Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ənam Suresi, 108. Ayet:
Onların, Allah’ın dışında, kulları durumundaki taptıkları, yalvardıkları şeyler konusunda yakışıksız sözler söylemeyin. Sonra onlar da, bilgisizlikleri sebebiyle sınırı aşıp Allah hakkında ileri geri konuşmasınlar. Böylece biz, koordineli hareket eden, yetişmiş her millete, topluluğa kendi işlerini süsleyip güzel gösterdik. Sonunda hesap vermek üzere Rablerinin huzuruna getirilecekler. O da, işlemeye devam ettikleri amelleri, birer birer ortaya koyarak onları hesaba çekecektir....
Tövbə Suresi, 29. Ayet:
Kâtilûllezîne lâ yu’minûne billâhi ve lâ bil yevmil âhıri ve lâ yuharrimûne mâ harramallâhu ve resûluhu ve lâ yedînûne
dînel
hakkı minellezîne ûtûl kitâbe hattâ yu’tûl cizyete an yedin ve hum sâgirûn(sâgirûne)....
Tövbə Suresi, 101. Ayet:
Çevrenizdeki yerlerdeki bedevîlerden münâfıklar olduğu gibi Medinelilerden de münâfıklığa cüret edenler, münâfıklık edip duranlar var; sen onları bilmezsin, biz biliriz. Onları iki kere azaplandıracağız da sonra pek büyük bir azâba uğratılacaklar....
Tövbə Suresi, 101. Ayet:
Çevrenizde bulunan bedevilerden ve Medinelilerden nifakta direnen münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Onlara iki kere azap edeceğiz. Sonra büyük bir azaba atılacaklar....
Tövbə Suresi, 101. Ayet:
Çevrenizdeki Bedevîler'den bir kısmı münafıktırlar. Medineliler' den de bir kısmı münafıklıkta inatla ısrar etmekteler, siz onları bilmezsiniz, biz biliriz. Onları iki defa azaba uğratacağız. Sonra da büyük bir azaba döndürüleceklerdir....
Tövbə Suresi, 102. Ayet:
Bedevîlerle Medinelilerden başka bir bölüğü de günahlarını îtirâf etmiştir, onlar, iyi bir işi bir başka kötü işe katmışlardır. Allah'ın, onlara tövbe nasîb etmesi ve tövbelerini kabûl eylemesi umulur. Şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medinelilerle çevrelerindeki bedevîlerin, Allah'ın Peygamberinden geri kalmaları ve onun katlandığı zahmetlere katlanmaları gerekmez. Çünkü Allah yolunda bir susuzluğa, bir yorgunluğa, bir açlığa düşerlerse, kâfirleri kızdırıp kinlendirecek bir yere ayak basarlarsa, herhangi bir düşmana karşı başarı elde ederlerse mutlaka karşılık olarak iyi bir iş yaptıkları yazılır; şüphe yok ki Allah iyilik edenlerin ecrini zâyi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Gerek Medinelilere ve gerekse onların etrafındaki bedevilere Allah'ın Peygamberinden geriye kalmaları ve kendi canlarını onun canına tercih etmeleri yaraşmaz. Çünkü onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, bir açlık çekmeleri, kâfirleri öfkelendirecek bir yere ayak basmaları ve düşman karşısında bir başarı sağlamaları dolayısıyla mutlaka kendileri için bir salih amel yazılır. Şüphesiz Allah iyilik edenlerin ecirlerini zayi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medinelilere ve cevrelerinde bulunan bedevilere, savasta Allah'in peygamberinden geri kalmak, kendilerini ona tercih etmek yarasmaz. Cunku Allah yolunda susuzluga, yorgunluga, acliga ugramak, kafirleri kizdiracak bir yeri isgal etmek ve dusmana basari kazanmak karsiliginda, onlarin yararli bir is yaptiklari mutlaka yazilir. Dogrusu Allah iyilik yapanlarin ecrini zayi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medinelilere ve çevrelerinde bulunan Bedevilere, savaşta Allah'ın Peygamberinden geri kalmak, kendilerini ona tercih etmek yaraşmaz. Çünkü Allah yolunda susuzluğa, yorgunluğa, açlığa uğramak, kafirleri kızdıracak bir yeri işgal etmek ve düşmana başarı kazanmak karşılığında, onların yararlı bir iş yaptıkları mutlaka yazılır. Doğrusu Allah iyilik yapanların ecrini zayi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Gerek Medineliler'e ve gerekse çevrelerinde yaşayan Bedeviler'e savaşta peygamberden geri kalmak ve kendi canlarının kaygısını onun canının kaygısının önüne geçirmek yakışmaz. Çünkü Allah yolunda çekecekleri her susuzluk, katlanacakları her yorgunluk, karşılaşacakları her açlık, kâfirleri öfkelendirecek her bir karış toprağa ayak basmaları; düşmanın zararına kazanacakları her tür başarı karşılığında mutlaka hesaplarına iyi amel yazılır. Hiç şüphesiz Allah, iyi işler yapanları ödülsüz bırakmaz....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Gerek Me
dînel
iler için, gerek çevrelerindeki bedeviler için (savaşda ve diğer hususlarda) Allahın Resulünden geri kalmaları, (onun emirlerine muhaalefetde bulunmaları) ve bizzat kendisine (katlandığı zahmetlerde) onların da canla başla (katlanmıya) rağbet etmemeleri yasakdır. Bunun sebebi şudur: (Çünkü onların) Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, bir açlık (çekmeleri), kâfirleri kızdıracak bir yere ayak basmaları, bir düşmana karşı muvaffakiyyete erişmeleri (gibi hiç bir hal ve hareket) y...
Yusif Suresi, 24. Ayet:
Ve le kad hemmet bihî ve hemme bihâ, levlâ en reâ burhâne rabbih(rabbihi), kezâlike li nasrife anhus sûe vel fahşâ(fahşâe), innehu min ibâdinel muhlesîn(muhlesîne)....
Kəhf Suresi, 21. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve böylece, işte böyle
2.
a'sernâ
: bildirdik
3.
aleyhim
: onlara, onları
4.
li ya'lemû
: bilmele...
Furqan Suresi, 18. Ayet:
(O mabûd ittihaz edilenler de) derler ki: «Sen zât-ı ehâdiyetine layık olmayan şeylerden münezzehsin. Bizim için yaraşmaz ki, Sen'den başka velîler ittihaz edinelim. Fakat, onları ve babalarını nîmetlere nâil kıldın, tâ ki, zikri unuttular ve helâk olmuş bir kavim oldular.»...
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
Onlardan bir gurup da demişti ki: Ey Yesribliler (Medineliler)! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi dönün! İçlerinden bir kısmı ise: Gerçekten evlerimiz emniyette değil, diyerek Peygamber'den izin istiyordu; oysa evleri tehlikede değildi, sadece kaçmayı arzuluyorlardı....
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
Onlardan bir grup da: 'Ey Yesripliler-Medineliler! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi evinize dönün!' demişlerdi. İçlerinden bir kısmı ise: 'Gerçekten evlerimiz saldırıya açık, emniyette değil!' diyerek, peygamberden izin istiyordu. Oysa evleri tehlikede değildi. Kesinlikle kaçmayı arzuluyorlardı....
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
Iclerinden bir takimi: «Ey Medineliler! Tutunacak yeriniz yok, geri donun» demisti. Iclerinden bir topluluk da Peygamberden: «Evlerimiz dusmana aciktir» diyerek izin istemislerdi. Oysa evleri acik degildi sadece kacmak istiyorlardi....
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
İçlerinden bir takımı: 'Ey Medineliler! Tutunacak yeriniz yok, geri dönün' demişti. İçlerinden bir topluluk da Peygamberden: 'Evlerimiz düşmana açıktır' diyerek izin istemişlerdi. Oysa evleri açık değildi sadece kaçmak istiyorlardı....
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
Onlardan bir gurup da demişti ki: Ey Yesribliler (Medineliler)! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi dönün! İçlerinden bir kısmı ise: Gerçekten evlerimiz emniyette değil, diyerek Peygamber'den izin istiyordu; oysa evleri tehlikede değildi, sadece kaçmayı arzuluyorlardı....
Səba Suresi, 33. Ayet:
Ve zayıf sayılanlar da o büyüklük gösterenlere der ki: «Hayır... Gece ve gündüzdeki hile. O vakit ki, bize emrederdiniz ki, Allah'ı inkar edelim ve O'nun için şerikler ittihaz edinelim.» Ve azabı gördükleri zaman (hepsi de) için için pişman olurlar ve kâfir olanların boyunlarına demir lâleler vurmuş olacağız. Onlar işlediklerinden başka bir şey ile cezalandırılmayacaklardır....
Saffat Suresi, 81. Ayet:
İnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne)....
Hədid Suresi, 13. Ayet:
O gün, ikiyüzlü dönek erkeklerle ikiyüzlü kadınlar, imân edenlere derler ki: «Bizi gözetip bekleyin, nurunuzdan biraz edinelim.» Onlara : «Geriye dönün de nûr arayın !» denilir. Sonra da aralarına kapısı bulunan bir sûr çekilir; iç tarafında rahmet, dış tarafında o cihetten yana azâb vardır....
Saffat Suresi, 111. Ayet:
İnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne). ...
Saffat Suresi, 122. Ayet:
İnne humâ min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne). ...
Saffat Suresi, 132. Ayet:
İnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne)....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Ve lekad sebekat kelimetunâ li ibâdinel murselîn(murselîne). ...