için, biz, her ümmete; “-Allah’a ibadet edin ve putlara tapmaktan sakının.” diye bir Peygamber gönderdik. Sonra içlerinden bir kısmına Allah hidayet etti, bir kısmının da üzerine sapıklık vacip oldu. Şimdi yeryüzünde bir gezip dolaşın da, bakın ki, Peygamberleri tekzîp edenlerin sonun ne olmuştur?...
Nəhl Suresi, 36. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz, her ümmette «Allaha ibadet edin ve Tâguttan ictinab eyleyin» diye bir Resul ba'settik, sonra içlerinden kimine Allah hidayet nasîb etti, kiminin de üzerine dalâlet hakkoldu, şimdi yeryüzünde bir gezin de bakın peygamberleri tekzib edenlerin akibeti nasıl oldu?...
Nəhl Suresi, 113. Ayet:
Celâli
m hakkı için, onlara içlerinden bir Resul geldi de ona yalan söyleyor dediler, zulmederlerken azâb da kendilerini yakalayıverdi...
İsra Suresi, 55. Ayet:
Hem rabbın Göklerde ve Yerde kim varsa hepsine a'lemdir,
celâli
m hakkı için Peygamberlerin de ba'zısını ba'zısına tafdıl ettik ve Davûda bir Zebûr verdik...
İsra Suresi, 86. Ayet:
Celâli
m hakkı için dilersek sana vahyettiğimizi de tamamen gideriveririz, sonra bize karşı kendine bir vekîl de bulamazsın...
İsra Suresi, 86. Ayet:
Celâli
m Hakkı için, eğer dilersek sana vahyettiğimizi (Kur’ân’ı) tamâmen ortadan kaldırırız; sonra onun (geri getirilmesi) için bize karşı kendine bir vekîl de bulamazsın....
İsra Suresi, 89. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz bu Kur'anda dillere dasitan olacak her ma'nâda türlü türlü ifadeler yaptık, yine nâsın ekserisi gâvurlukta ısrar ettiler...
İsra Suresi, 101. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musâya açık açık dokuz âyet verdik, sor Benî İsraîle, onlara geldiği vakıt Fir'avn ona dedi ki: her halde ben seni ya Musâ! Bir büyüye tutulmuş zannediyorum...
İsra Suresi, 101. Ayet:
Celâli
m hakkı için, (biz) Mûsâ’ya apaçık dokuz mu'cize verdik; (Ey Resûlüm!)İşte İsrâiloğullarına sor! (Mûsâ) onlara geldiği zaman, bunun üzerine Fir'avun ona: 'Ey Mûsâ! Doğrusu ben seni sihirlenmiş zannediyorum' demişti....
Kəhf Suresi, 48. Ayet:
Ve hepsi saffolarak Rabbına arz edilmişlerdir, işte buyurur
celâli
m hakkı için ilk def'a yarattığımız gibi bize geldiniz, fakat size hiç bir mev'id yapmıyacağız zuummetmiştiniz değilmi...
Kəhf Suresi, 54. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz, bu Kur’ân’da insanlara (muhtaç oldukları) her çeşit misali açık olarak verdik. İnsan ise, bâtıl ile düşmanlık ve münakaşa etmekte her şeyden fazladır....
Kəhf Suresi, 54. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz bu Kur’ân’da insanlar için her misâlden (ve ma'nâdan)çeşitli şekillerde açıkladık. Fakat insan, mücâdeleye herşeyden daha çok düşkündür....
Taha Suresi, 56. Ayet:
Celâli
m hakkı için, (biz) ona (Fir'avun’a, gösterilecek) mu'cizelerimizin hepsini gösterdik; fakat (o) yalanladı ve (hakkı kabûl etmemekte) diretti....
Ənbiya Suresi, 48. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz Musâ ile Harûna fürkan ve bir zıya ve bir zikir vermiştik, müttekıler için...
Ənbiya Suresi, 48. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Mûsâ ve Hârûn’a (hak ile bâtılı ayıran) Furkan’ı ve takvâ sâhibleri için bir ışık ve bir nasîhat olan (Tevrât)ı verdik....
Ənbiya Suresi, 105. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz Tevrat’dan sonra (Davud’a verilen) Zebûr’da yazdık ki: “- Muhakkak cennet arzına, salih kullarım varis olacaktır.”...
Möminun Suresi, 23. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz Nuhu kavmine Resul gönderdik de dedi ki: ey benim kavmim: Allaha ıbadet edin, ondan başka bir tanrınız yoktur, binaenaleyh korunmaz mısınız?...
