Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Allah için Haccı ve Umreyi tam yapın. Eğer engellenirseniz, o zaman hediyeden kolayınıza gelen şeyi gönderin! Ancak hediye yerine ulaşıncaya kadar başınızı tıraş etmeyin. Sizden hasta olan veya başından bir rahatsızlığı bulunan; oruç tutmalı veya sadaka vermeli ya da nusuktan sayılacak bir fidye vermeli! Emin olduğunuz vakitte; kim, hac vaktine kadar umre ile faydalanmak isterse, hediyeden kolayına geleni göndermeli! Fakat kim bulamazsa, hac günlerinde üç, döndükten sonra da yedi gün olmak ...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hacc, bilinen aylardır. Kim haccı farz edinirse; o esnada, uygunsuz davranmak, fasıklık yapmak ve kavga etmek yoktur. Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. Azık edinin. Kuşkusuz azığın en hayırlısı takvadır. Ey selim akıl sahipleri! Bana karşı takvalı olun!...
Bəqərə Suresi, 76. Ayet:
İnananlarla karşılaştıklarında "inandık" derler; başbaşa kaldıklarında ise "Tanrı'nın size açıkladığını / açtığını (fetehallahu) rabbiniz katında size (karşı) delil olarak kullanmaları / delil getirmeleri (liyuhacciküm) için mi onlara anlatıyorsunuz / söylüyorsunuz (etuhaddisunehüm)? Akletmez misiniz?" derler....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
«Ya Rabbenâ! Bir de bizleri Sana iki muhlis müslüman kıl ve zürriyetimden de senin için bir müslüman ümmet (vücuda getir). Ve bizlere haccın usulünü göster, tevbelerimizi de kabul buyur. Şüphe yok ki Sen tevvâbsın, rahîmsin» diye de duada bulunuyordu....
Bəqərə Suresi, 158. Ayet:
Gerçekten, Safa ile Merve Allah’ın (emrettiği haccın) alâmetlerindendir. Bunun için, hac veya umre kasdiyle kim Kâbe’yi ziyaret ederse, yine Safa ile Merve’yi tavaf etmesinde bir günah yoktur. Her kim de (gönülden koparak vâcibden ziyade) bir hayır işlerse muhakkak Allah Şakirdir= mükâfatını verir. Alîmdir= her şeyi bilir....
Bəqərə Suresi, 189. Ayet:
Yes’elûneke anil ehilleh(ehilleti), kul hiye mevâkîtu lin nâsi vel hacc(haccı), ve leysel birru bi en te’tûl buyûte min zuhûrihâ ve lâkinnel birre menittekâ, ve’tûl buyûte min ebvâbihâ, vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne)....
Bəqərə Suresi, 189. Ayet:
1.
yes'elûne-ke
: sana soruyorlar, sorarlar
2.
an
: den
3.
el ehilleti
: hilâller (Ay'ın hilâl şeklinden dolunay olana kadar geçirdiği hilâl şekilleri)
4.<...
Bəqərə Suresi, 189. Ayet:
Sana ayın evrelerini soruyorlar. De ki: "Onlar, haccın ve insanların (öteki faaliyetlerinin) vaktini gösterir." Öte yandan erdemlilik, (zannedildiği gibi) evlere arkalardan girmeniz değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyandır. O halde evlere kapılarından girin ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki gerçek mutluluğa erişebilesiniz....
Bəqərə Suresi, 194. Ayet:
Onlar, savaşın haram olduğu geçen yılki zilkade ayında (Hüdeybiye’de) bu ayın hürmetini çiğnediler; siz de onların hareketine karşı o ayda savaşmakta beis görmeyin ve umre haccını kaza edin. Hürmetler karşılıklıdır. Bunun için, kim sizin üzerinize saldırırsa, siz de aynen ona, size yaptığı tecâvüz gibi saldırın. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah takvâ sahipleri ile beraberdir....
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Ve etimmûl hacce vel umrete lillâh(lillâhi), fe in uhsirtum fe mesteysera minel hedyi ve lâ tahlikû ruûsekum hattâ yeblugal hedyu mahilleh(mahillehu), fe men kâne minkum marîdan ev bihî ezen min ra’sihî fe fidyetun min sıyâmin ev sadakatin ev nusuk(nusukin) fe izâ emintum, fe men temettea bil umreti ilel haccı fe mesteysera minel hedyi, fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâmin fîl haccı ve seb’atin izâ reca’tum tilke aşaratun kâmileh(kâmiletun), zâlike li men lem yekun ehluhu hâdırıl mescidil...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
1.
ve etimmû
: ve tamamlayın
2.
el hacce
: hac
3.
ve el umrete
: ve umre
4.
li allâhi
: Allah için
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır)sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan k...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı ve umreyi de Allah için tamamlayın. Tamamlayamayacaksanız gücünüz yettiği kadar bir şey kurban edin ve kurbanı, yerinde boğazlayıncaya dek başınızı tıraş ettirmeyin. İçinizde hasta olan, başında bir eziyet bulunan varsa tıraş olur ve karşılığında oruç tutar, sadaka verir, yahut kurban keser. Sonra emin oldunuz, muktedir bulundunuz mu hac zamanına dek umre yapmak isteyen, gücü neye yeterse kurban eder. Buna imkân bulamayan üç gün hacda, yedi gün de dönünce oruç tutar, işte bu, tam on gündür...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da umreyi de Allâh için tamamlayın. (Bunu yapmaktan) engellenirseniz hediye kurban da yeterlidir. Kurbanınız kesilene kadar başınızı tıraş etmeyin. İçinizden kim hasta olursa ya da başında (hacca engel) bir sıkıntısı olursa, oruç yahut sadaka veya kurban diyet gerekir. (Engelleme kalktığında) emin olduğunuzda kim hacca kadar umreyi yaşamak, yararlanmak isterse, kolayına gelen bir hediye kurbanı kessin. Fakat bulamayana hac günlerinde üç, döndükten sonra da yedi olmak üzere on gün oruç gere...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer alıkonulursanız kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Gönderdiğiniz kurban yerine ulaşıncaya kadar saçlarınızı traş etmeyin. Hasta olan veya başından bir rahatsızlığı olan (bundan dolayı traş olan) kimsenin üzerine ya oruç, ya sadaka veya kurban olarak fidye gerekir. Güvene kavuştuğunuz zaman, her kim hacca kadar umre ile yararlanmak isterse kolayına gelen bir kurban kesmesi gerekir. [40] Kim (kurban kesme imkanı) bulamazsa üç gün hacc esnasında yedi g...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir). Bulamayana da, hacc'da üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah için farz ve sünnetleriyle tam yapın. Fakat, herhangi bir sebeple bunlardan alıkonursanız kurbandan (deve, sığır ve davardan) sizin için hangisi kolaysa o vâcib olur; ve kurban mahalli olan Mina’ya varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. İçinizden hasta veya başından eziyeti olup bundan ötürü traş olan kimseye üç gün oruç, ya altı fakire birer fitre sadaka, yahut bir kurban kesmekle fidye vermek vâcip olur. Hastalık ve yol tehlikesi gibi engellerden emin olduğunuz vak...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer kısıtlanırsanız o vakit kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olana veya başında bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç, sadaka veya kurbandan ibaret bir fidye gerekir. Kısıtlılıktan kurtulduğunuzda her kim hacca kadar umre ile sevap kazanmak isterse ona da kurbanın kolay geleni gerekir. Bunu bulamayana ise üç gün hacda yedi gün de döndükten sonra, toplam on gün oruç tutmak ge...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Allah için haccı da, umreyi de tamamen yapın. Fakat alıkonulursanız, kurbandan kolayınıza geleni gönderiniz. Kurban yerine gelinceye kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Artık içinizden her kim ki hasta olursa veya başında bir eziyet bulunursa; ona oruçtan, sadakadan veya kurbandan fidye (vacip olur). Emin olduğunuz vakitte kim hac zamanına kadar umre ile istifade etmiş olursa, kolayına gelen bir kurban kesmesi (icap eder). Ancak bulamazsa, hacc günlerinde üç; döndüğünüz vakit yedi gün oruç vacip ol...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah için, tam yapın. Fakat (herhangi bir sebeble bunlardan) alıkonursanız o halde kolayınıza gelen kurban (ı gönderin. Bununla beraber) kurban yerine (Minâya) varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Artık içinizden kim hasta olur, yahud başından bir eziyyeti bulunursa ona orucdan, ya sadakadan yahud da kurbandan (biriyle) fidye (vacip olur). Emîn olduğunuz vakit ise kim hacca kadar umre ile fâidelenmek (sevaba girmek) isterse kolayına gelen bir kurban (ı kesmek vacip olu...