Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nur Suresi, 49. Ayet:
Ama verilen hüküm l
ehle
rine olursa seve seve kabul ederler....
Tur Suresi, 23. Ayet:
Birbirlerine, saçmalamaya ve günaha yol açmayan kad
ehle
r sunacaklar....
Vaqiə Suresi, 18. Ayet:
Kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve billur kad
ehle
r ile....
İnsan Suresi, 16. Ayet:
Miktarını kendilerinin belirledikleri gümüşten billur kad
ehle
r, ...
İnsan Suresi, 17. Ayet:
Ve orada, karışımı zencefil olan kad
ehle
r sunulur....
Bəqərə Suresi, 20. Ayet:
Şimşek çakar gibi gelen müjde âyetleri, gözlerini kamaştırır, akıllarını karıştırır. Müjdeler, l
ehle
rine olan emir ve hükümler geldikçe, şimşeğin aydınlığında yürüyenler gibi, müslümanlıklarını ilan ederek, müslümanların statüsünden faydalanırlar. Sıkıntı baş gösterip Kur’ân âyetleri aleyhlerine olunca da karanlıktan çıkamayacaklarmış gibi, ne yapacaklarını şaşırırlar. Nifaklarını, ikiyüzlülüklerini açığa vururlar. Eğer Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde iradesinin tecellisine uygun ols...
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic’al hâzâ beleden âminen verzuk
ehle
hu mines semerâti men âmene minhum billâhi vel yevmil âhir(âhiri), kâle ve men kefere fe umettiuhu kalîlen summe adtarruhu ilâ azâbin nâr(nâri), ve bi’sel masîr(masîru)....
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
ibrâhîmu
: İbrâhîm
3.
rabbi
: Rabbim
4.
ic'al
: kıl, yap
<...
Bəqərə Suresi, 228. Ayet:
Boşanan kadınlar, üç ay âdet beklerler. Allah'a ve son güne inanmışlarsa Allah'ın, rahîmlerinde yarattığını gizlemeleri helâl değildir. Kocaları, bu müddet içinde barışmak isterlerse tekrar kadınlarını almaya tam hakları vardır. Aşırı ve eksik olmamak üzere kadınlar, kendi aleyhlerine olduğu gibi, l
ehle
rine de hak sahipleridir. Ancak erkekler, kadınlardan üstündür. Allah yüce ve üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 228. Ayet:
Ve tatlık edilen kadınlar kendi kendilerine üç âdet beklerler ve Allahın rahimlerinde yarattığını ketmetmeleri kendilerine halâl olmaz, Allaha ve Ahıret gününe imanları varsa ketmetmezler, kocaları da barışmak istedikleri takdirde o müddet zarfında onları geri almağa ehaktırlar, onların l
ehle
rinde de aleyhlerindeki meşru' hakka mümasil bir hak vardır, yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var, ve Allahın izzetvar hikmeti var...
Ali-İmran Suresi, 46. Ayet:
Ve yukellimun nâse fîl mehdi ve k
ehle
n ve mines sâlihîn(sâlihîne). ...
Ali-İmran Suresi, 46. Ayet:
1.
ve yukellimu en nâse
: ve insanlarla konuşacak
2.
fî el mehdi
: beşikte
3.
ve k
ehle
n
: ve yetişkinlik çağı
4.
ve min es sâli...
Ali-İmran Suresi, 64. Ayet:
Kul yâ
ehle
l kitâbi teâlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beynekum ellâ na’bude illâllâhe ve lâ nuşrike bihî şey’en ve lâ yettehize ba’dunâ ba’den erbâben min dûnillâh(dûnillâhi), fe in tevellev fe kûlûşhedû bi ennâ muslimûn(muslimûne). ...
Ali-İmran Suresi, 64. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey kitap ehli (yahudiler ve hristiyanlar)
3.
teâlev
: gelin
4.
ilâ kelimetin
...
Ali-İmran Suresi, 65. Ayet:
Yâ
ehle
l kitâbi lime tuhâccûne fî ibrâhîme ve mâ unziletit tevrâtu vel incîlu illâ min ba’dih(ba’dihî), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne). ...
Ali-İmran Suresi, 65. Ayet:
1.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey ehli kitap (yahudiler, hristiyanlar)
2.
lime
: niçin, nasıl
3.
tuhâccûne
: tartışıyorsunuz
4.
fî ibrâ...
Ali-İmran Suresi, 70. Ayet:
Yâ
ehle
l kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi ve entum teşhedûn(teşhedûne). ...
Ali-İmran Suresi, 70. Ayet:
1.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey kitap ehli, kitap sahipleri, kitab verilenler
2.
lime tekfurûne
: niçin, inkâr ediyorsunuz
3.
bi âyâti allâhi
: Allah'ın âyetlerini
...
Ali-İmran Suresi, 71. Ayet:
Ya
ehle
l kitâbi lime telbisûnel hakka bil bâtılı ve tektumûnel hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne). ...
Ali-İmran Suresi, 71. Ayet:
1.
ya
ehle
el kitâbi
: ey kitap ehli, kitap sahipleri
2.
lime telbisûne
: niçin, karıştırıyorsunuz
3.
el hakka bi el bâtılı
: hakkı (gerçeği), batıl (boş şeyler) ile
Ali-İmran Suresi, 98. Ayet:
Kul yâ
ehle
l kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi, vallâhu şehîdun alâ mâ ta’melûn(ta’melûne). ...
Ali-İmran Suresi, 98. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey kitap ehli, kitap sahipleri
3.
lime
: niçin
4.
tekfurûne
: inkâr ediy...
Ali-İmran Suresi, 99. Ayet:
Kul yâ
ehle
l kitâbi lime tesuddûne an sebîlillâhi men âmene tebgûnehâ ivecen ve entum şuhedâu ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne). ...
Ali-İmran Suresi, 99. Ayet:
1.
kul
: de , söyle
2.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey kitap ehli, kitap sahipleri
3.
lime
: niçin
4.
tesuddûne
: men ediyo...
Ali-İmran Suresi, 117. Ayet:
Meselu mâ yunfikûne fî hâzihil hayâtid dunyâ ke meseli rîhin fîhâ sırrun esâbet harse kavmin zalemû enfusehum fe
ehle
kethu ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin enfusehum yazlımûn(yazlımûne)....
Ali-İmran Suresi, 117. Ayet:
1.
meselu
: misal, durum
2.
mâ yunfikûne
: infak edilen şeyler
3.
fî
: içinde, ...de
4.
hâzihi el hayâti ed dunyâ
...
Ali-İmran Suresi, 140. Ayet:
(140-141) Eğer size («Uhud» de) bir yara değmiş bulunuyorsa («Bedir»de) o kavme de o kadar yara değmişdir. O günler (öyle günlerdir ki) biz onları insanlar arasında (gâh l
ehle
rine, gâh aleyhlerine olmak üzere elden ele ve nöbetleşe nöbetleşe) döndürür dururuz. (Bu da) Allahın (ezeldeki) ilmini îman edenlere açıklaması, içinizden şehîdler edinmesi, mü'minleri tertemiz yapıb kâfirleri (murdar ölümle) helak etmesi içindir. Allah zâlimleri sevmez. ...
Ali-İmran Suresi, 141. Ayet:
(140-141) Eğer size («Uhud» de) bir yara değmiş bulunuyorsa («Bedir»de) o kavme de o kadar yara değmişdir. O günler (öyle günlerdir ki) biz onları insanlar arasında (gah l
ehle
rine, gâh aleyhlerine olmak üzere elden ele ve nöbetleşe nöbetleşe) döndürür dururuz. (Bu da) Allahın (ezeldeki) ilmini îman edenlere açıklaması, içinizden şehîdler edinmesi, mü'minleri tertemiz yapıb kâfirleri (murdar ölümle) helak etmesi içindir. Allah zâlimleri sevmez. ...
Nisa Suresi, 171. Ayet:
Yâ
ehle
l kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâl hakk(hakka). İnnemâl mesîhu îsâbnu meryeme resûlullâhi ve kelimetuhu. Elkâhâ ilâ meryeme ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ tekûlû selâseh(selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun vâhid(vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled(veledun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen)....
