Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 26. Ayet:
Tanrı küçük bir sivrisinekten daha büyüğüne kadar her çeşit örneği vermekten (yedribe meselen) çekinmez. İnananlar bunun rablerinden gelen bir gerçek (hakk) olduğunu bilirler. Kafirler ise "Tanrı bu örnek (mesel) ile neyi amaçladı (irade)?" derler. O, bununla bir kısmını / çoğunu (kesiyr) saptırır (yudıllü-dalalet) ve bir kısmını / çoğunu da doğruya iletir (yehdiy). O, bununla sadece fasıkları saptırır (dalalet)....
Ali-İmran Suresi, 3. Ayet:
(3-4) (Resûlüm!) O, sana Kitab'ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil'i indirmişti. Furkan'ı da indirdi. Bilinmeli ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 3. Ayet:
(3-4) (Habîbim) O, sana Kitabı hak (ve) kendinden evvelkileri (de) tasdıyk edici olarak (tedricen) indirdi. Bundan evvel de Tevrat ile Incîli indirmişdi (ki onlar) insanlar için birer hidâyetdi. Hak ile baatılı ayırd eden (hüküm) leri de indirdi. Allanın (hak olan, mahz-ı hidâyet olan) âyetlerine küfredenler (yok mu?) onlar için pek çetin bir azâb vardır. Allah cezada amansız bir gaalib-i mutlakdır. ...
Ali-İmran Suresi, 4. Ayet:
(3-4) (Resûlüm!) O, sana Kitab'ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil'i indirmişti. Furkan'ı da indirdi. Bilinmeli ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 4. Ayet:
(3-4) (Habîbim) O, sana Kitabı hak (ve) kendinden evvelkileri (de) tasdıyk edici olarak (tedricen) indirdi. Bundan evvel de Tevrat ile Incîli indirmişdi (ki onlar) insanlar için birer hidâyetdi. Hak ile baatılı ayırd eden (hüküm) leri de indirdi. Allanın (hak olan, mahz-ı hidâyet olan) âyetlerine küfredenler (yok mu?) onlar için pek çetin bir azâb vardır. Allah cezada amansız bir gaalib-i mutlakdır. ...
Ali-İmran Suresi, 79. Ayet:
1.
mâ kâne
: olmadı, olmaz, olamaz
2.
li beşerin
: bir insan için
3.
en yu'tiye-hu allâhu
: Allah ona vermesi
4.
el kitâbe
<...
Ali-İmran Suresi, 79. Ayet:
Bir insan için, Allah'ın kendisine kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra onun insanlara; "Allah'tan başka bana kul olun" demesi olamaz (mümkün değildir). Fakat, sizin kitabı tedris etmiş (okuyup öğrenmiş) olmanız ve öğretiyor olmanızdan dolayı ancak: "Rabbâni (kendini Rabb'e adamış) kullar olunuz" der....
Ali-İmran Suresi, 123. Ayet:
Ve lekad nasarakumullâhu bi bedrin ve entum ezilleh(ezilletun), fettekûllâhe leallekum teşkurûn(teşkurûne). ...
Ali-İmran Suresi, 123. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
nasara-kumu allâhu
: Allah size yardım etti
3.
bi bedrin
: Bedir'de
4.
ve entum
: ve ...
Ənam Suresi, 156. Ayet:
Demiyesiniz ki: Kitâb yalnız bizden evvel iki tâifeye indirildi ve doğrusu biz onların tedrisatından kat'ıyyen gafil bulunuyoruz...
Əraf Suresi, 182. Ayet:
Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ se nestedricuhum min haysu lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Əraf Suresi, 182. Ayet:
1.
vellezine (ve ellezîne)
: ve o kimseler, onlar
2.
kezzebû
: yalanladılar
3.
bi ayâti-nâ
: âyetlerimizi
4.
se nestedricu-hum<...
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yahut (Allah'ın) kendilerini tedrici şekilde almasından. Doğrusu sizin Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir....
Nəhl Suresi, 47. Ayet:
Yoksa onlar (Allahın) kendilerini tedricen azaltmak suretiyle cezalandıracağından (emniyyete mi girdiler)? Demek ki Rabbin hakıykat çok esirgeyici, çok merhamet edicidir. ...
