Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Tin Suresi, 3. Ayet:
Ve bu güvenli k
ente
....
Bəqərə Suresi, 32. Ayet:
Kâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke
ente
l alîmul hakîm(hakîmu)....
Bəqərə Suresi, 32. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
subhâne-ke
: sen sübhansın, seni tenzih ederiz
3.
lâ
: yoktur, değil, olmaz
4.
ilme
: ilim, b...
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
Ve kulnâ yâ âdemuskun
ente
ve zevcukel cennete ve kulâ minhâ ragaden haysu şi’tumâ ve lâ takrabâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
1.
ve kulnâ
: ve biz dedik
2.
yâ
: ey
3.
âdemu
: Âdem
4.
uskun
: iskân ol, otur, yerleş
...
Bəqərə Suresi, 58. Ayet:
Demiştik ki: "Şu k
ente
girin, oradan dilediğiniz yerde bol bol yeyin; secde ederek kapıdan girin ve "hitta (ya Rabbi, bizi affet)" deyin ki, biz de sizin hatâlarınızı bağışlayalım, güzel davrananlara daha fazlasını da veririz....
Bəqərə Suresi, 58. Ayet:
Şöyle demiştik: "Girin şu k
ente
; orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve 'Affet bizi!' deyin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını da veririz."...
Bəqərə Suresi, 127. Ayet:
Ve iz yerfeu ibrâhîmul kavâide minel beyti veismâîl(ismâîlu) rabbenâ tekabbel minnâ inneke
ente
s semîul alîm(alîmu)....
Bəqərə Suresi, 127. Ayet:
1.
ve iz
: ve o zaman, olduğu zaman
2.
yerfeu
: yükseltir
3.
ibrâhîmu
: İbrâhîm
4.
el kavâide
: temeller
...
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Rabbenâ vec’alnâ muslimeyni leke ve min zurriyyetinâ ummeten muslimeten leke ve erinâ menâsikenâ ve tub aleynâ, inneke
ente
t tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
ve ic'al-nâ
: ve bizi kıl
3.
muslimeyni
: teslim olan (iki kişi)
4.
leke
: sana
Bəqərə Suresi, 129. Ayet:
Rabbenâ veb’as fîhim resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtike ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete ve yuzekkîhim inneke
ente
l azîzul hakîm(hakîmu)....
Bəqərə Suresi, 129. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
veb'as (ve ib'as)
: ve beas et, hayata getir, görevlendir 3 - fî-him
3.
resûlen
: bir resûl, elçi, mürşid
4.
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
Ve le in eteytellezîne ûtûl kitâbe bi kulli âyetin mâ tebiû kıbletek(kıbleteke) ve mâ
ente
bi tâbîın kıbletehum, ve mâ ba’duhum bi tâbîın kıblete ba’d(ba’dın), ve le initteba’te ehvâehum min ba’di mâ câeke minel ilmi inneke izen le minez zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 145. Ayet:
1.
ve le in
: ve eğer gerçekten olursa, olsa
2.
eteyte
: getirsen
3.
ellezîne
: o kimselere, onlara
4.
ûtû
: veril...
Bəqərə Suresi, 259. Ayet:
Ya şu kişi gibisini görmedin mı? Çatıları çökmüş, duvarları-damları yere inmiş bir k
ente
uğramıştı da şöyle demişti: "Allah şurayı ölümünden sonra nasıl hayata kavuşturacak?" Bunun üzerine Allah, o kişiyi yüz yıllık bir süre için öldürmüş, sonra diriltmişti. "Ne kadar bekledin?" demişti, "Bir gün veya günün bir kısmı kadar bekledim." dedi. "Hayır, dedi, aksine sen, yüz yıl kaldın. Yiyeceğine, içeceğine bak! Henüz bozulmamış. Eşeğine bak! Seni insanlara bir ibret yapalım diyedir bu. Kemiklere bak...
Bəqərə Suresi, 275. Ayet:
Ellezîne ye’kulûner ribâ lâ yekûmûne illâ kemâ yekûmullezî yetehabbetuhuş şeytânu minel mess(messi), zâlike bi ennehum kâlû innemal bey’u mislur ribâ, ve ehallallâhul bey’a ve harramer ribâ fe men câehu mev’izatun min rabbihî f
ente
hâ fe lehu mâ selef(selefe), ve emruhû ilâllâh(ilâllâhi), ve men âde fe ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne)....
Bəqərə Suresi, 275. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
ye'kulûne
: yerler
3.
er ribâ
: riba, faiz
4.
lâ yekûmûne
: kalkmazlar
Bəqərə Suresi, 286. Ayet:
Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ,
ente
mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne)....
Bəqərə Suresi, 286. Ayet:
1.
lâ yukellifu
: mükellef kılmaz, sorumlu tutmaz
2.
allâhu
: Allah
3.
nefsen
: nefs, kişi, kimse
4.
illâ
: ancak,...
Ali-İmran Suresi, 8. Ayet:
Rabbenâ lâ tuziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledunke rahmeh(rahmeten), inneke
ente
l vehhâb(vehhâbu). ...
Ali-İmran Suresi, 8. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
lâ tuzig
: saptırma, kaydırma
3.
kulûbe-nâ
: kalplerimizi
4.
ba'de
: sonra
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İz kâlet imraetu ımrâne rabbi innî nezertu leke mâ fî batnî muharraran fe tekabbel minnî, inneke
ente
s semîul alîm(alîmu). ...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
1.
iz kâlet
: demişti
2.
imraetu ımrâne
: İmrân'ın kadını
3.
rabbi
: Rabbim
4.
in-nî
: muhakkak ki ben
<...
Maidə Suresi, 24. Ayet:
Kâlû yâ mûsâ innâ len nedhulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ fezheb
ente
ve rabbuke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûn(kâıdûne)....
Maidə Suresi, 24. Ayet:
1.
kâlû yâ mûsâ
: ey Mûsâ dediler
2.
innâ len nedhule-hâ
: muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz
3.
ebeden
: ebediyyen, hiç bir zaman
4.
Maidə Suresi, 73. Ayet:
Lekad keferellezîne kâlû innallâhe sâlisu selâsetin ve mâ min ilâhin illâ ilâhun vâhid(vâhidun) ve in lem y
ente
hû ammâ yekûlûne le yemessennellezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun)....
Maidə Suresi, 73. Ayet:
1.
lekad kefere
: andolsun ki inkâr etti, kâfir oldu
2.
ellezîne kâlû
: ... diyenler
3.
inne allâhe
: muhakkak ki Allâh (cc.)
4.
<...
Maidə Suresi, 109. Ayet:
Yevme yecmeullâhur rusule fe yekûlu mâzâ ucibtum kâlû lâ ilme lenâ inneke
ente
allâmul guyûb(guyûbi). ...
Maidə Suresi, 109. Ayet:
1.
yevme
: gün, o gün
2.
yecmeu allâhu
: Allâh (cc.) toplar, bir araya getirir
3.
er rusule
: resûller
4.
fe yekûlu
Maidə Suresi, 114. Ayet:
Kâle îsebnu meryemellâhumme rabbenâ enzil aleynâ mâideten mines semâi tekûnu lenâ îden li evvelinâ ve âhirinâ ve âyeten mink(minke), verzuknâ ve
ente
hayrur râzikîn(râzikîne)....
Maidə Suresi, 114. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
Îsâ ibnu meryeme
: Meryem oğlu Îsâ (as.)
3.
allâhumme
: ey Allâh'ım (cc.)
4.
rabbe-nâ
: Rabb'imi...
Maidə Suresi, 116. Ayet:
Ve iz kâlellâhu yâ îsebne meryeme e
ente
kulte lin nâsittehizûnî ve ummiye ilâheyni min dûnillâh(dûnillâhi) kâle subhâneke mâ yekûnu lî en ekûle mâ leyse lî bi hakk(hakkın) in kuntu kultuhu fe kad alimteh(alimtehu) ta’lemû mâ fî nefsî ve lâ a’lemu mâ fî nefsik(nefsike) inneke
ente
allemul guyûb(guyûbi). ...
Maidə Suresi, 116. Ayet:
1.
ve iz kâle allâhu
: ve Allâh (cc.) dediği (buyurduğu) zaman
2.
yâ îsâ ibne meryeme
: ey Meryem oğlu Îsâ
3.
e
ente
kulte
: sen mi dedin
4.
Maidə Suresi, 117. Ayet:
Mâ kultu lehum illâ mâ emertenî bihî eni’budûllâhe rabbî ve rabbekum, ve kuntu aleyhim şehîden mâ dumtu fîhim, fe lemmâ teveffeytenî kunte
ente
r rakîbe aleyhim ve
ente
alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun)....
Maidə Suresi, 117. Ayet:
1.
mâ kultu lehum
: onlara söylemedim
2.
illâ mâ emerte-nî
: bana emrettiğinden başka bir şey
3.
bi-hi
: onu
4.
en(i) i'budû
Maidə Suresi, 118. Ayet:
İn tuazzibhum fe innehum ibâduk(ibâduke), ve in tagfir lehum fe inneke
ente
l azîzul hakîm(hakîmu)....
Maidə Suresi, 118. Ayet:
1.
in tuazzib-hum
: eğer onlara azap edersen
2.
fe inne-hum
: artık muhakkak ki onlar
3.
ibâdu-ke
: senin kulların
4.
ve in tag...
Ənam Suresi, 107. Ayet:
Ve lev şâallâhu mâ eşrekû, ve mâ cealnâke aleyhim hafîzâ(hafîzan), ve mâ
ente
aleyhim bi vekîl(vekîlin)....
Ənam Suresi, 107. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer, şâyet
2.
şâe allâhu
: Allah diledi
3.
mâ eşrekû
: şirk koşmazlardı, koşamazlardı
4.
ve mâ cealnâ-ke
Əraf Suresi, 19. Ayet:
Ve yâ âdemuskun
ente
ve zevcukel cennete fe kulâ min haysu şi'tumâ ve lâ takrebâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne)....
Əraf Suresi, 19. Ayet:
1.
ve yâ âdemu
: ve ey Âdem
2.
uskun
: iskan olun, yerleşin, oturun
3.
ente
: sen
4.
ve zevcu-ke
: ve senin zevcen...
Əraf Suresi, 71. Ayet:
Kâle kad vakaa aleykum min rabbikum ricsun ve gadabun, e tucâdilûnenî fî esmâin semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ nezzelallâhu bihâ min sultânin, f
ente
zırû innî meakum minel muntezırîn(muntezırîne)....
Əraf Suresi, 89. Ayet:
Kadiftereynâ alallâhi keziben in udnâ fî milletikum ba’de iz necceynallâhu minhâ, ve mâ yekûnu lenâ en neûde fîhâ illâ en yeşâallahu rabbunâ, vesia rabbunâ kulle şey’in ilmen, alallâhi tevekkelnâ, rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bil hakkı ve
ente
hayrul fâtihîn(fâtihîne)....
Əraf Suresi, 89. Ayet:
1.
kad ifterey-nâ
: iftira etmiş oluruz
2.
alâ allâhi
: Allah'a karşı
3.
keziben
: yalanla
4.
in udnâ
: eğer döner...
Əraf Suresi, 94. Ayet:
Biz hangi k
ente
(ülkeye) bir peygamber gönderdikse, ora halkını, yalvarıp yakarsınlar diye, darlık ve sıkıntıya uğratmışızdır....
Əraf Suresi, 136. Ayet:
F
ente
kamnâ minhum fe agraknâhum fîl yemmi biennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne)....
Əraf Suresi, 136. Ayet:
1.
f
ente
kamnâ (fe intikam-nâ)
: artık biz intikam aldık, cezalandırdık
2.
min-hum
: onlardan
3.
fe agrak-nâ-hum
: böylece onları boğduk
4.
Əraf Suresi, 151. Ayet:
Kâle rabbıgfirlî ve li ahî ve edhilnâ fî rahmetike ve
ente
erhamur râhımîn(râhımîne)....
Əraf Suresi, 151. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
rabbıgfirlî (rabbi ıgfir-lî)
: Rabbim beni mağfiret et
3.
ve li ahî
: ve kardeşimi
4.
ve edhil-nâ
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Vahtâra mûsâ kavmehu seb’îne raculen li mîkâtinâ, fe lemmâ ehazet humur recfetu kâle rabbi lev şi’te ehlektehum min kablu ve iyyâye, e tuhlikunâ bi mâ feales sufehâu minnâ, in hiye illâ fitnetuk(fitnetuke), tudıllu bihâ men teşâu ve tehdî men teşâu
ente
veliyyunâ fâgfirlenâ verhamnâ ve
ente
hayrûl gâfirîn(gâfirîne)....
