Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar, Allah'ın nimetlendirdiği nebilerdendi. Âdem'in n
eslin
den ve Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan ve İbrahim ve İsrail'in soyundan ve doğru yola ilettiğimiz ve seçtiklerimizdendir. Onlara Rahman'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Bəqərə Suresi, 36. Ayet:
Bundan sonra şeytan onları içinde yaşadıkları (boyuttan) kaydırttı. Biz de dedik ki: "Bir kısmınız diğerine (ruh ve beden) düşman olarak inin. Sizin (ve n
eslin
iz) için bir süre arzda (beden boyutu şartlarında) yaşam ve belli bir süre oradan yararlanma söz konusudur. "...
Bəqərə Suresi, 124. Ayet:
Ve bir zaman Rabbi, İbrâhîm’i birtakım kelimelerle (emir ve yasaklarla) imtihân etmiş, bunun üzerine (o) onları tamâmen yerine getirmişti. (Rabbi de ona:) 'Doğrusu ben seni insanlara imam (her hususta kendisine tâbi' olunan rehber) yapıcıyım' buyurdu.(İbrâhîm ise:) 'Neslimden de (imamlar yap)!' dedi. (Rabbi de:) 'Verdiğim söz (senin n
eslin
den de olsa, aslâ) zâlimlere ulaşmaz!' buyurdu....
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
(Ey kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde, eşlerinize yaklaşmak size helâl kılındı. Eşleriniz sizin elbiseleriniz, siz de eşlerinizin elbiselerisiniz. Allah nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için yüzünüze bakıp, size bu lütufta bulundu. Artık bundan böyle onlara yaklaşıp Allah’ın sizin için takdir buyurduğu n
eslin
arayışı içinde olun! Şafak vaktine, günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yiyin için. Sonra gece girinceye kadar orucu tamamlayın! Mescidlerde itikâfta...
Bəqərə Suresi, 205. Ayet:
O dönüp gittiği zaman arzda fesat çıkarmaya, insanın ürününü ve n
eslin
i mahvetmeye koşar. Allâh fesadı sevmez....
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Nebileri onlara dedi ki: "Muhakkak ki onun hükümranlığının işareti, o tabutun (kalbin - şuurun) size gelmesidir. Ki onun içinde Rabbinizden bir sekine (iç huzuru - ferahlık), Musa ve Harun n
eslin
den bir geriye kalan (ilim) vardır. Onu melâike (nefsinizdeki Esmâ kuvveleri) getirecektir. Muhakkak ki bunda kesin açık bir işaret vardır, eğer iman ehli iseniz. "...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçek şu ki Allâh, Adem'i, Nuh'u, İbrahim n
eslin
i, İmran n
eslin
i (kendi devirlerindeki) insanların üstüne seçip, arındırdı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Âdem’e, Nûh’a, İbrahim ailesine ve n
eslin
e, İmran ailesine, âlemler, insanlar üzerinde seçkin bir yer verdi....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(Onlar) birbirinin zürriyetindendir (n
eslin
dendir). Ve Allah Semî 'dir (en iyi işitendir), Alîm'dir (en iyi bilendir)....
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
1.
fe lemmâ
: fakat .... olunca
2.
vadaat-hâ
: onu doğurdu
3.
kâlet rabbi
: Rabbim dedi
4.
in-nî
: muhakkak ki ben...
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Vadesi gelip (erkek olur umuduyla mabede adadığını) doğurduğunda, "Rabbim, kız çocuk doğurdum"; Allâh biliyordu kızın erkek gibi olmadığını (dişinin erkek işini göremeyeceğini). "Onu Meryem diye adlandırdım. Onu ve n
eslin
i, taşlanmış şeytandan korumana bırakıyorum. "...
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Derken onu doğurunca da: "Ya Rabbî, dedi, ben bir kız doğurdum. -Zaten Allah ne doğurduğunu pek iyi biliyordu-, erkek evlat, elbette kız gibi değildir. Ben onun adını Meryem koydum. Onu da, onun n
eslin
den gelecekleri de o mel’un şeytanın şerrinden korumanı niyaz ediyorum."...
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Onu doğurunca da, 'Rabbim, ben kız doğurdum!' dedi-ki Allah onun ne doğurduğunu elbette biliyordu-'Halbuki erkek, kız gibi olmaz. Onun adını Meryem koydum; onu ve n
eslin
i kovulmuş şeytanın şerrinden koruman için Sana sığındım.'...
Ali-İmran Suresi, 84. Ayet:
De ki: "Biz, Allah'a; bize indirilene; İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve o'nun n
eslin
den gelenlere indirilene; Rableri tarafından Musa'ya, İsa'ya ve (diğer) tüm peygamberlere bahşedilene inanırız; onlar arasında hiçbir ayrım yapmayız. Ve kendimizi O'na teslim ederiz."...
Nisa Suresi, 23. Ayet:
1.
hurrimet
: haram kılındı
2.
aleykum
: sizin üzerinize, size
3.
ummehâtu-kum
: anneleriniz
4.
ve benâtu-kum
: ve...
Nisa Suresi, 54. Ayet:
Yoksa onlar, Allah’ın lütuf ve kereminden insanlara verdiği maddî-manevî nimetleri, imkânları mı kıskanıyorlar? Şüphesiz biz, İbrahim ailesine ve n
eslin
e, kitaplar, peygamberlik, ilim ve hikmet, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini verdik. Onlara büyük bir mülk, büyük bir devlet ve saltanat ihsan ettik....
Nisa Suresi, 159. Ayet:
Ehl-i kitaptan her biri, ölmeden önce onun ilâh olmadığına, insan n
eslin
den bir Rasul olduğuna, gerçek hüviyetine kesinlikle iman edecektir. Îsâ da, kıyamet günü onların aleyhinde şâhitlik edecektir....
Nisa Suresi, 163. Ayet:
Biz Nuh'a ve Nuh'tan sonraki peygamberlere nasıl vahyettiysek, sana da öylece vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve n
eslin
e, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a ise Zebur'u verdik....
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Biz, İbrahim’e oğlu İshak’ı ve (İshak’ın oğlu) Yakub’u ihsan ettik ve her birini hidayete (Peygamberliğe) erdirdik. Daha önce de Nûh’u ve onun n
eslin
den Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyûb’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Harûn’u hidayete (Peygamberliğe) kavuşturduk. İşte biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız....
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Biz ona İshak ile Ya'kubu ihsan etdik ve her birini hidâyete (nübüvvete) erdirdik. Daha evvel de Nuhu ve onun n
eslin
den Dâvudu, Süleymanı, Eyyubu, Yusufu, Musâyı ve Hârunu hidâyete (nübüvvete) kavuşdurduk. Biz iyi hareket edenleri işte böyle mükâfatlandırırız. ...
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Biz ona İshakı ve Yakubu bağışladık; ve her birini, daha önce Nuhu ilettiğimiz gibi doğru yola ilettik. Onun n
eslin
den Davuda, Süleymana, Eyyuba, Yusufa, Musaya ve Harun(a peygamberlik bağışladık): işte iyilik yapanları böyle ödüllendiririz;...
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Ve ona İshak'ı ve Yakub'u ihsan ettik ve hepsini de hidâyete erdirdik. Daha evvel de Nûh'u ve O'nun n
eslin
den Dâvud'u, Süleyman'ı, Eyyûb'u, Yusuf'u, Mûsa'yı ve Harun'u da hidâyete erdirmiştik. Ve işte Biz güzel hareket edenleri böyle mükâfaatlandırırız....
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u bağışladık, her birini doğru yola eriştirdik. Daha önce de Nuh'u ve onun n
eslin
den Davut'u ve Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete kavuşturmuştuk. İşte biz muhsinleri böyle mükâfatlandırırız....
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Biz ona İshak ile Yâkub’u ihsan ettik ve her birini nübüvvete erdirdik. Daha önce de Nuh’u ve onun n
eslin
den Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Mûsâ’yı ve Harun’u da nübüvvete erdirdik. Biz iyi hareket edenleri işte böyle ödüllendiririz....
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Ona İshak ile Yakub'u ihsan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce Biz Nuh'a ve onun n
eslin
den Davud'a, Süleyman'a, Eyyub'a, Yusuf'a, Musa'ya ve Harun'a da hidayet vermiştik. İyilik yapan ve iyi kulluk edenleri Biz işte böyle ödüllendiririz....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
1.
ve rabbu-ke
: ve senin Rabbin
2.
el ganiyyu
: gani, zengin, ihtiyacı olmayan
3.
zu er rahmeti
: rahmet sahibi
4.
in yeşe'
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Ve senin Rabbin ganidir (zengindir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur) rahmet sahibidir. Dilerse sizi giderir (yok eder), sizi başka bir kavmin zürriyetinden (n
eslin
den) yarattığı gibi, sizden sonra da yerinize dilediğini getirir (halef yapar)....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin hiç bir şeye muhtaç değildir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi (ey Mekke’liler) yok eder ve arkanızdan yerinize dilediği kimseleri getirir. Nitekim sizi de başka başka topluluğun n
eslin
den meydana getirmiştir....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin (her şeyden) müstağnidir, rahmet saahibidir. Eğer dilerse sizi (ey müşrikler) giderir (ortadan kaldırır), arkanızdan da yerinize dileyeceğini getirir. Nitekim sizi de başka başka bir kavmin n
eslin
den peyda etmişdir. ...
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Ve Rabbin, Ganî (kullarının ibâdetine muhtaç olmayan)dır, çok rahmet sâhibidir. Sizi başka bir kavmin n
eslin
den meydâna getirdiği gibi, eğer dilerse sizi (helâk edip) giderir de sizden sonra (yerinize) dilediğini getirir....
Əraf Suresi, 72. Ayet:
1.
fe encey-nâ-hu
: böylece, bundan sonra, biz onu kurtardık
2.
ve ellezîne
: ve o kimseleri
3.
mea-hu
: onunla birlikte, beraber
4.
Əraf Suresi, 72. Ayet:
Bundan sonra (o vak'adan sonra) onu ve onunla beraber olanları katımızdan bir rahmet ile kurtardık. Ve âyetlerimizi yalanlayan ve mü'min olmayan kimselerin kökünü kestik (n
eslin
i bitirdik)....
Əraf Suresi, 179. Ayet:
Andolsun biz, hakkı ve hayrı anlamazlıktan gelen, akılları ve kalpleri; Allah’ın birliğinin, kudretinin, düzeninin delillerini görmezlikten gelen gözleri; Allah’ın kitabını, peygamberinin tebliğini, öğütlerini duymazlıktan gelen kulakları olan; özgürce seçme hakkına sahip cin ve insan n
eslin
in hak dine itibar etmeyen çoğunu, sonuçta cehennemi boylayacaklarını bile bile yaratıp çoğalttık. İşte onlar hayvanlar gibidir, duyu organlarında insanlara mahsus mânâ ve anlayış bulunmaz. Belki hayvanlardan...
Əraf Suresi, 190. Ayet:
Fakat (onların n
eslin
den öyle insanlar da var ki, Allah) onlara kusursuz bir çocuk verince, kendilerine verdiği (bu çocuk) hakkında O’na (Allah’a) birtakım ortaklar koşmağa başladılar. Hâlbuki Allah, onların ortak koşmakta oldukları şeylerden pek yücedir....
Ənfal Suresi, 7. Ayet:
1.
ve iz yaıdu-kum allâhu
: ve Allah size vaadediyordu
2.
ihdâ et tâifeteyni
: iki taifeden (topluluktan) biri
3.
enne-hâ
: onun olduğu, olması
4.
...
Ənfal Suresi, 7. Ayet:
Ve Allah, iki taifeden birinin sizin olmasını, size vaadediyordu. Ve siz, silâhsız olanın (silâh sahibi olmayanın) sizin olmasını temenni ediyorsunuz. Ve Allah (da) O'nun (Kendi) sözleri ile hakkın gerçekleşmesini ve kâfirlerin arkasının (n
eslin
devamının) kesilmesini istiyor....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firavun ile kavmin ileri gelenlerinden başlarına bir belâ gelir diye korktukları için, Musa'ya, kavminden genç bir n
eslin
dışında iman eden olmadı. Firavun gerçekten de memlekette bir zorba kesilmişti ve çok aşırı giden biriydi....
Hud Suresi, 48. Ayet:
'Ey Nuh, sana, seninle beraber olanlardan türeyen milletlere katımızdan barış, güvenlik, bolluk ve bereket va’dimizle gemidekilerle birlikte gemiden in. Onların n
eslin
den yoldan çıkmış milletler de türeyecek, onlara da dünyada zevk ü sefa tattıracağız. Sonra onlara, tarafımızdan verilen can yakıp inleten müthiş bir azap dokunacak.' denildi....
Hud Suresi, 52. Ayet:
Ey kavmim! Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra ona tevbe edin ki, gökten üzerinize bol bol bereket (ekinleri yetiştirecek yağmur) indirsin ve kuvvetinize kuvvet katarak sizi (n
eslin
izi) çoğaltsın. Günahlarınıza ısrar ettiğiniz halde imandan yüz çevirmeyin.”...
İsra Suresi, 62. Ayet:
(İblis) dedi ki: “Senin görüşüne göre, benim üzerime (benden daha) mükerrem (ikram edilmiş, şerefli) kıldığın kimse bu mu? Eğer beni kıyâmet gününe (kadar) tehir edersen (ertelersen), onun zürriyetinden (n
eslin
den) pek azı hariç, mutlaka bana (kendime) tâbî kılacağım.”...
İsra Suresi, 62. Ayet:
Dedi ki: "Şu benden üstün kıldığına da bir bak! Yemin ederim ki, eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı dışında, onun n
eslin
i kendime bağlayacağım!"...
İsra Suresi, 62. Ayet:
"Benden şerefli kıldığın şu kimseye bak! Andolsun ki, eğer bana kıyamet sürecine kadar zaman verirsen onun n
eslin
i, pek azı hariç, mutlaka boyunduruğum altına alacağım" dedi (İblis)....
İsra Suresi, 62. Ayet:
' Şu benden asâletli, şerefli kıldığını görüyor musun? Yemin ederim ki, eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı dışında, onun n
eslin
i kendi buyruğum altına alacağım, onları kendime bağlayacağım.' dedi....
İsra Suresi, 62. Ayet:
Dedi ki: «Şu benden üstün kıldığına da bir bak! Yemin ederim ki, eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı dışında, onun n
eslin
i kendime bağlayacağım!»...
İsra Suresi, 62. Ayet:
İblis: “Şu benden üstün kıldığına da bir bak! Eğer kıyamet gününe kadar beni ertelersen, yemin ederim ki pek azı dışında onun n
eslin
i kendime bağlayacağım. ” dedi....
İsra Suresi, 62. Ayet:
'Bana üstün kıldığın şu kimseye bak,' dedi. 'Eğer beni kıyamet gününe kadar bırakacak olursan, and olsun ki, pek azı dışında ben onun n
eslin
i kendime bağlarım.'...
İsra Suresi, 93. Ayet:
'Veya tezyinatlı, altın işlemeli bir evin olmalı veya göğe çıkmalısın. Bize, seni tasdik eden, sana uymamızı emreden okuyacağımız bir kitap indirtmediğin sürece göğe çıktığına da asla inanmayacağız, itimat etmeyeceğiz.' dediler. 'Rabbimi tenzih ederim. Ben peygamberlik görevi verilen insan n
eslin
den farklı biri miyim?' de....
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu
2.
kulnâ
: biz dedik
3.
li el melâiketi
: meleklere
4.
uscudû
: secde edin
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Ve meleklere, “Âdem'e secde edin.” demiştik. İblis hariç, hemen secde ettiler. O cinlerdendi. Böylece Rabbinin emrini (yapmayarak) fıska düştü. Hâlâ onu ve onun zürriyyetini (n
eslin
i), onlar sizin düşmanınız (olduğu halde), Benim yerime dostlar mı ediniyorsunuz? Zalimler için ne kötü bir bedel (cehennem)....
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis’i ve n
eslin
i, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!...
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Hani biz meleklere "Secde edin Adem'e" dedik de İblis hariç hepsi hemen secde ettiler! İblis CİNN (türünden)dendi; (bu nedenle) Rabbinin hükmüne (hakikat ilmi yoktu {Cin türünde hakikat ilmi ve kader sistemi bilgisi yoktur - RUH İNSAN CİN Kitabı. A. H. }) uymadı! O hâlde siz, beni bırakıp onu (iblis'i) ve n
eslin
i mi dostlar ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin düşmanınızdır! Zâlimler için ne kötü bir dost seçimi oldu!...
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Hani biz meleklere: «Âdem için secde edin» demişdik de İblîsden başkası hemen secde etmişlerdi. O ise, cinden olduğu için, Rabbinin emrinden dışarı çıkmışdı. Şimdi siz beni bırakıb da onu ve onun n
eslin
i (avenesini), hepsi sizin düşmanınız olduğu halde, dostlar edinir misiniz? Zaalimler için ne kötü trampadır (bu)! ...
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Meleklere: "Âdem'e secde edin!" demiştik; secde ettiler, yalnız İblis etmedi. O cinlerdendi, Rabbinin buyruğu dışına çıktı. Şimdi siz, benden ayrı olarak onu ve onun n
eslin
i dostlar mı ediniyorsunuz? Oysa onlar, sizin düşmanınızdır. Zâlimler için ne kötü bir değiştirmedir (bu. Dost olan Allâh'ı bırakıp düşman olan şeytânı ve zürriyetini dost tutmak)!...
Məryəm Suresi, 28. Ayet:
Ey Harûn’un (soy itibariyle n
eslin
den gelen) kız kardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi, anan da iffetsiz bir kadın değildi.”...
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
1.
ulâike
: İşte onlar
2.
ellezîne
: onlar ki
3.
en'ame allâhu
: Allah ni'metlendirdi
4.
aleyhim
: onları
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte onlar, Allah'ın kendilerine ni'met verdiği nebîlerdendir. Âdem (A.S)'ın zürriyyetinden (n
eslin
den) ve Nuh (A.S)'la beraber taşıdıklarımızdan ve İbrâhîm (A.S) ve İsrail (A.S)'ın zürriyyetinden ve Bizim hidayete erdirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendir. Onlara, Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak ve secde ederek yere kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bu adları geçenler, Allah’ın kendilerine nimet ihsan ettiği peygamberlerden, Âdem soyundan ve gemide Nûh ile beraber taşıdıklarımızın n
eslin
den, İbrahîm ve İsraîl n
eslin
den, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz, kimselerdendir. Kendilerine Rahman olan Allah’ın âyetleri okunduğu zaman, ağlayarak secdeye kapanırlardı. (*)...
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
SÙ ste bunlar Allah'in kendilerine nimetler sundugu peygamberler; Adem'in soyundan, Nuh ile beraber tasidiklarimizdan; Ibrahim ve Ismail'in n
eslin
den ve dogru yola erdirdigimizden, secip begendiklerimizdendirler. Rahman'in ayetleri onlara okundugu zaman aglayarak secdeye kapanirlardi....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar Allah'ın kendilerine nîmetler verdiği peygamberler; Âdem'in soyundan, Nûh ile beraber taşıdıklarımızdan; İbrahim ile İsmail'in n
eslin
den ve doğru yola erdirdiğimizdendirler. Rahmân'ın âyetleri onlara okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar Allah'ın kendilerine nimetler sunduğu peygamberler; Adem'in soyundan, Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan; İbrahim ve İsmail'in n
eslin
den ve doğru yola erdirdiğimizden, seçip beğendiklerimizdendirler. Rahman'ın ayetleri onlara okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın n
eslin
den, İbrahim ve İsrail'in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Kendilerine Rahmân (olan Allah)ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar, Allahın kendilerine ni'metler verdikleri peygamberlerden, Âdemin zürriyetinden, Nuuh ile beraber taşıdıklarımızdan, İbrâhîm ile İsrâîlîn n
eslin
den, hidâyete erdirdiğimiz ve seçdiğimiz kimselerdendir. Onlar çok esirgeyici (Allahın) âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı. ...
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar; Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Adem in soyundan, Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan ve İbrahim ile İsrail'in n
eslin
den, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Rahman'ın ayetleri onlara okunduğu zaman; ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in zürriyyetinden ve Nuh'la beraber gemide taşıdıklarımızın n
eslin
den, İbrahim ve İsrâil'in (Yakub'un) soyundan, hidâyete erdirip seçkin kıldığımız kimselerdir. Rahman'ın âyetleri onlara okunduğu zaman, ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar, Allah’ın nimetine mazhar olmuş olan bu zatlar, Âdem n
eslin
den, Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızın evlatlarından, İbrâhim ve İsrailin nesillerinden ve hidâyete erdirip seçtiğimiz kimselerdendir. Onlar Rahman’ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar; Allâh'ın ni'met verdiği peygamberlerden, Âdem n
eslin
den, Nûh ile beraber gemide taşıdıklarımızın n
eslin
den, İbrâhim ve İsrâil (Ya'kûb) n
eslin
den, yol gösterdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Onlara Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Taha Suresi, 123. Ayet:
Allah şöyle buyurdu: “- Birbirinize (dünyada n
eslin
iz) düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennet’den) ininiz. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve ahirette zahmet çekmez....
Möminun Suresi, 13. Ayet:
Sonra Adem’in n
eslin
i, sağlam bir yerde (rahimde) bir nutfe (az bir su) yaptık....
Möminun Suresi, 47. Ayet:
'Biz, kavimleri bize kölelik eden, insan n
eslin
den bize benzeyen iki kişiye mi güvenip inanacağız?' dediler....
Möminun Suresi, 69. Ayet:
Yoksa, Rasullerinin aslını, n
eslin
i, doğruluğunu, güvenilirliğini, ahde vefasını bilmiyorlar da, bu yüzden mi, onu inkâr ediyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz, İbrahîm’e (evlâd ve torun olarak) İshâk’ı ve Yakûb’u ihsan ettik. Hem peygamberliği, hem de kitabı onun n
eslin
e ikram ettik. Kendisine de dünyada mükâfatını (peygamberliği ve güzel övgüyü) verdik. Muhakkak ki o, ahirette salihîndendir (cennet ehlindendir)....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Ve (biz) ona İshâk’ı ve (torunu) Ya'kub’u ihsân ettik; hem peygamberliği ve kitâbı onun n
eslin
de(n gelenlere vermeyi mukadder) kıldık; ona dünyada da mükâfâtını verdik. Hiç şübhesiz o, âhirette de sâlih kimselerdendir....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz İbrâhim’e (evlat ve torun olarak) İshak ile Yâkub’u ihsan ettik. Onun n
eslin
den gelenlerde, peygamberliği ve vahyi devam ettirdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. O âhirette de elbette salihlerden olacaktır....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Biz ona İshak ile Yakub'u verdik; n
eslin
e peygamberlik ve kitap nasip ettik; onu bu dünyada da ödüllendirdik. Âhirette ise o, hiç kuşkusuz, iyi ve hayırlı kullardandır....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i, basit bir suyun özünden (nutfeden) kıldı (yarattı)....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i basit bir sudan (meni) meydana getirdi....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra, onun zürriyetini, n
eslin
i, organlarının özelliklerini taşıyan süzülmüş, bir özden, dayanıksız, zayıf bir katre sıvıdan, sperm ve yumurtadan meydana getirendir....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra insanın n
eslin
i, bir nutfeden (erkek ve dişi hücreden), hakîr bir sudan yaptı....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i bayağı bir suyun süzülen (sperma haline gelen)inden meydana getirdi....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra da bir sülâleden, bir hakıyr sudan n
eslin
i yaptı...
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i bir sülaleden (değersiz bir sudan) yaptı....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i, hakir bir sudan (süzülmüş) bir hulâsadan (nutfeden) kıldı....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i basit bir suyun özünden meydana getirdi....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i, önemsiz bir suyun özünden, menîden üretti....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i bir özden, hakir bir su(yun özü)nden yaptı....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Onun n
eslin
i ise bayağı bir suyun özünden yarattı....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i bir üsareden, hor görülen bir sudan oluşturdu....
Səba Suresi, 16. Ayet:
Fe a’radû fe erselnâ aleyhim seylel arimi ve beddelnâ-hum bi cenneteyhim cenneteyni zevâtey ukulin hamtın ve
eslin
ve şeyin min sidrin kalîl(kalîlin)....
Səba Suresi, 16. Ayet:
1.
fe
: sonra, bunun üzerine, fakat
2.
a'radû
: yüz çevirdiler
3.
fe
: sonra, bunun üzerine, fakat
4.
erselnâ
: bi...
Yasin Suresi, 41. Ayet:
Kudretimizi gösteren, onlar için bir delil de, tufan sırasında, bizim onların n
eslin
i istiap haddi aşılarak yüklenmiş, donanımlı gemilerde taşımamızdır....
Yasin Suresi, 41. Ayet:
Onlar için bir delil de bizim, onların n
eslin
i dolu bir gemide taşımamızdır....
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Onun n
eslin
i yeryüzünde kalanlar kıldık....
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Biz onun n
eslin
i, işte onları payidar kıldık....
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Hem onun n
eslin
i sürekli kalanlar kıldık....
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Hem onun n
eslin
i bâki kalanlar kıldık....
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Ve (yeryüzünde) onun n
eslin
i gerçekten kalıcı kimseler kıldık....
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Yalnız onun n
eslin
i sağ bıraktık....
Hədid Suresi, 26. Ayet:
Biz Nuh'u ve İbrahim'i de peygamber olarak gönderdik ve ikisinin n
eslin
e de peygamberlik ve kitap verdik. Onlardan doğru yolu bulanlar da oldu; birçokları ise yoldan çıkmış kimselerdir....
Nuh Suresi, 17. Ayet:
Allah sizi, insan n
eslin
in dölsüz ilk yaratılışını, yerden, topraktan gerçekleştirmekte, n
eslin
devamını da topraktan yetişen gıda özünden özenerek meydana getirmektedir....
Yasin Suresi, 62. Ayet:
Andolsun o, sizden birçok insan n
eslin
i saptırmıştı. Yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz?...
Yasin Suresi, 62. Ayet:
Andolsun o, sizden birçok insan n
eslin
i saptırmıştı. Yine de akletmez misiniz?...
Saffat Suresi, 112. Ayet:
(112-113) Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik. Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin n
eslin
den iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin n
eslin
den iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Onun üzerine de İshak'ın üzerine de bereket lütfettik. . . O ikisinin n
eslin
den muhsin de var, kendi nefsine apaçık zulmeden de var....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
(112-113) Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik. Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin n
eslin
den iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Hem ona hem İshak'a bereketler verdik, ikisinin n
eslin
den de hem güzel davrananlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Hem ona hem İshak'a bereketler verdik. Her ikisinin n
eslin
den de hem iyilik yapanlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Kendisini ve İshak'ı kutlu ve bereketli kıldık. Her ikisinin n
eslin
den iyi kimseler olacağı gibi, açıkça kendisine zulmeden de olacaktır....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Hem ona, hem Ishaka (feyz-ü) bereketler verdik. Her ikisinin n
eslin
den iyi hareket edeni de vardır, nefsine apaçık zulm edeni de. ...
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Ona da, İshâk’a da bereket verdik. Her ikisinin n
eslin
den iyilik eden de, nefsine apaçık zulmeden de bulunur....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
İbrahim'e de İshak'a da bereketler verdik. Lâkin her ikisinin n
eslin
den iyi kimseler olacağı gibi, kendisine açıktan açığa zulmedenler de olacak....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Kendisine de İshak’a da feyiz ve bereketler verdik. Onların n
eslin
den gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine açıkça zulmeden de!...
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Kendisine de, İshâk'a da bereketler verdik. Onların n
eslin
den (gelenler arasında) iyi hareket eden de var, açıkça kendisine zulmeden de....
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Onu da, İshak'ı da kutlu ve uğurlu kıldık. İkisinin n
eslin
den de hem iyi kulluk edenler var, hem de kendisine açıkça zulmedenler....
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Ve o'nun n
eslin
i baki kalanların ta kendisi yaptık. ...
Saffat Suresi, 113. Ayet:
İbrâhîm'e ve İshâk'a bereketler verdik. Her ikisinin n
eslin
den de iyilik-güzellik üreten ile açıkça kendi nefsine haksızlık eden vardır. *** ...
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah insan n
eslin
i yoktan var ettiği gibi, sonra bu (yaratışı) tekrarlayacaktır: en sonunda hepiniz O'na döndürüleceksiniz....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra onun n
eslin
i yine (en az o kadar) basit bir sıvı özünden yaratmıştır....