Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Şəms Suresi, 8. Ayet:
Ona şər və xeyir
duyğularını
ilham edənə (and olsun)!...
Rəhman Suresi, 4. Ayet:
Ona danışmağı (fikrini və
duyğularını
bəyan etməyi) öyrətdi....
Bəqərə Suresi, 235. Ayet:
Bekleme süresini tamamlamamış kadınlara evlenme isteğinizi sezdirmeniz veya bunu içinizden geçirmenizde bir sakınca yoktur. Allah, sizin onlara karşı olan duygularınızı bilir. Ancak onlara meşru olmayan bir istekte bulunmayın. Kitaptaki emredilen bekleme süresi sona ermeden onlarla nikah akdi yapmaya kalkışmayın. Bilin ki Allah içinizden ne geçirdiğinizi bilir, O'na karşı gelmekten sakının. Bilin ki Allah, Çok Affedici, Çok Hoşgörülüdür....
Bəqərə Suresi, 20. Ayet:
O şimşek, neredeyse gözlerini kapıp alıverecek; onları aydınlatınca da ışığı altında yürürler ve karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, onların işitme ve görme duyularını da giderirdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye kâdirdir. (Nerdeyse Kur’an’ın hidayet nuru gözlerini alacak... Kur’anı Kerimin “İslâmın” bahşettiği ganimet ve nimetlerini gördükçe, emniyet içerisinde yürürler. Fakat cihâd ve İslâmın yüklediği vazifelerle karşılaştıkları zaman, karanlıkta dikilip kalanların hâli gibi, ger...
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradanınıza tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tevbenizi kabul etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabul eden ancak O'dur....
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradanınıza tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tevbenizi kabul etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabul eden ancak O'dur....
Bəqərə Suresi, 216. Ayet:
Savaş (insanî duygularınızın gelişmesinden ve ilâhî rahmeti yansıtan bir ümmet olmanızdan dolayı), hoşlanmadığınız halde, size farz kılındı. Umulur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir; sevip hoşlandığınız bir şey de sizin için şerr olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz....
Bəqərə Suresi, 235. Ayet:
Ancak bu kadınlar(dan herhangi birin)e evlenme niyetinizi hissettirmenizde veya açığa vurmadan böyle bir niyet taşımanızda sizin için bir günah yoktur: (Çünkü) Allah, onlara evlenme teklifinde bulunma niyetinizi bilir. Ama yine de, onlara karşı duygularınızı gizlilik içinde bildirmek yerine onlarla en uygun ve makul şekilde konuşun; ve emredilen (bekleme süresi) sona ermeden önce evlilik bağını kurmaya kalkışmayın. Unutmayın ki Allah aklınızdan geçenleri bilir. Bu nedenle O'na karşı sorumluluğun...
Bəqərə Suresi, 262. Ayet:
Allah yolunda mallarını harcayan ve sonra iyiliklerini başa kakıp (muhtaç kişinin duygularını) inciterek (bu) harcamalarının değerini düşürmeyenler mükafatlarını Rableri katında bulacaklar; onlar için artık ne korku vardır, ne de üzüntü....
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Servetini gösteriş ve övgü için harcayan, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmayan kişinin yaptığı gibi, iyiliğinizi başa kakarak ve (muhtaç kimsenin duygularını) inciterek yardımlarınızı değersiz hale sokmayın: Onun hali, üzerinde (biraz) toprak bulunan yumuşak bir kayanın hali gibidir, bir sağanak vurunca onu sert ve çıplak bırakıverir. Bu gibilerin, yaptıkları (hayırlı) işlerinden hiçbir kazançları olmaz: zira Allah, hakikati reddeden bir toplumu hidayete erdirmez....
Bəqərə Suresi, 271. Ayet:
Eğer sadakaları aşikâre verirseniz, o ne güzel şeydir! (başkalarının yardım duygularını kamçılar ve Allah yolunda harcamalarına teşvikçi olur.) Eğer sadakaları gizler de onları öylece fakirlere verirseniz, bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah her ne yaparsanız ondan hakkıyla haberdardır....
Nisa Suresi, 135. Ayet:
İnananlar! Kendiniz, ananınz, babanız ve yakınlarınız aleyhinde dahi olsa ALLAH için tanıklık ederek adaleti gözetin. İster zengin, ister fakir olsun, ALLAH her iki gruba da bakar. Öyleyse, kişisel çıkar ve duygularınıza uyarak taraflı davranmayın. Gerçeği çarpıtırsanız veya tanıklık etmekten çekinirseniz, bilesiniz ki ALLAH yaptıklarınızı haber alır....
Əraf Suresi, 43. Ayet:
Göğüslerinden kin ve kıskançlık duygularını çıkardık. Altlarından nehirler akarken: 'Bizi buna ulaştıran ALLAH'a övgüler olsun. ALLAH bizi doğruya iletmeseydi biz doğruyu bulamazdık. Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi,' dediler. Kendilerine : 'İşte bu cennet sizindir. Yaptıklarınıza karşılık olarak onu miras aldınız,' diye seslendik...
Ənfal Suresi, 49. Ayet:
Hani münafıklar ile içlerindeki şüphe dolayısıyla sağlıklı düşünemeyenler: "Bunları dinleri aldatmış" diyor(du). . . Kim Allâh'a tevekkül ederse (işe duygularını karıştırmayıp tabiri câiz ise kendini otomatik pilota bırakırsa, yani Allâh Esmâ'sının gereğini kendisinde açığa çıkaracağına iman ederse), muhakkak Allâh Aziyz'dir, Hakiym'dir....
Hud Suresi, 5. Ayet:
Haberiniz olsun ki, müşrikler kendilerine Kur'an okunurken Allah'dan gizlenmek için başlarını göğüslerine yapıştırarak iki büklüm olurlar. Haberiniz olsun ki, Allah başlarını elbiselerinin altında sakladıklarında gerek gizli tuttukları ve gerekse açığa vurdukları tüm duygularını bilir. O kalplerin özünü bilir....
Yusif Suresi, 87. Ayet:
«Oğullarım, gidin, Yuusufla kardeşinden (bütün duygularınızla) bir haber arayın. Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Zîrâ hakıykat şudur ki kâfirler güruhundan başkası Allahın rahmetinden ümidini kesmez». ...
Hicr Suresi, 47. Ayet:
Biz onların, (ayrı görmekten kaynaklanan) kin - düşmanlık duygularını içlerinde söküp attık! Kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar....
İsra Suresi, 25. Ayet:
Rabbiniz kalplerinizdeki duygularınızı herkesten iyi bilir. Eğer iyi kalpli kimselerseniz, O kendisine başvuranların günahlarını affeder....
Taha Suresi, 7. Ayet:
Sözü (ister gizle ister) açığa vur, O (insanın) gizli (düşüncelerini de) bilir, gizlinin gizlisi (duygularını) da....
Nur Suresi, 29. Ayet:
Şenlik olmayan ve içinde eşyanızın bulunduğu evlere izinsiz girmenizin hiçbir sakıncası yoktur. Allah sizin gerek açığa vurduğunuz ve gerekse gizli tuttuğunuz bütün duygularınızı bilir....
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?...
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?...
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?...
Nəml Suresi, 25. Ayet:
Şeytanın amacı, onları göklerdeki ve yeryüzündeki gizli şeyleri meydana çıkaran gerek saklı tuttukları ve gerekse açığa vurdukları tüm duygularını bilen Allah'a secde etmelerini engellemektir....
Əhqaf Suresi, 26. Ayet:
Andolsun, biz onları, sizleri kendisinde yerleşik kılmadığımız yerlerde (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kıldık ve onlara işitme, görme (duygularını) ve gönüller verdik. Ancak ne işitme, ne görme (duyuları) ve ne gönülleri kendilerine herhangi bir şey sağlamadı; Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlardı. Alay konusu edindikleri şey, onları sarıp kuşattı....
Məhəmməd Suresi, 23. Ayet:
Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları rahmetinden kovmuş da duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir....
Məhəmməd Suresi, 23. Ayet:
Öyleler o kimselerdir ki Allah onları la'netlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir...
Məhəmməd Suresi, 23. Ayet:
Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları lanetlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir....
Həşr Suresi, 11. Ayet:
(Gerçek duygularını) her zaman gizleyenlerin, geçmiş vahiylerin mensupları arasındaki inkarcı yandaşlarına, "Eğer buradan sürülürseniz biz de kesinlikle sizinle geleceğiz ve size karşı olan hiç kimseye kulak vermeyeceğiz ve size savaş açılırsa mutlaka yardımınıza geleceğiz" dediklerinden haberin yok mu? Ama Allah, onların göz göre göre yalan söylediklerine şahitlik yapar....
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Kötü duygularını, tutkularını kendine tanrı edinen kişiyi gördün mü/hiç düşündün mü? Peki, onun üzerine sen mi vekil oluyorsun? ...
Tövbə Suresi, 26. Ayet:
"Sonra Allah, Elçisi'nin üzerine ve mü’minlerin üzerine kalbi teskin eden güven ve yatışma duygularını/ morallerini içlerinde oluşturdu ve sizin görmediğiniz ordular indirdi. Kâfirleri; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseleri de azaba uğrattı. Ve işte bu, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimselerin cezasıdır. "...
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
"Eğer siz, Elçi'ye yardım etmezseniz, bilin ki Allah O'na kesinlikle yardım etmiştir. Hani o kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş kişiler, o'nu ikinin ikincisi olarak çıkarmışlardı. Hani ikisi mağarada idiler. Hani O, arkadaşına “Üzülme, şüphesiz Allah bizimle beraberdir” diyordu. Bunun üzerine Allah, O'nun üzerine kalbi teskin eden güven ve yatışma duygularını/morallerini içlerine koymuş, O'nu sizin görmediğiniz askerlerle güçlendirmiş ve kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ...
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!...
Bəqərə Suresi, 20. Ayet:
Şimşək az qalır ki, onların gözlərinin işığını alsın. Hər dəfə onların önlərini işıqlandıranda işığında yeriyirlər. Elə ki, qaranlıq çökür, dayanıb qalırlar. Allah istəsəydi, onların eşitmə və görmə
duyğularını
əllərindən alardı. Şübhəsiz ki, Allah hər şeyə haqqı ilə gücü yetəndir....
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra ona surət verib ruhundan ona üfürdü. Sizin üçün eşitmə, görmə və idrak
duyğularını
yaratdı. Nə qədər də az şükür edirsiniz!...
Nəhl Suresi, 78. Ayet:
Və Allah sizi analarınızın bətnlərindən heç bir şey bilmədiyiniz halda çıxardı və sahib olduğunuz nemətlərin əvəzini ödəyəsiniz deyə eşitmə, görmə
duyğularını
və qəlblər verdi....
Furqan Suresi, 43. Ayet:
Mənfi
duyğularını
, ehtiraslarını özünə tanrı qəbul edən adamı gördünmü/heç düşündünmü? Yaxşı, sən ona vəkil olursanmı?...
Fussilət Suresi, 22. Ayet:
Siz, eşitmə, görmə
duyğularını
zın və dərilərinizin sizin əleyhinizə şahidlik edəcəyindən qoxub çəkinmirdiniz. Lakin etdiklərinizdən bir çoxunu Allahın bilməyəcəyinə inanırdınız. Sizin bu inancınız; ...