Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Müəyyən müddətə qədər borc alıb-verdiyiniz zaman onu yazın! Aranızda bir katib (onu) ədalətli bir şəkildə yazsın! Katib, Allahın öyrətdiyi kimi yazmaqdan boyun qaçırmasın və yazsın! Borclu olan şəxs də söyləyərək yazdırsın və Rəbbi olan Allahdan qorxaraq ondan bir şey əskiltməsin (borcunu əskik yazdırmasın)! Əgər borclu şəxs ağılsız və ya zəifdirsə, yaxud yazdırmağa qadir deyilsə, o zaman onun vəkili ədalətli bir şəkildə (onun borcunu) yazdırsın! Öz adamlarınızdan iki kişini ...
Şəms Suresi, 8. Ayet:
Ona şər və xeyir
duyğuları
nı ilham edənə (and olsun)!...
Rəhman Suresi, 4. Ayet:
Ona danışmağı (fikrini və
duyğuları
nı bəyan etməyi) öyrətdi....
Bəqərə Suresi, 235. Ayet:
Bekleme süresini tamamlamamış kadınlara evlenme isteğinizi sezdirmeniz veya bunu içinizden geçirmenizde bir sakınca yoktur. Allah, sizin onlara karşı olan duygularınızı bilir. Ancak onlara meşru olmayan bir istekte bulunmayın. Kitaptaki emredilen bekleme süresi sona ermeden onlarla nikah akdi yapmaya kalkışmayın. Bilin ki Allah içinizden ne geçirdiğinizi bilir, O'na karşı gelmekten sakının. Bilin ki Allah, Çok Affedici, Çok Hoşgörülüdür....
Hicr Suresi, 47. Ayet:
Ve onların göğüslerindeki kötü duyguların tamamını yok ettik. Onlar, kardeşler olarak, tahtlar üzerinde karşı karşıya otururlar....
Bəqərə Suresi, 20. Ayet:
O şimşek, neredeyse gözlerini kapıp alıverecek; onları aydınlatınca da ışığı altında yürürler ve karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, onların işitme ve görme duyularını da giderirdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye kâdirdir. (Nerdeyse Kur’an’ın hidayet nuru gözlerini alacak... Kur’anı Kerimin “İslâmın” bahşettiği ganimet ve nimetlerini gördükçe, emniyet içerisinde yürürler. Fakat cihâd ve İslâmın yüklediği vazifelerle karşılaştıkları zaman, karanlıkta dikilip kalanların hâli gibi, ger...
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradanınıza tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tevbenizi kabul etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabul eden ancak O'dur....
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradanınıza tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tevbenizi kabul etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabul eden ancak O'dur....
Bəqərə Suresi, 109. Ayet:
Kitap ehlinin çoğu, kendilerine gerçek bütün açıklığıyla belli olduktan sonra sırf kalplerinde size karşı besledikleri kıskançlık duyguları yüzünden sizi iman etmenizden sonra küfüre döndürmek istediler. Siz onlara aldırmayın ve Allah'ın hükmü gelinceye kadar kendi hallerinde bırakın. Şüphesiz Allah her şeye güç yetirendir....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
Kimi insan var ki, dünya hayatı ile ilgili konuşması hoşunuza gider ve en amansız düşman olduğu halde kalbindeki duyguların samimi olduğuna Allah'ı şahit gösterir....
Bəqərə Suresi, 216. Ayet:
Savaş (insanî duygularınızın gelişmesinden ve ilâhî rahmeti yansıtan bir ümmet olmanızdan dolayı), hoşlanmadığınız halde, size farz kılındı. Umulur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir; sevip hoşlandığınız bir şey de sizin için şerr olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz....
Bəqərə Suresi, 235. Ayet:
Ancak bu kadınlar(dan herhangi birin)e evlenme niyetinizi hissettirmenizde veya açığa vurmadan böyle bir niyet taşımanızda sizin için bir günah yoktur: (Çünkü) Allah, onlara evlenme teklifinde bulunma niyetinizi bilir. Ama yine de, onlara karşı duygularınızı gizlilik içinde bildirmek yerine onlarla en uygun ve makul şekilde konuşun; ve emredilen (bekleme süresi) sona ermeden önce evlilik bağını kurmaya kalkışmayın. Unutmayın ki Allah aklınızdan geçenleri bilir. Bu nedenle O'na karşı sorumluluğun...
