Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əhqaf Suresi, 30. Ayet:
Onlar belə dedilər: “Ey qövmümüz! Həqiqətən, biz Musadan sonra nazil
edilmiş,
özündən əvvəlkiləri təsdiq edən, haqqa və doğru yola yönəldən bir Kitab dinlədik....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
(Ya Rəsulum!) Onlara Adəmin iki oğlunun əhvalatını olduğu kimi söylə. Onlar qurban gətirdikləri zaman birinin qurbanı qəbul
edilmiş,
digərininki isə qəbul olunmamışdı. (Qurbanı qəbul olunmayan Qabil qardaşı Habilə) demişdi: “Səni mütləq öldürəcəyəm! (Habil ona) belə cavab vermişdi: “Allah yalnız müttəqilərdən (qurban) qəbul edər!...
Əhqaf Suresi, 30. Ayet:
Onlar dedilər: “Ey qövmümüz! Biz Musadan sonra nazil
edilmiş,
özündən əvvəlkiləri (Tövratı, İncili, Zəburu və səhifələri) təsdiq edən, (Allahın bəndələrini) haqqa və düz yola (islam dininə) yönəldən bir Kitab dinlədik!...
Hicr Suresi, 17. Ayet:
Onları hər bir məlun (Allahın dərgahından qovulmuş, rəhmətindən kənar
edilmiş,
daşqalaq olunmuş) Şeytandan qoruduq....
Yasin Suresi, 9. Ayet:
Biz onların önlərinə və arxalarına sədd çəkib (gözlərini) bağlamışıq. Buna görə də (Allahın qüdrətinə dəlalət edən əlamətləri) görmürlər. (Kafirlərin qəlb gözü kor
edilmiş,
bütün iman yolları üzlərinə bağlanmışdır. Onlar zahirən görsələr də, mənən kordurlar)....
Ənam Suresi, 71. Ayet:
De: “Biz Allahı qoyub bizə nə bir xeyir, nə də bir zərər verə bilməyən bütlərəmi tapınacaq və Allah bizi düzgün yola yönəltdikdən sonra yer üzündə şaşqın dolaşarkən şeytanların azdırdığı adam kimi geriyəmi (küfrə) döndəriləcəyik? Halbuki dostları onu: “Bizə tərəf gəl!” – deyərək haqq yola çağırırdılar! De: “Allahın hidayəti (islam dini) doğru yoldur. Bizə aləmlərin Rəbbinə təslim olmaq əmr
edilmiş,
...
Zümər Suresi, 20. Ayet:
Fakat Rabb'lerine takvalı olanlar için kat kat bina
edilmiş,
önlerinde nehirler akan köşkler vardır. Bu Allah'ın verdiği sözdür. Allah verdiği sözden dönmez....
Bəqərə Suresi, 256. Ayet:
Cizye vermeyi kabul eden kitap ehlini (kâfirleri), İslâm dinine girmek için zorlamak ve onlara cebretmek yoktur. İman ile küfür, kesin olarak meydana çıkmıştır. Artık kim, azgınlığa ve sapıklığa sevkedenleri tanımayıpta Allah’a iman ederse, o muhakkak ki, kopması mümkün olmayan en sağlam kulpa tutunmuştur. Allah kemâliyle işitici ve bilicidir. (bazı müfessirlere göre bu âyeti kerimenin hükmü kıtal âyeti kerimesinin nâzil olmasıyla nash
edilmiş,
kaldırılmıştır.)...
Bəqərə Suresi, 283. Ayet:
1.
ve in kuntum
: ve eğer siz, iseniz, olduysanız
2.
alâ seferin
: seferde, yolculukta
3.
ve lem tecidû
: ve bulamadınız
4.
kât...
Ali-İmran Suresi, 145. Ayet:
1.
ve mâ kâne
: ve olmadı
2.
li nefsin
: bir nefs, bir kimse için
3.
en temûte
: ölmek, ölmesi
4.
illâ bi izni allâhi
...