Furqan Suresi, 21. Ayet:
Bununla beraber likamızı ümid etmiyenler dediler ki: «o melâike bizim üzerimize indirilse ya, yâhud rabbımızı görsek â»
celâli
me kasem ederim ki doğrusu nefislerinde kendilerini büyüksündüler, büyük azgınlık ettiler...
Furqan Suresi, 35. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musâya o kitabı verdik, biraderi Harûnu da maıyyetinde vezir yaptık...
Furqan Suresi, 35. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Mûsâ’ya Kitâb’ı verdik; kardeşi Hârûn’u da berâberinde yardımcı yaptık....
Furqan Suresi, 35. Ayet:
Ve
celâli
m hakkı için Mûsa'ya kitabı verdik ve O'nun maiyetinde kardeşi Harun'u vezir kıldık....
Furqan Suresi, 40. Ayet:
Celâli
m hakkı için o fenalık yağmuruna tutulan karyeye de vardılar, artık onu görüyor değiller miydi? Doğrusu nüşur arzu etmiyorlar, uyanmak istemiyorlardı...
Furqan Suresi, 50. Ayet:
Celâlım hakkı için onu aranızda evirip çevirmekteyiz düşünsünler ıbret alsınlar diye yine de nâsın ekserîsi dayatmakta nankörlükten başkasına yanaşmamakta...
Furqan Suresi, 50. Ayet:
Celâli
m hakkı için, ibret alsınlar diye bunu aralarında çeşitli şekillerde açıkladık;fakat insanların çoğu nankörlükten başka bir şeye yanaşmamaktadır....
Nəml Suresi, 45. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Allaha ıbadet edin diye, Semûda da kardeşleri Salihi göndermiştik, derken bunlar iki fırka oldular çekişiyorlardı...
Qəsəs Suresi, 43. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz Mûsâya o kitabı kurûnı ûlâyı ihlâk ettiğimizden sonra nâsın vicdanlarını tenvir edecek basîretler ve bir hidayet-ü rahmet olmak üzere verdik, gerek ki tezekkür ederler...
Qəsəs Suresi, 43. Ayet:
Celâli
m hakkı için, (önceki asırlarda azgınlık yapan) ilk nesilleri helâk ettikten sonra, insanlar için (hakikatleri gösteren) deliller ve bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere Mûsâ’ya o Kitâb’ı (Tevrât’ı) verdik; olur ki ibret alırlar....
Qəsəs Suresi, 43. Ayet:
Celâli
m hakkı için evvelki asırlardakileri helâk ettikten sonra nâs için kalp gözleri ve bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere Mûsa'ya kitap verdik. Gerek ki, düşünürler (diye)....
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Celâli
m hakkı için onlar hakkında sözü uladık da uladık ki iyi düşünsünler...
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Celâli
m hakkı için, ibret alırlar diye sözü (vahyi) onlar için ardı ardına yetiştirdik....
Ənkəbut Suresi, 10. Ayet:
İnsanlar içinde kimi de vardır Allaha iyman ettik der, sonra da Allah uğrunda bir eziyyet edildi mi, insanların mihnetini Allahın azâbı gibi tutar,
celâli
m hakkı için rabbından bir nusrat gelirse cidden biz sizinle beraber idik diyeceklerinde şübhe yoktur, ya Allah bütün alemînin sînelerindekine a'lem değil mi?...
Ənkəbut Suresi, 10. Ayet:
Ve nâstan öylesi de vardır ki, «Allah'a imân ettik,» der. Sonra Allah uğrunda bir eziyete uğrasa nâsın fitnesini Allah'ın azabı gibi telakki eder.
Celâli
m hakkı için Rabbinden bir nusret gelecek olunca da elbette diyeceklerdir ki: «Biz de muhakkak sizinle beraber bulunduk.» Allah, âlemlerin sinelerinde olanı en ziyâde bilen değil midir?...
Ənkəbut Suresi, 14. Ayet:
Ve
celâli
m hakkı için Nuhu kavmine gönderdik de içlerinde elli yılı müstesna bin sene durdu derken onları tufan yakalayıverdi hep zulmediyorlardı...
Ənkəbut Suresi, 14. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Biz Nûh'u kavmine gönderdik, artık aralarında elli yılı müstesna, bin sene durdu. Nihâyet onlar, zalimler oldukları halde kendilerini tufan yakaladı....
Ənkəbut Suresi, 35. Ayet:
Ve
celâli
m hakkı için ondan bir âyet (bir nişane) bırakmışızdır ki teakkul edecek bir kavm için beyyine olsun...
