Axtarış Nəticələri

Ali-İmran Suresi, 170. Ayet: Ferihîne bi mâ âtâhumullâhu min fadlıhî, ve yestebşirûne billezîne lem yelhakû bihim min halfihim, ellâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). ...
Ali-İmran Suresi, 170. Ayet: 1. ferihîne : ferahlanırlar, sevinç duyarlar 2. bi mâ : şey ile 3. âtâ hum(u) allâhu : Allah'ın onlara verdiği 4. min fadlı-hî<...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet: Yestebşirûne bi ni’metin minallâhi ve fadlin, ve ennallâhe lâ yudîu ecrel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet: 1. yestebşirûne : müjdelemek isterler 2. bi ni'metin : ni'met ile 3. min allâhi : Allah'tan 4. ve fadlin : ve fazl...
Tövbə Suresi, 3. Ayet: Bir de Allah ve Resulünden hacci ekber günü insanlara bir i'lân, ki Allah müşriklerden beriydir, Resulü de, derhal tevbe ederseniz o, hakkınızda hayırdır, yok eğer aldırmazsanız biliniz ki siz, Allahı âciz bırakacak değilsiniz ve Allahı, Peygamberi tanımıyanlara elîm bir azabı tebşir et...
Tövbə Suresi, 111. Ayet: İnnallâheşterâ minel mu’minîne enfusehum ve emvâlehum bi enne lehumul cenneh(cennete), yukâtilûne fî sebîlillâhi fe yaktulûne ve yuktelûne va’den aleyhi hakkan fît tevrâti vel incîli vel kur’ân(kur’âni), ve men evfâ bi ahdihî minallâhi, festebşirû bi bey’ıkumullezî bâya’tum bihî, ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu)....
Tövbə Suresi, 111. Ayet: 1. inne allâhe işterâ : muhakkak ki Allah satın aldı 2. min el mu'minîne : mü'minlerden 3. enfuse-hum : onların nefslerini 4. v...
Tövbə Suresi, 124. Ayet: Ve îzâ mâ unzilet sûretun fe minhum men yekûlu eyyukum zâdethu hâzihî îmânâ(îmânen), fe emmâllezîne âmenû fe zâdethum îmânen ve hum yestebşirûn(yestebşirûne)....
Tövbə Suresi, 124. Ayet: 1. ve îzâ mâ unzilet : ve bir şey indirildiği zaman 2. sûretun : bir sure, sure olarak 3. fe : o zaman, fakat, böylece 4. min-h...
Yunus Suresi, 87. Ayet: Biz ise Musâya ve kardeşine şu vahyi verdik: kavminiz için Mısırda bir takım evler ihzar edin, ve evlerinizi kıble tarafına yapın ve namaz kılın, hem de mü'minleri tebşir eyle...
Yunus Suresi, 87. Ayet: Ve Mûsa ile kardeşine vahyettik ki, Mısır'da kavminiz için evler ittihaz ediniz ve evlerinizi namazgâh kılınız ve namazı dosdoğru eda ediniz ve mü'minleri tebşir et....
Hud Suresi, 2. Ayet: Şöyle ki Allahdan başkasına kul olmayın, ben size onun tarafından tebşir ve inzar için gönderilmiş bir Peygamberim...
Hicr Suresi, 53. Ayet: Korkma, dediler: biz sana alîm bir oğul tebşir ediyoruz...
Hicr Suresi, 54. Ayet: Beni mi, dedi: tebşir ettiniz? Bana ihtiyarlık gelib çatmışken, artık beni ne suretle tebşir edersiniz?...
Hicr Suresi, 54. Ayet: «Bana, dedi, ihtiyarlık çökmüşken (nasıl olub da) müjde verdiniz? Bu tebşiri neye istinaden yapıyorsunuz»? ...
Hicr Suresi, 54. Ayet: "Beni mi müjdeliyorsunuz?" dedi. "Bana ihtiyarlık gelip çatmışken, artık beni nasıl tebşir edersiniz?"...
Hicr Suresi, 55. Ayet: Seni dediler: emri hakkile tebşir ettik, onun için ümidi kesenlerden olma...
Hicr Suresi, 67. Ayet: Ve câe ehlul medîneti yestebşirûn(yestebşirûne)....
Hicr Suresi, 67. Ayet: 1. ve câe : ve geldi 2. ehlu el medîneti : şehir halkı 3. yestebşirûne : birbirini müjdeliyorlar...
İsra Suresi, 9. Ayet: Haberiniz olsun ki bu Kur'an, insanları en doğru yola hidayet eder ve salih salih ameller yapan mü'minlere tebşir eyler ki kendilerine büyük bir ecir vardır...
Kəhf Suresi, 2. Ayet: (2-3) Müstakım olarak (indirdi ki) tarafından sadır olan bir şiddetli azap ile (kâfirleri) korkutsun ve sâlih sâlih amellerde bulunan mü'minleri de tebşir eylesin, ki onlar için şüphe yok güzel bir mükâfaat vardır. Orada (o mü'minler) ebedîyyen ikamette bulunacaklardır....
Kəhf Suresi, 3. Ayet: (2-3) Müstakım olarak (indirdi ki) tarafından sadır olan bir şiddetli azap ile (kâfirleri) korkutsun ve sâlih sâlih amellerde bulunan mü'minleri de tebşir eylesin, ki onlar için şüphe yok güzel bir mükâfaat vardır. Orada (o mü'minler) ebedîyyen ikamette bulunacaklardır....
Kəhf Suresi, 26. Ayet: Kulillâhu a'lemu bimâ lebisû, lehu gaybus semâvâti vel ard(ardı), ebsır bihî ve esmı', mâ lehum min dûnihî min veliyyin ve lâ yuşriku fî hukmihî ehadâ(ehaden)....
Kəhf Suresi, 26. Ayet: 1. kulillâhu (kuli allâhu) : de ki Allah 2. a'lemu : en iyi bilir 3. bimâ : şeyi (ne kadar) 4. lebisû : kaldılar
Məryəm Suresi, 7. Ayet: Ey Zekeriyya! Haberin olsun biz sana bir oğul tebşir ediyoruz, adı Yahya, bundan evvel hiç bir adaş yapmadık ona...
Məryəm Suresi, 38. Ayet: Esmi’ bihim ve ebsır yevme ye’tûnenâ lâkiniz zâlimûnel yevme fî dalâlin mubîn(mubînin)....
Məryəm Suresi, 38. Ayet: 1. esmi' bi-him : onlara işittir (neler neler, hayret edilecek şeyler işittirilir) 2. ve ebsır : ve göster (neler neler, hayret edilecek şeyler gösterilir) 3. yevme ye'tûne-nâ : bize gelecekleri gün
Ənkəbut Suresi, 38. Ayet: Ve âden ve semûde ve kad tebeyyene lekum min mesâkinihim, ve zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli ve kânû mustebsırîn(mustebsırîne)....
Ənkəbut Suresi, 38. Ayet: 1. ve âden : ve Ad (kavmi) 2. ve semûde : ve Semud (kavmi) 3. ve kad : ve olmuştu 4. tebeyyene : beyan edildi...
Zümər Suresi, 17. Ayet: Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allaha yönelenlere gelince onlarındır müjde; haydi tebşir et kullarıma....
Zümər Suresi, 17. Ayet: Ve o kimseler ki, şeytandan, ona ibadet etmekten kaçındılar ve Allah'a (ibadete) yöneldiler, onlar için müjde vardır. Artık kullarımı tebşir et....
Zümər Suresi, 45. Ayet: Ve izâ zukirallâhu vahdehuşmeezzet kulûbullezîne lâ yu’minûne bil âhıreh(âhıreti), ve izâ zukirellezîne min dûnihi izâ hum yestebşirûn(yestebşirûne). ...
Zümər Suresi, 45. Ayet: 1. ve izâ zukire : ve zikredildiği zaman 2. allâhu : Allah 3. vahde-hu : onun tekliği 4. işmeezzet : tiksindi, nef...
Fussilət Suresi, 30. Ayet: İnnellezîne kâlû rabbunâllâhu summestekâmû tetenezzelu aleyhimul melâiketu ellâ tehâfû ve lâ tahzenû ve ebşirû bil cennetilletî kuntum tûadûn(tûadûne). ...
Fussilət Suresi, 30. Ayet: 1. inne : muhakkak 2. ellezîne : onlar 3. kâlû : dediler 4. rabbu-nâ : Rabbimiz
Şura Suresi, 23. Ayet: İşte bu müjdedir ki Allah iyman edip iyi iyi işler yapan kullarına tebşir buyuruyor. De ki; buna karşı sizden yakınlıkta sevgiden başka bir ecir istemem ve her kim çalışır bir güzellik kazanırsa ona onda daha ziyade bir güzellik veririz, çünkü Allah gafurdur, şekûrdur....
Şura Suresi, 23. Ayet: İşte bu, o (haber)dir ki, Allah imân eden ve sâlih sâlih amellerde bulunan kullarına tebşir eder. De ki: «Ben bunun üzerine sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.» Ve kim bir güzellik kazanırsa onun için onda bir güzelik arttırırız. Şüphe yok ki Allah gafûrdur, şekûrdur....
Zuxruf Suresi, 17. Ayet: Halbuki içlerinden biri o Rahmana fırlattığı mesel ile kendisi tebşir kılındığı vakıt yüzü simsiyah oluyor da kederinden yutkunup yutkunup dolukuyor...
Qaf Suresi, 8. Ayet: Tebsıraten ve zikrâ li kulli abdin munîbin....
Qaf Suresi, 8. Ayet: 1. tebsıraten : basiret, hikmetle bakan kalp gözü 2. ve zikrâ : ve zikir 3. li kulli abdin : bütün kullar için 4. munîbin
Zariyat Suresi, 28. Ayet: O vakıt onlardan içine bir korku düştü. Korkma dediler ve kendisine alîm bir oğlan tebşir ettiler....
Əbəsə Suresi, 39. Ayet: Dâhıketun mustebşirah(mustebşiratun)....
Əbəsə Suresi, 39. Ayet: 1. dâhıketun : gülen (yüzler) 2. mustebşiratun : müjdelenmiş...
Saffat Suresi, 175. Ayet: Ve ebsirhum fe sevfe yubsirûn(yubsirûne). ...
Saffat Suresi, 175. Ayet: 1. ve ebsir-hum : ve onlara bak, gözle 2. fe : bundan sonra, artık 3. sevfe : yakında 4. yubsirûne : görecekler
Saffat Suresi, 179. Ayet: Ve ebsir fe sevfe yubsirûn(yubsırûne). ...
Saffat Suresi, 179. Ayet: 1. ve ebsir : ve bak, gözle 2. fe : artık 3. sevfe : yakında 4. yubsırûne : görecekler...
Rum Suresi, 48. Ayet: 1.allâhu: Allah2.ellezî: o kimseler, onlar, o3.yursilu: gönderir4.er riyâha: rüzgârlar
Rum Suresi, 48. Ayet: Allâhullezî yursilur riyâha fe tusîru sehâben fe yebsutuhu fîs semâi keyfe yeşâu ve yec’aluhu kisefen fe terel vedka yahrucu min hılâlih(hılâlihî), fe izâ esâbe bihî men yeşâu min ibâdihî izâ hum yestebşirûn(yestebşirûne)....