Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, heyvanlardan və
davarlar
dan da bu cür müxtəlif rəngli olanlar vardır. Allahdan qulları arasında yalnız alimlər (layiqincə) qorxarlar. Həqiqətən, Allah qüdrətlidir, bağışlayandır....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Onlar öz iddialarına görə belə dedilər: “Bu
davarlar
və əkinlər haramdır. Bizim istədiklərimizdən başqası onları yeyə bilməz. (Bunlar isə) minilməsi qadağan edilmiş heyvanlardır”. Kəsərkən Allahın adını çəkmədikləri heyvanlar da var. Onlar Allaha iftira yaxaraq bunları edərlər. Yaxdıqları iftiraya görə Allah onları cəzalandıracaqdır. (Müşriklər “Bəhirə”, “Saibə” və “Vəsilə” olaraq adlandırdıqları dəvə və qoyunların ətini və südünü öz istədikləri kimsələrdən başqalarına haram edirdilər. “Ham” ad...
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanların, (yer üzündə gəzən) heyvanların və
davarlar
ın da bu cür müxtəlif rəngləri vardır. Allahdan Öz bəndələri içərisində ancaq alimlər qorxar. (Onlar elm sahibi olduqları üçün Allahın vəhdaniyyətini, heybət və əzəmətini daha yaxşı başa düşür və Ondan daha çox qorxurlar). Həqiqətən, Allah yenilməz qüvvət sahibidir, (möminləri) bağışlayandır!...
Yasin Suresi, 71. Ayet:
Məgər (Məkkə müşrikləri) Bizim Öz əllərimizlə (Öz qüdrətimizlə) onlar üçün
davarlar
yaratdığımızı və özlərinin də onlara sahib olduqlarını görmürlərmi?!...
Yasin Suresi, 72. Ayet:
Bunları (bu
davarlar
ı) onların ixtiyarına verdik. Onlardan mindikləri də var, ətini yedikləri də....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
(Müşriklər) öz (batil) iddialarına əsasən: “Bu
davarlar
və əkinlər haramdır, onları bizim istədiklərimizdən (bütlərə xidmət edən kişilərdən) başqa heç kəs yeyə bilməz. Bunlar da minilməsi qadağan edilmiş heyvanlardır”, - dedilər. Elə heyvanlar da vardır ki, (onları kəsərkən) Allahın adını çəkməzlər. (Müşriklər) bütün bunları (Allahın əmri deyə) Allaha iftira yaxaraq edərlər. Yaxdıqları iftiraya görə (Allah) onların cəzalarını verəcəkdir....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Kadınlara, çocuklara, yığınlarla altın ve gümüşe, soylu atlara,
davarlar
a ve ekinlere karşı tutkulu sevgi insanlara cazip gösterilmiştir. Bunlar, dünya hayatının geçimlikleridir. Oysa asıl iyi olan sonuç Allah'ın yanındadır....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Mutlaka onları saptırıp, asılsız kuruntulara daldıracağım; onlara buyuracağım,
davarlar
ın kulaklarını yaracaklar; onlara buyuracağım, Allah'ın yarattığını bozacaklar. Kim, Allah'ın yanı sıra şeytanı veli edinirse, apaçık bir zarara uğramış olur....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Kendi zanlarınca: "Bu
davarlar
ve ekinler dokunulmazdır. Onları dilediklerimizden başkası yiyemez. Şu
davarlar
ın da sırtları haram edilmiştir." derler. O'na karşı iftira ederek bir kısım
davarlar
ın da üzerine Allah'ın adını anmazlar. O, iftiraları yüzünden Allah onları iftiraları ile cezalandıracaktır....
Ənam Suresi, 139. Ayet:
"Bu
davarlar
ın karınlarında bulunanlar yalnızca erkeklerimize ait olup, kadınlarımıza haram kılınmıştır. Eğer ölü doğarsa o zaman herkes onda ortaktır." dediler. Bu nitelendirmelerinin cezasını görecekler. O, En İyi Hüküm Veren'dir, Her Şeyi Bilen'dir....
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
"Size
davarlar
la, evlatlarla yardım etti."...
Bəqərə Suresi, 171. Ayet:
İnkâra sapıp küfür üzere kalanların durumu, bağırıp çağırmaktan başka bir şey işitmeyen (ve tıpkı
davarlar
a seslenen çoban) gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler ; bu yüzden akledip anlayamazlar....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
1.
zuyyine
: süslü gösterildi
2.
li en nâsi
: insanlara
3.
hubbu
: sevgi, muhabbet
4.
eş şehevâti
: şehvetler, nef...
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar,
davarlar
ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
İnsanlara, kadınlar, oğullar, altın ve gümüşten istiflenmiş yığınlar, yaylıma salınmış (güzel) atlar,
davarlar
ve ekinlerden yana nefsin isteklerine muhabbet, süslenip bezendi. Fakat bunlar, dünya hayatının geçici menfaatıdır. Halbuki sonuç güzelliği Allah katındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Kadınları, çocukları, yığınlarla altın ve gümüşü, eğitilmiş atları,
davarlar
ı ve ekinleri sevmek gibi zevkler insanlara alımlı görünür. Bunlar dünya hayatının nimetleridir. Oysa gidilecek en güzel yer ALLAH katındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
İnsanlara: Kadınlar, oğullar, yüklerle altun ve gümüş yığınları, salma atlar,
davarlar
, ekinler kabilinden şehevat sevgisi bezendi; fakat bunlar Dünya hayatın geçici metâ'ı, halbuki Allah, akıbet güzelliği onun yanındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
İnsanlara, kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, cins atlar,
davarlar
, ekinler gibi zevklerin sevgisi, çekici hale getirildi. Fakat bunlar, dünya hayatının geçici nimetleridir. Oysa Allah, akibet güzelliği, O'nun yanındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar,
davarlar
, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Kadınlara, evlatlara, öbek öbek yığılmış altın ve gümüşe, güzel cins atlara,
davarlar
a ve ekinlere karşı aşırı sevgi insanlara çekici ve hoş gösterildi. Oysa bunlar, dünya hayatının nimetleridir. Asıl varılacak güzel yer Allah katındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Kadınlar, oğullar, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüş, güzel cins atlar,
davarlar
ve ekinler gibi nefsin hoşuna giden şeyler insanlara cazip gelmektedir. Bunlar dünya hayatının geçici bir metaından ibarettir. Asıl varılacak güzel yer ise, Allah’ın katındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Kadınlardan, oğullardan, kantarlarca yığılmış altın ve gümüşten, salma atlardan,
davarlar
dan ve ekinlerden gelen zevklere aşırı düşkünlük, insanlara süslü (câzip) gösterildi. Bunlar, sadece dünyâ hayâtının geçimidir. Asıl varılacak güzel yer, Allâh'ın yanındadır....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma atlara,
davarlar
a ve ekinlere tutkunlukların sevgisi, insanlar için süslenip püslenmiştir. Tüm bunlar geçici-iğreti hayatın nimetidir. Allah'a gelince, varılacak yerin en güzeli onun yanındadır....
Nisa Suresi, 118. Ayet:
(118-119) Allah onu rahmetinden koğdu. O da (şöyle) dedi: «Celâlin hakkı için, kullarından muayyen bir nasıyb edineceğim, onları behemehal sapdıracağım, onları mutlakaa olmayacak kuruntulara boğacağım, onlara kat'iyyen emredeceğim de
davarlar
ın kulaklarını yaracaklar, onlara muhakkak emredeceğim de Allahın yaratdığını değiştirecekler». Kim Allahı bırakarak şeytanı bir yâr edinirse şübhesiz açıkdan açığa büyük bir ziyana düşmüşdür o. ...