Nisa Suresi, 118. Ayet:
1.
leane-hu
: ona lânet etti
2.
allâhu
: Allah
3.
ve kâle
: ve dedi
4.
le ettehizenne
: mutlaka edineceğim
Nisa Suresi, 171. Ayet:
Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah'ın resûlüdür, (o) Allah'ın, Meryem'e ulaştırdığı "kün: Ol" kelimesi(nin eseri)dir, O'ndan bir ruhtur. (O'nun tarafından gönderilmiş, yahut teyit
edilmiş,
yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. "(Tanrı) üçtür" demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek Allah'tır. O, çocuğu olmakta...
Nisa Suresi, 171. Ayet:
Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah'ın resûlüdür, (o) Allah'ın, Meryem'e ulaştırdığı «kün: Ol» kelimesi(nin eseri)dir, O'ndan bir ruhtur. (O'nun tarafından gönderilmiş, yahut teyit
edilmiş,
yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. «(Tanrı) üçtür» demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek Allah'tır. O, çocuğu olmakta...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
(Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul
edilmiş,
ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Andolsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul
edilmiş,
diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), "Andolsun seni öldüreceğim" dedi. Diğeri de "Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder" dedi...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Sen onlara Adem'in iki oğlunun kıssasını da doğru olarak anlat: Onlar birer kurban sunmuşlardı ve birininki kabul
edilmiş,
diğerininki ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine) 'Seni öldüreceğim' demiş, o da şöyle söylemişti: 'Allah ancak takva sahiplerinin yaptıklarını kabul eder....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Adem'in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onlar (Allah'a) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı. Onlardan birininki kabul
edilmiş,
diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen) Demişti ki: "Seni mutlaka öldüreceğim." (Öbürü de:) "Allah, ancak korkup sakınanlardan kabul eder."...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Ey Rasûlüm, ehl-i kitaba, Âdem’in iki oğlunun haberini hakkıyla oku. Onlar, Allah rızasını kazanmak için kurban kesmişlerdi (hayır işlemişlerdi) de birinden kabul
edilmiş,
diğerinden kabul olunmamıştı. Kurbanı kabul olunmıyan (Kâbil) diğerine: “- Seni muhakkak öldüreceğim.” demişti. Kardeşi ona şöyle cevap vermişti. “Allah, ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder.”...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara, Adem'in iki oglunun kissasini dogru olarak anlat: Ikisi birer kurban sunmuslar, birininki kabul edilmis, digerininki edilmemisti. Kabul edilmeyen, «And olsun seni oldurecegim» deyince, kardesi: «Allah ancak sakinanlarin takdimesini kabul eder» demisti....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Bir de onlara Âdem'in iki oğ lunun haberini (aralarında geçen ola yi) gerçek yönüyle anlat: Hani ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul
edilmiş,
diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen bu duruma öfkelenmiş): And olsun ki seni öldüreceğim, demişti. O da : Allah ancak muttakîler (Hakk'a saygılı olup kötülüklerden sakınanlardan kabul buyurur....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara, Adem'in iki oğlunun kıssasını doğru olarak anlat: İkisi birer kurban sunmuşlar, birininki kabul
edilmiş,
diğerininki edilmemişti. Kabul edilmeyen, 'And olsun seni öldüreceğim' deyince, kardeşi: 'Allah ancak sakınanların takdimesini kabul eder' demişti....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul
edilmiş,
diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), «Andolsun seni öldüreceğim» dedi. Diğeri de «Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder» dedi (ve ekledi:)...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Adem'in iki oğlunun olayını doğru anlat. Birer kurban adamışlardı da, birisinden kabul
edilmiş,
diğerinden edilmemişti. 'Seni öldüreceğim!,' dedi. 'ALLAH ancak erdemli olanlardan kabul eder,' dedi....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Âdem'in iki oğluyla ilgili haberi hakkıyle oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul
edilmiş,
diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, ötekine):» Seni öldüreceğim» demişti. Diğeri ise şöyle demişti: «Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder»....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Adem'in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onlar (Tanrı'ya) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı. Onlardan birininki kabul
edilmiş,
diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen) Demişti ki: "Seni mutlaka öldüreceğim." (Öbürü de:) "Tanrı ancak korkup sakınanlardan kabul eder."...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
(Ey Resûlüm!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun (Hâbil ile Kabil’in) haberini de hakkıyla oku! Hani birer kurban takdîm etmişlerdi de birisinden (Hâbil’den) kabûl
edilmiş,
diğerinden (Kabil’den) ise kabûl edilmemişti. (Kabil, Hâbil’e:) 'Seni mutlaka öldüreceğim!' dedi. (Hâbil ise:) 'Allah, ancak takvâ sâhiblerinden (amellerini) kabûl buyurur' dedi....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Adem'in iki oğlunun kıssasını doğru olarak anlat. Hani ikisi birer kurban sunmuşlardı da; birininki kabul
edilmiş,
diğerininki kabul edilmemişti. O: Andolsun seni öldüreceğim, deyince, (kardeşi) : Allah, ancak müttakilerden kabul eder, demişti....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini bihakkın oku. O vakit ki, onlar iki kurban takdim etmişlerdi. Birisinden kabul
edilmiş,
diğerinden kabul edilmemişti. «Seni elbette öldüreceğim» dedi, diğeri de, «Allah Teâlâ ancak muttakî olanlardan kabul eder» deyiverdi....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Resulüm! Onlara Âdem-'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat. Hani ikisi birer kurban takdim etmişlerdi de, birisininki kabul
edilmiş,
diğerininki kabul edilmemişti. Kabul edilmeyen: “Andolsun ki seni öldüreceğim!” deyince kardeşi şöyle demişti: “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder. ”...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
(27-29) Onlara Âdem’in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onların her ikisi birer kurban takdim etmişlerdi de birininki kabul
edilmiş,
öbürününki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, kardeşine: "Seni öldüreceğim" dedi. O da: "Allah, ancak müttakilerden kabul buyurur, dedi. Yemin ederim ki, sen beni öldürmek için el kaldırırsan, ben seni öldürmek için sana el kaldırmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım." "Ben isterim ki sen, kendi günahınla beraber benim günahımı da yük...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara iki Âdem oğlunun haberini gerçek olarak oku: Hani her biri birer kurban sunmuşlardı, (kurban) birinden kabul
edilmiş,
ötekinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, kabul edilene): "Seni öldüreceğim" demişti. (O da); "Allâh, sadece korunanlardan kabul eder" dedi....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Adem'in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onlar (Allah'a) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı. Onlardan birininki kabul
edilmiş,
diğerinki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen) Demişti ki: «Seni mutlaka öldüreceğim.» (Öbürü de:) «Allah, ancak korkup sakınanlardan kabul eder.»...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Âdem'in iki oğlunun kıssasını dosdoğru oku. Onlar birer kurban sunmuşlar, birininki kabul
edilmiş,
diğerininki edilmemişti. Kurbanı makbul olmayan, diğerine 'Seni öldüreceğim' dedi. O ise 'Allah ancak takvâ sahiplerinin ibadetini kabul eder,' cevabını verdi....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
(27-29) Onlara Âdem’in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onların her ikisi birer kurban takdim etmişlerdi de birininki kabul
edilmiş,
öbürününki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, kardeşine: "Seni öldüreceğim" dedi. O da: "Allah, ancak müttakilerden kabul buyurur, dedi. Yemin ederim ki, sen beni öldürmek için el kaldırırsan, ben seni öldürmek için sana el kaldırmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım." "Ben isterim ki sen, kendi günahınla beraber benim günahımı da yük...
Maidə Suresi, 29. Ayet:
(27-29) Onlara Âdem’in iki oğlunun gerçek olan haberini oku: Onların her ikisi birer kurban takdim etmişlerdi de birininki kabul
edilmiş,
öbürününki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, kardeşine: "Seni öldüreceğim" dedi. O da: "Allah, ancak müttakilerden kabul buyurur, dedi. Yemin ederim ki, sen beni öldürmek için el kaldırırsan, ben seni öldürmek için sana el kaldırmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım." "Ben isterim ki sen, kendi günahınla beraber benim günahımı da yük...
Maidə Suresi, 77. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ ehle el kitâbi
: ey kitab ehli, kitap sahipleri!
3.
lâ taglû
: haddi aşmayın!
4.
fî dîni-kum
...
Ənam Suresi, 10. Ayet:
Senden önceki peygamberlerle de alay
edilmiş,
bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti....