Ənkəbut Suresi, 39. Ayet:
Karuna ve Fir'avne ve Hamâne de,
celâli
m hakkı için onlara Musâ beyyinelerle geldi de onlar o yerde kibirlenib kafa tuttular, halbuki önüne geçecek değillerdi...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Celâli
m hakkı için sorsan onlara: kim o Gökleri ve Yeri yaratıb Şems-ü Kameri teshir etmiş? Elbette şübhesiz Allah derler, o halde nasıl çevriliyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer onlara (o müşriklere): 'Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren kimdir?' diye sorsan, mutlaka: 'Allah!' derler. Öyle ise (haktan)nasıl çevriliyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 63. Ayet:
Celâli
m hakkı için yine sorsan onlara: kim o Semâdan peyderpey bir su indirip de Arza ölümünden sonra onunla hayat vermekte? Elbette şübhesiz Allah diyecekler, «elhamdulillah» de, fakat onların ekserisi aklı ermezlerdir...
Loğman Suresi, 25. Ayet:
Celâli
m hakkı için sorsan onlara: o Gökleri ve Yeri kim yarattı? Her halde elbet Allah diyecekler, «elhamdulillah» de, fakat pek çokları bilmezler...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Celâli
me kasem ederim ki Sebe' için meskenlerinde hakıkaten bir âyet vardı: Sağ ve soldan iki Cennet, yeyin diye rabbınızın rızkından da ona şükredin, ne güzel! Hoş bir belde, gafur bir rab....
Səba Suresi, 15. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Sebe’ (kavmi) için oturdukları yerde bir ibret vardı. (Oturdukları yeri) sağdan ve soldan (çevreleyen) iki bahçe (vardı). (Onlara:) 'Rabbinizin rızkından yiyin de O’na şükredin! (İşte) hoş bir memleket ve çok bağışlayıcı bir Rab!' (denilmişti.)...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Celâli
m hakkı için Sebe' (kavmi) için ikametgâhlarında bir alâmet var idi. Sağdan ve soldan iki cennet ile çevrilmişti. (Kendilerine denilmişti ki:) «Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. Tertemiz bir belde ve yarlığayan bir Rab.»...
Səba Suresi, 20. Ayet:
Yine
celâli
me kasem ederim ki İblîs, onlar aleyhindeki zannını hakıkaten doğru buldu da içlerinde mü'minlerden ıbaret bir fırkadan maadası ona tabi' oldular...
Fatir Suresi, 41. Ayet:
Doğrusu Gökleri ve Yeri zeval buluvermelerinden Allah tutuyor,
celâli
m hakkı için zeval buluverirlerse onları ondan başka kimse tutamaz, o cidden halîm bir gafûr bulunuyor...
Yasin Suresi, 7. Ayet:
Celâli
m hakkı için daha çoklarına karşı söz hakkolmuştur da onlar iymana gelmezler...
Yasin Suresi, 7. Ayet:
Celâli
m hakkı için, onların çoğunun üzerine (azab husûsundaki) söz hak olmuştur; artık onlar (küfürlerindeki inadları sebebiyle) îmân etmezler....
Saffat Suresi, 72. Ayet:
Celâli
m hakkı için içlerinde inzar edici Peygamberler de gönderdik...
Saffat Suresi, 75. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Nuh bize niyâz etmişti. Biz duaya ne güzel icabet edenleriz, duayı ne güzel kabul edenleriz....
Saffat Suresi, 75. Ayet:
Celâli
m hakkı için bize Nuh nidâ etmişti, biz de hakıkat ne güzel mücîbiz...
Saffat Suresi, 75. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Nûh (kavminden ümîdini kesince) bize yalvarmıştı; işte (biz) ne güzel icâbet edenleriz!...
Saffat Suresi, 75. Ayet:
Celâli
m hakkı için Nûh Bize nidâ etmişti. Artık Biz ne güzel icabet edenler (olduk)....
Sad Suresi, 34. Ayet:
Celâli
m hakkı için Süleymana bir fitne de verdik ve tahtının üstüne bir cesed bıraktık sonra tevbe ile rücu' etti...
Sad Suresi, 84. Ayet:
(84-85) (Allah) buyurdu ki: 'İşte hak! (Ben azîmüşşân) hakkı söylerim!
Celâli
m hakkı için Cehennemi, seninle (cinlerle) ve onlardan (o insanlardan) sana uyanlarla hep birlikte dolduracağım!'...
Sad Suresi, 85. Ayet:
Celâli
m hakkı için Cehennemi mutlak dolduracağım senden ve onların sana tabi' olanlarından topunuzdan tıka basa...
Sad Suresi, 85. Ayet:
(84-85) (Allah) buyurdu ki: 'İşte hak! (Ben azîmüşşân) hakkı söylerim!
Celâli
m hakkı için Cehennemi, seninle (cinlerle) ve onlardan (o insanlardan) sana uyanlarla hep birlikte dolduracağım!'...
Zümər Suresi, 38. Ayet:
Celâli
m hakkı için sorsan onlara: o Gökleri ve Yeri kim yarattı? Elbette şübhesiz Allah diyecekler, de ki: o halde gördünüz a o Allahdan başka çağırdıklarınızı, eğer Allah bana bir keder murad ederse onlar kederini açabilirler mi? Yâhud bana bir rahmet murad ederse onlar onun rahmetini tutabilirler mi? De ki: Allah bana yeter, hep ona dayanır mütevekkil olanlar....
Zümər Suresi, 65. Ayet:
Celâli
m hakkı için sana da vahyolundu şu, senden evvelkilere de: «yemin ederim ki eğer şirk koşarsan çalışman bütün boşuna gider ve mutlak kendine yazık eden hasirlerden olursun»...
Zümər Suresi, 65. Ayet:
Andolsun ki (Habîbim) sana da, senden evvelki (peygamberlere de (şu) vahyolunmuşdur: «Eğer (bilfarz Allaha) ortak tanırsan,
celâli
m hakkı için (bütün) amel (ve hareketler) in boşa gider ve muhakkak hüsrana düşenlerden olursun». ...
Zümər Suresi, 65. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!)
Celâli
m hakkı için, sana ve senden önceki(peygamber)lere şöyle vahyedildi: 'And olsun ki, (sen de) eğer (Allah’a) ortak koşarsan, amelin mutlaka boşa gider ve elbette hüsrâna uğrayanlardan olursun!'...
Mömin Suresi, 23. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musâyı âyetlerimizle ve açık bir bürhan ile gönderdik...
Mömin Suresi, 53. Ayet:
(53-54)
Celâli
m hakkı için, Mûsâ’ya hidâyeti verdik ve İsrâiloğullarına, akıl sâhibleri içinbir hidâyet ve bir nasîhat olmak üzere Kitâb’ı (Tevrât’ı) mîras bıraktık....
Mömin Suresi, 54. Ayet:
(53-54)
Celâli
m hakkı için, Mûsâ’ya hidâyeti verdik ve İsrâiloğullarına, akıl sâhibleri içinbir hidâyet ve bir nasîhat olmak üzere Kitâb’ı (Tevrât’ı) mîras bıraktık....
Fussilət Suresi, 45. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz Mûsa’ya Tevrat’ı verdik de (Kur’an’da ihtilâfa düşüldüğü gibi) onda da ihtilâf edildi (hakdır, bâtıldır sözleri edildi). Eğer (azabın tehirine dair) Rabbinden bir hüküm geçmiş olmasaydı, aralarında iş bitiriliverirdi, (hemen o kâfirler helâk ediliverirlerdi). Muhakkak ki o kâfirler, Kur’an’dan endişe veren bir şübhe içindedirler....
Fussilət Suresi, 45. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musâya o kitâbı verdik de onda ıhtilâf edildi ve eğer rabbından bir kelime geçmiş olmasa idi aralarında iş bitirilirdi ve her halde onlar ondan kuşkulu bir şekk içindedirler...
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Celâli
m hakkı için sorsan onlara o Gökleri ve Yeri kim yarattı? Elbette diyecekler: onları o azîz, alîm yarattı...
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer onlara: 'Gökleri ve yeri kim yarattı?' diye sorsan, mutlaka: 'Onları, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Alîm (herşeyi bilen Allah) yarattı!' diyeceklerdir....
Zuxruf Suresi, 46. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musâyı âyetlerimizle Fir'avne ve cem'ıyyetine gönderdik, vardı haberiniz olsun, dedi: ben bütün âlemlerin rabbının Resulüyüm...
Zuxruf Suresi, 46. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Mûsâ’yı da mu'cizelerimizle Fir'avun’a ve ileri gelenlerine gönderdik de: 'Gerçekten ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim!' dedi....
Duxan Suresi, 17. Ayet:
Celâli
m hakkı için, onlardan (Kureyş’den) önce Firavun’un, kavmini imtihan ettik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişti....
Duxan Suresi, 17. Ayet:
Celâlım hakkı için onlardan evvel Fir'avnin kavmını fitneye düşürdük, onlara da kerîm bir Resul gelmişti...
