Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Səcdə Suresi, 5. Ayet:
O, göydən yerə qədər hər bir işi idarə edir. Sonra (bütün işlər) sizin hesablamanıza görə min il qədər olan bir gündə Ona doğru yüksələr. (Bəzi təfsirçilərə görə, Allah dərgahındakı bir
günün,
insanların hesabladığı müəyyən bir müddətə bərabərliyi yoxdur. Yuxarıdakı ayədə, Allah dərgahındakı bir günün insanların hesabladığı min il kimi olduğu ifadə edildiyi halda, “Məaric” surəsində Allah dərgahındakı bir
günün,
insanların nəzdindəki əlli min il kimi olduğu bildirilir. Yəni, “gün” ifadəsi ilə mü...
Zümər Suresi, 13. Ayet:
De: “Əgər Rəbbimə asi olsam. . , doğrusu, böyük günün (müdhiş
günün,
qiyamətin) əzabından qorxuram!”...
Maidə Suresi, 62. Ayet:
Ve onlardan pek çoğunun, günah işlemede, düşmanlık yapmada ve suht yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey ne kadar kötüdür!...
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Onlardan çoğunun, Kafirleri veli edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendileri için sunduğu şey ne kötüdür. Allah, onlara gazap etmiştir ve onlar sürekli azapta kalacaklardır....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa: "Eğer aklınızı kullanırsanız anlayacaksınız ki O, doğunun, batının ve ikisinin arasındakilerin Rabb'idir." dedi....
Maidə Suresi, 62. Ayet:
Onlardan birçoğunun, günaha girmek, haksızlık yapmak ve haram yemek için sür'at yarışı yaptıklarını görürsün. Yaptıkları ise ne kötü!...
Maidə Suresi, 62. Ayet:
Onların çoğunun, günah işlemede, gaddarca davranmada ve her kötülüğü boğazlarına indirmekte birbirleriyle yarıştıklarını görebilirsin. Yaptıkları şey ne kadar kötüdür....
Maidə Suresi, 64. Ayet:
Yahudiler: «Allahın eli bağlıdır (sıkıdır)» dediler. Hay kendi elleri bağlanası ve söyledikleri (bu söz) den dolayı mel'un olası (insanlar)! Hayır, (Allahın) iki eli de açıkdır. Nasıl dilerse öyle infaak eder O. Rabbinden sana indirilen (âyetler), onlardan bir çoğunun, andolsun ki, azgınlığını, gâvurluğunu artıracak. (Bununla beraber) biz onların arasına kıyaamet gününe kadar (sürecek) düşmanlık ve kîn bırakdık. Onlar ne zaman harb için bir ateş tutuşdurdularsa Allah onu söndürdü (kendilerini dâ...
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahiret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazabetmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!...
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Onlardan birçoğunun, hakikat bilgisini inkâr edenleri velî edindiklerini görürsün. . . Benliklerinin kendileri için hazırladığı gelecek ne kötüdür! Allâh onlara gazap etmiştir! Azapta ebedî kalacaklardır....
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahiret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazabetmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!...
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Onlardan birçoğunun, (sana ve mü’minlere olan kızgınlıklarından do layı) inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün.Nefislerinin kendileri için takdîm ettiği (amel) ne kötüdür ki (bu amelleri yüzünden), Allah onlara gazab etmiştir ve onlar, o azâb içinde ebedî olarak kalıcıdırlar....
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Çoğunun, küfredenleri veli edindiklerini görürsün. Nefislerinin takdim ettikleri ne kötüdür ki Allah, onlara gazap etmiş ve onlar azapta ebedidirler....
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Gerçekten nefislerinin, kendileri için yapıp gönderdiği ne kötüdür (ki o yüzden) Allâh onlara gazabetmiştir ve azâbda sürekli kalacaklardır....
Maidə Suresi, 80. Ayet:
Onlardan birçoğunun, küfre sapanlarla dostluk kurduklarını görürsün. Öz benliklerinin onlar için hazırlayıp sunduğu şey gerçekten çok kötü! Allah, üzerlerine gazap indirmiştir. Azap içinde de onlar sürekli kalacaklardır....
Əraf Suresi, 102. Ayet:
Onların çoğunda, sözünde durma diye birşey bulamadık, gerçek şu ki, onların çoğunun, doğru ve mantıklı düşünmenin dışına çıktığını, fâsık, âsi, bozguncu olduklarını gördük....
İbrahim Suresi, 44. Ayet:
İnsanlara o azabın kendilerine geleceği
günün,
tehlikesini anlat ki (o gün) o zaalimler: «Ey Rabbimiz, bizi yakın bir müddete kadar gecikdir de Senin da'vetine icabet edelim, peygamberlere tâbi olalım» diyecek (ler) dir. Halbuki daha evvel siz (dünyâda) kendinize «hiç bir zeval yokdur» diye yemîn etmediniz miydi? ...
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misâli, içinde kandil bulunan içe açık bir pencere gibidir. Kandil cam içindedir; cam pırıl pırıl ışık veren bir yıldıza benzer; ne yalnız doğunun, ne de yalnız batının ürünü olan mübarek zeytin ağacından yakılır. O'nun yağı ateş dokunmasa bile neredeyse ışık verir; nûr üstüne nurdur. Allah, (gerçeği anlayabilsinler diye) insanlara birtakım misâller verir. Allah her şeyi bilendir....
Furqan Suresi, 44. Ayet:
Yoksa onların çoğunun, işittiğini veya (böylece) akıl ettiğini mi sanıyorsun? Onlar sadece hayvanlar gibidir. Hayır, onlar sebîlden (yoldan) daha çok sapanlardır....
Furqan Suresi, 44. Ayet:
Yoksa sen onların çoğunluğunun, işittiklerini yahut akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Onlar ancak en'am (koyun - sığır - deve) gibidirler; belki onlar tuttukları yol itibarıyla daha sapmışlardır (insan olmaktan)!...
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa devamla şunu söyledi: Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Mûsâ: 'Aklınız başınızdaysa, eşyanın hakikatini, kâinatın yaratılışındaki nihai sebebi kavramışsanız eğer, doğunun, batının ve ikisi arasında bulunanların Rabbi.' dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
(Musa): 'O doğunun, batının ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Eğer akıl edebiliyorsanız' dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa: «Eger akledebilen kimselerseniz bilin ki O, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulananlarin Rabbidir» dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa: 'Eğer akledebilen kimselerseniz bilin ki O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir' dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa devamla şunu söyledi: Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Dedi ki, 'Aklınızı kullanıyorsanız, O doğunun, batının ve aralarındakilerin de Rabbidir.'...
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
(Musa): «O, doğunun, batının ve bunların arasındaki herşeyin Rabbidir, eğer düşünüyorsanız.» dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa devamla şöyle söyledi: «Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir.»...
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa, «Eğer düşünme yeteneğiniz varsa anlarsınız ki, O doğunun, batının ve bu ikisi arasındaki bütün varlıkların Rabbidir.» dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
O da: Eğer aklınızı başınıza alırsanız; doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbıdır, dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
(Fakat Musa sözlerine devamla:) "Doğunun, batının ve bu ikisi arasında kalan her yerin Rabbidir O; tabii (bunu) eğer aklınızı kullanırsanız (kavrayabilirsiniz)!" dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
-Eğer aklınızı kullanırsanız (anlarsınız ki) O, doğunun, batının ve arasındakilerin sahibi / Rabbi’dir, dedi....
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Musa dedi ki: 'O doğunun, batının ve ikisi arasındakilerin de Rabbidir-eğer akıl edebiliyorsanız.'...
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Mûsa dedi: "Eğer aklınızı işletirseniz O, doğunun, batının ve bunlar arasındakilerin de Rabbidir."...
Şüəra Suresi, 38. Ayet:
Nihayet büyücüler belirlenen bir
günün,
belirlenen bir vaktinde bir araya getirildi....
Mömin Suresi, 30. Ayet:
Ve âmenû olan adam şöyle dedi: "Ey kavmim, muhakkak ki ben, ahzab günü (fırkalara ayrılmışların günü) gibi bir
günün,
size (gelmesinden) korkuyorum!"...
Rəhman Suresi, 17. Ayet:
O hem iki doğunun, hem iki batının Rabbidir....
Vaqiə Suresi, 49. Ayet:
(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir
günün,
belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."...
Vaqiə Suresi, 50. Ayet:
Malûm (bilinen)
günün,
belirlenmiş bir vaktinde mutlaka toplanılmış olacaklardır....
Vaqiə Suresi, 50. Ayet:
Belli bir
günün,
belli bir vaktinde bir araya getirileceksiniz....
Vaqiə Suresi, 50. Ayet:
(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir
günün,
belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."...
Həşr Suresi, 21. Ayet:
Eğer biz bu Kur’ân’ı bir dağa indirip, Kur’ân’daki emir ve hükümlerden dağı sorumlu tutsaydık, Allah’ın büyüklüğünün, ilminin, tedbirinin şuuruna ererek, dağın parçalandığını görürdün. İnsanların iyiliği, kurtuluşu için böyle misaller veriyoruz. Ola ki düşünürler....
İnsan Suresi, 11. Ayet:
Allah da, onları, o
günün,
Kıyametin şerrinden, dehşetinden korur. Yüzlerine aydınlık, güzellik, gönüllerine sevinç verir....
Təkvir Suresi, 8. Ayet:
(8-9) Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman,...
Təkvir Suresi, 9. Ayet:
(8-9) Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman,...
İnşirah Suresi, 2. Ayet:
Senin üzerinden, sorumluluğunun, sıkıntılarının, ümmetinin geleceği ile ilgili endişenin ağır yükünü almadık mı?...
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
Mûsâ: “Şâyet aklınızı kullansanız, O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir” dedi. ...
İsra Suresi, 88. Ayet:
De ki: “Andolsun ki bu
günün,
yarının tüm insanları, bu Kur’ân'ın bir benzerini getirmek üzere bir araya gelseler, birbirlerine yardımcı da olsalar, onun benzerini kesinlikle getiremezler.” ...
Maidə Suresi, 62. Ayet:
Onlardan pek çoğunun, günah işlemede, düşmanlıkta ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Bu yaptıkları şeyler ne kadar da kötüdür! ...
İsra Suresi, 88. Ayet:
De ki: "And olsun ki, bu
günün,
sabahın bütün insanları, bu Quranın bir bənzərini gətirmək üçün bir yerə yığışsalar, bir-birlərinə kömək olsalar da, onun bənzərini qətiyyən gətirə bilməzlər."...
Şüəra Suresi, 38. Ayet:
Beləliklə, fəal bilik nümayiş edənlər bəlli bir
günün,
təyin edilən vaxtında bir yerə toplanıldı....