Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
İsra Suresi, 78. Ayet:
Güneş'in batmasından gecenin karanlığı bastırıncaya kadar salatı ikame et. Ve f
ecrin
kuranı; kuşkusuz f
ecrin
kuranı tanıklıdır....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
O, f
ecrin
ağarmasına kadar selamdır....
Bəqərə Suresi, 58. Ayet:
Hani: («Tîh» den çıkdıkdan sonra) şu kasabaya girib dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yeyin, kapısından secde ederek (eğilerek, saygı göstererek) girin ve (dileğimiz) hıtta (dır, günahlarımızın dökülüp düşmesidir) deyin, (tevbe edin de o sayede) kusurlarınızı örtelim, iyilik (ve itaat) edenler (in
ecrin
) i ise daha artıracağız» demişdik. ...
Bəqərə Suresi, 158. Ayet:
Şübhe yok ki «Safaa» ile «Merve» Allahın şeâirindendir. İşte kim o «Beyt» i (Kâ'beyi) hacc veya Umre (kasdı) ile ziyaret ederse bunları güzelce tavaf etmesinde üzerine bir beis yokdur. Kim gönlünden koparak (vâcib olmayan amellerden) bir hayır işlerse (mükâfatını görür). Çünkü Allah taatlerin
ecrin
i veren, (her şey'i de) hakkıyle bilendir. ...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Oruçlu olduğunuz günlerin gecelerinde, hanımlarınızla ilişkiye girmeniz size helâl ve meşrû kılındı. Onlar sizin iyiliğiniz için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, sizi koruyan, sırlarınızı saklayan ortağı, rahat ve huzur kaynağıdırlar. Siz de onların iyiliği için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, onları koruyan, sırlarını saklayan, ortağı, rahat ve huzur kaynağısınız. Allah, o gecelerde kendinize hâkim olamadığınızı, kendinize haksızlık ettiğinizi bildi de, yüzünüze baktı, tevb...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Oruç gecesi, kadınlarınıza yaklaşmanız size helâl kılındı. Onlar, sizin için fenalığa karşı koruyucu bir elbise ve siz de onlar için koruyucu bir elbise gibisiniz. Allah, nefislerinize emniyet edemiyeceğinizi bildiği için, üzerinize rahmeti ile ihsan edip günahınızı afvetti. Şimdi hanımlarınıza gecelerde mübaşerette bulunun ve Allah’ın sizler için mübah takdir ettiği üremeyi isteyin; ve gece ile gündüzü ayıran f
ecrin
beyaz ipliği, gecenin siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yeyin, için. Son...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Oruç gecesi kadınlarınıza ilişmeniz size helâl buyuruldu, onlar sizin için bir libas siz de onlar için bir libas mesabesindesiniz, Allah nefsinize emniyyet edemiyeceğinizi bildiği için müraceatınızı kabul buyurdu ve sizden afvetti, şimdi onlara mübaşerette bulunun ve Allahın sizler için yazdığını isteyin ve tâ f
ecrin
beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yeyin için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun, bununla beraber siz mescidlerde i'tikâf halinde iken onlara mübaşerette...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Oruç günlerinin gecesi kadınlarınızla ilişkide bulunmanız size helal edildi. Onlar sizin için bir giysi, siz de onlar için bir giysi durumundasınız. Allah nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Şimdi onlarla ilişkide bulunun, Allah'ın sizler için yazdığını isteyin ve f
ecrin
beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yiyin, için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz, mescitlerde itikaf halinde iken onlarla ilişkide ...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için müracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı. Şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizler için yazdığını isteyin. Ta f
ecrin
beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla beraber siz mescitlerde îtikaf halinde iken onlara yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın ...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Sizin için oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak helal kılındı. Onlar sizin için, siz de onlar için bir libassınız. Sizin nefislerinize hıyanet edeceğinizi Allah bildi de, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın. Ve Allah’ın hakkınızda yazdığını isteyin. Ve f
ecrin
beyaz ipliği siyah ipliğinden seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde i’tikafta bulunduğunuz zaman kadınlarınıza yaklaşmayın. Bu, Allah’ın hudududur. Sakın onlara yaklaşmayın....
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için (günahlardan koruyan) bir elbise, siz de onlar için bir elbise (gibi)siniz. Allah şübhesiz sizin, (oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmakla) nefislerinize ihânet etmekte olduğunuzu bildi de tevbenizi kabûl etti ve sizi affetti. Artık şimdi (oruç gecelerinde de) onlara yak laşın ve Allah’ın sizin için takdîr ettiğini isteyin! Ve f
ecrin
beyaz ipliği, siyah iplikten size belli oluncaya (imsak vaktine) kadar yiyin, için; sonra ...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Sizin için oruç gecesi kadınlarınızla mücâmaatta bulunmak helâl kılındı. Onlar sizin için libastır. Siz de onlar için libassınızdır. Muhakkak sizin nefislerinize hıyanet edeceğinizi Allah Teâlâ bildi ve tevbenizi kabul etti ve sizden (günahlarınızı) af buyurdu. Şimdi onlara mübaşerette bulununuz. Ve Allah Teâlâ'nın sizler için yazdığı şeyi isteyiniz. Ve sizler için f
ecrin
beyaz ipliği siyah ipliğinden tebeyyün edinceye kadar yiyiniz ve içiniz. Sonra orucu ertesi geceye kadar tam tutunuz. Ve siz ...
Bəqərə Suresi, 261. Ayet:
Mallarını Allah yolunda sarf etmekte olanların misâli, yedi başak bitiren bir dânenin hâli gibidir ki, her bir başakta yüz dâne vardır. Allah, dilediği kimseye (
ecrin
i) kat kat(fazlasıyla) verir. Çünki Allah, Vâsi' (lütfu geniş olan)dır, Alîm (hakkıyla bilen)dir....
Bəqərə Suresi, 280. Ayet:
Eğer (borçlu) darda ise, bu durumda (verilecek hüküm, borçlunun ulaşacağı) bir genişliğe kadar (ona) mühlet (vermek)tir. Hâlbuki (
ecrin
i) bilirseniz, (alacağınızı)bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
(Şehitler) Allah’ın nimetine, keremine ve Allah’ın, mü’minlerin
ecrin
i zayi etmeyeceğine sevinirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Allah'ın nîmet ve ihsânına nâil olduklarından dolayı sevinç içindedir onlar ve Allah, inananların
ecrin
i zâyi etmez....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremin; Allah'ın, müminlerin
ecrin
i zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin
ecrin
i boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar Allah'tan olan bir nimeti, bollugu ve Allah'in, muminlerin
ecrin
i zayi etmiyecegini mujdelemek isterler. *...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar Allah'tan olan bir nimeti, bolluğu ve Allah'ın, müminlerin
ecrin
i zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremin; Allah'ın, müminlerin
ecrin
i zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Allahın bir ni'metini bir de fazlını ve Allah mü'minlerin
ecrin
i zayi' etmiyeceğini istibşar ederler...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Allah'ın nimetini, keremini ve Allah'ın, müminlerin
ecrin
i zayi etmeyeceğini müjdelerler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Tanrı'dan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Tanrı'nın inançlıların
ecrin
i boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar Allah'tan olan nimet ve keremin; Allah'ın müminlerin
ecrin
i zâyi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Allah’ın nimetini ve fazlını ve Allah’ın müminlerin
ecrin
i zayi etmeyeceğini de müjdelemek isterler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Allâh'ın ni'metine, lutfuna ve Allâh'ın mü'minlerin
ecrin
i zayi etmeyeceğine sevinirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Allah'tan bir nimeti bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin
ecrin
i boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler....
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Onlar, Allah'ın nimetini ve lütfunu, bir de mü'minlerin
ecrin
i Allah'ın asla zayi etmeyeceğini müjdeliyorlar....
Nisa Suresi, 100. Ayet:
Alah yolunda hicret eden kisi, yeryuzunde cok bereketli yer ve genislik bulur. Evinden, Allah'a ve peygamberine hicret ederek cikan kimseye olum gelirse, onun
ecrin
i vermek Allah'a duser. Allah bagislar ve merhamet eder. *...
Nisa Suresi, 100. Ayet:
Allah yolunda hicret eden kişi, yeryüzünde çok bereketli yer ve genişlik bulur. Evinden, Allah'a ve Peygamberine hicret ederek çıkan kimseye ölüm gelirse, onun
ecrin
i vermek Allah'a düşer. Allah bağışlar ve merhamet eder....
Nisa Suresi, 100. Ayet:
Her kim, Allah yolunda hicret ederse; yeryüzünde bereketli yer ve genişlik bulur. Allah'a ve Rasulüne hicret ederek evinden çıkan kimseye ölüm gelirse; onun
ecrin
i vermek Allah'a düşer. Ve Allah, Gafur'dur, Rahim'dir....
Nisa Suresi, 147. Ayet:
Siz şükredip inanırsanız Allah size neden azâb etsin ? Allah şükredenin
ecrin
i verendir ve (onların şükrünü) bilendir....
Əraf Suresi, 169. Ayet:
(169-17) 0 Ardlarindan yerlerine gelen bir takim kotuler, Kitap'a mirasci oldular. «Biz nasil olsa affedilecegiz» diyerek Kitap'in hukumlerini degistirme karsiligi bu degersiz dunyanin mallarini alirlar; Yine ona benzer gecici bir sey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karsi ancak gercegi soyleyeceklerine dair Kitap uzerine soz alinmamis miydi? Kitap'da olanlari okumamislar miydi? Allah'a karsi gelmekten sakinanlar icin, ahiret yurdu vardir, dusunmuyor musunuz? Biz, iy...
Əraf Suresi, 169. Ayet:
(169-170) Ardlarından yerlerine gelen bir takım kötüler, Kitap'a mirasçı oldular. 'Biz nasıl olsa affedileceğiz' diyerek Kitap'ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar; yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı? Kitap'da olanları okumamışlar mıydı? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, ahiret yurdu vardır, düşünmüyor musunuz? Biz, iyi...
Əraf Suresi, 170. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler ki, onlar ki
2.
yumessikûne
: sımsıkı sarılırlar
3.
bi el kitâbi
: kitaba
4.
ve ekâmû es salâte<...
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Onlar ki; Kitab'a sımsıkı sarılırlar ve namazı ikame ederler. Muhakkak ki Biz, salih olanların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz biz salih olanların
ecrin
i kaybetmeyiz....
Əraf Suresi, 170. Ayet:
(169-17) 0 Ardlarindan yerlerine gelen bir takim kotuler, Kitap'a mirasci oldular. «Biz nasil olsa affedilecegiz» diyerek Kitap'in hukumlerini degistirme karsiligi bu degersiz dunyanin mallarini alirlar; Yine ona benzer gecici bir sey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karsi ancak gercegi soyleyeceklerine dair Kitap uzerine soz alinmamis miydi? Kitap'da olanlari okumamislar miydi? Allah'a karsi gelmekten sakinanlar icin, ahiret yurdu vardir, dusunmuyor musunuz? Biz, iy...
