Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 60. Ayet:
Ve bir vakit Musa, kavmi için su dilemişti, biz de asan ile taşa vur demiştik, onun üzerine ondan on iki pınar fışkırdı, her kısım insanlar kendi su alacağı menbaı bildi, Allahın rızkından yeyin, için de müfsitlik ederek yer yüzünü fesada vermeyin...
Ali-İmran Suresi, 44. Ayet:
Zâlike min
enbâi
l gaybi nûhîhi ileyk(ileyke), ve mâ kunte ledeyhim iz yulkûne eklâmehum eyyuhum yekfulu meryeme, ve mâ kunte ledeyhim iz yahtesımûn(yahtesımûne). ...
Ali-İmran Suresi, 44. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
min
enbâi
: haberlerinden
3.
el gaybi
: gayb
4.
nûhî-hi ileyke
: onu sana vahyediyoruz
...
Əraf Suresi, 101. Ayet:
Tilkel kurâ nakussu aleyke min
enbâi
hâ ve lekad câethum rusuluhum bil beyyinâti fe mâ kânû liyu’minû bi mâ kezzebû min kablu kezâlike yatbaullâhu alâ kulûbil kâfirîn (kâfirîne)....
Əraf Suresi, 101. Ayet:
1.
tilke el kurâ
: ülkeler işte bunlar
2.
nakussu
: anlatıyoruz
3.
aleyke
: sana
4.
min
enbâi
-hâ
: onların haberle...
Hud Suresi, 49. Ayet:
Tilke min
enbâi
l gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta'lemuhâ ente ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel âkıbete lil muttekîn(muttekîne). ...
Hud Suresi, 49. Ayet:
1.
tilke
: bunlar
2.
min
enbâi
: haberlerden
3.
el gaybi
: gayb (bilinmeyen)
4.
nûhî-hâ
: onu vahyediyoruz
Hud Suresi, 100. Ayet:
Zâlike min
enbâi
l kurâ nekussuhu aleyke minhâ kâimun ve hasîd(hasîdun)....
Hud Suresi, 100. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
min
enbâi
: haberlerden
3.
el kurâ
: beldeler, ülkeler
4.
nekussu-hu
: onu anlatıyoruz, kıs...
Yusif Suresi, 102. Ayet:
Zâlike min
enbâi
l gaybi nûhîhi ileyk(ileyke), ve mâ kunte ledeyhim iz ecmaû emrehum ve hum yemkurûn(yemkurûne). ...
Yusif Suresi, 102. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
min
enbâi
: haberlerinden
3.
el gaybi
: gayb
4.
nûhî-hi
: onu vahyediyoruz
Taha Suresi, 99. Ayet:
Kezâlike nakussu aleyke min
enbâi
mâ kad sebak(sebaka), ve kad âteynâke min ledunnâ zikrâ(zikren)....
Taha Suresi, 99. Ayet:
1.
kezâlike
: işte böylece
2.
nakussu
: anlatıyoruz
3.
aleyke
: sana
4.
min
enbâi
: haberlerden, haberleri
Əhzab Suresi, 20. Ayet:
Yahsebûnel ahzâbe lem yezhebû, ve in ye’til ahzâbu yeveddû lev ennehum bâdûne fîl a’râbi yes’elûne an
enbâi
kum, ve lev kânû fîkum mâ kâtelû illâ kalîlâ(kalîlen)....
Əhzab Suresi, 20. Ayet:
1.
yahsebûne
: zannediyorlar, sanıyorlar
2.
el ahzâbe
: birlikler
3.
lem yezhebû
: gitmedi
4.
ve in
: ve eğer
...
Səba Suresi, 12. Ayet:
Süleymana da rüzgâr: sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay, erimiş bakır menbaını da ona seyl gibi akıttık, hem rabbının iznile elinin altında Cinnîlerden de çalışan vardı, onlardan da her kim emrimizden inhiraf ederse ona Saîr azâbını tattırırız...
Səba Suresi, 12. Ayet:
Süleyman'ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü bir aylık yol idi. Erimiş bakır menbaını da ona sel gibi akıttık. Hem Rabbi'nin izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan da kim emrimizden dışarı çıkarsa ona ateş azabından tattırırdık....
Səba Suresi, 12. Ayet:
Biz rüzgarı Süleyman(ın emrin)e verdik: sabahki hareketi bir aylık yolculuk (mesafesinde), akşamki hareketi de bir aylık (mesafede tamamlanan) rüzgarı. Ve erimiş bakır menbaını o'nun buyruğu altında akıttık; görünmeyen varlıklardan bir kısmı (da) Rablerinin izniyle o'nun için çalış(maya mecbur kılın)dılar; ve hangisi emrimizden çıktıysa ona yakıcı ateşin azabını tattırırdık:...
Qəmər Suresi, 4. Ayet:
Ve lekad câehum minel
enbâi
mâ fihî muzdecer(muzdecerun)....
Qəmər Suresi, 4. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
câe-hum
: onlara geldi
3.
min el
enbâi
: haberlerden
4.
mâ
: şeyler
Hud Suresi, 120. Ayet:
Ve kullen nakussu aleyke min
enbâi
r rusuli mâ nusebbitu bihî fuâdek(fuâdeke) ve câeke fî hâzihil hakku ve mev’ızatun ve zikrâ lil muminîn(muminîne)....
Hud Suresi, 120. Ayet:
1.
ve kullen
: ve hepsini, hepsi
2.
nakussu
: anlattık, naklettik
3.
aleyke
: sana
4.
min
enbâi
: haberlerden
...