Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 161. Ayet:
(
Hakkı,
doğruyu) inkâr edip de inkarcı oldukları halde ölenler var ya, işte Allah'ın, meleklerin ve insanların hepsinin laneti onlaradır....
Bəqərə Suresi, 174. Ayet:
Allah'ın indirdiği kitaptan birşeyi gizleyen ve onu az bir para karşılığında satan kimselere gelince, onlar ancak karınlarına ateş dolduruyorlar. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne de kendilerini temize çıkarır; onların
hakkı,
acı bir azaptır....
Bəqərə Suresi, 228. Ayet:
Boşanmış kadınlar, evlenmeksizin üç âdet süresi beklesinler. Eğer Allah'a ve âhiret gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yaratmış olduğu şeyi gizlemeleri onlara helâl olmaz. Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almaya başkalarından daha lâyıktır. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakkı gibi, kadınların da erkekler üzerinde meşru hakları vardır. Yalnız, erkeklerin onlar üzerindeki
hakkı,
bir derece daha fazladır. Allah'ın kudreti herşeye üstündür ve hükümlerinde hikmet sah...
Ali-İmran Suresi, 71. Ayet:
1.
ya ehle el kitâbi
: ey kitap ehli, kitap sahipleri
2.
lime telbisûne
: niçin, karıştırıyorsunuz
3.
el hakka bi el bâtılı
: hakkı (gerçeği), batıl (boş şeyler) ile
Ali-İmran Suresi, 74. Ayet:
O, rahmetini dilediğine has kılar, (
hakkı,
nakdini dilediğine lâyık görür). Allah çok büyük iyilik, nîmet ve yardım sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 91. Ayet:
İnkâr yoluna sapan ve kâfir olarak can veren kimseler, kurtuluş fidyesi olarak dünya dolusunca altın verseler de, mümkün değil, hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Bunların
hakkı,
çok acı bir azaptır ve kendilerini bundan kurtaracak olan da yoktur....
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Miras konusunda, Allah çocuklarınız hakkında şöyle emreder: Erkeğin
hakkı,
kadının hissesinin iki mislidir. Şayet kadınların sayısı ikiden fazla ise onlar terikenin üçte ikisini alırlar. Eğer kız evlat tek ise terikenin yarısını alır. Anne babaya gelince, ölenin çocuğu varsa, onun terikesinden her birine altıda bir hisse vardır. Eğer çocuğu yoksa ve kendisine ana babası vâris oluyorsa annesine üçte bir hisse vardır. Şayet ölenin kardeşleri varsa, ölenin yaptığı vasiyetin ifasından ve borcunun öd...
Nisa Suresi, 12. Ayet:
Çocukları yoksa zevcelerinizin, kalan mallarının yarısı sizindir. Çocukları varsa, vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra dörtte biri sizin. Çocuğunuz yoksa sizden kalanın dörtte biri zevcelerinizin, çocuğunuz varsa, kalan maldan, vasiyet ettiğiniz şey yerine getirilip borcunuz ödendikten sonra sekizde biri onların. Mîras, çocuğu ve babası olmayan bir erkeğe, yahut kadına aitse ve onun da erkek, yahut kız kardeşi varsa her birinin
hakkı,
altıda birdir. Bunlar birden fazlaysa, mîrasçını...
Nisa Suresi, 135. Ayet:
Ey iman edenler, adaleti uygulamaya aziymli olun! Ana-baba veya akrabanız aleyhine de olsa, zengin veya fakir fark etmeksizin Allâh için şahitlik edin; zira Allâh
hakkı,
ikisinin de önündedir! O hâlde adaleti sağlamada geçersiz kabullerinize tâbi olmayın! Eğer gerçeği çarpıtırsanız, muhakkak Allâh yaptıklarınızın yaratanı olarak Habiyr'dir....
Nisa Suresi, 176. Ayet:
Senden fetva isterler. De ki: "Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise erkeğin
hakkı,
iki kadın payı kadardır. Şaşırmamanız için Allah size açıklama yapıyor. Al...
Nisa Suresi, 176. Ayet:
Senden fetva isterler. De ki: «Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise erkeğin
hakkı,
iki kadın payı kadardır. Şaşırmamanız için Allah size açıklama yapıyor. Al...
Maidə Suresi, 116. Ayet:
1.
ve iz kâle allâhu
: ve Allâh (cc.) dediği (buyurduğu) zaman
2.
yâ îsâ ibne meryeme
: ey Meryem oğlu Îsâ
3.
e ente kulte
: sen mi dedin
4.
Ənam Suresi, 5. Ayet:
1.
fe kad kezzebû
: böylece yalanlamışlardı
2.
bi el hakkı
:
hakkı,
gerçeği
3.
lemmâ câe-hum
: onlara geldiği zaman
4.
fe sevfe...
Ənam Suresi, 5. Ayet:
Böylece
hakkı,
kendilerine geldiği anda yalanladılar. Fakat yakında onlara, alay etmekte oldukları şeyin haberleri gelecektir....
Ənam Suresi, 57. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
innî
: muhakkak ki ben
3.
alâ beyyinetin
: bir delil üzerinde
4.
min rabbî
: Rabbimden
<...
Ənam Suresi, 57. Ayet:
'Ben Rabbimden gelen apaçık hak bir delile, şeriata dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Küstahça çabucak gelmesini istediğiniz azap, benim elimde değil. Hükümranlık, yargı ve icra yalnızca Allah’a aittir. O
hakkı,
doğruları, sorumluluk konularını anlatır, gerekçeli, hikmete dayalı, âdil icraat yapar. O, hakkı bâtıldan ayırt edenlerin, doğru hüküm verenlerin, isabetli icraat yapanların en hayırlısıdır.' de....
Əraf Suresi, 181. Ayet:
Yarattıklarımız içinden hak kitap Kur’ân ile toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmek için,
hakkı,
hayrı gözeterek doğru yolu gösteren, hakkı ayakta tutarak adâleti yerine getiren teşkilâtlı, tutkun, eğitimli, yetişmiş, uzman yönetici kadrolar, cemaatler, müesseseler (devlet) devamlı bulunmalıdır....
Ənfal Suresi, 7. Ayet:
Hani Allah size iki gruptan, Kureyş Kervanı ve Kureyş ordusundan birinin sizin olacağını va’dediyordu. Siz kuvvetsiz olanın, kuvvet kullanılmadan elde edilecek olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah âyetleriyle, emirleriyle, icraatıyla,
hakkı,
İslâm’ı yüceltmek, toplumda hakça İslâmî bir düzen gerçekleştirmek ve Kureyş ordusunu yok ederek kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin k...
Ənfal Suresi, 8. Ayet:
Bunlar, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular ve günahkârlar istemese de,
hakkı,
İslâm’ı yüceltmek ve toplumda hakça, İslâmî bir düzen gerçekleştirmek ve bâtılı ortadan kaldırmak içindi....
Ənfal Suresi, 8. Ayet:
Ki
hakkı,
hak olarak tanıtsın ve batılı ortadan kaldırsın; varsın suçlular istemesinler!...
Ənfal Suresi, 23. Ayet:
Allah onlarda (
hakkı,
gerçeği, doğruyu akledip kabullenecek) bir hayır görseydi, elbette onlara (hakkı) duyururdu. Duyurmuş olsa bile yüzçevirirlerdi. Zaten onlar hep yüzçeviren kimselerdir....
Yunus Suresi, 35. Ayet:
1.
kul
: de
2.
hel
: var mı
3.
min şurekâi-kum
: sizin şirk (ortak) koştuklarınızdan, ortaklarınızdan
4.
men yehdî
Yunus Suresi, 82. Ayet:
"Ve suçlular hoş görmese de Allah,
hakkı,
kelimeleriyle ortaya çıkarıp kanıtlayacaktır."...
Yunus Suresi, 89. Ayet:
(Allah, Mûsâ’ya ve duâsına iştirâk eden Hârûn’a hitâben:) 'Şübhesiz ikinizin de duâsı (onların küfürde ısrarları sebebiyle) kabûl olunmuştur; artık istikamette devâm edin ve sakın o (
hakkı,
hakikati) bilmeyenlerin yoluna uymayın!' buyurdu....
Kəhf Suresi, 56. Ayet:
Biz Rasulleri ancak rahmetimizin, merhametimizin, ihsanımızın ve sevgimizin müjdeleyicileri, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirir, göndeririz. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler ise,
hakkı,
Kur’ân’ın getirdiklerini bâtılla ortadan kaldırmak için bâtıl bir metot kullanarak mücadeleye devam ediyorlar. Onlar...
Kəhf Suresi, 56. Ayet:
Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise
hakkı,
batılla ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar. Onlar, âyetlerimizi ve korkutuldukları azabı da alaya almışlardır....
Kəhf Suresi, 56. Ayet:
Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise;
hakkı,
bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alaya alırlar....
Kəhf Suresi, 57. Ayet:
Kendisine Rabbinin âyetleri, ilkeleri tebliğ edilerek öğüt verilip uyarılanlardan; âyetlerinin, Kur’ân ilkelerinin sosyal, siyasî ve ahlâkî hayatta uygulanmaması için engelleyici tedbirler alanlardan; bizzat kendi elleriyle işlediği günahları,
hakkı,
Kur’ân’ı alay konusu yaptığını, bâtılı bayraklaştırdığını unutanlardan daha zâlim kim olabilir? Biz onların kafalarına, kalplerine, Kur’ân’ı anlamalarına engel olacak kılıflar geçirdik, kulaklarını da sağır hale getirdik. Sen onları doğru yola çağır...
Məryəm Suresi, 76. Ayet:
Allah, doğru, hak yolu, hayrı tercihe istekli olanların, tercih edenlerin, hak yolda, hayırlı yolda sebat edenlerin,
hakkı,
hayrı aydınlatıcı bilgilerini imandaki, hayırlı işlerdeki şevklerini artırır. Hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni temelli hayata geçirmenin, köklü müesseseler ve vakıflar kurmanın, hürriyetleri ve devletin bekasını teminat altına almanın Rabbin katında sevabı daha fazladır, elde etmek istediğiniz sonuçlar, varmak istediğiniz hedefler için bunlar, en ha...
Ənbiya Suresi, 18. Ayet:
Bil'akis
hakkı,
bâtılın üzerine atarız da onu parçalar; bir de bakarsın ki o (bâtıl)yok olmuştur. (Allah’a, yalan yanlış) isnâd etmekte olduğunuz vasıflardan dolayı vay sizin hâlinize!...
Ənbiya Suresi, 18. Ayet:
Bilakis,
hakkı,
batılın üzerine fırlatırız, o da onun beynini parçalar, böylece batıl sönüp gider. (Allah’a) isnat ettiğiniz vasıflardan dolayı yazıklar olsun size!...
Ənbiya Suresi, 18. Ayet:
Hayır, biz
hakkı,
bâtılın üzerine fırlatırız da o, onun beynini parçalar. Bir de bakarsın o yok olup gitmiştir. Yakıştırdığınız niteliklerden ötürü yazıklar olsun size!...
Ənbiya Suresi, 30. Ayet:
Hakkı,
inkâr edenler görüp bilmediler mi ki göklerle yer bitişik (bir bütün) idi, onları Biz ayırdık, hayatı olan her şeyi sudan yaptık. Hâlâ inanmayacaklar mı?...
Həcc Suresi, 61. Ayet:
Bu yardım, Allah’ın, geceyi gündüzün içine sokarak uzatacak, gündüzü de gecenin içine sokarak uzatacak güce, kudrete sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Allah dualara icabet eder, her şeyi bilir, görür,
hakkı,
doğruyu gösterir....
Möminun Suresi, 62. Ayet:
Biz, bir kimseyi ancak gücünün yettiği kadarı ile mükellef kılarız. Nezdimizde,
hakkı,
doğruyu söyleyen, doğruları ortaya koyan bir kitap, bir sicil vardır. Onlar hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar....
Şüəra Suresi, 155. Ayet:
Bu dedi, dişi bir deve; su içme
hakkı,
bir gün onun, malûm bir gün de su içme hakkı sizin....
Şüəra Suresi, 155. Ayet:
Ha, dedi: işte bir naka ona bir şirb
hakkı,
size de ma'lûm bir günün şirb hakkı...
Nəml Suresi, 1. Ayet:
Tâ-Sîn. Bu, Kur'ân'ın ve (
hakkı,
doğruyu) açıklayan kitabın âyetleridir....
Nəml Suresi, 41. Ayet:
Süleyman: 'Onun tahtını kendisince tanınmayacak hale getirin. Bakalım
hakkı,
hakikatı tanımayı başarabileceği yolu bulabilecek mi? Yoksa o da hakka, hakikate ulaşabileceği yolu tercih edemeyenlerden mi olacak?' dedi....
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Allah adına yalan uydurandan veya kendisine gerekçeli, hikmete dayalı toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur’ân, Allah’ın Rasulü, Rasulünün sünneti geldiğinde,
hakkı,
doğruları getiren Kur’ân ve sünneti yalanlayandan daha zâlim kimdir? Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar eden kâfirlere Cehennem’de devamlı ikamet yeri mi yok?...
Əhzab Suresi, 4. Ayet:
Allah, bir erkeğin göğsüne, iki ayrı kalp-gönül planlayıp yerleştirmedi, bir erkeği iki ayrı ruhtan müteşekkil iki ruhlu, iki şahsiyetli yaratmadı. Zıhar yaptığınız, analarınız kadar haram saydığınız eşlerinizi de analarınız haline getirmedi. Evlatlıklarınızı da öz oğullarınız yerine koymadı. Bunlar sizin ağızlarınızdan kaçan sözlerden ibarettir. Allah gerçeği,
hakkı,
doğruyu söyler, doğru yolu, İslâmî hayatı aydınlatıcı bilgiler verir....
Səba Suresi, 23. Ayet:
Allah’ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasına şefaat fayda sağlamayacak, izin verdiği kimselerden başkasının şefaati de fayda vermeyecek. Nihayet şefaat edenlerin ve edilenlerin yüreklerinden korku giderilince: 'Rabbiniz ne buyurdu?' diye sorarlar. Onlar da: '
Hakkı,
doğruları söyledi' derler. Yüce ve büyük olan O’dur....
Səba Suresi, 23. Ayet:
O'nun katında, kendisine izin verdiğinden başkası şefaat edemez. Nihayet kalblerindeki korku giderilince: Rabbınız ne dedi? dediler.
Hakkı,
dediler. Ve O, Aliyy'dir, Kebir'dir....
Səba Suresi, 48. Ayet:
De ki: "Rabbim
hakkı,
gerçeği, yerli yerine kor. O bütün gaybları, bütün gizlileri bilir."...
Zümər Suresi, 41. Ayet:
İnnâ enzelnâ aleykel kitâbe lin nâsi bil
hakkı,
fe men ihtedâ fe li nefsih(nefsihi), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve mâ ente aleyhim bi vekîl(vekîlin). ...
Mömin Suresi, 5. Ayet:
Onlardan önce Nuh (A.S)'ın kavmi ve onlardan sonra da (başka) fırkalar, (resûllerini) yalanladılar. Ve bütün ümmetler, onları yakalamak için resûllerine hücum ettiler.
Hakkı,
bâtılla yok etmek için mücâdele ettiler. Sonunda Ben, onları yakaladım. O zaman Benim ikabım (cezam) nasıl oldu?...
Mömin Suresi, 5. Ayet:
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi.
Hakkı,
onunla yürürlükten kaldırmak için, 'batıla dayanarak' mücadeleye giriştiler. Ben de onları yakalayıverdim. Artık Benim cezalandırmam nasılmış?...
Mömin Suresi, 5. Ayet:
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da. Her ümmet kendi elçilerini [susturmak için] yakalamaya yeltendi.
Hakkı,
onunla yürürlükten kaldırmak için, 'batıla dayanarak' mücadeleye giriştiler. Ben de onları yakalayıverdim. Artık benim cezalandırmam nasılmış!...
Mömin Suresi, 5. Ayet:
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da. Her ümmet, kendi peygamberlerini (susturmak için) yakalamağa yeltendi.
Hakkı,
onunla yürürlükten kaldırmak için, 'batıla dayanarak' mücadeleye giriştiler. Ben de onları yakalayıverdim. Artık benim cezalandırmam nasılmış?...
Duxan Suresi, 6. Ayet:
Rabbinden rahmet olarak vahiyler, kitaplar gönderdik, peygamberler görevlendirdik. Doğrusu, her şeyi işiten, her şeyi bilen,
hakkı,
doğruları insanlara duyuran ve bildiren O’dur....
Casiyə Suresi, 29. Ayet:
'İşte tuttuğumuz sicil, amel defteri. Yüzünüze karşı
hakkı,
doğruyu söylüyor.' Biz, sizin bütün yaptıklarınızı en ince detayına kadar kaydediyorduk....
Məhəmməd Suresi, 17. Ayet:
Allah, doğru, hak yolu, hayrı tercihe istekli olanların, tercih edenlerin, hak yolda, imanda sebat edenlerin,
hakkı,
hayrı aydınlatıcı bilgilerini, imandaki şevklerini artırır. Onlara takva esaslarını-Kur’ân esaslarını, takva esaslarının hayata geçirilmesiyle ilgili sorumluluğu, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranma, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma ilkelerini, takvaya dayalı düzenlerini gerçekleştirecek kanunları-kuralları tevdi ...
Nəcm Suresi, 28. Ayet:
Halbuki, onların bu hususta bir değer ifade eden hiçbir bilgileri yok. Sadece zanna, tahmine uyuyorlar. Zan,
hakkı,
hakikati, kesin bilgiyi ifade bakımından bir değer taşımaz....
Rəhman Suresi, 8. Ayet:
Sakın tartıda
hakkı,
insafı aşmayın !...
Şəms Suresi, 13. Ayet:
Allah'ın peygamberi onlara: Allah'ın devesi ve onun su
hakkı,
demişti....
Beyyinə Suresi, 3. Ayet:
Okuduğu sayfalar içinde, çok kıymetli,
hakkı,
zamanla değişmeyen insanî değerleri, tabiî hukuk kurallarını ayakta tutan, tahrife uğramamış kitapçıklar, kitapçıklardan bölümler var....
Əsr Suresi, 2. Ayet:
İmanla güvene kavuşmadıkça, müslümanca yaşayıp kin, nefret ve ihtiraslarını yenmedikçe, Peygamberin sorumluluğuna eş görevler yapmadıkça,
hakkı,
sorumluluğu ve sabrederek mücadeleye devamı, birliği birbirlerine tavsiye etmedikçe, âhireti unutarak dünyaya bağlanıp, şeytanî güçlerle işbirliğine devam ettikçe insanlar, müslümanlar elbette zarardadır, hüsrandadır....
Əsr Suresi, 3. Ayet:
Ancak iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler, birbirlerine, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur’ân’ı, hak din İslâm’ı, doğruyu,
hakkı,
sorumluluğu, birliği insanlığı tavsiye edenler, b...
Əhzab Suresi, 53. Ayet:
Ey iman edenler, bir yemeğe davet edilmedikçe, vakitli vakitsiz, Peygamberin evlerine girmeyin. Ancak dâvet edildiğiniz vakit girin. Evde yemeğin pişirilmesi ve hazırlanmasını bekleyerek ayak altında dolaşmayın. Yemeği yediğiniz zaman hemen dağılın. Sohbete dalarak evi dost meclisine çevirmeyin. Bu haliniz peygamberi meşgul ediyor, incitiyor, ama o size bir şey söylemeye utanıyor. Allah,
hakkı,
doğruyu söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından ihtiyacınız olan bir hâceti isterken, evlerin...
Zuxruf Suresi, 86. Ayet:
Onların, Allah’ı bırakıp kulları durumundakilerden yalvardıkları, şefaat hakkına sahip değildir. Ancak bilerek,
hakkı,
Kur’ân’ı, İslâm’ı bayraklaştıranlar, örnek önderler, örnek mü’minler şefaat edebilir....
Yunus Suresi, 81. Ayet:
(81,82) Onlar ortaya atınca da Mûsâ, “Sizin getirdiğiniz şey bir göz boyama/ aldatmacadır. Şüphesiz, Allah onun boş ve asılsızlığını ortaya çıkaracaktır. Şüphe yok ki, Allah kargaşacıların işini düzeltmez. Ve Allah, günahkârların hoşuna gitmese de,
hakkı,
Kendi kelimeleriyle ortaya koyup gerçekleştirir” dedi. ...
Yunus Suresi, 82. Ayet:
(81,82) Onlar ortaya atınca da Mûsâ, “Sizin getirdiğiniz şey bir göz boyama/ aldatmacadır. Şüphesiz, Allah onun boş ve asılsızlığını ortaya çıkaracaktır. Şüphe yok ki, Allah kargaşacıların işini düzeltmez. Ve Allah, günahkârların hoşuna gitmese de,
hakkı,
Kendi kelimeleriyle ortaya koyup gerçekleştirir” dedi. ...
Kəhf Suresi, 56. Ayet:
"Ve Biz, elçileri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kişiler de
hakkı,
bâtılla iptal etmek/ortadan kaldırmak için mücâdele ediyorlar. Ve onlar, âyetlerimizi ve korkutuldukları şeyleri alaya aldılar. "...
Rum Suresi, 59. Ayet:
İşte bilgisizce davrananların,
hakkı,
Kur’ân’ı tanımayanların kafalarını, kalplerini Allah böyle anlayışsız hale getirir....