Bəqərə Suresi, 262. Ayet:
Allah yolunda mallarını harcayan ve sonra iyiliklerini başa kakıp (muhtaç kişinin duygularını) inciterek (bu) harcamalarının değerini düşürmeyenler mükafatlarını Rableri katında bulacaklar; onlar için artık ne korku vardır, ne de üzüntü....
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Servetini gösteriş ve övgü için harcayan, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmayan kişinin yaptığı gibi, iyiliğinizi başa kakarak ve (muhtaç kimsenin duygularını) inciterek yardımlarınızı değersiz hale sokmayın: Onun hali, üzerinde (biraz) toprak bulunan yumuşak bir kayanın hali gibidir, bir sağanak vurunca onu sert ve çıplak bırakıverir. Bu gibilerin, yaptıkları (hayırlı) işlerinden hiçbir kazançları olmaz: zira Allah, hakikati reddeden bir toplumu hidayete erdirmez....
Bəqərə Suresi, 271. Ayet:
Eğer sadakaları aşikâre verirseniz, o ne güzel şeydir! (başkalarının yardım duygularını kamçılar ve Allah yolunda harcamalarına teşvikçi olur.) Eğer sadakaları gizler de onları öylece fakirlere verirseniz, bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah her ne yaparsanız ondan hakkıyla haberdardır....
Ali-İmran Suresi, 155. Ayet:
İki topluluğun karşılaştığı gün savaştan geri dönenlerinizi şeytan bazı günahkar duyguları yüzünden ayartmaya girişmişti. Ama Allah onları yine de affetti. Hiç kuşkusuz Allah affedici ve halimdir....
Ali-İmran Suresi, 167. Ayet:
Bir de münafıkları ayırd etmesi içindi. Onlara «Geliniz, Allah yolunda savaşınız, ya da savunma yapınız» denince «Eğer savaşmayı bilseydik, mutlaka peşinizden gelirdik» dediler. O gün onlar imandan çok küfre yakındılar. Kalplerinde olmayan şeyi ağızları ile söylüyorlardı. Hiç kuşkusuz Allah, onların gizli tuttukları duyguları çok iyi bilir....
Nisa Suresi, 63. Ayet:
Allah onların kalplerindeki kötü duyguları iyi bilir. Onlara aldırış etme, öğüt ver, kendileri hakkında içlerine işleyecek etkili sözler söyle onlara....
Nisa Suresi, 135. Ayet:
İnananlar! Kendiniz, ananınz, babanız ve yakınlarınız aleyhinde dahi olsa ALLAH için tanıklık ederek adaleti gözetin. İster zengin, ister fakir olsun, ALLAH her iki gruba da bakar. Öyleyse, kişisel çıkar ve duygularınıza uyarak taraflı davranmayın. Gerçeği çarpıtırsanız veya tanıklık etmekten çekinirseniz, bilesiniz ki ALLAH yaptıklarınızı haber alır....
Maidə Suresi, 61. Ayet:
Bunlar yanınıza geldiklerinde, «inandık» dediler. Oysa yanınıza, kafir olarak girmiş ve yine kafir olarak çıkmışlardır. Allah onların gizli tuttukları duyguları herkesten iyi bilir....
Maidə Suresi, 99. Ayet:
Peygamberin görevi sadece duyurmaktır. Allah gerek açığa vurduğunuz ve gerekse gizlediğiniz duyguları iyi bilir....
Əraf Suresi, 43. Ayet:
Göğüslerinden kin ve kıskançlık duygularını çıkardık. Altlarından nehirler akarken: 'Bizi buna ulaştıran ALLAH'a övgüler olsun. ALLAH bizi doğruya iletmeseydi biz doğruyu bulamazdık. Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi,' dediler. Kendilerine : 'İşte bu cennet sizindir. Yaptıklarınıza karşılık olarak onu miras aldınız,' diye seslendik...
Ənfal Suresi, 49. Ayet:
Hani münafıklar ile içlerindeki şüphe dolayısıyla sağlıklı düşünemeyenler: "Bunları dinleri aldatmış" diyor(du). . . Kim Allâh'a tevekkül ederse (işe duygularını karıştırmayıp tabiri câiz ise kendini otomatik pilota bırakırsa, yani Allâh Esmâ'sının gereğini kendisinde açığa çıkaracağına iman ederse), muhakkak Allâh Aziyz'dir, Hakiym'dir....
