Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 83. Ayet:
Ve bir vakit İsrail oğullarının şöyle misakını aldık: Allahdan başkasına tapmıyacaksınız;
ebev
eyne ihsan, yakınlığı olanlara da, öksüzlere de, biçarelere de; nasa güzellik söyleyin; namazı kılın; zekâtı verin; sonra pek azınız müstesna sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz...
Bəqərə Suresi, 83. Ayet:
Ve bir zaman, (ey) İsrailoğulları, (sizden) şu (konularda) kesin taahhüt almıştık: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyeceksiniz; akraba ve
ebev
eyninize, yetimlere ve fakirlere iyilik yapacaksınız; bütün insanlarla güzellikle konuşacaksınız; namazlarınızda dikkatli ve devamlı olacaksınız ve karşılıksız yardımda bulunacaksınız." Ama, birkaçınız dışında bu sözünüzden döndünüz: zaten siz, inatçı, isyankar bir topluluksunuz!...
Bəqərə Suresi, 180. Ayet:
Sizden birinize ölüm alâmetleri belirdiği zaman, eğer geriye mal bırakacaksa, babasına, anasına ve akrabasına malının üçte birinden çok olmıyacak şekilde vasiyyet etmek farz kılındı. Bu vasiyyet,
ebev
eyn ve akrabasını mahrum etmemek için takva sahiplerine hak oldu. (Bu âyeti kerimenin hükmü, daha ileride gelecek olan Nisa sûresindeki miras âyeti ile kaldırılmış, nesh edilmiştir.)...
Bəqərə Suresi, 180. Ayet:
Herhangi birinize ölüm yaklaştığında, eğer arkasında yeterli bir servet bırakıyorsa,
ebev
eynine ve (diğer) yakın akrabalarına uygun şekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı: Bu, Allah'a karşı sorumluluk bilincini duyanlar için bir yükümlülüktür....
Bəqərə Suresi, 215. Ayet:
Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey,
ebev
eyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir....
Bəqərə Suresi, 215. Ayet:
Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey,
ebev
eyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir....
Bəqərə Suresi, 215. Ayet:
Başkaları için ne harcayacaklarını sana soruyorlar. De ki: İyilik/hayır umarak yapacağınız harcama, (önce)
ebev
eyninize, yakın akrabanıza, yetime, muhtaca ve yolcuya aittir; her ne iyilik yaparsanız mutlaka Allah onu çok iyi bilir."...
Nisa Suresi, 7. Ayet:
1.
li er ricâli
: erkekler için vardır, erkeklere
2.
nasîbun
: nasip, pay
3.
mimmâ (min mâ)
: şeyden (miras, tereke)
4.
terake<...
Nisa Suresi, 7. Ayet:
Ebev
eynin ve akrabanın geride bıraktıklarından erkekler bir pay alacaklardır.
Ebev
eynin ve akrabanın bıraktığında, ister az ister çok olsun, kadınların da bir payı olacaktır; (Allah tarafından) tayin edilen bir paydır bu!...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li
ebev
eyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû
ebev
âhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
1.
yûsîkum(u)
: size vasiyet eder, farz kılar
2.
allâhu
: Allah
3.
fî evlâdi-kum
: (sizin evlâdınız) evlâtlarınız hakkında
4.
l...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Allah size miras taksimi şöyle ferman buyuruyor: Evlâdınızda: Erkeğe iki dişi payı kadar, eğer hepsi dişi olmak üzere ikiden ziyade iseler bunlara terikenin üçte ikisi, ve eğer bir tek kız ise o zaman ona yarısı;
ebev
eyni için: Her birine ölenin terikesinden altıda bir şayed çocuğu varsa, amma çocuğu yok da anası babası varis bulunuyorsa anasına üçte bir, eğer ölenin kardeşleri de varsa o vakıt anasına altıda bir, hep ettiği vasıyyetten veya borcundan sonra; babalarınız ve oğullarınız bilmezsini...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Çocuklarınız(ın varisliği) konusunda Allah size (şunu) emreder: Erkek, iki kadının hissesine eşit (bir miktar) alacaktır; ama ikiden fazla kadın varsa, onlara, (
ebev
eynlerinin) geride bıraktıklarının üçte ikisi verilecektir; sadece bir tane varsa, onun yarısını alacaktır. (Ölenin) anne-babasına gelince, geride bir çocuk bırakması durumunda, her biri terekenin altıda birini alacaktır; ama hiç çocuk bırakmamışsa ve anne-babası onun (tek) mirasçısı ise, annesi üçte birini alacaktır; eğer (ölenin) e...
Nisa Suresi, 33. Ayet:
Erkek ve kadın herkes için,
ebev
eyn ve akrabaların bıraktıklarından, pay alacak vârisler belirledik. Kendi iradeniz ve hür seçiminizle aranızda akit gerçekleştirilen sözleşmeli yakınlarınıza da paylarını verin. Allah her an, açık-gizli her şeye şâhittir....
Nisa Suresi, 135. Ayet:
Ey o bütün iyman edenler! Hakkaniyyetle durub adaleti yerine getirmeğe uğraşır hâkimler, Allah için şahidler olunuz, gerekse nefislerinizin, veya
ebev
eyninizin veya en yakınlarınızın aleyhine olsun, gerek zengin ve gerek fakır bulunsun, çünkü Allah ikisinden de akdemdir, onun için haktan udul edib de nefsin arzusuna tabi' olmayın ve eğer dilinizi eğer veya çekinirseniz şüphe yok ki Allah her ne yaparsanız habîr bulunur...
Nisa Suresi, 135. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Sizin,
ebev
eyninizin ve akrabalarınızın aleyhine de olsa, Allah rızası için hakikate şahitlik yaparak adaleti gözetmeye azmedin. O kişi zengin de olsa fakir de olsa, Allahın hakkı onların her birinin (hakkının) önüne geçer. Öyleyse, kendi boş arzu ve heveslerinize uymayın ki adaletten uzaklaşmayasınız. Çünkü, eğer (hakikati) çarpıtırsanız, bilin ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır....
Nisa Suresi, 135. Ayet:
İmân edenler! Adaletle bihakkın kâim, Allah için şahit kimseler olunuz. Velev ki kendi şahıslarınızın veya
ebev
eyninizin veya en yakınlarınızın aleyhine olsun, ister zengin veya fakir bulunsun. Çünkü Allah Teâlâ onlara daha yakındır. Artık haktan dönerek hevâya tâbi olmayınız. Ve eğer dilinizi eğer bükerseniz veya yüz çevirirseniz şüphe yok ki Allah Teâlâ işlediğiniz şeyden bihakkın haberdardır....
Əraf Suresi, 27. Ayet:
Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumuş şeytânu kemâ ahrece
ebev
eykum minel cenneti yenziu anhumâ libâsehumâ li yuriyehumâ sev’âtihimâ innehu yerâkum huve ve kabîluhu min haysu lâ terevnehum innâ cealneş şeyâtîne evliyâe lillezîne lâ yu’minûn(yu’minûne)....
Əraf Suresi, 27. Ayet:
1.
yâ benî âdeme
: ey Âdemoğulları
2.
lâ yeftine-enne-kum
: sizi sakın fitneye düşürmesin, şaşırtmasın
3.
eş şeytânu
: şeytan
4.
<...
Əraf Suresi, 27. Ayet:
Ey Âdemoğulları! Şeytan, sizin
ebev
eyninizi (anne ve babanızı), onların ayıp yerlerinin görünmesi için elbiselerini soyarak, cennetten çıkardığı gibi sakın sizleri de fitneye düşürmesin. Muhakkak ki; o ve onun kabilesi (topluluğu), sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Muhakkak ki; Biz şeytanları mü'min olmayanlara dost kıldık....
Əraf Suresi, 27. Ayet:
Ey Âdem Oğulları: Çirkin yerlerini kendilerine göstermek için,
ebev
eyninizin (Âdem ile Havva’nın) elbiselerini soyarak, Şeytan onları nasıl cennetten çıkardıysa, sakın size de bir belâ yapmasın. Çünkü şeytan ve kabilesi, sizi, kendilerini göremeyeceğiniz yerlerden görürler. Biz, Şeytanları, iman etmiyeceklere dostlar yaptık....
Yunus Suresi, 87. Ayet:
Ve evhaynâ ilâ mûsâ ve ahîhi en t
ebev
veâ li kavmikumâ bi mısra buyûten vec’alû buyûtekum kıbleten ve akîmus sâlah(sâlate), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne). ...
Yunus Suresi, 87. Ayet:
1.
ve evhaynâ
: ve biz vahyettik
2.
ilâ mûsâ
: Musa'ya
3.
ve ahî-hi
: ve onun kardeşine
4.
en t
ebev
veâ
: yerleşmek...
Yusif Suresi, 6. Ayet:
Ve kezâlike yectebîke rabbuke ve yu allimuke min te’vîlil ehâdîsi, ve yutimmu ni’metehu aleyke ve alâ âli ya’kûbe kemâ etemmehâ alâ
ebev
eyke min kablu ibrâhîme ve ishâk(ishâke), inne rabbeke alîmun hakîm(hakîmun).”...
Yusif Suresi, 6. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve böylece, işte böylece
2.
yectebî-ke
: seni seçecek
3.
rabbu-ke
: senin Rabbin
4.
ve yuallimu-ke
Yusif Suresi, 56. Ayet:
Ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ard(ardı), yet
ebev
veu minhâ haysu yeşâ’(yeşâu), nusîbu bi rahmetinâ men neşâu ve lâ nudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne)....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve böylece
2.
mekkennâ
: yerleştirdik, mevki sahibi yaptık
3.
li yûsufe
: Yusuf'u
4.
fî el ardı
:...
Yusif Suresi, 99. Ayet:
Fe lemmâ dehalû alâ yûsufe âvâ ileyhi
ebev
eyhi ve kâledhulû mısra in şâallâhu âminîn(âminîne)....
Yusif Suresi, 99. Ayet:
1.
fe lemmâ
: böylece, olduğu zaman
2.
dehalû
: girdiler
3.
alâ yûsufe
: Yusuf'a (yanına, huzuruna)
4.
âvâ ileyhi
...
Yusif Suresi, 99. Ayet:
Yâkub ve aile birliği, Yûsuf’un yanına vardıkları zaman, Yûsuf
ebev
eynini kucakladı; yanına aldı ve “- Buyurun, Allah’ın dilemesiyle emin olarak Mısır’a girin.” dedi....
Yusif Suresi, 99. Ayet:
Vakta ki Yusüfün yanına vardılar,
ebev
eynini kucakladı, yanına aldı ve buyurun, dedi: Mısıra inşallah emn-ü istirahatle girin...
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Ve refea
ebev
eyhi alel arşı ve harrû lehu succedâ(succeden), ve kâle yâ ebeti hâzâ te’vîlu ru’yâye min kablu kad cealehâ rabbî hakkâ(hakkan), ve kad ahsene bî iz ahrecenî mines sicni ve câe bikum minel bedvi min ba’di en nezegaş şeytânu beynî ve beyne ıhvetî, inne rabbî latîfun limâ yeşâ’(yeşâu) innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu). ...
Yusif Suresi, 100. Ayet:
1.
ve refea
: ve yükseltti, çıkardı
2.
ebev
eyhi
: onun annesi ve babası
3.
alel arşı (alâ el arşı)
: tahtın üzerine
4.
ve harrû...
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Ebev
eynini taht üzerine çıkardı, onlar da (
ebev
eyn ve on bir kardeş) kendisine hürmet için eğildiler (veya kendisine kavuştuklarından şükür secdesine kapandılar). Yûsuf dedi ki: “-Ey babacığım! işte bu, önceden gördüğüm rüyanın tâbiridir. Doğrusu Rabbim onu tahakkuk ettirdi, hakikaten bana ihsan buyurdu. Çünkü beni zindandan çıkardı, şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi, çölden (bana) getirdi. Muhakkak ki Rabbim, dilediğine lütfedicidir; çünkü O Alîm’dir, Hakîm’dir....
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Ve
ebev
eynini taht üzerine çıkardı, hepsi onun için secdeye kapandılar, ve ey babacığım, dedi: işte bundan evvelki ru'yamın te'vili bu, hakikaten rabbım, onu hak kıldı, hakikaten bana ihsan buyurdu çünkü beni zındandan çıkardı ve sizi badiyeden getirdi. Şeytan benimle biraderlerimin arasını dürtüşdürdükten sonra, hakikat rabbım meşiyetinde lâtif, hakikat bu, o, öyle alîm, öyle hakîm...
İbrahim Suresi, 41. Ayet:
Ey Rabbimiz! Hesap kurulacağı kıyamet günü, beni,
ebev
eynimi ve bütün müminleri bağışla...”...
