Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Bu, yalanladığınız (yaxşı ilə pisi) ayırd etmə
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Əmin-amanlıq içində ora daxil olun! Bu, əbədiyyət
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün onlar qorxunc səsi eşidəcəklər. O, (qəbirdən) çıxış
günüdür.
...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Allah məhşər günündə sizi bir yerə cəm edəcəkdir. Məhz o gün aldanma
günüdür.
Kim Allaha iman gətirib yaxşı işlər görərsə, Allah onun günahlarının üstünü örtər və onu altından çaylar axan, əbədi qalacağı cənnətlərə daxil edər. Böyük uğur budur!...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, ayırd etmə
günüdür.
Sizi də, əvvəlkiləri də bir yerə topladıq....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Elm və iman verilmiş şəxslər dedilər: "Həqiqətən, siz qiyamət gününə qədər Allahın şəriətində qaldınız. Bu, qiyamət
günüdür.
Lakin siz bu həqiqəti dərk etmədiniz....
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Bu, yalan hesab etdiyiniz surə
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Sakitcə girin. Bu, davamlılıq
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün onlar gerçək olan o çığırtı eşidəcəklər. Bu, qiyamət
günüdür.
...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi məclis günü üçün bir yerə toplayacağı gün, o gün aldatma
günüdür.
Kim Allaha iman gətirib yaxşı işlər görsə, Allah onun günahlarını bağışlayar və onu içindən çaylar axan Cənnət bağlarına daxil edər və orada əbədi qalacaqdır. Bu, böyük qurtuluşdur....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, sizi və sizdən əvvəlkiləri bir yerə toplayacağımız ayrılıq
günüdür.
...
Qəmər Suresi, 46. Ayet:
Xeyr, onların əsl əzab vaxtı qiyamət
günüdür.
Qiyamət gününün əzabı daha acıdır (daha şiddətlidir)....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine bilgi ve iman verilenler: "Ant olsun ki, siz Allah'ın yasasındaki diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu dirilme
günüdür.
Ne var ki siz bu gerçeği algılayamadınız....
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Oraya esenlikle girin. İşte bu süreklilik
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün, gerçek olan o çığlığı duyarlar. İşte bu yeniden diriliş
günüdür.
...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma günü için sizi bir araya toplayacağı gün, işte o gün aldanma
günüdür.
Kim Allah'a iman eder ve salihatı yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinde kesintisiz olarak, sürekli kalacağı, içinden nehirler akan Cennetlere koyar. İşte bu, büyük kurtuluştur....
Hud Suresi, 103. Ayet:
Muhakkak ki bunda, ahiret azabından korkan kimse için, elbette bir âyet (delil) vardır. İşte bu, insanların toplanma
günüdür.
Ve işte bu, şahadet
günüdür.
...
Hud Suresi, 103. Ayet:
Ahiretin azabından korkanlara bunda ibretler vardır. Bu, toplanma
günüdür.
Bu, şahitlik
günüdür.
...
Taha Suresi, 59. Ayet:
(Musa) dedi ki: "Sizin buluşma vaktiniz bayram
günüdür.
. . İnsanlar kuşluk vakti toplansınlar. "...
Taha Suresi, 59. Ayet:
Dedi ki: 'Buluşma zamanınız bayram
günüdür.
Öğleden önce halk orada toplansın.'...
Taha Suresi, 64. Ayet:
O halde bütün hünerlerinizi toplayıp sıra sıra, merasim düzeninde meydana çıkın. Bugün ölüm kalım
günüdür.
Kim bugün üstün gelirse, iflah olacak odur!...
Saffat Suresi, 18. Ayet:
(18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak
günüdür.
...
Saffat Suresi, 19. Ayet:
(18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak
günüdür.
...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
"Ve eyvahlar olsun bize, (işte) bu dîn
günüdür.
" dediler....
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Şöyle diyecekler: “Vay başımıza gelene! Bu beklenen ceza
günüdür.
”...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Derler ki: "Eyvahlar bize; bu, din
günüdür.
"...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Şöyle derler: “-Eyvah bizlere! Bu, hesab
günüdür.
”...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
soyle derler: «Vay bize! Iste bu ceza gunudur.»...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Şöyle derler: 'Vay bize! İşte bu ceza
günüdür.
'...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
'Vay halimize!' derler, 'Bu Yargı
Günüdür.
