Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Rəd Suresi, 10. Ayet:
Sizdən sözünü gizlədən də, onu açıqdan deyən də, gecə gizlənən də, gündüz gəzib
dolaşan
da (Allah üçün) eynidir....
Qaf Suresi, 36. Ayet:
Biz onlardan əvvəl özlərindən daha güclü olan və ölkələri gəzib
dolaşan
neçə-neçə nəsilləri məhv etdik. (Əzabdan) qurtuluş varmı?!”...
Furqan Suresi, 7. Ayet:
Onlar dedilər: "Bu, yeyib-içən və bazarlarda
dolaşan
necə bir elçidir? Kaş ona bir mələk göndərilsəydi ki, onunla qorxutsun!"...
İsra Suresi, 95. Ayet:
(Ya Rəsulum!) De: “Əgər yer üzündə (siz insanlar kimi) arxayın gəzib
dolaşan
lar mələklər olsaydı (yer üzünün əhalisi mələklərdən ibarət olsaydı), sözsüz ki, onlara bir mələk peyğəmbər göndərərdik!”...
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah Öz Peyğəmbərinə (fəth olunmuş) məmləkətlərin əhalisindən (dinc yolla) verdiyi qənimət Allaha, Peyğəmbərə, (Muhəmməd əleyhissəlama yaxın olan) qohum-əqrəbaya, yetimlərə, yoxsullara və (pulu qurtarıb yolda qalan) müsafirə (yolçulara) məxsusdur. Bu ona görədir ki, (həmin mal-dövlət) içərinizdəki zənginlər arasında əldən-ələ
dolaşan
bir sərvət olmasın (ondan yoxsullar da faydalansın). Peyğəmbər sizə nə verirsə, onu götürün; nəyi qadağan edirsə, ondan əl çəkin. Allahdan qorxun. Həqiqətən, Allah...
Furqan Suresi, 20. Ayet:
Kesinlikle Biz, senden önce de yemek yiyen ve çarşılarda
dolaşan
resullerden farklı resul göndermedik. Ve sizin bir kısmınızı bir kısmınız için sınav kıldık. Bakalım sabrediyor musunuz? Rabb'in Her Şeyi Gören'dir....
Səba Suresi, 19. Ayet:
Fakat onlar: "Rabb'imiz! Yolculuk mesafelerimizi uzat." dediler ve kendilerine zulmettiler. Biz de onları dillerde
dolaşan
hadis yaptık. Ve onları tamamen parça parça dağıttık. Kuşkusuz bunda çok sabredenlerin ve çok şükredenlerin tamamı için kesinlikle ayetler vardır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın, beldeler halkından, Resul'üne verdiği feyler; aranızda zenginliğe neden olan, elden ele
dolaşan
bir zenginlik olmasın diye; Allah, Resul, yakınlık sahipleri, yetimler, miskinler ve yol oğlu içindir. Resul size ne verdiyse onu alın. Sizi neden alıkoyduysa ondan vazgeçin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Kuşkusuz Allah, Cezalandırması Çok Şiddetli Olan'dır....
Qələm Suresi, 19. Ayet:
Fakat onlar daha uyanmadan, Rabb'in tarafından bir
dolaşan
onun üzerinde dolaştı....
Bəqərə Suresi, 71. Ayet:
(Musa) dedi ki: Allah şöyle buyuruyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest
dolaşan
(salma), renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir. "İşte şimdi gerçeği anlattın" dediler ve bunun üzerine (onu bulup) kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi....
Bəqərə Suresi, 71. Ayet:
O diyor ki: "Muhakkak ki o inek boyunduruğa bağlanmamış, toprak sürmemiş, ekini sulamamış, serbest bırakılmış
dolaşan
, alacası olmayan biri!" Dediler: "İşte şimdi Hak olarak ortaya koydun isteneni. " İşte bundan sonra (güçlükle bulup o vasıftaki tek ineği) boğazladılar. . . (Ancak çok bedel ödediler o özellikteki tek inek için. ) Neredeyse başaramayacaklardı!...
Bəqərə Suresi, 71. Ayet:
Mûsâ: 'Allah, henüz boyunduruk altına alınmayan, tarla sürmeyen, ekin sulamayan, serbest
dolaşan
, kusursuz, sağlıklı, renginde hiç alaca olmayan bir sığırdır, buyuruyor' dedi. Bunun üzerine: 'İşte şimdi hakikati ortaya koydun' dediler. Onu kestiler. Az kalsın bu emri yerine getirmeyeceklerdi....
Bəqərə Suresi, 71. Ayet:
(Musa) dedi ki: Allah şöyle buyuruyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest
dolaşan
(salma), renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir. «İşte şimdi gerçeği anlattın» dediler ve bunun üzerine (onu bulup) kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
O sıralarda Kâ'be'yi sevap kazanma yeri ve emniyet yurdu ettik. İbrahîm'in makamını namazgâh edinin. İbrahîm'le İsmâîl'e de, evimi, dönüp
dolaşan
lara, burada oturup ibadette bulunanlara, rükû ve sücud edenlere tertemiz tutun diye kesin emir verdik....