Əraf Suresi, 170. Ayet:
(169-170) Ardlarından yerlerine gelen bir takım kötüler, Kitap'a mirasçı oldular. 'Biz nasıl olsa affedileceğiz' diyerek Kitap'ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar; yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı? Kitap'da olanları okumamışlar mıydı? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, ahiret yurdu vardır, düşünmüyor musunuz? Biz, iyi...
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Kitâba sarılanlar ve namazı ikame etmekte bulunanlar ise o muhsinlerin
ecrin
i biz hiç bir zaman zayi' etmeyiz...
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Kitaba sarılanlara ve namazı kılmaya devam edenlere gelince, biz o iyilerin
ecrin
i hiçbir zaman yitirmeyiz....
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, kuşkusuz biz salih olanların
ecrin
i kaybetmeyiz....
Əraf Suresi, 170. Ayet:
O(koruna)nlar ki Kitaba sımsıkı sarılırlar ve namazı kılarlar; elbette biz, iyiliğe çalışanların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Əraf Suresi, 170. Ayet:
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, kuşkusuz biz salih olanların
ecrin
i kaybetmeyiz....
Ənfal Suresi, 28. Ayet:
Mallarinizin ve cocuklarinizin, aslinda bir sinama oldugunu ve buyuk
ecrin
Allah katinda bulundugunu bilin*...
Ənfal Suresi, 28. Ayet:
Mallarınızın ve çocuklarınızın, aslında bir sınama olduğunu ve büyük
ecrin
Allah katında bulunduğunu bilin....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
1.
mâ kâne
: olmaz, olmadı
2.
li ehli el medîneti
: Medine halkı için, şehir halkı için
3.
ve men
: ve kimse (ler)
4.
havle-hum...
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medine (şehir) halkı ve bedevî Araplar'dan onun çevresinde olanlar için Allah'ın Resûl'ünden geri kalmaları ve kendi nefslerini, onun nefsinden üstün tutmaları (rağbet etmeleri) olmaz. Çünkü böylece onlara, Allah yolunda (aşırı) bir susuzluk, bir yorgunluk (bitkinlik) ve şiddetli açlık isabet etmesi, küffarı (kâfirleri) öfkelendirecek bir yere ayak basarak (işgal ederek), düşmana karşı bir zafere nail olmaları yoktur ki; onunla, onlara salih amel yazılmış olmasın. Muhakkak ki Allah, muhsinlerin ...
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medinelilerle çevrelerindeki bedevîlerin, Allah'ın Peygamberinden geri kalmaları ve onun katlandığı zahmetlere katlanmaları gerekmez. Çünkü Allah yolunda bir susuzluğa, bir yorgunluğa, bir açlığa düşerlerse, kâfirleri kızdırıp kinlendirecek bir yere ayak basarlarsa, herhangi bir düşmana karşı başarı elde ederlerse mutlaka karşılık olarak iyi bir iş yaptıkları yazılır; şüphe yok ki Allah iyilik edenlerin
ecrin
i zâyi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medine halkına ve çevresindeki bedevilere, Allah'ın elçisinden geri kalmaları, kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz. Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, 'dayanılmaz bir açlık' (çekmeleri), kâfirleri 'kin ve öfkeyle ayaklandıracak' bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış olması nedeniyledir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların
ecrin
i kaybetmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medinelilere ve cevrelerinde bulunan bedevilere, savasta Allah'in peygamberinden geri kalmak, kendilerini ona tercih etmek yarasmaz. Cunku Allah yolunda susuzluga, yorgunluga, acliga ugramak, kafirleri kizdiracak bir yeri isgal etmek ve dusmana basari kazanmak karsiliginda, onlarin yararli bir is yaptiklari mutlaka yazilir. Dogrusu Allah iyilik yapanlarin
ecrin
i zayi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medinelilere ve çevrelerinde bulunan Bedevilere, savaşta Allah'ın Peygamberinden geri kalmak, kendilerini ona tercih etmek yaraşmaz. Çünkü Allah yolunda susuzluğa, yorgunluğa, açlığa uğramak, kafirleri kızdıracak bir yeri işgal etmek ve düşmana başarı kazanmak karşılığında, onların yararlı bir iş yaptıkları mutlaka yazılır. Doğrusu Allah iyilik yapanların
ecrin
i zayi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Ne medenîlerin ne de etraflarındaki bedevîlerin Resulullahtan tahallüf etmeleri, ve onun nefsinde ne yaptığına bakmayıb da kendi nefisleriyle mukayyed olmaları yaraşmaz, çünkü onların Allah yolunda ne bir susuzluk, ne bir yorgunluk, ne bir açlık çekmeleri ve ne küffarı gayza getirecek bir mevkii çiğnemeleri ne de düşmandan bir muvaffakıyyete nâil olmaları olmaz ki mukabilinde kendileri için mutlak bir ameli salih yazılmış bulunmasın, çünkü Allah muhsinlerin
ecrin
i zayi' etmez...
