Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Taha Suresi, 9. Ayet:
Sana Musa'nın hadisi ulaştı mı?...
Zümər Suresi, 23. Ayet:
Allah, hadisin en iyisini; muteşabih, ikişerli bir Kitap halinde indirdi. Ondan, Rabb'lerine karşı içtenlikli saygısı olanların tüyleri ürperir. Ardından da benlikleri ve kalpleri Allah'ın öğüdü ile huzura kavuşur. İşte bu, Allah'ın doğru yolu gösteren kılavuzudur. Onunla hak edeni doğru yola iletir; Allah, kimi sapkınlıkta bırakırsa, artık ona doğru yolu gösteren bulunamaz....
Zariyat Suresi, 24. Ayet:
İbrahim'ın saygın konuklarının hadisi sana geldi mi?...
Vaqiə Suresi, 81. Ayet:
Böyle bir hadisi mi hafife alıyorsunuz?...
Qələm Suresi, 44. Ayet:
O halde bu hadisi yalanlayanları Bana bırak. Onları bilmedikleri bir yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız....
Naziat Suresi, 15. Ayet:
Musa'nın hadisi sana geldi mi?...
Bürüc Suresi, 17. Ayet:
O orduların hadisi sana geldi mi?...
Ğaşiyə Suresi, 1. Ayet:
Ğaşiyenin hadisi sana geldi mi?...
Nisa Suresi, 140. Ayet:
Ve kad nezzele aleykum fîl kitâbi en izâ semi’tum âyâtillâhi yukferu bihâ ve yustehzeu bihâ fe lâ tak’udû meahum hattâ yehûdû fî
hadîsi
n gayrihî, innekum izen misluhum. İnnallâhe câmiul munâfikîne vel kâfirîne fî cehenneme cemîâ(cemîan)....
Nisa Suresi, 140. Ayet:
1.
ve kad
: ve olmuştu
2.
nezzele
: indirdi
3.
aleykum
: size
4.
fî el kitâbi
: kitapta
...
Ənam Suresi, 68. Ayet:
Ve izâ reeytellezîne yahûdûne fî âyâtinâ fe a’rıd anhum hattâ yahûdû fî
hadîsi
n gayrih(gayrihî), ve immâ yunsiyennekeş şeytânu fe lâ tak’ud ba’dez zikrâ meal kavmiz zâlimîn(zâlimîne)....
Ənam Suresi, 68. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
raeyte
: sen gördün
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
yahûdûne
: (konuşmaya) dalar...
Əraf Suresi, 185. Ayet:
E ve lem yanzurû fî melekûtis semâvâti vel ardı ve mâ halakallâhu min şey’in ve en asâ en yekûne kadıkterebe eceluhum, fe bi eyyi
hadîsi
n ba’dehu yu’minûn(yu’minûne). ...
Əraf Suresi, 185. Ayet:
1.
e ve lem yanzurû
: bakmıyorlar mı, bakmazlar mı
2.
fî
: içinde, ...de, hakkında, ...’a
3.
melekûti
: nizam, saltanat, idare, mülkiyet, sunnetullah
4.
Yusif Suresi, 6. Ayet:
Ve kezâlike yectebîke rabbuke ve yu allimuke min te’vîlil ehâdîsi, ve yutimmu ni’metehu aleyke ve alâ âli ya’kûbe kemâ etemmehâ alâ ebeveyke min kablu ibrâhîme ve ishâk(ishâke), inne rabbeke alîmun hakîm(hakîmun).”...
Yusif Suresi, 6. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve böylece, işte böylece
2.
yectebî-ke
: seni seçecek
3.
rabbu-ke
: senin Rabbin
4.
ve yuallimu-ke
Yusif Suresi, 6. Ayet:
Ve işte öyle, rabbın seni seçecek ve sana ehadisin te'vilinden ılimler öğretecek, hem sana hem âli Ya'kuba ni'metini bundan evvel ataların İbrahim ve İshaka tamamladığı gibi tamamlıyacak, şüphe yok ki rabbın alîmdir, hakîmdir....
Yusif Suresi, 21. Ayet:
Ve kâlellezîşterâhu min mısra limre’etihî ekrimî mesvâhu asâ en yenfeanâ ev nettehizehu veledâ(veleden), ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ardı ve li nuallimehu min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), vallâhu gâlibun alâ emrihî ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemun(ya’lemune)....
Yusif Suresi, 21. Ayet:
1.
ve kâle
: azap eder
2.
ellezî işterâ-hu
: kim, kimse
3.
min mısra
: Mısır'dan, Mısır'da
4.
li imre'eti-hi
: eşi...
Yusif Suresi, 101. Ayet:
Rabbi kad âteytenî minel mulki ve allemtenî min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), fâtıras semâvâti vel ardı ente veliyyî fîd dunyâ Vel âhıreh(âhıreti), teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne). ...
Yusif Suresi, 101. Ayet:
1.
rabbi
: Rabbim
2.
kad
: oldu, olmuştu
3.
âteyte-nî
: bana verdin
4.
min el mulki
: mülkten
Yusif Suresi, 101. Ayet:
Yarab, sen bana mülkten bir nasıb verdin ve bana ehadisin te'vilinden bir ılim öğretdin, Gökleri, yeri yaradan rabbim!: Benim Dünya ve Âhırette veliym sensin, beni müslim olarak al ve beni salihîne ilhak buyur...
Rəd Suresi, 24. Ayet:
"Selâmun aleyküm (Selâm ismiyle işaret edilen kuvvesi sizde açığa çıksın) sabretmenizin sonucu. . . Son vatan ne güzel!" ("Vatan sevgisi imandandır" hadisinde işaret edilen "vatan" budur. A. H. )...
Nəhl Suresi, 16. Ayet:
Daha nice alâmetler! Necm (yıldız - hakikat ehli {ashabım gökteki yıldıza benzer; hangisine uyarsanız hakikate erdirir. . . hadisi}) olarak hakikate erdirir!...
Kəhf Suresi, 6. Ayet:
Fe lealleke bâhiun nefseke alâ âsârihim in lem yu'minû bi hâzel
hadîsi
esefâ(esefen)....
Kəhf Suresi, 6. Ayet:
1.
fe lealle-ke
: bundan sonra, o zaman belki sen, neredeyse sen
2.
bahiun
: öldürücü, helâk edici
3.
nefse-ke
: sen kendini
4.
Loğman Suresi, 6. Ayet:
Ve minen nâsi men yeşterî lehvel
hadîsi
li yudılle an sebîlillâhi bi gayri ilmin ve yettehızehâ huzuvâ(huzuven), ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun)....
Loğman Suresi, 6. Ayet:
İnsanlardan kimi var ki; bilgisizce (insanları) Allâh'ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için boş hadisi (eğlence sözünü) satın alır. İşte onlara küçük düşürücü bir azâb vardır....
Zümər Suresi, 23. Ayet:
Allâhu nezzele ahsenel
hadîsi
kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin). ...
Zümər Suresi, 23. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
nezzele
: indirdi
3.
ahsene
: ahsen, en güzel
4.
el
hadîsi
: hadis, söz (ihdas edilen)
Zümər Suresi, 23. Ayet:
ALLAH en güzel hadisi, tutarlı ve ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rab'lerini sayanların derileri ondan dolayı ürperir. Sonra derileri ve kalpleri ALLAH'ın mesajına karşı yumuşar. Bu, ALLAH'ın yol göstermesidir; dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. ALLAH'ın saptırdığı bir kimseye rehber bulunmaz...
Casiyə Suresi, 6. Ayet:
Tilke âyâtullahi netlûhâ aleyke bil hakk(hakkı), fe bi eyyi
hadîsi
n ba’dallâhi ve âyâtihî yû’minûn(yû’minûne)....
Casiyə Suresi, 6. Ayet:
1.
tilke
: işte bu
2.
âyâtu allâhi
: Allah'ın âyetleri
3.
netlû-hâ
: onu okuyoruz
4.
aleyke
: sana
Tur Suresi, 34. Ayet:
Fel ye’tû bi
hadîsi
n mislihî in kânû sâdikîn(sâdikîne)....
Tur Suresi, 34. Ayet:
1.
fe
: öyleyse
2.
li ye'tû
: getirsinler
3.
bi
hadîsi
n
: bir söz
4.
misli-hi
: onun gibi, benzeri
Mürsəlat Suresi, 50. Ayet:
Fe bi eyyi
hadîsi
n ba’dehu yu’minûn(yu’minûne)....
Mürsəlat Suresi, 50. Ayet:
1.
fe
: artık
2.
bi eyyi
: hangisine, hangisi
3.
hadîsi
n
: söz
4.
ba'de-hu
: ondan sonra, bundan başka
<...
Ğaşiyə Suresi, 1. Ayet:
Geldi mi sana o Gaşiye
hadîsi
?...
Fələq Suresi, 5. Ayet:
Ve şerrinden bir hâdisin hased ettiği zaman...
Əhzab Suresi, 53. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tedhulû buyûten nebiyyi illâ en yu’zene lekum ilâ taâmin gayre nâzırîne inâhu ve lâkin izâ duîtum fedhulû fe izâ taimtum fenteşirû ve lâ muste’nisîne li hadîs(
hadîsi
n), inne zâlikum kâne yu’zîn nebiyye fe yestahyî minkum vallâhu lâ yestahyî minel hakk(hakkı), ve izâ seeltumûhunne metâan fes’elûhunne min verâi hıcâb(hıcâbin), zâlikum atharu li kulûbikum ve kulûbihinn(kulûbihinne), ve mâ kâne lekum en tu’zû resûlallâhi ve lâ en tenkihû ezvâcehu min ba’dihî ebedâ(ebeden), ...
Əhzab Suresi, 53. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne
: onlar, o kimseler
3.
âmenû
: âmenû oldular (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dilediler)
4.
lâ tedh...
Nəcm Suresi, 59. Ayet:
E fe min hâzel
hadîsi
ta’cebûn(ta’cebûne)....
Nəcm Suresi, 59. Ayet:
1.
e
: mi
2.
fe
: yoksa
3.
min hâzâ el
hadîsi
: bu sözden
4.
ta'cebûne
: size acayip geldi
...
Vaqiə Suresi, 81. Ayet:
E fe bi hâzel
hadîsi
entum mudhinûn(mudhinûne)....
Vaqiə Suresi, 81. Ayet:
1.
e
: mi
2.
fe
: o zaman, yoksa
3.
bi hâzâ el
hadîsi
: bu sözü
4.
entum
: siz
Qələm Suresi, 44. Ayet:
Fe zernî ve men yukezzibu bi hâzel hadîs(
hadîsi
), se nestedricuhum min haysu lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Qələm Suresi, 44. Ayet:
1.
fe
: o zaman, artık
2.
zer-nî
: bana bırak, ilgilenme
3.
ve men
: ve kimse
4.
yukezzibu
: yalanlıyor
...
Qələm Suresi, 44. Ayet:
Bu hadisi (sözü) yalanlayanla Beni başbaşa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız....