Axtarış Nəticələri
Bəqərə Suresi, 18. Ayet:
1.
summun
: sağır
2.
bukmun
: dilsiz
3.
umyun
: kör
4.
fe hum
: artık onlar
Ali-İmran Suresi, 55. Ayet: İz kâlellâhu yâ îsâ innî muteveffîke ve râfiuke ileyye ve mutahhiruke minellezîne keferû ve câilullezînettebeûke fevkallezîne keferû ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti), summe ileyye merciukum fe ahkumu beynekum fîmâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne). ...
Ali-İmran Suresi, 55. Ayet:
1.
iz kâle allâhu
: Allah (şöyle) buyurmuştu
2.
yâ îsâ innî
: ey İsa, muhakkak ki ben
3.
muteveffî-ke
: seni vefat ettirecek olan
4.
Ali-İmran Suresi, 72. Ayet: Ve kâlet tâifetun min ehlil kitâbi âminû billezî unzile alellezîne âmenû vechen nehâri vekfurû âhirahu leallehum yerciûn(yerciûne). ...
Ali-İmran Suresi, 72. Ayet:
1.
ve kâlet
: ve dedi
2.
tâifetun
: tâife, bir grup, topluluk
3.
min ehli el kitâbi
: kitap ehlinden, kitap verilenlerden
4.
âm...
Maidə Suresi, 48. Ayet:
1.
ve enzelnâ ileyke
: ve sana indirdik
2.
el kitâbe bi el hakkı
: kitabı hak ile
3.
musaddıkan
: tasdik edici olarak, doğrulayıcı olarak
4.
Maidə Suresi, 105. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey!
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ulaşmayı dileyenler
3.
aleykum
: sizin üzerinize
4.
Ənam Suresi, 60. Ayet:
1.
ve huve
: ve O
2.
ellezî
: o ki
3.
yeteveffâ-kum
: sizi vefat ettirir
4.
bi el leyli
: geceleyin
Ənam Suresi, 108. Ayet:
1.
ve lâ tesubbû
: ve sövmeyin
2.
ellezîne
: onlara
3.
yed'ûne
: tapıyorlar, dua ediyorlar
4.
min dûni allâhi
: Al...
Ənam Suresi, 164. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
e gayrallâhi (e gayre allâhi )
: Allah'tan başka mı
3.
ebgî
: arayayım, isteyeyim
4.
rabben
...
Əraf Suresi, 168. Ayet:
1.
ve katta'nâ-hum
: ve onları ayrı ayrı böldük, ayırdık
2.
fî el ardı
: yeryüzünde
3.
umemâ
: ümmetler, topluluklar
4.
min hum...
Əraf Suresi, 174. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve işte böyle
2.
nufassılu el âyâti
: âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
3.
ve lealle-hum
: ve umulur ki, böylece onlar
4.
Yunus Suresi, 4. Ayet:
1.
ileyhi
: ona
2.
merciu-kum
: sizin dönüşünüz (dönüş yeriniz)
3.
cemîan
: hepsi, topluca, toptan
4.
va'dallâhi (va'de allâhi)...
Yunus Suresi, 23. Ayet:
1.
fe lemmâ
: ama, olunca, olduğu zaman
2.
encâ-hum
: onları kurtardı
3.
izâ hum
: o zaman onlar
4.
yebgûne
: azgı...
Yunus Suresi, 46. Ayet:
1.
ve immâ
: ve ama, eğer
2.
nurîyenne-ke
: elbette sana gösteririz
3.
ba'de
: bir kısmı
4.
ellezî naıdu-hum
: onl...
Yunus Suresi, 70. Ayet:
1.
metâun
: bir metadır (geçinme) vardır
2.
fî ed dunyâ
: dünyada
3.
summe
: sonra
4.
ileynâ
: bize
Hud Suresi, 4. Ayet:
1.
ilâllâhi (ilâ allâhi)
: Allah'adır
2.
merciu-kum
: sizin dönüşünüz (dönüş yeriniz)
3.
ve huve
: ve o
4.
alâ kulli şey'in...