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medine ehline ve çevresindeki bedevilere, Tanrı'nın elçisinden geri kalmaları, kendi nefslerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz. Bu, gerçekten onların Tanrı yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, 'dayanılmaz bir açlık' (çekmeleri), kafirleri 'kin ve öfkeyle ayaklandıracak' bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış olması nedeniyledir. Şüphesiz Tanrı, iyilik yapanların
ecrin
i kaybetmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medine halkına ve çevrelerinde bulunan bedevilere Resulullah’tan geri kalmaları ve kendilerini O’na tercih etmeleri yaraşmaz. Bu, onların Allah yolunda susuzluğa, yorgunluğa, açlığa ve kafirleri kızdıracak bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı zafer kazanmaları karşılığında, onların doğru bir iş yaptıklarının yazıldığı içindir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların
ecrin
i zayi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Ne Medine halkının, ne de onların çevresinde bulunan bedevi Arapların, Allâh'ın Elçisinden geri kalmaları ve onun canından önce kendi canlarının kaygısına düşmeleri, onlara yakışmaz. Böyledir, çünkü Allâh yolunda uğrayacakları hiçbir susuzluk, yorgunluk, açlık; kâfirleri öfkelendirecek bir yeri çiğne(yip zaptet)meleri ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları yoktur ki mutlaka bunlarla kendilerine iyi bir amel yazılmış olmasın. Allâh güzel davrananların
ecrin
i zayi etmez....
Tövbə Suresi, 120. Ayet:
Medine halkına ve çevresindeki bedevilere, peygamberden geri kalmaları, kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz. Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, 'dayanılmaz bir açlık' (çekmeleri), kâfirleri 'kin ve öfkeyle ayaklandıracak' bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış olması nedeniyledir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların
ecrin
i kaybetmez....
Yunus Suresi, 72. Ayet:
Fe in tevelleytum fe mâ se’eltukum min ecr(
ecrin
), in ecriye illâ alâllâhi ve umirtu en ekûne minel muslimîn(muslimîne). ...
Yunus Suresi, 72. Ayet:
1.
fe in
: eğer
2.
tevelleytum
: yüz çevirirseniz, dönerseniz
3.
fe mâ se'eltu-kum
: o zaman sizden istemem
4.
min
ecrin
Yusif Suresi, 56. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve böylece
2.
mekkennâ
: yerleştirdik, mevki sahibi yaptık
3.
li yûsufe
: Yusuf'u
4.
fî el ardı
:...
Yusif Suresi, 56. Ayet:
Ve işte böylece Yusuf (A.S)'ı yeryüzünde yerleştirdik (mevki sahibi yaptık). Onun (yeryüzünün), dilediği yerine yerleşti. Dilediğimiz kimseye rahmetimizi göndeririz. Ve muhsinlerin
ecrin
i (mükâfatını) zayi etmeyiz....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
İşte Yûsuf'a Mısır'da böylece bir mevki verdik, nereyi isterse orada, dilediği gibi konaklardı. Rahmetimizi, kime dilersek ona nasîb ederiz ve iyilikte bulunanların
ecrin
i zâyi etmeyiz....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların
ecrin
i kayba uğratmayız....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
Yusuf'u boylece o memlekete yerlestirdik; istedigi yerlerde oturabilirdi. Rahmetimizi tipki bu misalde oldugu gibi istedigimize veririz; iyi davrananlarin
ecrin
i zayi etmeyiz....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
Yusuf'u böylece o memlekete yerleştirdik; istediği yerlerde oturabilirdi. Rahmetimizi tıpkı bu misalde olduğu gibi istediğimize veririz; iyi davrananların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
Ve işte bu suretle Yusüfü o arzda temkin ettik, neresinde isterse makam tutuyordu, biz rahmetimizi dilediğimize nasıb ederiz, ve muhsinlerin
ecrin
i zayi' etmeyiz...
Yusif Suresi, 56. Ayet:
İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların
ecrin
i kayba uğratmayız....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
İşte böylece Yusuf'u yeryüzünde yerleştirdik. Nereyi isterse orada konaklardı. Rahmetimizi, istediğimize veririz. Ve ihsan edenlerin
ecrin
i zayi etmeyiz....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
Yusuf’u böylece o memlekete yerleştirdik;istediği yerde oturabilirdi. Rahmetimizi tıpkı bu misalde olduğu gibi istediğimize veririz.; iyi davrananların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
Böylece biz Yûsuf'a o ülke'de iktidar verdik. Orada dilediği yerde konaklardı. Biz, dilediğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız, güzel davrananların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Yusif Suresi, 56. Ayet:
İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkân verdik. Öyleki, onda (Mısır'da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların
ecrin
i kayba uğratmayız....
Yusif Suresi, 90. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
e inne-ke
: gerçekten sen misin
3.
le ente yûsufu
: mutlaka sen Yusuf'sun
4.
kâle
: dedi
...
Yusif Suresi, 90. Ayet:
“Gerçekten sen misin? Mutlaka sen Yusuf'sun!” dediler. “Ben Yusuf'um ve bu benim kardeşim. Allah bizi ni'metlendirdi. Çünkü kim takva sahibi olur ve sabrederse, o taktirde, muhakkak ki; Allah muhsinlerin
ecrin
i zayi etmez.”...
Yusif Suresi, 90. Ayet:
Yoksa dediler, sen Yûsuf musun? Ben dedi Yûsuf'um, bu da kardeşim. Allah lûtfetti bize. Şüphe yok ki kim çekinir ve sabrederse mutlaka Allah, bu çeşit iyilik edenlerin
ecrin
i zâyi etmez....
Yusif Suresi, 90. Ayet:
«Yoksa sen Yusuf musun?» dediler. «Ben Yusuf'um, bu da kardesim. Allah bize iyilikte bulundu; dogrusu kim kotulukten sakinir ve sabrederse bilsin ki Allah iyi davrananlarin
ecrin
i katiyen zayi etmez» dedi. ....
Yusif Suresi, 90. Ayet:
'Yoksa sen Yusuf musun?' dediler. 'Ben Yusuf'um, bu da kardeşim. Allah bize iyilikte bulundu; doğrusu kim kötülükten sakınır ve sabrederse bilsin ki Allah iyi davrananların
ecrin
i katiyen zayi etmez' dedi. ....