Əraf Suresi, 155. Ayet:
1.
vahtâra (ve ahtâra)
: ve seçti
2.
mûsâ
: Musa (as)
3.
kavme-hu
: onun kavmi
4.
seb'îne
: 70
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
İn testeftihû fe kad câekumul fethu, ve in t
ente
hû fe huve hayrun lekum, ve in teûdû naud, ve len tugniye ankum fietukum şey'en ve lev kesuret ve ennallâhe meal mu'minîn(mu'minîne)....
Ənfal Suresi, 19. Ayet:
1.
in
: eğer, şayet
2.
testeftihû
: zafer (fetih) istiyorsunuz
3.
fe kad
: böylece, olmuştur
4.
câe-kum el fethu
:...
Ənfal Suresi, 33. Ayet:
Ve mâ kânallâhu li yuazzibehum ve
ente
fîhim, ve mâ kânallâhu muazzibehum ve hum yestagfirûn(yestagfirûne)....
Ənfal Suresi, 33. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
mâ kâne allâhu
: Allah olmadı, değildir
3.
li yuazzibe-hum
: onları azaplandıracak
4.
ve
ente
: ve s...
Ənfal Suresi, 38. Ayet:
Kul lillezîne keferû in y
ente
hû yugfer lehum mâ kad selef(selefe), ve in yeûdû fe kad madat sunnetul evvelîn(evvelîne)....
Ənfal Suresi, 38. Ayet:
1.
kul
: de ki
2.
li ellezîne keferû
: inkâr eden kimselere, kâfirlere
3.
in
: eğer
4.
y
ente
hû
: vazgeçerler, niha...
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Ve in nekesû eymânehum min ba'di ahdihim ve taanû fî dînikum fe kâtilû eimmetel kufri innehum lâ eymâne lehum leallehum y
ente
hûn(y
ente
hûne)....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
1.
ve in
: ve eğer
2.
nekesû
: ihlâl ettiler, bozdular
3.
eymâne-hum
: yeminlerini
4.
min ba'di ahdi-him
: ahdleri...
Yunus Suresi, 20. Ayet:
Ve yekûlûne lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), fe kul innemel gaybu lillâhi f
ente
zirû, innî meakum minel muntazirîn(muntazirîne)....
Yunus Suresi, 20. Ayet:
1.
ve yekûlûne
: ve derler
2.
lev lâ
: olmaz mıydı
3.
unzile
: indirildi
4.
aleyhi
: ona
...
Yunus Suresi, 42. Ayet:
Ve minhum men yestemiûne ileyk(ileyke), e fe
ente
tusmius summe ve lev kânû lâ ya'kilûn(ya'kilûne). ...
Yunus Suresi, 42. Ayet:
1.
ve min-hum
: ve onlardan
2.
men
: kimseler (var)
3.
yestemiûne
: seni dinlerler
4.
ileyke
: sana
Yunus Suresi, 43. Ayet:
Ve minhum men yanzuru ileyk(ileyke), e fe
ente
tehdil umye ve lev kânû lâ yubsırûn(yubsırûne)....
Yunus Suresi, 43. Ayet:
1.
ve min-hum
: ve onlardan (var)
2.
men yanzuru
: bakan kimseler
3.
ileyke
: sana
4.
e fe
ente
: artık, sen mi
Yunus Suresi, 99. Ayet:
Ve lev şâe rabbuke le âmene men fîl ardı kulluhum cemîâ(cemîân), e fe
ente
tukrihun nâse hattâ yekûnu mu’minîn(mu’minîne)....
Yunus Suresi, 99. Ayet:
1.
rabbu-ke
: senin Rabbin
2.
le âmene
: elbette îmân ederdi
3.
men
: o kimseler
4.
fî el ardı
: yeryüzünde
Yunus Suresi, 102. Ayet:
Fe hel y
ente
zırûne illâ misle eyyâmillezîne halev min kablihim, kul f
ente
zırû innî meakum minel muntezirîn(muntezirîne). ...
