Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 90. Ayet:
Ne çirkindir o kendilerini sattıkları ki; Allahın kullarından dilediğine kendi fadlından vahiy indirmesine bağyederek, Allah ne indirdise hepsine küfrettiler de gadab üstüne gadaba değdiler ve o kâfirler için mühin bir azab var...
Bəqərə Suresi, 243. Ayet:
E lem tera ilellezîne haracû min diyârihim ve hum ulûfun hazaral mevti, fe kâle lehumullâhu mûtû summe ahyâhum innallâhe le zû
fadlin
alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Bəqərə Suresi, 243. Ayet:
1.
e lem tera
: görmedin mi
2.
ilâ ellezîne
: o kimseleri, onları
3.
haracû
: çıktılar
4.
min diyâri-him
: kendi d...
Bəqərə Suresi, 251. Ayet:
Fe hezemûhum bi iznillâhi, ve katele dâvudu câlûte ve âtâhullâhul mulke vel hikmete ve allemehu mimmâ yeşâu, ve lev lâ def’ullâhin nâse, bâ’dahum bi ba’din le fesedetil ardu ve lâkinnallâhe zû
fadlin
alel âlemîn(âlemîne)....
Bəqərə Suresi, 251. Ayet:
1.
fe
: böylece, sonra, nihayet
2.
hezemû-hum
: onları hezimete, yenilgiye uğrattılar
3.
bi izni allâhi
: Allah'ın izniyle
4.
v...
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
Ve lekad sadakakumullâhu va’dehû iz tehussûnehum bi iznih(iznihî), hattâ izâ feşiltum ve tenâza’tum fîl emri ve asaytum min ba’di mâ erâkum mâ tuhıbbûn(tuhıbbûne), minkum men yurîdud dunyâ ve minkum men yurîdul âhireh(âhirete), summe sarafekum anhum li yebteliyekum, ve lekad afâ ankum, vallâhu zû
fadlin
alel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
sadaka-kumu allâhu
: Allah size sadık kaldı
3.
va'de-hû
: onun vaadi
4.
iz tehussûne-hum
...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
Yestebşirûne bi ni’metin minallâhi ve
fadlin
, ve ennallâhe lâ yudîu ecrel mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 171. Ayet:
1.
yestebşirûne
: müjdelemek isterler
2.
bi ni'metin
: ni'met ile
3.
min allâhi
: Allah'tan
4.
ve
fadlin
: ve fazl...
Ali-İmran Suresi, 174. Ayet:
Fenkalebû bi ni’metin minallâhi ve
fadlin
lem yemseshum sûun, vettebeû rıdvânallâh(rıdvânallâhi), vallâhu zû
fadlin
azîm(azîmin). ...
Ali-İmran Suresi, 174. Ayet:
1.
fe inkalebû
: böylece döndüler
2.
bi ni'metin
: bir ni'met ile
3.
min allâhi
: Allah'tan
4.
ve
fadlin
: ve bir ...
Nisa Suresi, 175. Ayet:
Fe emmâllezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen)....
Nisa Suresi, 175. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
emmâ
: ama, ise
3.
ellezîne
: onlar, olanlar
4.
âmenû
: îmân ettiler, âmenû oldular, yaş...
Əraf Suresi, 39. Ayet:
Ve kâlet ûlâhum li uhrâhum fe mâ kâne lekum aleynâ min
fadlin
fe zûkûl azâbe bimâ kuntum teksibûn(teksibûne). ...
Əraf Suresi, 39. Ayet:
1.
ve kâlet
: ve dedi (dediler)
2.
ûlâ-hum
: onların evvelkileri
3.
li uhrâ-hum
: onların sonrakilere
4.
fe
: böyl...
Tövbə Suresi, 28. Ayet:
Ey o bütün iyman edenler, müşrikler bir pislikten ıbarettirler, artık bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi fadlından zenginleştirecektir inşaallah, her halde Allah alîmdir hakîmdir...
Tövbə Suresi, 59. Ayet:
Ne olurdu bunlar kendilerine Allah ve Resulü ne verdiyse razı olaydılar da diye idiler, bize Allah yeter, Allah bize fadlından yine verir, Resulü de, bizim bütün rağbetimiz Allahadır...
Tövbə Suresi, 75. Ayet:
Yine onlardan kimi de Allaha şöyle ahdetmişlerdi: «eğer bize fadlından ihsan ederse her halde zekâtını veririz ve her halde salihînden oluruz»...
Tövbə Suresi, 76. Ayet:
Vaktaki Allah fadlından istediklerini verdi, buhl edib yüz çevirdiler, ve zaten yan çizib duruyorlardı...
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Ve mâ zannullezîne yefterûne alâllahil kezibe yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), innallâhe le zû fadlın alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Yunus Suresi, 60. Ayet:
1.
ve mâ zannu
: ve zannı nedir
2.
ellezîne yefterûne
: iftira eden kimseler
3.
alâ allahi el kezibe
: Allah'a yalan
4.
yevme e...
Yunus Suresi, 107. Ayet:
Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa onu ondan başka açacak yoktur ve eğer o sana bir hayır murad ederse o vakıt de onun fadlını reddedecek yoktur, o, onu kullarından dilediğine nasîb eder, o öyle gafûr, öyle rahîmdir...
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve enistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yumetti’kum metâan hasenen ilâ ecelin musemmen ve yu’ti kulle zî
fadlin
fadleh(fadlehu), ve in tevellev fe innî ehâfu aleykum azâbe yevmin kebîr(kebîrin)....
Hud Suresi, 3. Ayet:
1.
ve en istagfirû
: ve mağrifet istemeniz
2.
rabbe-kum
: sizin Rabbinizden
3.
summe
: sonra
4.
tûbû
: tövbe edin<...
Hud Suresi, 3. Ayet:
Hem rabbınızın mağrifetini isteyin sonra ona tevbe edin ki sizi bir müsemmâ ecele kadar güzel bir surette yaşatsın ve her fadl sahibine fadlını versin ve eğer yüz çevirirseniz haberiniz olsun ki ben size büyük bir günün azâbından korkarım...
Hud Suresi, 27. Ayet:
Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ nerâke illâ beşeren mislenâ ve mâ nerâkettebeake illellezîne hum erâzilunâ bâdiyer re’y(re’yi), ve mâ nerâ lekum aleynâ min
fadlin
bel nezunnukum kâzibîn(kâzibîne). ...
Hud Suresi, 27. Ayet:
1.
fe kâle el meleu
: o zaman ileri gelenler dedi
2.
ellezîne keferû
: inkâr edenler, kâfirler
3.
min kavmi-hi
: onun kavminden
4.
İsra Suresi, 66. Ayet:
Rabbınız o kadirdir ki fadlından nasîb arayasınız diye sizin için denizde gemiler sevkediyor, hakıkaten o size rahîm bulunuyor...
Nəml Suresi, 73. Ayet:
Ve inne rabbeke le zû fadlın alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Nəml Suresi, 73. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
inne
: muhakkak
3.
rabbe-ke
: senin Rabbin
4.
le
: elbette
Fatir Suresi, 12. Ayet:
Hem iki deniz müsavi olmuyor, şu tatlı, hararet keser, içerken kayar, şu da tuzlu, yakar kavurur bununla beraber herbirinden bir taze et yersiniz ve bir ziynet çıkarır giyinirsiniz, gemileri de görürsün onda yarar yarar giderler, fadlından nasîb arayasınız diye ve gerek ki şükredesiniz...
Fatir Suresi, 12. Ayet:
Ve iki deniz müsavî olmaz. Bu çok temizdir, pek tatlıdır, kolayca içilir. Şu da çok tuzludur, acıdır. Hepsinden tertemiz bir et yersiniz ve kendisini giyeceğiniz bir ziynet çıkarırsınız ve O'nun fadlından arayasınız ve umulur ki, şükretmeniz için, bunun içinde gemileri yara yara bir halde gider görürsünüz....
Fatir Suresi, 30. Ayet:
Çünkü Allah ecirlerini kendilerine temamen ödedikten başka fadlından onlara ziyadesini verecektir, çünkü o hem gafûr hem şekûrdur...
Fatir Suresi, 35. Ayet:
Fadlından bizi durulacak yurda kondurdu, burada bize yorgunluk gelmiyecek, burada bize usanç gelmiyecek»...
Mömin Suresi, 61. Ayet:
Allâhullezî ceale lekumul leyle li teskunû fîhi ven nehâre mubsırâ(mubsıren), innallâhe le zû
fadlin
alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne). ...
Mömin Suresi, 61. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
ellezî
: ki o
3.
ceale
: kıldı, yaptı, yarattı
4.
lekum(u)
: sizin için
Casiyə Suresi, 12. Ayet:
Allah odur ki sizin için denizi musahhar kıldı, onda emri ile gemiler aksın diye, hem fadlından talebde bulunasınız diye ve gerek ki şükredesiniz...
Hədid Suresi, 29. Ayet:
Çünkü Ehli kitab bilmiyecek mi ki Allahın fadlından bir şey'e güç yetiremezler ve hakıkat fadıl, Allahın yedindedir, onu dilediğine verir ve Allah çok büyük fadıl sahibidir...