Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 228. Ayet:
Vel mutallakâtu yeterabbasne bi enfusihinne selâsete kurûin, ve lâ yahıllu lehunne en yektumne mâ halakallâhu fî erhâmihinne in kunne yu’minne billâhi vel yevmil âhır(âhıri), ve buûletuhunne
ehakku
bi reddihinne fî zâlike in erâdû ıslâhâ(ıslâhan), ve lehunne mislullezî aleyhinne bil ma’rûf(ma’rûfi), ve lir ricâli aleyhinne dereceh(derecetun), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun)....
Bəqərə Suresi, 228. Ayet:
1.
ve el mutallakâtu
: ve boşanmış kadınlar
2.
yeterabbasne
: dururlar, beklerler
3.
bi enfusi-hinne
: kendi kendilerine
4.
sel...
Bəqərə Suresi, 247. Ayet:
Ve kâle lehum nebiyyuhum innallâhe kad bease lekum tâlûtemelikâ(meliken), kâlû ennâ yekûnu lehul mulku aleynâ ve nahnu
ehakku
bil mulki minhu ve lem yu’te seaten minel mâl(mâli), kâle innallâhestafâhu aleykum ve zâdehu bestaten fîl ilmi vel cism(cismi), vallâhu yu’tî mulkehu men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun)....
Bəqərə Suresi, 247. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
lehum
: onlara
3.
nebiyyu-hum
: onların peygamberi
4.
inne
: muhakkak ki
Maidə Suresi, 107. Ayet:
Fe in usire alâ ennehumâstehakkâ ismen fe âharâni yekûmâni makâmehumâ minellezînestehakka aleyhimul evleyâni fe yuksîmâni billâhi le şehâdetunâ
ehakku
min şehâdetihimâ ve ma’tedeynâ, innâ izen le minez zâlimîn(zâlimîne)....
Maidə Suresi, 107. Ayet:
1.
fe in usire alâ
: eğer sonradan farkına varılırsa
2.
enne-humâ
: iki kişinin ... olduğu
3.
istehakkâ ismen
: bir günaha müstehak oldu
4.
Ənam Suresi, 81. Ayet:
Ve keyfe ehâfu mâ eşrektum ve lâ tehâfûne ennekum eşrektum billâhi mâ lem yunezzıl bihî aleykum sultânâ(sultânen), fe eyyul ferîkayni
ehakku
bil emn(emni), in kuntum ta’melûn(ta’melûne)....
Ənam Suresi, 81. Ayet:
1.
ve keyfe
: ve nasıl
2.
ehâfu
: korkarım
3.
mâ eşrektum
: sizin şirk koştuğunuz şeyler
4.
ve lâ tehâfûne
: ve si...
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Ve o hırpalanıb ezilmekte bulunan kavmi ma'hud Arzın bereketlerle donattığımız meşrıklarına mağriblerine varis kıldık ve Rabbının Beni İsraîle olan o güzel kelimesi sabr etmeleri sebebiyle temamen t
ehakku
k etti de Fir'avn ile kavminin yapa geldikleri masnûâtı ve yükselttikleri binaları yerlere serdik...
Tövbə Suresi, 13. Ayet:
E lâ tukâtilûne kavmen nekesû eymânehum ve hemmû bi ihrâcir resûli ve hum bedeûkum evvele merrah(merratin), e tahşevnehum, fallâhu
ehakku
en tahşevhu in kuntum mu'minîn(mu'minîne)....
Tövbə Suresi, 13. Ayet:
1.
e lâ
: olmaz mı, öyle değil mi
2.
tukâtilûne
: savaşırsınız
3.
kavmen
: bir kavim
4.
nekesû
: nakseden, ihlâl e...
Tövbə Suresi, 62. Ayet:
Yahlifûne billâhi lekum li yurdûkum, vallâhu ve resûluhû
ehakku
en yurdûhu in kânû mu’minîn(mu’minîne)....
Tövbə Suresi, 62. Ayet:
1.
yahlifûne
: yemin ederler
2.
bi allâhi
: Allah'a
3.
lekum
: sizin için
4.
li yurdû-kum
: sizi hoşnut kılmak, ra...
Tövbə Suresi, 108. Ayet:
Lâ tekum fîhi ebedâ(ebeden), le mescidun ussise alât takvâ min evveli yevmin
ehakku
en tekûme fîhi, fîhi ricâlun yuhıbbûne en yetetahherû, vallâhu yuhıbbul muttahhirîn(muttahhirîne)....
Tövbə Suresi, 108. Ayet:
1.
lâ tekum
: ikâme etme (namaz kılma), bulunma
2.
fî-hi
: orada
3.
ebeden
: ebediyyen
4.
le
: elbette
<...
Yunus Suresi, 35. Ayet:
Kul hel min şurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk(hakkı), e fe men yehdî ilel hakkı
ehakku
en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne). ...
Yunus Suresi, 35. Ayet:
1.
kul
: de
2.
hel
: var mı
3.
min şurekâi-kum
: sizin şirk (ortak) koştuklarınızdan, ortaklarınızdan
4.
men yehdî
Yunus Suresi, 48. Ayet:
«Eğer (İddianızda) doğrucu iseniz bu va'd (ve tehdîdin t
ehakku
ku) ne zaman? (Söyleyin)» derler. ...
Yunus Suresi, 53. Ayet:
Ve yestenbiûneke
ehakku
n hû(hûve), kul î ve rabbî innehu le hakkun ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne)....
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Babasını ve anasını tahtının üstüne çıkarıb oturtdu. Hepsi onun için (ona kavuşdukları için) secdeye kapandılar. (Yuusuf) dedi ki: Ey babam, işte bu, evvelce gördüğüm rü'yânın t
ehakku
kudur. Gerçek, Rabbim onu doğru çıkardı. Bana iyilik etdi. Çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimizin arasını bozduktan sonra da O, sizi çölden getirdi. Şübhesiz ki Rabbim, dileyeceği şeyleri çok güzel, çok ince tedbîr edendir. Hakkıyle bilen, tam hikmet saahibi olan Odur». ...
Səba Suresi, 29. Ayet:
Onlar: «Eğer (sözünüzde) gerçek söyleyenlerseniz bu va'd (in t
ehakku
ku) ne zaman»? derler. ...
Əhzab Suresi, 37. Ayet:
Ve iz tekûlu lillezî en’amallâhu aleyhi ve en’amte aleyhi emsik aleyke zevceke vettekıllâh ve tuhfî fî nefsike mallâhu mubdîhi ve tahşen nâs(nâse), vallâhu
ehakku
en tahşâh(tahşâhu), fe lemmâ kadâ zeydun minhâ vetaran zevvecnâ kehâ likey lâ yekûne alel mu’minîne haracun fî ezvâci ed’ıyâihim izâ kadav min hunne vetarâ(vetaran), ve kâne emrullâhi mef’ûlâ(mef’ûlen). ...
Əhzab Suresi, 37. Ayet:
1.
ve iz
: ve olduğu zaman, olmuştu
2.
tekûlu
: söylüyorsun
3.
li
: ... e
4.
ellezî
: ki o
Yasin Suresi, 48. Ayet:
«Siz doğru söyleyenlerseniz bu tehdîd (in t
ehakku
ku) ne zaman (söyleyin)?» derler. ...
Mömin Suresi, 77. Ayet:
Onun için sen (Habîbim) sabret. Şübhesiz Allahın va'di bir gerçekdir. Binnetîce ya onlara etmekde olduğumuz tehdîdi (n t
ehakku
kunu) kısmen sana göstereceğiz, yahud seni kendimize alacağız. Nihayet onlar ancak bize döndürülüb getirileceklerdir. ...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Suur'a da üfürülmüşdür. İşte bu, tehdîdin (t
ehakku
k etmiş) günüdür. ...
Mülk Suresi, 25. Ayet:
(Kâfirler, mü'minlere istihza ile) «Eğer siz doğru söyleyenlerseniz şu va'din (tehdîdin t
ehakku
ku) ne zaman?» derler. ...