Nisa Suresi, 171. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
ehle
: ehil, sahip
3.
el kitâbi
: Kitap
4.
lâ taglû
: haddi aşmayın
Maidə Suresi, 15. Ayet:
Yâ
ehle
l kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum kesîran mimmâ kuntum tuhfûne minel kitâbi ve ya’fû an kesîr(kesîrin) kad câekum minallâhi nûrun ve kitâbun mubîn(mubînun)....
Maidə Suresi, 15. Ayet:
1.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey Kitap ehli (sahipleri)!
2.
kad câe-kum
: size gelmişti
3.
resûlu-nâ
: Resûlümüz
4.
yubeyyinu lekum
Maidə Suresi, 19. Ayet:
Yâ
ehle
l kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum alâ fetretin min er rusuli en tekûlû mâ câenâ min beşîrin ve lâ nezîrin fe kad câekum beşîrun ve nezîr(nezîru) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun)....
Maidə Suresi, 19. Ayet:
1.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey Kitab ehli
2.
kad câe-kum
: size gelmişti
3.
resûlu-nâ
: Resul'ümüz
4.
yubeyyinu lekum
:...
Maidə Suresi, 59. Ayet:
Kul yâ
ehle
l kitâbi hel tenkımûne minnâ illâ en âmennâ billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile min kablu ve enne ekserekum fâsıkûn(fâsıkûne)....
Maidə Suresi, 59. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey Kitab ehli, kitab sahipleri
3.
hel
: mi?, mı?
4.
tenkımûne
: çekemiyo...
Maidə Suresi, 65. Ayet:
Ve lev enne
ehle
l kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi)....
Maidə Suresi, 65. Ayet:
1.
ve lev enne
: ve şayet, eğer olsa
2.
ehle
el kitâbi
: kitap ehli, kitap sahipleri
3.
âmenû
: âmenû oldular, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ulaşmayı dilediler
Maidə Suresi, 68. Ayet:
Kul yâ
ehle
l kitâbi! lestum alâ şey’in hattâ tukîmût Tevrâte vel İncîle ve mâ unzile ileykum min rabbikum ve le yezîdenne kesîren minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufr(kufren), fe lâ te’se alâl kavmil kâfirîn(kâfirîne)....
Maidə Suresi, 77. Ayet:
Kul yâ
ehle
l kitâbi, lâ taglû fî dînikum gayral hakkı ve lâ tettebi’û ehvâe kavmin kad dallû min kablu ve edallû kesîran ve dallû an sevâis sebîl(sebîli)....
Maidə Suresi, 77. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ
ehle
el kitâbi
: ey kitab ehli, kitap sahipleri!
3.
lâ taglû
: haddi aşmayın!
4.
fî dîni-kum
...
Maidə Suresi, 110. Ayet:
İz kâlellâhu yâ îsebne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehl(k
ehle
n), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun)....
Maidə Suresi, 110. Ayet:
1.
iz kâle
: demişti
2.
allâhu
: Allâh (cc.)
3.
yâ îsâ ibne meryeme
: ey Meryem oğlu İsâ (as.)
4.
uzkur ni'metî
: ...
Ənam Suresi, 6. Ayet:
E lem yerev kem
ehle
knâ min kablihim min karnin mekkennâhum fîl ardı mâ lem numekkin lekum ve erselnes semâe aleyhim midrâren ve cealnâl enhâre tecrî min tahtihim fe
ehle
knâhum bi zunûbihim ve enşe’nâ min ba’dihim karnen âharîn(âharîne)....
Ənam Suresi, 6. Ayet:
1.
e lem yerev
: görmüyorlar mı
2.
kem
ehle
knâ
: nice, kaç tane helâk ettik
3.
min kabli-him
: onlardan önce, kendilerinden önce
4.
Əraf Suresi, 4. Ayet:
Ve kem min karyetin
ehle
knâhâ fe câehâ be’sunâ beyâten ev hum kâilûn(kâilûne). ...
