Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 18. Ayet:
Kendisinden başka ilah olmadığına Allah tanıktır. Melekler ve
hakkan
iyeti gözeten ilim sahipleri de tanıktırlar ki: O'ndan başka ilah yoktur. O, Mutlak Üstün Olan ve En Doğru Hüküm Veren'dir....
Ali-İmran Suresi, 21. Ayet:
Allah'ın ayetlerini küfredenler, haksız yere nebilerini öldürenler, insanlardan
hakkan
iyetli olmayı isteyenleri öldürenler var ya, onlara can yakıcı bir azabı haber ver....
Nisa Suresi, 3. Ayet:
Eğer yetimler konusunda
hakkan
iyetli olamayacağınızdan korktuysanız, o zaman uygun olan o kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın. Eğer o takdirde de adaleti gözetemeyeceğinizden korktuysanız, o zaman bir tanesini ya da Yeminle hak sahibi olduğunuzu nikahlayın. Haksızlık etmemek için en uygun olan budur....
Nisa Suresi, 127. Ayet:
Senden, o kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki: "Onlar hakkında size fetvayı Allah vermektedir: Yazılmış olanı vermediğiniz halde kendileri ile evlenmek istediğiniz yetim kadınlarla zayıf, çaresiz çocukların ve yetimlerin haklarını
hakkan
iyetle vermeniz konusundaki hükümler size bu kitapta okunuyor. Hayır adına ne yaparsanız Allah onu bilir....
Nisa Suresi, 135. Ayet:
Ey iman edenler! Kendinizin, anne ve babanızın ve akrabalarınızın aleyhine bile olsa; tanıklık ettiğiniz kimseler, zengin de olsa, fakir de olsa, Allah için
hakkan
iyetli tanıklar olarak adaleti gerçek anlamıyla yerine getirin. Allah, onlara sizden daha yakındır. Haddi aşarak, tutkunuza tabi olmayın. Eğer gerçeği çarpıtıp, yüz çevirirseniz, Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır....
Maidə Suresi, 8. Ayet:
Ey iman edenler! Allah için gerçeğe bağlı kalmada kararlı olun!
Hakkan
iyetli tanıklar olun! Bir halka olan düşmanlığınız sizi adaletsizliğe yöneltmesin. Adil olun, bu, takvalı olmaya en uygun olandır. Allah'a karşı takvalı olun. Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır....
Maidə Suresi, 42. Ayet:
Yalan uydurmak için can kulağı ile dinlerler ve sürekli suhtla geçinirler. Eğer hüküm vermen için sana gelirlerse, aralarında hüküm ver veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir zarar veremezler. Ve eğer hüküm verirsen, aralarında
hakkan
iyetle hüküm ver. Kuşkusuz, Allah,
hakkan
iyetli olanları sever....
Ənam Suresi, 152. Ayet:
Olgunluk çağına erişinceye kadar, iyiliği için olmadıkça yetimin malına dokunmayın. Ölçü ve tartıyı
hakkan
iyetle yapın. Biz, gücünün yettiğinden fazlasını kişiye teklif etmeyiz. Yakın akrabanız da olsa konuştuğunuz zaman adaleti gözetin. Allah'a verdiğiniz sözü tutun. O, size bunları böylece öğütte bulundu, umulur ki öğüt alırsınız....
Yunus Suresi, 47. Ayet:
Her ümmetin bir resulü vardır. Resulleri geldiği zaman aralarında
hakkan
iyetle hükmedilir. Asla haksızlığa uğratılmazlar....
Yunus Suresi, 54. Ayet:
Zulmedenler, yeryüzündekilerin tamamı kendilerinin olsaydı, kurtulmak için onları fidye olarak verirlerdi. Azabı gördükleri zaman içten bir pişmanlık duyarlar. Ancak aralarında
hakkan
iyetle hüküm verilir ve haksızlığa uğratılmazlar....
Hud Suresi, 85. Ayet:
"Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı
hakkan
iyetle yapın. Kimsenin malını eksik vermeyin. Bozguncular olarak yeryüzünde fesat çıkarmayın....
Əhzab Suresi, 5. Ayet:
Onları babalarına nispetle çağırın. Bu Allah'ın yanında daha
hakkan
iyetlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, artık onlar dinde kardeşleriniz ve sorumluluklarını üstlendiğiniz kimselerdir. Bilinçli olarak yaptığınız şeyler dışında, yanlışlıkla yaptıklarınızda sizin için bir günah yoktur. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir....
