Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Hud Suresi, 2. Ayet:
'Ancak, Allah’ı ilâh tanımanız, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanmanız, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet etmeniz için indirilmiştir. Ben de size Allah tarafından vazi
felen
dirilmiş sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan bir uyarıcı ve rahmetini, merhametini, ihsanını, sevgisini açıklayan müjdeleyiciyim.'...
İsra Suresi, 15. Ayet:
1.
men ihtedâ
: kim hidayete erdiyse (ererse)
2.
fe
: o taktirde, öyle olunca
3.
innemâ
: sadece
4.
yehtedî
: hida...
Casiyə Suresi, 18. Ayet:
Sonra emirden (olan) bir şeriat ile seni vazi
felen
dirdik; onun için sen o şeriata uy da, ilmi olmayanların arzularına uyma!...
Mümtahinə Suresi, 1. Ayet:
Ey iman edenler! Düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dostlar edinmeyin. Siz, onlara (mektubla bağlılık ve) sevgi yolluyorsunuz; halbuki onlar, Kur’an’dan size geleni inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a iman ediyorsunuz diye, size ve Peygamberi (Mekke’den) çıkarıyorlardı. Eğer sizler, benim yolumda ve rızam uğrunda cihad için (Mekke’den Medine’ye) çıktınızsa, (düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dost edinmeyin). Siz, sevgi göstererek, onlara sır veriyorsunuz; halbuki ben, sizin gizlediklerinizi de, açıkla...
Nəbə Suresi, 30. Ayet:
Fe zûkû
felen
nezîdekum illâ azâbâ(azâben)....
Əbəsə Suresi, 29. Ayet:
Bizim öğüdümüzden/ Kur’ân'dan geri duran ve iğreti dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden hemen mesa
felen
. ...
Hicr Suresi, 94. Ayet:
(94-96) Şimdi sen emrolunmakta olduğun şeyleri açıkça bildir ve ortak koşanlardan mesa
felen
. Şüphesiz ki Biz, Allah ile birlikte başkasını ilâh edinen şu alay eden kimselere karşı sana yeteriz. Artık onlar yakında bileceklerdir. ...
Hicr Suresi, 95. Ayet:
(94-96) Şimdi sen emrolunmakta olduğun şeyleri açıkça bildir ve ortak koşanlardan mesa
felen
. Şüphesiz ki Biz, Allah ile birlikte başkasını ilâh edinen şu alay eden kimselere karşı sana yeteriz. Artık onlar yakında bileceklerdir. ...
Hicr Suresi, 96. Ayet:
(94-96) Şimdi sen emrolunmakta olduğun şeyleri açıkça bildir ve ortak koşanlardan mesa
felen
. Şüphesiz ki Biz, Allah ile birlikte başkasını ilâh edinen şu alay eden kimselere karşı sana yeteriz. Artık onlar yakında bileceklerdir. ...
Ənam Suresi, 4. Ayet:
Onlarsa Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeye görsün, kesinlikle ondan mesa
felen
ip uzak durmuşlardır. ...
Zuxruf Suresi, 57. Ayet:
Meryem oğlu Îsâ bir örnek olarak anlatılınca da, senin toplumun, ondan mesa
felen
ip giderler. ...
Kəhf Suresi, 57. Ayet:
"Ve Rabbinin âyetleriyle öğüt verilip/hatırlatma yapılıp da onlardan mesa
felen
ip uzaklaşan ve iki elinin önden gönderdiklerini/ yaptıklarını unutan [terk eden, dikkate almayan] kimseden daha yanlış; kendi zararlarına iş yapan kim olabilir? Şüphesiz Biz onların kalpleri üzerine, Kur’ân'ı iyice anlamalarına engel perdeler, kulaklarına da ağırlık oluşturduk. Sen onları doğru yola çağırsan da, onlar bu durumda asla kılavuzlandıkları doğru yola girmezler. "...
Möminun Suresi, 30. Ayet:
Artık sen onlardan mesâ
felen
ve gözetle. Şüphesiz onlar gözetleyenlerdir. ...
Ali-İmran Suresi, 23. Ayet:
Kendilerine Kitap'tan bir nasip verilmiş olan şu kimseleri görmedin mi/hiç düşünmedin mi? Onlar, aralarında hüküm vermek için Allah'ın kitabına çağrılıyorlar, sonra onlardan bir kısmı, mesa
felen
erek geri duruyorlar. ...
Nisa Suresi, 63. Ayet:
"Sonra, “Biz, sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik” diye Allah'a yemin ederek sana geldiler. İşte onlar, Allah'ın, kalplerindekini bildiği kimselerdir; artık sen, onlardan mesa
felen
ve onlara öğüt ver. Ve onlara, kendileri hakkında, derinden etkileyecek güzel söz söyle! "...
Nisa Suresi, 81. Ayet:
Ve onlar sana, “Baş üstüne!” derler. Fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin, senin dediğinden başkasını kurarlar. Ama Allah, onların geceleyin kurduklarını yazıyor. Artık sen, onlardan mesa
felen
. Ve Allah'a işin sonucunu havale et. Tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan” olarak da Allah yeter. ...
Nisa Suresi, 89. Ayet:
(89,90) "Münâfıklar, kendileri Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmadıkları gibi, sizin de inanmamanızı, böylece onlarla eşit olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda yurtlarından göç edinceye kadar onlardan yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlar edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınan kimseler yahut sizinle ve kendi toplumlarıyla savaşmaktan göğüsleri daralarak size gelenler hariç onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürü...
Nisa Suresi, 90. Ayet:
(89,90) "Münâfıklar, kendileri Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmadıkları gibi, sizin de inanmamanızı, böylece onlarla eşit olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda yurtlarından göç edinceye kadar onlardan yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlar edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınan kimseler yahut sizinle ve kendi toplumlarıyla savaşmaktan göğüsleri daralarak size gelenler hariç onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürü...
Nur Suresi, 48. Ayet:
Ve aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Elçisi'ne çağrıldıkları zaman, bakarsın ki, onlardan bir grup mesa
felen
mişler. ...
Təhrim Suresi, 3. Ayet:
Bir de hani Peygamber, eşlerinden bazılarına bir sözü/ olayı sırlaştırmıştı. Sonra eşlerinden biri bunu haber yapınca ve Allah, Peygamber'e bunu açığa vurunca, Peygamber bir olayın kısmını belirlemiş, bir kısmından mesa
felen
mişti/ vazgeçmişti. Sonunda o eşe, bunu kendisi haber verince o eş: “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. Peygamber, “Bana iyi bilen, iyi haber alan haber verdi” demişti. ...
Tövbə Suresi, 95. Ayet:
Kendilerine döndüğünüz zaman, onlardan mesa
felen
meniz için, size Allah'a yemin edecekler. Siz de onlardan hemen mesa
felen
in. Şüphesiz onlar kirlidir, pislenmiştir. Kazandıklarının cezası olarak varacakları yer de cehennemdir. ...