Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 90. Ayet:
Bi’semeşterav bihî enfusehum en yekfurû bi mâ enzelallâhu bagyen en yunezzilallâhu min fadlihî alâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), fe bâû bi gadabin alâ gadab(gadabin), ve lil kâfirîne azâbun muhîn(muhînun)....
Bəqərə Suresi, 90. Ayet:
1.
bi'se mâ
: ne kötü şey
2.
işterav
: sattılar, satın aldılar
3.
bi-hi
: onunla
4.
enfuse-hum
: onların nefsleri,...
Bəqərə Suresi, 90. Ayet:
Ne çirkindir o kendilerini sattıkları ki; Allahın kullarından dilediğine kendi
fadlı
ndan vahiy indirmesine bağyederek, Allah ne indirdise hepsine küfrettiler de gadab üstüne gadaba değdiler ve o kâfirler için mühin bir azab var...
Bəqərə Suresi, 105. Ayet:
Mâ yeveddullezîne keferû min ehlil kitâbi ve lel muşrikîne en yunezzele aleykum min hayrin min rabbikum vallâhu yahtassu bi rahmetihî men yeşâu, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi)....
Bəqərə Suresi, 105. Ayet:
1.
mâ yeveddu
: sevmezler, istemezler
2.
ellezîne keferû
: inkâr edenler
3.
min ehli el kitâbi
: kitap ehlinden, kitap sahiplerinden
4.
Bəqərə Suresi, 237. Ayet:
Ve eğer onları daha kendilerine temasta bulunmadan boşar da onlar için mihr tesmiye etmiş bulunursanız o zaman bu tesmiye ettiğiniz mihrin yarısı lâzım gelir. Meğer ki o kadınlar affetsinler veya nikahın düğümü elinde bulunan affeylesin. Ve sizin affetmeniz takvâya daha yakındır ve aranızdaki
fadlı
unutmayınız. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ yaptığınız şeyleri bihakkın görücüdür....
Bəqərə Suresi, 243. Ayet:
E lem tera ilellezîne haracû min diyârihim ve hum ulûfun hazaral mevti, fe kâle lehumullâhu mûtû summe ahyâhum innallâhe le zû fadlin alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Bəqərə Suresi, 243. Ayet:
1.
e lem tera
: görmedin mi
2.
ilâ ellezîne
: o kimseleri, onları
3.
haracû
: çıktılar
4.
min diyâri-him
: kendi d...
Bəqərə Suresi, 251. Ayet:
Fe hezemûhum bi iznillâhi, ve katele dâvudu câlûte ve âtâhullâhul mulke vel hikmete ve allemehu mimmâ yeşâu, ve lev lâ def’ullâhin nâse, bâ’dahum bi ba’din le fesedetil ardu ve lâkinnallâhe zû fadlin alel âlemîn(âlemîne)....
Bəqərə Suresi, 251. Ayet:
1.
fe
: böylece, sonra, nihayet
2.
hezemû-hum
: onları hezimete, yenilgiye uğrattılar
3.
bi izni allâhi
: Allah'ın izniyle
4.
v...
Ali-İmran Suresi, 74. Ayet:
Yahtassu bi rahmetihî men yeşâ’(yeşâu), vallâhu zul fadlil azîm(azîmi). ...
Ali-İmran Suresi, 74. Ayet:
1.
yahtassu
: tahsis eder
2.
bi rahmeti-hî
: rahmetini
3.
men yeşâu
: dilediği kimse, dilediğine
4.
ve allâhu
: ve...
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
Ve lekad sadakakumullâhu va’dehû iz tehussûnehum bi iznih(iznihî), hattâ izâ feşiltum ve tenâza’tum fîl emri ve asaytum min ba’di mâ erâkum mâ tuhıbbûn(tuhıbbûne), minkum men yurîdud dunyâ ve minkum men yurîdul âhireh(âhirete), summe sarafekum anhum li yebteliyekum, ve lekad afâ ankum, vallâhu zû fadlin alel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
sadaka-kumu allâhu
: Allah size sadık kaldı
3.
va'de-hû
: onun vaadi
4.
iz tehussûne-hum
...
Ali-İmran Suresi, 170. Ayet:
Ferihîne bi mâ âtâhumullâhu min
fadlı
hî, ve yestebşirûne billezîne lem yelhakû bihim min halfihim, ellâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). ...
Ali-İmran Suresi, 170. Ayet:
1.
ferihîne
: ferahlanırlar, sevinç duyarlar
2.
bi mâ
: şey ile
3.
âtâ hum(u) allâhu
: Allah'ın onlara verdiği
4.
min
fadlı
-hî<...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Yestebşirûne bi ni’metin minallâhi ve fadlin, ve ennallâhe lâ yudîu ecrel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
1.
yestebşirûne
: müjdelemek isterler
2.
bi ni'metin
: ni'met ile
3.
min allâhi
: Allah'tan
4.
ve fadlin
: ve fazl...
Ali-İmran Suresi, 174. Ayet:
Fenkalebû bi ni’metin minallâhi ve fadlin lem yemseshum sûun, vettebeû rıdvânallâh(rıdvânallâhi), vallâhu zû fadlin azîm(azîmin). ...
Ali-İmran Suresi, 174. Ayet:
1.
fe inkalebû
: böylece döndüler
2.
bi ni'metin
: bir ni'met ile
3.
min allâhi
: Allah'tan
4.
ve fadlin
: ve bir ...
Ali-İmran Suresi, 180. Ayet:
Ve lâ yahsebennellezîne yebhalûne bi mâ âtâhumullâhu min
fadlı
hî huve hayran lehum, bel huve şerrun lehum se yutavvekûne mâ bahilû bihî yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), ve lillâhi mîrâsus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun)....
Ali-İmran Suresi, 180. Ayet:
1.
ve lâ yahsebe-enne
: ve sakın zannetmesinler
2.
ellezîne
: onlar
3.
yebhalûne
: cimrilik ederler
4.
bi mâ âtâ-humu allâhu
Nisa Suresi, 32. Ayet:
Ve lâ tetemennev mâ faddalallâhû bihî ba’dakum alâ ba’d(ba’dın). Lir ricâli nasîbun mimmâktesebû ve lin nisâi nasîbun mimmâktesebn(mimmektesebne. Ves’elûllâhe min fadlihî. İnnallâhe kâne bi kulli şey’in alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 32. Ayet:
1.
ve lâ tetemennev
: ve temenni etmeyin
2.
mâ faddala
: üstün kıldığı şeyleri
3.
allâhû
: Allah
4.
bi-hi
: onunla...
Nisa Suresi, 37. Ayet:
Ellezîne yebhalûne ve ye’murûnen nâse bil buhli ve yektumûne mâ âtâhumullâhu min
fadlı
hî. Ve a’tednâ lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen)....
Nisa Suresi, 37. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yebhalûne
: cimrilik ederler
3.
ve ye'murûne
: ve emrederler
4.
en nâse
: insanlar
Nisa Suresi, 54. Ayet:
Em yahsudûnen nâse alâ mâ âtâhumullâhu min
fadlı
hî, fe kad âteynâ âle ibrâhîmel kitâbe vel hikmete ve âteynâhum mulken azîmâ(azîmen)....
Nisa Suresi, 54. Ayet:
1.
em
: yoksa ...mı
2.
yahsudûne
: haset ediyorlar, çekemiyorlar
3.
en nâse
: insanlar
4.
alâ
: ...'a
Nisa Suresi, 173. Ayet:
Fe emmâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrahum ve yezîduhum min fadlihî, ve emmâllezînestenkefû vestekberû fe yuazzibuhum azâben elîmen, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran)....
Nisa Suresi, 173. Ayet:
1.
fe
: fakat
2.
emmâ
: ama, ...ise
3.
ellezîne
: onlar, olanlar
4.
âmenû
: îmân ettiler, âmenû oldular, yaşarken ...
Nisa Suresi, 175. Ayet:
Fe emmâllezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve
fadlı
n ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen)....
Nisa Suresi, 175. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
emmâ
: ama, ise
3.
ellezîne
: onlar, olanlar
4.
âmenû
: îmân ettiler, âmenû oldular, yaş...
Əraf Suresi, 39. Ayet:
Ve kâlet ûlâhum li uhrâhum fe mâ kâne lekum aleynâ min fadlin fe zûkûl azâbe bimâ kuntum teksibûn(teksibûne). ...
Əraf Suresi, 39. Ayet:
1.
ve kâlet
: ve dedi (dediler)
2.
ûlâ-hum
: onların evvelkileri
3.
li uhrâ-hum
: onların sonrakilere
4.
fe
: böyl...
Ənfal Suresi, 29. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi)....
Ənfal Suresi, 29. Ayet:
Ey iman edenler. . . Eğer Allâh'tan korunursanız (fıtrî ahdinize ve Rasûlullah ile ulaşanlara hıyanet etmezseniz), sizin için Furkan (Hak ile bâtılı ayırt etme kuvvesi) oluşturur, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. . . Allâh, Zül Fadlil Aziym'dir....
Tövbə Suresi, 28. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû innemâl muşrikûne necesun fe lâ yakrabûl mescidel harâme ba’de âmihim hâzâ ve in hıftum ayleten fe sevfe yugnîkumullâhu min fadlihî in şâe, innallâhe alîmun hakîm(hakîmun)....
Tövbə Suresi, 28. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olan kimseler, Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
innemâ
: sadece
4.
el muşrikûne
Tövbə Suresi, 28. Ayet:
Ey o bütün iyman edenler, müşrikler bir pislikten ıbarettirler, artık bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi
fadlı
ndan zenginleştirecektir inşaallah, her halde Allah alîmdir hakîmdir...
Tövbə Suresi, 59. Ayet:
Ve lev ennehum radû mâ âtâhumullâhu ve resûluhu ve kâlû hasbunâllâhu se yu’tinâllâhu min fadlihî ve resûluhû innâ ilâllâhi râgıbûn(râgıbûne)....
Tövbə Suresi, 59. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer
2.
enne-hum
: gerçekten onlar
3.
radû
: razı oldular
4.
mâ âtâ-hum allâhu
: Allah'ın onlara ve...
Tövbə Suresi, 59. Ayet:
Ne olurdu bunlar kendilerine Allah ve Resulü ne verdiyse razı olaydılar da diye idiler, bize Allah yeter, Allah bize
fadlı
ndan yine verir, Resulü de, bizim bütün rağbetimiz Allahadır...
Tövbə Suresi, 74. Ayet:
Yahlifûne billâhi mâ kâlû, ve lekad kâlû kelimetel kufri ve keferû ba’de islâmihim ve hemmû bi mâ lem yenâlû, ve mâ nekamû illâ en agnâhumullâhu ve resûluhu min fadlihi, fe in yetûbû yeku hayran lehum, ve in yetevellev yuazzibhumullâhu azâben elîmen fîd dunyâ vel âhirah(âhirati), ve mâ lehum fîl ardı min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin)....
Tövbə Suresi, 74. Ayet:
1.
yahlifûne
: yemin ediyorlar
2.
bi allâhi
: Allah'a
3.
mâ kâlû
: söylemediler
4.
ve lekad
: ve andolsun ki
<...
Tövbə Suresi, 74. Ayet:
Allaha yemin ediyorlar: söylememişler, kasem olsun o kelime-i küfrü söylediler, islâma geldikten sonra yine kâfirlik ettiler ve o muvaffak olamadıkları cinayeti kurdular, halbuki intikam almağa kalkmaları için kendilerini Allahın Resuliyle
fadlı
ilâhîsinden zenginleştirmiş olmasından başka bir sebeb de yoktu, bunun üzerine tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur, yok yan çizerlerse Allah onları Dünya ve Âhırette elîm bir azab ile ta'zib eder, ve yer yüzünde onlar için ne himaye, ne imdad edecek ...
Tövbə Suresi, 75. Ayet:
Ve minhum men âhedallâhe le in âtânâ min fadlihî le nessaddekanne ve le nekûnenne mines sâlihîn(sâlihîne)....
Tövbə Suresi, 75. Ayet:
1.
ve min-hum
: ve onlardan
2.
men âhede allâhe
: Allah'a ahd veren kimse
3.
le in
: eğer, ise
4.
âtâ-nâ
: bize ve...
Tövbə Suresi, 75. Ayet:
Yine onlardan kimi de Allaha şöyle ahdetmişlerdi: «eğer bize
fadlı
ndan ihsan ederse her halde zekâtını veririz ve her halde salihînden oluruz»...
Tövbə Suresi, 76. Ayet:
Fe lemmâ âtâhum min fadlihî bahılû bihî ve tevellev ve hum mu’ridûn(mu’ridûne)....
Tövbə Suresi, 76. Ayet:
1.
fe
: bundan sonra, böylece
2.
lemmâ
: olunca, olduğu zaman
3.
âtâ-hum
: onlara verdi
4.
min fadli-hi
: kendi fa...
Tövbə Suresi, 76. Ayet:
Vaktaki Allah
fadlı
ndan istediklerini verdi, buhl edib yüz çevirdiler, ve zaten yan çizib duruyorlardı...
Yunus Suresi, 58. Ayet:
Kul bi fadlillâhi ve bi rahmetihî fe bi zâlike felyefrehû, hûve hayrun mimmâ yecmeûn(yecmeûne). ...
Yunus Suresi, 58. Ayet:
1.
kul
: de ki
2.
bi fadli allâhi
: Allah'ın fazlı ile
3.
ve bi rahmeti-hî
: ve onun rahmeti ile
4.
fe bi zâlike
:...
Yunus Suresi, 58. Ayet:
De ki: Allahın fadlile, rahmetile, ancak onunla artık ferahlanın, o onların toplayıb durduklarından hayırlıdır...
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Ve mâ zannullezîne yefterûne alâllahil kezibe yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), innallâhe le zû
fadlı
n alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Yunus Suresi, 60. Ayet:
1.
ve mâ zannu
: ve zannı nedir
2.
ellezîne yefterûne
: iftira eden kimseler
3.
alâ allahi el kezibe
: Allah'a yalan
4.
yevme e...
Yunus Suresi, 107. Ayet:
Ve in yemseskallâhu bidurrin fe lâ kâşife lehu illâ hû(hûve), ve in yuridke bi hayrin fe lâ râdde li fadlih(fadlihi), yusîbu bihî men yeşâu min ibâdih(ibâdihi), ve huvel gafûrur râhîm(râhîmu)....
Yunus Suresi, 107. Ayet:
1.
ve in yemseske allâhu
: ve Allah eğer dokundurursa (isabet ettirirse)
2.
bi durrin
: bir zarar, bir darlık, bir sıkıntı
3.
fe lâ
: artık yoktur
4.
Yunus Suresi, 107. Ayet:
Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa onu ondan başka açacak yoktur ve eğer o sana bir hayır murad ederse o vakıt de onun
fadlı
nı reddedecek yoktur, o, onu kullarından dilediğine nasîb eder, o öyle gafûr, öyle rahîmdir...
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve enistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yumetti’kum metâan hasenen ilâ ecelin musemmen ve yu’ti kulle zî fadlin fadleh(fadlehu), ve in tevellev fe innî ehâfu aleykum azâbe yevmin kebîr(kebîrin)....
Hud Suresi, 3. Ayet:
1.
ve en istagfirû
: ve mağrifet istemeniz
2.
rabbe-kum
: sizin Rabbinizden
3.
summe
: sonra
4.
tûbû
: tövbe edin<...
Hud Suresi, 3. Ayet:
Hem rabbınızın mağrifetini isteyin sonra ona tevbe edin ki sizi bir müsemmâ ecele kadar güzel bir surette yaşatsın ve her fadl sahibine
fadlı
nı versin ve eğer yüz çevirirseniz haberiniz olsun ki ben size büyük bir günün azâbından korkarım...
Hud Suresi, 27. Ayet:
Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ nerâke illâ beşeren mislenâ ve mâ nerâkettebeake illellezîne hum erâzilunâ bâdiyer re’y(re’yi), ve mâ nerâ lekum aleynâ min fadlin bel nezunnukum kâzibîn(kâzibîne). ...
Hud Suresi, 27. Ayet:
1.
fe kâle el meleu
: o zaman ileri gelenler dedi
2.
ellezîne keferû
: inkâr edenler, kâfirler
3.
min kavmi-hi
: onun kavminden
4.
Yusif Suresi, 38. Ayet:
Vetteba’tu millete âbâî ibrâhîme ve ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), mâ kâne lenâ en nuşrike billâhi min şey(şey’in), zâlike min fadlillâhi aleynâ ve alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Yusif Suresi, 38. Ayet:
1.
ve itteba'tu
: ve ben tâbî oldum
2.
millete
: dîn
3.
âbâî
: atalarım, babalarım
4.
ibrâhîme
: İbrâhîm
...
Nəhl Suresi, 14. Ayet:
Ve huvellezî sehharel bahre li te’kulû minhu lahmen tariyyen ve testahricû minhu hilyeten telbesûnehâ, ve terel fulke mevâhira fîhi ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne). ...
Nəhl Suresi, 14. Ayet:
1.
ve huve
: ve o
2.
ellezî
: ki o
3.
sahhare
: emrinize verdi
4.
el bahre
: deniz
İsra Suresi, 66. Ayet:
Rabbukumullezî yuzcî lekumul fulke fîl bahri li tebtegû min fadlih(fadlihî), innehu kâne bi kum rahîmâ(rahîmen)....
İsra Suresi, 66. Ayet:
1.
rabbu-kum
: sizin Rabbiniz
2.
ellezî
: ki o
3.
yuzcî
: sevkeder (yüzdürür)
4.
lekum
: sizi, sizin için
İsra Suresi, 66. Ayet:
Rabbınız o kadirdir ki
fadlı
ndan nasîb arayasınız diye sizin için denizde gemiler sevkediyor, hakıkaten o size rahîm bulunuyor...
Nur Suresi, 22. Ayet:
Ve lâ ye’teli ulul
fadlı
minkum ves seati en yu’tû ulil kurbâ vel mesâkîne vel muhâcirîne fî sebîlillâh(sebîlillâhi), vel ya’fû vel yasfehû, e lâ tuhıbbûne en yagfirallâhu lekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun)....
Nur Suresi, 22. Ayet:
1.
ve lâ ye'teli
: ve kusur etmesin, yemin etmesin
2.
ulu el
fadlı
: fazilet sahipleri
3.
min-kum
: sizden, içinizden
4.
ve es ...
Nur Suresi, 32. Ayet:
Ve enkihûl eyâmâ minkum ves sâlihîne min ibâdikum ve imâikum, in yekûnû fukarâe yugnihimullâhu min fadlih(fadlihî), vallâhu vâsiun alîm(alîmun)....
Nur Suresi, 32. Ayet:
1.
ve enkihû
: ve nikâhlayın, evlendirin
2.
el eyâmâ
: eşi (karısı) olmayan erkekler,
3.
min-kum
: sizden
4.
ve es sâlihîne
...
Nur Suresi, 33. Ayet:
Velyesta’fifillezîne lâ yecidûne nikâhan hattâ yugniyehumullâhu min fadlih(fadlihi), vellezîne yebtegûnel kitâbe mimmâ meleket eymânukum fe kâtibûhum in alimtum fîhim hayren, ve âtûhum min mâlillâhillezî âtâkum, ve lâ tukrihû feteyâtikum alel bigâi in eradne tehassunen li tebtegû aradal hayâtid dunyâ ve men yukrıhhunne fe innellâhe min ba’di ikrâhihinne gafûrun rahîm(rahîmun)....
Nur Suresi, 33. Ayet:
1.
velyesta'fif
: ve iffetli olsunlar, iffetlerini korusunlar
2.
ellezîne lâ yecidûne
: bulamayanlar
3.
nikâhan
: nikâh
4.
hatt...
Nur Suresi, 38. Ayet:
Li yecziyehumullâhu ahsene mâ amilû ve yezîdehum min fadlih(fadlihî), vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayri hisâb(hisâbin)....
Nur Suresi, 38. Ayet:
1.
li yecziye-hum
: onlara karşılığını vermesi için
2.
allâhu
: Allah
3.
ahsene
: en güzel
4.
mâ amilû
: yaptıklar...
Nəml Suresi, 40. Ayet:
Kâlellezî indehu ilmun minel kitâbi ene âtîke bihî kable en yertedde ileyke tarfuk(tarfuke), fe lemmâ reâhu mustekırran indehu kâle hâzâ min
fadlı
rabbî, li yebluvenî e eşkur em ekfur(ekfuru), ve men şekere fe innemâ yeşkuru li nefsih(nefsihî) ve men kefere fe inne rabbî ganiyyun kerîm(kerîmun)....
Nəml Suresi, 40. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
ellezî
: ki o
3.
inde-hu
: onun yanında
4.
ilmun
: ilim
Nəml Suresi, 73. Ayet:
Ve inne rabbeke le zû
fadlı
n alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Nəml Suresi, 73. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
inne
: muhakkak
3.
rabbe-ke
: senin Rabbin
4.
le
: elbette
Qəsəs Suresi, 73. Ayet:
Ve min rahmetihî ceale lekumul leyle ven nehâre li teskunû fîhi ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne)....
Qəsəs Suresi, 73. Ayet:
1.
ve min rahmeti-hi
: ve onun rahmetinden
2.
ceale
: kıldı, yaptı, yarattı
3.
lekum
: size, sizin için
4.
el leyle
Rum Suresi, 23. Ayet:
Ve min âyâtihî menâmukum bil leyli ven nehâri vebtigâukum min fadlih(fadlihi), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yesmeûn(yesmeûne)....
Rum Suresi, 23. Ayet:
1.
ve min âyâti-hi
: ve onun âyetlerinden
2.
menâmu-kum
: sizin uyumanız
3.
bi el leyli
: geceleyin
4.
ve en nehâri
Fatir Suresi, 12. Ayet:
Ve mâ yestevîl bahrâni hâzâ azbun furâtun sâigun şerâbuhu ve hâzâ milhun ucâc(ucâcun), ve min kullin te’kulûne lahmen tariyyen ve testahricûne hilyeten telbesûnehâ, ve terel fulke fîhi mevâhire li tebtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne)....
Fatir Suresi, 12. Ayet:
1.
ve mâ yestevî
: ve musavi olmaz, eşit olmaz
2.
el bahrâni
: iki deniz
3.
hâzâ
: bu
4.
azbun
: lezzetli, tatlı
Fatir Suresi, 12. Ayet:
Hem iki deniz müsavi olmuyor, şu tatlı, hararet keser, içerken kayar, şu da tuzlu, yakar kavurur bununla beraber herbirinden bir taze et yersiniz ve bir ziynet çıkarır giyinirsiniz, gemileri de görürsün onda yarar yarar giderler,
fadlı
ndan nasîb arayasınız diye ve gerek ki şükredesiniz...
Fatir Suresi, 12. Ayet:
Ve iki deniz müsavî olmaz. Bu çok temizdir, pek tatlıdır, kolayca içilir. Şu da çok tuzludur, acıdır. Hepsinden tertemiz bir et yersiniz ve kendisini giyeceğiniz bir ziynet çıkarırsınız ve O'nun
fadlı
ndan arayasınız ve umulur ki, şükretmeniz için, bunun içinde gemileri yara yara bir halde gider görürsünüz....
Fatir Suresi, 30. Ayet:
Li yuveffîyehum ucûrehum ve yezîdehum min fadlih(fadlihi), innehu gafûrun şekûr(şekûrun)....
Fatir Suresi, 30. Ayet:
1.
li
: için, ... ı
2.
yuveffîye-hum
: onlara vefa edilir, ödenir
3.
ucûre-hum
: onların ecirleri, mükâfatları
4.
ve yezîde-hum...
Fatir Suresi, 30. Ayet:
Çünkü Allah ecirlerini kendilerine temamen ödedikten başka
fadlı
ndan onlara ziyadesini verecektir, çünkü o hem gafûr hem şekûrdur...
Fatir Suresi, 35. Ayet:
Ellezî ehallenâ dârel mukâmeti min fadlih(fadlihî), lâ yemessunâ fîhâ nasabun ve lâ yemessunâ fîhâ lugûb(lugûbun)....
Fatir Suresi, 35. Ayet:
1.
ellezî
: o ki, ki o
2.
ehalle-nâ
: bizi yerleştirdi
3.
dâre
: yurt, diyar
4.
el mukâmeti
: ikâmet edilen yer, k...
Fatir Suresi, 35. Ayet:
Fadlı
ndan bizi durulacak yurda kondurdu, burada bize yorgunluk gelmiyecek, burada bize usanç gelmiyecek»...
Mömin Suresi, 61. Ayet:
Allâhullezî ceale lekumul leyle li teskunû fîhi ven nehâre mubsırâ(mubsıren), innallâhe le zû fadlin alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne). ...
Mömin Suresi, 61. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
ellezî
: ki o
3.
ceale
: kıldı, yaptı, yarattı
4.
lekum(u)
: sizin için
Şura Suresi, 26. Ayet:
Ve yestecîbullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve yezîduhum min fadlih(fadlihî), vel kâfirûne lehum azâbun şedîd(şedîdun). ...
Şura Suresi, 26. Ayet:
1.
ve yestecîbu
: ve icabet eder, kabul eder
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
ve amilû es sâlihâti
: ve nefsi ıslâh edici amel işleyen
Casiyə Suresi, 12. Ayet:
Allâhullezî sahhare lekumul bahre li tecriyel fulku fîhi bi emrihî ve li tehtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne)....
Casiyə Suresi, 12. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
ellezî
: o ki
3.
sahhare
: musahhar kıldı, emre amade kıldı
4.
lekum
: sizin için, size
<...
Casiyə Suresi, 12. Ayet:
Allah odur ki sizin için denizi musahhar kıldı, onda emri ile gemiler aksın diye, hem
fadlı
ndan talebde bulunasınız diye ve gerek ki şükredesiniz...
Hədid Suresi, 21. Ayet:
Sâbikû ilâ magfiretin min rabbikum ve cennetin arduhâ keardıs semâi vel ardı uıddet lillezîne âmenû billâhi ve rusulih(rusulihî), zâlike fadlullâhi yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi)....
Hədid Suresi, 21. Ayet:
1.
sâbikû
: yarışın, koşun
2.
ilâ magfiretin
: bağışlanmaya, mağfirete
3.
min rabbi-kum
: Rabbinizden
4.
ve cennetin
<...
Hədid Suresi, 21. Ayet:
(O hâlde) Rabbinizden bir mağfirete ve Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a ve Rasûllerine iman edenler için hazırlanmış olan, genişliği semâ ve arzın genişliği gibi olan bir cennete, yarışarak koşun! İşte bu Allâh'ın fazlıdır ki onu dilediğine verir! Allâh, Zül Fadlil Aziym'dir (büyük lütuf sahibidir)....
Hədid Suresi, 21. Ayet:
Siz Rabbınızdan bir mağfirete ve eni yerle gökün eni gibi bir Cennete yarışın ki Allaha ve Resullerine iyman edenler için hazırlanmıştır, o Allahın
fadlı
dır, onu dilediği kimselere verir ve Allah, çok büyük fadıl sahibidir....
Cümə Suresi, 4. Ayet:
Zâlike fadlullâhi yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi)....
Cümə Suresi, 4. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
fadlu
: fazl, lütuf, kerem, fazl nuru
3.
allâhi
: Allah
4.
yu'tî-hi
: onu verir
<...
Cümə Suresi, 10. Ayet:
Fe izâ kudiyetıs salâtu fenteşirû fîl ardı vebtegû min fadlillâhi vezkurûllâhe kesîren leallekum tuflihûn(tuflihûne)....
Cümə Suresi, 10. Ayet:
1.
fe izâ
: artık olduğu zaman
2.
kudiyeti
: kada edildi, kaza edildi, yerine getirdi, bitirdi
3.
es salâtu
: namaz
4.
fe inteş...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre), alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakreû mâ teyessere minel kur'ân(kur’ânî), alime en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min ha...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
ya'lemu
: bilir
4.
enne-ke
: senin olduğunu
Hədid Suresi, 29. Ayet:
Li ellâ ya’leme ehlul kitâbi ellâ yakdirûne alâ şey’in min fadlillâhi ve ennel fadle bi yedillâhi yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi)....
Hədid Suresi, 29. Ayet:
1.
li ellâ ya'leme
: bilmedikleri için
2.
ehlu el kitâbi
: kitap ehli
3.
ellâ yakdirûne
: güç yetiremezler
4.
alâ şey'in
Hədid Suresi, 29. Ayet:
Tâ ki ehl-i kitap (din - hakikat ilmi verilmiş olanlar) Allâh'ın lütfundan bir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. . . (Biline ki) kesinlikle lütuf Allâh'ın eliyledir (onların kazanması değil), onu dilediğine verir. . . Allâh, "Zül Fadlil Aziym"dir....
Hədid Suresi, 29. Ayet:
Çünkü Ehli kitab bilmiyecek mi ki Allahın
fadlı
ndan bir şey'e güç yetiremezler ve hakıkat fadıl, Allahın yedindedir, onu dilediğine verir ve Allah çok büyük fadıl sahibidir...
Rum Suresi, 45. Ayet:
1.
li
: için
2.
yecziye
: mükâfatlandırır
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
Rum Suresi, 45. Ayet:
Li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti min fadlih(fadlihî), innehu lâ yuhıbbul kâfirîn(kâfirîne)....
Rum Suresi, 46. Ayet:
1.
ve min âyâti-hi
: ve onun âyetlerinden
2.
en yursile
: göndermesi
3.
er riyâha
: rüzgârlar
4.
mubeşşirâtin
: müjdeleyiciler ola...
Rum Suresi, 46. Ayet:
Ve min âyâtihî en yursiler riyâha mubeşşirâtin ve li yuzîkakum min rahmetihî ve li tecriyel fulku bi emrihî ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne)....