Hud Suresi, 5. Ayet:
Haberiniz olsun ki, müşrikler kendilerine Kur'an okunurken Allah'dan gizlenmek için başlarını göğüslerine yapıştırarak iki büklüm olurlar. Haberiniz olsun ki, Allah başlarını elbiselerinin altında sakladıklarında gerek gizli tuttukları ve gerekse açığa vurdukları tüm duygularını bilir. O kalplerin özünü bilir....
Yusif Suresi, 24. Ayet:
Andolsun ki (o kadın) Onu arzulamıştı. . . Rabbinin burhanı olmasaydı (aklı, duygusuna hâkim olmasaydı Yusuf da) ona meyletmiş gitmişti! Biz böylece Ondan kötülüğü (nefsanî duyguları) ve şehveti uzak tuttuk! Çünkü O, ihlâslı kullarımızdandır....
Yusif Suresi, 87. Ayet:
«Oğullarım, gidin, Yuusufla kardeşinden (bütün duygularınızla) bir haber arayın. Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Zîrâ hakıykat şudur ki kâfirler güruhundan başkası Allahın rahmetinden ümidini kesmez». ...
Yusif Suresi, 99. Ayet:
(Yâkub ailesi Mısır'a gelip) Yûsuf'un yanına girdiklerinde, Yûsuf ana-babasını kucaklayıp yanına aldı ve «Mısır'a —inşaallah— güven duyguları içinde girin!» dedi....
Hicr Suresi, 47. Ayet:
Biz onların, (ayrı görmekten kaynaklanan) kin - düşmanlık duygularını içlerinde söküp attık! Kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar....
İsra Suresi, 25. Ayet:
Rabbiniz kalplerinizdeki duygularınızı herkesten iyi bilir. Eğer iyi kalpli kimselerseniz, O kendisine başvuranların günahlarını affeder....
İsra Suresi, 25. Ayet:
Rabbiniz ruhlarınızdaki duyguları pek iyi bilir. Eğer siz iyi kimseler iseniz şunu bilin ki Allah kötülüklerden, (özellikle anne ve babasına yaptığı kötü muamelelerden,) tövbe edenlere karşı, günahları çok affedicidir....
Taha Suresi, 7. Ayet:
Sözü (ister gizle ister) açığa vur, O (insanın) gizli (düşüncelerini de) bilir, gizlinin gizlisi (duygularını) da....
Ənbiya Suresi, 110. Ayet:
Hiç kuşkusuz Allah, açıkça söylediğiniz sözleri bildiği gibi içinizde sakladığınız duyguları da bilir....
Nur Suresi, 29. Ayet:
Şenlik olmayan ve içinde eşyanızın bulunduğu evlere izinsiz girmenizin hiçbir sakıncası yoktur. Allah sizin gerek açığa vurduğunuz ve gerekse gizli tuttuğunuz bütün duygularınızı bilir....
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?...
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?...
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?...
Nəml Suresi, 25. Ayet:
Şeytanın amacı, onları göklerdeki ve yeryüzündeki gizli şeyleri meydana çıkaran gerek saklı tuttukları ve gerekse açığa vurdukları tüm duygularını bilen Allah'a secde etmelerini engellemektir....
Nəml Suresi, 74. Ayet:
Kuşku yok ki, senin Rabb'in onların gerek içlerinde sakladıkları ve gerekse açığa vurdukları tüm duyguları bilir....
Ənkəbut Suresi, 10. Ayet:
Öyle kimseler var ki, «Allah'a inandık» derler. Fakat Allah uğrunda işkenceye uğradıklarında insanların işkencesini Allah'ın azabı ile bir tutarlar. Eğer sana Rabb'inin bir yardımı gelecek olursa, böyleleri kesinlikle «Biz sizlerle beraberdik» derler. Acaba Allah, insanların içlerinde sakladıkları duyguları herkesten iyi bilmez mi?...
Sad Suresi, 26. Ayet:
Ey Davud, biz seni yeryüzünde yönetici kıldık. Halkın arasında adaletle yargı ver, hevesine ve duygularına kapılma, sonra seni ALLAH'ın yolundan saptırır. ALLAH'ın yolundan sapanlara, Hesap Gününü unuttukları için çetin bir ceza vardır....
Əhqaf Suresi, 26. Ayet:
Andolsun, biz onları, sizleri kendisinde yerleşik kılmadığımız yerlerde (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kıldık ve onlara işitme, görme (duygularını) ve gönüller verdik. Ancak ne işitme, ne görme (duyuları) ve ne gönülleri kendilerine herhangi bir şey sağlamadı; Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlardı. Alay konusu edindikleri şey, onları sarıp kuşattı....
Məhəmməd Suresi, 23. Ayet:
Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları rahmetinden kovmuş da duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir....
Məhəmməd Suresi, 23. Ayet:
Öyleler o kimselerdir ki Allah onları la'netlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir...
Məhəmməd Suresi, 23. Ayet:
Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları lanetlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir....
Rəhman Suresi, 4. Ayet:
Ona beyanı (iç duyguların ifadesini) ilham etti....
Hədid Suresi, 27. Ayet:
Onlarin izleri uzerinden peygamberlerimizi ard arda gonderdik; Meryem oglu Isa'yi da ardlarindan gonderdik ve ona Incil'i verdik; ona uyanlarin gonullerine sefkat ve merhamet duygulari koyduk; uzerlerine bizim gerekli kilmadigimiz fakat kendilerinin guya Allah'in rizasini kazanmak icin ortaya attiklari rahbaniyete bile geregi gibi riayet etmediler; iclerinde inanmis olan kimselere ecirlerini verdik; ama cogu yoldan cikmislardir....
Hədid Suresi, 27. Ayet:
Onların izleri üzerinden peygamberlerimizi ard arda gönderdik; Meryem oğlu İsa'yı da ardlarından gönderdik ve ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet duyguları koyduk; üzerlerine bizim gerekli kılmadığımız fakat kendilerinin güya Allah'ın rızasını kazanmak için ortaya attıkları ruhbaniyete bile gereği gibi riayet etmediler; içlerinde inanmış olan kimselere ecirlerini verdik; ama çoğu yoldan çıkmışlardır....
Həşr Suresi, 11. Ayet:
(Gerçek duygularını) her zaman gizleyenlerin, geçmiş vahiylerin mensupları arasındaki inkarcı yandaşlarına, "Eğer buradan sürülürseniz biz de kesinlikle sizinle geleceğiz ve size karşı olan hiç kimseye kulak vermeyeceğiz ve size savaş açılırsa mutlaka yardımınıza geleceğiz" dediklerinden haberin yok mu? Ama Allah, onların göz göre göre yalan söylediklerine şahitlik yapar....
Təğabun Suresi, 4. Ayet:
Göklerde ve yerde olanı bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, göğüslerde dönüp dolaşan (duyguların ve düşüncelerin) aslını, mayasını bilendir....
Təğabun Suresi, 18. Ayet:
yaratılmışların kavrayış alanının ötesindeki şeyleri de, insanların duyguları ve akılları ile görüp gözleyebildiklerini de bilir; Kudretlidir, Hikmet Sahibidir!...
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını, tutkularını kendine tanrı edinen kişiyi gördün mü/hiç düşündün mü? Peki, onun üzerine sen mi vekil oluyorsun? ...
Əhqaf Suresi, 26. Ayet:
"Ve andolsun ki Biz, sizi güçlü kılmadığımız şeylerde onları güçlü kılmıştık; size vermediğimiz imkânları onlara vermiştik. Onlara da kulaklar, gözler ve duygular vermiştik. Buna rağmen kulakları, gözleri ve duyguları onlara hiçbir yarar sağlamadı/ kendilerinden hiçbir şeyi uzaklaştıramadı. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini bile bile inkâr ediyorlardı. Alay etmekte oldukları şey de onları sarıp kuşatıverdi. "...
Tövbə Suresi, 26. Ayet:
"Sonra Allah, Elçisi'nin üzerine ve mü’minlerin üzerine kalbi teskin eden güven ve yatışma duygularını/ morallerini içlerinde oluşturdu ve sizin görmediğiniz ordular indirdi. Kâfirleri; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseleri de azaba uğrattı. Ve işte bu, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimselerin cezasıdır. "...
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
"Eğer siz, Elçi'ye yardım etmezseniz, bilin ki Allah O'na kesinlikle yardım etmiştir. Hani o kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş kişiler, o'nu ikinin ikincisi olarak çıkarmışlardı. Hani ikisi mağarada idiler. Hani O, arkadaşına “Üzülme, şüphesiz Allah bizimle beraberdir” diyordu. Bunun üzerine Allah, O'nun üzerine kalbi teskin eden güven ve yatışma duygularını/morallerini içlerine koymuş, O'nu sizin görmediğiniz askerlerle güçlendirmiş ve kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ...
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!...
Şura Suresi, 51. Ayet:
Heç bir insana Allahla danışmaq yaraşmaz və mümkün olmaz (mətləbin
duyğuları
n rolu olmadan, ya yuxuda ya da oyaq vaxtı, birbaşa və ya mələk vasitəsi ilə gizli şəkildə sürətlə təlqin edilməsindən ibarət) vəhy, yaxud (qeyb) pərdə(si) arxasından (danışmaq) və ya (mələklərdən) bir elçi göndərərək Öz izni (və nəzarəti) ilə istədiyini (şəxsin görməsi və səsini eşitməsi ilə) vəhy etməsi istisnadır. Həqiqətən Allah uca məqamlı və hikmət sahibidir....
Bəqərə Suresi, 20. Ayet:
Şimşək az qalır ki, onların gözlərinin işığını alsın. Hər dəfə onların önlərini işıqlandıranda işığında yeriyirlər. Elə ki, qaranlıq çökür, dayanıb qalırlar. Allah istəsəydi, onların eşitmə və görmə
duyğuları
nı əllərindən alardı. Şübhəsiz ki, Allah hər şeyə haqqı ilə gücü yetəndir....
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra ona surət verib ruhundan ona üfürdü. Sizin üçün eşitmə, görmə və idrak
duyğuları
nı yaratdı. Nə qədər də az şükür edirsiniz!...
Tövbə Suresi, 26. Ayet:
Sonra Allah, Elçisinə və möminlərə, qəlbə təskinlik verən güvən və xatircəmlik hislərini/mənəvi
duyğuları
bəxş etdi [onların daxilində bu hisləri əmələ gətirdi] və sizin görmədiyiniz qoşunlar nazil etdi. Kafirləri [Allahın məbud və rəbb olduğunu bilə-bilə inkar edən kəsləri] də əzaba düçar etti. Və bu, kafirlərin [Allahın məbud və rəbb olduğunu bilə-bilə inkar edən kəslərin] cəzasıdır....
Nəhl Suresi, 78. Ayet:
Və Allah sizi analarınızın bətnlərindən heç bir şey bilmədiyiniz halda çıxardı və sahib olduğunuz nemətlərin əvəzini ödəyəsiniz deyə eşitmə, görmə
duyğuları
nı və qəlblər verdi....
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Mənfi
duyğuları
nı, ehtiraslarını özünə tanrı qəbul edən adamı gördünmü/heç düşündünmü? Yaxşı, sən ona vəkil olursanmı?...
Fussilət Suresi, 20. Ayet:
Nəhayət oraya gəldikləri zaman, onların eşitmə, görmə
duyğuları
və dəriləri, etdikləri şeylər barəsində onların əleyhlərinə şahidlik edəcək....
Fussilət Suresi, 22. Ayet:
Siz, eşitmə, görmə
duyğuları
nızın və dərilərinizin sizin əleyhinizə şahidlik edəcəyindən qoxub çəkinmirdiniz. Lakin etdiklərinizdən bir çoxunu Allahın bilməyəcəyinə inanırdınız. Sizin bu inancınız; ...
Əhqaf Suresi, 26. Ayet:
Və and olsun ki, Biz sizi güclü etmədiyimiz şeylərdə onları güclü etmişdik; sizə vermədiyimiz imkanları onlara vermişdik. Onlara da qulaqlar, gözlər və duyğular vermişdik. Buna baxmayaraq qulaqları, gözləri və
duyğuları
onlara heç bir fayda vermədi/onlardan heç bir şeyi dəf edə bilmədi. Çünki onlar Allahın ayələrini bilə-bilə inkar edirdilər. İstehza etdikləri şey də onları bürüyüb əhatə etdi....