Ənam Suresi, 10. Ayet:
Senden önceki peygamberlerle de alay
edilmiş,
bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Zu'umlarınca dediler ki «şunlar ilişilmez en'âm ve hars, bunları ancak dilediğimize yedireceğiz, şunlar da sırtları haram
edilmiş,
en'âm» diğer bir takım en'amı da Allâhın ismini anmadan boğazlarlar, hep bunları Allâha iftirâ ederek yaparlar, iftirâ ettikleri için Allâh yakında cezâlarını verecek...
Ənam Suresi, 139. Ayet:
Ve onlar, "Şu hayvanların karnında olan her şey bizim erkeklerimize tahsis
edilmiş,
kadınlarımıza ise yasaklanmıştır: ama eğer ölü doğarsa o zaman her iki taraf da ondan paylarını alabilir" derler. (Allah,) onları (Kendisine haksız yere) isnat ettiklerinden dolayı cezalandıracaktır: Unutmayın ki O, hikmet sahibidir, her şeyi bilendir....
Əraf Suresi, 46. Ayet:
Bu iki taraf arasında bir engel bulunacaktır. Ve orada, (hayattayken) kendilerine (eğri ile doğruyu) ayırt edebilme yetisi bahş
edilmiş,
onların her birini taşıdığı belirtiden tanıyan kimseler olacak. Ve (girmek için) can attıkları halde cennete (henüz) girmemiş olan bu kimseler cennetliklere: "Size selam olsun" diye seslenecekler....
Hud Suresi, 100. Ayet:
Bunlar, sana doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (geçmişteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış, (hâlâ izleri var, kimi de) biçilmiş ekin (gibi yerlebir
edilmiş,
kalıntısı silinmiş) dir....
Hud Suresi, 100. Ayet:
Bunlar, sana doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (geçmişteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış, (hala izleri var, kimi de) biçilmiş ekin (gibi yerlebir
edilmiş,
kalıntısı silinmiş)dir....
Hud Suresi, 100. Ayet:
Bunlar, sana doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (geçmişteki) kuşakların haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış, (hâlâ izleri var, kimi de) biçilmiş ekin (gibi yerlebir
edilmiş,
kalıntısı silinmiş) dir....
Yusif Suresi, 41. Ayet:
Ey benim iki zindan arkadaşım, sizin biriniz, tekrar efendisine içki sunacak, fakat öbürü asılacak ve kuşlar, başını didip yiyecekler. İşte esâsını anlamak istediğiniz şey böylece taktîr
edilmiş,
bitmiştir....
Yusif Suresi, 65. Ayet:
Nihayet zahire yüklerini açtıkları zaman, sermayelerini kendilerine iade edilmiş bulunca şöyle dediler: “- Ey babamız! Daha ne isteriz, işte sermayemiz de bize iade
edilmiş,
yine ailemize erzak getiririz, kardeşimizi de koruruz, hem bir deve yükü fazla zahire alırız; şimdi bu aldığımız, pek az bir zahiredir.”...
Hicr Suresi, 34. Ayet:
Buyurdu: "O hâlde çık oradan! Muhakkak ki sen racîmsin (tard
edilmiş,
taşlanmış). "...
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kulî
: yeyin
3.
min kulli es semerâti
: meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden
4.
feslukî (fe uslukî)<...
İsra Suresi, 20. Ayet:
1.
kullen
: herkes, hepsi
2.
numiddu
: yardım ederiz, arttırırız, veririz
3.
hâulâi
: bunlar
4.
ve hâulâi
: ve bun...
İsra Suresi, 22. Ayet:
Allah ile birlikte başkasını da ilâh sayma. Yoksa kınanmış, yardımından mahrum
edilmiş,
yalnız başına bırakılmış olarak oturup kalırsın....
İsra Suresi, 62. Ayet:
(İblis) dedi ki: “Senin görüşüne göre, benim üzerime (benden daha) mükerrem (ikram
edilmiş,
şerefli) kıldığın kimse bu mu? Eğer beni kıyâmet gününe (kadar) tehir edersen (ertelersen), onun zürriyetinden (neslinden) pek azı hariç, mutlaka bana (kendime) tâbî kılacağım.”...
Kəhf Suresi, 42. Ayet:
Bir sabah kalktığında ürünleri yok
edilmiş,
çardakları ise çökmüştü: -Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım, diyerek; ona sarfettiği emeğe avuçlarını ovuşturuyordu....