'...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
«Eyvah bizlere! Bu o ceza
günüdür.
» derler....
Saffat Suresi, 20. Ayet:
«Eyvah bizlere! İşte bu hesap
günüdür.
» derler....
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Derler ki: "Eyvahlar bize; bu, din
günüdür.
"...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Ve dediler ki: Vay bize, bu; din
günüdür.
...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
(18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak
günüdür.
...
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Derler ki: «Eyvahlar bize; bu, din
günüdür.
»...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
(İşte) bu tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz fasıl (haklıyı haksızdan ayırma, hüküm verme)
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
İşte bu; yalanlamış olduğunuz hüküm
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
'İşte bu yalanlamakta olduğunuz ayırma (hüküm)
günüdür.
'...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
"Bu, sizin yalanladığınız (mü'mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma
günüdür.
"...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Bu, işte o sizin yalan dediğiniz (müminle kâfiri) ayırd etme
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Evet, bu yalanladığınız (haklıyı haksızdan, zâlimi mazlumdan, mü'mini kâfirden ve münafıktan) ayırd etme
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
İşte bu, yalanlamış olduğunuz hüküm
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Bu, sizin yalanlamış olduğunuz karar
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
İşte bu, o sizin yalan dediğiniz ayırt etme
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
"Bu, sizin yalanladığınız (mümini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma
günüdür.
"...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
(Evet), bu, sizin tekzib eder olduğunuz ayırdetme
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
(18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Bu, işte sizin yalanladığınız ayırt etme
günüdür.
...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
«Bu, sizin yalanlamakta olduğunuz (mü'mini kâfirden, haklıyı haksızdan) ayırma
günüdür.
»...
Duxan Suresi, 40. Ayet:
Ayrılma günü, gerçekten de hepsinin muayyen bir
günüdür.
...
Qəmər Suresi, 46. Ayet:
Onlara vaad olunan asıl ceza kıyamet
günüdür.
Kıyamet günü ise daha büyük bir belâdır ve daha da acıdır....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi toplanma günü için biraraya toplayacağı gün, işte o, aldanma
günüdür.
Ve kim Allah'a îmân eder ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, onun seyyiatini (günahlarını) örter. Ve orada ebediyyen kalmak üzere, altından nehirler akan cennetlere koyar. İşte bu fevz-ül azîmdir (büyük kurtuluştur)....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar
günüdür.
(Ancak) kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter, onu (ve benzerlerini), içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün sizi toplanma günü için biraraya getirir. İşte bu aldanma
günüdür.
Kim Allah'a iman eder ve salih amel işlerse, (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde sonsuza kadar kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi toplanma günü için bir arada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün)
günüdür.
Kim Allah'a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş (fevz)' budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi, o toplanma günü (hesab) için bir araya getireceği günü (kıyameti) hatırla. İşte bu, (kâfirler için) aldanma
günüdür.
Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, Allah onun günahlarını örter ve onu, (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koyar; ebedî olarak oralarda kalıcılar oldukları halde... İşte bu, çok büyük kurtuluştur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar
günüdür.
(Ancak) kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter, onu (ve benzerlerini), içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Gün gelir, sizi toplanma günü için toplarız. Bu, aldanma
günüdür.
Kim ALLAH'a inanır ve erdemli davranırsa, kötülüklerini örter ve onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Orada ebedi kalırlar. Büyük başarı işte budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma günü için sizi topladığı zaman var ya, işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı aldanma
günüdür.
Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi toplanma günü için bir arada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün)
günüdür.
Kim Tanrı'ya inanıp salih bir amelde bulunursa (Tanrı) onun kötülüklerini örter (yükeffir) ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş' (fevz) budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
(Evet, «yapdığınız şeyler mutlakaa size haber verilecekdir») O günde ki (Allah) o toplama günü için hepinizi bir araya getirecek. İşte bu, aldanma
günüdür.
Kim Allaha îman eder, iyi amel (ve hareket) de de bulunursa, O, bunun kötülüklerini örter, onu altlarından ırmaklar akan cennetlere — kendileri içlerinde ebedî, sermedî kalıcı olmak üzere — sokar. İşte büyük kurtuluş (ve seâdet) budur. ...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün ki sizi toplanma günü için toplayıverir, işte o bir Tegâbün (bir kâr ve zarar)
günüdür.
Ve her kim Allah'a imân eder ve sâlih amellerde bulunursa onun günahlarını yarlığar ve altlarından ırmaklar akan cennetlere orada ebedîyyen kalıcılar olmak üzere girdirir. İşte en büyük necât odur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi toplanma günü bir araya getirecektir. İşte o, aldanma
günüdür.
Kim Allah’a iman edip, doğru olanı yaparsa onun günahlarını örter ve alt tarafından ırmaklar aktığı cennetlere girdirir. Orada ebedi kalacaklardır. İşte o, en büyük kurtuluştur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Gün gelir, Allah hepinizi en büyük toplantı günü olan mahşerde bir araya getirir. İşte o gün aldanma
günüdür.
Kim Allah’a iman eder, makbul ve güzel işler yaparsa, Allah onun fenalıklarını, günahlarını siler ve içinden ırmaklar akan cennetlere, hem de devamlı kalmak üzere yerleştirir. İşte en büyük başarı, en büyük mutluluk budur....
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplantı günü için sizi topladığı gün, işte o aldanma
günüdür.
Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa (Allâh) onun kötülüklerini örter ve onu, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada ebedi kalırlar. İşte büyük başarı budur....
Məaric Suresi, 44. Ayet:
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük' yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab)
günüdür.
...
Məaric Suresi, 44. Ayet:
Gözleri (zillet içinde) düşkün bir halde, kendilerini bir horluk kaplayacak. İşte bugün, o (azabla) vaad edildikleri kıyamet
günüdür.
...
Məaric Suresi, 44. Ayet:
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab)
günüdür.
...
Məaric Suresi, 44. Ayet:
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük,' yüzlerini de bir zillet sarıp kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab)
günüdür.
...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu ayrılma
günüdür.
Sizi ve evvelkileri biraraya topladık....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, hüküm ve ayırma
günüdür.
Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
(O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım
günüdür.
Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
İşte bu ayırım
günüdür.
Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
«Bu, sizleri ve oncekileri topladigimiz hukum gunudur.»...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, sizleri ve öncekileri toplayıp biraraya getirdiğimiz (Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden, gerçeği yalandan) ayırd eden hüküm
günüdür.
...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
'Bu, sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm
günüdür.
'...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
(O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım
günüdür.
Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, Karar
Günüdür.
Sizi ve öncekileri toplamışızdır....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, işte o hüküm
günüdür.
Sizi ve öncekileri bir araya topladık....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bugün sizi ve sizden öncekileri biraraya getirdiğimiz bir hüküm
günüdür.
...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, ayırd etme ve hukûm verme
günüdür.
Sizi de, evvelki (ümmet) leri de (bir arada) toplamışızdır. ...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
İşte bu; sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm
günüdür.
...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, hüküm
günüdür.
Sizi ve evvelkileri bir araya toplarız....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu gün karar ve hüküm
günüdür.
Sizi de, önce gelip geçmiş olanları da bir araya topladık....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
İşte bu, hüküm
günüdür.
Sizi ve öncekileri bir araya topladık....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bugün hüküm
günüdür.
Sizi ve öncekileri toplamışızdır....
Nəbə Suresi, 39. Ayet:
İşte o gün (mürşidin eli Hakk'a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün), Hakk
günüdür.
Dileyen (Allah'a ulaşmayı dileyen) kişi, kendisine Rabbine ulaştıran (yolu, Sıratı Mustakîm'i) yol ittihaz eder. (Allah'a ulaşan kişiye Allah) meab (sığınak, melce) olur....
Nəbə Suresi, 39. Ayet:
İşte o, hak
günüdür.
Dileyen Rabbi'ne doğru yol tutar....
Nəbə Suresi, 39. Ayet:
İşte bu, hak
günüdür.
Artık dileyen, Rabbine varan bir yol tutar....
Naziat Suresi, 36. Ayet:
Görene, kaynayan, köpüren Cehennem açık bir şekilde gösterildiği gün, hesap
günüdür.
...
Fəcr Suresi, 24. Ayet:
Oysa dünya hayatının ve imtihanın sona erdiği o gün öğüt alma günü değil, karar
günüdür.
Orada gerçeği anlamak artık işe yaramaz. Ve insanlar her şeyin gerçekliğinin bütün çıplaklığı ile gözler önüne serildiği o gün şöyle der: -Keşke hayatım için hazırlıkta bulunsaydım....
Qariə Suresi, 4. Ayet:
İnsanların, çırpınıp dağılan pervaneler haline geldiği gün, çarpma ve çarpışma
günüdür.
...
Qariə Suresi, 5. Ayet:
Dağların atılmış renkli yünler haline geldiği gün, çarpma ve çarpışma
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Ve sur'a üflendi. İşte bu vaîd (ikaz)
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Sûra üfürülür. İşte bu, tehdidin gerçekleşme
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Sur'a da üflenmiştir. İşte bu tehdid(in gerçekleşmesi)
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
(İnsanlar öldükten sonra dirilmeleri için) Sûr’a da üfürülmüş olacaktır. İşte bu vakit, azap
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Ve Sur üfürüldüğünde ki, işte o tehdit
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Sur'a üfürülür, işte bu, tehdid(in gerçekleşme)
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Suur'a da üfürülmüşdür. İşte bu, tehdîdin (tehakkuk etmiş)
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Ve Sûr'a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdid
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Sûra üfürülür kalk borusu çalar. İşte bu da tehdit edilen azabın
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Oraya selâmla (selametle) girin. İşte bu ebediyyet (sonsuzluk)
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
“Oraya esenlikle girin. İşte bu, ebedîlik
günüdür.
”...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Oraya esenlikle girin. İşte bu sonsuzluk
günüdür.
'...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
"Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu, ebedilik
günüdür.
"...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Selâmetle girin oraya (cennete); bu sonsuzluk
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Oraya selâmetle girin. İşte bu, sonsuzluk
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Oraya esenlikle girin; bu, sonsuz yaşama
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
"Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu, ebedilik
günüdür.
"...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Selâmetle girin oraya, işte bu, ebedîlik
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Selemetle girin oraya. İşte bu, ebediyet
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Ona selâmetle giriveriniz. İşte bu, ebediyyet
günüdür.
Onlar için orada ne dilerlerse vardır ve Bizim nezdimizde ise ziyâdesi (de) vardır....
Qaf Suresi, 34. Ayet:
"Oraya esenlikle girin! İşte bu ebedî yaşama
günüdür.
"...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Oraya esenlikle girin, bugün sonsuzluk
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
"Haydi selâmetle girin oraya, bugün artık ebediyet
günüdür.
"...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
«Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu, ebedilik
günüdür.
»...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Esenlikle girin oraya; bugün ebediyet
günüdür.
...
Qaf Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Ona selâmetle giriveriniz. İşte bu, ebediyyet
günüdür.
Onlar için orada ne dilerlerse vardır ve Bizim nezdimizde ise ziyâdesi (de) vardır....
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün hak olan sayhayı işitirler. İşte bu (ölümden sonra topraktan), çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün insanlar hakka çağıran o korkunç sesi işiteceklerdir. İşte bu, (kabirlerden) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
Kurulu ilâhi düzenin aksatılmadan uygulanmasıyla mahlûkatın, şiddetli bir gürleme halinde âni darbeyi işitecekleri gün, işte o gün kabirlerden çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün o çığlığı gerçek olarak duyarlar. İşte bu (kabirlerden) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün, o çığlığı bir gerçek (hak) olarak işitirler. İşte bu, (dirilip kabirlerden) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün (Sûr’a ikinci defa üfürülüşte) hak olan sayhayı (çağırmayı, bütün mahlûkat) işitirler. İşte bu, (kıyamette kabirlerden) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gun cigligi gercekten duyarlar; iste o, kabirden cikis gunudur....
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün çığlığı gerçekten duyarlar; işte o, kabirden çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün o çığlığı kesinlikle duyarlar; bu, çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
Hakka çağıran o sayhayı (haykırışı) işitecekleri gün, işte o kabirlerden çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün insanlar, o çağrıyı gerçek olarak duyarlar. İşte bugün, kabirlerden çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün çığlığı gerçekten duyarlar; işte o, kabirden çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün, o çığlığı bir gerçek (hak) olarak işitirler. İşte bu, (dirilip kabirlerden) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün (bütün halk) o hak sayhayı işideceklerdir. İşte bu (kabirden) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün; bu sayhayı gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün ki, o hak iIe olan sayhayı işiteceklerdir. İşte o çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün insanlar o çağrıyı gerçek olarak işitirler. İşte bu, kabirlerden çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün korkunç haykırışı tam olarak duyacaklar. İşte o gün çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
Bütün insanların o sayhayı kesin ve gerçek olarak işitecekleri güne kulak ver. İşte o gün mezarlarından kalkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün o çağrıyı gerçek olarak duyarlar. İşte bu, (dirilip) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün, o çığlığı bir gerçek (hak) olarak işitirler. İşte bu, (dirilip kabirlerden) çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün insanlar o sesi hak olarak işitirler. İşte bu çıkış
günüdür.
...
Qaf Suresi, 44. Ayet:
Yerin yarılıp, insanların kabirlerinden çabucak çıkacakları gün, işte o gün, mahşerde toplanma
günüdür.
Bunu gerçekleştirmek bize, çok kolaydır....
Qaf Suresi, 32. Ayet:
(32-35) "İşte bu, çokça yönelen ve çokça koruyan Rahmân'dan; yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan görülmediği, duyulmadığı; sezilmediği yerlerde bile saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperen ve gönülden bağlı olan herkes için söz verilendir. –“Selâm ile oraya girin. İşte bu sonsuzluk
günüdür.
”– Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır. "...
Qaf Suresi, 33. Ayet:
(32-35) "İşte bu, çokça yönelen ve çokça koruyan Rahmân'dan; yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan görülmediği, duyulmadığı; sezilmediği yerlerde bile saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperen ve gönülden bağlı olan herkes için söz verilendir. –“Selâm ile oraya girin. İşte bu sonsuzluk
günüdür.
”– Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır. "...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
(32-35) "İşte bu, çokça yönelen ve çokça koruyan Rahmân'dan; yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan görülmediği, duyulmadığı; sezilmediği yerlerde bile saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperen ve gönülden bağlı olan herkes için söz verilendir. –“Selâm ile oraya girin. İşte bu sonsuzluk
günüdür.
”– Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır. "...
Qaf Suresi, 35. Ayet:
(32-35) "İşte bu, çokça yönelen ve çokça koruyan Rahmân'dan; yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan görülmediği, duyulmadığı; sezilmediği yerlerde bile saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperen ve gönülden bağlı olan herkes için söz verilendir. –“Selâm ile oraya girin. İşte bu sonsuzluk
günüdür.
”– Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır. "...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
o gün, o çığlığı gerçek olarak duyarlar. İşte bu çıkış, diriliş
günüdür.
...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine bilgi ve iman verilen kimseler de diyecekler ki: “Andolsun ki Allah'ın yazısında, dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, ölümden sonra dirilme
günüdür.
Fakat siz bunu bilmiyordunuz.” ...
Nisa Suresi, 3. Ayet:
"Ve eğer ki yetimleriniz konusunda hakkaniyetsizlikten korktuysanız; o takdirde yetimlerin kadınlarından/ yetimlere bakmak zorunda kalmış kadınlardan, sizin için hoş olanlarından ikişer ikişer, üçer üçer, dörder dörder nikâhlayın. Şâyet o takdirde de adaleti gözetemeyeceğinizden korktuysanız, bir tanesini ya da yasalar çerçevesinde himayenizde bulunan kadını nikâhlayın. Bu, haksızlığa sapmamanız için en uygunudur. "...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Ve ilim ve îmân verilenler: "Andolsun ki Allah’ın Kitabı’ndaki beas (yeniden diriliş) gününe kadar (mezarda) kaldınız." dediler. İşte bu beas (yeniden diriliş)
günüdür.
Lâkin siz bilmiyordunuz....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: “Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme
günüdür.
Fakat siz bilmiyordunuz.”...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve iman verilen, konuyu bilen peygamberler, mü’minler ve melekler:
'Andolsun ki siz, Allah’ın Levh-i Mahfuz’da tuttuğu kayıtta belirtildiği gibi, yeniden diriltilme gününe kadar Allah’ın vahyettiğini, kitabını, dinini benimsemede geciktiniz. İşte bugün yeniden diriltilme
günüdür.
Fakat siz bunları anlamamayı alışkanlık haline getirdiniz.' derler....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise şöyle derler: 'Andolsun ki Allah'ın kitabında (yazılı) olana göre siz yeniden diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden diriliş
günüdür.
Ancak siz bilmiyordunuz.'...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise, dediler ki: "Andolsun, siz Allah'ın Kitabında (yazılı süre boyunca) diriliş gününe kadar yaşadınız; işte bu dirilme
günüdür.
Ancak siz bilmiyordunuz."...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve iman verilenler de şöyle diyecekler: «Andolsun ki, Allah'ın kitabında takdir edilmiş olan tekrar dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, dirilme
günüdür.
Fakat siz bunu bilmiyordunuz.»...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve inanç verilenler ise dediler ki: "Andolsun, siz Tanrı'nın Kitabında [yazılı süre boyunca] diriliş gününe kadar yaşadınız; işte bu dirilme
günüdür.
Ancak siz bilmiyordunuz."...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve îman verilenler (şöyle) demiş (ler) dir (diyeceklerdir); «Andolsun ki Allahın kitabında (ilm-i sabıkında yazdığı) o tekrar diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu, ha's
günüdür.
Fakat siz bilmiyordunuz». ...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve îmân verilen kimseler ise: 'Yemîn olsun ki (siz), Allah’ın Kitâbı’nda (va'd edilen), yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme
günüdür.
Fakat siz bilmiyordunuz' der....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine bilgi ve iman verilenler: Andolsun ki; Allah'ın kitabında yazılan o yeniden diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu; yeniden diriliş
günüdür.
Ama siz, bilmiyordunuz, derler....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine bilgi ve iman verilmiş olanlar: -Siz, Allah’ın kitabında yazılı olan diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu diriliş
günüdür.
Fakat siz, bilmiyordunuz, derler....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine bilgi ve iman verilenler dediler ki: "Andolsun siz, Allâh'ın yazgısınca tâ yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu da dirilme
günüdür.
Fakat siz bilmiyordunuz....
Rum Suresi, 56. Ayet:
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise, dediler ki: «Andolsun, siz Allah'ın Kitabında (yazılı süre boyunca) diriliş gününe kadar yaşadınız; işte bu da dirilme
günüdür.
Ancak siz bilmiyordunuz.»...
Rum Suresi, 56. Ayet:
İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: "Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme
günüdür.
Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz."...
Hud Suresi, 103. Ayet:
Şübhəsiz ki, bunda, axirət əzabından qorxan kimsə üçün əlbəttə bir ayə (dəlil) vardır. Bu, insanların toplanma və şahidlik
günüdür.
...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Elm və iman verilənlər: ‘And olsun ki, Allahın Kitabındakı bəas (yenidən diriliş) gününə qədər (məzarda) qaldınız.’ dedilər. Bu bəas (yenidən diriliş)
günüdür.
Lakin siz bilmirdiniz....
Saffat Suresi, 20. Ayet:
‘Vay halımıza, bu haqq-hesab
günüdür.
’ dedilər....
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Bu yalanlamış olduğunuz ayırd etmə
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Sura üfləndi. Bu təhdid
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Oraya salamla (salamatlıqla) girin. Bu əbədiyyət
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün haqq olan dəhşətli səsi eşidərlər. Bu (ölümdən sonra torpaqdan) çıxış
günüdür.
...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi toplanma günü üçün bir yerə toplayacağı gün qarşılıqlı aldanma
günüdür.
Kim Allaha iman edər və saleh əməl (nəfsi islahedici əməl) işlərsə, onun günahlarını örtər. Orada əbədi qalmaq üzərə altından çaylar axan cənnətlərə qoyar. Bu fevz-ül əzimdir (böyük qurtuluşdur)....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu ayrılma
günüdür.
Sizi və əvvəlkiləri bir yerə topladıq....
Nəbə Suresi, 39. Ayet:
Məhz o gün (mürşidə tabe olunduğu gün) Haqq
günüdür.
Diləyən kimsə Rəbbinə hidayət edən yolu seçər. (Allaha təslim olan kimsəyə) Allahın Zatı sığınacaq olar....
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Sur üfürüləcəkdir. Bu, vəd olunmuş təhdid
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
Ora sağ-salamat daxil olun! Bu, Əbədiyyət
günüdür.
...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün onlar bu səsi gerçəkdən eşidəcəklər. Bu, (qəbirlərdən) çıxma
günüdür.
...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün (Allah) sizi Toplanma gününə cəm edəcək. Həmin gün qarşılıqlı aldanma
günüdür.
Hər kəs Allaha iman gətirib yaxşı işlər görsə, (Allah) onun günahlarını bağışlayar və onu (ağacları) altından çaylar axan Cənnət bağlarına daxil edər. Onlar orada əbədi qalacaqlar. Bu, böyük müvəffəqiyyətdir....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu (gün), (haqqı batildən) ayırd etmə
günüdür.
(Ey kafirlər!) Biz həm sizi, həm də əvvəlkiləri (bir yerə )cəm etdik!...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün elə ki, eşidərlər səsi haqq ilə: bu, xaric olma
günüdür.
...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
O gün cəm edər sizi cəm olma günü üçün. Bu, qarşılıqlı aldanma
günüdür.
Kim inandı Allah ilə və saleh əməl etdi, O örtər onun pisliklərinin üstünü və daxil edər onu bağlara – cari olur altından onun nəhrlər həmişəlik orada əbədi. Bu, əzəmətli müvəffəqiyyətdir!...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, fəsil
günüdür.
Cəm etdik sizi və əvvəlkiləri....
Saffat Suresi, 20. Ayet:
Və deyərlər: «Vay halımıza! Bu, cəza
günüdür.
»...
Saffat Suresi, 21. Ayet:
(Bəli,) bu, (dünyada) yalan hesab etdiyiniz (Allahın) hakimlik (hökm etmə) və (yaxşıların pislərdən) ayrılması
günüdür.
...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Və Sur (ikinci dəfə) çalınar. Həmin gün (Allahın) hədələyici vədlər(inin gerçəkləşməsi)
günüdür.
...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
(Onlara deyiləcək:) «(Allah və mələklər tərəfindən) salamla (və əbədi salamatlıqla) ora daxil olun. (Müjdə olsun sizə ki,) bu gün əbədiyyət
günüdür.
»...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
(Bərzəx aləmində olan bütün ruhların) haqq olan (və Lövhi-Məhfuzda təsbit edilmiş) həmin bağırtını eşidəcəkləri gün! (Həmin) o gün (hamının qəbirlərdən) çıxma
günüdür.
...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, sizi də, sizdən əvvəlkiləri də hamılıqla bir yerə topladığımız, mühakimə və (yaxşıları pislərdən) ayırma
günüdür.
...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Elm və iman verilənlər isə onlara belə deyəcəklər: “And olsun, siz Allahın yazısına görə yenidən dirilmə gününə qədər qaldınız. Bu, yenidən dirilmə
günüdür.
Lakin siz bilmirdiniz”....
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün insanlar haqqa çağıran o qorxunc səsi eşidəcəklər. Bax bu, (qəbirlərdən) çıxış
günüdür.
...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Toplanma vaxtı üçün Allahın sizi toplayacağı günü düşün. O gün aldanma
günüdür.
Kim Allaha inanar və saleh əməl işlərsə, Allah onun pisliklərini örtər və onu içindən çaylar axan, əbədi qalacaqları cənnətlərə qoyar. Bax bu, böyük uğurdur....
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, hökm və ayrılma
günüdür.
Sizi və əvvəlkiləri bir yerə toplamışıq....
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Onlara deyiləcək: “Bu, sizin yalan hesab etdiyiniz ayırd etmə
günüdür.
"...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O günü onlar tükürpədici hayqırtını gerçəkdən eşidəcəklər. Bu, (qəbirlərdən) çıxmaq
günüdür.
...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, sizi və (sizdən) əvvəlkiləri bir yerə cəm etdiyimiz ayırd etmə
günüdür.
...
Rum Suresi, 56. Ayet:
Elm və iman verilən kəslər də deyəcəklər ki: "And olsun ki, Allahın yazısında, diriliş gününə qədər qaldınız. Bax bu, ölümdən sonra diriliş
günüdür.
Lakin siz bunu bilmirdiniz."...
Qaf Suresi, 20. Ayet:
Və sur da üfürüləcək. -"Bax bu, vəd olunan təhdid
günüdür.
"...
Qaf Suresi, 34. Ayet:
"Salam ilə oraya daxil olun. Bax bu, əbədiyyət
günüdür.
"...
Qaf Suresi, 42. Ayet:
O gün, o harayı həqiqətən eşidəcəklər. Bax bu, çıxış, diriliş
günüdür.
...
Mürsəlat Suresi, 38. Ayet:
Bu, sizi və əvvəlkiləri topladığımız ayırd etmə
günüdür.
...