İsra Suresi, 106. Ayet:
Biz onu bir Kur'an olmak üzere (âyet âyet) ayırdık ki insanlara karşı, dura dura (ağır ağır, dâne dâne) okuyasın. Biz onu tedricen indirdik. ...
Taha Suresi, 2. Ayet:
(2-3-4) Biz Kur'ânı sana zahmet çekesin diye değil, ancak (Allahdan) korkacak kimselere bir öğüd ve yerle o yüce yüce gökleri yaradanın tedricen indirdiği bir (kitâb) olmak üzere indirdik. ...
Taha Suresi, 3. Ayet:
(2-3-4) Biz Kur'ânı sana zahmet çekesin diye değil, ancak (Allahdan) korkacak kimselere bir öğüd ve yerle o yüce yüce gökleri yaradanın tedricen indirdiği bir (kitâb) olmak üzere indirdik. ...
Taha Suresi, 3. Ayet:
(3-4) Yüce gökleri ve yeri yaratan tarafından onu, Yaratana saygı duyanı uyaran, irşad eden buyruklar halinde tedricen indirdik....
Taha Suresi, 4. Ayet:
(2-3-4) Biz Kur'ânı sana zahmet çekesin diye değil, ancak (Allahdan) korkacak kimselere bir öğüd ve yerle o yüce yüce gökleri yaradanın tedricen indirdiği bir (kitâb) olmak üzere indirdik. ...
Taha Suresi, 4. Ayet:
Yeri ve yüksek gökleri yaratan zât tarafından tedricen indirilmiştir....
Taha Suresi, 4. Ayet:
(3-4) Yüce gökleri ve yeri yaratan tarafından onu, Yaratana saygı duyanı uyaran, irşad eden buyruklar halinde tedricen indirdik....
Ənbiya Suresi, 44. Ayet:
Evet, biz onları da, atalarını da — (bu dünyâda) ömür (leri) tepelerini aşıb uzayıncaya kadar — (yaşatıb) geçindirdik. Fakat şimdi görmüyorlar mı ki biz o arza gelib etrafından (tedricen) eksiltib duruyoruz. O halde gaalib olanlar onlar mı? ...
Ənbiya Suresi, 109. Ayet:
Fe in tevellev fe kul âzentukum alâ sevâ’(sevâin), ve in
edrî
e karîbun em baîdun mâ tûadûn(tûadûne)....
Ənbiya Suresi, 109. Ayet:
1.
fe in
: o zaman, bundan sonra eğer
2.
tevellev
: dönerler
3.
fe kul
: o zaman de
4.
âzentu-kum
: size ilân etti...
Ənbiya Suresi, 111. Ayet:
Ve in
edrî
leallehu fitnetun lekum ve metâun ilâ hîn(hînin)....
Ənbiya Suresi, 111. Ayet:
1.
ve in
edrî
: ve eğer bilsem (bilmiyorum)
2.
lealle-hu
: umulur ki o, belki o
3.
fitnetun
: bir fitnedir, bir imtihandır
4.
l...
Loğman Suresi, 34. Ayet:
İnnallâhe indehu ilmus sâah(sâati), ve yunezzilul gays(gayse), ve ya’lemu mâ fîl erhâm(erhâmi), ve mâ t
edrî
nefsun mâzâ teksibu gadâ(gaden), ve mâ t
edrî
nefsun bi eyyi ardın temût(temûtu), innallâhe alîmun habîr(habîrun). ...
Loğman Suresi, 34. Ayet:
1.
innallâhe (inne allâhe)
: muhakkak ki Allah
2.
inde-hu
: onun yanında, katında
3.
ilmu es sâati
: saatin ilmi, bilgisi
4.
ve...
Səba Suresi, 44. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
mâ âteynâ-hum
: biz onlara vermedik
3.
min
: den, dan
4.
kutubin
: kitaplar
Səba Suresi, 44. Ayet:
Ve Biz, onlara tedris edecekleri (okuyup çalışacakları) kitaplardan vermedik. Ve senden önce onlara bir nezir (de) (uyarıcı peygamber) göndermedik....
Şura Suresi, 52. Ayet:
Ve kezâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ, mâ kunte t
edrî
mel kitâbu ve lel îmânu ve lâkin cealnâhu nûren nehdî bihî men neşâu min ibâdinâ, ve inneke le tehdî ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin)....
Şura Suresi, 52. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve işte böylece
2.
evhaynâ
: vahyettik
3.
ileyke
: sana
4.
rûhan
: ruh
...
Casiyə Suresi, 32. Ayet:
Ve izâ kîle inne va’dallâhi hakkun ves sâatu lâ reybe fîhâ kultum mâ n
edrî
mes sâatu in nezunnu illâ zannen ve mâ nahnu bi musteykınîn(musteykınîne)....
Casiyə Suresi, 32. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
kîle
: denildi
3.
inne
: muhakkak ki
4.
va'de allâhi
: Allah'ın vaadi
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
Kul mâ kuntu bid’an miner rusuli ve mâ
edrî
mâ yuf’alu bî ve lâ bikum, in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyye ve mâ ene illâ nezîrun mubîn(mubînun)....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
1.
kul
: de
2.
mâ kuntu
: ben değilim
3.
bid'an
: kendinden katan, farklı bir şey ortaya çıkaran
4.
min er rusuli
...
Talaq Suresi, 1. Ayet:
Yâ eyyuhen nebiyyu izâ tallaktumun nisâe fe tallikûhunne li iddetihinne ve ahsûl iddeh(iddete), vettekûllâhe rabbekum, lâ tuhricûhunne min buyûtihinne ve lâ yahrucne illâ en ye’tîne bi fâhişetin mubeyyineh(mubeyyinetin), ve tilke hudûdullâh(hudûdullâhi), ve men yeteadde hudûdallâhi fe kad zaleme nefseh(nefsetu), lâ t
edrî
leallallâhe yuhdısu ba’de zâlike emrâ(emren)....
Talaq Suresi, 1. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nebiyyu
: nebî
3.
izâ tallaktum(u)
: boşadığınız zaman
4.
en nisâe
: kadınlar
Haqqə Suresi, 26. Ayet:
Ve lem edri mâ hısâbiyeh. ...
Haqqə Suresi, 26. Ayet:
1.
ve lem edri
: ve bilmeseydim
2.
mâ
: ne
3.
hisâbiyeh
: hesabım
...
Nuh Suresi, 17. Ayet:
Ve Allah sizi yerden (tedrici bir şekilde) yeşertip büyütmüştür; ve sonra sizi (öldükten sonra) ona geri döndürecektir:...
Cin Suresi, 10. Ayet:
Ve ennâ lâ n
edrî
eşerrun urîde bi men fîl ardı em erâde bi him rabbuhum reşedâ(reşeden)....
Cin Suresi, 10. Ayet:
1.
ve ennâ
: ve gerçekten biz
2.
lâ n
edrî
: bilmiyoruz
3.
e şerrun
: bir şerr mi
4.
urîde
: murad edildi, istendi<...
Cin Suresi, 25. Ayet:
Kul in
edrî
e karîbun mâ tûadûne em yec’alu lehu rabbî emedâ(emedan)....
Cin Suresi, 25. Ayet:
1.
kul
: de
2.
in
: eğer
3.
edrî
: bana bildirildi, ben biliyorum
4.
e karîbun
: yakın mı
Müzzəmmil Suresi, 15. Ayet:
Doğrusu Biz; Firavun'a bir peygamber göndedriğimiz gibi, size de üzerinize şehadet edecek bir peygamber gönderdik....
Qələm Suresi, 44. Ayet:
Fe zernî ve men yukezzibu bi hâzel hadîs(hadîsi), se nestedricuhum min haysu lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Qələm Suresi, 44. Ayet:
1.
fe
: o zaman, artık
2.
zer-nî
: bana bırak, ilgilenme
3.
ve men
: ve kimse
4.
yukezzibu
: yalanlıyor
...
Qələm Suresi, 44. Ayet:
Artık bu sözü yalanlayan kişileri Bana bırak. Yakında onları bilmedikleri bir yerden tedricen (yavaş yavaş azaba) yaklaştıracağız....