Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Təbbət Suresi, 1. Ayet:
Ebu Le
heb
'in iki eli kurudu. Ve kendisi de yok oldu....
Bəqərə Suresi, 17. Ayet:
Meseluhum ke meselillezistevkade nârâ(nâren), fe lemmâ edâet mâ havlehu ze
heb
allâhu bi nûrihim ve terekehum fî zulumâtin lâ yubsirûn(yubsirûne)....
Bəqərə Suresi, 17. Ayet:
1.
meselu-hum
: onların misali, onların durumu
2.
ke
: gibi
3.
meseli
: misal, durum
4.
ellezi
: ki o
Bəqərə Suresi, 20. Ayet:
Yekâdul berku yahtafu ebsârehum kullemâ edâe lehum meşev fîhi, ve izâ azleme aleyhim kâmû ve lev şâellâhu le ze
heb
e bi sem’ihim ve ebsârihim innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun)....
Bəqərə Suresi, 20. Ayet:
1.
yekâdu
: neredeyse (olacak)
2.
el berku
: şimşek
3.
yahtafu
: kamaştırır, kapıp alır, alacak, kapacak
4.
ebsâre-hum
...
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve evfû bi ahdî ûfi bi ahdikum ve iyyâye fer
heb
ûn(fer
heb
ûne)....
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
3.
uzkurû
: zikredin, hatırlayan, anın
4.
ni'metiye
: ni'metimi
Ali-İmran Suresi, 8. Ayet:
Rabbenâ lâ tuziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ ve
heb
lenâ min ledunke rahmeh(rahmeten), inneke entel vehhâb(vehhâbu). ...
Ali-İmran Suresi, 8. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
lâ tuzig
: saptırma, kaydırma
3.
kulûbe-nâ
: kalplerimizi
4.
ba'de
: sonra
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Zuyyine lin nâsi hubbuş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez ze
heb
i vel fıddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi)....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
1.
zuyyine
: süslü gösterildi
2.
li en nâsi
: insanlara
3.
hubbu
: sevgi, muhabbet
4.
eş şehevâti
: şehvetler, nef...
Ali-İmran Suresi, 22. Ayet:
1.
ulâike
: işte onlar
2.
ellezîne
: onlar
3.
habitat
:
heb
a oldu, boşa gitti
4.
a'mâlu-hum
: onların amelleri
Ali-İmran Suresi, 22. Ayet:
İşte onların amelleri dünyada ve âhirette
heb
â olmuştur. Ve onlar için bir yardımcı yoktur....
Ali-İmran Suresi, 38. Ayet:
Hunâlike deâ zekeriyyâ rabbeh(rabbehu), kâle rabbi
heb
lî min ledunke zurriyyeten tayyibeh(tayyibeten), inneke semîud duâ’(duâi). ...
Ali-İmran Suresi, 38. Ayet:
1.
hunâlike
: orada, işte orada
2.
deâ zekeriyyâ
: Zekeriyya (A.S) dua etti
3.
rabbe-hu
: Rabbine
4.
kâle rabbi
: ...
Ali-İmran Suresi, 91. Ayet:
İnnellezîne keferû ve mâtû ve hum kuffârun fe len yukbele min ehadihim mil’ul ardı ze
heb
en ve leviftedâ bih(bihî), ulâike lehum azâbun elîmun ve mâ lehum min nâsırîn(nâsırîne). ...
Ali-İmran Suresi, 91. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar
2.
keferû
: inkâr ettiler
3.
ve mâtû
: ve öldüler
4.
ve hum
: ve onlar
Nisa Suresi, 19. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ yahıllu lekum en terisûn nisâe kerhâ(kerhen). Ve lâ ta’dulûhunne li tez
heb
û bi ba’dı mâ âteytumûhunne illâ en ye’tîne bi fâhışetin mubeyyineh(mubeyyinetin), ve âşirûhunne bil ma’rûf(ma’rûfi), fe in kerihtumûhunne fe asâ en tekrahû şey’en ve yec’alallâhu fîhi hayran kesîrâ(kesîran)....
Nisa Suresi, 19. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne
: onlar, olanlar
3.
âmenû
: âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler, îmân ettiler
4.
lâ yahıllu...
Nisa Suresi, 29. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Birbirinizin mallarını haksız yollarla -karşılıklı rızaya dayanan ticaret yoluyla da olsa-
heb
a etmeyin ve birbirinizi mahvetmeyin; zira Allah, sizin için bir rahmet kaynağıdır....
Maidə Suresi, 24. Ayet:
Kâlû yâ mûsâ innâ len nedhulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ fez
heb
ente ve rabbuke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûn(kâıdûne)....
Maidə Suresi, 24. Ayet:
1.
kâlû yâ mûsâ
: ey Mûsâ dediler
2.
innâ len nedhule-hâ
: muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz
3.
ebeden
: ebediyyen, hiç bir zaman
4.
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Ve ve
heb
nâ lehû ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), kullen hedeynâ ve nûhâ(nûhan) hedeynâ min kablu ve min zurriyyetihî dâvude ve suleymâne ve eyyûbe ve yûsufe ve mûsâ ve hârûn(hârûne) ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne)....
Ənam Suresi, 84. Ayet:
1.
ve ve
heb
nâ
: ve biz hibe ettik (ihsanda bulunduk) bağışladık
2.
lehu
: ona
3.
ishâka
: İshak (A.S)
4.
ve ya'kûbe
Ənam Suresi, 88. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
hudâ allâhi
: Allah'ın hidayeti
3.
yehdî
: hidayete erdirir
4.
bi-hî
: onunla
Ənam Suresi, 88. Ayet:
İşte bu Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve eğer şirk koşsalardı, elbette yapmış oldukları şeyler
heb
a olurdu (boşa giderdi)....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
Kâle elkû fe lemmâ elkav seharû a’yunen nâsi vester
heb
ûhum ve câû bi sihrin azîm(azîmin)....
Əraf Suresi, 147. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler
2.
kezzebû
: yalanladılar
3.
bi âyâti-nâ
: âyetlerimizi
4.
ve likâi
: ve karşılaşma...
Əraf Suresi, 147. Ayet:
Ve âyetlerimizi ve ahirete ulaşmayı (hayatta iken ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr eden kimselerin amelleri,
heb
a oldu (boşa gitti). Onlar, yaptıklarından başka bir şeyle mi cezalandırılır (karşılık verilir)?...
Əraf Suresi, 154. Ayet:
Ve lemmâ sekete an mûsel gadabu ehazel elvâh(elvâha), ve fî nushatihâ huden ve rahmetun lillezîne hum li rabbihim yer
heb
ûn(yer
heb
ûne)....
Əraf Suresi, 154. Ayet:
1.
ve lemmâ
: olduğu zaman, olunca
2.
sekete an
: sakinleşti, sukûn buldu, yatıştı
3.
mûsâ el gadabu
: Musa (as)'ın öfkesi
4.
e...
Ənfal Suresi, 46. Ayet:
Ve etîullâhe ve resûlehu ve lâ tenâzeû fe tefşelû ve tez
heb
e rîhukum vasbirû, innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne)....
Ənfal Suresi, 46. Ayet:
1.
ve etîu allâhe
: ve Allah'a itaat edin
2.
ve resûle-hu
: ve O'nun resûlüne
3.
ve lâ tenâzeû
: ve anlaşmazlığa, nizaya düşmeyin
4.
Tövbə Suresi, 17. Ayet:
1.
mâ kâne
: olmaz, olmadı
2.
li el muşrikîne
: müşrikler için
3.
en ya'murû
: imar etmeleri
4.
mesâcide allâhi
: ...
Tövbə Suresi, 17. Ayet:
Müşriklerin, Allah'ın mescidlerini imar etmeleri olmaz. Kendilerinin (nefslerinin) küfürlerine (inkârlarına, kâfirliklerine) şahitler iken. İşte onların amelleri
heb
a olmuştur. Ve onlar, ateşte ebedî kalacak olanlardır....
Tövbə Suresi, 34. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû inne kesîran minel ahbâri ver ruhbâni le ye'kulûne emvâlen nâsi bil bâtıli ve yasuddûne an sebîlillâh(sebîlillâhi), vellezîne yeknizûnez ze
heb
e vel fıddate ve lâ yunfikûnehâ fî sebîlillâhi fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin)....
Tövbə Suresi, 34. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar
3.
inne
: muhakkak ki
4.
kesîran
: çoğu
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
1.
ke ellezîne
: o kimseler gibi
2.
min kabli-kum
: sizden önceki
3.
kânû eşedde
: daha şiddetli, kuvvetli idiler
4.
min-kum
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
Sizden önceki kimseler gibisiniz. Kuvvet olarak, mal ve evlât olarak daha çoktular, sizden daha kuvvetli idiler (oldular). Böylece nasipleri kadar faydalandılar (metalandılar), sizden önceki kimselerin kendi nasipleri kadar faydalandığı gibi siz de nasibiniz kadar faydalandınız. Ve (dünya metaına) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onlar, onların amelleri
heb
a oldu (boşa gitti). İşte onlar, hüsrana uğrayanlardır....
Hud Suresi, 10. Ayet:
Ve le in ezaknâhu na'mâe ba'de darrâe messethu le yekûlenne ze
heb
es seyyiâtu annî, innehu le ferihun fahûr(fahûrun)....
Hud Suresi, 10. Ayet:
1.
ve le in
: ve muhakkak ki
2.
ezaknâ-hu
: ona tattırırsak
3.
na'mâe
: bir ni'met
4.
ba'de
: sonra
Hud Suresi, 16. Ayet:
1.
ulâike
: işte onlar
2.
ellezîne
: o kimseler
3.
leyse
: yoktur, değildir
4.
lehum
: onlar için
Hud Suresi, 16. Ayet:
İşte onlar, onlar için ahirette ateşten başka bir şey yoktur. Ve orada (dünyada) yaptıkları şeyler,
heb
a oldu (boşa gitti). Ve yapmış oldukları şeyler bâtıldır (geçersizdir)....
Hud Suresi, 16. Ayet:
Fakat onlar, ahirette öyle olurlar ki, kendilerine ateşten başka birşey yoktur ve orada yaptıkları bütün iyilikler
heb
a olmuştur, bütün yaptıkları boştur....
Hud Suresi, 74. Ayet:
Fe lemmâ ze
heb
e an ibrâhîmer rev’u ve câethul buşra yucâdilunâ fî kavmi lût(lûtın)....
Hud Suresi, 74. Ayet:
1.
fe lemmâ
: artık, olunca, olduğu zaman
2.
ze
heb
e
: gitti
3.
an ibrâhîme
: İbrâhîm'den
4.
er rev'u
: korku
<...
Yusif Suresi, 13. Ayet:
Kâle innî le yahzununî en tez
heb
û bihî ve ehâfu en ye’kulehuz zi’bu ve entum anhu gâfilûn(gâfilûne)....
Yusif Suresi, 13. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
in-nî
: muhakkak ben
3.
le yahzunu-nî
: mutlaka, gerçekten beni üzer mahzun eder
4.
en tez
heb
û
:...
Yusif Suresi, 15. Ayet:
Fe lemmâ ze
heb
û bihî ve ecmeû en yec’alûhu fî gayâbetil cubb(cubbi), ve evhaynâ ileyhi le tunebbiennehum bi emrihim hâzâ ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne)....