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey iman edenler. . . Dünyada gezip
dolaşan
ya da savaşa çıkan kardeşleri için "Eğer yanımızda kalsalardı ölmemiş veya öldürülmemiş olacaklardı" diyerek hakikati inkâr edenler gibi olmayın! Allâh bu fikri onların içinde bir hasretlik acısı olarak meydana getirdi. Allâh diriltir ve Allâh öldürür (sebepler değil)! Allâh yapmakta olduklarınızı (Esmâ'sı itibarıyla onların hakikati ve dahi yaratıcısı olması ile) Basıyr'dir (değerlendirendir)....
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey iman edenler; siz; küfredip de yeryüzünde
dolaşan
veya gazada bulunan kardeşleri hakkında: Onlar yanınızda olsalardı ölmezler veya öldürülmezlerdi, diyenler gibi olmayın. Allah; bunu, onların kalblerinde bir hasret olarak koydu. Halbuki öldüren de dirilten de Allah'tır. Ve Allah, yaptığınız şeyleri görendir....
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey iman sahipleri! Yeryüzünde
dolaşan
yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir....
Maidə Suresi, 96. Ayet:
Deniz avı ve onu yemek size ve (yeryüzünde)
dolaşan
lara bir yarar olarak helal kılındı. İhramlı olduğunuz sürece kara avı ise size haram kılınmıştır. O'na (götürülüp) toplanacağınız Allah'tan korkup sakının....
Maidə Suresi, 96. Ayet:
Deniz avı ve onu yemek size ve (yeryüzünde)
dolaşan
lara bir yarar olarak helal kılındı. İhramlı olduğunuz sürece kara avı ise size haram kılınmıştır. O'na (götürülüp) toplanacağınız Tanrı'dan korkup sakının....
Maidə Suresi, 96. Ayet:
Deniz avı ve onu yemek size ve (yeryüzünde)
dolaşan
lara bir yarar olarak helal kılındı. İhramlı olduğunuz sürece kara avı ise size haram kılınmıştır. O'na (götürülüp) toplanacağınız Allah'tan korkup sakının....
Əraf Suresi, 92. Ayet:
Şuayb’ı yalancı sayanlar... onlar değildi sanki vatanlarında, şen şakrak
dolaşan
lar!Şuayb’ı yalancı sayıp perişan etmek isteyenler... asıl perişan olanlar, işte onlar oldular....
Ənfal Suresi, 22. Ayet:
Yeryüzünde
dolaşan
canlıların Allah nazarında en kötüsü akıllarını kullanmayan, gelişmeyen, cehaletten kurtulmayan, çevresinde olup bitenlere, hak ve hakikate ilgi konusunda sağır ve dilsiz kesilenlerdir....
Ənfal Suresi, 22. Ayet:
Çünkü yeryüzünde
dolaşan
canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir....
Ənfal Suresi, 22. Ayet:
Çünkü yeryüzünde
dolaşan
canlıların Allah katında en kötüsü, düşünmeyen o sağırlar ve dilsizlerdir....
Ənfal Suresi, 55. Ayet:
Allah nazarında, yeryüzünde
dolaşan
canlıların en kötüsü kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden, küfre saplanarak, bir türlü iman etmeyenlerdir....
Ənfal Suresi, 55. Ayet:
Allah katında, yeryüzünde
dolaşan
hayvanların en kötüsü, muhakkak ki küfre varanlardır. Artık onlar iman etmezler....
Tövbə Suresi, 30. Ayet:
Yahudiler dediler ki: Uzeyr Allah'ın oğludur. Hristiyanlar da dediler ki: Mesih Allah'ın oğludur. Bu, onların ağızlarında
dolaşan
sözlerdir ki, daha önce küfretmiş olanların sözüne benzetiyorlar. Allah onları yok etsin, nasıl da uyduruyorlar....
Tövbə Suresi, 112. Ayet:
Allah'a tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, yeryüzünde
dolaşan
lar (saihun) [6], rüku edenler, secde edenler, iyilikle emredenler, kötülükten sakındıranlar, Allah'ın koyduğu sınırları gözetenler! İşte bu mü'minleri müjdele!...
Hud Suresi, 5. Ayet:
Dikkat et ki, onlar O'ndan gizlenmek için göğüslerini katlayıp (iki) büklüm olurlar. Haberiniz olsun ki, elbiselerine büründüklerinde, Allah onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. Şüphesiz ki Allah göğüslerde dönüp
dolaşan
ı bilendir....
Rəd Suresi, 10. Ayet:
1.
sevâun
: birdir, eşittir, musavidir
2.
min-kum
: sizden
3.
men eserre
: gizleyen kimse
4.
el kavle
: söz
Rəd Suresi, 10. Ayet:
(O'na göre) sizden sözü gizleyen de açığa vuran da geceleyin gizlenen de gündüzün ortalıkta
dolaşan
da birdir....
Rəd Suresi, 10. Ayet:
Sizden, sözünü gizleyen de Onun için birdir, açığa vuran da; gece saklanan da, gündüz ortada
dolaşan
da....
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: “Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip
dolaşan
melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.”...
İsra Suresi, 95. Ayet:
Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip
dolaşan
melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik....
