Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 8. Ayet:
Ve minen nâsi men yekûlu âm
ennâ
billâhi ve bil yevmil âhıri ve mâ hum bi mu’minîn(mu’minîne)....
Bəqərə Suresi, 8. Ayet:
1.
ve min en nâsi
: ve insanlardan bir kısmı
2.
men
: kimse, kişi
3.
yekûlu
: der, söyler
4.
âm
ennâ
: biz îmân ett...
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âm
ennâ
, ve izâ halev ilâ şeyâtînihim, kâlû innâ meakum, innemâ nahnu mustehziûn(mustehziûne)....
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
lekû
: karşılaştılar, buluştular
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
âmenû
: îmân et...
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
İman edenlerle beraberken "Amenna - kabul ettik" derler, şeytanlarıyla (vehimlerine tâbi olarak onları saptıranlarla) başbaşa olduklarında ise: "Biz sizinle aynı fikirdeyiz, onlarla alay ediyoruz" derler....
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
Bir de iman edenlerle karşılaştılar mı «âm
ennâ
» derler ve kendi şeytanları ile halvet oldular mı «emin olun derler, biz sizinle beraberiz, biz ancak mütehziyiz»...
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs sâlihâti enne lehum c
ennâ
tin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne)....
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
1.
ve beşşir
: ve müjdele
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
3.
ve amilû
: ve yaptılar
4.
Bəqərə Suresi, 57. Ayet:
Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için menna ve bıldırcın indirmiştik: 'Size verdiğimiz iyi rızıklardan yiyin.' Fakat onlar bize değil, sadece kendilerine zulmediyorlardı....
Bəqərə Suresi, 76. Ayet:
Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âm
ennâ
, ve izâ halâ ba’duhum ilâ ba’din kâlû e tuhaddisûnehum bi mâ fetehallâhu aleykum li yuhâccûkum bihî inde rabbikum e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne)....
Bəqərə Suresi, 76. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
lekû
: mülâki oldular, karşılaştılar
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
âmenû
: âme...
Bəqərə Suresi, 76. Ayet:
Hem iman edenlere rast geldiklerinde «amenna» derler. Birbirleriyle halvet yaptıklarında da «rabbinizin huzurunda aleyhinize huccet edinsinler diye mi tutup Allahın size açtığı hakikati onlara söylüyorsunuz? aklınız yok mu be?» dediler...
Bəqərə Suresi, 77. Ayet:
E ve lâ ya’lemûne ennallâhe ya’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûn(yu’linûne)....
Bəqərə Suresi, 106. Ayet:
Mâ nensah min âyetin ev nunsihâ ne’ti bi hayrin minhâ ev mislihâ e lem ta’lem ennallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun)....
Bəqərə Suresi, 118. Ayet:
Ve kâlellezîne lâ ya’lemûne lev lâ yukellimunâllâhu ev te’tînâ âyeh(âyetun), kezâlike kâlellezîne min kablihim misle kavlihim, teşâbehet kulûbuhum, kad beyyennal âyâti li kavmin yûkınûn(yûkınûne)....
Bəqərə Suresi, 118. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
lâ ya'lemûne
: bilmiyorlar
4.
lev lâ
: olsa, olmaz mıydı, ...
Bəqərə Suresi, 136. Ayet:
Kûlû âm
ennâ
billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile ilâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâtı ve mâ ûtiye mûsâ ve îsâ ve mâ ûtiyen nebiyyûne min rabbihim, lâ nuferriku beyne ehadin minhum ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne)....
Bəqərə Suresi, 136. Ayet:
1.
kûlû
: deyin, söyleyin
2.
âm
ennâ
: biz îmân ettik
3.
billâhi (bi allâhi)
: Allah'a
4.
ve mâ unzile
: ve indiril...
Bəqərə Suresi, 159. Ayet:
İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyy
ennâ
hu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne)....
Bəqərə Suresi, 159. Ayet:
1.
inne
: muhakkak, hiç şüphesiz
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
yektumûne
: ketmederler, gizlerler
4.
mâ
: şey...
Bəqərə Suresi, 176. Ayet:
Bundan dolayıdır ki, (biennAllah) Allâh, ilmindeki, varlığın hakikati ve Sünnetullah bilgisinin açığa çıkmış hâli olan evren içre evrenler ilmini (Kitap) bizâtihi Hak olarak (bilHakk) inzâl etmiştir. Muhakkak ki Kitapta (bu bilgide - oluşta) ihtilaf edenler (bu gerçeğe karşı çıkanlar) kesinlikle gerçekten çok uzağa (şikakı baiyd) düşmüşlerdir....
