Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 96. Ayet:
Ve le tecidennehum ahrasan nâsi alâ hayâtin, ve minellezîne eşrakû yeveddu ehaduhum lev yuammeru elfe seneh(senetin), ve mâ huve bi muzahzihıhî minel azâbi en yuammer(yuammere), vallâhu basîrun bimâ ya’melûn(ya’melûne)....
Bəqərə Suresi, 96. Ayet:
1.
ve le tecidenne-hum
: ve mutlaka onları bulursun
2.
ahrasa
: en hırslı, çok hırslı
3.
en nâsi
: insanlar
4.
alâ hayâtin
<...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
Uhılle lekum leyletes sıyâmir refesu ilâ nisâikum hunne libâsun lekum ve entum libâsun lehun(lehunne) alîmallâhu ennekum kuntum tahtânûne enfusekum fe tâbe aleykum ve afâ ankum, fel âne bâşirûhunne vebtegû mâ keteballâhu lekum, ve kulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri, summe etimmus sıyâme ilel leyli, ve lâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne fîl mesâcid(mesâcidi), tilke hudûdullâhi fe lâ takrabûhâ kezâlike yubeyyinullâhu âyâtihî lin nâsi leallehum yette...
Bəqərə Suresi, 246. Ayet:
1.
e lem tera ilâ
: görmedin mi
2.
el melei
: ileri gelenleri, eşrafı
3.
min benî isrâîle
: İsrailoğulları'ndan
4.
min ba'di mû...
Ali-İmran Suresi, 151. Ayet:
Se nulkî fî kulûbillezîne keferûr ru’be bimâ eşrakû billâhi mâ lem yunezzil bihî sultânâ(sultânen), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve bi’se mesvez zâlimîn(zâlimîne)....
Ali-İmran Suresi, 151. Ayet:
1.
se nulkî
: biz salacağız (vereceğiz)
2.
fî kulûbi
: kalplerine
3.
ellezîne keferû
: inkâr edenler, kâfirler
4.
er ru'be
<...
Ali-İmran Suresi, 186. Ayet:
Le tublevunne fî emvâlikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve minellezîne eşrakû ezen kesîrâ(kesîran), ve in tasbirû ve tettekû fe inne zâlike min azmil umûr(umûri)....
Ali-İmran Suresi, 186. Ayet:
1.
le tublevunne
: elbette, mutlaka imtihan olacaksınız, deneneceksiniz
2.
fî emvâli-kum
: kendi mallarınız konusunda, hususunda
3.
ve enfusi-kum
: ve nefsleriniz, kendiniz, canlarınız
...
Nisa Suresi, 25. Ayet:
Sizden eşraftan olan hür mümin kadınlarla evlenecek servet ve gücü bulunmayanlar, ellerinizin altında olan mümin cariyelerle evlenebilirler. Allah sizin kadr u kıymetinizi imanınızla bilir. Zaten siz müminler hep aynı aileden sayılırsınız. Öyleyse, fuhuşta bulunmayarak, gizli dost da edinmeyerek, namuslu kadınlar olmak üzere onları, sahiplerinin izniyle nikâhlayın. Mehirlerini de güzellikle kendilerine verin. Eğer evlendikten sonra zina yaparlarsa, onlara hür kadınlara ait cezanın yarısı uygulan...
Maidə Suresi, 7. Ayet:
Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve sizi “-Dinledik, itaat ettik” dediğiniz zaman, bağladığı mîsakını unutmayın, hatırlayın. Allah’dan korkun. Şüphesiz ki Allah, bütün göğüslerin (kalblerin) esrarını tamamiyle bilir....
Maidə Suresi, 82. Ayet:
Le tecidenne eşedden nâsi adâveten lillezîne âmenûl yehûde vellezîne eşrakû, ve le tecidenne akrabehum meveddeten lillezîne âmenûllezîne kâlû innâ nasârâ zâlike bi enne minhum kıssîsîne ve ruhbânen ve ennehum lâ yestekbirûn(yestekbirûne)....
Maidə Suresi, 82. Ayet:
1.
le tecidenne
: mutlaka bulursun, bulacaksın
2.
eşedde en nâsi
: insanların en şiddetlisi
3.
adâveten
: düşmanlıkta
4.
li ell...
Ənam Suresi, 22. Ayet:
Ve yevme nahşuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrakû eyne şurekâukumullezîne kuntum tez’umûn(tez’umûne). ...
Ənam Suresi, 22. Ayet:
1.
ve yevme
: ve o gün
2.
nahşuru-hum
: onları haşredeceğiz
3.
cemîan
: hepsini
4.
summe
: sonra
Ənam Suresi, 62. Ayet:
Summe ruddû ilâllâhi mevlâhumul hakk(hakkı), e lâ lehul hukmu ve huve esraul hâsibîn(hâsibîne)....
Ənam Suresi, 62. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
ruddû
: reddedilirler, iade edilirler, döndürülürler
3.
ilâ allâhi
: Allah'a
4.
mevlâ-hum
: on...
Ənam Suresi, 125. Ayet:
Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne)....
Ənam Suresi, 125. Ayet:
1.
fe men
: artık kim(i)
2.
yuridi allâhu
: Allah diler
3.
en yehdiye-hu
: onu hidayete erdirmek
4.
yeşrah
: yarar...
Əraf Suresi, 88. Ayet:
Halkından kibirlenen eşraf grubu: "Bak Şuayb!" dediler, "yeminle söylüyoruz:Ya tekrar dinimize dönersiniz. Ya da seni de, sana inanan taraftarlarını da ülkemizden süreriz!"Şuayb şöyle cevap verdi: "Peki, istemesek de mi dinimizden döndürüp süreceksiniz (Ya istemezsek ne olacakmış!)...
Əraf Suresi, 109. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
el meleu
: eşraf, ileri gelenler
3.
min kavmi fir'avne
: firavunun kavminden
4.
inne
: muhakkak ...
Əraf Suresi, 160. Ayet:
1.
katta'nâ-hum
: eğer Allah size yardım ederse
2.
isnetey aşrate
: on iki
3.
esbâtan
: sıbt’lar, sıbt nesil, kol, grup
4.
umem...
Ənfal Suresi, 67. Ayet:
Mâ kâne li nebiyyin en yekûne lehû
esrâ
hattâ yushıne fîl ard(ardı), turîdûne aradad dunyâ, vallâhu yurîdul âhirah(âhirate), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun)....
Ənfal Suresi, 67. Ayet:
1.
mâ kâne
: olmadı, olmaz
2.
li nebiyyin
: bir nebî, peygamber için
3.
en yekûne
: olması
4.
lehu
: onun
Ənfal Suresi, 70. Ayet:
Yâ eyyuhân nebiyyu kul li men fî eydîkum minel
esrâ
in ya'lemillâhu fî kulûbikum hayran yu'tikum hayran mimmâ uhıze minkum ve yagfir lekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Ənfal Suresi, 70. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ en nebiyyu
: ey peygamber
2.
kul
: de ki
3.
li men
: o kimselere, onlara
4.
fî eydî-kum
: ellerinizde...
Tövbə Suresi, 30. Ayet:
Yehudîler «Uzeyr Allahın oğlu» dediler, N
esrâ
nîler de «Mesîh Allâhın oğlu» dediler, bu onların ağızlariyle söyledikleri sözleri ki önceden küfredenlerin sözlerine benzetiyorlar Allah kahredesiler nereden saptırılıyorlar?...
Yunus Suresi, 21. Ayet:
Ve izâ ezaknen nâse rahmeten min ba'di darrâe messethum izâ lehum mekrun fî âyâtinâ, kulillâhu esrau mekrâ(mekren), inne rusulenâ yektubûne mâ temkurûn(temkurûne). ...
Yunus Suresi, 21. Ayet:
1.
ve izâ ezak-nâ en nâse
: ve insanlara tattırdığımız zaman
2.
rahmeten
: bir rahmet
3.
min ba'di
: ...den sonra
4.
darrâe
...
Hud Suresi, 27. Ayet:
Onun kavminden kâfir olan eşraftan bir gürûh ise dedi ki: «Biz seni bizim mislimiz gibi bir beşerden başka görmüyoruz ve sana tâbi olanları da biz ilk nazarda bizim en aşağılarımızdan başka görmüyoruz ve sizin için bizim üzerimize bir fazlalık da görmüyoruz. Belki sizi yalancılar zannediyoruz.»...
İsra Suresi, 1. Ayet:
Subhânellezî
esrâ
bi abdihî leylen minel mescidil harâmi ilel mescidil aksallezî bâreknâ havlehu li nuriyehu min âyâtinâ, innehu huves semîul basîr(basîru)....
İsra Suresi, 1. Ayet:
1.
subhâne
: o sübhandır, bütün noksanlıklardan münezzehtir
2.
ellezî
: ki o
3.
esrâ
bi
: gece yürüttü
4.
abdi-hî
...
Məryəm Suresi, 26. Ayet:
Fe kulî veşrabî ve karrî aynâ(aynen), fe immâ terayinne minel beşeri ehaden fe kûlî innî nezertu lir rahmâni savmen fe len ukellimel yevme insiyyâ(insiyyen)....
Möminun Suresi, 24. Ayet:
1.
fe kâle
: böylece, bunun üzerine dedi
2.
el meleu
: halk, eşraf, ileri gelenler
3.
ellezîne keferû
: inkâr edenler, kâfir olanlar
4.
Möminun Suresi, 33. Ayet:
Ve kâlel meleu min kavmihillezîne keferû ve kezzebû bi likâil âhıreti ve etrafnâhum fîl hayâtid dunyâ mâ hâzâ illâ beşerun mislukum ye’kulu mimmâ te’kulûne minhu yeşrebu mimmâ teşrabûn(teşrabûne)....
Möminun Suresi, 33. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
el meleu
: ileri gelenler
3.
min kavmi-hi
: onun kavminden
4.
ellezîne keferû
: inkâr eden...
Möminun Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Onun halkından kâfir olup âhiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız."...
Möminun Suresi, 33. Ayet:
Kavminden, kendilerine dünyâ hayâtında bol ni'met verdiğimiz o inkâr eden ve âhiret buluşmasını (hesap ve cezâsını) yalanlayan eşraf takımı dedi ki: "Bu da sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor."...
Möminun Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Onun halkından kâfir olup âhiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız."...
Furqan Suresi, 6. Ayet:
(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Kur’an’ı, göklerde ve yerdeki bütün esrarı bilen Allah indirdi.” Gerçekten Allah Gafur’dur= çok bağışlayandır, Rahîm’dir= çok merhametlidir....
Nəml Suresi, 34. Ayet:
"Doğrusu" dedi Kraliçe, hükümdarlar bir ülkeye girince oranın düzenini altüst eder, halkının eşrafını da sefil ve zelil ederler. Evet istilacılar hep böyle yaparlar....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Fir'avun da dedi ki: «Ey Eşraf! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiş değilim, haydi ey Haman! Benim için çamurun üzerine ateş yak (tuğla yap) hemen benim için bir köşk yapıver. Umulur ki, ben Mûsa'nın ilâhına muttali olurum ve şüphe yok ki, ben O'nu (Musa'yı) yalancılardan sanıyorum.»...
Sad Suresi, 6. Ayet:
İçlerinden önde gelen eşraf takımı derhal harekete geçip "Hâla mı duruyorsunuz, kalkın yürüyüp gösteri yapın ve ilahlarınız konusunda direnip dayanacağınızı ilan edin! Bu, cidden yapılması gereken bir şeydir!" dediler....
Sad Suresi, 8. Ayet:
"Biz bu kadar eşraf dururken, kitap gönderilecek bir o mu kalmış!" Hayır, hayır! Onlar Benim buyruklarım hakkında tam bir şüphe içindedirler, doğrusu onlar azabımı henüz tatmadılar....
Sad Suresi, 62. Ayet:
Ve kâlû mâ lenâ lâ nerâ ricâlen kunnâ neudduhum minel eşrâr(eşrâri)....
Sad Suresi, 62. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
mâ lenâ
: bize ne oluyor, biz niçin
3.
lâ nerâ
: görmüyoruz
4.
ricâlen
: adamlar
Sad Suresi, 62. Ayet:
Bir de derler ki: neye görmüyoruz biz o eşrardan saydığımız bir takım adamları...
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
Fe hel yenzurûne illes sâate en te’tiyehum bagteh(bagteten), fe kad câe eşrâtuhâ, fe ennâ lehum izâ câethum zikrâhum....
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
1.
fe
: o zaman, öyleyse
2.
hel
: mi
3.
yenzurûne
: bakıyorlar, bekliyorlar, gözlüyorlar
4.
illâ
: ancak, dışında,...
Hucurat Suresi, 18. Ayet:
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin görülmeyen esrarını bilir. Allah yaptıklarınızı görür....
Nəcm Suresi, 35. Ayet:
Gayb'ın bilgisi kendi yanında da o mu (âlemin esrarını) görüyor?...
Mücadilə Suresi, 14. Ayet:
(Ey Rasûlüm, müminlerin esrarını Yahûdi’lere nakleden) şu münafıklara bakmaz mısın: Allah’ın gazab etmiş olduğu bir kavme yardaklık etmektedirler. Onlar ne sizdendirler, ne onlardan... (Yeminlerinde yalancı olduklarını) bilip dururlarken de, yalan yere yemin ederler....
Nuh Suresi, 9. Ayet:
Summe innî a’lentu lehum ve esrartu lehum isrârâ(isrâran)....
Nuh Suresi, 23. Ayet:
Ve kâlû lâ tezerunne âlihetekum ve lâ tezerrunne vedden ve lâ suvâan ve lâ yegûse ve yeûka ve n
esrâ
(nesren)....
Nuh Suresi, 23. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
lâ tezerunne(tezeru-enne)
: sakın bırakmayın, terketmeyin
3.
âlihete-kum
: sizin ilâhlarınız
4.
ve l...
Nuh Suresi, 23. Ayet:
Ve (birbirlerine) şöyle dediler: “Sakın kendi ilâhlarınızı (putlarınızı) bırakmayın. Ve Vedd'i, Suvâa'yı, Yagûs'u ve Yaûka'yı ve Nesra'yi sakın terk etmeyin.”...
Cin Suresi, 1. Ayet:
1.
kul
: o sübhandır, bütün noksanlıklardan münezzehtir
2.
ellezî
: vahyedildi
3.
esrâ
bi
: bana
4.
enne-hu
: onun...
Tariq Suresi, 9. Ayet:
Bütün esrarın ortaya döküleceği o kıyamet günü,...
İnşirah Suresi, 1. Ayet:
E lem neşrah leke sadrek(sadreke)....
İnşirah Suresi, 1. Ayet:
1.
e
: mi
2.
lem neşrah
: biz açıp genişletmedik
3.
leke
: sana, senin için
4.
sadre-ke
: senin göğsün, göğsün
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın ; şüphesiz ki Allah her şeyin inceliğini, esrar ve hikmetini bilir, her şeyden haberlidir....