Nisa Suresi, 118. Ayet:
(118-119) O şeytana ki: "Ya Rabbî, Senin kullarından mutlaka bir pay edineceğim. Mutlaka onları saptıracağım, onları birtakım temennilerle oyalayacağım. Onlara
davarlar
ının kulaklarını yarmalarını emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler." dedi. Her kim Allah’ın yerine şeytanı dost edinirse, şüphesiz besbelli bir ziyana girmiştir....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka
davarlar
ın kulaklarını kesecekler ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, Allah'ın yarattığını değiştirecekler. Ve kim, Allah'tan başka, şeytanı dost edinirse artık o, apaçık bir hüsranla hüsrana uğramıştır....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
"Elbette onları saptıracağım, onları boş heveslerde (bedensellikte) boğacağım; onlara emredeceğim de en'amın (kendilerinden kurban olan
davarlar
ın) kulaklarını kesecekler ve dahi onlara emredeceğim, Allâh'ın yarattığını değiştirecekler. " Kim Allâh'ı bırakır da şeytanı (bedensel dürtülerini) yönetici edinirse, gerçekten o apaçık bir hüsrana uğramıştır....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak
davarlar
ın kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Onları gerçekten sapıtacağım, kendilerini uzun emellere düşürüp olmayacak kuruntularla aldatacağım ve elbette onlara emredeceğim de dâvarların kulakların (putlara adamak üzre) kesip yaracaklar. Çaresiz onlara emredeceğim de, Allah’ın yarattığını (putlaştırarak, aslından çıkararak) değiştirecekler.” Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı bir dost edinirse, gerçekten açık bir ziyana düşmüştür....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Onları yoldan çıkaracağım, asılsız kuruntulara daldıracağım, kendilerine
davarlar
ın kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah'ın yaratıklarını değişikliğe uğratmalarını emredeceğim» demiştir. Kim Allah'ı bırakıp şeytanı dost edinirse apaçık bir hüsrana uğramış olur....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
"Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak
davarlar
ın kulaklarını kesmelerini buyuracağım ve Tanrı'nın yarattıklarını değiştirmelerini buyuracağım" Kim Tanrı'yı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
(118-119) Allah onu rahmetinden koğdu. O da (şöyle) dedi: «Celâlin hakkı için, kullarından muayyen bir nasıyb edineceğim, onları behemehal sapdıracağım, onları mutlakaa olmayacak kuruntulara boğacağım, onlara kat'iyyen emredeceğim de
davarlar
ın kulaklarını yaracaklar, onlara muhakkak emredeceğim de Allahm yaratdığını değiştirecekler». Kim Allahı bırakarak şeytanı bir yâr edinirse şübhesiz açıkdan açığa büyük bir ziyana düşmüşdür o. ...
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Onları mutlaka saptıracağım, olmayacak kuruntulara boğacağım. Onlara emredeceğim;
davarlar
ın kulaklarını yaracaklar, emredeceğim; Allah'ın yaratışını değiştirecekler. Allah'ı bırakıp şeytanı dost edinen kimse; şüphesiz açıktan açığa kayba uğramıştır....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
(118-119) O şeytana ki: "Ya Rabbî, Senin kullarından mutlaka bir pay edineceğim. Mutlaka onları saptıracağım, onları birtakım temennilerle oyalayacağım. Onlara
davarlar
ının kulaklarını yarmalarını emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler." dedi. Her kim Allah’ın yerine şeytanı dost edinirse, şüphesiz besbelli bir ziyana girmiştir....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak
davarlar
ın kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim.» Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
"Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okumaya mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de
davarlar
ın kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah'ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır....
Maidə Suresi, 1. Ayet:
Ey imân edenler! Akidleri yerine getirin. İhrâmlı iken —avlanmayı helâl saymaksızın— size
davarlar
ın (eti) helâl kılınmıştır. Ancak (aşağıda) size okunacak olanlar müstesna. Şüphesiz ki Allah dilediğini hükmeder....
Maidə Suresi, 1. Ayet:
Ey îman edenler, bağlandığınız ahidleri yerine getirin. Siz ihramlı olduğunuz halde avlanmayı halâl saymamak ve size (aşağıda) okunacak olanlar haaric kalmak şartiyle
davarlar
(ın etleri) size halâl edildi. Şübhesiz ki Allah ne dilerse onu hükmeder. ...
Maidə Suresi, 1. Ayet:
Ey iman edenler! Bağlandığınız ahitleri yerine getiriniz. Haram kılındığı size bildirilenler dışında,
davarlar
ın eti size helâl edilmiştir. Şu kadar var ki, ihram halinde iken de av avlamak helâl değildir. Allah dilediği şekilde hükmeder....
Maidə Suresi, 103. Ayet:
1.
mâ ceale
: kılmadı, yapmadı
2.
allâhu
: Allâh (cc.)
3.
min
: ...'den
4.
bahîretin
: putlar için ayırılan ve kul...
Ənam Suresi, 136. Ayet:
Bir de kalkıp Allah'a, yarattığı ekin ve
davarlar
dan bir pay ayırdılar da kendi Zanlarınca, «bu Allah için, şu da ortaklarımız (olan putlarımız) içindir» dediler. Ortakları için olanı Allah tarafına geçmezdi, (ama) Allah için olanı ortaklarına (aktarılarak) geçip ulaşırdı. Hükmettikleri şey ne kötü!...
Ənam Suresi, 136. Ayet:
Onlar; Allah için, O'nun yarattığı ekin ve
davarlar
dan bir pay ayırdılar ve kendi zanlarına göre; bu, Allah'ındır, bu da koştuğumuz ortaklarımızındır, dediler. Ortaklarına ait olanlar Allah'a ulaşamaz dı da, Allah'a ait olanlar ortaklarına giderdi. Ne kötüdür hükmedegeldikleri şeyler....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Onlar batıl inançlarıyla şöyle dediler: “- Bu
davarlar
la ekinler haramdır; onları bizim dilediklerimizden (put hizmetçilerinden) başkası yiyemez. Şu
davarlar
da, sırtları (binilmeleri) haram edilmiş hayvanlardır.” Diğer bir takım hayvanlar da vardır ki, Allah’ın ismini üzerlerine anmazlar (boğazlarken besmele çekmezler). Hep bunları, Allah’ın emridir diye, Allah’a iftira ederek yaparlar. Yaptıkları iftira yüzünden Allah, yakında cezalarını verecektir....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Onlar kendi zanlarına göre, «Bu
davarlar
ve ekinler dokunulmaz ; dilediğimiz kimselerden başkası bunlardan yiyemez.
Davarlar
dan bir kısmının sırtları haramdır» derler. Bir kısmını da (keserken) üzerine Allah adını anmazlar da Allah'a iftira ederler. İftiralarına karşılık Allah onları cezalandıracaktır....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Onlar baatıl zanlarıyle dediler ki: «Bu
davarlar
la ekinler haramdır. Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. Şu
davarlar
ın da sırtları (na binmek) haram edilmişdir». Bir takım
davarlar
da vardır ki üzerlerine Allahın ismini anmazlar onlar. (Besmelesiz öldürüb veya ölü olarak yerler. Bütün bunları) Ona (Allaha) karşı (böyle emrediyor diye) iftira ederek (uydurdular). O, (Allah) bunları, yapmakda oldukları iftiraları yüzünden, cezâlandıracakdır. ...
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Onlar kendi zanlarınca; bu
davarlar
, bu ekinler haramdır, onları diledimizden başkası yiyemez. Bir takım hayvanların sırtları haramdır, dediler. Bir kısım hayvanların üzerine de O'na karşı iftira ederek; Allah'ın adını anmazlar. Allah; yapmakta oldukları iftiraları yüzünden onları cezalandıracaktır....
Ənam Suresi, 139. Ayet:
Bir de dediler ki: “- Şu
davarlar
ın karınlarında bulunan yavrular sırf erkeklerimiz için halâldır; kadınlarımıza haram edilmiştir. Eğer yavru ölü doğarsa, erkek ve kadınlarımız onu yemekte ortakdırlar.” Allah, onlara, yaptıkları isnadların cezasını yakında verecektir. Muhakkak ki o, hükmünde hikmet sahibidir, her şeyi bilendir....
Ənam Suresi, 139. Ayet:
Yine onlar, «şu
davarlar
ın karınlarında bulunan yavrular (canlı doğarsa) sadece erkeklerimize mahsustur ; eşlerimize ise haramdır. Ölü olursa, hepsi (hepimiz) ona ortaktırlar» derler. Allah onlara, bu vasıflamalarından dolayı ceza verecektir, Şüphesiz ki Allah, hikmet sahibidir ve (her şeyi) bilendir....
Ənam Suresi, 139. Ayet:
Bir de (şöyle) dediler: «Şu
davarlar
ın karınlarında bulunan (yavru) lar (canlı doğarsa) sâde erkeklerimiz için (halâldır), kadınlarımıza haram kılınmışdır. Eğer o, ölü (doğar) sa onlar bunda ortakdırlar». (Allah) onların (bu halâldır, bu haramdır yollu) vasıflarının cezasını verecekdir. Şübhesiz ki O, yegâne hüküm ve hikmet saahibidir, hakkıyle bilendir. ...
Ənam Suresi, 139. Ayet:
Bir de dediler ki: Şu
davarlar
ın karınlarında bulunanlar, yalnız erkeklerimiz içindir, kadınlarımıza haram kılınmıştır. Ölü doğacak olursa; hepsi ona ortaktırlar. Allah, onların bu vasıflandırmalarının cezasını verecektir. Muhakkak ki O; Hakim'dir, Alim'dir....
Ənam Suresi, 142. Ayet:
Davarlar
dan yük taşıyanı, tüyünden döşek ve sergi yapılacak hayvanları yaratan O’dur. Allah’ın size halâl olarak rızık verdiği şeylerden yeyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o, sizin için açık bir düşmandır....
Ənam Suresi, 142. Ayet:
Davarlar
da da yük taşıyan ve yününden, kılından yaygı yapılıp serilen (türler) yaratıp meydana getiren O'dur. Allah'ın size rızık olarak sunduğundan yiyin, şeytanın adımlarına uymayın ; çünkü o sizin açık düşmanınızdır....
Ənam Suresi, 142. Ayet:
Davarlar
dan yük taşıyacak (tüyünden) döşek yapılan (hayvan) ları yaratan da Odur. Allahın size (halâl kılıb) rızık yapdığı şeylerden yeyin. Şeytanın izleri ardınca gitmeyin. Çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır. ...
Ənam Suresi, 142. Ayet:
Davarlar
dan da çeşit çeşit yarattı: kimi yük taşır, kiminin yününden ve kılından sergi yapılır. Allah’ın size verdiği rızkından yiyin, fakat şeytanın adımlarını izlemeyin.Çünkü o sizin besbelli bir düşmanınızdır....
Ənam Suresi, 143. Ayet:
Allah,
davarlar
ı sekiz eş olarak yarattı. Bunların ikisi koyundan, ikisi keçidendir. De ki: Allah bunların erkeklerini mi haram kıldı, dişilerini mi? Yoksa dişilerinin rahimlerinde bulunanları mı? Eğer doğru söylüyorsanız, bir bilgiye dayanarak bana cevap verin....
Əraf Suresi, 179. Ayet:
Yemin olsun ki biz, insanlardan ve cinlerden birçoğunu cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler.
Davarlar
gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar....
Yunus Suresi, 24. Ayet:
Dünyâ yaşayışının haali gökden indirdiğimiz bir su gibidir ki onunla yer yüzünün — gerek insanların, gerek
davarlar
ın yiyeceği — nebat (lar) ı (ağ gibi birbirine örülüb) karışmışdır. Tam yer, zînet ve ihtişamını takınıb süslendiği, saahibleri de ona (biçmiye, yemişlerini, mahsullerini toplamıya) herhalde kaadir olduklarını sandıkları bir sırada geceleyin veya gündüzün ona emrimiz (don gibi, kasırga gibi, sel gibi bir âfetimiz) gelivermişdir ki sanki dün de yerinde yokmuş gibi onu ta kökünden kop...
Yunus Suresi, 24. Ayet:
Şüphe yok ki, dünya hayatının meseli, bir su gibidir ki, onu Biz gökten indirdik. Derken onunla insanların ve
davarlar
ın yiyecekleri şeylerden olan yeryüzünün otları birbirine karışmış oldu. Vaktâ ki, yeryüzü ziynetini aldı ve bezendi ve onun ahalisi onun üzerine kâdir olduklarını sandılar, hemen ona emrimiz geceleyin veya gündüzün geliverdi, onu sanki bir gün evvel yokmuş gibi kökünden biçilmiş bir halde kıldık. İşte âyetleri, mütefekkirler olan bir kavme böyle müfassalan beyan ederiz....
Yunus Suresi, 24. Ayet:
Şu iğreti hayatın durumu gökten indirdiğimiz bir suya benzer: İnsanların ve
davarlar
ın yedikleri yeryüzü bitkisi onunla karışmıştır. Nihayet toprak, takılarını kuşanmış, süslenmiştir. Toprağın sahipleri onun üzerinde egemen olduklarını sanmaktadırlar. Tam bu sırada emrimiz ona gece veya gündüz ulaşmıştır. Ve onu, sanki dün yerinde yokmuş gibi biçip atmışızdır. Derin derin düşünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak veriyoruz....
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Davarlar
ı da o çeşit halketmiştir; onlardan giyiminizi temin edersiniz ve size faydalar var onlardan ve bir kısmını da yersiniz....
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Davarlar
ı (deve, sığır, keçi ve koyunları) da O yarattı. Bunlarda sizin için soğuktan koruyucu yünler ve bir takım menfaatler var. Hem onlardan (helâl şekilde) yersiniz....
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Davarlar
ı da sizin için yarattı ; onlarda (sizin için) ısıtacak şey ve nice yararlar vardır; hem onlardan yersiniz....
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Davarlar
ı da (sizin fâidenize) O yaratmışdır ki bunlarda sizin için ısıtıcı ve koruyucu maddeler ve nice nice menfeatler vardır. Onlardan yersiniz de. ...
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Allah
davarlar
ı da yarattı. Bunlarda sizi soğuktan koruyan (deri, yün, kıl gibi) maddeler ve birçok faydalar vardır. Hem onların etlerini ve ürünlerini de yersiniz....
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Davarlar
ı da O yarattı. Onlarda sizin için soğuktan koruyan elbiseler ve daha başka yararlar vardır; ayrıca onlardan yersiniz....
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Davarlar
ı da O yaratmıştır. Onlarda sizin için bir ısıtıcı, koruyucu ve nice nice yararlar vardır. Onlardan bazı şeyleri/onlardan bazılarını yersiniz....
Nəhl Suresi, 10. Ayet:
O ki gökten size su indirdi. Ondan hem içilecek su, hem (
davarlar
ınızı) yaymak için ot sağlarsınız....
Nəhl Suresi, 66. Ayet:
Davarlar
da da ibret alacağınız şeyler var. Karınlarındaki fışkıyla kan arasındaki hâlis sütü içirmedeyiz size ve süt, içenlerin boğazlarından kayıp gitmede....
Nəhl Suresi, 66. Ayet:
Doğrusu sizin için
davarlar
da da ibret vardır: Size onların karnındaki ters ile kan arasındaki hâlis, içenlerin boğazından rahatlıkla geçen süt içiriyoruz....
Nəhl Suresi, 66. Ayet:
Doğrusu
davarlar
da da size deliller vardır:Zira size onların karınlarındaki işkembe ile kan arasından, halis bir süt içiriyoruz ki içenlerin boğazından âfiyetle geçer....
Nəhl Suresi, 66. Ayet:
Davarlar
da da sizin için bir ibret vardır. Onların karınlarında kan ve dışkı arasından çıkan ve içenlerin boğazından kolaylıkla geçen halis bir sütle sizi besleriz....
Nəhl Suresi, 80. Ayet:
Ve Allah, evlerinizi oturma ve dinlenme yeri yaptı ve
davarlar
ın derilerinden, göç gününüzde de, konak gününüzde de taşıyabileceğiniz çadırlar yapmanızı sağladı ve yünlerinden, yapağılarından, tüylerinden bir zamâna dek kullanacağınız ve alıp satacağınız eşyâlar meydana getirmenizi temîn etti....
Nəhl Suresi, 80. Ayet:
Allah, evlerinizi size huzur duyma, dinlenme yeri kıldı.
Davarlar
ın derilerinden, göç ettiğiniz gün ve konup eyieştiğiniz gün hafif taşıyabileceğiniz (çadır) evler yaptı. Yünlerinden, tüylerinden, kıllarından bir süreye kadar (kullanabilmeniz için) giyimlikler ve (ticarî) geçimlikler sundu....
Nəhl Suresi, 80. Ayet:
Allah evlerinizi sizin için bir huzur ocağı yaptı.
Davarlar
ın derilerinden de, gerek göçtüğünüz, gerek konakladığınız günlerde sizin için taşınması kolay evler (çadırlar, portatif evler) nasib etti. O
davarlar
ın yünlerinden, tüylerinden veya kıllarından bir süreye kadar faydalanacağınız giyilecek, döşenecek ve kullanılacak eşyalar yapma imkânı verdi....
Nəhl Suresi, 80. Ayet:
Allah evlerinizi size bir huzur mekânı yaptı;
davarlar
ın derilerinden, hem göç ve hem de yerleşme zamanlarınızda kolayca taşıyabileceğiniz çadırlar nasip etti; onların yünlerinden, yapağılarından, kıllarından da bir süre yararlanacağınız eşyalar verdi....
Taha Suresi, 10. Ayet:
(Mûsa Medyen’den annesini ziyaret için Mısır’a giderken yolda ailesi ile fırtınaya tutulmuş, karanlık bir gecede yolu şaşırmış ve
davarlar
ı dağılmıştı. İşte böyle ateşe ihtiyaç duyulan bir vakitte) hani o, bir ateş görmüştü de ailesine: “- Yerinizde durun. Benim gözüme bir ateş ilişti, belki size bir kor getiririm, yahud ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.” demişti....
Taha Suresi, 18. Ayet:
Sopam dedi, ona dayanırım,
davarlar
ıma yaprak silkerim onunla, başka işler de yaparım onunla....
Taha Suresi, 18. Ayet:
O, benim asamdır, dedi, ona dayanırım, onunla
davarlar
ıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım da vardır....
Taha Suresi, 18. Ayet:
Dedi ki: "O, benim asamdır; ona dayanmakta, onunla
davarlar
ım için ağaçlardan yaprak düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var."...
Taha Suresi, 18. Ayet:
Musâ şöyle dedi: “- O benim asâm (değneğim); ona dayanırım, onunla
davarlar
ıma yaprak silkerim ve benim onda başka hacetlerim de var.”...
Taha Suresi, 18. Ayet:
Musâ, «o benim asâm (değneğim)dir, ona dayanırım; onunla
davarlar
ıma yaprak silkerim ve benim onu (kullanmamda) başka ihtiyaçlarım da vardır» dedi....
Taha Suresi, 18. Ayet:
O, benim asamdır, dedi, ona dayanırım, onunla
davarlar
ıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım da vardır....
Taha Suresi, 18. Ayet:
O dedi: asâm, üzerine dayanırım ve onunla
davarlar
ıma yaprak çırparım, benim onda daha diğer hacetlerim de vardır...
Taha Suresi, 18. Ayet:
Musa: «O benim asam, üzerine dayanırım ve onunla
davarlar
ıma yaprak çırparım; benim daha başka ihtiyaçlarımı da görür.» dedi....
Taha Suresi, 18. Ayet:
Musa dedi: «O benim asâm (değneğim) dır, ona dayanırım, onunla
davarlar
ıma yaprak silkerim ve onda başka hacetlerim (faydalanacağım şeyler) de var»...
Taha Suresi, 18. Ayet:
Dedi ki: "O, benim asamdır; ona dayanmakta, onunla
davarlar
ım için ağaçlardan yaprak düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var."...
Taha Suresi, 18. Ayet:
(Musa) dedi: «O, benim asamdır. Ona dayanırım. Onunla
davarlar
ıma yaprak silkerim. Onda bana mahsus başkaca haacetler de vardır». ...
Taha Suresi, 18. Ayet:
(Mûsâ:) 'O benim asâmdır. Ona dayanırım, onunla
davarlar
ıma yaprak silkelerim, benim için onda daha başka ihtiyaçlar da vardır' dedi....
Taha Suresi, 18. Ayet:
"O asamdır," dedi, "üzerine dayanırım, onunla
davarlar
ıma yaprak çırparım, ayrıca onunla daha birçok ihtiyacımı gideririm."...
Taha Suresi, 18. Ayet:
Dedi ki: «O, benim asamdır; ona dayanmakta, onunla
davarlar
ım için ağaçlardan yaprak düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var.»...
Taha Suresi, 54. Ayet:
Yiyin ve yedirin
davarlar
ınıza; şüphe yok ki bunda, aklı olanlara deliller var....
Taha Suresi, 54. Ayet:
Hem onlardan yeyin, hem
davarlar
ınızı otlatın. Şüphesiz ki bu düzende sağduyu sahipleri için nice belgeler vardır....
Taha Suresi, 54. Ayet:
Hem siz yeyin, hem
davarlar
ınıza yedirin. Şübhe yok ki bunda salim akıl saahibleri için ibretler vardır. ...
Taha Suresi, 54. Ayet:
Hem siz yiyin, hem
davarlar
ınızı otlatın! Elbette bunda aklı olanlar için âyetler, Allah’ın kudretine deliller vardır....
Ənbiya Suresi, 78. Ayet:
Davud ile Süleyman'ı da. Hani ikisi de ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Hani bir kavmin
davarlar
ı ekin içinde geceleyin yayılmıştı; Biz de hükümlerine şahittik....
Həcc Suresi, 28. Ayet:
«Tâki kendilerine âid menfeatlere şâhid (ve haazır) olsunlar. Allahın rızk olarak kendilerine verdiği dört ayaklı
davarlar
(kurbanlıklar) üzerine ma'lûm olan günlerde Allahın adını ansınlar. İşte bunlardan yeyin, yoksulu, fakîri de doyurun». ...
Həcc Suresi, 30. Ayet:
İşte bu işleri yapsınlar. Kim, Allah’ın korunmasını emrettiği şeylere hürmet ederse, bu Rabbi katında kendisi için mutlak hayırdır. Size (Mâide sûresinde beyan edilib) okunanlar müstesna olmak üzere, bütün
davarlar
size helâl kılındı. O halde pis putlardan kaçının, yalan sözden sakının....
Həcc Suresi, 30. Ayet:
İşte (Hacc ibâdeti) budur. Kim Allah'ın yasakladığı hususlara, yapılmasını emrettiği şeylere saygılı olur da gereğini yerine getirirse, bu onun için Rabbinin yanında daha hayırlıdır. Size (yenilmesi haram olduğu Mâide Sûresi'nde) okunarak bildirilen şeyler müstesna olmak üzere
davarlar
helâl kılınmıştır. O halde Allah'a (Onun hak dinine) yönelerek O'na ortak koşmaksızın murdar putlardan uzaklaşın; yalan sözden kaçının....
Həcc Suresi, 30. Ayet:
İşte (emir) budur. Kim Allahın hürmet (edilmesini emreylediği şey) lere ta'zıymde bulunursa bu, Rabbi indinde kendisi için (mahz-ı) hayırdır. Karşınızda okunagelenler müstesna olmak üzere
davarlar
sizin için halâl kılındı. O halde murdardan, putlardan kaçının, yalan sözden çekinin. ...
Həcc Suresi, 33. Ayet:
Sizin için
davarlar
da muayyen bir vakte kadar (kurban zamanına kadar yün ve sütlerinden) bir takım menfaatler vardır. Sonra da varacakları kesim yeri, Beyti-i Atîk’de (Harem’de) son bulur....
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Her ümmete kurban kesmeyi meşrû kıldık
davarlar
dan onlara rızık olarak verdiklerimizi keserlerken Allah'ın adını anmaları şartıyla ve bilin ki mâbûdunuz, bir mâbuttur artık ona teslîm olun ve müjdele itâat edip alçak gönüllü olanları....
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği dört ayaklı
davarlar
üzerine ancak Allah’ın adını ansınlar diye, biz bir ibadet ve kurban yeri yaptık. İşte sizin İlâhınız tek bir İlâh’dır. O halde yalnız O’na ibadet edin (ve teslim olun). Ey Resûlüm, itaatkâr ve mütevazi olanları cennetle müjdele......
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Her ümmete nüsük (ibâdet) mâhiyetinde kurban kesmeyi meşru' kıldık; tâ ki Allah'ın kendilerine rızık olarak sunduğu
davarlar
ın üzerine Allah'ın ismini anıp (öylece boğazlasınlar). Tanrı'nız bir tek Tanrı'dır. Artık O'na (müslimler olarak) teslîm olun.. Tevazu, gönül yatışkanlığı ve ürpertisi içinde Allah'a yönelenleri müjdele !...
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru' kıldık, kendilerini rızıklandırdığı dört ayaklı
davarlar
üzerine (yalınız) Allahın adını ansınlar diye. İşte sizin Tanrınız bir tek Tanrıdır. O halde Ona teslîm olun. (Habibim) sen mutıy' ve mütevazı' olanları müjdele. ...
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Davarlar
da da sizin için muhakkak bir ibret vardır. Karınlarındaki sütten size içiririz. sizin için onlarda daha bir çok faydalar vardır. Hem onların etlerinden de yersiniz....
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Sizin için şüphesiz ki (bazı bineklerde ve)
davarlar
da da bir ibret (öğüt ve ders) vardır. Karınlarında oluşandan size içiririz ve sizin için onlarda daha nice yararlı şeyler vardır; onlardan yersiniz....
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Davarlar
da da sizin için elbette bir ibret vardır. Karınlarının içinde bulunanlardan size içiririz. Onlarda size daha bir çok fâideler vardır. Onlardan yersiniz de. ...
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Davarlar
da da sizin için elbette bir ibret vardır. Onların karınlarındakinden size içiririz. Sizin için onlarda daha bir çok faydalar vardır. Ve onlardan yersiniz de....
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Davarlar
da da sizin için bir ibret vardır. Karınlarında olandan size içiriyoruz, onlarda daha birçok faydalar vardır. Onların etlerini de yiyorsunuz....
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Davarlar
da da sizin için ibretler vardır. Onların içinden çıkan sütle sizi besleriz. Daha onlarda sizin için nice faydalar bulunur. Onların etinden de yersiniz....
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Davarlar
da da sizin için bir ibret vardır. Onların karınlarında olan şeyden size içiririz. Onda sizin için daha nice faydalar vardır; üstelik onlardan yersiniz....
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Davarlar
da da sizin için elbette bir ibret vardır! Onların karınlarındakilerden size içiriyoruz. Onlarda sizin için birçok yarar var. Onlardan yiyorsunuz da....
Furqan Suresi, 44. Ayet:
Yoksa coklarinin soz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanirsin? Onlar suphesiz
davarlar
gibidir, belki daha da sapik yolludurlar. *...
Furqan Suresi, 44. Ayet:
Yoksa sen onların çoğunun işittiğini, ya da eklettiğini mi sanıyorsun ? Onlar ancak
davarlar
gibidirler, hayır onlar (yol) edinme bakımından daha da şaşkındırlar....
Furqan Suresi, 44. Ayet:
Yoksa çoklarının söz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanırsın? Onlar şüphesiz
davarlar
gibidir, belki daha da sapık yolludurlar....
Furqan Suresi, 44. Ayet:
Yoksa sen onlardan çoğunun söz dinlediğini, yahut aklını çalıştırdığını mı sanıyorsun? Doğrusu onlar yolu şaşırmada
davarlar
gibi, hatta daha da şaşkındırlar....
Furqan Suresi, 48. Ayet:
(48-49) O'dur ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderdi ve ölü bir ülkeyi diriltmemiz ve yarattığımız
davarlar
ı ve birçok insanları sulamamız için gökten tertemiz su indirdi....
Furqan Suresi, 49. Ayet:
(48-49) O'dur ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderdi ve ölü bir ülkeyi diriltmemiz ve yarattığımız
davarlar
ı ve birçok insanları sulamamız için gökten tertemiz su indirdi....
Şüəra Suresi, 124. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 124. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 125. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 125. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 126. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 126. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 127. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 127. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 129. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 129. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 130. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 130. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 131. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 131. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 131. Ayet:
(131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size
davarlar
ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"...
Şüəra Suresi, 132. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 132. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 132. Ayet:
(132-134) Bildiğiniz şeyleri size veren, size
davarlar
, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek)ten sakının....
Şüəra Suresi, 132. Ayet:
(131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size
davarlar
ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
''O size verdi:
davarlar
, oğullar"....
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
Size
davarlar
ve oğullar verenden,...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
(132-134) Bildiğiniz şeyleri size veren, size
davarlar
, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek)ten sakının....
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
(133-134) Size
davarlar
, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar verdi....
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
«
Davarlar
, oğullar,»...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
(133-134) «Size
davarlar
, oğullar», «Bağlar, ırmaklar ihsan eden (Allahdan) korkun». ...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
“Size
davarlar
, oğullar ihsan etti. ”...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
(131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size
davarlar
ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
"O size verdi:
davarlar
, oğullar,"...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
'Size
davarlar
verdi, oğullar verdi....
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
"Size bir yığın nimet lütfetti:
Davarlar
, oğullar,...
Şüəra Suresi, 134. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 134. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 134. Ayet:
(132-134) Bildiğiniz şeyleri size veren, size
davarlar
, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek)ten sakının....
Şüəra Suresi, 134. Ayet:
(133-134) Size
davarlar
, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar verdi....
Şüəra Suresi, 134. Ayet:
(133-134) «Size
davarlar
, oğullar», «Bağlar, ırmaklar ihsan eden (Allahdan) korkun». ...
Şüəra Suresi, 134. Ayet:
(131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size
davarlar
ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"...
Şüəra Suresi, 135. Ayet:
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sak...
Şüəra Suresi, 135. Ayet:
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakı...
Şüəra Suresi, 135. Ayet:
(131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size
davarlar
ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"...
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen suyuna varınca, kuyunun başında hayvanlarını sulayan bir küme insan buldu. Onların aşağısında da, (suya doğru içmek için zorlayan hayvanları) engellemekte olan iki kadın gördü. (Onlara) dedi ki: “- Haliniz nedir?” Onlar şöyle cevap verdiler: “ - Çobanlar
davarlar
ına su içirip dönmedikçe biz (hayvanlarımıza) su veremeyiz. Babamız da yaşı çok büyük bir ihtiyardır, (biz onun için çıkıyoruz).”...
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen suyuna geldiginde,
davarlar
ini sulayan bir insan toplulugu buldu. Onlardan baska, hayvanlarini sudan alikoyan iki kadin gordu. Onlara: «Derdiniz nedir?» dedi. «Cobanlar ayrilana kadar biz sulamayiz. Babamiz cok yaslidir onun icin bu isi biz yapiyoruz» dediler....
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen suyuna varınca üzerinde toplanıp (
davarlar
ını) sulayan bir grup insan buldu ve onların gerisinde (koyunlarına sahip çıkıp) sakınarak (sıra) bekleyen iki kadın gördü. Onlara : «Ne bu hâliniz ?» diye sordu. Onlar: «Çobanlar
davarlar
ını sulayıp ayrılmadıkça biz
davarlar
ımızı sulayamayız. Babamız ise iyice yaşlanmış bir ihtiyardır» diyerek cevap verdiler....
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen suyuna geldiğinde,
davarlar
ını sulayan bir insan topluluğu buldu. Onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü. Onlara: 'Derdiniz nedir?' dedi. 'Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır, onun için bu işi biz yapıyoruz' dediler....
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen suyuna varınca;
davarlar
ını sulayan bir insan topluluğu gördü. Ve onlardan başka sürülerini gözetleyen iki kadın buldu. Onlara: İşiniz nedir? dedi. Onlar da: Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır da ondan, dediler....
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen suyuna varınca, orada
davarlar
ını sulayan bir insan topluluğu buldu. Onların gerisinde de sürülerini kollayan iki kadın gördü. Onlara: “Derdiniz nedir? Niçin hayvanlarınızı sulamıyorsunuz?” dedi. Onlar da: “Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır, (onun için bu işi biz yapıyoruz). ” dediler....
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen’in su kuyularına varınca orada
davarlar
ını suvaran bir grup insan buldu. Onların gerisinde de kendi hayvanlarını uzakta tutmaya çalışan iki kadın gördü. "Siz niçin bekliyorsunuz?" diye sordu. Onlar da: "Çobanlar hayvanlarını suvarıp ayrılmadıkça, biz suvarmayız. Babamız da hayli yaşlı olduğundan iş bize kalıyor" diye cevapladılar....
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Bunun üzerine Musa, onların yerine (
davarlar
ını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi....
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Bunun üzerine Mûsa, onların
davarlar
ını suvardı. Sonra gölgeye çekilip şöyle dedi: “- Ey Rabbim, doğrusu ben, bana hayırdan (yemekten) ne indirirsen ona muhtacım (karnım aç bulunuyor)....
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Musa onlarin
davarlar
ini suladi. Sonra golgeye cekildi: «Rabbim! Dogrusu bana indirecegin hayra muhtacim» dedi....
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Bunun üzerine (Musâ gayrete galip) onların
davarlar
ını suladı, sonra da gölgeye çekilip şöyle dedi: «Rabbim! Doğrusu bana indirdiğin nimete (her zaman) muhtacım.»...
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Musa onların
davarlar
ını suladı. Sonra gölgeye çekildi: 'Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım' dedi....
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Bunun üzerine Musa, onların yerine (
davarlar
ını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi....
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Bunun üzerine Musa, onların
davarlar
ını suladı. Sonra gölgeye çekildi ve «Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım» dedi....
Qəsəs Suresi, 24. Ayet:
Bunun üzerine onların
davarlar
ını suvardı, sonra gölgeye çekilip: "Ya Rabbî! Bana lütfedeceğin her türlü nimete muhtacım!" diye dua etti....
Qəsəs Suresi, 25. Ayet:
Az sonra o iki kızdan biri utanarak Musâ'ya doğru yürüyüp geldi ve «bizden yana
davarlar
ı sulamanıza karşı bir ücret vermek için babam seni çağırıyor» dedi. Musâ, onun babasına gelip (başından geçen) olayı anlatınca, o, «korkma, (halkı) zâlimler olan bir milletten kurtuldun» de di....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
O iki kadından biri dedi ki: “- Babacığım! Onu (
davarlar
ı otlatmak için) ücretle tut. Çünkü tuttuğun ücretlilerin en hayırlısı o, güvenilir, güçlü adamdır.”...
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Görmediler mi ki, biz suyu kupkuru yere sevkedip onunla
davarlar
ının ve kendilerinin yediği ekini (ürünü) çıkarıyoruz. Hâlâ görmüyorlar mı?...
Fatir Suresi, 28. Ayet:
1.
ve min en nâsi
: ve insanlardan
2.
ve ed devâbbi
: ve
davarlar
3.
ve el en'âmi
: ve hayvanlar
4.
muhtelifun
: m...
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Ve bunun gibi insanlardan,
davarlar
dan, yürüyen hayvanlardan da çeşitli renkte olanlar vardır. Ancak kullarından ulema (âlimler), Allah'a karşı huşû duyar. Muhakkak ki Allah; Azîz'dir (üstün, yüce), Gafûr'dur (mağfiret eden)....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Ve insanlardan da, havanlardan da,
davarlar
dan da çeşitli renkte mahlûklar yaratır tıpkı bunun gibi; Allah'tan, ancak kullarının bilgili olanları korkar, şüphe yok ki Allah, üstündür, rahîmdir....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da yine böyle türlü renkte olanlar var. Kulları içinden ancak âlimler, Allah'tan (gereğince) korkar. Şüphesiz Allah, daima üstündür, çok bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da böyle renkleri değişik olanlar vardır. Kulları içinde Allah'tan ancak alimler korkar. Allah yücedir, bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da böyle çeşitli renkleri var. Allah’dan, kulları içinde, ancak (kudret ve azametimi bilen) âlimler korkar: Şüphe yok ki Allah Azîz’dir= her şeye gâlibdir, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Insanlar, yerde yuruyenler ve
davarlar
da boyle turlu turlu renktedirler. Allah'in kullari arasinda O'ndan korkan, ancak bilginlerdir. Dogrusu Allah gucludur, bagislayandir....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, yerde yürüyen hayvanlardan,
davarlar
dan da bunun gibi ayrı ayrı renklerde olanlar vardır. Allah'tan ise, O'nun kullarından ancak ilim sahipleri saygı ile korkarlar. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok üstündür, çok bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlar, yerde yürüyenler ve
davarlar
da böyle türlü türlü renktedirler. Allah'ın kulları arasında O'ndan korkan, ancak bilginlerdir. Doğrusu Allah güçlüdür, bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da yine böyle türlü renkte olanlar var. Kulları içinden ancak âlimler, Allah'tan (gereğince) korkar. Şüphesiz Allah, daima üstündür, çok bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan,
davarlar
dan da kezâlik türlü renklileri var ancak Allah saygısını kullarından bilenler duyar, haberiniz olsun ki Allah azîz bir gafûrdur....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da aynı şekilde çeşitli renklerde olanlar vardır. Ancak Allah saygısını, kullarından bilenler duyar. Haberiniz olsun ki, Allah güçlüdür, bağışlayıcıdır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Yine insanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da türlü renklileri vardır. Kulları içinde Allah'tan ancak âlimler korkar. Şüphe yok ki Allah çok güçlüdür. Hüküm ve hikmet sahibidir....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Yine böyle değişik renkte insanlar, hayvanlar ve
davarlar
yarattık. Allah'dan asıl korkanlar, O'nun bilgin kullarıdır. Hiç kuşkusuz Allah üstün iradeli ve bağışlayıcıdır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Tanrı'dan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek korkar'. Şüphesiz Tanrı, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
(Gerek) insanlardan, (gerek) yerde yürür hayvanlardan, (gerek)
davarlar
dan da yine böyle renkleri (nevileri) muhtelif olanlar vardır. Allahdan, kulları içinde, ancak âlimler korkar. Şübhe yok ki Allah mutlak gaalibdir, çok yarlığayıcıdır. ...
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan da, yerde yürüyen canlılardan ve
davarlar
dan da böyle renkleri değişik değişik olanlar vardır. Allah'tan ancak bilgin kulları korkar. Muhakkak ki Allah; Aziz'dir, Gafur'dur....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Ve insanlardan ve yürür hayvanlardan ve
davarlar
dan da böylece renkleri muhtelif olanlar (vardır) ve Allah'tan kulları arasında da ancak ilim sahipleri olanlar korkar. Şüphe yok ki, Allah galiptir, yarlığayıcıdır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da yine böyle türlü renkli olanlar vardır. Kulları içinde Allah'tan en çok korkanlar âlimlerdir. Şüphesiz ki Allah Azîz'dir, çok bağışlayıcıdır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan yine böyle türlü renklerde olanlar vardır. Kulları içinde ancak âlimler, Allah’ı gerektiği tarzda tazim ederler. Muhakkak ki Allah, azîz ve gafurdur (mutlak galiptir, çok affedicidir)....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da yine böyle türlü renkte olanlar var. Kulları içinden ancak bilginler, Allah'tan (gereğince) korkar. Şüphesiz Allâh dâimâ üstündür, çok bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan ve
davarlar
dan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise, Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek korkar'. Hiç şüphe yok Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, hayvanlardan,
davarlar
dan da böyle türlü renklerde olanlar vardır. Kulları içinde ancak bilginler Allah'tan korkar. Şüphesiz ki Allah'ın kudreti herşeye üstündür ve O çok bağışlayıcıdır....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Aynı şekilde, insanlardan, hayvanlardan,
davarlar
dan da çeşitli renklerde olanlar var. Kulları içinde Allah'tan ancak bilginler ürperir. Allah Azîz'dir, Gafûr'dur....
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi bir tek kişiden yarattı, sonra ondan da eşini halketti ve sizin için
davarlar
dan erkekli dişili, sekiz tane çift mahlûk meydana getirdi; sizi, analarınızın karınlarında ve üç karanlık içinde yaratıştan yaratışa düşürür; işte budur Rabbiniz ki onundur saltanat ve tedbîr; yoktur ondan başka tapacak, ondan nereye dönmedesiniz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi bir tek candan yarattı, sonra ondan eşini varetti. Sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirdi (yarattı). Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde bir yaratışın ardından başka yaratışa geçirerek yaratmaktadır. İşte bu Rabbiniz olan Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl (gerçekten) döndürülüyorsunuz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi tek bir nefisten yarattı, sonra ondan kendi eşini var etti ve sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
(Allah), sizi bir kişiden (Adem’den) yarattı. Sonra Adem’in kendisinden eşini (Havva’yı) yarattı. (Deve, sığır, koyun ve keçiden erkekli ve dişili olmak üzere) sizin için (bu)
davarlar
dan sekiz çift yarattı. Sizi analarınızın karınlarında üç karanlık içinde (karın, rahim ve zar içinde) bir yaratılıştan sonra diğer bir yaratılışa çevirib kemale erdiriyor. İşte Rabbiniz olan Allah! Mülk O’nundur; O’ndan başka hiç bir ilâh yoktur. Böyle iken (O’na ibadet etmekten) nasıl çevriliyorsunuz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi bir tek canlıdan yarattı, sonra ondan da eşini meydana getirdi. Sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirdi. Sizi analarınızın karınlarında üç ayrı karanlıklar içinde yaratılıştan yaratılışa sevkederek yaratır. İşte bu Allah, sizin Rabbınız (yegâne terbiye edip yetiştiriciniz)dir. Mülk O'nundur. O'ndan başka hiçbir Tanrı yoktur. O halde nereye dönüyor, neye yüzçeviriyorsunuz ?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi tek bir nefsten yarattı, sonra ondan kendi eşini var etti ve sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte rabbiniz olan Tanrı budur, mülk O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi bir kişiden yaratdı O. Sonra ondan da eşini meydana getirdi. Sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirdi. Sizi analarınızın karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılışdan sonra öbür yaratılış (lar) a (kalb ile) halkedib duruyor. İşte Rabbiniz olan Allah (budur). Mülk Onun. Ondan başka hiçbir Tanrı yok. Böyle iken siz nasıl olub da (hakdan) döndürülüyorsunuz?. ...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi bir tek candan yarattı. Sonra ondan da eşini vâretti. Sizin için
davarlar
dan erkekli dişili sekiz çift indirmiştir. Sizi analarınızın karnında üç ayrı karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa geçirerek yaratır. İşte Rabbiniz Allah budur. Hükümranlık O'nundur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi bir tek candan yarattı, sonra ondan eşini meydana getirdi ve sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirdi: (Deve, öküz, koyun, keçi.) Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde yaratmadan yaratmaya (aşamadan aşamaya) geçirerek yaratmaktadır. İşte Rabbiniz Allâh budur. Mülk O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl (O'na kulluktan şirke) çevriliyorsunuz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi tek bir nefisten yarattı, sonra da ondan kendi eşini var etti ve sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirdi. Sizi annelerinizin karınlarından, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur; mülk de O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
O sizi tek bir candan yarattı; ondan da eşini yarattı. Sizin için
davarlar
dan sekiz eş indirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratışın ardından diğerine çevirerek yaratıyor. Rabbiniz olan Allah işte budur; egemenlik tümüyle Ona aittir. Ondan başka tanrı yoktur. O halde nasıl olur da yüzünüz haktan çevrilir?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini vücuda getirdi. Ve sizin için
davarlar
dan sekiz çift indirmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O'nundur mülk ve saltanat! İlah yoktur O'ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin tersine döndürülüyorsunuz?!...
Şura Suresi, 11. Ayet:
Odur yoktan var eden gökleri ve yeryüzünü, size kendi cinsinizden eşler halketmiştir,
davarlar
ı da çifter çifter halketmiştir, bu sûretle üretip çoğaltmadadır sizi; ona hiçbir benzer yoktur ve odur duyan, gören....
Şura Suresi, 11. Ayet:
O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi nefislerinizden eşler,
davarlar
dan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır; size, kendi cinsinizden çiftler yapmıştır.
Davarlar
dan da (erkekli dişili) çiftler... Sizi bu tarzda yaratıb üretiyor. O’nun misli (O’na benzer) hiç bir şey yoktur. O, Semî’dir= bütün söylenenleri işitir. Basîr’dir= bütün yapılanları görür....
Şura Suresi, 11. Ayet:
Gökleri ve yeri misalsiz ve benzersiz yaratandır. Size sizden eşler meydana getirdi;
davarlar
ı çift çift (erkekli dişili) yarattı. Böylece sizi ana rahminde üretip çoğaltıyor. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
O göklerin ve yerin yaratıcısıdır (fatır). Size kendi nefislerinizden eşler,
davarlar
dan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
(O) gökleri ve yeri yaratandır. Size hem kendi (cins) inizden eşler, hem
davarlar
dan eşler yapdı. Sizi bu suretle (zürriyyetlendirib) üretiyor. Onun (benzeri olmak şöyle dursun) benzeri gibisi (dahi) yokdur. O, hakkıyle işiden, kemâliyle görendir. ...
Şura Suresi, 11. Ayet:
Göklerin ve yerin yaratanı, size kendinizden eşler yarattı.
Davarlar
dan da çiftler. Bu suretle çoğalmanızı sağlıyor. O'nun benzeri hiç bir şey yoktur. Ve O; Semi'dir, Basir'dir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
O gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendi nefislerinizden eşler yarattığı gibi
davarlar
a da eşler yarattı. O, bu düzen içinde sizi üretiyor. Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O, her şeyi hakkıyla işitir ve bilir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi nefislerinizden eşler,
davarlar
dan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir...
Şura Suresi, 11. Ayet:
O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. O size kendi nefislerinizden eşler yarattı,
davarlar
dan da çiftler yarattı ki, sizi böylece çoğaltıp duruyor. Ona benzer hiçbir şey yoktur. O herşeyi işiten, herşeyi görendir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
Gökleri ve yeri ortaya çıkarandır, Fâtır'dır O. Size, benliklerinizden eşler yapmıştır;
davarlar
dan da çiftler. Bu tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi bir şey yoktur. Gereğince işiten, gereğince görendir O....
Zuxruf Suresi, 12. Ayet:
O ki, bütün çiftleri yaratmış, gemiyi ve
davarlar
dan binmeniz için,...
Zuxruf Suresi, 12. Ayet:
Ve O ki; bütün çiftleri yaratmıştır. Sizin için bineceğiniz gemiler ve
davarlar
var etmiştir....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Şüphesiz ki Allah imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar. Küfredenlere gelince,
davarlar
gibi yerler içerler, keyif ve zevklerine bakarlar. Ateş, onların varıp eyleşeceği yerdir....
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Şübhesiz ki Allah îman edib de iyi amel (ve hareket) edenleri altlarından ırmaklar akan, cennetlere sokar. Küfredenler (e gelince: —ki) onlar (dünyâda sâde) zevk-u safaa ederler,
davarlar
ın yediği gibi yerler— onların yeri de ateşdir. ...
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Şu bir gerçek ki Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar;
davarlar
ın yediği gibi yer içerler. Varacakları yer ateştir onların....
Qəmər Suresi, 31. Ayet:
Muhakkak ki biz onların üzerine sayha-i vâhide (bir tek şiddetli titreşimli ses) irsâl ettik de (
davarlar
ın önüne) konmuş çöp kırıntısı gibi oldular....
Naziat Suresi, 33. Ayet:
Sizin ve
davarlar
ınızın istifadesi için......
Naziat Suresi, 33. Ayet:
(Bütün bunları) size ve
davarlar
ınıza yararlı geçimlik kılmıştır....
Naziat Suresi, 33. Ayet:
Sizin ve
davarlar
ınızın intifa'ı için...
Naziat Suresi, 33. Ayet:
(Allah bunları) size ve
davarlar
ınıza birer fâide olmak üzere (yapmışdır). ...
Əbəsə Suresi, 32. Ayet:
(Bütün bunları) sizin ve
davarlar
ınızın menfaati için yarattık....
Əbəsə Suresi, 32. Ayet:
Size ve
davarlar
ınıza yararlı geçimlik olsun diye (bunları lütfederiz)....
Əbəsə Suresi, 32. Ayet:
Sizin ve
davarlar
ınızın intifaı için...
Əbəsə Suresi, 32. Ayet:
Sizin ve
davarlar
ınızın yararlanması için....
Əbəsə Suresi, 32. Ayet:
(Bütün bunları biz) hem size, hem
davarlar
ınıza fâide olarak (yapdık). ...
Əbəsə Suresi, 32. Ayet:
Bütün bunları sizin ve
davarlar
ınızın faydalanması için yaptık....
Yasin Suresi, 71. Ayet:
Görmediler mi ki kudretimizle yapıp meydana getirdiklerimizden
davarlar
halkettik onlara ve onlar da bu
davarlar
a sâhib oldular....
Yasin Suresi, 71. Ayet:
(Şunu da o Mekke halkı) görmediler mi: Biz, onlar için, kudretimizin meydana getirdiklerinden bir takım
davarlar
yaratmışız da, onlara sahib bulunuyorlar....
Yasin Suresi, 71. Ayet:
Görmedin mi ki, biz (kudret) ellerimizin imalâtı olan
davarlar
ı yarattık; böylece onlar buna sahip oluyorlardır....
Yasin Suresi, 71. Ayet:
Ellerimizin işleyib yapdıklarından kendileri için bunca
davarlar
yaratdığımızı, bu sayede onlara mâlik olmuş bulunduklarını da görmediler mi? ...
Yasin Suresi, 71. Ayet:
Şunu da görmediler mi: Ellerimizle yaptığımız eserlerden kendileri için
davarlar
yarattık da onlara mâlik bulunuyorlar....
Yasin Suresi, 71. Ayet:
Görmediler mi: Elimizin eseri olan mahlûkatımızdan onlar için
davarlar
yarattık da bu sayede onlara sahip olurlar....
Yasin Suresi, 72. Ayet:
Ve bu
davarlar
ı onlara münkad ettik de binecekleri hayvanlar da onlardan ve onların bâzısını da yerler....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Öyle bir Allah'tır ki onların bir kısmına binin, bir kısmını da yiyin diye
davarlar
yaratmıştır size....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Allah O'dur ki, kimine binmeniz, kiminden yemeniz için size (bir yarar olmak üzere)
davarlar
ı var etti....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Allah O’dur ki, sizin için
davarlar
yarattı, onlardan (deve gibi hayvanlar) binek edinesiniz diye... Onların bir kısmından da yersiniz....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
O Allah ki, bir kısmına binmeniz, bir kısmının etinden yemeniz için
davarlar
ı sizin için yarattı....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Tanrı O'dur ki, kimine binmeniz, kiminden yemeniz için size (bir yarar olmak üzere)
davarlar
ı var etti....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye, sizin için
davarlar
yaratandır. ...
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Allah O'dur ki; binek olarak kullanasınız ve yiyesiniz diye
davarlar
ı sizin için yaratmıştır....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Allah O'dur ki, kimine binmeniz, kiminden de yemeniz için size (bir yarar olmak üzere)
davarlar
ı var etti....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Sizin için
davarlar
ı yaratan Allah'tır; onlardan bindikleriniz de vardır, yedikleriniz de....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanlardan, diğer canlı varlıklardan ve
davarlar
dan da böyle türlü türlü renkte olanlar vardır. Kulları arasında Allah'tan ancak bilginler saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperirler. Hiç şüphesiz Allah çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır. ...
Şüəra Suresi, 124. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 125. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 126. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 127. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 129. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 130. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 131. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 132. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 134. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Şüəra Suresi, 135. Ayet:
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorba...
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Bunun kimi insanlardan,
davarlar
dan, heyvanlardan da müxtəlif rəngdə olanlar vardır. Ancaq qullarından alimlər Allaha qarşı huşu duyar. Şübhəsiz ki, Allah Əzizdir, Ğafurdur....
Ənam Suresi, 140. Ayet:
Dedilər: «Nə ki, bu
davarlar
ın bətnində var, bizim kişilərindir və bizim zövclərimizə qadağandır». Əgər ölü olsa, onda şərikdirlər ona. O verər onların bu vəsflərinə görə cəzasını. Həqiqətən, O Həkimdir, Alimdir! ...
Ənam Suresi, 143. Ayet:
Davarlar
dan yük çəkmək və fərş üçün. Yeyin nədən ki, ruzi verib sizə Allah və tabe olmayın şeytanın xətalı qədəmlərindən! Həqiqətən, o sizin üçün aşkar düşməndir....
Nəhl Suresi, 5. Ayet:
Davarlar
ı O xəlq etdi. Sizin üçün onda qızışdırıcı və mənfəət vardır və onlardan yeyirsiniz....
Nəhl Suresi, 66. Ayet:
Həqiqətən, sizin üçün
davarlar
da ibrət var. Biz onun bətnində olan sidiyin və qanın arasından sizə xalis süd içirdirik ki, içənlər üçün çox yaxşıdır....
Nəhl Suresi, 80. Ayet:
Etdi Allah sizin üçün evlərinizi məskən və etdi
davarlar
ın cildlərindən sizin üçün evlər, ta yüngül olsun köç edən gündə və bir yerdə dayanan gündə. O
davarlar
ın yunundan və tükündən və qılından sizin üçün mənzil əsası və müəyyən müddətə kimi istifadə edəcəyiniz şeylər etdi....
Taha Suresi, 54. Ayet:
Yeyin və otarın
davarlar
ınızı. Həqiqətən, bunda ağıl sahibləri üçün ayətlər var!...
Ənbiya Suresi, 78. Ayet:
Davuda və Süleymana, onda hökm edirdilər tarla haqqında, hansı ki, qoumun
davarlar
ı ziyan verdilər ora və olduq Biz hökmlərində onların şahidlər...
Həcc Suresi, 28. Ayet:
şahid olmaq üçün öz mənfəətlərinə və məlum olan günlərdə Allahın ismini yad etsinlər onlara ruzi verilmiş heyvanlardan olan
davarlar
ın üzərində. Yeyin ondan və təam verin bais fəqirə!...
Həcc Suresi, 30. Ayet:
Belə! Kim əzəmətli tutsa hörmətini Allahın, o xeyirdir onun üçün yanında öz Rəbbinin. Halal edildi sizin üçün
davarlar
, ancaq onlardan başqaları ki, sizin üzərinizə tilavat olunur. Bəs uzaqlaşın rics bütlərdən və uzaqlaşın zor sözlərdən –...
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Külli ümmətlər üçün etdik əskiklik, yad etmək üçün Allahın ismini onlara ruzi olaraq verdiyi heyvanlardan olan
davarlar
ın üzərində. Ilahiniz Vahid Ilahidir və Ona təslim olun və bəşarət ver mütilərə...
Möminun Suresi, 21. Ayet:
Həqiqətən, sizin üçün
davarlar
da ibrət var. Biz içirdirik sizə nədən ki, onların bətnlərində var və onda sizin üçün çoxlu mənfəət var və ondan yeyirsiniz....
Furqan Suresi, 49. Ayet:
ona görə ki, dirildək onunla ölmüş şəhəri və içirdək onunla xəlq etdiyimiz
davarlar
ı və çoxlu insanları. ...
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
O imdad etdi sizə
davarlar
la və oğullarla ...
Səcdə Suresi, 27. Ayet:
Ə, görmədilərmi, Biz axıdırıq suyu otsuz əraziyə tərəf və xaric edirik onunla əkinlər, yeyələr ondan
davarlar
ı və öz nəfsləri? Ə, görməzlərmi?...
Fatir Suresi, 28. Ayet:
Insanlardan və canlılardan və
davarlar
dan müxtəlif əlvanlı. Belə! Həqiqətən, çəkinirlər Allahdan Onun bəndələrindən yalnız alimlər. Həqiqətən, Allah Əzizdir, Ğəfurdur!...
Yasin Suresi, 71. Ayet:
Ə, onlar görməzlərmi, Biz xəlq etdik onlar üçün əllərimizlə əmələ gətirdiyimiz
davarlar
dan və onlar ona sahib olurlar? ...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
Xəlq etdi sizi vahid nəfsdən, sonra etdi ondan zövcünü onun və nazil etdi sizin üçün
davarlar
dan səkkiz cüt. Sizi analarınızın bətnində üç qaranlıq arasında yaranış yaranışın ardınca xəlq etdi. Bu, qüdrət sahibi Allah – sizin Rəbbinizdir. Onun üçündür mülk. Ondan başqa Ilahi yoxdur. Nə qədər israfkarsınız?...
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Allah – Odur ki, etdi sizin üçün
davarlar
ı, ondan ötrü ki, onlara süvar olasınız və onlardan yeyəsiniz....
Şura Suresi, 11. Ayet:
Yaradandır səmaları və ərzi. Etdi sizin üçün öz nəfsinizdən zövclər və
davarlar
dan zövclər və səpdi sizi orada. Yoxdur misli Onun bir şey və O Səmidir, Bəsirdir!...
Zuxruf Suresi, 12. Ayet:
Odur ki, xəlq etdi külli zövcləri və etdi sizin üçün gəmilərdən və
davarlar
dan nədə ki, gedirsiniz,...
Məhəmməd Suresi, 12. Ayet:
Həqiqətən, Allah daxil edər o kəsləri ki, inanırlar və əməli salehdirlər, bağlara – cari olur altından onun nəhrlər. Və o kəslər ki, kafirdirlər, mətahlanırlar və yeyirlər nə qədər ki,
davarlar
yeyirlər. Od onların qayıdacaq yerləridir!...
Rəhman Suresi, 10. Ayet:
Və ərzi
davarlar
üçün döşədi....
Naziat Suresi, 33. Ayet:
mətah sizin üçün və
davarlar
ınız üçün....
Əbəsə Suresi, 32. Ayet:
mətah sizin üçün və
davarlar
ınız üçün....
Fatir Suresi, 28. Ayet:
İnsanların, heyvanların və
davarlar
ın da müxtəlif növ və rənglərdə olanları vardır. (Bəli, Allahın qüdrət və hikməti) belədir. Allahdan öz bəndələri içərisində ancaq alimlər qorxar. Həqiqətən, Allah (hər bir işdə) yenilməz qüdrət sahibi və bağışlayandır....
Şüəra Suresi, 133. Ayet:
[
davarlar
, oğullar, ...