Yunus Suresi, 102. Ayet:
1.
fe hel
: artık, yoksa, mi, mı
2.
y
ente
zırûne
: bekliyorlar
3.
illâ
: muhakkak ki
4.
misle
: misli, benzeri
...
Hud Suresi, 12. Ayet:
Fe lealleke târikun ba'da mâ yûhâ ileyke ve dâikun bihî sadruke en yekûlû lev lâ unzile aleyhi kenzun ev câe meahu melek(melekun), innemâ
ente
nezîr(nezîrun), vallâhu alâ kulli şey'in vekîl(vekîlun)....
Hud Suresi, 12. Ayet:
1.
fe lealle-ke
: ve belki sen
2.
târikun
: terkeden, bırakan
3.
ba'da
: bir kısmı
4.
mâ yûhâ
: vahyolunan şey
Hud Suresi, 45. Ayet:
Ve nâdâ nûhun rabbehu fe kâle rabbi innebnî min ehlî ve inne va'dekel hakku ve
ente
ahkemul hâkimîn(hâkimîne)....
Hud Suresi, 45. Ayet:
1.
ve nâdâ
: ve seslendi
2.
nûhun
: Nuh
3.
rabbe-hu
: Rabbine
4.
fe kâle
: o zaman dedi
...
Hud Suresi, 49. Ayet:
Tilke min enbâil gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta'lemuhâ
ente
ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel âkıbete lil muttekîn(muttekîne). ...
Hud Suresi, 49. Ayet:
1.
tilke
: bunlar
2.
min enbâi
: haberlerden
3.
el gaybi
: gayb (bilinmeyen)
4.
nûhî-hâ
: onu vahyediyoruz
Hud Suresi, 87. Ayet:
Kâlû yâ şuaybu e salâtuke te’muruke en netruke mâ ya’budu âbâunâ ev en nef’ale fî emvâlinâ mâ neşâ’(neşâu), inneke le
ente
l halîmur reşîd(reşîdu). ...
Hud Suresi, 87. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
yâ şuaybu
: ey Şuayb
3.
e salâtu-ke
: senin namazın mı
4.
te'muru-ke
: sana emrediyor
Hud Suresi, 91. Ayet:
Kâlû yâ Şuaybu mâ nefkahu kesîren mimmâ tekûlu ve innâ le nerâke fînâ daîfâ(daîfen), ve lev lâ rehtuke le recemnâke ve mâ
ente
aleynâ bi azîz(azîzin). ...
Hud Suresi, 91. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
yâ şuaybu
: ey Şuayb
3.
mâ nefkahu
: fıkıh edemedik, anlayamadık, idrak edemedik
4.
kesîren
:...
Yusif Suresi, 17. Ayet:
Kâlû yâ ebânâ innâ zehebnâ nestebiku ve tereknâ yûsufe inde metâınâ fe ekelehuz zi’bu, ve mâ
ente
bi mu’minin lenâ ve lev kunnâ sâdikîn(sâdikîne). ...
Yusif Suresi, 17. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
yâ ebâ-nâ
: ey babamız
3.
in-nâ
: muhakkak ki, gerçekten biz
4.
zehebnâ
: biz gittik
Yusif Suresi, 68. Ayet:
Babalarının emrettiği yerlerden k
ente
girdiklerinde, bu onlardan Allah'ın herhangi bir takdirini uzak tutmamıştı; sadece Yakub'un içindeki bir isteği gerçekleştirmişti. Yakub, bizim ona öğretmemizden dolayı bilgi sahibi idi. Ama halkın çoğu bunu bilmezdi....
Yusif Suresi, 82. Ayet:
(İnanmazsan) İçinde bulunduğumuz k
ente
ve beraber geldiğimiz kervana sor. Biz doğru söylüyoruz!"...
Yusif Suresi, 82. Ayet:
"İçinde bulunduğumuz k
ente
, beraberinde döndüğümüz kervana sor. Biz gerçeğin ta kendisini söylüyoruz."...
Yusif Suresi, 90. Ayet:
Kâlû e inneke le
ente
yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne). ...
Yusif Suresi, 90. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
e inne-ke
: gerçekten sen misin
3.
le
ente
yûsufu
: mutlaka sen Yusuf'sun
4.
kâle
: dedi
...
Yusif Suresi, 101. Ayet:
Rabbi kad âteytenî minel mulki ve allemtenî min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), fâtıras semâvâti vel ardı
ente
veliyyî fîd dunyâ Vel âhıreh(âhıreti), teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne). ...
Yusif Suresi, 101. Ayet:
1.
rabbi
: Rabbim
2.
kad
: oldu, olmuştu
3.
âteyte-nî
: bana verdin
4.
min el mulki
: mülkten
Rəd Suresi, 7. Ayet:
Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), innemâ
ente
munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin)....
Rəd Suresi, 7. Ayet:
1.
ve yekûlu
: ve derler, söylerler
2.
ellezîne keferû
: inkâr eden kimseler
3.
lev lâ
: olmaz mıydı
4.
unzile
: i...
Hicr Suresi, 79. Ayet:
F
ente
kamnâ minhum, ve innehumâ le bi imâmin mubîn(mubînin)....
Hicr Suresi, 79. Ayet:
1.
f
ente
kamnâ (fe intikamnâ)
: böylece intikam aldık
2.
min-hum
: onlardan
3.
ve inne-humâ
: ve muhakkak her ikisi
4.
le
Nəhl Suresi, 101. Ayet:
Ve izâ beddelnâ âyeten mekâne âyetin vallâhu a’lemu bimâ yunezzilu kâlû innemâ
ente
mufter(mufterin), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Nəhl Suresi, 101. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
beddelnâ
: biz değiştirdik
3.
âyeten
: bir âyet
4.
mekâne
: yer, mekân
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden biri: “Ne kadar kaldınız”? dedi. (Bir kısmı) “Bir gün, ya da bir günden az”, dediler. (Diğerleri de) şöyle dediler: “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile k
ente
gönderin de baksın; (şehir halkından) hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise ondan size bir rızık getirsin. Ayrıca, çok nazik davransın (da dikkat çekmesin) ve sizi hiçbir kimseye sakın sezdirmesin.”...
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
İşte böyle! Onları dirilttik ki, birbirlerine sorup dursunlar. İçlerinden biri şöyle konuştu: "Ne kadar durdunuz?" Dediler: "Bir gün yahut günün bir parçası kadar." Dediler: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Siz şimdi birinizi şu gümüş para ile k
ente
gönderin de baksın; kentin hangi yiyeceği daha temizse ondan size bir rızık getirsin. Ama nazik ve kurnaz davransın ki, sizi kimseye fark ettirmesin."...
Kəhf Suresi, 77. Ayet:
Yine yola koyuldular. Biraz sonra bir k
ente
geldiler. Kent halkından yemek istediler, ama onlar bu ikisini konuk etmekten çekindiler. Orada, yıkılmayı bekleyen bir duvara rastladılar; genç adam tuttu onu onardı. Mûsa "İsteseydin buna karşılık bir ücret elbette alırdın." dedi....
Məryəm Suresi, 22. Ayet:
Fe hamelethu f
ente
bezet bihî mekânen kasıyyâ(kasıyyen)....
Məryəm Suresi, 22. Ayet:
1.
fe
: böylece
2.
hamelet-hu
: ona hamile kaldı
3.
f
ente
bezet (fe intebezet)
: sonra çekildi
4.
bi-hî
: onunla
Məryəm Suresi, 46. Ayet:
Kâle e râgıbun
ente
an âlihetî yâ ibrâhîm(ibrâhîmu), lein lem t
ente
hi le ercumenneke vehcurnî meliyyâ(meliyyen)....
Məryəm Suresi, 46. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
e râgıbun ... (... an)
: rağbet etmiyor musun (kıymet vermiyor musun)
3.
ente
: sen
4.
an âlihetî
<...
Taha Suresi, 42. Ayet:
İzheb
ente
ve ehûke bi âyâtî ve lâ teniyâ fî zikrî....
Taha Suresi, 42. Ayet:
1.
izheb
: gidin
2.
ente
: sen
3.
ve ehû-ke
: ve (erkek) kardeşin
4.
bi âyâtî
: âyetlerimle, mucizelerimle
Taha Suresi, 58. Ayet:
Fe le ne’tiyenneke bi sıhrin mislihî fec’al beynenâ ve beyneke mev’ıden lâ nuhlifuhu nahnu ve lâ
ente
mekânen suvâ(suven)....
Taha Suresi, 58. Ayet:
1.
fe
: artık, böylece, öyleyse
2.
le ne'tiyenne-ke bi
: mutlaka sana getireceğiz
3.
sıhrin
: bir sihir
4.
misli-hî
Taha Suresi, 68. Ayet:
Kulnâ lâ tehaf inneke
ente
l a’lâ....
Taha Suresi, 68. Ayet:
1.
kulnâ
: söyledik, dedik
2.
lâ tehaf
: korkma
3.
inne-ke
: muhakkak ki sen
4.
ente
: sen
Taha Suresi, 72. Ayet:
Kâlû len nu’sireke alâ mâ câenâ minel beyyinâti vellezî fataranâ fakdi mâ
ente
kâd(kâdin), innemâ takdî hâzihil hayâted dunyâ. ...
Taha Suresi, 72. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
len nu'sire-ke
: asla seni tercih etmeyiz, üstün tutmayız
3.
alâ mâ câe-nâ
: bize gelenlere karşı
4.
min e...
Ənbiya Suresi, 55. Ayet:
Kâlû e ci’tenâ bil hakkı em
ente
minel lâıbîn(lâıbîne)....
Ənbiya Suresi, 55. Ayet:
1.
kâlû
: dediler ki
2.
e ci'te-nâ
: bize mi getirdin
3.
bi el hakkı
: hakkı
4.
em
: yoksa, veya
Ənbiya Suresi, 62. Ayet:
Kâlû e
ente
fealte hâzâ bi âlihetinâ yâ ibrahîm(ibrahîmu). ...
Ənbiya Suresi, 62. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
e
ente
: sen mi(sin)
3.
fealte
: sen yaptın
4.
hâzâ
: bu
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
Ve eyyûbe iz nâdâ rabbehû ennî messeniyed durru ve
ente
erhamur râhimîn(râhimîne)....
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
1.
ve eyyûbe
: ve Eyüp
2.
iz nâdâ
: nida etmişti
3.
rabbe-hû
: onun Rabbi, kendi Rabbi
4.
ennî
: muhakkak, şüphesi...
Ənbiya Suresi, 83. Ayet:
Eyyubu da, zira «enni messeniyed durru ve
ente
erhamur rahimîn» diye rabbına nidâ etti...
Ənbiya Suresi, 87. Ayet:
Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ
ente
subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne)....
Ənbiya Suresi, 87. Ayet:
1.
ve zennûni (za en nuni)
: ve Zennun (Yunus
2.
iz zehebe
: gitmişti
3.
mugâdıben
: gadaplanarak, öfkelenerek
4.
fe
<...
Ənbiya Suresi, 87. Ayet:
Zennunu da; hani öfkelenerek gitmişti de biz kendisini aslâ sıkıştırmayız zannetmişti, derken zulmetler içinde «la ilahe illa
ente
subhaneke inni kuntu minezzalimîn» diye nidâ etti...
Ənbiya Suresi, 89. Ayet:
Ve zekeriyyâ iz nâdâ rabbehu rabbi lâ tezernî ferden ve
ente
hayrul vârisîn(vârisîne)....
Ənbiya Suresi, 89. Ayet:
1.
ve zekeriyyâ
: ve Zekeriya
2.
iz nâdâ
: nida etti, seslendi
3.
rabbe-hu
: onun Rabbi, kendi Rabbi
4.
rabbi
: be...
Ənbiya Suresi, 89. Ayet:
Zekeriyyayı da; hani rabbına «rabbi la tezerni ferden ve
ente
hayrul varisin» diye nidâ etmişti...
Ənbiya Suresi, 95. Ayet:
Helâk ettiğimiz bir k
ente
/medeniyete yaşamak haram edilmiştir. Onlar bir daha geri dönemezler....
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Halkı zalim olan nice k
ente
önce mühlet tanıdım, sonra yakasına yapıştım. Sonunda bana dönülecektir....
Möminun Suresi, 28. Ayet:
Fe izesteveyte
ente
ve men meake alel fulki fe kulil hamdu lillâhillezî neccânâ minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne)....
Möminun Suresi, 28. Ayet: