Axtarış Nəticələri
Ali-İmran Suresi, 164. Ayet:
1.
lekad
: andolsun ki
2.
menne allâhu
: Allah ni'metlendirdi
3.
alâ el mu'minîne
: mü'minlerin üzerine
4.
iz bease
Ənam Suresi, 74. Ayet:
1.
ve iz kâle
: demişti
2.
ibrâhîmu
: İbrâhîm (A.S)
3.
li ebî-hi
: babasına
4.
âzere
: Azer
Əraf Suresi, 24. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
ıhbitû
: inin
3.
ba'dukum
: sizin bir kısmınız
4.
li ba'dın
: bir kısmına
Əraf Suresi, 60. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
el meleu
: ileri gelenler
3.
min kavmi-hi
: onun kavminden, kendi kavminden
4.
innâ
: muhakkak k...
Yusif Suresi, 8. Ayet:
1.
iz kâlû
: dedikleri zaman, demişlerdi
2.
le yûsufu
: gerçekten, elbette Yusuf
3.
ve ehû-hu
: ve onun kardeşi
4.
ehabbu
Yusif Suresi, 30. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
nisvetun
: kadınlar
3.
fî el medîneti
: şehirde
4.
emre'etu el azîzi
: azîzin (vezirin) ha...
Rəd Suresi, 14. Ayet:
1.
lehu
: ona (kendisinedir)
2.
da'vetu el hakkı
: hakkın daveti
3.
ve ellezîne
: ve o kimseler
4.
yed'ûne
: dua e...
İbrahim Suresi, 3. Ayet:
1.
ellezîne
: o kimseler, onlar
2.
yestehıbbûne
: tercih ederler, severler
3.
el hayâte ed dunyâ
: dünya hayatını
4.
alâ el âhı...
Məryəm Suresi, 38. Ayet:
1.
esmi' bi-him
: onlara işittir (neler neler, hayret edilecek şeyler işittirilir)
2.
ve ebsır
: ve göster (neler neler, hayret edilecek şeyler gösterilir)
3.
yevme ye'tûne-nâ
: bize gelecekleri gün
Ənbiya Suresi, 54. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
lekad
: andolsun
3.
kuntum
: siz oldunuz
4.
entum
: siz(ler)
Şüəra Suresi, 97. Ayet:
1.
tallâhi
: Allah'a yemin olsun
2.
in kunnâ
: biz sadece olduk
3.
le
: elbette, mutlaka
4.
fî
: içinde
...
Qəsəs Suresi, 85. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezî
: o ki
3.
farada
: farz kildi
4.
aleyke
: senin üzerine, sana
Loğman Suresi, 11. Ayet:
1.
hâzâ
: bu
2.
halku allâhi
: Allah'ın yaratması
3.
fe
: artık
4.
erû-nî
: bana gösterin
Səba Suresi, 24. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
yerzuku-kum
: sizi rızıklandırır
4.
min es semâvâti
: semalardan, göklerden
...
Yasin Suresi, 24. Ayet:
1.
innî
: muhakkak ben
2.
izen
: öyle olursa, bu taktirde, o zaman
3.
le
: mutlaka, elbette
4.
fî
: içinde
Zümər Suresi, 22. Ayet:
1.
e
: mı
2.
fe
: böylece, o taktirde
3.
men
: kim, kimse
4.
şereha
: şerhetti, açtı, yardı
Mömin Suresi, 25. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
câe-hum
: onlara geldi
4.
bi el hakkı
: hak ile
Mömin Suresi, 50. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
e ve lem teku
: ve olmadı mı
3.
te'tî-kum
: size geldi
4.
rusulu-kum
: sizin resûlleriniz
Şura Suresi, 18. Ayet:
1.
yesta'cilu
: acele, çabuk isterler
2.
bi-hâ
: onu
3.
ellezîne
: onlar
4.
lâ yû'minûne
: mü'min olmazlar, inanma...
Zuxruf Suresi, 40. Ayet:
1.
e
: mi
2.
fe
: böylece, yoksa
3.
ente
: sen
4.
tusmiu
: işittirirsin, işittireceksin
...
Əhqaf Suresi, 32. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
lâ yucib
: icabet etmezse
3.
dâiye allâhi
: Allah'ın davetçisi
4.
fe leyse
: artık değildir<...
Qəmər Suresi, 24. Ayet:
1.
fe
: böylece, o zaman
2.
kâlû
: dediler
3.
e beşeren
: bir beşere mi
4.
min-nâ
: bizden
Qəmər Suresi, 47. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
el mucrimîne
: suçlular, günahkârlar
3.
fî dalâlin
: dalâlet içinde
4.
ve suurin
: ve çıl...
Cümə Suresi, 2. Ayet:
1.
huve ellezî
: o ki
2.
bease
: beas etti, hayata getirdi, görevlendirdi
3.
fî el ummiyyîne
: ümmîlerin, okuma yazma bilmeyenlerin arasında
4.
Mülk Suresi, 9. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
belâ
: bilâkis, evet
3.
kad
: olmuştu
4.
câe-nâ
: bize geldi