Yusif Suresi, 46. Ayet:
1.
yûsufu
: Yusuf
2.
eyyuhâ es sıddîku
: ey doğru sözlü, sıddîk
3.
efti-nâ
: bize açıkla, tabir et, yorumla
4.
fî
...
Taha Suresi, 89. Ayet:
1.
e fe lâ yerevne
: hâlâ görmüyorlar mı
2.
ellâ yerciu
: geri dönmüyor, cevap vermiyor
3.
ileyhim
: onlara
4.
kavlen
...
Ənbiya Suresi, 13. Ayet:
1.
lâ terkudû
: koşmayın, kaçmayın
2.
verciû (ve irciû)
: ve dönün
3.
ilâ mâ
: şeye
4.
utriftum
: sizin her isteği...
Ənbiya Suresi, 58. Ayet:
1.
fe ceale-hum
: böylece onları kıldı (yaptı)
2.
cuzâzen
: cüz cüz, parça parça
3.
illâ
: hariç, den başka
4.
kebîren ...
Ənbiya Suresi, 95. Ayet:
1.
ve harâmun
: ve haramdır, yasaktır, imkânsızdır
2.
alâ karyetin
: şehre, şehir halkına
3.
ehleknâ-hâ
: biz onu helâk ettik
4.
<...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
1.
izheb bi
(izheb)
: götür
: (git)
2.
kitâbî
: benim kitabım, benim yazım, benim mektubum
3.
hâzâ
: bu
4.
fe
...
(izheb)
: (git)
Nəml Suresi, 35. Ayet:
1.
ve innî
: ve muhakkak ki ben
2.
mursiletun
: resûl gönderen
3.
ileyhim
: onlara
4.
bi
: ile
Ənkəbut Suresi, 8. Ayet:
1.
ve vassaynâ
: ve vasiyet ettik, emrettik
2.
el insâne
: insan
3.
bi vâlidey-hi
: onun anne ve babasıyla
4.
husnen
<...
Loğman Suresi, 15. Ayet:
1.
ve in
: ve eğer
2.
câhedâ-ke
: o ikisi seninle mücâdele ederlerse
3.
alâ
: üzerine
4.
en tuşrike
: senin şirk k...
Loğman Suresi, 23. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
kefere
: inkâr etti
3.
fe
: o zaman
4.
lâ yahzun-ke
: seni mahzun etmesin
Səcdə Suresi, 21. Ayet:
1.
ve le
: ve elbette, mutlaka
2.
nuzîkanne-hum
: onlara tattıracağız
3.
min el azâbi
: azaptan
4.
el ednâ
: daha ...
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
1.
ve iz kâlet
: ve demişti
2.
tâifetun
: bir bölük, bir grup
3.
min-hum
: onlardan
4.
yâ
: ey
Səba Suresi, 31. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezîne
: onlar
3.
keferû
: inkâr ettiler
4.
len nû'mine
: asla inanmayız
Yasin Suresi, 31. Ayet:
1.
e lem yerev
: görmediler mi
2.
kem
: nice, kaç
3.
ehleknâ
: biz helâk ettik
4.
kable-hum
: onlardan önce
Zümər Suresi, 7. Ayet:
1.
in
: eğer, ise
2.
tekfurû
: inkâr ediyorsunuz
3.
fe
: böylece, artık
4.
inne
: muhakkak ki
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
1.
ve ceale-hâ
: ve onu kıldı
2.
kelimeten
: bir kelime
3.
bâkiyeten
: bâki, kalıcı olarak, kalıcı
4.
fî
: içinde<...
Zuxruf Suresi, 48. Ayet:
1.
ve mâ nurî-him
: ve onlara göstermedik
2.
min âyetin
: âyetlerden
3.
illâ
: ancak, den başka, olmadıkça
4.
hiye
Əhqaf Suresi, 27. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
ehlek-nâ
: biz helâk ettik
3.
mâ havle-kum
: sizin etrafınızdaki şey
4.
min el kurâ
Yasin Suresi, 50. Ayet:
1.
fe
: artık
2.
lâ yestetîûne
: güçleri yetmez
3.
tavsiyeten
: tavsiye, vasiyet
4.
ve lâ
: ve yok, değil