Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Ey Rəsulum!) Sən (döyüş əsnasında əsgərlərin) arasında olub onlara namaz qıldırdığın zaman onlardan bir dəstə səninlə birlikdə namaza
dursun,
silahlarını da (özləri ilə) götürsünlər. Onlar (namaz qılıb) səcdə edən kimi sizin arxanıza keçsinlər. Sonra namaz qılmamış olan digər dəstə gəlib səninlə birlikdə namaz qılsın. Onlar da ehtiyat tədbirləri alsınlar və silahlarını götürsünlər. Kafirlər istəyərlər ki, kaş siz silah-sursatınızdan və əşyalarınızdan xəbərsiz (uzaqda) olaydınız və sizin üzəriniz...
Münafiqun Suresi, 4. Ayet:
(Ya Peyğəmbər!) Sən onları gördükdə cüssələri (boy-buxunları, gözəllikləri) xoşuna gəlir, danışanda sözlərinə qulaq asırsan. Onlar, sanki (divara) söykədilmiş dirəklərdir (ruhsuz bədən, müqəvva kimidirlər). Onlar (ikiüzlülüklərinin Peyğəmbərə və möminlərə əyan olacağından qorxub) hər bir qışqırığın (səs-küyün) öz əleyhlərinə olduğunu zənn edirlər. Onlar düşməndirlər, sən onlardan həzər et! Allah onları öldürsün, necə də haqdan döndərilirlər!...
Bəqərə Suresi, 100. Ayet:
Onlarla bir ahde girişildi mi içlerinden bir bölüğü o ahdi bozacak ha. Bir bölüğünün ahdini bozması şöyle
dursun,
zâten çokları inanmazlar....
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Ve sen İçlerinde olup da onlara namaz kıldıracak olursan, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza
dursun,
silâhlarını da yanlarına alsınlar. Secde ettiklerinde(n hemen sonra) arkanızda yerlerini alsınlar. Bu defa henüz namaz kılmayan diğer kısım gelip seninle beraber namaz kılsınlar; tetikte olup silâhlarını yanlarında tutsunlar. Küfredenler, silâhlarınızdan ve eşyanızdan gaflet etmenizi ve böylece size birdenbire baskın yapmayı isterler. Eğer yağmurdan tedirgin olur veya hasta bulunursanız, s...
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Ve o vakıt sen içlerinde olub da onlara nemaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza
dursun,
silâhlarını da yanlarına alsınlar, bunlar secdeye vardıklarında diğer kısım arkanızda beklesinler, sonra o nemaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar ve silâhlarını yanlarına alsınlar, kâfirler arzu ederler ki silâhlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil bulunsanız da size birdenbire bir basgın bassalar, eğer yağan yağmurdan bir eziyyet varsa v...
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza
dursun,
silahlarını da yanlarına alsınlar, bunlar secdeye vardıklarında diğer kısım arkanızda beklesinler, sonra henüz namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunup silahlarını da yanlarına alsınlar. Kafirler silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil bulunsanız da size ani bir baskında bulunsunlar diye arzu ederler. Eğer yağan yağmurdan bir güçlüğe uğrarsanız veya hasta ...
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Sen de içlerinde bulunub da kendilerine namaz kıldırdığın vakit onlardan bir kısmı seninle birlikde
dursun,
silâhlarını (yanlarına) alsınlar. Bu suretle secde etdikleri zaman da arka tarafınızda bulun (ub düşmana karşı dur) sunlar. (Bundan sonra) henüz namazını kılmamış olan diğer kısmı gelib seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbîrlerini ve silâhlarını alsınlar. O küfredenler arzu eder ki siz silâhlarınızdan ve eşyanızdan gaafil olsanız da üstünüze derhal bir baskın yaps...
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Sen içlerinde olup da onlarla namaz kıldıracağın zaman onlardan bir zümre seninle beraber namaza
dursun,
silâhlarını da alıversinler. Bunlar secde edince arka tarafınızda bulunsunlar ve namazı kılmamış olan diğer bir zümre de gelsin, seninle beraber namazı kılsın ve ihtiyat tedbirlerini ve silâhlarını da alıversinler. Kâfir olan kimseler arzu ederler ki, siz silâhlarınızdan ve eşyanızdan gâfil bulunâsınız da sizin üzerinize bir baskın ile baskında bulunuversinler. Ve eğer size yağmurdan bir eziy...
Ənam Suresi, 4. Ayet:
Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeye
dursun,
o âyetlerden ille de yüz çevirirler....
Ənam Suresi, 4. Ayet:
Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeye
dursun,
o âyetlerden ille de yüz çevirirler....
Ənam Suresi, 4. Ayet:
Onlara (Mekkelilere) Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeye
dursun,
onlar ille bundan yüz çeviricilerdir. ...
Hicr Suresi, 3. Ayet:
Ey Rasûlüm) o kâfirleri bırak yesinler, dünyalıkları ile zevk etsinler; emel kendilerini oyalaya
dursun,
sonra (başlarına gelecek musibeti) bilecekler....
Hicr Suresi, 3. Ayet:
Bırak onları yesinler içsinler, zevketsinler, emel, kendilerini eğliye
dursun,
sonra bilecekler...
Hicr Suresi, 11. Ayet:
Onlara bir peygamber gelmeye
dursun,
hemen onunla alay ederlerdi....
Hicr Suresi, 11. Ayet:
Onlara bir peygamber gelmeye
dursun,
hemen onunla alay ederlerdi....
Ənbiya Suresi, 2. Ayet:
(2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye
dursun,
onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»? ...
Ənbiya Suresi, 3. Ayet:
(2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye
dursun,
onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»? ...
Şüəra Suresi, 5. Ayet:
Bununla beraber kendilerine O Rahmân'dan yeni bir öğüt gelmeye
dursun,
ille ondan yüz çevirirler....
Şüəra Suresi, 5. Ayet:
Kendilerine O çok esirgeyici (Allah) dan (vahy ile) yeni bir öğüd gelmeye
dursun,
ille bundan yüz çeviricidirler onlar. ...
Şüəra Suresi, 5. Ayet:
O Rahman'dan kendilerine söze bürünmüş yeni bir hatırlatma gelmeye
dursun,
ondan mutlaka yüz çevirirler....
Yasin Suresi, 30. Ayet:
Ey kulların üzerine (çöken büyük) hasret (ve nedamet, hazır ol! Çünkü) onlar kendilerine herhangi bir peygamber (ve elçi) gelmeye
dursun,
ille onunla istihza ederlerdi. ...
Sad Suresi, 11. Ayet:
Bunu yapmaları şöyle
dursun,
onlar birtakım döküntü bölüklerden oluşup buracıkta bozguna uğratılacak bozuk bir ordu!...
Mömin Suresi, 22. Ayet:
Bunun sebebi şu idi: (Çünkü) peygamberleri kendilerine apaçık mu'cizeler getire
dursun,
onlar küfretdiler. Allah da kendilerini tutub yakalayıverdi. Çünkü O, herşey'e kaadirdir, azâbı pek çetindir. ...
Zuxruf Suresi, 7. Ayet:
Onlar da, kendilerine bir peygamber gelmeye
dursun,
ille onunla istihza ederlerdi. ...
Qaf Suresi, 18. Ayet:
O, bir söz atmaya
dursun,
mutlak yanında haazır bir gözcü vardır. ...
Qaf Suresi, 18. Ayet:
O bir söz atmaya
dursun,
mutlaka yanında onu gözetleyen, söylediği her sözü zapteden (bir melek) hazır bulunur....
Qaf Suresi, 18. Ayet:
Bir söz sarfetmeye
dursun,
yanındaki gözcü hemen zaptediverir....
Mücadilə Suresi, 7. Ayet:
Gör (üb gibi bil) medin mi ki göklerde ne var, yerde ne varsa Allah, şüphesiz (hepsini) bilir. Her hangi bir üçden bir fısıltı vaaki' olmaya
dursun,
muhakkak ki O, bunların dördüncüsüdür. Bir beşden vukuua gelmeye
dursun,
ille O, bunların altıncısıdır. Bundan daha az, daha çok vaaki olmaya
dursun,
ille O, nerede olsalar, bunların yanındadır. Sonra bütün yapdıklarını kıyamet gününde kendilerine haber verecekdir O. Çünkü Allah, her şey'i hakkıyle bilendir. ...
Münafiqun Suresi, 4. Ayet:
1.
ve izâ
: ve o zaman
2.
raeyte-hum
: onları gördün
3.
tu'cibu-ke
: seni hayran bırakır, senin hoşuna gider, beğenirsin
4.
ecs...
Haqqə Suresi, 34. Ayet:
«(kendisi) yoksula yemek (yedirmek şöyle
dursun,
başkalarını da) vermiye teşvıyk etmezdi», ...
Yasin Suresi, 46. Ayet:
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeye
dursun,
ille de ondan yüz çevirmişlerdir....
Yasin Suresi, 46. Ayet:
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeye
dursun,
ille de ondan yüz çevirmişlerdir....
Yasin Suresi, 46. Ayet:
Onlara Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet gelmeye
dursun,
ille ondan yüz çeviricidirler. ...
Zuxruf Suresi, 77. Ayet:
(Cehennemin bekçisi olan Malik isimli meleğe şöyle) çağrışırlar: “ -Ey Malik! (İste de) Rabbin bizi öldürsün, (azabdan kurtulalım).” Malik de: “- Siz, (azab içinde) kalacaksınız.” der....
Nisa Suresi, 102. Ayet:
Sən (səhabələrinin) arasında olub onlara namaz qıldırdığın zaman onların bir dəstəsi səninlə birlikdə namaza
dursun,
silahlarını da (özləri ilə) götürsünlər. Bunlar səcdə etdikləri zaman (birinci rükəti tamamlayanadək o biri dəstə) arxanızda olsun. (Sonra) namazını qılmamış digər dəstə gəlib səninlə birlikdə namaz qılsın, ehtiyatlarını (tutsunlar) və silahlarını da (özləri ilə) götürsünlər. Kafirlər istərdilər ki, siz silahlarınızdan və əşyalarınızdan xəbərsiz olasınız və onlar da sizin üzəriniz...