Hucurat Suresi, 9. Ayet:
Eğer Mü'minlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa, hemen aralarını düzeltin. Eğer ikisinden biri, diğerine saldırırsa, saldırgan olanlarla, Allah'ın emirlerine uygun davranıncaya kadar savaşın. Eğer böyle davranmaktan vazgeçerlerse o zaman adaletle aralarını düzeltin ve
hakkan
iyetli olun. Allah, haktan yana olanları sever....
Rəhman Suresi, 9. Ayet:
Tartıyı
hakkan
iyetle ayakta tutun. Ölçüyü eksiltmeyin....
Bəqərə Suresi, 143. Ayet:
Böylece, sizi insanlar üzere şahit, Rasûlü de sizin üzerinize Şehiyd kıldık. Siz ümmeti Vasat'sınız (adalet ve
Hakkan
iyet üzere olan). Kendisine yöneldiğin kıbleyi, Rasûle tâbi olanlarla, ondan yüz çevirip geri dönenleri ayırt etmek için değiştirdik. Allâh'ın hidâyet ettiklerinin dışındakilere bu olay çok ağır gelecektir. Allâh imanınızı boşa çıkarmaz. Allâh insanlara hakikatlerinden açığa çıkan Rauf ve Rahıym'dir....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar)
hakkan
iyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey imân edenler, cinayetlerde, öldürülenlere karşılık katillere kısas uygulanması, size yazılı bir kanun haline getirildi, farz kılındı. Hür bir maktûle karşı, hür bir kimseye, maktul bir köleye karşı bir köleye, maktul bir kadına karşı bir kadına kısas uygulanır, ölüm cezası verilir. Ancak, maktûlün velisi, kardeşi tarafından kısas cezasından, vazgeçilen; ödeyeceği diyetin de bir kısmı bağışlanan kimseye, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine İslâmî kurallarla örtüşen örfe,
hakkan
iyete uyularak, di...
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar)
hakkan
iyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır....
Bəqərə Suresi, 180. Ayet:
Kutibe aleykum izâ hadara ehadekumul mevtu in tereke hayrâ(hayran), el vasiyyetu lil vâlideyni vel akrabîne bil ma’rûf(ma’rûfi),
hakkan
alel muttekîn(muttekîne)....
Bəqərə Suresi, 180. Ayet:
1.
kutibe
: yazıldı, farz kılındı
2.
aleykum
: sizin üzerinize, size
3.
izâ hadara
: hazır olduğu zaman, geldiği zaman
4.
ehade...
Bəqərə Suresi, 229. Ayet:
Bir evlilikte geri dönülebilir boşama iki defa mümkündür. Bundan sonra ya iyilikle,
hakkan
iyetle, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun şekilde bir daha boşanmamak üzere bir koca eşini nikâhında tutar veya iyilik ve ihsanda bulunarak güzellikle onu salıverir. Boşanma esnasında kadınlara önceden verdiklerinizden bir şey almanız size helâl ve meşrû değildir. Ancak her ikisinin de Allah’ın koyduğu kuralları, yasakları uygulayamamaktan korkmaları hâli müstesnadır. Siz hâkimler, hakemler, idareciler, ...
Bəqərə Suresi, 231. Ayet:
Kadınları boşadığınız zaman, iddetlerini, bekleme müddetlerini bitirdiklerinde, artık onları ya iyilikle
hakkan
iyetle, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun bir şekilde sahiplenin, nikâhınızda tutun. Yahut iyilikle, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun bir şekilde bırakın. Fakat haklarına tecavüz etmek için, zarar vermek kastıyla onları nikâhınızda tutmayın. Kim bunları yaparsa, kendisine zulmetmiş, kendisine haksızlık etmiş olur. Allah’ın âyetlerini, boşanma ile ilgili hükümlerini alay konusu ha...
Bəqərə Suresi, 236. Ayet:
Lâ cunâha aleykum in tallaktumun nisâe mâ lem temessûhunne ev tefridû lehunne farîdâh(farîdâten) ve mettiûhunne alel mûsiı kaderuhu ve alel muktiri kaderuh(kaderuhu) metâan bil ma’rûf(ma’rûfi),
hakkan
alel muhsinîn(muhsinîne)....
Bəqərə Suresi, 236. Ayet:
1.
lâ cunâhe
: günah yoktur
2.
aleykum
: sizin üzerinize, size
3.
in tallaktumu
: eğer boşarsanız
4.
en nisâe
: ka...
Bəqərə Suresi, 241. Ayet:
Ve lil mutallakâti metâun bil ma’rûf(ma’rûfi)
hakkan
alel muttekîn(muttekîne)....
Bəqərə Suresi, 241. Ayet:
1.
ve li el mutallakâti
: ve boşanmış kadınlar
2.
metâun
: meta, faydalanılan eşya, mal vs.
3.
bi el ma'rûfi
: marufla, iyilikle, örf ve adete uygun
4.
...
Bəqərə Suresi, 241. Ayet:
Boşanmış kadınların,
hakkan
iyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır; bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur....
Bəqərə Suresi, 241. Ayet:
Boşanmış kadınların
hakkan
iyet ölçüleri içinde, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine göre, meşrû bir şekilde, geleneğe, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun bir menfaat sağlamaları haklarıdır. Bu Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler üzerine düşen bir sorumluluktur....
Bəqərə Suresi, 241. Ayet:
Boşanmış kadınların,
hakkan
iyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır; bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur....
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
Ey iman edenler, belirli bir vade ile birbirinize borçlandığınız zaman ihmal etmeyin, alacak-borç ilişkisini yazın. Aranızda, yazı yazmayı bilen birisi adaletten ayrılmadan yazsın. Yazı bilen birisi, Allah’ın kendisine lütfederek yazı öğrettiği gibi, resmî-ticarî belgelerdeki usül ve geleneklere göre, adalet ve
hakkan
iyet ölçüleri içinde, yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Üzerinde sorumluluk olan kimse, borçlu da yazdırsın. Günahlardan korunup Allah’a, Rabbine sığınsın, emirlerine yapışsın. Borcunu,...
Ali-İmran Suresi, 18. Ayet:
Şahadet eyledi Allah şu hakikate: «başka Tanrı yok ancak o», bütün meleklerle ilim uluları da adl-ü
hakkan
iyyetle durarak şahid: başka Tanrı yok ancak o, azîz o hakîm o....
Ali-İmran Suresi, 21. Ayet:
Doğrusu Allah'ın âyetlerini inkâr edenleri, haksız yere peygamberleri öldürenleri ve insanlardan adalet ve
hakkan
iyete uygun iş yapmayı emredenlerin canına kıyanları çok acıklı bir azâb ile müjdele....
Nisa Suresi, 6. Ayet:
Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin. Onların olgunlaştıkları, akıllı ve tedbirli davranır hale geldikleri konusunda samimi kanaatiniz oluşursa, vakit geçirmeden mallarını kendilerine verin. Büyüyüp de mallarını geri alacaklar düşüncesiyle yerinde, uygun miktardan fazla cahilce israf ederek, alelacele yemeyin. Zengin olan veli iffetli olmaya, onların malına elini sürmemeye çalışsın. Yoksul olan da, Kur’ân’ın ve sünnetin belirlediği ölçüler içinde, İslâmî kurallarla örtüşen, ö...
Nisa Suresi, 19. Ayet:
Ey iman edenler, kadınlara, zorla verâset yoluyla geçen mal muamelesi yapmanız, güç durumda bırakılarak arzuları hilâfına onlara vâris olmanız size helâl ve meşrû değildir. Delille, şâhitle ispatlanmış apaçık bir edepsizlik, fuhuş yapmadıkça, gayrimeşru ilişkiye girmedikçe, onlara verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtarmanız için de, kadınları sıkıştırmayın. Onlarla Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine göre, İslâmî kurallarla örtüşen örfe,
hakkan
iyete uygun yaşayın. Eğer onlardan hoşlanmadınızsa, olab...
Nisa Suresi, 25. Ayet:
İçinizden, hür mü’min kadınlarla, kişisel, malî, sosyal imkânlarının yetersizliği sebebiyle evlenemeyenler, meşrû şekilde sahip olduğunuz, üzerlerinde meşrû haklarınız ve otoriteniz ve kendileriyle düzgün insanî münasebetleriniz devam eden mü’min genç kızlarınız olan câriyelerle evlensin. Allah sizin imanınızı, şer’î hükümlere bağlılığınızı iyi bilir. Siz aynı insanlık ailesinin mensubu ve eşit olduğunuz için aranızda fark yoktur. Öyle ise, evlilik bağı ile bağlanmaları, sırf cinsel arzularını t...
Nisa Suresi, 122. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhiluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Va’dallâhi hakkâ(
hakkan
). Ve men asdaku minallâhi kîlâ(kîlen)....
Nisa Suresi, 122. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar, ...olanlar
2.
âmenû
: amenu oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah'a ulaşmayı dilediler
3.
ve amilû es sâlihâti
: ve salih amel, nefsi tezkiye edici amel işlediler
Nisa Suresi, 135. Ayet:
Ey o bütün iyman edenler!