Bəqərə Suresi, 209. Ayet:
Fe in zeleltum min ba’di mâ câetkumul beyyinâtu fa’lemû ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun)....
Bəqərə Suresi, 223. Ayet:
Nisâukum harsun lekum, fe’tû harsekum
ennâ
şi’tum ve kaddimû li enfusikum vettekûllâhe va’lemû ennekum mulâkûh(mulâkûhu), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne)....
Bəqərə Suresi, 223. Ayet:
1.
nisâu-kum
: sizin kadınlarınız
2.
harsun
: tarla
3.
lekum
: sizin için, sizin
4.
fe
: o zaman, artık, o halde
Bəqərə Suresi, 231. Ayet:
Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin ev serrihûhunne bi ma’rûf(ma’rûfin), ve lâ tumsikûhunne dırâran li ta’tedû, ve men yef’al zâlike fe kad zaleme nefseh(nefsehu), ve lâ tettehızû âyâtillâhi huzuvâ(huzuven), vezkurû ni’metallâhi aleykum ve mâ enzele aleykum minel kitâbi vel hikmeti yeızukum bih(bihî), vettekûllâhe va’lemû ennallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Bəqərə Suresi, 235. Ayet:
Ve lâ cunâhe aleykum fîmâ arradtum bihî min hitbetin nisâi ev eknentum fî enfusikum, alimallâhu ennekum se tezkurûnehunne ve lâkin lâ tuvâıdûhunne sirran illâ en tekûlû kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen), ve lâ ta’zimû ukdeten nikâhı hattâ yeblugal kitâbu eceleh(ecelehu), va’lemû ennallâhe ya’lemu mâ fî enfusikum fahzerûh(fahzerûhu), va’lemû ennallâhe gafûrun halîm(halîmun)....
Bəqərə Suresi, 244. Ayet:
Ve kâtilû fî sebîlillâhi va’lemû ennallâhe semîun alîm(alîmun)....
Bəqərə Suresi, 247. Ayet:
Ve kâle lehum nebiyyuhum innallâhe kad bease lekum tâlûtemelikâ(meliken), kâlû
ennâ
yekûnu lehul mulku aleynâ ve nahnu ehakku bil mulki minhu ve lem yu’te seaten minel mâl(mâli), kâle innallâhestafâhu aleykum ve zâdehu bestaten fîl ilmi vel cism(cismi), vallâhu yu’tî mulkehu men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun)....
Bəqərə Suresi, 247. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
lehum
: onlara
3.
nebiyyu-hum
: onların peygamberi
4.
inne
: muhakkak ki
Bəqərə Suresi, 259. Ayet:
Ev kellezî merra alâ karyetin ve hiye hâviyetun alâ urûşihâ, kâle
ennâ
yuhyî hâzihillâhu ba’de mevtihâ, fe emâtehullâhu miete âmin summe beaseh(beasehu), kâle kem lebist(lebiste), kâle lebistu yevme ev ba’da yevm(yevmin), kâle bel lebiste miete âmin fenzur ilâ taâmike ve şerâbike lem yetesenneh, venzur ilâ hımârike ve li nec’aleke âyeten lin nâsi venzur ilâl izâmi keyfe nunşizuhâ summe neksûhâ lahmâ(lahmen), fe lemmâ tebeyyene lehu, kâle a’lemu ennallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun)....
Bəqərə Suresi, 259. Ayet:
1.
ev
: veya
2.
ke ellezî
: o kimse gibi
3.
merra
: uğradı
4.
alâ karyetin
: bir karyeye, beldeye, kasaba
Bəqərə Suresi, 260. Ayet:
Ve iz kâle ibrâhîmu rabbî erinî keyfe tuhyil mevtâ kâle e ve lem tu’min kâle belâ ve lâkin li yatmainne kalbî kâle fe huz erbeaten minet tayri fe surhunne ileyke summec’al alâ kulli cebelin minhunne cuz’en summed’uhunne ye’tîneke sa’yâ(sa’yen), va’lem ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun)....
Bəqərə Suresi, 267. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum ve mimmâ ahracnâ lekum minel ard(ardı), ve lâ teyemmemûl habîse minhu tunfikûne ve lestum bi âhızîhı illâ en tugmidû fîh(fîhî), va’lemû ennallâhe ganiyyun hamîd(hamîdun)....
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmâllezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlihi, ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âm
ennâ
bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi)....
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
1.
huve ellezî
: O ki
2.
enzele
: indirdi
3.
aleyke
: sana
4.
el kitâbe
: kitap
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
Odur indiren sana bu muazzam kitabı: bunun bir kısım âyatı vardır muhkemat: onlar «ümmülkitab» ana kitab, diğer bir takımları da müteşabihattır, amma kalblerinde bir yamıklık bulunanlar sade onun müteşabih olanlarının ardına düşerler: fitne aramak, te'vilini aramak için, halbuki onun te'vilini ancak Allah bilir, ilimde rüsuhu olanlar da derler ki: amenna hepsi rabbımızdan, maamafih özü temiz olanlardan başkası düşünemez....
Ali-İmran Suresi, 15. Ayet:
Kul e unebbiukum bi hayrın min zâlikum, lillezînettekav inde rabbihim c
ennâ
tun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi). ...
Ali-İmran Suresi, 15. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
e unebbiu-kum
: size haber vereyim mi
3.
bi hayrın
: hayırlısı
4.
min zâlikum
: bundan
<...
Ali-İmran Suresi, 16. Ayet:
Ellezîne yekûlune rabbenâ innenâ âm
ennâ
fagfir lenâ zunûbenâ ve kınâ azâben nâr(nâri). ...
Ali-İmran Suresi, 16. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yekûlûne
: derler
3.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
4.
inne-nâ
: muhakkak ki biz
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(rızkan), kâle yâ meryemu
ennâ
leki hâzâ kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın). ...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
1.
fe tekabbele-hâ
: böylece onu kabul etti (buyurdu)
2.
rabbu-hâ
: onun Rabbi
3.
bi kabûlin hasenin
: güzel bir kabul ile
4.
v...
Ali-İmran Suresi, 39. Ayet:
Fe nâdethul melâiketu ve huve kâimun yusallî fîl mihrâbi, ennallâhe yubeşşiruke bi yahyâ musaddikan bi kelimetin minallâhi ve seyyiden ve hasûran ve nebiyyen mines sâlihîn(sâlihîne). ...
Ali-İmran Suresi, 40. Ayet:
Kâle rabbi
ennâ
yekûnu lî gulâmun ve kad beleganiyel kiberu vemraetî âkir(âkirun), kâle kezâlikellâhu yef’alu mâ yeşâ’(yeşâu). ...
Ali-İmran Suresi, 40. Ayet:
1.
kâle rabbi
: Rabbim dedi,
2.
ennâ
yekûnu lî
: benim nasıl olur,
3.
gulâmun
: erkek çocuk, oğul
4.
ve kad beleganiye
...
Ali-İmran Suresi, 47. Ayet:
Kâlet rabbi
ennâ
yekûnu lî veledun ve lem yemsesnî beşer(beşerun), kâle kezâlikillâhu yahluku mâ yeşâ’(yeşâu) izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu). ...
Ali-İmran Suresi, 47. Ayet:
1.
kâlet rabbi
: Rabbim dedi
2.
ennâ
yekûnu
: nasıl olur
3.
lî veledun
: benim çocuğum
4.
ve lem yemses-nî
: ve ba...
Ali-İmran Suresi, 52. Ayet:
Fe lemmâ ehassa îsâ min humul kufre kâle men ensârî ilâllâh(ilâllâhi), kâlel havâriyyûne nahnu ensârullâh(ensârullâhi), âm
ennâ
billâh(billâhi), veşhed bi
ennâ
muslimûn(muslimûne). ...
Ali-İmran Suresi, 52. Ayet:
1.
fe lemmâ
: fakat, ... olunca
2.
ehassa îsâ
: Hz Îsâ hissetti
3.
min-hum
: onlardan
4.
el kufre
: küfür, inkâr e...
Ali-İmran Suresi, 53. Ayet:
Rabbenâ âm
ennâ
bi mâ enzelte vetteba’nâr resûle fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne). ...
Ali-İmran Suresi, 53. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
âm
ennâ
: biz îmân ettik
3.
bi mâ
: şeye
4.
enzelte
: sen indirdin
Ali-İmran Suresi, 64. Ayet:
Kul yâ ehlel kitâbi teâlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beynekum ellâ na’bude illâllâhe ve lâ nuşrike bihî şey’en ve lâ yettehize ba’dunâ ba’den erbâben min dûnillâh(dûnillâhi), fe in tevellev fe kûlûşhedû bi
ennâ
muslimûn(muslimûne). ...
Ali-İmran Suresi, 64. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ ehle el kitâbi
: ey kitap ehli (yahudiler ve hristiyanlar)
3.
teâlev
: gelin
4.
ilâ kelimetin
...
Ali-İmran Suresi, 84. Ayet:
Kul âm
ennâ
billâhi ve mâ unzile aleynâ ve mâ unzile alâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâtı ve mâ ûtiye mûsâ ve îsâ ven nebiyyûne min rabbihim, lâ nuferriku beyne ehadin minhum, ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne). ...
Ali-İmran Suresi, 84. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
âm
ennâ
: biz îmân ettik
3.
bi allâhi
: Allah'a
4.
ve mâ unzile
: ve indirilen şeye
...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tettehızû bitâneten min dûnikum lâ ye’lûnekum habâlâ(habâlen), veddû mâ anittum, kad bedetil bagdâu min efvâhihim, ve mâ tuhfî sudûruhum ekber(ekberu), kad beyy
ennâ
lekumul âyâti in kuntum ta’kılûn(ta’kılûne)....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, îmân edenler
3.
lâ tettehızû
: edinmeyin
4.
bitâneten
: sırda...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Hâ entum ulâi tuhıbbûnehum ve lâ yuhıbbûnekum ve tû’minûne bil kitâbi kullih(kullihi), ve izâ lekûkum kâlû âm
ennâ
, ve izâ halev addû aleykumul enâmile minel gayz(gayzi), kul mûtû bi gayzikum, innallâhe alîmun bi zâtis sudûr(sudûri). ...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
1.
hâ entum ulâi
: işte siz busunuz, böylesiniz
2.
tuhıbbûne-hum
: onları seversiniz
3.
ve lâ yuhıbbûne-kum
: ve onlar sizi sevmezler
4.
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
İşte siz o kimselersiniz ki o düşmanlarınızı seversiniz, halbuki siz bütün kitaplara iman ettiğiniz halde, onlar sizi sevmezler. Hem huzurunuza geldiler mi "âmenna!" biz de "inandık!" derler. Aralarında başbaşa kaldıkları vakit de, size duydukları kin ve düşmanlık sebebiyle, parmaklarını ısırırlar. De ki: "Geberin kininizle!". Allah bütün kalplerin künhünü bilir....
Ali-İmran Suresi, 136. Ayet:
Ulâike cezâuhum magfiretun min rabbihim ve c
ennâ
tun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ, ve ni’me ecrul âmilîn(âmilîne)....
Ali-İmran Suresi, 136. Ayet:
1.
ulâike
: işte onlar
2.
cezâu-hum
: onların cezası, karşılığ?, mükâfatı
3.
magfiretun
: bağışlanma, mağfiret (günahların sevaba çevrilmesi)
4.
<...
Ali-İmran Suresi, 164. Ayet:
Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete), ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin). ...
Ali-İmran Suresi, 165. Ayet:
E ve lemmâ asâbetkum musîbetun kad asabtum misleyhâ, kultum
ennâ
hâzâ, kul huve min indi enfusikum innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun). ...
Ali-İmran Suresi, 165. Ayet:
1.
e ve lemmâ
: ve ... olduğu zaman
2.
asâbet-kum
: size isabet etti
3.
musîbetun
: bir musibet, bela
4.
kad asabtum
<...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Yestebşirûne bi ni’metin minallâhi ve fadlin, ve ennallâhe lâ yudîu ecrel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 182. Ayet:
Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi). ...
Ali-İmran Suresi, 193. Ayet:
Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî lil îmâni en âminû bi rabbikum fe âm
ennâ
, rabbenâ fagfir lenâ zunûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr(ebrâri). ...
Ali-İmran Suresi, 193. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
inne-nâ
: muhakkak ki biz
3.
semi'nâ
: işittik
4.
munâdiyen
: nida eden, davetçi
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Festecâbe lehum rabbuhum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum c
ennâ
tin tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), sevâben min indillâh(indillâhi) vallâhu indehû husnus sevâb(sevâbi)....
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
1.
fe istecâbe
: o zaman, icabet etti, dualarına cevap verdi
2.
lehum
: onlara, onlar için
3.
rabbu-hum
: onların Rabbi
4.
ennî...
Ali-İmran Suresi, 198. Ayet:
Lâkinillezînettekav rabbehum lehum c
ennâ
tun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ nuzulen min indillâh(indillâhi), ve mâ indallâhi hayrun lil ebrâr(ebrâri)....