İsra Suresi, 95. Ayet:
'Eğer yeryüzünde yerleşip, yaşayan, gezip
dolaşan
melekler olsaydı, elbette onlara, gökten Rasul olarak bir melek gönderirdik.' de....
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: «Yeryuzunde yerlesip dolasanlar melek olsalardi, biz de onlara gokten peygamber olarak bir melek gonderirdik.»...
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: 'Yeryüzünde yerleşip
dolaşan
lar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.'...
İsra Suresi, 95. Ayet:
Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip
dolaşan
melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik....
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: 'Yeryüzünde yerleşip
dolaşan
melekler olsaydı onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik.'...
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: 'Eğer yeryüzünde yerleşmiş kimseler olarak gezip
dolaşan
lar melekler olsaydı, elbette onlara (da kendi nev'lerinden) gökten melek bir peygamber gönderirdik.'...
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: Eğer yeryüzünde yerleşmiş
dolaşan
melekler olsaydı; Biz, ancak onlara peygamber olarak gökten bir melek indirirdik....
İsra Suresi, 95. Ayet:
Onlara (şu sözümüzü) ilet: "Eğer yeryüzünde yurt tutup
dolaşan
melekler olsaydı, o zaman onlara elçi olarak şüphesiz gökten bir melek indirirdik!"...
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: “Eğer yeryüzünde yerleşip
dolaşan
lar melekler olsaydı, elbette onlara peygamber olarak gökten bir melek indirirdik. ”...
Taha Suresi, 128. Ayet:
Önceki nesillerin yerleşim bölgelerinde
dolaşan
lar, onları yok edişimizden ders almazlar mı? Bunda akıl sahipleri için işaretler ve kanıtlar vardır....
Ənbiya Suresi, 33. Ayet:
ve (görmüyorlar ki,) geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı -hepsi de uzayda
dolaşan
(o gök cisimlerini)- yaratan O'dur!...
Həcc Suresi, 26. Ayet:
Hem unutma o vakti ki o beytin yerini İbrahime şöyle diye hazırlamıştık: sakın bana hiç bir şey şirk koşma, ve beytimi
dolaşan
lar ve duranlar ve ruküa sücude varanlar için tertemiz et...
Nur Suresi, 58. Ayet:
Ey îmân edenler! Sâhib olduğunuz köle (ve câriye)ler ve içinizden büluğ çağına girmemiş olanlar (yanınıza gireceklerinde), şu üç vakitte sizden izin istesin: Sabah namazından önce, öğle vakti elbiselerinizi çıkardığınız sırada ve yatsı namazından sonra.(Bunlar) sizin açık bulunabileceğiniz (muh temel olan) üç vakittir. Bunların (bu vakitlerin)dışında, birbirinizin yanında
dolaşan
kimseler olarak (bulunma nızda) ne size, ne de onlara bir günah yoktur. İşte Allah, size âyetleri böyle açıklıyor. Çü...
Furqan Suresi, 20. Ayet:
Ve senden önce (de), gerçekten yemek yiyen ve çarşılarda
dolaşan
resûllerden başka (farklı bir) resûl göndermedik. Ve sizin bir kısmınızı bir kısmınıza “sabrediyor musunuz” diye fitne (imtihan) kıldık. Ve Rabbin, en iyi görendir....
Furqan Suresi, 20. Ayet:
(Ey Muhammed,) Biz senden önce de yiyip içen, çarşıda pazarda
dolaşan
(ölümlü) insanların dışında kimseyi elçi olarak göndermedik. (Böyle yaparak, ey insanlar,) kiminizi kiminiz için bir imtihan vesilesi kıldık (ki,) sabredecek misiniz, (bunu kendiniz de göresiniz; yoksa,) Allah zaten her şeyi olduğu gibi görmektedir!...
Furqan Suresi, 20. Ayet:
Senden önce peygamber olarak gönderdiklerimiz de yiyip içen ve çarşılarda
dolaşan
kimselerden başkası değildi. Biz sizi birbiriniz için böylece bir sınama vesilesi yapmışızdır. Bakalım, sabredecek misiniz? Rabbin ise herşeyi hakkıyla görür....
Qəsəs Suresi, 18. Ayet:
Bu sebeple Musâ, şehirde korkarak etrafı gözetip sabahladı, derken bir de ne görsün, daha dün kendisinden yardım isteyen adam yine feryâd edip yardım isteğinde bulunuyor ! Musâ ona: «Sen cidden açıkça ortada (dönüp
dolaşan
) bir azgınsın !» dedi....
Əhzab Suresi, 4. Ayet:
Allah bir adamın içinde iki kalb yaratmamış; ziharda bulunduğunuz eşlerinizi de anneleriniz (gibi) kılmamıştır. Evlâtlıklarınızı da öz oğullarınız yapmamıştır. Bunlar ağızlarınızda
dolaşan
(hüküm ifade etmiyen) sözlerinizdir. Allah hakkı söyler ve doğru yolu gösterir....
Səba Suresi, 19. Ayet:
Buna karşı onlar: “-Ey Rabbimiz! (çok kâr yapabilmemiz için bulunduğumuz bu şehirle, mal getirdiğimiz o bereketli şehir arasındaki mesafeyi), seferlerimizin arasını uzaklaştır.” dediler ve nefislerine zulmettiler. Biz de onları, (kendilerinden sonra gelenlerin dillerinde
dolaşan
) masallara çevirdik ; ve kendilerini (başka yerlere göç suretiyle) darma dağınık ettik. Şübhesiz ki bunda, çok şükreden her sabırlı için ibretler vardır....
Səba Suresi, 19. Ayet:
Onlar ise (bu bereket, güven ve rahatlığı anlayamadılar da) «Ey Rabbimiz! Yolculuğumuzun konaklarını (birbirinden) uzaklaştır» dediler ve böylece kendilerine haksızlık ettiler. Biz de onları bu yüzden dillerde
dolaşan
masallara çevirdik ve parçalayıp dağıttık. Şüphesiz ki bunda çokça şükredebilen her çok sabırlı kimse için öğütler ve ibretler vardır....
Şura Suresi, 24. Ayet:
Yoksa (senin için) Allah'a karşı yalan uydurdu mu diyorlar ? Allah dilerse senin kalbini mühürler. Allah kendi sözleriyle bâtılı yok eder; hakkı isbât edip ortaya koyar. Şüphesiz ki O, gönüllerde dönüp
dolaşan
ı bilir....
Zariyat Suresi, 44. Ayet:
Rablerinin koyduğu düzene, şer’î hükümlere karşı geldiler. Onlar azâbı beklerlerken, başlarının üzerinde
dolaşan
felâketi hissede hissede onları yıldırım çarptı....
Vaqiə Suresi, 73. Ayet:
Biz, onu bir öğüt ve ibret ve hem de boş arazide yolculuk yapanlar (gezip
dolaşan
lar, rahat ve temiz hava almak isteyenler) için bir fayda kıldık....
Hədid Suresi, 6. Ayet:
Geceyi gündüze sokup bağlar, gündüzü de geceye sokup bağlar ; O, göğüslerde duyulup
dolaşan
ı bilir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
1.
mâ
: şey
2.
efâe
: fey verdi, savaşsız elde edilen ganimetten verdi
3.
allâhu
: Allah'ın
4.
alâ resûli-hî
: res...
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın o şehir halkının (malından), resûlüne fey olarak verdiği şey (savaşsız elde edilen ganimet), artık Allah'ın, resûlünün (peygamberinin), ona yakınlığı olanların, yetimlerin ve yoksulların ve yolcularındır. (Bu) içinizden zengin olanların arasında elden ele
dolaşan
bir mal (servet) olmaması içindir. Ve resûl, size ne verdiyse o zaman onu alın. Ve o, sizi neden nehyetti ise o taktirde ondan vazgeçin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah’ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah’a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allâh'ın, fethedilen bölge halkından, Rasûlüne verdiği savaşsız ganimet (fey'), Allâh'a, Rasûle, yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. . . (Bu böyle takdir edilmiştir) ki (varlık) sizden (sadece) zenginler arasında elden ele
dolaşan
bir şey olmasın! Rasûl size ne verdi ise, onu alın (kabul edin); sizi neden engelledi ise, ona son verin! Allâh'tan (yaptıklarınızın sonucunu kesinlikle yaşatacağı içindir ki) korunun. . . Muhakkak ki Allâh "Şediyd'ül Ikab"dır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah’ın zahmet çektirmeden, fethedilen köylerin, kasabaların, memleketlerin halkından alıp, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah’ın tasarrufuna verdiği ganimetler, Allah, peygamber, yakınları, yetimler, dullar, çevresi, çaresi olmayan yoksullar, göçmenler ve yolda kalan muhtaç yolcular içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dönüp
dolaşan
bir devlet, bir güç kuvvet, bir servet olmaz. Rasulullah’ın size tevdi ...
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından Resûlü'ne verdiği fey, Allah'a, Resûl'e, (ve Resûl'e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp
dolaşan
bir devlet olmasın. Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah’ın, peygamberine (kâfir) memleketler ahalisinden verdiği ganimet; Allah için (Kâbe ve diğer mescidlerin tamiri için), Peygamber için, O’na yakın olan akraba için, yetimler, yoksullar ve yolda kalmış kimseler içindir. (Bir rivayete göre de Allah’ın hissesi, Peygamberin hissesine dahildir. Bu takdirde ganimet altı hisse değil de beş hisse itibar edilerek adları geçenlere birer sehim verilir.) Tâ ki, o mal, sizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir servet olmasın, (bundan muhtaçlar da fayd...