Hakkan
iyyetle durub adaleti yerine getirmeğe uğraşır hâkimler, Allah için şahidler olunuz, gerekse nefislerinizin, veya ebeveyninizin veya en yakınlarınızın aleyhine olsun, gerek zengin ve gerek fakır bulunsun, çünkü Allah ikisinden de akdemdir, onun için haktan udul edib de nefsin arzusuna tabi' olmayın ve eğer dilinizi eğer veya çekinirseniz şüphe yok ki Allah her ne yaparsanız habîr bulunur...
Nisa Suresi, 151. Ayet:
Ulâike humul kâfirûne hakkâ(
hakkan
), ve a’tednâ lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen)....
Nisa Suresi, 151. Ayet:
1.
ulâike
: işte onlar
2.
hum
: onlar
3.
el kâfirûne
: kâfir olanlar, kâfirler
4.
hakkan
: hak olan, gerçek olan
Əraf Suresi, 44. Ayet:
Ve nâdâ ashâbul cenneti ashâben nâri en kad vecednâ mâ vâadenâ rabbunâ hakka(
hakkan
) fe hel vecedtum mâ vaade rabbukum hakka(
hakkan
) kâlû neam fe ezzene muezzinun beynehum en lâ'netullâhi alez zâlimîn(zâlimîne). ...
Əraf Suresi, 44. Ayet:
1.
ve nâdâ
: ve seslendiler
2.
ashâbu el cenneti
: cennet ehli, halkı
3.
ashâbe en nâri
: ateş ehli, halkı
4.
en kad veced-nâ
Ənfal Suresi, 4. Ayet:
Ulâike humul mu’minûne hakkâ(
hakkan
), lehum deracâtun inde rabbihim ve magfiratun ve rızkun kerîm(kerîmun)....
Ənfal Suresi, 74. Ayet:
Vellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike humul mu'minûne hakkâ(hakkân), lehum magfiratun ve rızkun kerîm(kerîmun)....
Ənfal Suresi, 74. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olan kimseler
3.
ve hâcerû
: ve hicret ettiler
4.
ve câhedû
: ve cihad ettile...
Tövbə Suresi, 111. Ayet:
İnnallâheşterâ minel mu’minîne enfusehum ve emvâlehum bi enne lehumul cenneh(cennete), yukâtilûne fî sebîlillâhi fe yaktulûne ve yuktelûne va’den aleyhi
hakkan
fît tevrâti vel incîli vel kur’ân(kur’âni), ve men evfâ bi ahdihî minallâhi, festebşirû bi bey’ıkumullezî bâya’tum bihî, ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu)....
Tövbə Suresi, 111. Ayet:
1.
inne allâhe işterâ
: muhakkak ki Allah satın aldı
2.
min el mu'minîne
: mü'minlerden
3.
enfuse-hum
: onların nefslerini
4.
v...
Yunus Suresi, 4. Ayet:
İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va'dallâhi hakkâ(
hakkan
), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne). ...
Yunus Suresi, 4. Ayet:
1.
ileyhi
: ona
2.
merciu-kum
: sizin dönüşünüz (dönüş yeriniz)
3.
cemîan
: hepsi, topluca, toptan
4.
va'dallâhi (va'de allâhi)...
Yunus Suresi, 103. Ayet:
Summe nuneccî rusulenâ vellezîne âmenû kezâlik(kezâlike),
hakkan
aleynâ nuncil mu’minîn(mu’minîne)....
Yunus Suresi, 103. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
nuneccî
: kurtarırız
3.
rusulenâ
: resûllerimizi
4.
ve
: ve
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Ve refea ebeveyhi alel arşı ve harrû lehu succedâ(succeden), ve kâle yâ ebeti hâzâ te’vîlu ru’yâye min kablu kad cealehâ rabbî hakkâ(
hakkan
), ve kad ahsene bî iz ahrecenî mines sicni ve câe bikum minel bedvi min ba’di en nezegaş şeytânu beynî ve beyne ıhvetî, inne rabbî latîfun limâ yeşâ’(yeşâu) innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu). ...
Yusif Suresi, 100. Ayet:
1.
ve refea
: ve yükseltti, çıkardı
2.
ebeveyhi
: onun annesi ve babası
3.
alel arşı (alâ el arşı)
: tahtın üzerine
4.
ve harrû...
Hicr Suresi, 85. Ayet:
Biz, semâları ve arzı ve ikisi arasındakileri Hak olarak yarattık! Kesinlikle o Saat (ölüm) gelecektir. . . O hâlde, hoşgörü ve
Hakkan
î görüş ile davran....
Nəhl Suresi, 38. Ayet:
Ve aksemû billâhi cehde eymânihim lâ yeb’asullâhu men yemût(yemûtu), belâ va’den aleyhi
hakkan
ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Nəhl Suresi, 38. Ayet:
1.
ve aksemû
: ve yemin ettiler, kasem ettiler
2.
billâhi (bi allâhi)
: Allah'a
3.
cehde
: en kuvvetli şekilde
4.
eymâni-him
İsra Suresi, 59. Ayet:
(Müşriklerin istedikleri) o mu'cizeleri göndermekten bizi alıkoyan (tek) şey, evvelkilerin onları yalanlamasıdır. Nitekim Semûd (kavmin)e (peygamberlerinin
hakkan
iyetini) gösteren (bir mu'cize) olarak o dişi deveyi vermiştik de ona (o mu'cizeyiyalanlamaları sebebiyle, kendilerine) zulmettiler. Hâlbuki (böyle) mu'cizeleri, ancak korkutmak için göndeririz....
Kəhf Suresi, 98. Ayet:
Kâle hâzâ rahmetun min rabbî, fe izâ câe va’du rabbî cealehu dekkâ’(dekkâe), ve kâne va’du rabbî hakkâ(
hakkan
)....
Kəhf Suresi, 98. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
hâzâ
: bu
3.
rahmetun
: rahmet
4.
min rabbî
: Rabbimden
Ənbiya Suresi, 112. Ayet:
'Rabbim, onlar hakkında
hakkan
iyetle, adâletle hükmünü ver, icraat yap. Bizim Rabbimiz Rahmet sahibi Rahman olan Allah’tır. İsnat ettiğiniz yakıştırmalarınıza karşı, yardımına sığınılacak olandır.' de....
Həcc Suresi, 77. Ayet:
Ey iman edenler! Rükû edin (her an her zerrede hükümranlığını fark ederek eğilin); secde edin (indînde "ben"liğinizin "yok"luğunu hissedin), Rabbinize kullukta olduğunuzu kavrayın; hayır (
Hakkan
î fiil) işleyin ki kurtulasınız!...
Nur Suresi, 25. Ayet:
O gün, Allah onların hesaplarının, hayırlı amellerinin ve itaatlerinin, günahlarının ve isyanlarının karşılığını adâletle
hakkan
iyetle tamı tamına verecektir. Onlar da, Allah’ın bizâtihî varlığında şüphe olmayan, apaçık Hak, gerçek ve âdil bir ilâh olduğunu anlayacaklar....
Furqan Suresi, 67. Ayet:
Onlar ki, karşılıksız bağışta israf etmezler, cimrilik de etmezler. . . İkisi arasında ölçülü ve
hakkan
iyetlidirler....
Furqan Suresi, 68. Ayet:
Ki onlar, Allâh yanı sıra tanrıya yönelmezler;
hakkan
iyet (kısas) dışında Allâh'ın haram kıldığı canı katletmezler ve zina yapmazlar. . . Kim onu yaparsa sonucunu yaşar!...
Loğman Suresi, 9. Ayet:
Hâlidîne fîhâ, va’dallâhi hakkâ(
hakkan
), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu)....
Loğman Suresi, 9. Ayet:
1.
hâlidîne
: kalıcı olanlar
2.
fî-hâ
: orada
3.
va'de allâhi
: Allah'ın vaadi
4.
hakkan
: hak
Loğman Suresi, 15. Ayet:
Eğer anan, baban, seni, lehinde ilmî bir delil ortaya koyamadıkları bir şeyi, ilâhlığımda, otoritemde, mülkümde, tasarruflarımda bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada İslâmî kurallarla örtüşen örfe,
hakkan
iyete uygun candan dost arkadaş gibi davran. Bana yönelenlerin, bana düşkün olanların, bana bağlananların yolunu, hayat tarzını benimse. Sonunda hesap vermek üzere benim huzuruma getirileceksiniz. O zaman işlediğiniz amelleri bir bir ortaya koyarak sizi hesaba ç...
Səba Suresi, 26. Ayet:
'Rabbimiz, hepimizi bir araya toplayacak. Sonra aramızda,
hakkan
iyet ile adâlet ile hüküm verecek. Hükümle durumumuzu açıklığa kavuşturan ve her şeyi bilen O’dur.' de....
Sad Suresi, 22. Ayet:
Dâvûd’un yanına girmişlerdi. Dâvûd ihtilâlciler zannederek, onlardan korktu. 'Korkma, biz birbirine hasım, birbirimize haksızlık eden iki davacıyız. Aramızda
hakkan
iyet ile, adâlet ile hüküm ver, icraat yap. Haksızlık etme. Bize doğru, âdil çözümü göster.' dediler....
Sad Suresi, 26. Ayet:
Ey Davud! Doğrusu biz seni arzda bir halife kıldık! Bu yüzdendir ki insanlar arasında Hak olarak hükmet ve hevâya (
Hakkan
î olmayan duygu ve düşüncelere) uyma! Zira bu seni Allâh yolundan saptırır. . . Allâh yolundan sapanlara gelince; yaptıklarının sonucunu yaşama sürecini unutmalarından dolayı, yaşayacakları şiddetli bir azap vardır....
Sad Suresi, 26. Ayet:
Ey Dâvûd, biz seni yeryüzünde, ülkede ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya yetkili halife-rasul olarak tayin ettik. İnsanlar arasında
hakkan
iyet ile, adâlet ile hüküm ver, icraat yap. Şahsî arzu ve ihtiraslarına, bâtıla uyma. Bu seni başına buyruk hale getirerek, Allah yolundan, İslâm’dan uzaklaşmana, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlar. Başlarına buyruk hareket ederek Allah yolundan uzaklaşıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlere, h...
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında
hakkan
iyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez....
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Mahşer yeri, Rabbinin nuruyla, adâletle aydınlanır. Kitap, amel defteri ortaya konur. Peygamberler, kutsal kitapları bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önderler, doğruları konuşan şâhitler getirilir. Mahlûkat arasında
hakkan
iyetle, adâletle hüküm icra edilir. Onlara haksızlık da yapılmaz....
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında
hakkan
iyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez....
Zümər Suresi, 75. Ayet:
Ey takva sahibi mutlu mü’min! Melekleri, Rablerini hamd ile tesbih ederek, Arş’ın, sınırsız kudret ve iktidar makamının etrafını kuşatmış vaziyettelerken görürsün. Artık, kulları arasında
hakkan
iyet ve adâletle muhakeme yapılıp hüküm icra edilmiş ve herkes tarafından: 'Âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah’a hamdolsun' denilmiştir....
Mömin Suresi, 20. Ayet:
Allah
hakkan
iyetle, adâletle hüküm verir, icraat yapar. Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden taptıklarınız, yalvardıklarınız hiçbir şekilde, hiçbir konuda hüküm veremezler, icraat yapamazlar. Allah, işte O, bu hakikatleri size duyurur, doğru yolu gösterir....
Hucurat Suresi, 9. Ayet:
Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle vuruşursa, onların aralarını bulun. Buna rağmen biri öbürüne saldırırsa, bu saldıran tarafla, Allah’ın emrine dönünceye kadar siz de vuruşun. Döndüğü takdirde aralarını
hakkan
iyetle düzeltin ve hep âdil olun, çünkü Allah âdil davrananları sever....
Mümtahinə Suresi, 12. Ayet:
Ey peygamber, hür mü’min kadınlar, özgür iradeleriyle, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasındakini, başkalarından aldıkları çocukları uydurdukları yalanlarla, iftiralarla kocalarına isnad eylememek, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine, meşrû, İslâmî kurallarla örtüşen örfe, ilmî verilere, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü planlara, programlara, hak...
Talaq Suresi, 2. Ayet:
İddetlerini tamamladıklarında, ya İslâmi kurallarla örtüşen örfe,
hakkan
iyete uygun olarak, iyilikle hanımlarınızı nikâhınızda tutun, ya da, İslâmi kurallarla örtüşen örfe,
hakkan
iyete uygun olarak, iyilikle onlardan ayrılın. İçinizden âdil olduğuna inandığınız iki erkek şâhit huzurunda bunları yapın. Allah için bildiklerinizi ortaya dökerek doğruluktan ayrılmadan kusursuz şâhitlik yapın. Bu işittiklerinizle, Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman edene öğüt veriliyo...
Talaq Suresi, 6. Ayet:
İddetlerini bekleyen hanımlarınızı imkânlarınızın elverdiği ölçüde ikamet ettiğiniz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıştırıp, gitmelerini sağlamak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hâmile iseler, doğuruncaya kadar nafakalarını verin. Sizin adınıza çocuğunuzu emziriyorlarsa, onlara ücretlerini ödeyin. Çocuk konusunda, birbirinize danışarak, Kur’ân ve sünnetin hükümlerine, meşrû, İslamî kurallarla örtüşen örfe, ilmî verilere, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü ...
Haqqə Suresi, 3. Ayet:
O hâkkanın niteliğini sana bildiren nedir?...
Mömin Suresi, 78. Ayet:
Andolsun, senden önce de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevli Rasuller gönderdik. İçlerinden kıssalarıyla sana anlattıklarımız var. Yine onlardan sana anlatmadıklarımız da var. Hiçbir Rasul, Allah’ın izni, emri ve iradesi olmaksızın herhangi bir âyeti, hak peygamber olduğu ile ilgili mûcizeyi kendiliğinden getirmez. Allah’ın planı icra edilirken de,
hakkan
iyetle, adâletle icraat yapılır. O zaman bâtıl yolda gidenler, bâtılın hâkimiyetini temin için hakkı baskı altında tutan güç...
Qaf Suresi, 25. Ayet:
"O her hayrı (
Hakkan
î olanı) engelleyen, şüpheciyi. "...
Rəhman Suresi, 68. Ayet:
İkisinde de meyve, hurma (
Hakkan
î vasıfların açığa çıktığı şuuru temsilen) ve nar (tek bilincin tasarruf ettiği çok beden yaşamını temsilen)!...
Rəhman Suresi, 72. Ayet:
Yalnız eşlerine hasredilmiş huriler (
Hakkan
î vasıfları açığa çıkaran bilinçlerin tüm istek ve arzularını yerine getirecek kapasite ve olanaklarla oluşturulmuş eşler - bedenler. Bakınız 13. Ra'd: 35, 47. Muhammed: 15)!...
Əraf Suresi, 29. Ayet:
"De ki: “Rabbim
hakkan
iyeti emretti. Her mescidin yanında; toplum içinde yüzünüzü; tüm benliğinizi O'na doğrultun ve dini yalnız Kendisine has kılarak Rabbinize yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi O'na döneceksiniz.” "...
Ənam Suresi, 152. Ayet:
"Yetimin malına da yaklaşmamanızı, -Yalnız erginlik çağına erişinceye kadar en güzel biçimde yaklaşabilir ve uygun şekilde harcayabilirsiniz.- ölçüyü, tartıyı
hakkan
iyetle tastamam yapmanızı, -Biz kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile; kapasitesi dışındaki bir şeyle yükümlü tutmayız.- söylediğiniz zaman da, yakınınız da olsa adil olmanızı ve Allah'a verdiğiniz sözü tastamam tutmanızı.’ -İşte bunlar öğüt alıp düşünesiniz diye Allah’ın size yükümlülük olarak ulaştırdıklarıdır.-” ...
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
"Ey iman etmiş kimseler! Adı konmuş bir süreye [kadar] borçla borçlaştığınız zaman onu hemen yazın. Aranızda bir kâtip de adaletle yazsın. Ve o kâtip, Allah'ın, kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın da yazsın. Hakk kendi üzerinde olan kişi de söyleyip yazdırsın ve Rabbi olan Allah'a takvâlı davransın ve ondan [hakktan] bir şey eksiltmesin. Şayet hakk kendi aleyhine olan kişi [borçlu] bir aklı ermez veya zayıf biri veya bizzat söyleyip yazdırmaya güç yetiremeyen biri ise, velîsi adaletle ...
Ali-İmran Suresi, 18. Ayet:
Allah, doğadaki güçler/haberci âyetler ve
hakkan
iyeti ayakta tutan bilgi sahipleri, şüphesiz Allah'tan başka ilâh diye bir şeyin olmadığına tanıklık etti. O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandan, en iyi yasa koyandan başka ilâh diye bir şey yoktur. ...
Ali-İmran Suresi, 21. Ayet:
"Şüphesiz Allah'ın âyetlerini örtbas eden, haksız yere peygamberleri öldüren ve insanlardan
hakkan
iyeti emreden kimseleri öldüren kişiler; sen hemen bunları acıklı bir azapla müjdele! "...
Əhzab Suresi, 5. Ayet:
"Evlâtlıkları kendi babalarına nisbet ederek çağırın; bu, Allah katında daha
hakkan
iyetlidir. Artık, eğer babalarını bilmiyorsanız artık onlar, dinde sizin kardeşleriniz ve sözleşmeyle yakınlık kurduklarınızdır. Kalplerinizin kasıt göstererek yaptıkları; bilinçli, planlı- programlı yaptığınız şeyler dışında hata olarak yaptıklarınızda ise, sizin için bir vebal yoktur. Ve Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. "...
Mümtahinə Suresi, 8. Ayet:
Allah, sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara
hakkan
iyetle davranmaktan men etmez. Şüphesiz ki Allah,
hakkan
iyetle davrananları sever. ...
Nisa Suresi, 3. Ayet:
"Ve eğer ki yetimleriniz konusunda
hakkan
iyetsizlikten korktuysanız; o takdirde yetimlerin kadınlarından/ yetimlere bakmak zorunda kalmış kadınlardan, sizin için hoş olanlarından ikişer ikişer, üçer üçer, dörder dörder nikâhlayın. Şâyet o takdirde de adaleti gözetemeyeceğinizden korktuysanız, bir tanesini ya da yasalar çerçevesinde himayenizde bulunan kadını nikâhlayın. Bu, haksızlığa sapmamanız için en uygunudur. "...
Nisa Suresi, 127. Ayet:
Senden o kadınlar [yetimlere bakmakla yükümlü kadınlar] hakkında fetva istiyorlar. De ki: Onlar hakkında fetvayı Allah ve ‘kendilerine farz kılınmış olanı vermediğiniz ve kendilerini nikâhlamaya rağbet etmediğiniz kadınların yetimleri hakkındaki ve ezilmek istenen çocuklar hakkında ve yetimler için
hakkan
iyeti ayakta tutmanız hakkında, Kitap'ta/Kur’ân'da size okunanlar’ verir. Ve hayırdan ne işlerseniz, biliniz ki, şüphesiz Allah, onu en iyi bilendir. ...
Nisa Suresi, 135. Ayet:
Ey iman etmiş kimseler! Kendiniz, ana-babanız ve yakın akrabanız aleyhine de olsa, Allah için tanıklık eden kimseler olarak
hakkan
iyeti tümden ayakta tutanlar/ gözetenler olun. İster zengin olsun, ister fakir olsun, bilin ki Allah, ikisine de daha yakındır. Artık adaleti yerine getirebilmek için boş-iğreti arzunuza uymayın. Eğer eğip bükerseniz veya geri durursanız, biliniz ki şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. ...
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Andolsun ki Biz, elçilerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların
hakkan
iyeti ayakta tutmaları ve Allah'ın, dinine ve elçilerine, kimse kendilerini görmediği ve tanımadığı yerlerde yardım edenleri belirlemesi/ işaretleyip göstermesi için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik. Biz, kendisinde büyük bir kuvvet ve insanlar için yararlar bulunan demiri de indirdik. Şüphesiz Allah, çok kuvvetlidir, mutlak üstündür. ...
Rəhman Suresi, 7. Ayet:
(7-9) Ve semayı da oluşturdu, onu yükseltti ve terazide/ölçüde/dengede taşkınlık etmeyesiniz diye teraziyi/ölçüyü/dengeyi koydu. Ölçüyü
hakkan
iyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/ölçüye/dengeye zarar vermeyin. ...
Rəhman Suresi, 8. Ayet:
(7-9) Ve semayı da oluşturdu, onu yükseltti ve terazide/ölçüde/dengede taşkınlık etmeyesiniz diye teraziyi/ölçüyü/dengeyi koydu. Ölçüyü
hakkan
iyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/ölçüye/dengeye zarar vermeyin. ...
Rəhman Suresi, 9. Ayet:
(7-9) Ve semayı da oluşturdu, onu yükseltti ve terazide/ölçüde/dengede taşkınlık etmeyesiniz diye teraziyi/ölçüyü/dengeyi koydu. Ölçüyü
hakkan
iyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/ölçüye/dengeye zarar vermeyin. ...
Hucurat Suresi, 9. Ayet:
Ve eğer mü’minlerden iki grup birbirleriyle savaştırılırlarsa, hemen onların arasını düzeltin. Şâyet biri ötekinin üzerine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Sonra da eğer dönerse aralarında adaletle barış yapın ve
hakkan
iyetle davranın. Şüphesiz ki Allah,
hakkan
iyetle davrananları sever. ...
Maidə Suresi, 8. Ayet:
Ey iman etmiş kişiler! Allah için,
hakkan
iyeti ayakta tutan tanıklar olunuz. Ve bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizlik yapmaya sürüklemesin. Adaletli olun, adaletli olmak, Allah'ın koruması altına girmeye daha yakındır. Allah'ın koruması altına girin. Şüphesiz Allah, yaptıklarınıza haberdardır. ...
Maidə Suresi, 42. Ayet:
"Yalana çok kulak verenler, haramı çok yiyenler; artık onlar, eğer sana gelirlerse, aralarında hükmet ya da onlara mesafeli dur. Ve eğer onlara mesafeli durursan, artık sana hiçbir zaman zarar veremezler. Ve eğer hükmedersen, o zaman aralarında
hakkan
iyetle hükmet. Şüphesiz Allah,
hakkan
iyetle davrananları sever. "...
Rum Suresi, 47. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
erselnâ
: biz gönderdik
3.
min kabli-ke
: senden önce
4.
rusulen
: resûller
<...
Rum Suresi, 47. Ayet:
Ve lekad erselnâ min kablike rusulen ilâ kavmihim fe câûhum bil beyyinâti fentekamnâ minellezîne ecramû, ve kâne
hakkan
aleynâ nasrul mu’minîn(mu’minîne)....