Yusif Suresi, 15. Ayet:
1.
fe lemmâ
: böylece, bundan sonra, olduğu zaman
2.
ze
heb
û bi-hî
: onu götürdüler (onunla gittiler)
3.
ve ecmeû
: ve topluca, toplu olarak, hep beraber
4....
Yusif Suresi, 17. Ayet:
Kâlû yâ ebânâ innâ ze
heb
nâ nestebiku ve tereknâ yûsufe inde metâınâ fe ekelehuz zi’bu, ve mâ ente bi mu’minin lenâ ve lev kunnâ sâdikîn(sâdikîne). ...
Yusif Suresi, 17. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
yâ ebâ-nâ
: ey babamız
3.
in-nâ
: muhakkak ki, gerçekten biz
4.
ze
heb
nâ
: biz gittik
Yusif Suresi, 87. Ayet:
Yâ beniyyez
heb
û fe tehassesû min yûsufe ve ehîhi ve lâ te’yesû min revhillâh(revhıllâhi), innehu lâ ye’yesu min revhillâhi illel kavmul kâfirûn(kâfirûne). ...
Yusif Suresi, 87. Ayet:
1.
yâ beniyye iz
heb
û
: ey oğullarım, gidiniz
2.
fe
: artık
3.
tehassesû
: iyice araştırın
4.
min yûsufe
: Yusuf'ta...
Yusif Suresi, 93. Ayet:
Yez
heb
û bikamîsî hâzâ fe elkûhu alâ vechi ebî ye’ti basîrâ(basîran), ve’tûnî bi ehlikum ecma’în(ecma’îne)....
Yusif Suresi, 93. Ayet:
1.
yez
heb
û
(iz
heb
û)
: götürün
: (gidin)
2.
bikamîsî
: benim gömleğimi
3.
hâzâ
: bu
4.
fe
: o zaman
Rəd Suresi, 17. Ayet:
Enzele mines semâi mâen fe sâlet evdiyetun bi kaderihâ fahtemeles seylu zebeden râbiyâ(râbiyen), ve mimmâ yûkıdûne aleyhi fîn nâribtigâe hılyetin ev metâın zebedun misluh(misluhu), kezâlike yadribullâhul hakka vel bâtıl(bâtıle), fe emmez zebedu fe yez
heb
u cufâ’(cufâen), ve emmâ mâ yenfaun nâse fe yemkusufîl ard(ardı), kezâlike yadrıbullâhul emsâl(emsâle)....
Rəd Suresi, 17. Ayet:
1.
enzele
: indirdi
2.
min es semâi
: gökten
3.
mâen
: su
4.
fe sâlet
: böylece akar
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
Elhamdulillâhillezî ve
heb
e lî alel kiberi ismâîle ve ishâk(ishâka), inne rabbî le semîud duâ(duâi). ...
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
1.
el hamdu li allâhi
: hamd Allah'a aittir, hamd Allah'adır, Allah'a mahsustur
2.
ellezî
: ki o
3.
ve
heb
e
: bağışladı, hibe etti
4.
Nəhl Suresi, 51. Ayet:
Ve kâlallâhu lâ tettehızû ilâheynisneyn(ilâheynisneyni), innemâ huve ilâhun vâhıd(vâhıdun), fe iyyâye fer
heb
ûn(fer
heb
ûne). ...
Nəhl Suresi, 107. Ayet:
Zâlike bi ennehumuste
heb
bûl hayâted dunyâ alel âhıreti ve ennallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne). ...
Nəhl Suresi, 107. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
bi enne-hum
: onların olmalarından dolayı, sebebiyle
3.
iste
heb
bû
: sevgiyle istediler (çok sevdiler)
4.
İsra Suresi, 63. Ayet:
Kâlez
heb
fe men tebiake minhum fe inne cehenneme cezâukum cezâen mevfûrâ(mevfûren)....
İsra Suresi, 63. Ayet:
1.
kâlez
heb
(kâle iz
heb
)
: "git" dedi
2.
fe men
: artık kim
3.
tebia-ke
: sana tâbî oldu
4.
min-hum
: onlardan
İsra Suresi, 86. Ayet:
Ve lein şi’nâ le nez
heb
enne billezî evhaynâ ileyke summe lâ tecidu leke bihî aleynâ vekîlâ(vekîlen)....
İsra Suresi, 86. Ayet:
1.
ve le in
: ve eğer
2.
şi'nâ
: dileseydik
3.
le nez
heb
enne
: mutlaka gideririz
4.
bi ellezî
: onu
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Ulâike lehum cennâtu adnin tecrî min tahtihimul enharu yuhallevne fîhâ min esâvire min ze
heb
in ve yelbesûne siyâben hudren min sundusin ve istebrekın muttekiîne fîhâ alel erâik(erâiki), ni'mes sevâb(sevâbu), ve hasunet murtefekâ(murtefekan)....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
1.
ulâike
: işte onlar
2.
lehum
: onlara, onlar için vardır
3.
cennâtu adnin
: adn cennetleri
4.
tecrî
: akar
...
Kəhf Suresi, 105. Ayet:
1.
ulâike ellezîne
: işte o kimseler, onlar
2.
keferû
: inkâr ettiler, örttüler
3.
bi âyâti
: âyetleri
4.
rabbi-him
Kəhf Suresi, 105. Ayet:
İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri
heb
a oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız....
Məryəm Suresi, 5. Ayet:
Ve innî hıftul mevâliye min verâî ve kânetimreetî âkıran fe
heb
lî min ledunke veliyyâ(veliyyen)....
Məryəm Suresi, 5. Ayet:
1.
ve in-nî
: ve muhakkak ki ben
2.
hıftu
: korktum
3.
el mevâliye
: yakınlar (velâyet sahibi olanlar, benim soyumdan gelenler)
4.
Məryəm Suresi, 19. Ayet:
Kâle innemâ ene resûlu rabbiki li e
heb
e leki gulâmen zekiyyâ(zekiyyen)....
Məryəm Suresi, 19. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
innemâ
: sadece, yalnız
3.
ene
: ben
4.
resûlu
: resûl (elçi)
Məryəm Suresi, 49. Ayet:
Fe lemmâ’tezelehum ve mâ ya’budûne min dûnillâhi ve
heb
nâ lehû ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe) ve kullen cealnâ nebiyyâ(nebiyyen)....
Məryəm Suresi, 49. Ayet:
1.
fe
: böylece
2.
lemmâ'tezelehum
: onlardan ayrıldığı zaman
3.
ve mâ ya'budûne
: ve onların kul olduğu şeyler
4.
min dûnillâh...
Məryəm Suresi, 50. Ayet:
Ve ve
heb
nâ lehum min rahmetinâ ve cealnâ lehum lisâne sıdkın aliyyâ(aliyyen)....
Məryəm Suresi, 50. Ayet:
1.
ve ve
heb
nâ
: ve hibe ettik, karşılıksız verdik, bahşettik
2.
lehum
: onlara
3.
min rahmeti-nâ
: rahmetimizden
4.
ve cealnâ
Məryəm Suresi, 53. Ayet:
Ve ve
heb
nâ lehu min rahmetinâ ehâhu hârûne nebiyyâ(nebiyyen)....
Məryəm Suresi, 53. Ayet:
1.
ve ve
heb
nâ
: ve bahşettik
2.
lehu
: ona
3.
min rahmeti-nâ
: rahmetimizden
4.
ehâ-hu
: onun kardeşi
Taha Suresi, 24. Ayet:
İz
heb
ilâ fir’avne innehu tagâ....
Taha Suresi, 24. Ayet:
1.
iz
heb
: git
2.
ilâ fir'avne
: firavuna
3.
inne-hu
: çünkü o, muhakkak o
4.
tagâ
: azdı, haddi aştı
Taha Suresi, 42. Ayet:
İz
heb
ente ve ehûke bi âyâtî ve lâ teniyâ fî zikrî....
Taha Suresi, 42. Ayet:
1.
iz
heb
: gidin
2.
ente
: sen
3.
ve ehû-ke
: ve (erkek) kardeşin
4.
bi âyâtî
: âyetlerimle, mucizelerimle
Taha Suresi, 43. Ayet:
İz
heb
â ilâ fir’avne innehu tagâ....
Taha Suresi, 43. Ayet:
1.
iz
heb
â
: ikiniz gidin
2.
ilâ fir'avne
: firavuna
3.
inne-hu
: çünkü o, muhakkak ki o
4.
tagâ
: azdı
Taha Suresi, 61. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
lehum
: onlara, onlar için
3.
mûsâ
: Musa
4.
veyle-kum
: size yazıklar olsun
Taha Suresi, 61. Ayet:
Musa (A.S) onlara şöyle dedi: “Size yazıklar olsun! Allah'a yalanla iftira etmeyin yoksa sizi azapla yok eder ve (O'na) iftira eden(ler)
heb
a olmuştur.”...
Taha Suresi, 63. Ayet:
Kâlû in hâzâni le sâhirâni yurîdâni en yuhricâkum min ardıkum bi sihrihimâ ve yez
heb
â bi tarîkatikumul muslâ....
Taha Suresi, 63. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
in hâzâni
: bu ikisi (... ise)
3.
le sâhirâni
: elbette iki sihirbaz
4.
yurîdâni
: ikisi isti...
Taha Suresi, 63. Ayet:
Dediler ki: Bu ikisi (Musâ ite Harun) iki sihirbazdır ki sizi sihirleriyle toprağınızdan çıkarmak ve örnek sayılan yolumuzu, mez
heb
imizi (temelinden yıkıp) gidermek istiyorlar....
Taha Suresi, 97. Ayet:
Kâle fez
heb
fe inne leke fîl hayâti en tekûle lâ misâse ve inne leke mev’ıden len tuhlefeh(tuhlefehu), vanzur ilâ ilâhikellezî zalte aleyhi âkifâ(âkifen), le nuharrikannehu summe le nensifennehu fîl yemmi nesfâ(nesfen)....
Taha Suresi, 97. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
fez
heb
(fe iz
heb
)
: artık git
3.
fe
: o zaman, artık
4.
inne
: muhakkak
Taha Suresi, 111. Ayet:
1.
ve aneti
: ve boyun eğdi
2.
el vucûhu
: vechler, yüzler, kişiler
3.
li el hayyi
: hayy olana (diri, canlı olana)
4.
el kayyû...
Taha Suresi, 111. Ayet:
Hayy ve Kayyum olan (Allah)'a vechler (herkes), boyun eğdi. Ve zulüm yüklenenler
heb
a (cehennemlik) oldular....
Ənbiya Suresi, 72. Ayet:
Ve ve
heb
nâ lehu ishâk(ishâka), ve ya’kûbe nâfileh(nâfileten), ve kullen cealnâ sâlihîn(sâlihîne)....
Ənbiya Suresi, 72. Ayet:
1.
ve ve
heb
-nâ
: ve armağan ettik
2.
lehu
: ona
3.
ishâka
: İshak
4.
ve ya'kûbe
: ve Yâkub'u
Ənbiya Suresi, 87. Ayet:
Ve zennûni iz ze
heb
e mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne)....
Ənbiya Suresi, 87. Ayet:
1.
ve zennûni (za en nuni)
: ve Zennun (Yunus
2.
iz ze
heb
e
: gitmişti
3.
mugâdıben
: gadaplanarak, öfkelenerek
4.
fe
<...
Ənbiya Suresi, 90. Ayet:
Festecebnâ leh(lehu), ve ve
heb
nâ lehu yahyâ ve aslahnâ lehu zevceh(zevcehu), innehum kânû yusâriûne fil hayrâti ve yed’ûnenâ regaben ve re
heb
â(re
heb
en), ve kânû lenâ hâşiîn(hâşiîne)....
