Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Heç şübhəsiz, sizin məni dəvət etdikləriniz nə dünyada, nə də axirətdə çağırışa cavab verə bilər. Həqiqətən,
dönüşümüz
Allahadır. Həddi aşanlar isə cəhənnəm əhlidirlər....
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
Peyğəmbər Rəbbindən ona nazil edilənə iman gətirdi, möminlər də. Hamısı; Onlar Allaha, Onun mələklərinə, kitablarına və elçilərinə iman gətirdilər: "Biz Onun elçilərindən birini digərindən ayırmırıq. Eşitdik və itaət etdik. Rəbbimiz! Bizi bağışla,
dönüşümüz
ancaq Sənədir". onlar dedilər....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
"Bu, bir həqiqətdir ki, sənin məni çağırdığın şey nə dünyada, nə də axirətdə ona çağıranlara cavab verməyə gücü çatmayan bir şeydir. Şübhəsiz ki, bizim
dönüşümüz
Allahadır. Həddini aşanların qisməti cəhənnəm."...
Mümtahinə Suresi, 4. Ayet:
Yalnız İbrahimin atasına dediyi sözdən başqa: “Mən Allahdan baş verəcək şeyə dözə bilmərəm, ancaq sənin üçün bağışlanma diləyəcəyəm”. İbrahim və onunla birlikdə olanlar sizin üçün gözəl nümunədir. Onlar öz qövmünə dedilər: "Biz sizdən və sizin Allahdan başqa ibadət etdiklərinizdən qətiyyən uzağıq. Biz sizi inkar edirik. Siz tək tanrının Allah olduğuna inanana qədər bizimlə sizin aranızda düşmənçilik və kin-küdurət davam edəcək. Rəbbimiz! Yalnız Sən. Biz. Səbr etdi və yalnız Sənə üz tutduq və dön...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Şübhəsiz ki, sizin məni (sitayiş etməyə) çağırdıqlarınızın (dilsiz-ağılsız bütlərin) nə dünyada, nə də axirətdə (bir kəsi) çağırmaq qabiliyyəti (ibadət olunmağa haqqı) yoxdur. Bizim axır
dönüşümüz
isə Allahadır. (Rəbbinə şərik qoşmaqla, küfr etməklə) həddi aşanlar, sözsüz ki, cəhənnəmlikdirlər!...
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
Resul, Rabb'inden kendisine indirilene iman etti, Mü'minler de. Hepsi; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve resullerine iman ettiler: "Biz, O'nun resullerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabb'imiz! Bizi bağışla,
dönüşümüz
ancak Sana'dır." dediler....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
"Şu bir gerçek ki, sizin beni kendisine çağırdığınız şey, dünyada da ahirette de kendisine çağıranlara cevap verme gücü olmayan şeydir. Kuşkusuz
dönüşümüz
Allah'adır. Haddi aşanlar Cehennemliktirler."...
Bəqərə Suresi, 167. Ayet:
Uyanlar şöyle derler: “Keşke dünyaya bir
dönüşümüz
olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık.” Böylece Allah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değillerdir....
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
Er Rasûl (Hz. Muhammed a. s. ) Rabbinden (varlığını oluşturan Allâh Esmâ'sı bileşiminden) kendisine (şuuruna) inzâl olana (boyutsal bir geçiş yapan bilgiye) iman etmiştir. İman edenler de! Hepsi iman etti ("B" harfinin işaret ettiği anlam doğrultusunda) nefslerini oluşturan hakikatlerinin Allâh Esmâ'sı olduğuna, meleklerine (nefslerinin aslı olan Esmâ kuvvelerine), Kitaplarına (inzâl olan bilgilerine), Rasûllerine. . . O'nun Rasûlleri arasında (irsâl olmaları konusunda) hiçbir ayırım yapmayız. ....
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
Peygamber (Aleyhisselâm) ve müminler, rabbisinden kendine indirilen Kur’âna iman ettiler; hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman eylediler. (Allah’ın) Peygamberlerinden hiç birinin arasını ayırt etmeyiz, duyduk ve itaat ettik; Ey Rabbimiz, mağfiretini isteriz,
dönüşümüz
ancak sanadır, diye söylediler....
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
Peygamber kendisine Rabbi tarafından indirilen gerçeklere inandı, müminler de. Hepsi birlikte Allah'a, O'nun meleklerine, O'nun kitaplarına ve O'nun peygamberlerine inandılar. 'Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız. Duyduk ve uyduk. Günahlarımızı bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz,
dönüşümüz
sanadır' dediler.»...