Yusif Suresi, 90. Ayet:
A a, sen, sen Yusüf müsün? dediler. Ben, dedi: Yusüfüm, bu da kardeşim, Allah bize lutfile in'am buyurdu. Hakikat bu; her kim Allahdan korkar ve sabr ederse her halde Allah, muhsinlerin
ecrin
i zayi' etmez...
Yusif Suresi, 90. Ayet:
Dediler ki: Yoksa sen gerçekten Yusuf musun? O da dedi ki: Ben, Yusuf'um, bu da kardeşim. Doğrusu Allah, size lutfetti. Çünkü kim sakınır ve sabrederse; muhakkak ki Allah, ihsan edenlerin
ecrin
i zayi etmez....
Yusif Suresi, 90. Ayet:
"A, yoksa sen, Yûsuf musun?" dediler. "Ben Yûsuf'um, bu da kardeşimdir, dedi. Allâh bize lutfetti (bizi korudu, yüceltti), doğrusu kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse, Allâh iyilik edenlerin
ecrin
i zayi etmez."...
Yusif Suresi, 104. Ayet:
Ve mâ tes’eluhum aleyhi min ecr(
ecrin
), in huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne)....
Yusif Suresi, 104. Ayet:
1.
ve mâ tes'elu-hum
: ve onlardan istemiyorsun
2.
aleyhi
: ona
3.
min
ecrin
: (ücretten) bir ücret
4.
in huve
: o...
Nəhl Suresi, 97. Ayet:
1.
men
: kim
2.
amile sâlihan
: salih amel (nefsi tezkiye edici amel)
3.
min zekerin
: erkek(ler)den
4.
ev unsâ
: ...
İsra Suresi, 78. Ayet:
Güneşin dönmesinden, gecenin kararmasına kadar namaz kıl. F
ecrin
Kur'ân'ını (fecr vakti okunan Kur'ân'ı) ikame et (yerine getir)! Çünkü f
ecrin
Kur'ân'ı şahitlidir....
Kəhf Suresi, 2. Ayet:
(Kur'ân-ı Kerim), kayyum (kıyâmete kadar devam edecek) olarak, katından şiddetli azapla uyarmak ve salih amel yapan mü'minlere en güzel
ecrin
onların olduğunu müjdelemek için (indirildi)....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Muhakkak ki âmenû olanlar (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, Biz kesinlikle en güzel amel işleyen kimselerin
ecrin
i (karşılığını) zayi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Gerçek şu ki, iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların
ecrin
i zayi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
İnanan ve iyi işlerde bulunanlara gelince: Şüphe yok ki biz, iyi işlerde bulunanların, güzel hareket edenlerin
ecrin
i zâyi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
İman edip de güzel davranışlarda bulunanlar (bilmelidirler ki) biz, güzel işler yapanların
ecrin
i zâyi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
İman edip salih ameller işleyenlere gelince, biz iyi amel edenin
ecrin
i zayi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın
ecrin
i kayba uğratmayız....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
(30-31) Iyi hareket edenin
ecrin
i zayi etmeyiz. Dogrusu, inanip yararli is yapanlara, iste onlara, iclerinden irmaklar akan Adn cennetleri vardir. Orada altin bilezikler takinirlar, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek tahtlari uzerinde otururlar. Ne guzel bir mukafat ve ne guzel yaslanacak yer! *...
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Şüphesiz ki, imân edip güzel f yararlı amellerde bulunanlar var ya,^ doğrusu biz güzel-yararlı amellerde! bulunanların
ecrin
i (mükâfatını) boşa çıkarmayız....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
(30-31) İyi hareket edenin
ecrin
i zayi etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükafat ve ne güzel yaslanacak yer!...
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
İman edip de güzel davranışlarda bulunanlar (bilmelidirler ki) biz, güzel işler yapanların
ecrin
i zâyi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Amma iyman edip salih salih ameller işliyenler, şüphe yok ki biz öyle güzel amel işliyenin
ecrin
i zayi' etmeyiz...
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Şüphesiz inanıp salih amellerde bulunanlar ise; biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın
ecrin
i kayba uğratmayız....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Muhakkak ki iman edip, salih amel işleyenlere gelince; muhakkak ki Biz; iyi hareket edenlerin
ecrin
i zayi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
İman edip, doğruları yapanlar, elbette biz, iyi hareket edenlerin
ecrin
i zayi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Onlar ki inandılar ve iyi işler yaptılar; elbette biz işi güzel yapanın
ecrin
i zâyi etmeyiz....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın
ecrin
i kayba uğratmayız....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
(30-31) Iyi hareket edenin
ecrin
i zayi etmeyiz. Dogrusu, inanip yararli is yapanlara, iste onlara, iclerinden irmaklar akan Adn cennetleri vardir. Orada altin bilezikler takinirlar, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek tahtlari uzerinde otururlar. Ne guzel bir mukafat ve ne guzel yaslanacak yer! *...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
(30-31) İyi hareket edenin
ecrin
i zayi etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükafat ve ne güzel yaslanacak yer!...
Furqan Suresi, 57. Ayet:
Kul mâ es’elukum aleyhi min
ecrin
illâ men şâe en yettehıze ilâ rabbihî sebîlâ(sebîlen)....
Furqan Suresi, 57. Ayet:
1.
kul
: de
2.
mâ es'elu-kum
: sizden istemiyorum
3.
aleyhi
: ona
4.
min
ecrin
: bir ecir, ücret, karşılık
Şüəra Suresi, 109. Ayet:
Ve mâ es’elukum aleyhi min ecr(
ecrin
), in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne)....
Şüəra Suresi, 109. Ayet:
1.
ve mâ es'elu-kum
: ve sizden istemiyorum
2.
aleyhi
: ona
3.
min
: den
4.
ecrin
: ecir, ücret
Şüəra Suresi, 127. Ayet:
Ve mâ es’elukum aleyhi min ecr(
ecrin
), in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne)....
Şüəra Suresi, 127. Ayet:
1.
ve mâ es'elu-kum
: ve ben sizden istemiyorum
2.
aleyhi
: ona
3.
min
ecrin
: bir ücret
4.
in
: sadece, ancak
Şüəra Suresi, 145. Ayet:
Ve mâ es’elukum aleyhi min ecr(
ecrin
), in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne)....
Şüəra Suresi, 145. Ayet:
1.
ve mâ es'elu-kum
: ve ben sizden istemiyorum
2.
aleyhi
: ona
3.
min
ecrin
: bir ücret
4.
in
: sadece, ancak
Şüəra Suresi, 164. Ayet:
Ve mâ es’elukum aleyhi min ecr(
ecrin
), in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne)....
Şüəra Suresi, 164. Ayet:
1.
ve mâ es'elu-kum
: ve ben sizden istemiyorum
2.
aleyhi
: ona
3.
min
ecrin
: bir ücret
4.
in
: sadece, ancak
Şüəra Suresi, 180. Ayet:
Ve mâ es’elukum aleyhi min ecr(
ecrin
), in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne)....
Şüəra Suresi, 180. Ayet:
1.
ve mâ es'elu-kum
: ve ben sizden istemiyorum
2.
aleyhi
: ona
3.
min
ecrin
: bir ücret
4.
in
: sadece, ancak
Qəsəs Suresi, 25. Ayet:
Derken o ikinin birisi bir edeb-ü haya üzere yürüyerek ona geldi, «babam seni da'vet ediyor bize su çekiverdiğin
ecrin
i sana ödemek için» dedi bunun üzerine varıp ona kıssayı anlatınca, korkma, dedi, kurtuldun o kavmden, o zalimlerden...
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
vehebnâ
: biz hibe ettik, armağan ettik, hediye ettik
3.
lehu
: ona
4.
ishâka
: İshak
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u bağışladık. Onun soyuna peygamberliği ve kitabı verdik. Ona dünya hayatında
ecrin
i verdik. Ahirette de o salihlerdendir....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık,
ecrin
i de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz O'na İshâk ve Yâkub'u (bir teselli ve takviye olarak) ihsan ettik ; O'nun soyundan (lâyık gördüklerimize) peygamberlik ve kitap verdik ; hem O'nun
ecrin
i Dünya'da kendisine lütfettik, şüphesiz ki O, Âhiret'te de iyi-yararlı kişilerdendir....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Ve biz ona İshak ile Ya'kubu da ihsan ettik ve nübüvveti, kitabı zürriyyetinde kıldık ve kendisine hem dünyada
ecrin
i verdik hem Âhırette o şübhesiz salihînden...
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık,
ecrin
i de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık;
ecrin
i de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır....
Səba Suresi, 47. Ayet:
Kul mâ seeltukum min
ecrin
fe huve lekum, in ecriye illâ alâllâh(alâllâhi), ve huve alâ kulli şeyin şehîd(şehîdun)....
Səba Suresi, 47. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
mâ seeltu-kum
: sizden istemedim
3.
min
ecrin
: bir ecir, bir ücret
4.
fe
: öyleyse
Səba Suresi, 47. Ayet:
De ki: "Ben sizden bir ecir (ücret) istemedim. Öyleyse o (
ecrin
iz) sizin olsun. Benim ecrim sadece Allah'a aittir. Ve O, herşeye şahittir."...
Yasin Suresi, 11. Ayet:
İnnemâ tunziru menittebeaz zikre ve haşiyer rahmâne bil gayb(gaybi), fe beşşirhu bi magfiretin ve
ecrin
kerîm(kerîmin). ...
Yasin Suresi, 11. Ayet:
1.
innemâ
: fakat, ancak, sadece
2.
tunziru
: uyarırsın
3.
men
: kim, kimse, kişi
4.
ittebea
: tâbî oldu
...
Sad Suresi, 86. Ayet:
Kul mâ es’elukum aleyhi min
ecrin
ve mâ ene minel mutekellifîn(mutekellifîne)....
Sad Suresi, 86. Ayet:
1.
kul
: de
2.
mâ es'elu-kum
: sizden istemiyorum
3.
aleyhi
: ona, buna karşı
4.
min
: den
Şura Suresi, 25. Ayet:
(25-26) Kullarinin tevbesini kabul eden, kotulukleri affeden, yaptiklarinizi bilen, inanip yararli isler isleyenlerin duasini kabul eden, lutfuyla onlarin
ecrin
i arttiran O'dur. Ama, inkarcilar icin cetin azap vardir....
Şura Suresi, 25. Ayet:
Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen, inanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eden, lütfuyla onların
ecrin
i arttıran O'dur. Ama, inkarcılar için çetin azap vardır....
Şura Suresi, 26. Ayet:
(25-26) Kullarinin tevbesini kabul eden, kotulukleri affeden, yaptiklarinizi bilen, inanip yararli isler isleyenlerin duasini kabul eden, lutfuyla onlarin
ecrin
i arttiran O'dur. Ama, inkarcilar icin cetin azap vardir....
Şura Suresi, 26. Ayet:
Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen, inanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eden, lütfuyla onların
ecrin
i arttıran O'dur. Ama, inkarcılar için çetin azap vardır....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
İşte bu, Allah'ın size indirdiği emridir. Ve kim Allah'a karşı takva sahibi olursa, onun günahlarını örter. Ve onun
ecrin
i azamî artırır....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Bu, Allah'ın size indirdiği emridir. Kim Allah'tan sakınırsa (Allah) onun kötülüklerini örter ve onun
ecrin
i büyütür....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Bu, Allah'ın size indirdiği emridir. Kim Allah'tan korkup sakınırsa, Allah, kötülüklerini örter ve onun
ecrin
i büyütür....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Bu, Allah'in size indirmis oldugu buyrugudur. Kim Allah'in buyruguna karsi gelmekten sakinirsa, O, onun kotuluklerini orter,
ecrin
i buyultur....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Bu, Allah'ın size indirmiş olduğu buyruğudur. Kim Allah'ın buyruğuna karşı gelmekten sakınırsa, O, onun kötülüklerini örter,
ecrin
i büyültür....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
İşte bu (anlatılan ahkâm) Allahın emridir, onu size indirdi ve her kim Allahdan korkarsa Allah onun kabahatlerini örter ve
ecrin
i büyültür...
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Bu, Tanrı'nın size indirdiği buyruktur. Kim Tanrı'dan korkup sakınırsa, Tanrı kötülüklerini örter (yükeffir) ve onun
ecrin
i büyütür....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Bu, Allah'ın emridir. Onu size indirmiştir. Kim, Allah'tan korkarsa; onun kusurlarını örter ve
ecrin
i büyütür....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
İşte bu, Allah’ın size indirdiği bir emirdir. Kim Allah’a karşı gelmekten korunursa Allah onun günahlarını örter, onun mükâfatını artırır,
ecrin
i bol bol verir....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
Bu, Allah'ın size indirdiği emridir. Kim Allah'tan korkup sakınırsa, Allah, onun kötülüklerini örter ve onun
ecrin
i büyütür....
Qələm Suresi, 3. Ayet:
Hem senin
ecrin
, mükâfatın hiç kesilmez!...
Cin Suresi, 13. Ayet:
Doğrusu biz, o hidayeti (Kur'an'ı) işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne bir (
ecrin
in) eksikliğe uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar....
Cin Suresi, 13. Ayet:
"Elbette biz, o yol gösterici (Kur'an'ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (
ecrin
in) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından."...
Cin Suresi, 13. Ayet:
«Şuphesiz, dogruluk rehberi olan Kuran'i dinledigimizde ona inandik; kim Rabbine inanirsa, o,
ecrin
in eksiltileceginden ve kendisine haksizlik edileceginden korkmaz.»...
Cin Suresi, 13. Ayet:
Şüphesiz ki, biz doğru yolu gösteren (Kur'ân)ı kulak verip dinlediğimizde ona imân ettik. Artık kim Rabbına imân ederse, ne (
ecrin
in) eksileceğinden, ne de haksızlığa uğrayacağından korkusu olmaz.....
Cin Suresi, 13. Ayet:
'Şüphesiz, doğruluk rehberi olan Kuran'ı dinlediğimizde ona inandık; kim Rabbine inanırsa, o,
ecrin
in eksiltileceğinden ve kendisine haksızlık edileceğinden korkmaz.'...
Cin Suresi, 13. Ayet:
Doğrusu biz, o hidayeti (Kur'an'ı) işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne bir (
ecrin
in) eksikliğe uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar....
Cin Suresi, 13. Ayet:
"Elbette biz, o yol gösterici (Kuran'ı) işitince, ona inandık. Artık kim rabbine inanırsa, o ne (
ecrin
in) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından."...
Cin Suresi, 13. Ayet:
«Doğrusu, biz o hidâyeti (Kur'ânı) dinleyince ona îmân etdik. Kim de Rabbine îmân ederse o, ne bir (
ecrin
in) eksileceğinden, ne de bir haksızlığa uğrayacağından korkmaz». ...
Cin Suresi, 13. Ayet:
Doğrusu biz, hidayeti işittiğimizde ona inandık. Kim Rabbına iman ederse; o,
ecrin
in eksiltilmesinden ve kendisine haksızlık edilmesinden korkmaz....
Cin Suresi, 13. Ayet:
Biz, yol göstericiyi işittiğimiz zaman ona inandık. Kim Rabbine iman ederse, (
ecrin
in) eksilmesinden ve haksızlık edilmesinden korkmaz....
Cin Suresi, 13. Ayet:
«Elbette biz, o yol gösterici (Kur'an'ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (
ecrin
in) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.»...
Cin Suresi, 13. Ayet:
'Doğru yolu gösteren Kur'ân'ı işitir işitmez biz ona iman ettik. Rabbine iman eden kimse ne
ecrin
in eksilmesinden korkar, ne zulme uğramaktan....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
O (gece), f
ecrin
doğuşuna kadar selâmdır (selâmettir)....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
O gece, esenlik doludur. Tâ f
ecrin
doğuşuna kadar....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
O f
ecrin
doğuşuna kadar bir esenliktir....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
F
ecrin
çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
O gece, f
ecrin
doğuşuna kadar selâmettir. (Allah o gece yalnız selâmet ve hayır takdir eder, yahud melekler müminlere selâm verir dururlar.)...
Qədr Suresi, 5. Ayet:
O gece, esenlik doludur. Ta f
ecrin
doğuşuna kadar....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
F
ecrin
çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
O (gece), f
ecrin
doğuşuna (gün ağarana) kadar selâmettir....
Qədr Suresi, 5. Ayet:
F
ecrin
çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o....
Hud Suresi, 115. Ayet:
1.
vasbir (ve isbir)
: ve sabret
2.
fe innallâhe (inne allâhe)
: muhakkak ki Allah
3.
lâ yudîu
: zayi etmez
4.
ecre el muhsinîn...
Hud Suresi, 115. Ayet:
Ve sabret, muhakkak ki Allah, muhsinlerin
ecrin
i zayi etmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Ve sabret, çünkü Allah, gerçekten de iyilik edenlerin
ecrin
i zâyi etmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların
ecrin
i kaybetmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Sabret, Allah iyi davrananlarin
ecrin
i elbette zayi etmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Sabret, Allah iyi davrananların
ecrin
i elbette zayi etmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Ve sabr et zira Allah muhsinlerin
ecrin
i zayi' etmez...
Hud Suresi, 115. Ayet:
Ve sabret. Gerçekten Tanrı, iyilik yapanların
ecrin
i kaybetmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Sabret, Allah iyilerin
ecrin
i zayi etmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Sabret, çünkü Allâh güzel davrananların
ecrin
i zayi etmez....
Hud Suresi, 115. Ayet:
Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların
ecrin
i kaybetmez....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yaknut
: kanitin olur, huşû ile bağlanır
3.
min kunne
: sizden (siz hanımlardan)
4.
lillâhi (li allâhi)
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Ve sizden kim, Allah ve O'nun Resûl'üne kanitin olursa (huşû ile bağlanırsa) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa ona,
ecrin
i iki kat veririz. Ve onun için Biz, kerim rızık hazırladık....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Sizden kim Allâh'a ve Rasûlüne itaat eder ve imanın gereğini uygularsa, ona da
ecrin
i iki kere veririz. . . Onun için cömert - zengin bir yaşam gıdası hazırlamışızdır....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Ama sizden kim Allah'a ve Resûlü'ne gönülden itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona
ecrin
i iki kat veririz. Ve biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Sizlerden Allah'a ve peygamberine boyun egip yararli is isleyenlere
ecrin
i iki kat veririz; ona comertce rizik hazirlamisizdir....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Sizlerden Allah'a ve Peygamberine boyun eğip yararlı iş işleyenlere
ecrin
i iki kat veririz; ona cömertçe rızık hazırlamışızdır....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Yine sizden her kim Allaha ve Resulüne divan durub salih bir amel işlerse ona da
ecrin
i iki kerre veririz, hem onun için kerîm bir rızık hazırlamışızdır...
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Ama sizden kim Tanrı'ya ve Resulü'ne gönülden itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona
ecrin
i iki kat veririz. Ve biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Sizden her kim de Allah'a ve Resul'üne itaat edip sâlih amel işlerse, onun
ecrin
i de iki kat veririz. Ona bol bir rızık da hazırlamışızdır....
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
Ama sizden kim de Allah'a ve Resulü'ne gönülden itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona da
ecrin
i iki kat veririz. Ve biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır....
Ali-İmran Suresi, 169. Ayet:
(169-171) Allah yolunda öldürülenleri de sakın ölüler sanma. Tam tersi onlar diridirler, Allah'ın armağanlarından verdiği şeylerle sevinçli olarak Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Arkalarından kendilerine henüz ulaşmayan kimselere, kendileri için hiçbir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler. Onlar, Allah'tan bir nimeti, armağanı ve Allah'ın şüphesiz, mü’minlerin
ecrin
i kaybetmeyeceğini müjdelemek isterler. ...
Ali-İmran Suresi, 170. Ayet:
(169-171) Allah yolunda öldürülenleri de sakın ölüler sanma. Tam tersi onlar diridirler, Allah'ın armağanlarından verdiği şeylerle sevinçli olarak Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Arkalarından kendilerine henüz ulaşmayan kimselere, kendileri için hiçbir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler. Onlar, Allah'tan bir nimeti, armağanı ve Allah'ın şüphesiz, mü’minlerin
ecrin
i kaybetmeyeceğini müjdelemek isterler. ...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
(169-171) Allah yolunda öldürülenleri de sakın ölüler sanma. Tam tersi onlar diridirler, Allah'ın armağanlarından verdiği şeylerle sevinçli olarak Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Arkalarından kendilerine henüz ulaşmayan kimselere, kendileri için hiçbir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler. Onlar, Allah'tan bir nimeti, armağanı ve Allah'ın şüphesiz, mü’minlerin
ecrin
i kaybetmeyeceğini müjdelemek isterler. ...
Əhzab Suresi, 30. Ayet:
(30,31) Ey Peygamber'in kadınları! Sizden kim açık, bir çirkin utanmazlıkta bulunursa, suçun cezası iki kat olarak artırılır. Bu da Allah'a göre pek kolaydır. Sizden kim de Allah'a ve Elçisi'ne sürekli saygıda bulunursa ve sâlihi işlerse, ona da
ecrin
i iki kere veririz. Ve Biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır. ...
Əhzab Suresi, 31. Ayet:
(30,31) Ey Peygamber'in kadınları! Sizden kim açık, bir çirkin utanmazlıkta bulunursa, suçun cezası iki kat olarak artırılır. Bu da Allah'a göre pek kolaydır. Sizden kim de Allah'a ve Elçisi'ne sürekli saygıda bulunursa ve sâlihi işlerse, ona da
ecrin
i iki kere veririz. Ve Biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır. ...