Ənbiya Suresi, 90. Ayet:
1.
festeceb-nâ (fe istecebnâ)
: ve bunun üzerine icabet ettik
2.
lehu ve ve
heb
-nâ
: ve ona hibe ettik, bağışladık, armağan ettik
3.
lehu
: onun için, ona
4...
Həcc Suresi, 23. Ayet:
İnnallâhe yudhılullezîne âmenû ve amilus sâlihâti cennâtin tecrî min tahtihel enhâru yuhallevne fîhâ min esâvira min ze
heb
in ve lu’luâ(lu’luen), ve libâsuhum fîhâ harîr(harîrun)....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak Allah
2.
yudhılu ellezîne
: o kimseleri dahil eder
3.
âmenû
: âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)
4.
Möminun Suresi, 53. Ayet:
Nihayet milletler, dinleri hususunda, aralarında parçalara bölündüler. Her fırka kendi din ve mez
heb
ine güveniyor, hak olduğuna inanıyor....
Möminun Suresi, 91. Ayet:
Mettehazallâhu min veledin ve mâ kâne meahu min ilâhin izen le ze
heb
e kullu ilâhin bimâ halaka ve le alâ ba’duhum alâ ba’d(ba’dın), subhânallâhi ammâ yasıfûn(yasıfûne)....
Möminun Suresi, 91. Ayet:
1.
mettehazallâhu
: Allah edinmemiştir
2.
min veledin
: bir çocuk
3.
ve mâ kâne
: ve olmamıştır, yoktur
4.
mea-hu
...
Nur Suresi, 43. Ayet:
E lem tera ennallâhe yuzcî sehâben summe yuellifu beynehu summe yec'aluhu rukâmen fe teral vedka yahrucu min hılâlih(hılâlihî), ve yunezzilu mines semâi min cibâlin fîhâ min beredin fe yusîbu bihî men yeşâu ve yasrifuhu an men yeşâu, yekâdu senâ berkıhî yez
heb
u bil ebsâr(ebsâri)....
Nur Suresi, 43. Ayet:
1.
e lem tera
: görmüyor musun, görmedin mi
2.
enne allâhe
: Allah'ın yaptığını
3.
yuzcî
: sevkeder
4.
sehâben
: b...
Nur Suresi, 62. Ayet:
İnnelmel mu’minûnellezîne âmenû billâhi ve resûlihî ve izâ kânû meahu alâ emrin câmiın lem yez
heb
û hattâ yeste’zinûh(yeste’zinûhu), innellezîne yeste’zinûneke ulâikellezîne yu’minûne billâhi ve resûlih(resûlihi), fe izeste’zenûke li ba’dı şe’nihim fe’zen li men şi’te minhum vestağfir lehumullâh(lehumullâhe), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun)....
Nur Suresi, 62. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, fakat
2.
el mu'minûne
: mü'minler
3.
ellezîne âmenû
: Allah'a ulaşmayı dileyen, îmân eden kimseler
4.
<...
Furqan Suresi, 23. Ayet:
Ve kadimnâ ilâ mâ amilû min amelin fe cealnâhu
heb
âen mensûrâ(mensûran)....
Furqan Suresi, 23. Ayet:
1.
ve kadimnâ
: ve önüne geçtik
2.
ilâ mâ amilû
: yaptıkları şeylere
3.
min amelin
: amellerden
4.
fe
: böylece
Furqan Suresi, 23. Ayet:
Hem varmışızdır da her ne amel işledilerse onu bir
heb
âi mensûre çevirmişizdir...
Furqan Suresi, 36. Ayet:
Fe kulnaz
heb
â ilel kavmillezîne kezzebû bi âyâtinâ, fe demmernâhum tedmîrâ(tedmîren)....
Furqan Suresi, 36. Ayet: