Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan bazılarının dünya hayatı ile ilgili sözleri senin hoşuna gider. Kalbindeki, kafasındaki düşüncelerinde de samimi olduğuna Allah’ı şâhit tutar. Üstelik tartışmada da
hayli
usta, Allah’a isyanda musır, yalancı, hilekâr, azılı bir düşmandır....
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
İçinizden biri ister mi ki, altından ırmaklar akan bir hurma ve üzüm bağı olsun, bağda her türlü meyve ağacı bulunsun ve
hayli
yaşlanmış olduğu halde bakıma muhtaç çocukları varken bu bağ ansızın esen bir samyeline tutularak yanıp kül olsun. İşte Allah, düşünürsünüz diye size ayetlerini böyle açık açık anlatıyor....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Zuyyine lin nâsi hubbuş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fıddati vel
hayli
l musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi)....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
1.
zuyyine
: süslü gösterildi
2.
li en nâsi
: insanlara
3.
hubbu
: sevgi, muhabbet
4.
eş şehevâti
: şehvetler, nef...
Ali-İmran Suresi, 40. Ayet:
Zekeriyya: 'Rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Yaşım
hayli
ilerledi. Üstelik karım da kısır.' dedi. Allah: 'Öyledir, Allah sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olanı icraya devam ediyor' buyurdu....
Ali-İmran Suresi, 174. Ayet:
Sonra da kendilerine hiç bir keder dokunmaksızın Allah’dan bir nimet ve kazançla Bedir’den döndüler. Böylece Allah’ın rızasına uymuş bulundular. Allah çok büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir. (Uhud savaşından dönüşte Ebû Süfyan, daha önce yapılan Bedir savaşının intikamını almak maksadıyla Hz. Peygamber Aleyhisselâm Efendimize şöyle demişti: “- Bedir savaşının yıl dönümünde yine aynı yerde buluşalım ve savaşalım.” Peygamber Efendimiz; “İnşallah”, buyurmuştu. O gün gelince, Ebû Süfyan ordusu ile s...
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra kötülüğün yerine iyilik verdik. Derken
hayli
çoğaldılar, varlıkları arttı ve: 'Babalarımıza da darlık ve rahatlık dokunmuştu' dediler. Bunun üzerine onları farkında olmadıkları bir sırada ansızın yakaladık....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa onlara): Önce siz atıverin, dedi. Bunun üzerine onlar hünerlerini ortaya atıverince, halkın gözlerini büyülediler ve onları
hayli
korkuttular da büyük bir sihir sergilediler....
Ənfal Suresi, 60. Ayet:
Ve eıddû lehum mâsteta'tum min kuvvetin ve min rıbâtil
hayli
turhibûne bihî aduvvallâhi ve aduvvekum ve âharîne min dûnihim, lâ ta'lemûnehum, allâhu ya'lemuhum, ve mâ tunfikû min şey'in fî sebîlillâhi yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne)....
Ənfal Suresi, 60. Ayet:
1.
ve eıddû
: ve hazırlayın
2.
lehum
: onlar için
3.
mâsteta'tum (mâ isteta'tum)
: gücünüz ne kadar yeterse
4.
min kuvvetin
...
Hud Suresi, 32. Ayet:
Dediler ki: 'Ey Nuh! Bizimle tartıştın ve bizimle tartışmanda
hayli
ileri gittin. Eğer doğru sözlülerden isen bize vaadettiğini getir bakalım!'...
Hud Suresi, 32. Ayet:
"Ey Nûh! dediler. Bizimle mücadele ettin, bu mücadelende de
hayli
ileri gittin. Yeter artık, eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bizi tehdit edip durduğun o azabı getir de görelim!"...
Yusif Suresi, 45. Ayet:
Zindandaki o ikisinden kurtulan adam,
hayli
zaman sonra Yûsuf'u hatırladı da, «ben size bunun yorumunu haber vereyim, beni hemen (zindana) gönderin !» dedi....
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
Hayli
ilerlemiş yaşıma rağmen, İsmail ile İshak'ı bana evlât olarak bağışlayan Allah'a hamdolsun. Hiç şüphesiz benim Rabbim duaları işitip kabul edendir....
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
"Hamd olsun Allah’a ki,
hayli
yaşlı olmama rağmen, bu ihtiyarlık halimde İsmâil ve İshak’ı bana ihsan etti. Şüphesiz ki Rabbim duayı kabul buyurur."...