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'in, fethedilen memleketler halkinin mallarindan peygamberine verdikleri; Allah, Peygamber, yakinlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmislar icindir; ta ki icinizdeki zenginler arasinda elden ele dolasan bir devlet olmasin. Peygamber size ne verirse onu alin, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakinin, dogrusu Allah'in cezalandirmasi cetindir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın o (fethedilen) kasabalar halkından Peygamberine ayırdığı ganimet, Allah içindir, Peygamber içindir, O'nun hısımları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Tâ ki bu mal içinizden zengin olanlar arasında elden ele
dolaşan
bir servet haline gelmesin. Peygamber size ne verir (ve ne buyurur)se onu alın. Sizi neden men'ederse ondan sakının. Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah'ın azabı şiddetlidir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın, fethedilen memleketler halkının mallarından Peygamberine verdikleri; Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir; ta ki içinizdeki zenginler arasında elden ele
dolaşan
bir devlet olmasın. Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakının, doğrusu Allah'ın cezalandırması çetindir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın peygamberine diğer memleketlerden tahvil buyurduğu fey'i de Allah'a peygamberine, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmış kimselere verilir; yalnızca içinizden zenginler arasında
dolaşan
bir servet olmasın diye. Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah'tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın o kent halkından, Resulüne verdiği ganimetler, Allah'a, Resul'e, ona akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki içinizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın fethedilen ülkeler halkının mallarından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, yalnızca zenginler arasında
dolaşan
bir ayrıcalık olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Tanrı'nın o (fethedilen) şehir ehlinden Resulü'ne verdiği fey, Tanrı'ya, Resule (ve Resule) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp
dolaşan
bir devlet olmasın. Resül size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Tanrı'dan korkun. Şüphesiz Tanrı cezası (ikabı) pek şiddetli olandır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allahın (fethedilen diğer küffar) memleketler (i) ehâlisinden peygamberine verdiği «Feyi Allaha, peygamberine, hısımlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara âiddir. Tâki' (bu mallar) içinizden (yalınız) zenginler arasında
dolaşan
bir devlet olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasak etdiyse ondan da sakının. Allahdan korkun. Çünkü Allah (ın) azâbı çetindir. ...
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah’ın, (fethedilen) memleketler halkından Resûlüne verdiği ganîmetler, Allah’a, peygambere, (ona) akrabâ olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara âiddir; tâ ki (o mallar) içinizden sâdece zenginler arasında
dolaşan
bir şey olmasın! Peygamber size ne verdiyse, artık onu alın; size neyi de yasakladıysa, ondan hemen kaçının! Allah’dan sakının! Şübhesiz ki Allah, azâbı pek şiddetli olandır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Kasabalar halkından, Allah'ın Rasulüne fey' olarak verdiği; Allah, peygamber, akrabalar, yetimler, yoksullar ve yolda kalanlar içindir. Ta ki içinizden zenginler arasında elden ele
dolaşan
bir devlet olmasın. Peygamber, size ne verirse onu alın, neden de nehyederse ondan sakının. Ve Allah'tan korkun. Muhakkak ki Allah; azabı şiddetli olandır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın fethedilen memleketler halkının mallarından Peygamber'ine Fey' olarak verdikleri; Allah'ın, Peygamber'in, (Peygamber'e) akrabalığı olanların, yetimlerin, yoksulların ve yolda kalanlarındır. Tâ ki içinizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alınız, neyi yasak ettiyse ondan sakınınız. Ve Allah'tan korkun! Çünkü Allah'ın cezalandırması çetindir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah’ın kasaba halkından Peygamberine verdiği ganimetler; içinizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir devlet/güç olmasın diye Allah’a, Peygamber'e yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. -Peygamber size ne verdiyse, onu alın ve sizi neden sakındırmışsa, ondan uzak durun. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah’ın azabı şiddetlidir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allâh'ın, o kent halkından, Elçisine verdiği ganimetler, Allah'a, Elçiye, (ona) akrabâ olanlara, yetimlere, yoksullara (yolda kalan) yolcuya âittir. Tâ ki (o mallar), içinizden yalnız zenginler arasında
dolaşan
bir şey olmasın. Elçi size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allâh'ın azâbı şiddetlidir....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından peygamberine verdiği fey, Allah'a, peygambere, (peygamberle) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp
dolaşan
bir devlet olmasın. Peygamber size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan sakınıp korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın, fethedilen ülkeler halkından Resulüne nasip ettiği mallar Allah'a, Resulüne, Peygamberin yakın akrabasına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Böylece, o malların, sadece zenginler arasında dönüp
dolaşan
bir servet halini alması önlenmiş olur. Peygamber size ne verdiyse alın; neyi yasakladıysa ondan da kaçının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın cezası pek çetindir....
Təğabun Suresi, 4. Ayet:
Göklerde ve yerde olanı bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, göğüslerde dönüp
dolaşan
(duyguların ve düşüncelerin) aslını, mayasını bilendir....
Qələm Suresi, 19. Ayet:
Kendileri henüz uykuda iken Rabbin tarafından
dolaşan
bir belâ, bahçeyi sarıverdi....
Qələm Suresi, 19. Ayet:
Derken ona rabbından bir
dolaşan
dolaşıvermişti onlar uyuyorlardı...
Qələm Suresi, 19. Ayet:
Derken onlar uyurken Rabbin tarafından bir
dolaşan
(afet) onun üzerinden dolaşıverdi....
Nuh Suresi, 26. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
nûhun
: Nuh
3.
rabbi
: Rabbim
4.
lâ tezer
: bırakma
Nuh Suresi, 26. Ayet:
Ve Hz. Nuh: “Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden
dolaşan
bir kimse bırakma.” dedi....
Nuh Suresi, 26. Ayet:
Nûh: "Ya Rabbî, dedi, yeryüzünde
dolaşan
bir tek kâfir bile bırakma!"...
Nuh Suresi, 26. Ayet:
Nuh 'Yâ Rabbi,' dedi. 'Yeryüzünde
dolaşan
tek bir kâfir bırakma....
Müddəssir Suresi, 11. Ayet:
(11-14) Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında
dolaşan
oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!...
Müddəssir Suresi, 12. Ayet:
(11-14) Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında
dolaşan
oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!...
Müddəssir Suresi, 13. Ayet:
Önünde
dolaşan
oğullar verdiğimi;...
Müddəssir Suresi, 13. Ayet:
(11-14) Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında
dolaşan
oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!...
Müddəssir Suresi, 14. Ayet:
(11-14) Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında
dolaşan
oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!...
Təkvir Suresi, 16. Ayet:
El Cevar'e, El Künnes'e (yörüngelerinde seyrederken aynı zamanda burçların etki alanlarında
dolaşan
lar - gezegenler),...
Tariq Suresi, 11. Ayet:
Dönüp
dolaşan
göğe (ondaki cisimlere) and olsun,...
Tariq Suresi, 11. Ayet:
Dönüp
dolaşan
(döndürümlü olan) göğe andolsun ki!...
Qaf Suresi, 36. Ayet:
Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar
dolaşan
nice nesilleri helâk etmişizdir. Kurtuluş var mı?...
Qaf Suresi, 36. Ayet:
Bu inkarcilardan once, kendilerinden daha kuvvetli olan, diyar diyar dolasan nice nesilleri yok etmisizdir. Kurtulusu var mi?...
Qaf Suresi, 36. Ayet:
Bu inkarcılardan önce, kendilerinden daha kuvvetli olan, diyar diyar
dolaşan
nice nesilleri yok etmişizdir. Kurtuluşu var mı?...
Qaf Suresi, 36. Ayet:
Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar
dolaşan
nice nesilleri helâk etmişizdir. Kurtuluş var mı?...
Qaf Suresi, 36. Ayet:
Biz; onlardan önce, kendilerinden daha kuvvetli olan ve diyar diyar
dolaşan
nice nesilleri yok etmişizdir. Kurtuluş var mı?...
Mülk Suresi, 13. Ayet:
Sözünüzü ister gizleyin, ister açıklayın, birdir. Şüphesiz ki O, gönüllerde dönüp
dolaşan
duygu ve düşüncelerin aslını ve mahiyetini bilendir....
Zümər Suresi, 75. Ayet:
Ve sen, evrendeki tüm güçleri en büyük tahtın bir kenarından
dolaşan
lar olarak, Rablerinin övgüsüyle birlikte Allah'ı noksan sıfatlardan arındırdıklarını görürsün. Ve onların aralarında ödül, ceza hak ile gerçekleştirilmiştir. Ve “Tüm övgüler âlemlerin Rabbi Allah'adır” denilmektedir. ...
Nuh Suresi, 26. Ayet:
(26-28) "Ve Nûh dedi ki: “Bu yerde
dolaşan
kâfirlerden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerden bir tek kişi bırakma. Şüphesiz ki Sen onları bırakırsan, kullarını yoldan çıkarırlar ve sadece din-iman tanımayıp kötülüğe batan ve kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden çocuklar doğururlar. Rabbim! Benim için, anam-babam için, mü’min olarak evime giren kişiler için ve mü’min erkekler ve mü’min kadınlar için mağfiret et/bağışla hepimizi! Şirk koşarak yanlış; kendi za...
Nuh Suresi, 27. Ayet:
(26-28) "Ve Nûh dedi ki: “Bu yerde
dolaşan
kâfirlerden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerden bir tek kişi bırakma. Şüphesiz ki Sen onları bırakırsan, kullarını yoldan çıkarırlar ve sadece din-iman tanımayıp kötülüğe batan ve kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden çocuklar doğururlar. Rabbim! Benim için, anam-babam için, mü’min olarak evime giren kişiler için ve mü’min erkekler ve mü’min kadınlar için mağfiret et/bağışla hepimizi! Şirk koşarak yanlış; kendi za...
Nuh Suresi, 28. Ayet:
(26-28) "Ve Nûh dedi ki: “Bu yerde
dolaşan
kâfirlerden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerden bir tek kişi bırakma. Şüphesiz ki Sen onları bırakırsan, kullarını yoldan çıkarırlar ve sadece din-iman tanımayıp kötülüğe batan ve kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden çocuklar doğururlar. Rabbim! Benim için, anam-babam için, mü’min olarak evime giren kişiler için ve mü’min erkekler ve mü’min kadınlar için mağfiret et/bağışla hepimizi! Şirk koşarak yanlış; kendi za...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
"Ve Biz, bir zaman bu Beyt'i/ilk yapılan okulu, insanlar için bir sevap kazanma/ dönüş yeri ve bir güven yeri yapmıştık. –Siz de İbrâhîm'in görev yaptığı yerden bir salât yeri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan desteğin; toplumun aydınlatılmasının gerçekleştirileceği bir yer] edinin.– Ve Biz, İbrâhîm ile İsmâîl'e, “Beytimi,
dolaşan
lar, ibâdete kapananlar ve boyun eğip teslimiyet gösterenler, Allah'ı birleyenler için tertemiz tutun” diye ahit almıştık. "...
Ənfal Suresi, 22. Ayet:
Şüphesiz yeryüzünde
dolaşan
canlıların Allah katında en kötüsü, aklını kullanmayan şu sağırlardır, dilsizlerdir. ...
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey iman etmiş kişiler! Allah'ın ilâhlığını, rabliğini tanımayan ve yeryüzünde
dolaşan
yahut gazaya çıkan kardeşleri için “Yanımızda olsalardı ölmezlerdi, öldürülmezlerdi” diyen şu kişiler gibi olmayın. –Kesinlikle Allah, bunu, onların kalplerinde bir yara yapacaktır.– Ve Allah, hayat verir ve öldürür. Ve Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir. ...
Həcc Suresi, 26. Ayet:
(26-29) "Ve hani Biz bir zamanlar, “Sakın Bana hiçbir şeyi ortak koşma;
dolaşan
lar, orada haksızlığa baş kaldıranlar, Allah'ı birleyenler, boyun eğip teslimiyet gösterenler için evimi tertemiz et, kendilerine ait birtakım menfaatlere tanık olmaları ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerinde, belli günlerde O'nun adını anmaları için insanlar arasında ilâhiyat eğitim-öğretimi verileceğini duyur. Yürüyerek veya yorgun düşmüş binekler üstünde her derin vadiyi aşarak sana gelsinl...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
(26-29) "Ve hani Biz bir zamanlar, “Sakın Bana hiçbir şeyi ortak koşma;
dolaşan
lar, orada haksızlığa baş kaldıranlar, Allah'ı birleyenler, boyun eğip teslimiyet gösterenler için evimi tertemiz et, kendilerine ait birtakım menfaatlere tanık olmaları ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerinde, belli günlerde O'nun adını anmaları için insanlar arasında ilâhiyat eğitim-öğretimi verileceğini duyur. Yürüyerek veya yorgun düşmüş binekler üstünde her derin vadiyi aşarak sana gelsinl...
Həcc Suresi, 28. Ayet:
(26-29) "Ve hani Biz bir zamanlar, “Sakın Bana hiçbir şeyi ortak koşma;
dolaşan
lar, orada haksızlığa baş kaldıranlar, Allah'ı birleyenler, boyun eğip teslimiyet gösterenler için evimi tertemiz et, kendilerine ait birtakım menfaatlere tanık olmaları ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerinde, belli günlerde O'nun adını anmaları için insanlar arasında ilâhiyat eğitim-öğretimi verileceğini duyur. Yürüyerek veya yorgun düşmüş binekler üstünde her derin vadiyi aşarak sana gelsinl...
Həcc Suresi, 29. Ayet:
(26-29) "Ve hani Biz bir zamanlar, “Sakın Bana hiçbir şeyi ortak koşma;
dolaşan
lar, orada haksızlığa baş kaldıranlar, Allah'ı birleyenler, boyun eğip teslimiyet gösterenler için evimi tertemiz et, kendilerine ait birtakım menfaatlere tanık olmaları ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerinde, belli günlerde O'nun adını anmaları için insanlar arasında ilâhiyat eğitim-öğretimi verileceğini duyur. Yürüyerek veya yorgun düşmüş binekler üstünde her derin vadiyi aşarak sana gelsinl...
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: ‘Əgər yer üzündə arxayın gəzib
dolaşan
lar mələklər olsaydı, əlbəttə onlara səmadan mələk rəsul endirərdik.’...
Əraf Suresi, 186. Ayet:
Allah kimi azdırarsa, ona doğru yol göstərən olmaz. (Allah) onları öz azğınlıqları içərisində sərgərdan
dolaşan
vəziyyətdə tərk edər....
Yunus Suresi, 11. Ayet:
Əgər Allah insanlara istədikləri xeyri tez verdiyi kimi, şəri də tez versəydi, əlbəttə, onların əcəli çatmış olardı. Bizimlə qarşılaşacaqlarına ümid etməyənləri isə azğınlıqları içində sərgərdan
dolaşan
vəziyyətdə tərk edərik....
İsra Suresi, 95. Ayet:
De: “Əgər yer üzündə arxayın gəzib
dolaşan
lar mələklər olsaydı, əlbəttə, onlara göydən bir mələk (elçi) göndərərdik”....
Taha Suresi, 128. Ayet:
Onlardan əvvəl öz məskənlərində gəzib
dolaşan
neçə-neçə nəsilləri məhv etməyimiz, onlara dərs olmadımı? Həqiqətən, bunda ağıl sahibləri üçün ibrətlər vardır....
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Biz onların ürəklərini və gözlərini ilk dəfə ona iman gətirmədikləri kimi tərsinə çevirər və onları öz azğınlıqları içərisində sərgərdan
dolaşan
vəziyyətdə tərk edərik....
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki: “Əgər yer üzündə (insanlar əvəzinə) arxayınlıq içində gəzib
dolaşan
lar mələklər olsaydı, əlbəttə, onlara göydən bir mələk peyğəmbər endirərdik”....
Həşr Suresi, 7. Ayet:
(Fəth olunan) məmləkətlərin əhalisindən Allahın öz Peyğəmbərinə savaşmadan qazandırdığı mallar Allaha, Peyğəmbərə, onun yaxınlarına, yetimlərə, yoxsullara və yolda qalanlara aiddir. O mallar sizdən sadəcə zənginlər arasında
dolaşan
bir sərvət (və güc) olmasın deyə (Allah belə hökm vermişdir). Peyğəmbər sizə nə verdisə, onu alın, nəyi də sizə qadağan etdisə, ondan əl çəkin. Allaha qarşı gəlməkdən çəkinin. Şübhəsiz, Allahın əzabı şiddətlidir....
Qiyamə Suresi, 29. Ayet:
ayaqlar bir-birinə
dolaşan
da,...
Ənam Suresi, 110. Ayet:
İlk dəfə ona inanmadıqları vaxtda olduğu kimi Biz onların ürəklərini və gözlərini tərsinə çevirər və onları öz haqsızlıqları içərisində kor-koranə
dolaşan
vəziyyətdə tərk edərik....
Tövbə Suresi, 30. Ayet:
Yəhudilər dedilər "Üzeyr Allahın oğludur.” Xaçpərəstlər isə: "Məsih Allahın oğludur" - dedilər. Bu onların ağızlarında
dolaşan
sözlərdir. (Bu sözlər) daha əvvəl küfr etmişlərin sözlərinə bənzəyir. Qoy Allah onları məhv etsin! Gör onlar necə də (haqdan) döndəriliblər!...
Yunus Suresi, 11. Ayet:
Əgər insanlar yaxşılığın tez olmasını istədikləri kimi, Allah da onlara pisliyi tez etsəydi, onların əcəli artıq bitmiş olardı. Bizimlə görüşə ümid etməyənləri öz azğınlıqları içərisində
dolaşan
vəziyyətdə qoyarıq....
İsra Suresi, 95. Ayet:
De ki, əgər yer üzündə rahat gəzib
dolaşan
lar (insan deyil) mələklər olsaydı, Biz də göydən onlara mələyi peyğəmbər kimi göndərərdik....
Furqan Suresi, 20. Ayet:
Səndən əvvəl də ancaq yemək yeyən və bazarlarda gəzib
dolaşan
peyğəmbərlər göndərmişdik. Biz sizi bir-biriniz üçün (varlılıqda və yoxsulluqda, sağlamlıqda və xəstəlikdə) sınaq etdik ki, görək dözəcəksinizmi? Sənin Rəbbin hər şeyi görəndir....
Qaf Suresi, 36. Ayet:
Biz onlardan əvvəl özlərindən qat-qat güclü və "(Ölümdən) yayınmaq üçün bir sığınacaq varmı?" - deyə-deyə ölkələr gəzib
dolaşan
neçə-neçə nəsil məhv etmişik....
Nuh Suresi, 26. Ayet:
Nuh dedi: “Rəbbim, kafirlərdən yer üzündə
dolaşan
bir nəfər də qoyma....
Qiyamə Suresi, 29. Ayet:
qıçlar bir-birinə
dolaşan
da -...
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey iman etmiş kəslər! Allahın məbud və rəbb olduğunu tanımayan və yer üzündə gəzib-
dolaşan
yaxud da müharibəyə gedən qardaşları barəsində "Onlar bizim yanımızda olsaydılar ölməzdilər, öldürülməzdilər" deyən o kəslər kimi olmayın. -Həqiqətən Allah bunu onların qəlblərində bir yara edəcək.- Və Allah, həyat verər və öldürər. Və Allah sizin etdiklərinizi ən yaxşı görəndir....
Ənam Suresi, 71. Ayet:
De ki: "Allahın altındakılardan bizə fayda verməyən və zərər də verməyən şeylərə yalvaracağıqmı? Və Allah bizi doğru yola yönəltdikdən sonra, 'Bizə gəl!' deyə haqq yola və yaxşılığa çağıran yoldaşları varkən şeytanlar tərəfindən aldadılıb yoldan çıxarılan və yer üzündə sərgərdan bir halda
dolaşan
kəslər kimi geri qayıdaqmı?" De ki: "Şübhəsiz ki, Allahın doğru yolu, həqiqi doğru yolun özüdür....
İsra Suresi, 96. Ayet:
De ki: "Əgər yer üzündə arxayın gəzib
dolaşan
bir mələk olsaydı, əlbəttə Biz onlara göydən elçi olaraq bir mələk göndərərdik."...
Furqan Suresi, 20. Ayet:
Biz, səndən əvvəl də şübhəsiz yemək yeyən, bazarlarda gəzib
dolaşan
elçilərdən göndərmişdik. Və Biz sizin bir qisminizi digər bir qisminizin təmizlənməsi üçün sınaq vasitəsi etdik. -Səbr edəcəksinizmi!- Və sənin Rəbbin çox yaxşı görəndir....
Saffat Suresi, 47. Ayet:
dümağ bir qədəhlə onların ətrafında gəzib
dolaşan
lar olacaq. ...
Qiyamə Suresi, 29. Ayet:
ayaqlar bir-birinə
dolaşan
da, ...