Məryəm Suresi, 21. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
kezâliki
: işte böyle
3.
kâle
: dedi
4.
rabbu-ki
: senin Rabbin
Həcc Suresi, 5. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ en nâsu
: ey insanlar
2.
in kuntum
: eğer siz iseniz
3.
fî
: içinde
4.
raybin
: şüphe
Həcc Suresi, 24. Ayet:
Çünkü onlara sözlerin en güzelini söylemek nasib
edilmiş,
bütün güzel övgülere lâyık olan Allah’ın yoluna hidâyet edilmişlerdir....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
1.
fe ke eyyin
: böylece niceleri gibi
2.
min karyetin
: ülkelerden
3.
ehleknâ-hâ
: onu helâk ettik
4.
ve hiye
: c...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nice ülkeleri zalimlik ederken helak ettik. Şimdi, onlar tepetakla
edilmiş,
su kuyuları terkedilmiş ve sağlam sarayları bomboş kalmıştır....
Möminun Suresi, 6. Ayet:
1.
illâ
: hariç, den başka
2.
alâ ezvâci-him
: onların (kendi) zevcelerine
3.
ev
: veya
4.
mâ meleket
: sahip oldu...
Furqan Suresi, 22. Ayet:
1.
yevme
: o gün
2.
yerevne
: görecekler
3.
el melâikete
: melekler
4.
lâ buşrâ
: müjde(ler) yoktur
Furqan Suresi, 69. Ayet:
Kıyamet sürecinde yanma onun için katlanır ve onun içinde muhan (kendi başına bırakılmış, tard
edilmiş,
zelil) hâlde sonsuza dek kalır....
Şüəra Suresi, 58. Ayet:
1.
ve kunûzin
: ve hazineler
2.
ve makâmin
: ve makamlar
3.
kerîmin
: kerim, ikram
edilmiş,
yüksek
...
Şüəra Suresi, 58. Ayet:
Ve hazinelerden ve kerim (ikram
edilmiş,
yüksek) makamlardan (çıkardık)....
Nəml Suresi, 75. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
mâ
: şey, ne
3.
min gâibetin
: gaybten, gizli olandan
4.
fî es semâi
: semada, gökte
Qəsəs Suresi, 22. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman
2.
teveccehe
: yöneldi, döndü
3.
tilkâe
: taraf
4.
medyene
: Medyen (şehri)
Saffat Suresi, 49. Ayet:
1.
ke
: gibi
2.
enne
: muhakkak
3.
hunne
: onlar
4.
beydun
: yumurta
Zümər Suresi, 20. Ayet:
1.
lâkin
: lâkin, fakat
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
ittekav
: takva sahibi oldular
4.
rabbe-hum
: onların R...
Zümər Suresi, 20. Ayet:
Lâkin Rab'lerine karşı takva sahibi olanlar için, üst üste inşa
edilmiş,
altından nehirler akan köşkler (yüksek makamlar) vardır. Allah'ın vaadidir ki, Allah vaadinden dönmez....
Zümər Suresi, 20. Ayet:
Ancak Rablerinden sakınanlar için üstlerinde (başka) odalar bina
edilmiş,
altlarından ırmaklar akan odalar vardır. (Bu) Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez....
Zümər Suresi, 20. Ayet:
Fakat Rablerinden korkanlar (yok mu?) onlar için üzerlerinde (başka başka) konaklar bina
edilmiş,
altlarında da ırmaklar akan yüksek (cennet) menziller (i) vardır. (Bu) Allahın va'di (dir). Allah sözünden caymaz. ...
Fussilət Suresi, 3. Ayet:
Öz Arapça bir Kur'an olmak üzere, bilecek bir topluluk için ayetleri ayırt
edilmiş,
açıklanmış bir kitap....
Əhqaf Suresi, 3. Ayet:
1.
mâ halak-nâ
: yaratmadık
2.
es semâvâti
: semalar, gökler
3.
ve el arda
: ve arz, yeryüzü, yer
4.
ve mâ
: ve şe...
Əhqaf Suresi, 30. Ayet:
Dediler ki: "Ey halkımız. . . Biz, Musa'dan sonra inzâl
edilmiş,
öncekileri tasdikleyen, Hakk'a ve sırat-ı müstakime yönlendiren bir Bilgi işitip dinledik. "...
Tur Suresi, 4. Ayet:
1.
ve
: andolsun
2.
el beyti
: ev
3.
el ma'mûri
: imar
edilmiş,
mamur
...
Tur Suresi, 24. Ayet:
Etraflarında kendi hizmetlerine tahsis
edilmiş,
sedef içinde saklı inci gibi pırıl pırıl civanlar dolaşır....
Qəmər Suresi, 12. Ayet:
1.
ve feccernâ
: ve fışkırttık
2.
el arda
: yeryüzü
3.
uyûnen
: pınarlar halinde
4.
fe
: böylece
Qəmər Suresi, 28. Ayet:
1.
ve nebbi' hum
: ve onlara haber ver
2.
enne
: olduğunu
3.
el mâe
: su
4.
kısmetun
: pay
edilmiş,
taksim edilmiş...
Rəhman Suresi, 24. Ayet:
1.
ve lehu
: ve onundur, ona aittir
2.
el cevâri
: akıp giden gemiler
3.
el munşeâtu
: (yüksek) inşa
edilmiş,
büyük
4.
fî el ba...
Həşr Suresi, 8. Ayet:
Bu, yurtlarından ve mallarından
edilmiş,
Allah’tan bir lütuf ve rıza arayarak Allah’ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirler içindir. Ki Onlar, sadıkların ta kendileridir....
Müddəssir Suresi, 52. Ayet:
1.
bel
: hayır
2.
yurîdu
: ister
3.
kullu
: hepsi
4.
imriin
: adam, erkek (insan)
Təkvir Suresi, 20. Ayet:
güç bahş
edilmiş,
kudret ve egemenlik tahtının Sahibi nezdinde emin kılınmış,...
Təkvir Suresi, 25. Ayet:
1.
ve mâ
: ve değildir
2.
huve
: o
3.
bi kavli
: sözü
4.
şeytânin
: şeytan
Ğaşiyə Suresi, 15. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
nemârıku
: yastıklar
3.
masfûfetun
: istif
edilmiş,
dizilmiş, sıralanmış
...
Nəcm Suresi, 53. Ayet:
Alt üst
edilmiş,
yok olup gitmiştir....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
(27-29) "Onlara iki Âdemoğlunun haberini de hakkıyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul
edilmiş,
diğerinden kabul edilmemişti. O: “Seni kesinlikle öldüreceğim” dedi. Diğeri: “Allah, yalnız Kendisinin koruması altına girmiş kişilerden kabul eder. Sen, beni öldürmek için elini bana uzatsan da, ben, elimi, seni öldürmek için uzatacak değilim [ben, elimi seni etkisiz kılmak için uzatırım]. Şüphesiz ben, âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım. Şüphesiz ben, isterim ki sen, be...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
(27-29) "Onlara iki Âdemoğlunun haberini de hakkıyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul
edilmiş,
diğerinden kabul edilmemişti. O: “Seni kesinlikle öldüreceğim” dedi. Diğeri: “Allah, yalnız Kendisinin koruması altına girmiş kişilerden kabul eder. Sen, beni öldürmek için elini bana uzatsan da, ben, elimi, seni öldürmek için uzatacak değilim [ben, elimi seni etkisiz kılmak için uzatırım]. Şüphesiz ben, âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım. Şüphesiz ben, isterim ki sen, be...
Maidə Suresi, 29. Ayet:
(27-29) "Onlara iki Âdemoğlunun haberini de hakkıyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul
edilmiş,
diğerinden kabul edilmemişti. O: “Seni kesinlikle öldüreceğim” dedi. Diğeri: “Allah, yalnız Kendisinin koruması altına girmiş kişilerden kabul eder. Sen, beni öldürmek için elini bana uzatsan da, ben, elimi, seni öldürmek için uzatacak değilim [ben, elimi seni etkisiz kılmak için uzatırım]. Şüphesiz ben, âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım. Şüphesiz ben, isterim ki sen, be...
İsra Suresi, 62. Ayet:
(İblis) dedi ki: ‘Sənin fikirinə görə məndən daha mükərrəm (ikram
edilmiş,
şərəfli) etdiyin kimsə bumu? Əgər mənə qiyamət gününə qədər möhlət versən onun nəslindən çox azı xaric, mütləq özümə tabe edəcəyəm.’...
Şüəra Suresi, 58. Ayet:
Xəzinələrdən və kərim (ikram
edilmiş,
yüksək) məqamlardan (çıxardıq)....
Zümər Suresi, 20. Ayet:
Lakin Rəblərinə qarşı təqva sahibi olanlar üçün üst-üstə inşa
edilmiş,
altından çaylar axan köşklər vardır. Bu Allahın vədidir, Allah vədindən dönməz....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Adəmin iki oğlunun gerçək əhvalatını oxu. O zaman ikisi də qurban vermiş, onların birindən qəbul
edilmiş,
digərindən isə qəbul edilməmişdi. (Qurbanı qəbul olmayan oğlu öz qardaşına) demişdi: “Səni hökmən öldürəcə-yəm!” (Qardaşı da ona belə) demişdi: “Allah ancaq müttəqilərdən (qurban) qəbul edər!...
Əhqaf Suresi, 12. Ayet:
Ondan əvvəl Musanın rəhbər və mərhəmət olan Kitabı var idi. Bu isə zalımları qorxutmaq və yaxşı iş görənlərə müjdə vermək üçün ərəb dilində nazil
edilmiş,
(əvvəlkiləri) təsdiq edən bir Kitabdır....
Əhqaf Suresi, 30. Ayet:
Onlar dedilər: “Ey qövmümüz! Biz, həqiqətən də, Musadan sonra nazil
edilmiş,
özündən əvvəlkiləri təsdiqləyən, haqqa və düz yola yönəldən bir Kitab dinlədik!...
Fussilət Suresi, 2. Ayet:
(Bu, )Mərhəmətli və Rəhmli (Allah) tərəfindən nazil
edilmiş,
...
Fussilət Suresi, 3. Ayet:
ayələri Quran kimi ərəbcə müfəssəl izah
edilmiş,
(anlaya) bilən camaat üçün (nəzərdə tutulmuş) bir Kitabdır....
Hud Suresi, 73. Ayet:
(Mələklər) dedilər: «Allahın rəhməti və Onun bərəkətləri sizin ailənizə olduğu halda Allahın işinə təəccüb edirsən?! Həqiqətən O, sifət və işləri mədh
edilmiş,
ümumi lütf və mərhəmət, geniş cəlal sahibidir»....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
(Ey Muhamməd!) Onlara Adəmin iki oğunun xəbərini olduğu kimi oxu. Hərəsi bir qurban ərz etmişdi, birindən qəbul
edilmiş,
digərindən qəbul edilməmişdi. Qurbanı qəbul olunmayan: “And olsun, səni mütləq öldürəcəyəm”, – dedi. Digəri: “Allah ancaq müttəqilərdən qəbul edər”, – dedi....
Hud Suresi, 1. Ayet:
Əlif, Lam, Ra. (Ey peyğəmbər de:) "Bu, hikmət sahibi, hər şeydən xəbərdar [Allah] tərəfindən olan, ayələri möhkəm təsbit
edilmiş,
sonra isə müfəssəl aydınlaşdırılmış elə bir Kitabdır ki,...
Mücadilə Suresi, 8. Ayet:
Məgər sən xəlvət söhbətlər aparmaq özlərinə qadağan
edilmiş,
sonra onlar özlərinə qadağan olunmuş şeylərə qayıdaraq, günah işlər, ədavət və peyğəmbərə itaət etməmək barəsində öz aralarında xəlvət söhbətlər aparanları görmədinmi? Sənin yanına gələndə isə onlar Allahın səni salamlamadığı (sözlərlə) salamlayar, öz-özlərinə isə deyərlər: ‘Dediklərimiz sözlərə görə Allah bizi bir cəzalandıraydı görək!" Cəhənnəm onlar üçün bəsdir, onlar oraya girəcəklər. Nə pis bir dönüş yeri!...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara iki Adəm oğlunun əhvalatını da layiqincə oxu. O vaxt hərəsi bir qurban təqdim etmişdilər, lakin birinin [qurbanı] qəbul
edilmiş,
digərinin [qurbanı] isə qəbul edilməmişdi. O: "Səni mütləq öldürəcəyəm" dedi. Digəri: "Allah, yalnız Özünün mühafizəsi altına daxil olan şəxslərin [qurbanını] qəbul edər. ...