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti, müminler de! Onlardan her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. "O’nun resullerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz." dediler ve eklediler: "İşittik ve itaat ettik ya Rabbenâ, affını dileriz,
dönüşümüz
Sanadır."...
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti; mü'minler de iman ettiler. Onlardan herbiri Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. Allah'ın elçilerini birbirinden ayırt etmeyiz. Onlar 'İşittik ve itaat ettik,' dediler. 'Senden bizi bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz;
dönüşümüz
Sanadır.'...
Əraf Suresi, 53. Ayet:
Onlar yalnızca sonucun ortaya konmasını mı bekliyorlar? Sonucun geldiği gün, önceleri onu unutmuş olanlar: -Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler. Şimdi, bize şefaat edecek bir şefaatçi var mı? Veya yaptıklarımızdan başka şeyler yapmamız için bir
dönüşümüz
var mı? derler. Onlar, kendilerini mahvetmişler ve uydurdukları şeyler de kaybolup, onlardan ayrılmıştır....
Şüəra Suresi, 96. Ayet:
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler....
Şüəra Suresi, 96. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak' derler....
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler....
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak' derler....
Şüəra Suresi, 98. Ayet:
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler....
Şüəra Suresi, 98. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak' derler....
Şüəra Suresi, 99. Ayet:
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler....
Şüəra Suresi, 99. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak' derler....
Şüəra Suresi, 100. Ayet:
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler....
Şüəra Suresi, 100. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak' derler....
Şüəra Suresi, 101. Ayet:
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler....
Şüəra Suresi, 101. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak' derler....
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
“Keşke (dünyaya) bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak.”...
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
"Bizim bir kere daha (dünyaya
dönüşümüz
mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik."...
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler....
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
Ah! Eğer bir defa daha (Dünya'ya)
dönüşümüz
olsaydı elbette mü'minlerden olurduk....
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir
dönüşümüz
olsa da inananlardan olsak' derler....
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
"Bizim bir kere daha (dünyaya
dönüşümüz
mümkün) olsaydı da inançlılardan olabilseydik."...
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
"Âh keşke bir
dönüşümüz
daha olsa da inananlardan olsak!"...
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
«Bizim bir kere daha (dünyaya
dönüşümüz
mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik.»...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
1.
lâ cereme
: hükmü yok, yetkisi yok
2.
ennemâ
: fakat, olan şey
3.
ted'ûnenî
: siz beni çağırıyorsunuz, davet ediyorsunuz
4.
...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Beni kendisine çağırdığınız şeyin bir hükmü yoktur. Onun (o putun), dünyada ve ahirette bir daveti (yetkisi) de yoktur. Muhakkak ki bizim
dönüşümüz
Allah'adır. Ve muhakkak ki müsrifler (haddi aşanlar), onlar, ateş ehlidir....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
“Şüphe yok ki sizin beni tapmaya çağırdığınız şeyin ne dünya ne de ahiret konusunda hiçbir çağrısı yoktur. Kuşkusuz
dönüşümüz
Allah’adır. Şüphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir.”...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Gerçek şu ki, sizin beni davet ettiğiniz şeyin dünyada da ahirette de davete değer bir tarafı yoktur.
Dönüşümüz
Allah'adır, aşırı gidenler de ateş ehlinin kendileridir....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
"Hakikat şu ki: Sizin beni kendisine davet ettiğinizin ne dünyada ve ne de sonsuz gelecek yaşamda bir daveti yoktur. . . Muhakkak ki bizim
dönüşümüz
Allâh'adır. . . Muhakkak ki (ömrünü) israf edenler Nâr arkadaşlarıdır!"...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Kesinlikle, sizin beni kendisine çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette çağrıda bulunma (yetki)si vardır. Şüphesiz bizim
dönüşümüz
Allah'adır. Aşırı gidenler ise, işte onlar ateş halkıdırlar....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
"İmkanı yok; gerçekten sizin beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma (yetkisi, gücü, değeri ve bağışlama)sı yoktur. Şüphesiz, bizim
dönüşümüz
Allah'adır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar."...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Gerçek şu ki, sizin beni davet ettiğiniz şeyin dünyada da ahirette de davete değer bir tarafı yoktur.
Dönüşümüz
Allah'adır, aşırı gidenler de ateş ehlinin kendileridir....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
'Kuşku yok ki, beni kendisine çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette bir dayanağı yoktur.
Dönüşümüz
ALLAH'adır. Sınırı aşanlar, cehennemi boylayacaktır.'...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Sizin beni davet ettiğiniz şeyin ne dünyada, ne de ahirette hiçbir davet yetkisi yoktur. Gerçekte
dönüşümüz
Allah'adır. Aşırı gidenlere gelince, işte onlar ateş ehlidirler....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
"İmkanı yok; gerçekten sizin beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma (yetkisi, gücü, değeri ve bağışlama)sı yoktur. Şüphesiz, bizim
dönüşümüz
Tanrı'yadır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar."...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
'Hiç şübhe yok ki beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, ne dünyada ne de âhirette kendisine (tapılması için) bir da'vet hakkı vardır. Nihâyet
dönüşümüz
muhakkak Allah’adır. Doğrusu haddi aşanlar yok mu, onlar ateş ehlidirler.'...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Şüphesiz sizin beni kendisine çağırdığınız; bu dünyada da, ahirette de çağırabilecek kabiliyette değildir. Ve muhakkak
dönüşümüz
Allah'adır. Elbette müsrifler; işte onlardır cehennem yaranı olanlar....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
"Sizin beni çağırdığınız şeye kesinlikle ne dünyâda, ne de âhirette du'â edilemez (onlar kendilerine yapılan du'âyı duymazlar ve ona cevap veremezler). Bizim
dönüşümüz
Allah'adır. Aşırı gidenler, işte onlar ateş halkıdır."...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
«İmkânı yok; gerçekten sizin beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma (yetkisi, gücü, değeri ve bağışlama)sı yoktur. Şüphesiz, bizim
dönüşümüz
Allah'adır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkı olanlardır.»...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
"Sizin beni çağırdığınız şeye, ne dünyada ne de âhirette asla ve asla dua edilemez/onun dünyada ve âhirette çağrı hakkı yoktur.
Dönüşümüz
-varışımız Allah'adır. Aşırılığa sapanlarsa ateş halkının ta kendileridir."...
Mümtahinə Suresi, 4. Ayet:
İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki: «Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir.» Yalnız İbrahim'in babasına: «Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat senin için Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez.» demesi hariç. Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşü...
Mümtahinə Suresi, 4. Ayet:
İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki, «Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir.» demişlerdi. Yalnız, İbrahim'in babasına: «Andolsun ki, senin için mağfiret dileyeceğim fakat sana Allah'tan gelecek herhangi birşeyi savmaya gücüm yetmez.» sözü bu örneğin dışındadır. Ey inananlar...
Mömin Suresi, 38. Ayet:
(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe dave...
Mömin Suresi, 39. Ayet:
(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe dave...
Mömin Suresi, 40. Ayet:
(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe dave...
Mömin Suresi, 41. Ayet:
(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe dave...
Mömin Suresi, 42. Ayet:
(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe dave...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe dave...
Mömin Suresi, 44. Ayet:
(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe dave...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Məni özünə dəvət etdiyiniz şeyin bir hökmü yoxdur. Onun (o bütün) dünyada və axirətdə bir dəvəti (səlahiyyəti) də yoxdur. Şübhəsiz ki, bizim
dönüşümüz
Allahadır. Şübhəsiz ki, həddi aşanlar atəş əhlidir....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Heç şübhəsiz ki, sizin məni çağırdıqlarınızın nə dünyada, nə də axirətdə çağırılmağa haqqı yoxdur. Bizim
dönüşümüz
Allahadır. Həddi aşanlar isə od sakinləridirlər....
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Həqiqətən, nəyə ki, məni çağırırsınız, yoxdur onun çağırışı nə bu dünyada və nə axirətdə. Həqiqətən, bizim
dönüşümüz
Allaha tərəfdir və israf edənlər əshabıdırlar odun!...
Mömin Suresi, 43. Ayet:
Mən isə sizi o çox güclü və çox bağışlayan Allaha dəvət edirəm. Heç cür inkar etmək mümkün deyil ki, həqiqətən, sizin məni dəvət etdiyiniz şeyə doğru dünya və axirətdə heç bir çağırış yoxdur. Və şübhəsiz,
dönüşümüz
Allahadır. Və şübhəsiz ki, həddi aşanlar, cəhənnəm əhlinin özüdür. ...