Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Onların yanında baxışlarını yalnız onlara dikmiş iri
gözlü
hurilər vardır....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Həmçinin onları iri
gözlü
hurilərlə evləndirəcəyik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Cərgə-cərgə düzülmüş taxtlara söykənərək!” Biz onları iri
gözlü
hurilərlə evləndirəcəyik....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Və iri
gözlü
hurilər vardır....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bu belədir. Biz onları gözəl
gözlü
hurilərlə cütləşdirdik....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Onların yanında gözəl (iri
gözlü
), baxışları (yalnız ərlərinə) dikilmiş zövcələr olacaqdır....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
(Möminlərin Cənnətdəki əhvalı) belədir. Hələ onları iri (ahu)
gözlü
hurilərlə evləndirəcəyik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Səf-səf düzülmüş taxtlara söykəndiyiniz halda!” Biz onları iri (ahu)
gözlü
hurilərlə evləndirəcəyik....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(Onlar üçün orada) iri (ahu)
gözlü
, qəşəng hurilər də vardır....
Fatir Suresi, 43. Ayet:
Yeryüzünde büyüklendiler ve kötü planlar yaptılar. Oysa kötü planlar, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öyleyse onlar, öncekilerin sünnetinden başkasını mı
gözlü
yorlar? Halbuki Allah'ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın. Allah'ın sünnetinde asla bir sapma bulamazsın....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle. Ve onları güzel
gözlü
hurilerle eşleştirdik....
Bəqərə Suresi, 210. Ayet:
1.
hel
: mı
2.
yenzurûne
: bakıyorlar,
gözlü
yorlar, bekliyorlar
3.
illâ
: illâ, mutlaka
4.
en ye'tiye-hum(u)
: onl...
Bəqərə Suresi, 210. Ayet:
Onlar mutlaka Allah'ın ve meleklerin, kendilerine buluttan gölgeler içinde gelmesini ve emrin (işin) bitirilmesini mi
gözlü
yorlar (bekliyorlar)? (Oysa) bütün emirler (işler) Allah'a döndürülür....
Bəqərə Suresi, 210. Ayet:
Onlar bulut gölgeleri içinde Allah'ın ve meleklerinin gelmesini ve işin bitirilmesini mi
gözlü
yorlar? İşler şüphesiz Allah'a döndürülür....
Bəqərə Suresi, 210. Ayet:
Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah'ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi
gözlü
yorlar? Oysa bütün işler Allah'a döner....
Bəqərə Suresi, 210. Ayet:
Onlar, bulut gölgeleri içinde Tanrı'nın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) buyruğunun gerçekleşmesini mi
gözlü
yorlar? Oysa (bütün) buyruklar Tanrı'ya döner....
Bəqərə Suresi, 210. Ayet:
Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah'ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve işin bitirilivermesini mi
gözlü
yorlar? Oysa bütün işler Allah'a döner....
Bəqərə Suresi, 273. Ayet:
Yapacağınız yardımlar, kendilerini Allah yoluna vermiş yoksullar içindir ki, onlar yeryüzünde dolaşıp da geçimlerini sağlamaya imkân bulamazlar. Onların halini bilmeyenler, tok
gözlü
lükleri yüzünden, onları zengin sanır. Sen ise onları yüzlerinden tanırsın. Yoksa onlar halktan yüzsüzlükle birşey istemezler. Sizin hayır olarak harcadığınız şeyi ise muhakkak ki Allah bilir....
Nisa Suresi, 141. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar, ... olanlar
2.
yeterabbesûne
:
gözlü
yorlar
3.
bi-kum
: sizi
4.
fe
: öyle ki, o zaman
Nisa Suresi, 141. Ayet:
Onlar sizi
gözlü
yorlar öyle ki, size Allah'tan bir fetih (zafer) olunca, "Biz sizinle beraber olmadık mı?" dediler. Ve şayet kâfirlerin zaferden bir nasibi oldu ise (o zaman da) “Biz sizin üzerinize siper olmadık mı? Ve size mü'minlerden (gelecek olana) mani olmadık mı?" dediler. Artık Allah, kıyâmet günü sizin aranızda hükmedecektir. Ve Allah kâfirlere, mü'minlere karşı asla bir yol açacak değildir....
Maidə Suresi, 42. Ayet:
onlar, her türlü yalanı can kulağıyla dinleyenler, kötü olan her şeyi aç
gözlü
lükle yutanlardır! Öyleyse (bir karar vermen için) sana gelirlerse ister onlar arasında karar verirsin, ister kendi hallerine bırakırsın: Çünkü eğer onları kendi hallerine bırakırsan sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Ama eğer bir karar verirsen, onlar arasında adaletle karar ver: Allah adil davrananları bilir....
Maidə Suresi, 116. Ayet:
(116-11) 7 Allah, «Ey Meryem oglu Isa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan baska iki tanri olarak benimseyin dedin?» demisti de, «Hasa, hak olmayan sozu soylemek bana yarasmaz; eger soylemissem, suphesiz Sen onu bilirsin; Sen, benim icimde olani bilirsin; ben Senin icinde olani bilmem; dogrusu gorulmeyeni bilen ancak Sensin» demisti, «Ben onlara sadece 'Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' diye bana emrettigini soyledim. Aralarinda bulundugum muddetce onlar hakkinda sahiddim, beni ...
Maidə Suresi, 116. Ayet:
(116-117) Allah, 'Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan başka iki tanrı olarak benimseyin dedin?' demişti de, 'Haşa, hak olmayan sözü söylemek bana yaraşmaz; eğer söylemişsem, şüphesiz Sen onu bilirsin; Sen, benim içimde olanı bilirsin; ben Senin içinde olanı bilmem; doğrusu görülmeyeni bilen ancak Sensin' demişti, 'Ben onlara sadece 'Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' diye bana emrettiğini söyledim. Aralarında bulunduğum müddetce onlar hakkında şahiddim, beni a...
Maidə Suresi, 117. Ayet:
(116-11) 7 Allah, «Ey Meryem oglu Isa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan baska iki tanri olarak benimseyin dedin?» demisti de, «Hasa, hak olmayan sozu soylemek bana yarasmaz; eger soylemissem, suphesiz Sen onu bilirsin; Sen, benim icimde olani bilirsin; ben Senin icinde olani bilmem; dogrusu gorulmeyeni bilen ancak Sensin» demisti, «Ben onlara sadece 'Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' diye bana emrettigini soyledim. Aralarinda bulundugum muddetce onlar hakkinda sahiddim, beni ...
Maidə Suresi, 117. Ayet:
(116-117) Allah, 'Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan başka iki tanrı olarak benimseyin dedin?' demişti de, 'Haşa, hak olmayan sözü söylemek bana yaraşmaz; eğer söylemişsem, şüphesiz Sen onu bilirsin; Sen, benim içimde olanı bilirsin; ben Senin içinde olanı bilmem; doğrusu görülmeyeni bilen ancak Sensin' demişti, 'Ben onlara sadece 'Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' diye bana emrettiğini söyledim. Aralarında bulunduğum müddetce onlar hakkında şahiddim, beni a...
Ənam Suresi, 145. Ayet:
De ki (ey Peygamber): "Bana vahyedilenlerde leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti, veya üzerinde Allahtan başka bir ismin anıldığı günahkarca bir kurban dışında yenmesi yasak olan hiçbir şey görmüyorum. Ama kişi zaruret içindeyse aç
gözlü
ce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan (yemiş) ise (bilin ki) Rabbiniz çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır"....
Ənam Suresi, 158. Ayet:
(Ey Muhammed!) Onlar (iman etmek için) ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini ya da Rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini mi
gözlü
yorlar? Rabbinin âyetlerinden bazısı geldiği gün, daha önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış olan bir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez. De ki: “Siz bekleyin. Şüphesiz biz de bekliyoruz.”...
Ənam Suresi, 158. Ayet:
Onlar, kendilerine meleklerin gelmesini mi, ya da Rabbinin gelmesini mi veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi
gözlü
yorlar? Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse, veya imanıyla bir hayır kazanmamışsa hiç kimseye imanı yarar sağlamaz. De ki: «Bekleyin, biz de şüphesiz beklemekteyiz.»...
Əraf Suresi, 53. Ayet:
Fakat onlar: "Hele bakalım nereye varacak?" diye sadece bu kitabın dâvetinin âkıbetini
gözlü
yorlar. O’nun haber verdiği müthiş âkibet geldiği gün, daha önce onu unutup bir tarafa bırakanlar şöyle diyecekler:"Gerçekten Rabbimizin elçileri bize hakkı tebliğ etmişlermiş? Acaba burada bize şefaat edecek birisi bulunur mu? Yahut geri döndürülmemiz imkânı olur mu ki bu sefer yaptığımız kötü işlerin yerine güzel güzel işler yapabilelim?"Muhakkak ki onlar, kendilerini hüsrana uğrattılar. Uydurdukları sa...
Əraf Suresi, 71. Ayet:
"İşte! dedi, "üzerinize Rabbinizden bir azap fırtınası ve bir hışım indi. Siz, sizin ve atalarınızın uydurduğu ve zaten tanrılaştırılmalarına dair Allah’ın da hiçbir delil göndermediği birtakım boş isimler hakkında mı benimle tartışıyorsunuz?Gözleyin öyleyse azabın gelişini!Ben de sizinle beraber
gözlü
yorum."...
Tövbə Suresi, 52. Ayet:
De ki: "Bize (olması mümkün) iyiler iyisi iki şeyden birisi değil de, ille de (kötü) bir şey olmasını mı umup
gözlü
yorsunuz? Fakat, bilin ki, sizin kadar biz de
gözlü
yoruz, Allahın (ya) kendi katından ya da bizim elimizle sizi bir azaba uğratmasını! O halde, umutla gözleyin; bilin ki, biz de sizinle birlikte gözleyeceğiz!"...
Yunus Suresi, 102. Ayet:
Onun için, onlar ancak kendilerinden öncekilerin günleri gibi bir gün mü
gözlü
yorlar? De ki: «Gözleyin ben de sizinle beraber gözleyenlerdenim!»...
Yunus Suresi, 102. Ayet:
Onlar, sadece kendilerinden önce gelip geçmiş milletlerin başlarına gelen felaketli günler gibi bir gün
gözlü
yorlar değil mi?De ki: "Gözleyin, ben de sizinle beraber bekliyorum."...
Hud Suresi, 93. Ayet:
“Ey Kavmim! Elinizden geleni yapın. Şüphesiz ben de (elimden geleni) yapacağım. Rezil edici azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz. Gözleyin. Şüphesiz ben de sizinle beraber
gözlü
yorum.”...
Hud Suresi, 93. Ayet:
Ey kavmim, elinizden ne geliyorsa yapın, ben de yapmadayım elimden geleni. Kime, aşağılatıcı azap gelecek ve kim yalancıdır, yakında bilir, anlarsınız; gözetip durun, ben de
gözlü
yorum....
Hud Suresi, 93. Ayet:
'Ey kavmim, terketmediğiniz hayat tarzınızı, iktidarınızı yaşamaya devam edin, bütün imkânlarınızla elinizden geleni yapın. Ben de bilinçli olarak görevimi, yapmaya devam edeceğim. O rezil rüsvay edecek azâbın, kime geleceğini, yalancının kim olduğunu yakında bilip anlayacaksınız. Siz asıl, davranışlarınızın nasıl bir sonla biteceğine bakın! Ben de sizinle beraber o günü
gözlü
yorum.' dedi....
Hud Suresi, 93. Ayet:
«Ey Milletim! Durumunuzun gerektirdigini yapin, dogrusu ben de yapacagim. Kime rezil edici bir azabin gelecegini, kimin yalanci oldugunu bileceksiniz. Gozleyin, dogrusu ben de sizinle beraber gozluyorum.»...
Hud Suresi, 93. Ayet:
'Ey Milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu ben de yapacağım. Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber
gözlü
yorum.'...
Hud Suresi, 93. Ayet:
"Bunun içindir ki, ey kavmim, artık (bana karşı) gücünüz neye yetiyorsa onu yapın; çünkü, bilin ki, ben (Allah yolunda) eyleme devam edeceğim: zamanı gelince, alçaltıcı, rüsvay edici bir azabın (aramızdan) kimin payına düşeceğini ve (aramızdan) kimin yalancı olduğunu öğreneceksiniz! Gözleyin öyleyse, (olacak olanı); ve bilin ki, ben de sizinle birlikte
gözlü
yorum!"...
Hud Suresi, 93. Ayet:
Ey milletim! Siz vargücünüzle elinizden geleni yapın, ben de vazifemi yapıyorum. Zelil ve perişan eden azabın kime geleceğini ve asıl yalancının kim olduğunu yakında bilip öğreneceksiniz. Gelecek azabı gözleyip bekleyin, ben de
gözlü
yorum!"...
Hud Suresi, 93. Ayet:
'Ey kavmim, elinizden geleni yapın; ben de yapacağım. Rezil eden bir azabın kime geleceğini de, yalancının kim olduğunu da yakında görürsünüz. Siz o günü gözleyedurun; sizinle beraber ben de
gözlü
yorum.'...
Nəhl Suresi, 33. Ayet:
Onlar kendilerine meleklerin gelmesinden yahut Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi
gözlü
yorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmedi ancak onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı....
Nəhl Suresi, 33. Ayet:
(Küfre sapanlar) Kendilerine meleklerin gelmesinden veya Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi
gözlü
yorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı....
Nəhl Suresi, 33. Ayet:
(Küfre sapanlar) Kendilerine meleklerin gelmesinden veya rabbinin buyruğunun gelmesinden başka bir şey mi
gözlü
yorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Tanrı onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefslerine zulmediyorlardı....
Nəhl Suresi, 33. Ayet:
(Küfre sapanlar) Kendilerine meleklerin gelmesinden veya Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi
gözlü
yorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı....
Taha Suresi, 102. Ayet:
O gün ki, Sûr'a üfürülür ve o gün mücrimleri gök
gözlü
olarak haşrederiz....
Taha Suresi, 125. Ayet:
(Kur’an’dan yüz çeviren kimse) şöyle der: “- Rabbim, beni niçin kör olarak haşrettin. Halbuki ben (dünyada)
gözlü
idim, görüyordum.”...
Taha Suresi, 125. Ayet:
Rabbım beni niçin kör olarak haşrettin, halbuki ben
gözlü
idim der...
Qəsəs Suresi, 21. Ayet:
Bunun üzerine Mûsa, oradan korka korka çıktı. Her yanı
gözlü
yordu. Şöyle yakardı: "Rabbim, beni şu zalimler topluluğundan kurtar!"...
Fatir Suresi, 43. Ayet:
1.
istikbâren
: büyüklenerek, kibirlenerek kötülük düzenlediler
2.
fî el ardı
: arzda, yeryüzünde
3.
ve mekre es seyyii
: ve kötülük düzeni, kötü hile
4.
Fatir Suresi, 43. Ayet:
Yeryüzünde kibirlendiler ve kötü hile düzenlediler . Oysa kötü hileler, sahibinden başkasına isabet etmez (ulaşmaz). Öyleyse onlar, evvelkilerin sünnetinden başkasını mı
gözlü
yorlar (bekliyorlar)? Halbuki Allah'ın sünnetinde asla bir tebdil (değişiklik) bulamazsın. Ve Allah'ın sünnetinde asla bir tahvil (değişme) bulamazsın....
Saffat Suresi, 47. Ayet:
(47-49) Kendisinde ne bir gâile vardır ve ne de onlar ondan sarhoş olacaklardır. Ve onların yanlarında irice
gözlü
, nazarlarını (kendilerine) tahsis etmiş zevceler de vardır. Sanki onlar, kapalı yumurtalardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Ve onların yanında, bakışlarını saklayan (sadece onlara çeviren) güzel
gözlü
kadınlar vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri
gözlü
eşler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Ve yanlarında, gözlerini kendi eşlerinden ayırmayan iri
gözlü
hûriler var....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri
gözlü
eşler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında süzgün bakışlı, alımlı, hasretlik çekmiş gibi gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş, çılgınca seven, iri
gözlü
güzeller var....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında bakışlarını yalnız kendilerine dikmiş iri
gözlü
eşler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri
gözlü
kadınlar vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında, bakışlarını kocalarına hasretmiş iri
gözlü
hanımlar var....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
(48-49) Yanlarinda, ortulu yumurta gibi (bembeyaz), bakislarini da yalniz eslerine cevirmis guzel gozluler vardir....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş iri
gözlü
(huriler) bulunur....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
(48-49) Yanlarında, örtülü yumurta gibi (bembeyaz), bakışlarını da yalnız eşlerine çevirmiş güzel
gözlü
ler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri
gözlü
eşler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında iri
gözlü
nazarlarını hasretmiş nazenînler...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında bakışlarını kendilerinden ayırmayan iri
gözlü
dilberler....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında iri
gözlü
, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında da bakışlarını yalnız kendisine çevirmiş iri
gözlü
eşler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri
gözlü
kadınlar vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında da nazarlarını yalınız zevclerine atfetmiş iri (şahin)
gözlü
kadınlar vardır, ...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Ve yanlarında, (kocalarından) başkasına bakmayan iri
gözlü
(zevce)ler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında el değmemiş ve bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş iri
gözlü
ler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Ve yanlarında yumuşak bakışlı, güzel
gözlü
eşler olacak,...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
(47-49) Kendisinde ne bir gâile vardır ve ne de onlar ondan sarhoş olacaklardır. Ve onların yanlarında irice
gözlü
, nazarlarını (kendilerine) tahsis etmiş zevceler de vardır. Sanki onlar, kapalı yumurtalardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş, iri
gözlü
huriler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında da, gözlerini sadece kendisine çevirmiş, güzel
gözlü
eşler....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
(48-49) Yanlarında, kocalarından başkasının yüzüne bakmayan, yumuşak bakışlı, güzel
gözlü
, gün yüzü görmemiş yumurtanın pembe beyaz renginde eşleri de olacaktır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş iri
gözlü
eşler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri
gözlü
kadınlar vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında da bakışlarını kendilerine çevirmiş güzel
gözlü
eşler vardır....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında, gözlerini onlara dikmiş, iri
gözlü
dilberler vardır....
Saffat Suresi, 49. Ayet:
(48-49) Yanlarinda, ortulu yumurta gibi (bembeyaz), bakislarini da yalniz eslerine cevirmis guzel gozluler vardir....
Saffat Suresi, 49. Ayet:
(48-49) Yanlarında, örtülü yumurta gibi (bembeyaz), bakışlarını da yalnız eşlerine çevirmiş güzel
gözlü
ler vardır....
Saffat Suresi, 49. Ayet:
(47-49) Kendisinde ne bir gâile vardır ve ne de onlar ondan sarhoş olacaklardır. Ve onların yanlarında irice
gözlü
, nazarlarını (kendilerine) tahsis etmiş zevceler de vardır. Sanki onlar, kapalı yumurtalardır....
Saffat Suresi, 49. Ayet:
(48-49) Yanlarında, kocalarından başkasının yüzüne bakmayan, yumuşak bakışlı, güzel
gözlü
, gün yüzü görmemiş yumurtanın pembe beyaz renginde eşleri de olacaktır....
Sad Suresi, 52. Ayet:
Yanlarında süzgün bakışlı, alımlı, hasretlik çekmiş gibi gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş, çılgınca seven, iri
gözlü
aynı yaşta dilberler, güzeller var....
Duxan Suresi, 51. Ayet:
(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar: Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel
gözlü
hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!...
Duxan Suresi, 52. Ayet:
(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar: Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel
gözlü
hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!...
Duxan Suresi, 53. Ayet:
(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar: Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel
gözlü
hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
1.
kezâlike
: işte böyle
2.
ve zevvecnâ-hum
: ve onları evlendirdik
3.
bi hûrin
: huriler ile
4.
înin
: iri
gözlü
<...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte, böyle. Ve onları, iri
gözlü
huriler ile evlendiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle. Ayrıca onları iri siyah
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Böyle işte ve onları evlendiririz iri
gözlü
hûrilerle....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri
gözlü
hûrilerle evlendiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bu nimetlere kavuşturduğumuz gibi, onları iri, güzel
gözlü
hurilerle eveririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle. Ayrıca onları iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle; ve biz onları iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte müminlerin cennetteki yeri böyledir. Hem onları iri
gözlü
Hûri’lerle de eşlendirdik....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bu boyledir; onlari iri siyah gozlu hurilerle eslendiririz. ?...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Evet bu böyledir. Ve biz onları iri-siyah
gözlü
hurilerle evlendiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bu böyledir; onları iri siyah
gözlü
hurilerle eşlendiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri
gözlü
hûrilerle evlendiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Evet böyle, hem onları iri
gözlü
hurîlerle tezvic de etmişizdir...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Evet böyle (olacak); hem onları iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah
gözlü
hurilerle evlendiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Ayrıca onları, iri
gözlü
hurilerle de evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle; ve biz onları iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte (emir) böyledir. Onlara bembeyaz, şahin
gözlü
hurileri eş yapdık. ...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle! Hem onları iri
gözlü
hûrilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle. Onları iri siyah
gözlü
lerle evlendiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle olacak. Ve Biz onları güzel
gözlü
saf ve temiz eşler ile birleştireceğiz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Böyle olduğu gibi, biz onları ayrıca iri
gözlü
hurilerle de evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle, onları iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar: Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel
gözlü
hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Ayrıca onları, iri
gözlü
hûrilerle de evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle; ve biz onları simsiyah iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Onları böyle ödüllendirir, güzel
gözlü
eşlerle birleştiririz....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
İşte böyle! Onları iri
gözlü
hurilerle de eşleştirmişizdir....
Duxan Suresi, 55. Ayet:
(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar: Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel
gözlü
hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!...
Duxan Suresi, 56. Ayet:
(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar: Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel
gözlü
hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!...
Duxan Suresi, 57. Ayet:
(51-57) Müttakiler güvenli bir makamdadırlar: Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar. Hem Biz onları güzel
gözlü
hurilerle evlendiririz. Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler. İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar. Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!...
Duxan Suresi, 59. Ayet:
Artık sen (onların başlarına gelecekleri) gözle. Onlar da
gözlü
yorlar....
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
1.
fe
: o zaman, öyleyse
2.
hel
: mi
3.
yenzurûne
: bakıyorlar, bekliyorlar,
gözlü
yorlar
4.
illâ
: ancak, dışında,...
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
Artık onlar, kıyamet saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı
gözlü
yorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt alıp düşünmeleri onlara neyi sağlar?...
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
Artık onlar, kıyamet saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı
gözlü
yorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt alıp düşünmeleri onlara neyi sağlar?...
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
Yoksa onlar, kıyametin kendilerine ansızın gelmesini mi
gözlü
yorlar? Zaten alâmetleri geldi bile! Ama kıyamet gelip çattıktan sonra, ibret almaları neye yarar ki!...
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
Artık onlar, kıyamet saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı
gözlü
yorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt alıp düşünmeleri onlara neyi sağlar?...
Tur Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri
gözlü
güzel hurileri eş olarak vermişizdir....
Tur Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Onlara soyle denir: «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz....
Tur Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Onlara şöyle denir: 'İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için.' Onlara, ceylan
gözlü
eşler veririz....
Tur Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan
gözlü
hûrilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel
gözlü
huriler ile evlendirdik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
1.
muttekiîne
: yaslanmış olanlar
2.
alâ sururin
: tahtlar üzerine
3.
masfûfetin
: sıralanmış (özenle dizilmiş)
4.
ve zevvecnâ-...
Tur Suresi, 20. Ayet:
(Takva sahipleri), sıralanmış tahtlar üzerinde yaslanmış olanlardır ve onları güzel
gözlü
huriler ile evlendirdik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri
gözlü
güzel hurileri eş olarak vermişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Saf saf dizilmiş tahtlara dayanarak ve onları, iri
gözlü
hûrilerle evlendiririz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak. Onları, ceylan
gözlü
hûrilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak yeyin için. Biz onları, iri, güzel
gözlü
, ceylan
gözlü
hurilerle everdik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak. Ayrıca onları iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Ve Biz onları iri, ceylan
gözlü
hurilerle evlendirmişiz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak...Biz, onlara, güzel iri
gözlü
hûrileri eş etmişiz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Onlara soyle denir: «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Bunlar, birer dizi halinde sıralanan kanepelere, tahtlara yaslanırlar ve biz, kendilerini iri kara
gözlü
eşlerle evlendiririz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Onlara şöyle denir: 'İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için.' Onlara, ceylan
gözlü
eşler veririz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan
gözlü
hûrilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Dayanarak, sıra sıra dizilmiş a'lâ koltuklara, eş etmişizdir de kendilerine güzel iri
gözlü
hurîleri...
Tur Suresi, 20. Ayet:
sıra sıra dizilmiş çok güzel koltuklara yaslanarak; kendilerine güzel, iri
gözlü
hurileri de eş etmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan
gözlü
hûrilerle evlendirdik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak. Onları, iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Ve biz onları iri ceylan
gözlü
hurilerle evlendirmişiz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
«Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslananlar olarak». Biz onlara şahin
gözlü
huurîleri eş yapdık. ...
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmış kimseler olarak! Hem onları iri (güzel)
gözlü
hûrilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak. Ve onları iri siyah
gözlü
hurilerle evlendirdik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
sıra sıra dizilmiş (mutluluk) sedirlerine uzanarak!" (denilecek.) Ve (cennette) saf ve temiz, güzel
gözlü
eşler ile onları evlendireceğiz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel
gözlü
huriler ile evlendirdik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Biz onları ceylan
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Özenle dizilmiş tahtlarda arkalarına yaslanmışlar ve onları iri
gözlü
hurilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
"Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak." Onları, iri
gözlü
hûrilerle evlendirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanıp dayanmışlardır. Ve biz onları iri, ceylan
gözlü
hurilerle evlendirmişiz....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıra sıra dizilmiş koltuklara kurulmuşlardır. Onları güzel
gözlü
eşlerle birleştirmişizdir....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak." Ve biz onları parlak, iri
gözlü
hurilerle eşleştirmişizdir....
Tur Suresi, 30. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya ... mı
2.
yekûlûne
: onlar diyorlar
3.
şâirun
: bir şairdir
4.
neterabbesu
:
gözlü
yoruz, bekli...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa: “O bir şairdir, zamanın musîbetinin ona ansızın gelmesini
gözlü
yoruz.” mu diyorlar?...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa: '(O) bir şairdir, biz onun zamanın felaketlerine çarpılmasını
gözlü
yoruz' mu diyorlar?...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa onlar: "Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri
gözlü
yoruz" mu diyorlar?...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa senin icin soyle mi derler: «sairdir, zamanin onun aleyhine donmesini gozluyoruz.»...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa senin için şöyle mi derler: 'Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini
gözlü
yoruz.'...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa onlar: «Muhammed bir şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini
gözlü
yoruz» mu diyorlar?...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa onlar: "Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri
gözlü
yoruz" mu diyorlar?...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa derler mi ki: Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini
gözlü
yoruz....
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa onlar senin için: "Bu bir şâirdir. Zamanın onun aleyhine dönmesini
gözlü
yoruz. " mu derler?...
Tur Suresi, 30. Ayet:
Yoksa onlar: «Bir şairdir, biz ona zamanın felâketlerini
gözlü
yoruz» mu diyorlar?...
Nəcm Suresi, 48. Ayet:
Kimseye minnet etmeden tok
gözlü
yaşatan da O, mala mülke servete sâmana boğan da O’dur....
Vaqiə Suresi, 21. Ayet:
(21-22) Ve iştihada bulundukları kuş eti ile (dolaşırlar). (Ve orada) Pek güzel
gözlü
huriler de (vardır)....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve harika güzel
gözlü
huriler (vardır)....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri
gözlü
huriler de vardır....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve onlara kara
gözlü
hûriler de var ki....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
İri
gözlü
hûriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
İri, güzel
gözlü
hûriler vardır....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(Orada) iri
gözlü
huriler (vardır)....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve iri
gözlü
huriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Onlar için, iri
gözlü
(güzel yüzlü) hûriler de var;...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve iri kara
gözlü
eşler ki,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-24) İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan
gözlü
ler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-23) Saklı inciler gibi, iri
gözlü
hûriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
iri
gözlü
huriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
İri
gözlü
hûriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Onlara iri
gözlü
huriler sunulur,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve iri
gözlü
huriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(Orada) şahin
gözlü
huurîler de (vardır), ...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Bir de iri (güzel)
gözlü
hûriler!...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Şahin
gözlü
huriler de;...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve en güzel
gözlü
saf ve temiz eşler (yanlarında olacak),...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(21-22) Ve iştihada bulundukları kuş eti ile (dolaşırlar). (Ve orada) Pek güzel
gözlü
huriler de (vardır)....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Onlar için ceylan
gözlü
huriler vardır....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve iri
gözlü
huriler.....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
İri
gözlü
hûriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve iri
gözlü
huriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Bir de güzel
gözlü
eşler vardır:...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ve genç kadınlar, iri ve siyah
gözlü
....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri
gözlü
huriler de vardır....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-24) İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan
gözlü
ler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-23) Saklı inciler gibi, iri
gözlü
hûriler,...
Vaqiə Suresi, 24. Ayet:
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 24. Ayet:
(22-24) İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan
gözlü
ler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 35. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 35. Ayet:
(35-38) Biz ceylan
gözlü
leri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Vaqiə Suresi, 36. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 36. Ayet:
(35-38) Biz ceylan
gözlü
leri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Vaqiə Suresi, 37. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 37. Ayet:
(35-38) Biz ceylan
gözlü
leri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Vaqiə Suresi, 38. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 38. Ayet:
(35-38) Biz ceylan
gözlü
leri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Həşr Suresi, 9. Ayet:
Onlardan önce bu yöreyi yurt edinmiş ve (gönüllerine) imanı yerleştirmiş olanlar (arasındaki yoksullara da ganimetin bir kısmı verilecektir), bir sığınak arayışı içinde kendilerine gelenlerin hepsini seven ve başkasına verilmiş olanlara karşı kalplerinde hiçbir haset olmayan, aksine kendileri yoksulluk içinde bulunsalar bile diğerlerini kendilerine tercih edenler; işte böyleleri, aç
gözlü
lükten korunanlardır, onlardır mutluluğa ulaşacak olanlar!...
Məaric Suresi, 19. Ayet:
Şüphesiz ki insan, hırslı aç
gözlü
yaratılmıştır....
Məaric Suresi, 19. Ayet:
İnsan aç
gözlü
yaratılmıştır....
Müddəssir Suresi, 15. Ayet:
Hâlâ da aç
gözlü
lükle imkânlarını daha da artırmama hevesleniyor....
İnşiqaq Suresi, 15. Ayet:
Elbette dönecekti! Çünkü Rabbin onu
gözlü
yordu....
Fəcr Suresi, 19. Ayet:
(başkalarının) mirasını aç
gözlü
lükle yiyip bitiriyorsunuz,...
Təkəsur Suresi, 1. Ayet:
Bir aç
gözlü
lük saplantısı içindesiniz,...
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar farkında olmadıkları hâlde iken, o saatin (ölümün - kıyametin) ansızın kendilerine gelmesinden başka bir şey mi
gözlü
yorlar!...
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet saatinden başkasını mı
gözlü
yorlar?...
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet saatinden başkasını mı
gözlü
yorlar?...
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar, kendilerine farkında olmadıkları halde ansızın gelecek olan o saatten başkasını mı
gözlü
yorlar?...
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet saatinden başkasını mı
gözlü
yorlar?...
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
Beyaz tenli, kara
gözlü
, otağlarda hûriler....
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
Cadirlar icinde ceylan gozluler vardir....
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
Çadırlar içinde ceylan
gözlü
ler vardır....
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
O kadınlar ceylan
gözlü
dürler ve çadırlarının dışına hiç çıkmazlar....
Təğabun Suresi, 16. Ayet:
O halde, elinizden geldiği kadar Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, (O'nu) dinleyin ve itaat edin. Ve kendi iyiliğiniz için karşılıksız harcamada bulunun, böylece aç
gözlü
lüklerinden kurtulmuş olanlar; işte onlardır mutluluğa ulaşacak olanlar!...
Vaqiə Suresi, 17. Ayet:
(17,23) "Çevrelerinde, kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehler –ki ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir– beğendiklerinden meyveler, canlarının çektiğinden kuş eti ile; hiç büyütülmeyen çocuklar, saklı inciler gibi iri
gözlü
ler dolaşırlar. "...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(17,23) "Çevrelerinde, kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehler –ki ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir– beğendiklerinden meyveler, canlarının çektiğinden kuş eti ile; hiç büyütülmeyen çocuklar, saklı inciler gibi iri
gözlü
ler dolaşırlar. "...
Saffat Suresi, 41. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 42. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 43. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 44. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 45. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 46. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 47. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 49. Ayet:
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri
gözlü
ler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar. ...
Saffat Suresi, 142. Ayet:
Sonra o'nu “aç
gözlü
lük-bunalım” yutmuştu. O ise pişman olmuştu. ...
Duxan Suresi, 51. Ayet:
(51-57) "Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rabbinden bir armağan olarak güvenli bir makamdadırlar; bahçelerde ve pınarlardadırlar. Onlar, karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz, onları iri siyah
gözlü
lerle/ en ideal tiplerle eşleştirdik. Onlar, orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisid...
Duxan Suresi, 52. Ayet:
(51-57) "Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rabbinden bir armağan olarak güvenli bir makamdadırlar; bahçelerde ve pınarlardadırlar. Onlar, karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz, onları iri siyah
gözlü
lerle/ en ideal tiplerle eşleştirdik. Onlar, orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisid...
Duxan Suresi, 53. Ayet:
(51-57) "Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rabbinden bir armağan olarak güvenli bir makamdadırlar; bahçelerde ve pınarlardadırlar. Onlar, karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz, onları iri siyah
gözlü
lerle/ en ideal tiplerle eşleştirdik. Onlar, orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisid...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
(51-57) "Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rabbinden bir armağan olarak güvenli bir makamdadırlar; bahçelerde ve pınarlardadırlar. Onlar, karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz, onları iri siyah
gözlü
lerle/ en ideal tiplerle eşleştirdik. Onlar, orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisid...
Duxan Suresi, 55. Ayet:
(51-57) "Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rabbinden bir armağan olarak güvenli bir makamdadırlar; bahçelerde ve pınarlardadırlar. Onlar, karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz, onları iri siyah
gözlü
lerle/ en ideal tiplerle eşleştirdik. Onlar, orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisid...
Duxan Suresi, 56. Ayet:
(51-57) "Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rabbinden bir armağan olarak güvenli bir makamdadırlar; bahçelerde ve pınarlardadırlar. Onlar, karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz, onları iri siyah
gözlü
lerle/ en ideal tiplerle eşleştirdik. Onlar, orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisid...
Duxan Suresi, 57. Ayet:
(51-57) "Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rabbinden bir armağan olarak güvenli bir makamdadırlar; bahçelerde ve pınarlardadırlar. Onlar, karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz, onları iri siyah
gözlü
lerle/ en ideal tiplerle eşleştirdik. Onlar, orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisid...
Tur Suresi, 17. Ayet:
(17-20) Şüphesiz Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rablerinin kendilerine verdiği ile sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak, zevk ü sefâ sürerek cennetlerdedirler, nimetler içindedirler. Ve Rableri onları cehennem azabından korumuştur. Biz onları iri
gözlü
lerle eşleştirdik de. –“Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için!”– ...
Tur Suresi, 18. Ayet:
(17-20) Şüphesiz Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rablerinin kendilerine verdiği ile sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak, zevk ü sefâ sürerek cennetlerdedirler, nimetler içindedirler. Ve Rableri onları cehennem azabından korumuştur. Biz onları iri
gözlü
lerle eşleştirdik de. –“Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için!”– ...
Tur Suresi, 19. Ayet:
(17-20) Şüphesiz Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rablerinin kendilerine verdiği ile sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak, zevk ü sefâ sürerek cennetlerdedirler, nimetler içindedirler. Ve Rableri onları cehennem azabından korumuştur. Biz onları iri
gözlü
lerle eşleştirdik de. –“Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için!”– ...
Tur Suresi, 20. Ayet:
(17-20) Şüphesiz Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rablerinin kendilerine verdiği ile sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak, zevk ü sefâ sürerek cennetlerdedirler, nimetler içindedirler. Ve Rableri onları cehennem azabından korumuştur. Biz onları iri
gözlü
lerle eşleştirdik de. –“Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için!”– ...
Məhəmməd Suresi, 18. Ayet:
Artık onlar, kıyâmetin kopuş anının kendilerine ansızın gelmesinden başkasını mı
gözlü
yorlar? İşte, şüphesiz o kıyâmetin alâmetleri gelmiştir. Artık o, kendilerine geldiği zaman, kendilerinin öğüt alması, onlar için ne ifade eder ki! ...
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
Çadırlara kapanmış parlak
gözlü
ler vardır. ...
Təğabun Suresi, 16. Ayet:
O nedenle gücünüz yettiğince Allah'ın koruması altına girin, dinleyin ve itaat edin. Ve mallarınızdan, kendinizin iyiliğine olarak Allah yolunda harcamada bulunun/ başta yakınlarınız olmak üzere başkalarının nafakalarını temin edin. Kim de benliğinin aç
gözlü
lüğünden korunursa işte onlar, başarıya ulaşanların ta kendileridir. ...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Onların yanında baxışları (yalnız öz ərlərinə) dikilmiş gözəl
gözlü
qadınlar vardır....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bax, belə. Onları iri
gözlü
hurilər ilə evləndirərik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
(Təqva sahibləri) sıralanmış taxtlar üzərində söykənmiş olanlardır və onları gözəl
gözlü
hurilər ilə evləndirdik....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Ahu
gözlü
hurilər (vardır)....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Onların yanında baxışları (öz ərlərinə) dikilmiş iri qara
gözlü
hurilər olacaqdır....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bax belə! Üstəlik onları iri qara
gözlü
hurilərlə də evləndirəcəyik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Onlar səflərlə salınmış mütəkkələrə dirsəklənəcəklər. Biz onları iri qara
gözlü
hurilərlə evləndirəcəyik....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(Onları )iri qara
gözlü
hurilər gözləyir –...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Onların yanında ala
gözlü
lər vardır. ...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Belə! Zövc etdik onları qara, iri
gözlü
hurilərlə....
Tur Suresi, 20. Ayet:
taxtlar üzərində cərgələrlə mütəkkələrə söykənərək. Qara
gözlü
huriləri onlara zövc edərik....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Qara və iri
gözlü
hurilər isə...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Və onların yanında xumar baxışlı, ərindən savayı digərlərindən gözlərini çəkən, iri və gözəl
gözlü
qadınlar vardır,...
Duxan Suresi, 54. Ayet:
(Onların halı) belədir. Və onları hurul-eyn (ağ bədənli və iri
gözlü
cənnət qadınları) ilə evləndirərik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
Sıralanmış taxtlara söykənən halda! Onları iri
gözlü
hurilərlə evləndirərik....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Və (orada onlar üçün) ağ dərili, iri
gözlü
gözəl qadınlar (vardır)....
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Yanlarında baxışlarını sadəcə onlara çevirən iri
gözlü
zövcələr var....
Duxan Suresi, 55. Ayet:
Bax belə. Onları iri qara
gözlü
hurilərlə evləndirmişik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
– deyilər. Biz onlara iri
gözlü
gözəl huriləri zövcə olaraq vermişik....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
iri
gözlü
hurilər də var-...
Ənam Suresi, 50. Ayet:
De: "Mən sizə Allahın xəzinə mücrülərinin məndə olduğunu demirəm, qeyb işləri də bilmirəm, sizə mələk olduğumu da demirəm. Mən ancaq mənə vəhy olunanın ardınca gedirəm." De: "Məgər korla
gözlü
birdir? Heç fikirləşməzsiniz?!"...
Mömin Suresi, 58. Ayet:
Kor ilə
gözlü
, iman gətirib əməlisaleh olanlarla bədxahlıq edənlər bərabər deyildirlər. Siz necə az düşünüb-daşınırsınız....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bax belə! Biz onları iri
gözlü
hurilərlə evləndirərik....
Tur Suresi, 20. Ayet:
səf-səf düzülmüş taxtlar üzərində dirsəklənərək." Biz onları iri
gözlü
hurilərlə qovuşduracağıq....
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
Xeymələrdən çıxmayan qara
gözlü
hurilər!...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
Onlar üçün qara
gözlü
hurilər vardır -...
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Beləliklə onları aldataraq aşağıya endirdi. Onlar o dolaşıq, mübahisə doğuran şeyin; mal-dövlətin, paranın-pulun dadını aldıqdan sonra, tamahları, ac
gözlü
lükləri araya girdi və mal-dövlət, para-pul yığmağa başladılar. Rəbbləri onlara xitab etdi: "Mən sizə mal-dövlət, para-pul düşkünü olmağı qadağan etmədimmi və sizə, Bu şeytan həqiqətən sizin açıq-aşkar düşməninizdir, demədimmi?"...
Saffat Suresi, 48. Ayet:
Onların yanında gözlərini onlara dikmüş iri
gözlü
lər var. ...
Saffat Suresi, 142. Ayet:
Sonra onu "ac
gözlü
k-böhran" udmuşdu. O isə peşman olmuşdu....
Duxan Suresi, 54. Ayet:
Bax belə! Biz, onları iri qara
gözlü
lərlə/ən ideal tiplərlə qoşalaşdırdıq. ...
Tur Suresi, 20. Ayet:
Və Rəbbi onları cəhənnəm əzabından qorumuşdur. Biz onları iri
gözlü
lərlə qoşalaşdırdıq. ...
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
Çadırlara gizlənmiş parlaq
gözlü
lər var....
Vaqiə Suresi, 24. Ayet:
iri
gözlü
lər gəzərlər. ...