Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 17. Ayet:
'Sabrederek mücadeleye devam edenleri, imanda, İslâm’da samimî davrananları, huzurunda boyun bükenleri, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılanları, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getirenleri, saygıda kusur etmeyenleri, karşılık gözetmeden, gönüllü hayır yapanları, seher vakitlerinde d
erûnî
kalp ile namaz kılıp dua edenleri, bağışlanma dileyenleri, yalvaranları koru' diyenlerdir....
Ənam Suresi, 73. Ayet:
Odur gökleri ve yeri (deruni) bir hakikate göre yaratmış olan. O ne zaman "Ol!" dese emri derhal yerine gelir; ve (mahşer) borusu çalındığı Gün hükümranlık yine Onun olacaktır. O, yaratılmışların idraklerini aşan şeyleri de, onların duyuları veya akılları ile kavrayabileceklerini de bilir: yalnızca Odur gerçek hikmet sahibi, her şeyden haberdar olan....
Tövbə Suresi, 78. Ayet:
(Hâlâ) anlamadılar mı ki, Allâh, onların özlerindekini de, fısıldaşmalarını da bilir ve Allâh gaybları (d
erûnî
boyutları, yaratanı olarak) en detaylı bilendir!...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Muhakkak Rabbiniz O Allâh'tır ki, semâlar ve arzı altı aşamalı bir süreçte yarattı; sonra Arş'a istiva etti (Esmâ'sından yarattığı bu âlemlerde gene dileğince hükümran olarak tedbir {idare} etti - {Arş; d
erûnî
mânâda, tüm varlığın tekillik boyutudur. A. H. }), Hükmü üzere tedbir (idare - her an yeni şe'nde olarak) oluyor! Hiç kimse bir diğerine şefaat edemez, şefaat edilecek olanın "HÛ"viyetindeki (yaratılış amacına göre oluşmuş Esmâ bileşimi) elvermedikçe! İşte budur Rabbiniz olan Allâh! O hâld...
Ənkəbut Suresi, 44. Ayet:
(ve kesin olan şu ki:) Allah gökleri ve yeri (deruni) bir hakikat üzere yarattı; unutmayın ki bu (yaratılışta) (O'na) inananların tümü için alınacak dersler vardır....
Loğman Suresi, 11. Ayet:
Hâzâ halkullâhi fe
erûnî
mâzâ halakallezîne min dûnih(dûnihî), beliz zâlimûne fî dalâlin mubîn(mubînin)....
Səba Suresi, 27. Ayet:
Kul erûniyellezîne elhaktum bihî şurekâe kellâ, bel huvallahul azîzul hakîm(hakîmu)....
Səba Suresi, 27. Ayet:
1.
kul
: de
2.
erûniye
: bana gösterin
3.
ellezîne
: onlar
4.
elhaktum
: siz ilhak ettiniz, dahil ettiniz
Fatir Suresi, 40. Ayet:
Kul ereeytum şurekâekumullezîne ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi),
erûnî
mâzâ halakû minel ardı em lehum şirkun fîs semâvât(semâvâti), em âteynâhum kitâben fe hum alâ beyyinetin minh(minhu), bel in yaıduz zâlimûne ba’duhum ba’dan illâ gurûrâ(gurûran)....
Zümər Suresi, 5. Ayet:
O, gökleri ve yeri (deruni bir) hakikate göre yaratmıştır. O gecenin gündüze sızıp onu örtmesini ve gündüzün de geceye sızıp örtmesini sağlar; O, güneşi ve ayı (kendi kanunlarına) tabi tutmuştur, her biri (O'nun tarafından) belirlenen bir süre içinde akıp gitmektedir. O, güçlü ve bağışlayıcı değil midir?...
Mömin Suresi, 26. Ayet:
Ve kâle fir’avnu z
erûnî
aktul mûsâ vel yed’u rabbeh(rabbehu), innî ehâfu en yubeddile dînekum ev en yuzhire fîl ardıl fesâd(fesâde). ...
Duxan Suresi, 39. Ayet:
Bunların hiç birini (deruni bir) hakikatten yoksun yaratmış değiliz ama çoğu bunu anlamaz....
Casiyə Suresi, 22. Ayet:
Çünkü Allah, gökleri ve yeri (deruni bir) hakikate göre yarattı ve (bu sebeple diledi ki) her insan kazandığının karşılığını görsün ve hiç kimseye haksızlık yapılmasın....
Əhqaf Suresi, 3. Ayet:
Biz, gökleri, yeri ve onlar arasındaki her şeyi ancak (deruni bir) anlam ve amaç üzere ve (Bizim tarafımızdan) konulmuş bir süre için yarattık ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, kendilerine tebliğ edilen uyarıdan yüz çevirirler....
Əhqaf Suresi, 4. Ayet:
Kul ereeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi
erûnî
mâzâ halakû minel ardı em lehum şirkun fîs semâvât(semâvâti), îtûnî bi kitâbin min kabli hâzâ ev esâretin min ilmin in kuntum sâdikîn(sâdikîne)....
Zariyat Suresi, 18. Ayet:
Seher vakitlerinde, d
erûnî
kalp ile namaz kılıp dua ederler, Allah’tan bağışlanma, koruma kalkanına alınma dilerlerdi....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
O, gökleri ve yeri (deruni bir) anlam ve amaç üzere yaratmış ve size (belli bir) şekil vermiştir; hem de öyle güzel bir şekil ki. Yolculuğunuzun varışı O'nadır....
Haqqə Suresi, 17. Ayet:
Melek de onun etrafındadır! Rabbinin arşını ise o süreçte onların (mahlûkatın) üstünde (boyutsal üstünde - d
erûnî
yüceliğinde) bulunan sekiz (kuvve) taşır....
Rum Suresi, 8. Ayet:
Onlar kendi içlerinde bir muhasebe yapmayı hiç bilmezler mi? Allah, gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunan her şeyi (deruni) bir anlamdan ve (kendi belirlediği) bir zaman sınırından yoksun yaratmış olamaz: fakat, çoğu kimse, sonunda Rablerine kavuşacaklarını hala inatla reddeder!...