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Allah için haccı da; ümreyi de tamamlayın. Fakat alıkonulursanız, kurbandan kolayınıza geleni gönderin. Kurban yerine varıncaya kadar, başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim, hasta olursa veya başında bir eziyet bulunursa; ona oruçtan, sadakadan veya kurbandan fidye. Emin olduğunuz vakitte; kim, hacc zamanına kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban keser. Ama bulamazsa, hacc günlerinde üç; döndüğünüz vakit yedi gün olmak üzere tam on gün oruç tutar. Bu; ailesi Mescid-...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı ve Umreyi Allah için ifa edin; fakat yapmaktan alıkonursanız gücünüzün yeteceği bir kurban kesin ve kurban kesilinceye kadar başlarınızı tıraş etmeyin; ama içinizden hasta olan yahut başında rahatsızlık olan kimse, oruç tutarak veya sadaka vererek veya (başka türlü) bir ibadet ile özrünü karşılayacak bir şey yapmalıdır. Sağlıklı ve emniyette olduğunuzda hac (vaktin)den önce umre yapan, gücünün elverdiği türden bir kurban kessin; ama kurbana gücü yetmeyen, hac sırasında üç gün ve döndükten ...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Ve Allah için haccı da umreyi de tamam yapınız. Fakat men olunursanız kurbandan kolaya geleni (Mina'ya gönderirsiniz). Ve bu kurban mahalline varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyiniz. Ancak sizden her kim hasta olur veya başında bir eziyet bulunursa ona da oruçtan veya sadakadan veya kurbandan bir fidye (vacip olur). Sonra emin olduğunuzda kim hacc zamanına kadar umre ile istifade etmiş olursa kolayına gelen bir kurban kesmek icap eder. Fakat her kim bulamazsa üç gün hacc esnâsında, yedi gün ...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah için tam yapın, eğer hac yapmaktan alıkonursanız, oraya kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban yerine ulaşıncaya kadar da başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olan ya da başından bir rahatsızlığı bulunan bir kimsenin fidye olarak; ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güven içinde olursanız, hacca kadar umre ile faydalanmak isteyen kimseye, kolayına gelen bir kurban kesmek; bulamayana hac esnasında üç gün, döndüğünüz vakit de yedi...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah rızası için tamamlayın. Eğer engellenecek olursanız, o durumda kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurbanlık, yerine varıncaya kadar başınızı tıraş etmeyin. Aranızda hasta, yahut başından rahatsız olan varsa, ona fidye olarak; oruç tutmak, sadaka vermek, yahut kurban kesmek gerekir. Hastalık veya yol emniyeti olmaması gibi sebeplerle haccınızın engellenmesinden emin olduğunuz zaman ise, her kim hacca kadar umre (Temettu) yaparak sevap kazanmak isterse, onun da kolayın...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Allâh için haccı ve ömreyi tamamlayın. Eğer (engellenmiş olursanız kolayınıza gelen kurbanı (gönderin); kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olan, ya da başından bir rahatsızlığı bulunan (bundan ötürü tıraş olmak zorunda kalan) kimse, oruçtan, sadakadan veya kurbandan (biriyle) fidye (versin). Güvene kavuştuğunuzda, hac (zamanın)a kadar ömre ile faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. (Kurban) Bulamayan kimse üç gün hacda, yedi gün de döndüğün...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin) . Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Kim sizden hasta ise ya da başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir) . Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban (ı kesmesi gerekir) . Bulamayana da, hacc'da üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) ...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Bunlardan alıkonacak olursanız, kolayınıza gelen bir kurban kesin; kurban yerine ulaşıncaya kadar da başınızı tıraş etmeyin. Hasta olanlarınız veya başından rahatsız olanlarınız için ise, fidye olarak oruç, sadaka veya kurban gerekir. Hastalık ve düşman tehlikesinden emin olduğunuzda, kim hacca kadar umre yapacak olursa, kolayına gelen bir kurban kessin. Bunu bulamayan, hacda üç gün, dönünce de yedi gün oruç tutar ki, bu da tam on gün eder. Bu, Mescid-i...
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Haccı da umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer engellenirseniz, kolayınıza gelen kurban yeterlidir. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olan yahut başından rahatsızlığı bulunan oruç tutarak, sadaka vererek veya kurban keserek fidye yoluna gitsin. Güvene kavuştuğunuzda, hacca kadar umreden yararlanmak isteyen, kolayına gelen kurban kessin. Bunu bulamayan oruç tutsun. Üç günü hacda, yedi günü döndüğünüzde, tam on gündür bu. Bu, ailesi Mescid-i Haram'da oturmay...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
El haccu eşhurun ma’lûmât(ma’lûmâtun), fe men farada fîhinnel hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fîl hacc(haccı), ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh(ya’lemhullâhu), ve tezevvedû fe inne hayraz zâdit takvâ, vettekûni yâ ulîl elbâb(elbâbi)....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
1.
el haccu
: hac
2.
eşhurun
: aylar
3.
ma'lûmâtun
: malûm, belirlenmiş, bilinen
4.
fe
: o zaman, işte
<...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac, bilinen aylardır. İşte kim onlarda (o aylarda), (ihrama girerek) haccı (kendine) farz edinirse, artık hacta kadına yaklaşmak (ve benzeri davranışlar), fâsıklık (günaha sapmak), cedelleşmek (sürtüşmek, kavga etmek) yoktur. Siz hayırdan ne yaparsanız Allah onu bilir. Ve (hayırlarla) (kendinize) azık hazırlayın. Fakat azığın en hayırlısı muhakkak ki takva sahibi olmaktır. Ve ey ulûl elbab! Bana karşı takva sahibi olun....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac bilinen aylardadır. Kim o aylarda haccı edâya azmederse, artık hacda seviyesiz konuşmalar, hacca yakışmayan davranışlar, fiiller, kavga yapmamalıdır. Ne hayır yaparsanız Allâh bilir. Azıklanın ki en hayırlı azık takvadır (Allâh için beşeriyetinin noksanlarından korunma). Ey derin düşünen akıl sahipleri, benden korunun (yanlış yapmanız yüzünden karşılığını vermemden korunun)!...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca başlayıp da, haccı kendisine farz haline getirirse, hac günlerinde kadına yaklaşamaz, ilişkiyi çağrıştıracak laf söz edilemez, günaha, isyana, haktan uzaklaşmaya götüren davranışlar sergilenemez, kimseye hakaret edilemez, kavga yapılamaz. Haccın başka aylara kaydırılması, ibadet yerleri ve makbuliyetiyle ilgili ihtilâf doğuracak konular konuşulamaz. Hac sırasında yerine getireceğiniz ilahî emirlerin, her türlü iyiliğin, ihsanın, izzetin, ikramın hepsin...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hacc belli aylardadır. Kim bu aylarda haccı kendine farz ederse (ihrama girerse) bilsin ki, haccda kadına yaklaşmak, fenalık yapmak ve tartışmaya girmek yoktur. Her ne iyilik yaparsanız Allah onu bilir. Yanınıza azık alın ve bilin ki, azıkların en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının!...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hacc, bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farz eder (yerine getirir)se, (bilsin ki) haccda kadına yaklaşmak, fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup sakının....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac ayları, bilinen, Şevval, Zilkade ayları ile Zilhicce’den on gündür. İşte, kim o aylarda haccı, ihrama girerek kendine farz yaparsa artık hacda kadına yaklaşmak, günah yapmak ve kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. Bir de (hac yahud ahiret için) azık edinin. Muhakkak ki, azığın, hayırlısı takvâdır; ve ey aklı tam olanlar benden korkun....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hacc; bilinen aylar(da)dır. Kim bu aylarda ihrama girerek Haccı kendine farz hale getirirse bilsin ki, Haccda fuhuş söz söylemek, küfürleşmek- kavga etmek ve her türlü günah işlemek yoktur. Ne iyilik işlerseniz Allah onu bilir....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac, bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farzederse, (bilsin ki) hacda kadına yaklaşmak, fasıklık-yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz hayır adına ne yaparsanız Tanrı onu bilir. Azık edinin, kuşkusuz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup sakının....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hacc (ayları) bilinen aylardır, işte kim onlarda (o aylarda) haccı (kendine) farz eder (ihrama girer) se artık hacda kadına yaklaşmak, günâh yapmak, kavga etmek yokdur. Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. Bir de (Hacc seferinize yetecek mikdarda) azıklanın. Muhakkak ki azığın en hayırlısı (dilenmekden, insanlara yük olmakdan) kaçınmakdır. Ey kâmil akıl saahibleri, benden korkun. ...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac (vakti), ma'lûm aylardır. O hâlde kim onlarda (o aylarda ihrâma girmekle niyet ederek) haccı (kendine) farz ederse, artık hacda ne kadına yaklaşmak, ne günah işlemek, ne de münâkaşa etmek vardır. Hayır (ve hasenât)dan ne yaparsanız, Allah onu bilir. O halde (kendinize yolculuğunuzda lâzım olacak) azık edinin; fakat şübhesiz ki azığın en hayırlısı, takvâdır. Ve ey akıl sâhibleri! (Sâdece) benden sakının!...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hacc, bilinen aylardır. Her kim o aylarda kendisine haccı farz ederse; artık haccda kadına yaklaşmak, günah işlemek, tartışma yoktur. Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. Bir de azık edininiz. Şüphesiz ki, azığın en hayırlısı, takvadır. Ey akıl sahibleri; Ben'den korkun....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac, belli aylarda ifa edilecektir. Her kim o (aylar)da haccı ifa edecekse, hac sırasında çirkin konuşmalardan, tüm yakışıksız davranışlardan ve kavgadan kaçınılmalıdır. Her ne iyilik yaparsanız Allah onun farkındadır. Ve kendiniz için hazırlıkta bulunan -ama şüphesiz, tüm hazırlıkların en güzeli, Allah'a karşı sorumluluk bilincine sahip olmaktır. Öyleyse Bana karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, siz ey derin kavrayış sahipleri!...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Haccın vakti malûm aylardır. Her kim o aylarda haccı kendisine farz kılarsa artık haccda mücamaat, füsuk, cidal yoktur. Ve hayırdan her ne yaparsa Allah Teâlâ onu bilir. Ve azık edininiz, azığın en hayırlısı ise takvâdır. Ve Ben'den ittikada bulununuz, ey tam akıl sahipleri!...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac mâlum aylardadır. Kim o aylarda haccı ifaya azmederse bilsin ki hac esnasında ne cinsel yaklaşma, ne günah sayılan davranışlarda bulunma, ne de tartışma ve sürtüşme caiz değildir. Siz hayır olarak her ne yaparsanız, Allah mutlaka onu bilir. Azıklanın ve bilin ki azığın en hayırlısı kötülüklerden korunmadır. Öyleyse Bana karşı gelmekten korunun ey akıl sahipleri!...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda (ihrâma girerek) haccı (kendisine) gerekli kılarsa bilsin ki, hacda kadına yaklaşmak, günâha sapmak, kavga etmek yoktur. Allah, yaptığınız her iyiliği bilir. Yanınıza azık alın (da açlıktan korunun), azığın en iyisi korunmadır. Ey akıl sâhipleri benden korunun!...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac, bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farz eder, (yerine getirir) se, (bilsin ki) hacda kadına yaklaşmak, fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup sakının....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac, bilinen aylardadır. Bu aylarda haccı yerine getirecek olan için, hac süresince cinsel yakınlık, kötülük ve tartışma yoktur. Siz hayır olarak ne işlerseniz Allah onu bilir. Azıklanın; azığın en hayırlısı ise takvâdır. Ey akıl sahipleri, Benden sakının....
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda haccı kendisine gerekli kılarsa hacda kadına yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek yoktur. İyilik olarak yaptığınızı Allah bilir. Azık edinin. Hiç kuşkusuz azığın en güzeli takvadır. Ey akıl ve gönül sahipleri, benden korkun....
Bəqərə Suresi, 203. Ayet:
Belirli günlerde de Allah'ı ayrıca anın. Acele ederek iki günde haccını bitirene bir günah yoktur. Geride kalan için de, kötülükten sakındığı takdirde, bir günah yoktur. Allah'tan sakının; ve bilin ki hepiniz Onun huzurunda toplanacaksınız....
Maidə Suresi, 97. Ayet:
Hürmetli Beyt olan Kâbe'yi, haccın yapıldığı haram ayı, gerdanlıklı ve gerdanlıksız kurbanları, Allah insanların din ve dünyalarına bir dayanak yaptı. Böylece siz de bilmiş olursunuz ki, Allah gökte olanı da bilir, yerde olanı da; çünkü Allah herşeyi hakkıyla bilendir....
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilân nâsi yevmel haccıl ekberi ennallâhe berîun minel muşrikîne ve resûluhu, fe in tubtum fe huve hayrun lekum, ve in tevelleytum fa'lemû ennekum gayru mu'cizîllâh (mu'cizîllâhi), ve beşşirillezîne keferû bi azâbin elîm(elîmin)....
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
1.
ve ezanun
: ve ilândır, açıkça bildirmektir, bir bildiridir
2.
min allâhi
: Allah'tan
3.
ve resûli-hi
: ve onun resûlü
4.
il...
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
Haccı Ekber Günü, Allâh ve Rasûlünden insanlara bir ezandır (çağrı) ki, Allâh da, O'nun Rasûlü de müşriklerden berîdir! Eğer tövbe ederseniz, sizin için daha hayırlıdır. . . Şayet yüz çevirirseniz, iyi bilin ki Allâh'ı âciz bırakacak değilsiniz. . . O hakikat bilgisini inkâr edenleri, bunun sonucu acı bir azap ile müjdele....
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
Allah ve Peygamber tarafından 'Büyük Hac (Haccı Ekber)' gününde insanlara duyurulur ki, Allah ve Peygamber'i Allah'a ortak koşanlardan uzaktırlar. 'Eğer tevbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki siz Allah'ı aciz bırakamayacaksınız.' İnkar edenleri acıklı bir azapla müjdele....
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
Bir de Allah ve Resulünden hacci ekber günü insanlara bir i'lân, ki Allah müşriklerden beriydir, Resulü de, derhal tevbe ederseniz o, hakkınızda hayırdır, yok eğer aldırmazsanız biliniz ki siz, Allahı âciz bırakacak değilsiniz ve Allahı, Peygamberi tanımıyanlara elîm bir azabı tebşir et...
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
E cealtum sikâyetel
hâcci
ve ımâratel mescidil harâmi ke men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve câhede fî sebilillâh(sebilillâhi), lâ yestevûne indallâh(indallâhi), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Tövbə Suresi, 19. Ayet:
1.
e cealtum
: yaptınız mı, kıldınız mı
2.
sikâyete el
hâcci
: hacılara su verdi (suladı)
3.
imârate el mescidi el harâmi
: Mescid-i Haram'ı mamur etti
4.<...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
Ve ezzin fîn nâsi bil hacci ye’tûke ricâlen ve alâ kulli dâmirin ye’tîne min kulli feccin amîk(amîkın)....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
1.
ve ezzin
: ve ilân et
2.
fî en nâsi
: insanların arasında
3.
bi el hacci
: haccı
4.
ye'tû-ke
: sana gelsinler
Həcc Suresi, 27. Ayet:
Ve insanların arasında haccı ilân et ki, yaya olarak ve develer üzerinde uzak dağ yollarının hepsinden sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen argın develer üzerinde sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
"İnsanlara haccı yaşamalarını ilan et (Beytullah'a davet et) ki yakın veya derin - uzak yollardan gelen her tür binek aracıyla sana gelsinler. "...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar arasında Allah’ın haccı farz kıldığını ilân et. Yaya olarak veya uzak yollardan incelmiş binekler, yorgun argın develer üstünde derin vâdileri aşarak sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar içinde haccı duyur ki gerek yürüyerek ve gerekse uzak yollardan gelen bineklerle sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
"İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler."...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
Bütün insanlara haccı ilân et; gerek yaya olarak, gerek her uzak yoldan binek üzerinde senin huzuruna gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
(27-28) İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
Ve umum nas içinde haccı i'lân eyle gelsinler sana: gerek yaya ve gerek her derin vadiden gelerek incelmiş her bir binid üzerinde...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
Bütün insanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak ve gerek uzak yoldan gelen incelmiş develer üzerinde sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlara haccı ilân et. Gerek yaya olarak ve gerekse uzak yolları aşarak yorgun develer üzerinde sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
"İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler."...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
«İnsanlar içinde haccı i'lân et. Gerek yaya, gerek her uzak yoldan gelecek arık develerin üstünde (süvârî) olarak sana gelsinler». ...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar için haccı ilan et. Gerek yaya, gerek arık binekler üzerinde uzak vadiden ve yollardan sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
«Ve nâs arasında haccı ilân et, sana piyade olarak ve her bir geniş, uzak yoldan gelen zayıf develer üzerine binmiş olarak geliversinler.»...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar arasında haccı duyur. Yürüyerek ve uzak yollardan yorgun hayvanlar üstünde sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar içinde haccı ilân et; yaya olarak veya uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
«İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.»...
Həcc Suresi, 27. Ayet:
'İnsanlara da haccı duyur ki, yaya olarak yahut her türlü binek üzerinde, dünyanın dört bucağından sana gelsinler....
Həcc Suresi, 27. Ayet:
İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar....
Həcc Suresi, 28. Ayet:
(27-28) İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin....
Həcc Suresi, 28. Ayet:
'Böylece haccın kendilerine sağlayacağı yararları görsünler ve belirli günlerde, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Onun adını ansınlar. Sonra onlardan hem siz yiyin, hem de yoksullara ve darlığa düşmüş kimselere yedirin....
Fəth Suresi, 27. Ayet:
And olsun ki Allah, gerçekten Peygamberine o rüyayı hak olarak doğru gösterdi. And olsun ki, İnşaallah emniyet içinde bulunan kimseler olarak başlarınızı traş etmiş ve kısaltmış olduğunuz halde korkmazsınız mutlaka Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Fakat Allah sizin bilmediğiniz şeyleri bildi de Mekke fethinden önce, yakın bir fetih (Hayber fethini) yaptı. (Hz. Peygamber Hudeybiye seferine çıkmazdan önce bir rüya görmüş ve emniyet içerisinde umre haccını ifa edeceklerini ashab-ı kirama bildirmişler...
Fəcr Suresi, 1. Ayet:
(1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?...
Fəcr Suresi, 2. Ayet:
(1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?...
Fəcr Suresi, 3. Ayet:
(1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?...
Fəcr Suresi, 4. Ayet:
(1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?...
Fəcr Suresi, 5. Ayet:
(1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?...
Bəqərə Suresi, 197. Ayet:
"Hac/programlı ilâhiyat eğitimi, bilinen aylardır. Artık her kim o aylarda haccı; programlı ilâhiyat eğitimini, başlayıp kendisine farz ederse/mutlaka yapacağım derse, artık hac; programlı ilâhiyat eğitimi süresince kadına yaklaşmak, çirkin söz söylemek, günah işlemek ve kavga etmek yoktur. Siz hayırdan ne işlerseniz de Allah onu bilir. Ve azık edinin. Şüphesiz ki azıkların en hayırlısı Allah'ın koruması altına girmedir. Ve ey kavrama yetenekleri olanlar! Benim korumam altına girin! "...