Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 70. Ayet:
Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiye, innel bakara teşâbehe aleynâ, ve innâ in şâallâhu le muhtedûn(muhtedûne)....
Bəqərə Suresi, 70. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
ûd'u
: dua et
3.
lenâ rabbe-ke
: bizim için Rabbine
4.
yubeyyin
: açıklasın
Bəqərə Suresi, 118. Ayet:
Ve kâlellezîne lâ ya’lemûne lev lâ yukellimunâllâhu ev te’tînâ âyeh(âyetun), kezâlike kâlellezîne min kablihim misle kavlihim, teşâbehet kulûbuhum, kad beyyennal âyâti li kavmin yûkınûn(yûkınûne)....
Bəqərə Suresi, 118. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
lâ ya'lemûne
: bilmiyorlar
4.
lev lâ
: olsa, olmaz mıydı, ...
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
Ve iz cealnâl beyte m
esâbe
ten lin nâsi ve emnâ(emnen), vettehizû min makâmı ibrâhîme musallâ(musallen) ve ahidnâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle en tahhirâ beytiye lit tâifîne vel âkifîne ver rukkais sucûd(sucûdi)....
Bəqərə Suresi, 125. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu
2.
ceal-nâ
: biz kıldık
3.
el beyte
: ev, yer
4.
m
esâbe
ten
: sevap yeri
Bəqərə Suresi, 156. Ayet:
Ellezîne izâ
esâbe
thum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne)....
Bəqərə Suresi, 156. Ayet:
1.
ellezîne
: o kimseler, onlar
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
esâbe
t-hum
: onlara isabet etti
4.
musîbetun
: bir musîbe...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Oruç gecesi kadınlarınıza ilişmeniz size helâl buyuruldu, onlar sizin için bir libas siz de onlar için bir libas mesabesindesiniz, Allah nefsinize emniyyet edemiyeceğinizi bildiği için müraceatınızı kabul buyurdu ve sizden afvetti, şimdi onlara mübaşerette bulunun ve Allahın sizler için yazdığını isteyin ve tâ fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yeyin için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun, bununla beraber siz mescidlerde i'tikâf halinde iken onlara mübaşerette...
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tubtılû sadakâtikum bil menni vel ezâ, kellezî yunfiku mâlehu riâen nâsi ve lâ yu’minu billâhi vel yevmil âhır(âhıri), fe meseluhu ke meseli safvânin aleyhi turâbun fe
esâbe
hu vâbilun fe terakehu saldâ(salden), lâ yakdirûne alâ şey’in mimmâ kesebû vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne)....
Bəqərə Suresi, 264. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler), îmân ettiler
4.
lâ tubtılû
Bəqərə Suresi, 265. Ayet:
Ve meselullezîne yunfikûne emvâlehumubtigâe mardâtillâhi ve tesbîten min enfusihim ke meseli cennetin bi rabvetin
esâbe
hâ vâbilun fe âtet ukulehâ dı’feyn(dı’feyni), fe in lem yusıbhâ vâbilun fe tall(tallun), vallâhu bimâ ta’melûne basîr(basîrun)....
Bəqərə Suresi, 265. Ayet:
1.
ve meselu
: ve durum, mesele, hal
2.
ellezîne
: onlar
3.
yunfikûne
: infâk ederler, verirler
4.
emvâle-hum
: ke...
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
E yeveddu ehadukum en tekûne lehu cennetun min nahîlin ve a’nâbin tecrî min tahtihel enhâru, lehû fîhâ min kullis semarâti ve
esâbe
hul kiberu ve lehu zurriyyetun duafâu fe
esâbe
hâ ı’sârun fîhi nârun fahterakat kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn(tetefekkerûne). ...
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
1.
e yeveddu
: ister mi, temenni eder mi
2.
ehadu-kum
: sizden biriniz
3.
en tekûne
: olmasını
4.
lehu
: onun
...
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmâllezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlihi, ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi)....
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
1.
huve ellezî
: O ki
2.
enzele
: indirdi
3.
aleyke
: sana
4.
el kitâbe
: kitap
Ali-İmran Suresi, 117. Ayet:
Meselu mâ yunfikûne fî hâzihil hayâtid dunyâ ke meseli rîhin fîhâ sırrun
esâbe
t harse kavmin zalemû enfusehum fe ehlekethu ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin enfusehum yazlımûn(yazlımûne)....
Ali-İmran Suresi, 117. Ayet:
1.
meselu
: misal, durum
2.
mâ yunfikûne
: infak edilen şeyler
3.
fî
: içinde, ...de
4.
hâzihi el hayâti ed dunyâ
...
Ali-İmran Suresi, 153. Ayet:
İz tus’idûne ve lâ telvûne alâ ehadin ver resûlu yed’ûkum fî uhrâkum fe
esâbe
kum gammen bi gammin li keylâ tahzenû alâ mâ fâtekum ve lâ mâ asâbekum, vallâhu habîrun bimâ ta’melûn(ta’melûne). ...
Ali-İmran Suresi, 153. Ayet:
1.
iz tus'idûne
: uzaklaşıyordunuz
2.
ve lâ telvûne
: ve dönüp bakmıyordunuz
3.
alâ ehadin
: hiç kimseye
4.
ve er resûlu
Nisa Suresi, 6. Ayet:
Nikâh çağına varıncaya kadar öksüzleri deneyin, eğer onlarda bir olgunluk görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüsünler diye alıkoyup israf ile tez elden onların mallarını yemeğe kalkmayın. Zengin olan, çekinsin; yoksul olan da (malın muhafazası için gösterdiği çabaya ve ihtiyacına) uygun şekilde yesin. Onlara mallarını geri verdiğiniz zaman da yanlarında şâhid bulundurun. Hesapçı olarak da Allâh yeter (O, her yaptığınızı h
esâbe
tmektedir)....
Nisa Suresi, 62. Ayet:
Ve keyfe izâ
esâbe
thum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim summe câûke yahlıfûne billâhi in eradnâ illâ ihsânen ve tevfîkâ(tevfîkan)....
Nisa Suresi, 62. Ayet:
1.
fe
: bundan sonra
2.
keyfe
: nasıl olur
3.
izâ
: olduğu zaman, olunca
4.
esâbe
t-hum
: onlara isabet etti
Nisa Suresi, 72. Ayet:
Ve inne minkum le men le yubattienn(yubattienne), fe in
esâbe
tkum musîbetun kâle kad en’amallâhu aleyye iz lem ekun meahum şehîdâ(şehîden)....
Nisa Suresi, 72. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak ki
2.
min-kum
: sizden bir kısmı, bazıları
3.
le men
: mutlaka o kimse
4.
le yubattienne
...
Nisa Suresi, 73. Ayet:
Ve le in
esâbe
kum fadlun minallâhi le yekûlenne ke en lem tekun beynekum ve beynehu meveddetun yâ leytenî kuntu meahum fe efûze fevzen azîmâ(azîmen)....
Nisa Suresi, 73. Ayet:
1.
ve le in
: ve eğer gerçekten ... olsa
2.
esâbe
-kum
: size isabet etti
3.
fadlun
: bir fazl
4.
min allâhi
: Alla...
Nisa Suresi, 79. Ayet:
Mâ
esâbe
ke min hasenetin fe minallâh(minallâhi), ve mâ
esâbe
ke min seyyietin fe min nefsike. Ve erselnâke lin nâsi resûlâ(resûlen). Ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden)....
Nisa Suresi, 79. Ayet:
1.
mâ
: şey (ne ise)
2.
esâbe
-ke
: sana isabet etti
3.
min hasenetin
: bir güzellik, bir iyilik
4.
fe
: işte o
Maidə Suresi, 85. Ayet:
Fe
esâbe
humullâhu bimâ kâlû cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâûl muhsinîn(muhsinîne)....
Maidə Suresi, 85. Ayet:
1.
fe
esâbe
-hum(u)
: böylece onlara verdi, ihsan etti
2.
allâhu
: Allâh (c.c.)
3.
bi-mâ kâlû
: söylediklerinden dolayı
4.
cennâ...
Maidə Suresi, 106. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû şehâdetu beynikum izâ hadara ehadekumul mevtu hînel vasiyyetisnâni zevâ adlin minkum ev âharâni min gayrikum in entum darabtum fîl ardı fe
esâbe
tkum musîbetul mevt(mevti) tahbisûnehumâ min ba’dis salâti fe yuksîmâni billâhi in irtebtum lâ neşterî bihî semenen ve lev kâne zâ kurbâ ve lâ nektumu şehâdetallâhi innâ izen le minel âsimîn(âsimîne)....
Maidə Suresi, 106. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey!
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ona ulaşmayı dileyenler
3.
şehâdetu
: şâhid yapın, şahitlik etsin
4.<...
Tövbə Suresi, 38. Ayet:
Ey iman edenler. . . Size ne oldu ki: "Allâh yolunda savaşa çıkın" denildiğinde ağırlaşıp arza çakıldınız! Sonsuz gelecek yaşam karşılığında dünya hayatına mı razı oldunuz? (Oysa) dünya hayatının nimetleri gelecek yaşamdakilere göre, hiç mesabesindedir!...
Hud Suresi, 81. Ayet:
Kâlû ya lûtu innâ rusulu rabbike len yasilû ileyke fe esri bi ehlike bi kıt'ın minel leyli ve lâ yeltefit minkum ehadun illemreetek(illemreeteke), innehu musîbuhâ mâ
esâbe
hum, inne mev’ıdehumus subh(subhu), e leyses subhu bi karîb(karîbin). ...
Hud Suresi, 81. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
ya lûtu
: ey Lut
3.
in-nâ
: muhakkak ki biz
4.
rusulu
: resûller, elçiler
Hud Suresi, 89. Ayet:
Ve yâ kavmi lâ yecrimennekum şikâkî en yusîbekum mislu mâ
esâbe
kavme nûhin ev kavme hûdin ev kavme sâlih(sâlihın), ve mâ kavmu lûtin minkum bi baîd(baîdin). ...
Hud Suresi, 89. Ayet:
1.
ve yâ kavmi
: ve ey kavmim
2.
lâ yecrimenne-kum
: sakın olmasın, size isabet etmesin
3.
şikâkî
: bana karşı gelmeniz
4.
en y...
Rəd Suresi, 16. Ayet:
Kul men rabbus semâvâti vel ard(ardı), kulillâh(kulillâhu), kul e fettehaztum min dûnihî evliyâe lâ yemlikûne li enfusihim nef’an ve lâ darrâ(darren), kul hel yestevil a’mâ vel basîru em hel testevîz zulumâtu ven nûr(nûru), em cealû lillâhi şurekâe halakû ke halkıhî fe teşâbehel halku aleyhim, kulillâhu hâliku kulli şey’in ve huvel vâhidul kahhâr(kahhâru)....
Rəd Suresi, 16. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
rabbu es semâvâti
: semaların (göklerin) Rabbi
4.
ve el ardı
: ve yer
Nəhl Suresi, 34. Ayet:
Fe
esâbe
hum seyyiâtu mâ amilû ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne). ...
Nəhl Suresi, 34. Ayet:
1.
fe
esâbe
-hum
: artık, böylece onlara isabet etti (ulaştı)
2.
seyyiâtu
: kötülükler
3.
mâ amilû
: yaptıkları, amel ettikleri şeyler
4.
Həcc Suresi, 35. Ayet:
Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ
esâbe
hum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne)....
Həcc Suresi, 35. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar, o kimseler
2.
izâ zukire allâhu
: Allah zikredildiği zaman
3.
vecilet
: titrer
4.
kulûbu-hum
...
Loğman Suresi, 17. Ayet:
Yâ buneyye ekımıs salâte ve’mur bil ma’rûfi venhe anil munkeri vasbir alâ mâ
esâbe
k(
esâbe
ke), inne zâlike min azmil umûr(umûri)....
Loğman Suresi, 17. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
buneyye
: oğlum, oğulcuğum, yavrum
3.
ekımı
: ikame et
4.
es salâte
: namazı
Sad Suresi, 36. Ayet:
Fe sehharnâ lehur rîha tecrî bi emrihî ruhâen haysu esâb(
esâbe
)....
Sad Suresi, 36. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
sahharnâ
: musahhar kıldık, emre amade kıldık
3.
lehu
: ona
4.
er rîha
: rüzgâr
Zümər Suresi, 51. Ayet:
Fe
esâbe
hum seyyiâtu mâ kesebû, vellezîne zalemû min hâulâi se yusîbuhum seyyiâtu mâ kesebû ve mâ hum bi mu’cizîn(bimu’cizîne). ...
Zümər Suresi, 51. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
esâbe
-hum
: onlara isabet etti
3.
seyyiâtu
: kötülükler, günahlar
4.
mâ
: şey
...
Şura Suresi, 30. Ayet:
Ve mâ
esâbe
kum min musîbetin fe bi mâ kesebet eydîkum ve ya’fû an kesîr(kesîrin)....
Şura Suresi, 30. Ayet:
1.
ve mâ
: ve o şey
2.
esâbe
-kum
: size isabet etti
3.
min musîbetin
: musîbetten, bir musîbet
4.
fe
: işte o
...
Şura Suresi, 39. Ayet:
Vellezîne izâ
esâbe
humul bagyuhum yentesırûn(yentesırûne)....
Şura Suresi, 39. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
esâbe
-hum
: onlara isabet etti
4.
el bagyu
: saldırı, tecavüz, ...
Fəth Suresi, 18. Ayet:
Lekad radiyallâhu anil mu’minîne iz yubâyiûneke tahteş şecereti fe alime mâ fî kulûbihim fe enzeles sekînete aleyhim ve
esâbe
hum fethan karîbâ(karîben)....
Fəth Suresi, 18. Ayet:
1.
lekad
: andolsun
2.
radiye allâhu
: Allah razı oldu
3.
an el mû'minîne
: mü'minlerden
4.
iz
: olduğu zaman
...
Hədid Suresi, 22. Ayet:
Mâ
esâbe
min musîbetin fîl ardı ve lâ fî enfusikum illâ fî kitâbin min kabli en nebreehâ, inne zâlike alâllâhi yesîr(yesîrun)....
Hədid Suresi, 22. Ayet:
1.
mâ
: yoktur
2.
esâbe
: isabet etti
3.
min musîbetin
: (musîbetlerden bir) musîbet
4.
fî el ardı
: yeryüzünde
Talaq Suresi, 1. Ayet:
Ey peygamber! Kadınları boşa(mak iste)diğiniz zaman onları iddetleri içinde (âdetten temiz oldukları sırada) boşayın ve iddeti sayın (üç defa âdet görüp temizlenmelerini hesabedin). Rabbiniz Allah'tan korkun (bekleme süresi içinde) onları evlerinden çıkarmayın. Kendileri de çıkmasınlar. Ancak apaçık bir edepsizlik yapmaları durumu, bu hükmün dışındadır (o zaman evden çıkarabilirsiniz). Bunlar Allâh'ın sınırlarıdır. Kim Allâh'ın sınırlarını geçerse, kendisine yazık etmiş olur. Bilmezsin belki All...
Təğabun Suresi, 11. Ayet:
Mâ
esâbe
min musîbetin illâ bi iznillâh(bi iznillâhi), ve men yu'min billâhi yehdi kalbeh(kalbehu), vallâhu bikulli şey'in alîm(alîmun). ...
Sad Suresi, 44. Ayet:
Ve eline bir tutam ot mesabesinde ki sermayeni/baharatçılık için nane, fesleğen demeti al, onunla hemen, rızık aramak için sefere çık ve kararsız olma, doğrudan sapma, günah işleme.” Gerçekten Biz o'nu sabırlı biri olarak bulduk. O, ne güzel kuldu! Şüphesiz o, Rabbine çokça dönendir. ...
Rum Suresi, 48. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
ellezî
: o kimseler, onlar, o
3.
yursilu
: gönderir
4.
er riyâha
: rüzgârlar
Rum Suresi, 48. Ayet:
Allâhullezî yursilur riyâha fe tusîru sehâben fe yebsutuhu fîs semâi keyfe yeşâu ve yec’aluhu kisefen fe terel vedka yahrucu min hılâlih(hılâlihî), fe izâ
esâbe
bihî men yeşâu min ibâdihî izâ hum yestebşirûn(yestebşirûne)....