İsra Suresi, 23. Ayet:
Rabbın şunları kat'î ferman buyurdu: ondan başkasına ıbadet etmeyin,
ebev
eyne güzellik edin, ya birisi yâhud ikisi de yanında ıhtiyarlık haline gelirse sakın onlara üff deme ve onları azarlama ikisine de ikramlı söz söyle!...
Kəhf Suresi, 77. Ayet:
Fentalekâ, hattâ izâ eteyâ ehle karyetin istat’amâ ehlehâ fe
ebev
en yudayyifûhumâ fe vecedâ fîhâ cidâren yurîdu en yenkadda fe ekâmeh(ekâmehu), kâle lev şi’te lettehazte aleyhi ecrâ(ecren)....
Kəhf Suresi, 77. Ayet:
1.
fentalekâ hattâ izâ
: böylece ikisi yola çıktılar
2.
eteyâ
: ikisi geldiler
3.
ehle
: şehir halkı
4.
karyetin
:...
Kəhf Suresi, 80. Ayet:
Ve emmel gulâmu fe kâne
ebev
âhu mu’mineyni fe haşînâ en yurhikahumâ tugyânen ve kufrâ(kufren)....
Kəhf Suresi, 80. Ayet:
1.
ve emmâ el gulâmu
: ve fakat çocuğa (gelince)
2.
fe
: o zaman, böylece
3.
kâne
: oldu, idi
4.
ebev
â-hu
: onun a...
Kəhf Suresi, 80. Ayet:
Oğlana gelince; onun
ebev
eyni mümin kimselerdi. Bunun için oğlanın bunları azgınlık ve küfür ile sarmasından sakındık da,...
Kəhf Suresi, 80. Ayet:
Oğlana gelince:
ebev
eyni mü'minlerdi, onun için bunları tuğyan ve küfrile sarmasından sakındık da...
Kəhf Suresi, 80. Ayet:
Oğlan çocuğuna gelince: Onun
ebev
eyni mümin insanlar idi. Bu çocuğun onları ileride azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk....
Məryəm Suresi, 14. Ayet:
Ebev
eynine de ihsankârdı, zorba ve isyankâr değildi....
Nəml Suresi, 19. Ayet:
(Karıncaların konuştuğu sözü anlıyan Süleyman) karıncanın bu sözünden gülercesine tebessüm etti ve şöyle dedi: “- Ey Rabbim! Bana ilham et ki, hem bana, hem de
ebev
eynime ihsan buyurduğun nimetine şükredeyim; ve razı olacağın iyi bir amel yapayım. Beni de rahmetinle salih kullarının arasına (cennete) koy.”...
Nəml Suresi, 19. Ayet:
Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek: "Ya Rabbî, dedi, beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana, gerek
ebev
eynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim, Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dahil eyle!"...
Nəml Suresi, 19. Ayet:
Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve
ebev
eynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok."...
Loğman Suresi, 14. Ayet:
Gerçi insana
ebev
eynini de tavsıye ettik, anası onu za'f, za'f üstüne taşıdı, süt kesimi de iki sene içinde şükret diye bana ve anana babana, ki banadır geliş...
Zümər Suresi, 74. Ayet:
Ve kâlûl hamdu lillâhillezî sadakanâ va’dehu ve evresenel arda net
ebev
veu minel cenneti haysu neşâ(neşâu), fe ni’me ecrul âmilîn(âmilîne)....
Zümər Suresi, 74. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
el hamdu
: hamd
3.
lillâhi (li allâhi)
: Allah için
4.
ellezî
: o ki
Əhqaf Suresi, 15. Ayet:
Biz insana, anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve
ebev
eynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!"...
Həşr Suresi, 9. Ayet:
Vellezîne t
ebev
veûd dâre vel îmâne min kablihim yuhıbbûne men hâcere ileyhim ve lâ yecidûne fî sudûrihim hâceten mimmâ ûtû ve yû’sirûne alâ enfusihim ve lev kâne bihim hasâsah(hasâsatun), ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûn(muflihûne)....
Həşr Suresi, 9. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
t
ebev
veû
: konakladılar, mesken edindiler
3.
ed dâre
: yurt
4.
ve el îmâne
: ve îmân<...