Əraf Suresi, 4. Ayet:
1.
kem
: kaç tane, nice
2.
min
: ...den
3.
karyetin
: ülke, şehir, kasaba
4.
ehle
knâ-hâ
: biz onu helâk ettik
...
Əraf Suresi, 83. Ayet:
Fe enceynâhu ve
ehle
hû illemreetehu kânet minel gâbirîn(gâbirîne). ...
Əraf Suresi, 83. Ayet:
1.
fe
: bunun üzerine, böylece
2.
encey-nâ-hu
: biz onu kurtardık
3.
ve
ehle
-hu
: ve onun ehlini, ailesini
4.
illâ imreete-hu
Əraf Suresi, 94. Ayet:
Ve mâ erselnâ fî karyetin min nebiyyin illâ ehaznâ
ehle
hâ bil be’sâi ved darrâi leallehum yaddarraûn(yaddarraûne)....
Əraf Suresi, 94. Ayet:
1.
ve mâ
: ve olmadı (yoktur)
2.
ersel-nâ
: gönderdik
3.
fî karyetin
: bir beldeye, ülkeye
4.
min nebiyyin
: bir p...
Əraf Suresi, 96. Ayet:
Ve lev enne
ehle
l kurâ âmenû vettekav le fetahnâ aleyhim berekâtin mines semâi vel ardı ve lâkin kezzebû fe ehaznâhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne)....
Əraf Suresi, 96. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer
2.
(lev) enne
: olsalar
3.
ehle
el kurâ
: o ülkelerin halkı
4.
âmenû
: inandılar, âmenû oldula...
Əraf Suresi, 123. Ayet:
Kâle fir’avnu âmentum bihî kable en âzene lekum, inne hâzâ le mekrun mekertumûhu fîl medîneti li tuhricû minhâ
ehle
hâ, fe sevfe ta’lemûn(ta’lemûne). ...
Əraf Suresi, 123. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
fir'avnu
: firavun
3.
âmentum
: siz îmân ettiniz
4.
bi-hi
: ona
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Vahtâra mûsâ kavmehu seb’îne raculen li mîkâtinâ, fe lemmâ ehazet humur recfetu kâle rabbi lev şi’te
ehle
ktehum min kablu ve iyyâye, e tuhlikunâ bi mâ feales sufehâu minnâ, in hiye illâ fitnetuk(fitnetuke), tudıllu bihâ men teşâu ve tehdî men teşâu ente veliyyunâ fâgfirlenâ verhamnâ ve ente hayrûl gâfirîn(gâfirîne)....
Əraf Suresi, 155. Ayet:
1.
vahtâra (ve ahtâra)
: ve seçti
2.
mûsâ
: Musa (as)
3.
kavme-hu
: onun kavmi
4.
seb'îne
: 70
Ənfal Suresi, 54. Ayet:
Ke de'bi âli fir'avne vellezîne min kablihim, kezzebû biâyâti rabbihim, fe
ehle
knâhum bi zunûbihim ve agraknâ âle fîr'avn(fîr'avne), ve kullun kânû zâlimîn(zâlimîne)....
Ənfal Suresi, 54. Ayet:
1.
ke
: gibi
2.
de'bi
: adet, gelenek, hal, durum
3.
âli
: aile (grup, topluluk, ordu)
4.
fir'avne
: firavun
<...
Ənfal Suresi, 72. Ayet:
Onlar ki inanıp hicret ettiler ve mallariyle canlariyle Allah yolunda savaştılar ve onlar ki (hicret edenleri) barındırıp yardımda bulundular, işte bunlar birbirlerinin dostu ve yârıdır. Onlar ki inandılar ama hicret etmediler, üzerlerinde —hicret etmelerine kadar— l
ehle
rine hiçbir velayetiniz yoktur. Bununla beraber dinde size yardım etmek isterlerse, sizinle aralarında kesin anlaşma bulunan bir cemaat dışında onlara yardım size gerekir. Allah yapageldiğiniz şeyleri görmektedir....
Tövbə Suresi, 101. Ayet:
1.
ve mimmen (min men)
: ve o kimselerden
2.
havle-kum
: sizin etrafınızda
3.
min el a'râbi
: ve bedevî (göçebe) Araplar'dan
4.