Hicr Suresi, 54. Ayet:
İbrahim «
Hayli
ilerlemiş yaşıma rağmen mi bana bu müjdeyi veriyorsunuz? O halde neye dayanarak müjde veriyorsunuz?» dedi....
İsra Suresi, 64. Ayet:
Vestefziz menisteta’te minhum bi savtike ve eclib aleyhim bi
hayli
ke ve recilike ve şârikhum fîl emvâli vel evlâdi vaıdhum, ve mâ yaiduhumuş şeytânu illâ gurûrâ(gurûren)....
İsra Suresi, 64. Ayet:
1.
vestefziz (ve istefsiz)
: ve aldat, rahatsız et
2.
men isteta'te
: kime güç yetirirsen
3.
min-hum
: onlardan
4.
bi savti-ke<...
Kəhf Suresi, 62. Ayet:
Ve biraz uzaklaştıktan sonra (Musa) yardımcısına: "Öğlen azığımızı çıkar" dedi, "doğrusu, bu yolculuk bizi bir
hayli
yordu!"...
Kəhf Suresi, 62. Ayet:
O yeri geçtikleri zaman genç arkadaşına: -Yiyeceğimizi getir, bu yolculuğumuzda bir
hayli
yorgun düştük, dedi....
Furqan Suresi, 21. Ayet:
Bize kavuşacaklarını ümit etmeyenler: «Üzerimize melekler indirilseydi ya, ya da Rabbimizi görmeli değil miydik» derler. And olsun ki onlar kendi kendilerine büyüklük tasladılar da azgınlık ve taşkınlıkta
hayli
ileri gittiler....
Şüəra Suresi, 18. Ayet:
(Fir'avn) dedi ki: «Biz seni yeni doğmuş (bir çocuk) ken içimizde büyütmedik mi? Sen ömründen bir
hayli
seneler bizim aramızda kalmadın mı»? ...
Şüəra Suresi, 18. Ayet:
(Fir'avn) dedi ki: «Biz seni yeni doğmuş (bir çocuk) ken içimizde büyütmedik mi? Sen ömründen bir
hayli
seneler bizim aramızda kalmadın mı»? ...
Qəsəs Suresi, 23. Ayet:
Medyen’in su kuyularına varınca orada davarlarını suvaran bir grup insan buldu. Onların gerisinde de kendi hayvanlarını uzakta tutmaya çalışan iki kadın gördü. "Siz niçin bekliyorsunuz?" diye sordu. Onlar da: "Çobanlar hayvanlarını suvarıp ayrılmadıkça, biz suvarmayız. Babamız da
hayli
yaşlı olduğundan iş bize kalıyor" diye cevapladılar....
Qəsəs Suresi, 45. Ayet:
Daha sonra Biz nice nesiller yarattık; böylece üzerlerinden
hayli
zaman geçti. Sen Medyen halkı arasında da bulunmadın ki, onlardan öğrenip de âyetlerimizi bunlara okuyasın. Seni peygamber olarak gönderen Biziz....
Səba Suresi, 19. Ayet:
Fakat onlar: "Ya Rabbena, seferlerimizin arasını uzaklaştır (şehirlerimiz birbirine çok yakın, bunların arasını uzat, daha uzun mesafelere gidelim, ülkemizi genişlet)" diye dua ettiler ve böylece kendilerine yazık ettiler. Biz de onları dillere destan olan, hayret ve ibretle bahsedilen masal haline getirdik, başka yerlere göç etmeleri suretiyle darmadağın ettik. Bunda elbette çok sabırlı, çok şükürlü olan kimselerin alacakları
hayli
ibretler vardır....
Həşr Suresi, 6. Ayet:
Ve mâ efâ allâhu alâ resûlihî minhum fe mâ evceftum aleyhi min
hayli
n ve lâ rikâbin ve lâkinnallâhe yusallitu rusulehu alâ men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun)....
Həşr Suresi, 6. Ayet:
1.
ve mâ
: ve şey
2.
efâe
: fey verdi, savaşsız elde edilen ganimetten verdi
3.
allâhu
: Allah
4.
alâ
: üzerine, ....
Müddəssir Suresi, 12. Ayet:
O yarattığımı ki yarattım ve ona
hayli
den
hayli
mal verdim....