Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 77. Ayet:
Kendilerine, ellerinizi çekin, salatı ikame edin, zekatı yapın denilen kimseleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca, içlerinden bir kısmı Allah'ın
haşyeti
gibi, hatta daha fazla insanlara haşyet duyarlar. Ve "Ey Rabb'imiz! Neden üzerimize savaş yazdın, bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya?" dediler. De ki: "Dünya geçimliği önemsizdir. Ahiret, takva sahibi kimseler için daha hayırlıdır." Ve hurma çekirdeğinin içindeki lif kadar size haksızlık edilmez....
Bəqərə Suresi, 74. Ayet:
Summe kaset kulûbukum min ba’di zâlike fe hiye kel hıcâreti ev eşeddu kasveh(kasveten), ve inne minel hıcâreti lemâ yetefecceru minhul enhâr(enhâru), ve inne minhâ lemâ yeşşakkaku fe yahrucu minhul mâu, ve inne minhâ lemâyehbitu min
haşyeti
llâh(
haşyeti
llâhi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne)....
Bəqərə Suresi, 74. Ayet:
sonra bunun arkasından kalbleriniz katılaştı, şimdi onlar taşlar gibi hattâ daha duygusuz, çünkü taşların öylesi var ki içinde nehirler kaynıyor, öylesi var ki çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor ve öylesi var ki Allahın
haşyeti
nden yerlerde yuvarlanıyor, sizler ise neler yapıyorsunuz Allah gafil değil...
Bəqərə Suresi, 74. Ayet:
Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri var ki onlardan nehirler fışkırır (yetefeccerü). Bazıları yarılır, bağrından su çıkarır. Öyleleri de vardır ki Tanrı'ya olan saygılarından (
haşyeti
llah) dolayı yuvarlanır. Tanrı yaptıklarınızdan / işlerinizden (tamelun) habersiz (gafilin) değildir....
Nisa Suresi, 77. Ayet:
E lem tera ilâllezîne kîle lehum kuffû eydiyekum, ve ekîmus salâte ve âtûz zekât(zekâte), fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu izâ ferîkun minhum yahşevnen nâse ke
haşyeti
llâhi ev eşedde haşyeh(haşyeten), ve kâlû rabbenâ lime ketebte aleynâl kıtâl(kıtâle), lev lâ ahhartenâ ilâ ecelin karîb(karîbin). Kul metâud dunyâ kalîl(kalîlun), vel âhıratu hayrun li menittekâ ve lâ tuzlemûne fetîlâ(fetîlen)....
Nisa Suresi, 77. Ayet:
1.
e
: mı?
2.
lem tera
: görmedin
3.
ilâ
: ...'i, ...'e
4.
ellezîne
: onlar, ... olanlar
...
Ənbiya Suresi, 28. Ayet:
Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yeşfeûne illâ li menirtedâ ve hum min
haşyeti
hî muşfikûn(muşfikûne). ...
Ənbiya Suresi, 28. Ayet:
1.
ya'lemu
: bilir
2.
mâ
: şey
3.
beyne eydî-him
: onların elleri arasındaki, önlerindeki
4.
ve mâ
: ve şey
Ənbiya Suresi, 28. Ayet:
Onların önünde ve arkasında olan şeyleri (muhafız melekleri) bilir. Ve onlar, (Allah'ın) rızasına ermiş olanlardan başkasına şefaat etmezler. Ve onlar, O'nun (Allah'ın)
haşyeti
nden korkanlardır....
Ənbiya Suresi, 28. Ayet:
Onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. . . Onlar, ancak rızasını kazanmış kişilere şefaat ederler. . . Onlar, O'nun
haşyeti
nden titrerler....
Ənbiya Suresi, 28. Ayet:
O onların önlerindekini arkalarındakini bilir ve onlar onun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi onun
haşyeti
nden titrerler...
Möminun Suresi, 57. Ayet:
İnnellezîne hum min
haşyeti
rabbihim muşfikûn(muşfikûne)....
Möminun Suresi, 57. Ayet:
1.
innellezîne (inne ellezîne)
: muhakkak o kimseler
2.
hum
: onlar
3.
min
haşyeti
: haşyetlnden
4.
rabbi-him
: on...
Möminun Suresi, 57. Ayet:
Muhakkak ki onlar, Rab'lerinin
haşyeti
nden korkanlardır....
Möminun Suresi, 57. Ayet:
Onlar ki Rablerinin
haşyeti
nden titreyenlerdir (hakikati müşahede sonucu)....
Möminun Suresi, 57. Ayet:
Her halde rablarının
haşyeti
nden titreyenler...
Nur Suresi, 52. Ayet:
Kim Allâh'a ve Rasûlüne itaat ederse; Allâh
haşyeti
ni yaşarsa; O'ndan korunursa, işte onlar muratlarına erecekler....
Fatir Suresi, 18. Ayet:
Hem günah çeken bir nefis, başkasının günahını çekmiyecek, yükü ağır basan onun yükletilmesine çağırsa da ondan bir şey yüklenilmiyecek, isterse bir yakını olsun, fakat sen ancak o kimseleri sakındırırsın ki gaybde rablarının
haşyeti
ni duyarlar, namazı dürüst kılarlar, temizlenen de sırf kendisi için temizlenir, nihayet gidiş Allahadır...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
MUHAMMED, Rasûlullâh'tır! O'nunla beraber bulunanlar, küffara (gerçeği reddedenlere) karşı sert, kendi aralarında çok merhametlidirler. . . Onları rükû eder (varlıkta her an tedbir edenin Allâh Esmâ'sı olduğunu müşahedesinin
haşyeti
, tâzimi içinde), secde eder (varlığın yalnızca Esmâ özelliklerinden ibaret olarak kendilerine özgü bağımsız vücutları olmadığının müşahedesiyle "yok"luklarını hisseder) ve Allâh'tan fazl (lütfu - Esmâ kuvvelerinin farkındalığı) ve RIDVAN (Hakikatinin farkındalığıyla ...
Həşr Suresi, 21. Ayet:
Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin le reeytehu hâşian mutesaddian min
haşyeti
llâh(
haşyeti
llâhi), ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne)....
Həşr Suresi, 21. Ayet:
1.
lev
: eğer
2.
enzelnâ
: biz indirdik
3.
hâzâ
: bu
4.
el kur'âne
: Kur'ân
Həşr Suresi, 21. Ayet:
Eğer şu Kurân'ı (bildirdiği gerçeği) bir dağın (benlik sahibi bilinç - ego - eniyet) üzerine inzâl etseydik, elbette onu Allâh (ismiyle işaret edilen'in)
haşyeti
nden (muhteşem azamet karşısında benliğinin hiçliğini fark ederek) huşû ederek, çatlayıp paramparça olduğu hâlde görürdün! İşte bu MİSALLERİ (sembolik anlatımları) insanlara tefekkür etsinler diye veriyoruz!...
Həşr Suresi, 21. Ayet:
Şayet Biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirmiş olsaydık; sen, onun Allah'ın
haşyeti
nden baş eğerek parça parça olduğunu görürdün. İşte Biz, bu misalleri insanlara anlatırız, belki düşünürler....