Duxan Suresi, 17. Ayet:
Celâli
m hakkı için, kendilerinden önce Fir'avun kavmini de imtihân ettik; onlara da şerefli bir peygamber (olan Mûsâ) geldi....
Duxan Suresi, 30. Ayet:
Celâlım hakkı için, Beni İsraîli kurtarmıştık o ihanetli azâbdan...
Duxan Suresi, 32. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz İsraîloğullarına, bildiğimiz gibi, âlemlerin üstünde hayır vermiştik....
Duxan Suresi, 32. Ayet:
Celâli
m hakkı için onları (Benî İsrâil'i) bilerek âlemler üzerine mümtaz kılmıştık....
Casiyə Suresi, 16. Ayet:
Celâli
m hakkı için İsrailoğullarına kitap ve hükmü nübüvvet vermiştik ve onları tertemiz şeylerden merzûk etmiştik ve onları âlemlerin üstüne müreccâh kılmıştık....
Əhqaf Suresi, 27. Ayet:
Celâlım hakkı için hakikaten etrafınızdaki memleketleri helâk etmişizdir, âyetleri tasrif de etmiştik, gerekti ki rücu' edeler...
Əhqaf Suresi, 27. Ayet:
Celalim hakkı için etrafınızda beldelerden bulunanları helâk etmiştik ve âyetleri de beyan etmiştik, gerekti ki, geri dönüversinler....
Məhəmməd Suresi, 31. Ayet:
Celalım hakkı için sizi imtihana sokacağız, tâ ki içinizden mücahidleri ve sabredenleri belli edelim ve haberlerinizi imtihan meydanlarına nümune yapalım...
Məhəmməd Suresi, 31. Ayet:
Celâli
m hakkı için, içinizden cihâd edenleri ve sabredenleri belli edinceye ve haberlerinizi (sırlarınızı) ortaya çıkarıncaya kadar, sizi imtihân edeceğiz!...
Məhəmməd Suresi, 31. Ayet:
Celâli
m hakkı için sizi imtihana tâbi tutacağız, tâ ki, sizden mücâhit olanlar ile sabredici olanları bilelim ve sizin haberlerinizi de deneyeceğizdir....
Qaf Suresi, 16. Ayet:
Celâli
m hakkı için, insanı (biz) yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini biliriz! Çünki biz, ona şah damarından daha yakınız!...
Qəmər Suresi, 4. Ayet:
Celâli
m hakkı için onlara kıssalardan öyleleri de geldi ki onlarda zecredecek haberler var...
Qəmər Suresi, 4. Ayet:
Celâli
m hakkı için, onlara (ibretlerle dolu) haberlerden öylesi geldi ki, onda(kendilerini küfürden) men' etmek (için nasîhatler) vardır....
Qəmər Suresi, 15. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz bu vak’ayı (veya gemiyi), bir alâmet (ve ibret dersi) olarak bıraktık; fakat düşünen mi var?...
Qəmər Suresi, 15. Ayet:
Celâli
m hakkı için bıraktık ta onu bir âyet olarak, fakat düşünen mi var?...
Qəmər Suresi, 15. Ayet:
Celâli
m hakkı için, bunu (bu gemiyi ve tûfan alâmetlerini) bir ibret olarak bıraktık; o hâlde bir ibret alan var mı?...
Qəmər Suresi, 36. Ayet:
Celâli
m hakkı için satvetimizin şiddetini kendilerine ıhtar da etmiş idi, fakat o ıhtarları cidal ile karşıladılar...
Qəmər Suresi, 36. Ayet:
Celâli
m hakkı için onları satvetimizin şiddetiyle korkutmuş idi. Fakat onlar bu korkutuş ile şekk ve şüphede bulundular (onu tasdik etmediler)....
Qəmər Suresi, 38. Ayet:
Celâli
m hakkı için, bir sabah vakti, devamlı bir azab onları bastırıverdi. (Bu azab, cehenneme atılışlarına dek devam edecektir)....
Qəmər Suresi, 38. Ayet:
Ve
Celâli
m hakkı için bastırıverdi kendilerini bir sabah bir azâbı müstekır...
Qəmər Suresi, 41. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Firavun ailesine de (azab haberlerini veren) peygamberler geldi....
Qəmər Suresi, 41. Ayet:
(41-42)
Celâli
m hakkı için Fir'avun'un âl'ine korkutucular gelmişti. Âyetlerimizin hepsini de tekzîp ettiler, artık Biz de onları bir muktedir azîzin yakalamasıyla yakaladık....
Qəmər Suresi, 42. Ayet:
(41-42)
Celâli
m hakkı için Fir'avun'un âl'ine korkutucular gelmişti. Âyetlerimizin hepsini de tekzîp ettiler, artık Biz de onları bir muktedir azîzin yakalamasıyla yakaladık....
Qəmər Suresi, 51. Ayet:
Celâli
m hakkiyçin emsalinizi hep helâk da ettik fakat hani düşünen?...
Rəhman Suresi, 27. Ayet:
Ve yebkâ vechu rabbike zûl
celâli
vel ikrâm(ikrâmi)....
Rəhman Suresi, 27. Ayet:
1.
ve yebkâ
: ve bâki kalacaktır, bâkidir
2.
vechu
: vech, zatı
3.
rabbi-ke
: senin Rabbin
4.
zû
: sahip
...
Rəhman Suresi, 27. Ayet:
Zül'
Celâli
vel'İkrâm Rabbinin vechidir (Esmâ mânâları) Bakıy olan!...
Rəhman Suresi, 27. Ayet:
Bakî o Rabbının yüzü o zül
celâli
vel'ikram...
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
Rabbinin, işlediği ameller, hak ettiği mükâfatlar ve cezalar üzerindeki hükümranlığının, her şeyi ortaya koyarak, hükmünü icra edeceğinin endişesini duyan, azamet ve
celâli
nden korkanlar için iki Cennet vardır....
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz peygamberlerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde (Allah’ın hükümlerini bildiren) kitab ve adalet indirdik ki, insanlar adaletle ayakta dursunlar. Bir de demiri indirdik. Onda hem çetin bir sertlik, hem de insanlar için bir çok menfaatler vardır. Çünkü (demirden yapılan silâhları düşmanlara karşı kullanmak suretiyle) Allah, kendisine (dinine) ve peygamberlerine; kendisini görmedikleri halde, yardım edenleri belli edecek. Şübhe yok ki Allah çok kuvvetlidir, he...
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz Resullerimizi beyyinelerle gönderdik ve beraberlerinde kitab ve miyzân indirdik ki insanlar adaletle tutunsunlar, bir de demiri indirdik, onda hem çetin bir sertlik hem de insanlar için bir çok menfeatler vardır ve çünki Allah kendisine ve resullerine gıyabında yardım edenleri belli edecek, şübhe yok ki Allah kavîdir, azîzdir....
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Celâli
m hakkı için, peygamberlerimizi apaçık delillerle gönderdik ve onlarla berâber kitâbı ve mîzânı (adâleti) indirdik ki, insanlar adâleti ayakta tutsun (ve yaşatsınlar)! Hemkendisinde büyük bir kuvvet ve insanlar için (birçok) menfaatler bulunan hadîd’i (demiri, birni'met olarak) indirdik; hem böylece Allah, kendine ve peygamberlerine gıyâben (Allah’ı görmedikleri hâlde îmân ederek dînine) kimin yardım edeceğini ortaya çıkarsın! Muhakkak kiAllah, Kavî (çok kuvvetli olan)dır, Azîz (kudreti dâ...
Hədid Suresi, 26. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Nûh’u ve İbrâhîm’i (birer peygamber) gönderdik. Peygamberliği de, kitabı da onların nesillerine verdik. Öyle iken hidayeti, içlerinden bazısı kabul etmiştir; çokları da fâsıklardır....
Hədid Suresi, 26. Ayet:
Hem
celâli
m hakkı için Nuhu ve İbrahimi gönderdik, zürriyyetlerinde de nübüvvet ve kitabı atâ kıdık öyle iken içlerinden ba'zısı hidayeti kabul etmiş, çokları ise yoldan çıkmış fâsıklardır...
Mücadilə Suresi, 21. Ayet:
Allah, şöyle hüküm vermiştir: “-
Celâli
m hakkı için, muhakkak ki, hem ben gâlib geleceğim, hem Peygamberlerim. Şübhe yok ki Allah çok kuvvetlidir, her şeye gâlibdir....
Mücadilə Suresi, 21. Ayet:
Allah yazdı:
Celâli
m hakkı için herhalde ben yenerim ben ve Resullerim, şübhe yok ki Allah kavîdir azîzdir...
Mücadilə Suresi, 21. Ayet:
Allah, (Levh-i Mahfûz’da): '
Celâli
m hakkı için, ben muhakkak galib geleceğim, peygamberlerim de!' diye yazmıştır. Çünki Allah, Kavî (çok kuvvetli olan)dır, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir....
Həşr Suresi, 12. Ayet:
Celâli
m hakkı için eğer çıkarılırlarsa onlarla beraber çıkmazlar ve eğer kıtal yapılırsa onlara yardım etmezler ve şayed yardım edecek olsalar mutlak arkalarına dönerler, sonra da kurtarılmazlar....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz en aşağı semayi, (kandil gibi ışık veren) yıldızlarla donattık. Bir de onları, şeytanlara, (Şihab= akan yıldız gibi) taş atmalar kıldık. O şeytanlara (Ahirette) çılgın ateş azabı hazırladık....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz o dünya semayı takım takım kandillerle donattık ve onları Şeytanlar için (rucum) atmalar yaptık, hem onlar için o çılgın ateş azâbını hazırladık (ki azâb-ı Seıyr)...
Naziat Suresi, 40. Ayet:
Rabbinin, işlediği ameller, hak ettiği mükâfatlar ve cezalar üzerindeki hükümranlığının, her şeyi ortaya koyarak, hükmünü icra edeceğinin endişesini duyan, azamet ve
celâli
nden korkanlar ve nefislerini, ihtirasları adına, bâtıl adına konuşmaktan, bâtılı savunmaktan, ihtiraslardan, günahlardan ve haramlardan men edenlerin de yurtları vardır....
Ələq Suresi, 15. Ayet:
(Peygamberi namazdan alıkoymak isteyen kâfir Ebu Cehil, teşebbüs ve düşüncelerinden) vazgeçsin.
Celâli
m hakkı için, eğer (aklını başına alıb) vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalayıb (ateşe) sürükleyeceğiz:...
Ələq Suresi, 15. Ayet:
Sakın,
Celâli
m hakkı için eğer (akıllanıp) vazgeçmezse muhakkak sürükleyeceğiz elbet biz o alnı...
Ələq Suresi, 15. Ayet:
Hayır!
Celâli
m hakkı için, eğer (bundan) vazgeçmezse, elbette o perçem(in)den tutup (onu Cehenneme) sürükleriz!...
Hümeze Suresi, 4. Ayet:
Hayır
celâli
m hakkı için atılacaktır o (tamuya) hutameye...
Hud Suresi, 119. Ayet:
Ancak Rabbinin merhamet buyurduğu kimseler müstesnâ. Zâten onları bunun için (rahmete ehil olanları rahmet, ihtilâfa ehil olanları ihtilâf için) yarattı. Böylece Rabbinin, '
Celâli
m hakkı için, Cehennemi bütün cinlerden ve insanlardan dolduracağım!' sözü tamâm oldu....
Əhzab Suresi, 60. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer münafıklarla kalblerinde şehvet hastalığı bulunanlar ve şehirde müminlerin ayıblarını arayıb yayanlar, (fenalıklarından) vazgeçmezlerse, muhakkak seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle o şehirde (Medine’de) az bir zamandan fazla komşu olamazlar;...
Əhzab Suresi, 60. Ayet:
Celâli
m hakkı için eğer vazgeçmezlerse o münafıklar, kalblerinde maraz bulunanlar ve şehirde erâcif neşr eden, tahrikât yapanlar, mutlak ve muhakkak seni kendilerine musallat kılarız, sonra orada cıvarına pek az yanaşabilirler...
Əhzab Suresi, 60. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer münâfıklar ve kalblerinde bir hastalık bulunanlar ve Medîne’de yalan haber yayanlar (yahudiler, bu yaptıklarından) vazgeçmezlerse, seni onlara mutlaka musallat ederiz; sonra orada (Medîne’de) ancak pek az (bir süre) sana komşu kalabilirler!...
Yasin Suresi, 62. Ayet:
Böyle iken celâlıma karşı o içinizden birçok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakıt sizin akıllarınız yokmıy dı?...
Saffat Suresi, 114. Ayet:
Celâli
m hakkı için Musâ ile Harûnu da minnetdâr eyledik...
Saffat Suresi, 114. Ayet:
Celâli
m hakkı için, Mûsâ ve Hârûn’a da ihsanda bulunduk!...
Saffat Suresi, 158. Ayet:
Bir de onunla Cinler beyninde bir neseb uydururlar.
Celâli
m hakkı için Cinler bilirler ki onlar ihzar olunacaklardır...
Saffat Suresi, 170. Ayet:
(170-171) Fakat şimdi O'nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir.
Celâli
m hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir sözümüz geçmiştir....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Celâli
m hakkı için risaletle gönderilen kullarımız hakkında şu kelimemiz sebkat etmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Celâli
m hakkı için, peygamber kullarımız hakkında sözümüz geçmiştir (vardır)....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
(170-171) Fakat şimdi O'nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir.
Celâli
m hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir sözümüz geçmiştir....
Mömin Suresi, 78. Ayet:
Celâli
m hakkı için biz senin önünden nice Resuller göndermişiz, onlardan kimini sana ayıtmışız, kimini de ayıtmamışızdır, hiçbir resul için Allahın izni olmaksızın bir âyet (bir mu'cize) getirmek olamaz, Allahın emri gelince de hak yerine getirilir ve işte husrana burada düştü mubtıller...
Mömin Suresi, 78. Ayet:
Celâli
m hakkı için, senden önce de peygamberler gönderdik; onlardan sana kıssa(larını) anlattığımız kimseler de var, içlerinden sana kıssa(larını) anlatmadığımız kimseler de var. Nitekim Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir mu'cize getirmesi mümkün değildir. Fakat Allah’ın emri geldiği zaman, hak ile hükmedilir; işte o zaman, (mu'cizeleri)boşa çıkarmaya çalışanlar hüsrâna uğramıştır....
Zuxruf Suresi, 78. Ayet:
Celâlım hakkı için biz size hakkı gönderdik ve lâkin ekseriniz hakkı hoşlanmıyanlarsınız...
Zuxruf Suresi, 87. Ayet:
Celâlım hakkı için sorsan onlara: kendilerini kim yarattı elbette Allah derler, o halde nasıl çevrilirler?...
Zuxruf Suresi, 87. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan, mutlaka 'Allah!' diyeceklerdir; öyle ise (haktan) nasıl çevriliyorlar?...
Qaf Suresi, 22. Ayet:
Celâli
m hakkı için (denir) sen bundan bir gaflette idin. Şimdi senden perdeni açtık, artık bu gün gözün keskindir,...
Qaf Suresi, 38. Ayet:
Celâli
m hakkı için, biz göklerle yeri ve aralarındakileri altı günde yarattık, bize bir yorgunluk da dokunmadı....
Rəhman Suresi, 78. Ayet:
Tebârekesmu rabbike zîl
celâli
vel ikrâm(ikrâmi)....
Rəhman Suresi, 78. Ayet:
1.
tebâreke
: çok yüce, mübarek
2.
ismu
: isim, ad
3.
rabbi- ke
: senin Rabbin
4.
zî
: sahip
Rəhman Suresi, 78. Ayet:
Zül'
Celâli
vel'İkrâm Rabbinin ismi ne mübarek - ne yücedir!...
Bəqərə Suresi, 120. Ayet:
Ama dinlerine tâbi' olmadıkça, ne yahudiler ne de hristiyanlar senden aslâ hoşnûd olmayacaklardır. (Onlara) de ki: 'Şübhesiz ki Allah’ın hidâyeti (olan İslâm), hidâyetin ta kendisidir!'
Celâli
m hakkı için, eğer sana (vahiyle) gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, Allah’(dan gelecek azâb)a karşı sana ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır!...
Rum Suresi, 51. Ayet:
Celâli
m hakkı için bir rüzgâr göndersek de onu (o eseri) sararmış görseler mutlak onun arkasından küfrana başlarlar...
Rum Suresi, 51. Ayet:
Celâli
m hakkı için, eğer (zararlı) bir rüzgâr göndersek de onu (o bitkileri) sararmış(solmuş) görseler, bundan sonra elbette nankörlük etmeye başlarlar....
Rum Suresi, 58. Ayet:
Celâli
m hakkı için bu Kur'anda her türlü meselden temsil getirdik, yemîn ederim ki sen onlara başka bir âyet de getirsen o küfredenler yine diyecekler ki: siz her halde mubtılsiniz...
Rum Suresi, 47. Ayet:
Celâli
m hakkı için senden evvel bir çok Resulleri kavmlerine gönderdik de onlara beyyinelerle vardılar, onun üzerine cürm işliyenlerden intikam aldık, mü'minlere ise nusrat uhdemizde bir hakk oldu...
Rum Suresi, 47. Ayet:
Celâli
m hakkı için, senden önce de nice peygamberleri kavimlerine gönderdik de onlara mu'cizeler getirdiler. (Bir kısmı îmân etti, bir kısmı îmân etmedi.) Bunun üzerine günah işleyenlerden intikam aldık. Mü’minlere yardım etmek ise, üzerimize hak oldu....
Rum Suresi, 47. Ayet:
Celâli
m hakkı için senden evvel kavimlerine peygamberler gönderdik de onlara açık açık deliller ile gelmişlerdi. Artık günahkâr olanlardan intikam almış idik. Mü'minlere yardım etmek ise Bizim üzerimize bir hak olmuştur....