Ali-İmran Suresi, 198. Ayet:
1.
lâkin ellezîne
: lâkin, fakat onlar, ... olanlar
2.
ittekav
: takva sahibi oldular
3.
rabbe-hum
: Rab'lerine
4.
lehum
Nisa Suresi, 13. Ayet:
Tilke hudûdullâh(hudûdullâhi). Ve men yutııllâhe ve resûlehu yudhılhu c
ennâ
tin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ. Ve zâlikel fevzul azîm(azîmu)....
Nisa Suresi, 13. Ayet:
1.
tilke
: bu, işte bunlar
2.
hudûdu
: hudutlar
3.
allâhi
: Allah
4.
ve men
: ve kim
Nisa Suresi, 57. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhıluhum c
ennâ
tin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun, ve nudhıluhum zıllen zalîlâ(zalîlen)....
Nisa Suresi, 57. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ellezîne
: onlar, olanlar
3.
âmenû
: âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah’a ulaşmayı dilediler
4.
amilû es...
Nisa Suresi, 66. Ayet:
Ve lev
ennâ
ketebnâ aleyhim enıktulû enfusekum evihrucû min diyârikum mâ fealûhu illâ kalîlun minhum. Ve lev ennehum fealû mâ yûazûne bihî le kâne hayran lehum ve eşedde tesbîtâ(tesbîten)....
Nisa Suresi, 66. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer, ... olsa
2.
ennâ
: biz ... olduk
3.
ketebnâ
: yazdık
4.
aleyhim
: onların üzerine, onlara
Nisa Suresi, 94. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ darabtum fî sebîlillâhi fe tebeyyenû ve lâ tekûlû li men elkâ ileykumus selâme leste mu’minâ(mu’minen), tebtegûne aradal hayâtid dunyâ, fe indallâhi megânimu kesîrah(kesîratun). Kezâlike kuntum min kablu fe mennallâhu aleykum fe tebeyyenû. İnnallâhe kâne bimâ ta’melûne habîrâ(habîran)....
Nisa Suresi, 122. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhiluhum c
ennâ
tin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Va’dallâhi hakkâ(hakkan). Ve men asdaku minallâhi kîlâ(kîlen)....
Nisa Suresi, 122. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar, ...olanlar
2.
âmenû
: amenu oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah'a ulaşmayı dilediler
3.
ve amilû es sâlihâti
: ve salih amel, nefsi tezkiye edici amel işlediler
Maidə Suresi, 12. Ayet:
Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe kardan hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum c
ennâ
tin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli)....
Maidə Suresi, 12. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
ehaze allâhu
: Allâh (c.c.) aldı
3.
mîsâka
: mîsâk
4.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
Maidə Suresi, 34. Ayet:
İllellezîne tâbû min kabli en takdirû aleyhim, fa’lemû ennallâhe gafûrun rahîm(rahîmun)....
Maidə Suresi, 40. Ayet:
E lem ta’lem ennallâhe lehu mulkus semâvâti vel ardı yuazzibu men yeşâu ve yagfiru limen yeşâ(yeşâu) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun)....
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Yâ eyyuher resûlu lâ yahzunkellezîne yusâriûne fîl kufri minellezîne kâlû âm
ennâ
bi efvâhihim ve lem tu’min kulûbuhum, ve minellezîne hâdû semmâûne lil kezibi semmâûne li kavmin âharîne lem ye’tuk(ye’tuke) yuharrifûnel kelime min ba’di mevâdııh(mevâdııhî), yekûlûne in utîtum hâzâ fe huzûhu ve in lem tu’tevhu fahzerû ve men yuridillâhu fitnetehu fe len temlike lehu minallâhi şey’â(şey’en) ulâikellezîne lem yuridillâhu en yutahhire kulûbehum lehum fîd dunyâ hızyun ve lehum fîl âhıreti azâbun azîm(...
Maidə Suresi, 41. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ er resûlu
: ey Resul
2.
lâ yahzun-ke
: seni üzmesin (mahzun etmesin)
3.
ellezîne yusâriûne
: yarışan kimseler, yarışanlar
4.
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Ey o şanlı Resul, seni mahzun etmesin o küfürde yarış edenler: gerek o ağızlariyle «amenna» deyib de kalbleri mü'min olmıyanlardan olsun ve gerek Yehudî olanlardan, onlar yalancılık etmek için dinlerler, sana gelmiyen diğer bir kavm için dinlerler, yerli yerinde söylenen kelimeleri sonradan tahrif ederler, size böyle fetva verilirse tutun verilmezse sakının derler, kim ki Allah onun fitneye düşmesini murad etmiştir sen, ihtimali yok, onun lehine Allahdan zerrece bir şey'e malik olamazsın; onlar ...
Maidə Suresi, 59. Ayet:
Kul yâ ehlel kitâbi hel tenkımûne minnâ illâ en âm
ennâ
billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile min kablu ve enne ekserekum fâsıkûn(fâsıkûne)....
Maidə Suresi, 59. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ ehle el kitâbi
: ey Kitab ehli, kitab sahipleri
3.
hel
: mi?, mı?
4.
tenkımûne
: çekemiyo...
Maidə Suresi, 61. Ayet:
Ve izâ câukum kâlû âm
ennâ
ve kad dehalû bil kufri ve hum kad haracû bih(bihî) vallâhu a’lemu bimâ kânû yektumûn(yektumûne)....
Maidə Suresi, 61. Ayet:
1.
ve izâ câû-kum
: ve size geldikleri zaman
2.
kâlû âm
ennâ
: iman ettik dediler
3.
ve kad dehalû
: ve girmişlerdir.
4.
bi el k...
Maidə Suresi, 61. Ayet:
Size geldiklerinde de «am
ennâ
» derler, halbuki kâfir girmişler kâfir çıkmışlardır, neler ketmediyor idiklerini ise Allah kendilerinden daha iyi bilir...
Maidə Suresi, 65. Ayet:
Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum c
ennâ
tin naîm(naîmi)....
Maidə Suresi, 65. Ayet:
1.
ve lev enne
: ve şayet, eğer olsa
2.
ehle el kitâbi
: kitap ehli, kitap sahipleri
3.
âmenû
: âmenû oldular, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ulaşmayı dilediler
Maidə Suresi, 75. Ayet:
Melmesîhubnu meryeme illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusul(rusulun) ve ummuhu sıddîkah(sıddîkatun) kânâ ye’kulânit taâm(taâmi) unzur keyfe nubeyyinu lehumul âyâti summenzur
ennâ
yu’fekûn(yu’fekûne)....
Maidə Suresi, 75. Ayet:
1.
mâ
: değil, (başka) değil
2.
el mesîhu
: Mesih
3.
ibnu meryeme
: Hz. Meryem'in oğlu
4.
illâ resûlun
: ancak sad...
Maidə Suresi, 83. Ayet:
Ve izâ semiû mâ unzile ilerresûli terâ a’yunehum tefîdu mined dem’ı mimmâ arefû minel hakk(hakkı), yekûlûne rabbenâ âm
ennâ
fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne)....
Maidə Suresi, 83. Ayet:
1.
ve izâ semiû
: ve işittikleri zaman
2.
mâ unzile
: indirilen şeyi, indirileni
3.
ilâ er resûli
: Resûl'e
4.
terâ
Maidə Suresi, 85. Ayet:
Fe esâbehumullâhu bimâ kâlû c
ennâ
tin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâûl muhsinîn(muhsinîne)....
Maidə Suresi, 85. Ayet:
1.
fe esâbe-hum(u)
: böylece onlara verdi, ihsan etti
2.
allâhu
: Allâh (c.c.)
3.
bi-mâ kâlû
: söylediklerinden dolayı
4.
c
ennâ
...
Maidə Suresi, 111. Ayet:
Ve iz evhaytu ilel havâriyyîne en âminû bî ve bi resûlî, kâlû âm
ennâ
veşhed bi ennenâ muslimûn(muslimûne)....
Maidə Suresi, 111. Ayet:
1.
ve iz evhaytu
: ve vahyettiğim zaman
2.
ilâ el havâriyyîne
: havârilere
3.
en âminû bî
: bana iman etmelerini
4.
ve bi resûl...
Maidə Suresi, 119. Ayet:
Kâlellâhu hâzâ yevmu yenfeus sâdikîne sıdkuhum, lehum c
ennâ
tun tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden) radiyallâhu anhum ve radû anh(anhu) zâlikel fevzul azîm(azîmu). ...
Maidə Suresi, 119. Ayet:
1.
kâle allâhu
: Allâh (cc.) dedi (buyurdu)
2.
hâzâ yevmu
: bu gün
3.
yenfeu es sâdikîne
: sâdıklara fayda verecek
4.
sıdku-hum...
Ənam Suresi, 6. Ayet:
E lem yerev kem ehleknâ min kablihim min karnin mekk
ennâ
hum fîl ardı mâ lem numekkin lekum ve erselnes semâe aleyhim midrâren ve cealnâl enhâre tecrî min tahtihim fe ehleknâhum bi zunûbihim ve enşe’nâ min ba’dihim karnen âharîn(âharîne)....
Ənam Suresi, 6. Ayet:
1.
e lem yerev
: görmüyorlar mı
2.
kem ehleknâ
: nice, kaç tane helâk ettik
3.
min kabli-him
: onlardan önce, kendilerinden önce
4.
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Ve kezâlike fet
ennâ
ba’dahum bi ba’din li yekûlû e hâulâi mennallâhu aleyhim min beyninâ, e leysallâhu bi a’leme biş şâkirîn(şâkirîne)....
Ənam Suresi, 53. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
kezâlike
: işte böyle, böylece
3.
fet
ennâ
: biz imtihan ettik
4.
ba'da-hum
: onların bazısını
Ənam Suresi, 95. Ayet:
İnnallâhe fâlikul habbi ven nevâ, yuhrıcul hayye minel meyyiti ve muhricul meyyiti minel hayy(hayyi), zâlikumullâhu fe
ennâ
tu’fekun(tu’fekune). ...
Ənam Suresi, 95. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
2.
fâliku el habbi
: taneyi yarıp çıkaran
3.
ve en nevâ
: ve çekirdek
4.
yuhricu
Ənam Suresi, 99. Ayet:
Ve huvellezî enzele mines semâi mâ’(mâen), fe ahrecnâ bihî nebate kulli şey’in fe ahrecnâ minhu hadıran nuhricu minhu habben muterâkibâ(muterâkiben), ve minen nahli min tal’ıhâ kınvânun dâniyetun ve c
ennâ
tin min a’nâbin vez zeytûne ver rummâne muştebihen ve gayre muteşâbih(muteşâbihin), unzurû ilâ semerihî izâ esmere ve yen’ıh(yen’ıhî), inne fî zâlikum le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne)....
Ənam Suresi, 99. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o ki
2.
enzele
: indirdi
3.
min es semâi mâen
: semâdan su
4.
fe ahrecnâ
: böylece çıkardık...
Ənam Suresi, 101. Ayet:
Bedîus semâvâti vel ard(ardı),
ennâ
yekûnu lehu veledun ve lem tekun lehu sâhıbeh(sâhıbetun), ve halaka kulle şey’(şeyin), ve huve bikulli şey’in alîm(alîmun)....
Ənam Suresi, 101. Ayet:
1.
bedîu
: örneği olmaksızın yoktan yaratan
2.
es semâvâti
: semâlar, gökler
3.
ve el ard
: ve arz, yeryüzü
4.
ennâ
Ənam Suresi, 108. Ayet:
Ve lâ tesubbûllezîne yed’ûne min dûnillâhi fe yesubbûllâhe adven bi gayri ilm(ilmin), kezâlike zeyy
ennâ
li kulli ummetin amelehum summe ilâ rabbihim merciuhum fe yunebbiuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Ənam Suresi, 108. Ayet:
1.
ve lâ tesubbû
: ve sövmeyin
2.
ellezîne
: onlara
3.
yed'ûne
: tapıyorlar, dua ediyorlar
4.
min dûni allâhi
: Al...
Ənam Suresi, 141. Ayet:
Ve huvellezî enşee c
ennâ
tin ma’rûşâtin ve gayre ma’rûşâtin ven nahle vez zer’a muhtelifen ukuluhu vez zeytûne ver rummâne muteşâbihen ve gayre muteşâbih(muteşâbihin), kulû min semerihî izâ esmere ve âtû hakkahu yevme hasâdihî ve lâ tusrifû, innehu lâ yuhibbul musrifîn(musrifîne)....
Ənam Suresi, 141. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o ki
2.
enşee
: yarattı (inşa etti)
3.
c
ennâ
tin
: bahçeler
4.
ma'rûşâtin
: asmalı
...
Ənam Suresi, 150. Ayet:
Kul helumme şuhedâekumullezîne yeşhedûne ennallâhe harreme hâzâ, fe in şehidû fe lâ teşhed meahum, ve lâ tettebi’ ehvâellezîne kezzebû bi âyâtinâ vellezîne lâ yu’minûne bil âhireti ve hum bi rabbihim ya’dilûn(ya’dilûne)....
Ənam Suresi, 150. Ayet:
1.
kul
: de
2.
helumme
: getirin
3.
şuhedâe-kum ellezîne
: şahitleriniz ki onlar
4.
yeşhedûne
: şahitlik ederler
Ənam Suresi, 157. Ayet:
Ev tekûlû lev
ennâ
unzile aleynel kitâbu le kunnâ ehdâ minhum, fe kad câekum beyyinetun min rabbikum ve huden ve rahmeh(rahmetun), fe men azlemu mimmen kezzebe bi âyâtillâhi ve sadefe anhâ, se neczîllezîne yasdifûne an âyâtinâ sûel azâbi bimâ kânû yasdifûn(yasdifûne). ...
Ənam Suresi, 157. Ayet:
1.
ev
: veya
2.
tekûlû
: siz dersiniz
3.
lev
: eğer
4.
ennâ
: bize olsa
Əraf Suresi, 10. Ayet:
Ve lekad mekk
ennâ
kum fîl ardı ve cealnâ lekum fîhâ maâyiş’(maâyişe), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne)....
Əraf Suresi, 121. Ayet:
Kâlû âm
ennâ
bi rabbil âlemîn(âlemîne)....
Əraf Suresi, 126. Ayet:
Ve mâ tenkımu minnâ illâ en âm
ennâ
bi âyâti rabbinâ lemmâ câetnâ, rabbenâ efrıg aleynâ sabren ve teveffenâ muslimîn(muslimîne)....
Əraf Suresi, 160. Ayet:
Onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. Halkı kendisinden su istediği zaman Musa'ya, 'Asan ile taşa vur,' diye vahyettik. Ondan on iki göze fışkırdı ve her kabile içeceği yeri bildi. Ayrıca onları bulutlarla gölgelendirdik ve üzerlerine menna ve bıldırcın indirdik: 'Size verdiğim rızıklardan yeyin.' Onlar bize haksızlık etmiyorlardı, kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı....
Ənfal Suresi, 18. Ayet:
Zâlikum ve ennallâhe mûhinu keydil kâfirîn(kâfirîne)....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
İn testeftihû fe kad câekumul fethu, ve in tentehû fe huve hayrun lekum, ve in teûdû naud, ve len tugniye ankum fietukum şey'en ve lev kesuret ve ennallâhe meal mu'minîn(mu'minîne)....
Ənfal Suresi, 24. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va'lemû ennallâhe yehûlu beynel mer'i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn (tuhşerûne)....
Ənfal Suresi, 25. Ayet:
Vettekû fitneten lâ tusîbennellezîne zalemû minkum hâssah (hâssaten), va'lemû ennallâhe şedîdul ıkâb(ıkâbi)....
Ənfal Suresi, 28. Ayet:
Va'lemû ennemâ emvâlukum ve evlâdukum fitnetun ve ennallâhe indehû ecrun azîm(azîmun)....
Ənfal Suresi, 40. Ayet:
Ve in tevellev fa'lemû ennallâhe mevlâkum, ni'mel mevlâ ve ni'men nasîr(nasîru)....
Ənfal Suresi, 51. Ayet:
Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi)....
Ənfal Suresi, 53. Ayet:
Zâlike biennallâhe lem yeku mugayyiren ni'meten en'amehâ alâ kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim ve ennallâhe semîun alîm(alîmun)....
Tövbə Suresi, 2. Ayet:
Fesîhû fil ardı erbeate eşhurin va'lemû ennekum gayru mu'cizîllâhi ve ennallâhe muhzîl kâfirîn(kâfirîne)....
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilân nâsi yevmel haccıl ekberi ennallâhe berîun minel muşrikîne ve resûluhu, fe in tubtum fe huve hayrun lekum, ve in tevelleytum fa'lemû ennekum gayru mu'cizîllâh (mu'cizîllâhi), ve beşşirillezîne keferû bi azâbin elîm(elîmin)....
Tövbə Suresi, 21. Ayet:
Yubeşşiruhum rabbuhum bi rahmetin minhu ve rıdvânin ve c
ennâ
tin lehum fîhâ naîmun mukîm(mukîmun)....
Tövbə Suresi, 21. Ayet:
1.
yubeşşiru-hum
: onları müjdeler
2.
rabbu-hum
: onların Rab'leri
3.
bi rahmetin
: bir rahmet ile
4.
min-hu
: ond...
Tövbə Suresi, 30. Ayet:
Ve kâletil yahûdu uzeyrunibnullâhi ve kâletin nasârâl mesîhubnullâh(mesîhubnullâhi) zâlike kavluhum bi efvâhihim yudâhiûne kavlellezîne keferû min kablu kâtelehumullâh(kâtelehumullâhu)
ennâ
yu'fekûn(yu'fekûne)....
Tövbə Suresi, 30. Ayet:
1.
ve kâlet el yahûdu
: ve yahudiler dediler
2.
uzeyrun ibnu allâhi
: Üzeyir Allah'ın oğlu
3.
ve kâlet en nasârâ
: ve nasraniler dediler
4.