Tövbə Suresi, 121. Ayet:
Hem (Allah yolunda) ne küçük, ne de büyük olarak sarf edecekleri bir nafaka, ne de geçecekleri bir vâdi olmaz ki, l
ehle
rine (bir sevab olarak) yazılmış olmasın! Tâ ki Allah kendilerini, yapmakta olduklarının daha güzeliyle mükâfâtlandırsın!...
Yunus Suresi, 13. Ayet:
Ve lekad
ehle
knel kurûne min kablikum lemmâ zalemû ve câethum rusuluhum bil beyyinâti ve mâ kânû li yu’minû, kezâlike neczil kavmel mucrimîn(mucrimîne)....
Yunus Suresi, 13. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
ehle
k-nâ
: helâk ettik
3.
el kurûne
: asırlar, devirler, çağlar, o çağlarda yaşayan nesiller
4.
Hud Suresi, 40. Ayet:
Hattâ izâ câe emrunâ ve fâret tennûru kulnâhmil fîhâ min kullin zevceynisneyni ve
ehle
ke illâ men sebeka aleyhil kavlu ve men âmen(âmene), ve mâ âmene meahû illâ kalîl(kalîlun). ...
Hud Suresi, 40. Ayet:
1.
hattâ
: olunca, o zaman
2.
izâ câe
: geldiği zaman, gelince
3.
emru-nâ
: emrimiz
4.
ve fâret tennûru
: ve tennu...
Hud Suresi, 73. Ayet:
Kâlû e ta’cebîne min emrillâhi rahmetullâhi ve berekâtuhu aleykum
ehle
l beyt(beyti), innehu hamîdun mecîd(mecîdun). ...
Hud Suresi, 73. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
e
: mı
3.
ta'cebîne
: şaşırıyorsun
4.
min emri allâhi
: Allah'ın emrinden (dolayı), Allah'ın ...
Yusif Suresi, 65. Ayet:
Ve lemmâ fetehû metâahum vecedû bidâatehum ruddet ileyhim, kâlû yâ ebânâ mâ nebgî, hâzihî bidâatunâ ruddet ileynâ, ve nemîru
ehle
nâ ve nahfazu ehânâ ve nezdâdu keyle beîr (beîrin), zâlike keylun yesîr(yesîrun)....
Yusif Suresi, 65. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman
2.
fetehû
: açtılar
3.
metâa-hum
: metalarını, eşyalarını
4.
vecedû
: buldular
<...
Yusif Suresi, 88. Ayet:
Fe lemmâ dehalû aleyhi kâlû yâ eyyuhel azîzu messenâ ve
ehle
ned durru ve ci’nâ bi bidâatin muzcâtin fe evfi lenel keyle ve tesaddak aleynâ, innallâhe yeczîl mutesaddikîn(mutesaddikîne)....
Yusif Suresi, 88. Ayet:
1.
fe lemmâ
: böylece, olduğu zaman
2.
dehalû
: girdiler
3.
aleyhi
: ona (onun yanına, huzuruna)
4.
kâlû
: dediler...
Hicr Suresi, 4. Ayet:
Ve mâ
ehle
knâ min karyetin illâ ve lehâ kitâbun ma’lûm(ma’lûmun). ...
Hicr Suresi, 4. Ayet:
1.
ve mâ
ehle
knâ
: ve biz helâk etmedik
2.
min karyetin
: bir yeri, bir ülkeyi
3.
illâ
: ancak, olmaksızın, hariç
4.
ve lehâ
Nəhl Suresi, 43. Ayet:
Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû
ehle
z zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne). ...
Nəhl Suresi, 43. Ayet:
1.
ve mâ erselnâ
: ve biz göndermedik
2.
min kabli-ke
: senden önce
3.
illâ
: den başka
4.
ricâlen
: erkekler, ada...
İsra Suresi, 17. Ayet:
Ve kem
ehle
knâ minel kurûni min ba’di nûh(nûhin) ve kefâ bi rabbike bi zunûbi ıbâdihî habîren basîrâ(basîren)....
İsra Suresi, 17. Ayet:
1.
ve kem
: ve kaç, kaç tane, nice
2.
ehle
knâ
: biz helâk ettik
3.
min el kurûni
: asırlar boyunca yaşayan insanlardan, nesillerden
4.
Kəhf Suresi, 52. Ayet:
Ve o gün ki diyecek: «Ünleyin bakalım o zuumettiğiniz şeriklerime» derken onlara çağırmışlar yalvarmışlardır fakat kendilerine icabet etmemişlerdir ve aralarına biz bir m
ehle
ke koymuşuzdur...
Kəhf Suresi, 59. Ayet:
Ve tilkel kurâ
ehle
knâhum lemmâ zalemû ve cealnâ li mehlikihim mev’ıdâ(mev’ıden)....
Kəhf Suresi, 59. Ayet:
1.
ve tilke
: ve işte bu, işte o
2.
el kurâ
: ülkeler
3.
ehle
knâ-hum
: onları helâk ettik
4.
lemmâ zalemû
: zulmet...
Kəhf Suresi, 71. Ayet:
Fentalakâ, hattâ izâ rakibâ fîs sefîneti harakahâ kâle e haraktehâ li tugrika
ehle
hâ, lekad ci’te şey’en imrâ(imren)....
Kəhf Suresi, 71. Ayet:
1.
fentalakâ (fe intalakâ)
: böylece (ikisi) gittiler
2.
hattâ
: oluncaya kadar
3.
izâ
: olduğu zaman
4.
rakibâ
: ...
Kəhf Suresi, 77. Ayet:
Fentalekâ, hattâ izâ eteyâ
ehle
karyetin istat’amâ
ehle
hâ fe ebev en yudayyifûhumâ fe vecedâ fîhâ cidâren yurîdu en yenkadda fe ekâmeh(ekâmehu), kâle lev şi’te lettehazte aleyhi ecrâ(ecren)....
Kəhf Suresi, 77. Ayet:
1.
fentalekâ hattâ izâ
: böylece ikisi yola çıktılar
2.
eteyâ
: ikisi geldiler
3.
ehle
: şehir halkı
4.
karyetin
:...
Kəhf Suresi, 105. Ayet:
İşte onlar, Rablerinin, birliği ile ilgili âyetlerini, kâinattaki birliğini gösteren delillerini, O’nun huzurunda hesaba çekileceklerini, mükâfat ve cezayı inkârda ısrar edenler, küfre saplananlardır. Onların amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü onlar için ölçü tartı birimleri kurmayacağız., onların amellerini l
ehle
rine değerlendirmeyeceğiz....
Məryəm Suresi, 55. Ayet:
Ve kâne ye’muru
ehle
hu bis salâti vez zekâti ve kâne inde rabbihî mardıyyâ(mardıyyen)....
Məryəm Suresi, 55. Ayet:
1.
ve kâne
: ve oldu, idi
2.
ye'muru
: emrediyor
3.
ehle
-hu
: onun ailesi, onun halkı
4.
bi es salâti
: namazı
Məryəm Suresi, 74. Ayet:
Ve kem
ehle
knâ kablehum min karnin hum ahsenu esâsen ve ri’yâ(ri’yen)....
Məryəm Suresi, 74. Ayet:
1.
ve kem
: ve nice, ne kadar, ne çok
2.
ehle
knâ
: helâk ettik
3.
kable-hum
: onlardan önce
4.
min karnin
: asırla...
Məryəm Suresi, 98. Ayet:
Ve kem
ehle
knâ kablehum min karn(karnin), hel tuhıssu minhum min ehadin ev tesmeu lehum rikzâ(rikzen)....
Məryəm Suresi, 98. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ
ehle
el kitâbi
: helâk ettik
3.
kable-hum
: onlardan önce
4.
min karnin
: aynı zamanın in...
Taha Suresi, 128. Ayet:
E fe lem yehdi lehum kem
ehle
knâ kablehum minel kurûni yemşûne fî mesâkinihim, inne fî zâlike le âyâtin li ulîn nuhâ....
Taha Suresi, 128. Ayet:
1.
e fe lem yehdi
: hâlâ hidayete ermedi mi
2.
lehum
: onlar
3.
kem
: kaç, nice
4.
ehle
k-nâ
: helâk ettik
Taha Suresi, 132. Ayet:
Ve’mur
ehle
ke bis salâti vastabir aleyhâ, lâ nes’eluke rızkâ(rızkan), nahnu nerzukuk(nerzukuke), vel âkıbetu lit takvâ....
Taha Suresi, 132. Ayet:
1.
ve'mur (ve u'mur)
: ve emret
2.
ehle
-ke
: senin ehlin, ailen, etrafındakiler
3.
bi es salâti
: namazı, namaz ile
4.
vastabir...
Taha Suresi, 134. Ayet:
Ve lev ennâ
ehle
knâhum bi azâbin min kablihî le kâlû rabbenâ lev lâ erselte ileynâ resûlen fe nettebia âyâtike min kabli en nezille ve nahzâ....
Taha Suresi, 134. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer, olsa, ise
2.
ennâ (enne-nâ)
: gerçekten biz
3.
ehle
knâ-hum
: onları helâk ettik
4.
bi azâbin
...
Ənbiya Suresi, 6. Ayet:
Mâ âmenet kablehum min karyetin
ehle
knâhâ, e fe hum yu’minûn(yu’minûne). ...
Ənbiya Suresi, 6. Ayet:
1.
mâ âmenet
: îmân etmedi
2.
kable-hum
: onlardan önce
3.
min karyetin
: ülkelerden (biri)
4.
ehle
knâ-hâ
: onu bi...
Ənbiya Suresi, 7. Ayet:
Ve mâ erselnâ kableke illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû
ehle
z zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne)....
Ənbiya Suresi, 7. Ayet:
1.
ve mâ ersel-nâ
: ve biz göndermedik
2.
kable-ke
: senden önce
3.
illâ
: ancak, den başka, sadece
4.
ricâlen
: r...
Ənbiya Suresi, 9. Ayet:
Summe sadaknâhumul va’de fe enceynâhum ve men neşâu ve
ehle
knel musrifîn(musrifîne). ...
Ənbiya Suresi, 9. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
sadaknâ-hum
: onlara sadık kaldık
3.
el va'de
: vaad
4.
fe enceynâ-hum
: böylece onları kurtar...
Ənbiya Suresi, 76. Ayet:
Ve nûhan iz nâdâ min kablu festecebnâ lehu fe necceynâhu ve
ehle
hu minel kerbil azîm(azîmi)....
Ənbiya Suresi, 76. Ayet:
1.
ve nûhan
: ve Nuh
2.
iz
: olduğu zaman
3.
nâdâ
: nida etti, çağırdı, dua etti
4.
min kablu
: önceden, daha önce...
Ənbiya Suresi, 84. Ayet:
Festecebnâ lehu fe keşefnâ mâ bihî min durrin ve âteynâhu
ehle
hu ve mislehum meahum rahmeten min ındinâ ve zikrâ lil âbidîn(âbidîne)....
Ənbiya Suresi, 84. Ayet:
1.
festeceb-nâ (fe istecebnâ)
: bunun üzerine icabet ettik
2.
lehu
: onun
3.
fe
: böylece
4.
keşef-nâ
: giderdik, ...
Ənbiya Suresi, 95. Ayet:
Ve harâmun alâ karyetin
ehle
knâhâ ennehum lâ yerciûn(yerciûne)....
Ənbiya Suresi, 95. Ayet:
1.
ve harâmun
: ve haramdır, yasaktır, imkânsızdır
2.
alâ karyetin
: şehre, şehir halkına
3.
ehle
knâ-hâ
: biz onu helâk ettik
4.
<...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Fe ke eyyin min karyetin
ehle
knâhâ ve hiye zâlimetun fe hiye hâviyetun alâ urûşihâ ve bi’rin muattalatin ve kasrın meşîd(meşîdin). ...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
1.
fe ke eyyin
: böylece niceleri gibi
2.
min karyetin
: ülkelerden
3.
ehle
knâ-hâ
: onu helâk ettik
4.
ve hiye
: c...
Həcc Suresi, 71. Ayet:
Onlar, Allah’ı bırakıp, kulları durumundaki, Allah’ın, haklarında kendilerine hiçbir ferman, kesin hiçbir delil indirmediği, kendilerinin dahi haklarında bilgi sahibi olmadıkları, l
ehle
rinde ilmî bir delil ortaya koyamadıkları şeylere tapıyorlar. İsyanda, inkârda, şirkte ısrar eden zâlimler için bir yardım eden bulunmayacaktır....
Həcc Suresi, 71. Ayet:
Onlar Allahın karşısında öyle bir şey'e tapıyorlar ki o ona öyle bir ferman indirmedi ve öyle bir şey ki ol babda l
ehle
rine hiç bir ılim yok, zalimlere ise yardımcı yoktur...
Həcc Suresi, 71. Ayet:
Onlar Allahın karşısında öyle bir şey'e tapıyorlar ki o ona öyle bir ferman indirmedi ve öyle bir şey ki ol babda l
ehle
rine hiç bir ılim yok, zalimlere ise yardımcı yoktur...
Möminun Suresi, 27. Ayet:
Fe evhaynâ ileyhi enısnaıl fulke bi a’yuninâ ve vahyinâ fe izâ câe emrunâ ve fâret tennûru fesluk fîhâ min kullin zevceynisneyni ve
ehle
ke illâ men sebeka aleyhil kavlu minhum, ve lâ tuhâtıbnî fîllezîne zalemû, innehum mugrakûn(mugrakûne)....
Möminun Suresi, 27. Ayet:
1.
fe
: o zaman, böylece
2.
evhay-nâ
: biz vahyettik
3.
ileyhi
: ona
4.
en ısnai
: yapmasını
Nur Suresi, 6. Ayet:
(6-7) Zevcelerine zinâ isnâd eden ve l
ehle
rinde kendilerinden başka şâhidleri de bulunmayanlara gelince, bunların herbirinin şâhidliği, kendisinin gerçekten doğru söyleyenlerden olduğuna dâir dört def'a Allah’a yemîn ederek şâhidlik etmesi; beşinci deeğer yalan söyleyenlerden ise, gerçekten Allah’ın lâ'netinin kendi üzerine olması(nı dilemesi)dir....
Nur Suresi, 7. Ayet:
(6-7) Zevcelerine zinâ isnâd eden ve l
ehle
rinde kendilerinden başka şâhidleri de bulunmayanlara gelince, bunların herbirinin şâhidliği, kendisinin gerçekten doğru söyleyenlerden olduğuna dâir dört def'a Allah’a yemîn ederek şâhidlik etmesi; beşinci deeğer yalan söyleyenlerden ise, gerçekten Allah’ın lâ'netinin kendi üzerine olması(nı dilemesi)dir....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Ama gerçek (verilen hüküm) kendi l
ehle
rinde ise, boyun eğerek ona gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi l
ehle
rine ise, ona boyun eğip gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer gerçek kendi l
ehle
rine ise, sürat ve itaat ile ona gelirler!...
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer l
ehle
rine olabilecek uygulamalara, hak ve menfaate davet edilmişlerse boyun eğip koşarak gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer hak l
ehle
rinde ise, ona boyun eğerek gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi l
ehle
rine ise, ona boyun eğip gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Ancak karar l
ehle
rine olursa, ona gönüllü koşarlar....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Ama, eğer (Allah ve Resulünün hükmettiği) hak kendi l
ehle
rine ise, ona, gönülden bağlı olarak saygı ile gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer hak l
ehle
rinde ise, ona boyun eğerek gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer hak, (Allah resûlünün verdiği hüküm,) kendi l
ehle
rine olursa, ona itâat eden kimseler olarak (koşa koşa) gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer hüküm kendi l
ehle
rine olursa itâ'at ederek, gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer hak onların l
ehle
rinde ise, ona boyun eğerek gelirler....
Nur Suresi, 49. Ayet:
Eğer gerçek, kendi l
ehle
rine olursa boyun bükerek ona gelirler....
Şüəra Suresi, 139. Ayet:
Fe kezzebûhu fe
ehle
knâhum, inne fî zâlike le âyeh(âyeten), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 139. Ayet: