Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Evlerinizde okunmakta olan Allah'ın ayetlerini ve
hikmetin
i aklınızdan çıkarmayın. Kuşkusuz Allah, Bütün Ayrıntıları Bilen'dir, Her Şeyden Haberdar'dır....
Bəqərə Suresi, 129. Ayet:
'Rabbimiz, neslimizden bir elçi gönder de onlara Senin âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin, onları arındırsın. Senin kudretin herşeye üstündür;
hikmetin
ise herşeyi kuşatır.'...
Bəqərə Suresi, 142. Ayet:
İnsanlardan bir kısım sefihler: 'Onları (o Müslümanları) üzerinde bulundukları(yöneldikleri) kıblelerinden çeviren nedir?' diyecekler. (Ey Resûlüm! Onlara) de ki: 'Doğu da batı da (her yer) Allah’ındır.' (O,) dilediği kimseyi (
hikmetin
e binâen, kendi lütfundan)dosdoğru bir yola hidâyet eder....
Bəqərə Suresi, 151. Ayet:
Nitekim size, aranızda (görev yapmak üzere), sizden (kendinizden) bir Resûl (Peygamber) gönderdik ki, âyetlerimizi size tilâvet etsin (okuyup açıklasın) ve sizi (nefsinizi)tezkiye (ve tasfiye) etsin, size Kitap'ı(Kurânı Kerim'i) ve hikmeti öğretsin ve (
hikmetin
de ötesinde) bilmediğiniz şeyleri öğretsin.....
Bəqərə Suresi, 199. Ayet:
Sonra insanların akıp geldiği yerden (İslâm birliğini, ' Tevhîd İnancı'nın derin anlam ve
hikmetin
i düşünerek) akıp gelin ve Allah'tan günahlarınızın bağışlanmasını dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayan ve cok merhamet edendir....
Bəqərə Suresi, 208. Ayet:
Ey imân edenler! Hep birden (Allah'a itaat ve O'na kul olmanın derin anlam ve
hikmetin
i anlayarak) sulh ve selâmete girin.. Şeytanın adımlarına uymayın. Şüphesiz ki o, sizin apaçık düşmanınızdır....
Bəqərə Suresi, 213. Ayet:
İnsanlar tek bir ümmet (aynı din üzere) idi (daha sonra ihtilâfa düştüler); bunun üzerine Allah, müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak peygamberler gönderdi ve hakkında ihtilâfa düştükleri şeyler husûsunda, insanların aralarında hüküm vermek için, berâberlerinde hak ile Kitâb indirdi. Ancak kendilerine onun (o kitâbın) verildiği kimseler, onlara apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki zulüm (ve hased)den dolayı onda da ihtilâfa düştüler. Sonra Allah, (o ehl-i kitâbın) üzerind...
Bəqərə Suresi, 242. Ayet:
Bunları açıkladığı gibi, Allah size âyetlerini, ibadetleri, şer’î hükümleri de açıklıyor ki, aklınızı kullanarak düşünebilesiniz, şer’î hükümlerin
hikmetin
i anlayıp, size emrolunanları uygulayasınız....
Bəqərə Suresi, 272. Ayet:
(Ey Resûlüm!) Onların hidâyete ermesi sana âid değildir (senin vazîfen ancak tebliğdir); fakat Allah, dilediğini (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Hem hayır (ve hasenât)dan ne sarf ederseniz, artık kendiniz içindir. Zâten (siz) yalnız Allah’ın rızâsını arzu ederek sarf edersiniz, bu yüzden hayır (ve hasenat)dan ne sarf ederseniz, (onun ecri) size tam olarak verilir ve (âhirette) size haksızlık edilmez....
Ali-İmran Suresi, 58. Ayet:
İşte bu bilgiler, (sana gayb olan geçmiş olaylara) işaretler ve hikmetli zikirdir (olayların
hikmetin
i açıklamaktır)....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve
hikmetin
summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunnehu, kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne)....
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
1.
ve iz ehaze allâhu
: ve Allah aldığı zaman
2.
mîsâkan
: misak
3.
nebiyyîne
: peygamberler
4.
lemâ
: olduğu zama...
Nisa Suresi, 166. Ayet:
Ama Allah, sana bahşettiği hakikate (Bizzat Kendisi) şahitlik yapar: onu kendi
hikmetin
in bir ürünü olarak bahşettik ve melekleri de ona şahit tutmuştur; oysa hiç kimse Allahın şahitliği gibi şahitlik yapamaz....
Maidə Suresi, 18. Ayet:
Hâlbuki yahudiler ve hris ti yan lar: 'Biz, Allah’ın oğul ları ve sevdikleriyiz!' dedi(ler). De ki: 'Öyleyse (Allah), günahlarınız yüzünden size ni çin azâb edi yor? Bil'a kis siz,(O’nun) yarattığından bir insansınız.'(O,) dile diği kimseye (
hikmetin
e bi nâen kendi lüt fundan) mağfiret e der, dilediği kim seye de(hak ettiği üzere) azâb eder. Hem göklerin ve yerin ve iki si arasın da bulunanların mülkü Allah’ındır. Nihâyet dönüş ancak O’na dır....
Maidə Suresi, 83. Ayet:
1.
ve izâ semiû
: ve işittikleri zaman
2.
mâ unzile
: indirilen şeyi, indirileni
3.
ilâ er resûli
: Resûl'e
4.
terâ
Ənam Suresi, 39. Ayet:
Hem âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağırlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse, onu (küfründeki inadı sebebiyle) dalâlete atar. Kimi de dilerse, onu(
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) dosdoğru bir yol üzere kılar....
Ənam Suresi, 83. Ayet:
Ve işte bunlar, İbrâhîm'e, kavmine karşı verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimiz kimselerin derecelerini artırırız. Muhakkak ki; senin Rabbin hakîm (hükmün ve
hikmetin
sahibi)dir, alîmdir (en iyi bilendir)....
Ənam Suresi, 88. Ayet:
İşte bu (yol), Allah’ın hidâyetidir; kullarından kimi dilerse (
hikmetin
e binâen, kendi lütfundan) onunla hidâyete erdirir. Fakat şirk koşsalardı, elbette yapmakta oldukları şeyler (ameller) kendilerinden (kabûl edilmez) boşa giderdi....
Ənam Suresi, 103. Ayet:
'Allah, gözleri ve akılları denetim ve idraki içine alırken, gözler Allah’ı dünyada göremez, akıllar dünyada ve âhirette Allah’ı kavrayamaz. O
hikmetin
e nüfuz edilmeyen yüce varlıktır ve gizli-açık her şeyden haberdardır.'...
Ənam Suresi, 103. Ayet:
Hiçbir beşeri görüş ve tasavvur Onu kuşatamaz, halbuki O her türlü beşeri görüş ve tasavvuru çevreleyip kuşatır: zira yalnız Odur (
hikmetin
e) tam nüfuz edilemez olan, her şeyden haberdar bulunan....
Ənam Suresi, 125. Ayet:
Artık kim ki, Allah onu (
hikmetin
e binâen, kendi lütfundan) hidâyete erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm’a açar. Ve kim ki, (küfründeki inâdı sebebiyle, Allah) onu dalâlete atmak isterse, sanki göğe tırmanıyormuş gibi göğsünü iyice daralmış sıkıntılı hâle sokar. Allah, îmân etmeyenlerin üzerinde böyle kötülük (rezillik ve azab) bırakır....
Ənam Suresi, 131. Ayet:
İşte bu, (peygamberler gönderilmesinin, onların uyarıda bulunmasının sebebi), haberleri yokken, zulümleri yüzünden Rabbinin kasabaları yok edici olmadığı (
hikmetin
e dayanmakta)dır....
Əraf Suresi, 30. Ayet:
(Kullarının) bir kısmına (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) hidâyet verdi, bir kısmına da (küfür ve isyanlarına binâen) dalâlet hak oldu. Çünki onlar Allah’ı bırakıp şeytanları dostlar edindiler; (böyle iken) bir de gerçekten kendilerinin hidâyete ermiş kimseler olduklarını zannederler....
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Ve Mûsâ, ta'yîn ettiğimiz vakit(te ta'yîn ettiğimiz yere gelip mağfiret dilemeleri)için kavminden (buzağıya tapmayan) yetmiş adam seçti. Onları da o şiddetli sarsıntı yakalayınca (Mûsâ) dedi ki: 'Rabbim! Eğer dileseydin (buzağıya tapanlara engel olmadıkları ve onları terk etmedikleri için) onları da (ve dileseydin) beni de daha önce helâk ederdin. İçimizden bazı beyinsizlerin yaptığı şeyler yüzünden bizi helâk mı edeceksin? (Helâk etme yâ Rabbî!) Bu, senin imtihânından başka bir şey değildir. On...
Əraf Suresi, 178. Ayet:
Allah kimi (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirirse, işte hidâyete eren odur. Kimi de (küfrü sebebiyle) dalâlete atarsa, işte onlar gerçekten hüsrâna uğrayanlardır....
Tövbə Suresi, 27. Ayet:
Sonra Allah, bunun ardından dilediğinin tevbesini kabûl eder (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan ona tevbe nasîb eder). Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir....
Tövbə Suresi, 106. Ayet:
(Savaşa gitmeyenlerin) diğer bir kısmı da Allah’ın emrine bırakılmış kimselerdir; onlara ya azâb eder, ya da (
hikmetin
e binâen, kendi lütfundan) tevbelerini kabûl eder. Çünki Allah, Alîm (onların kalbinde olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm (hükmettiği her işte hikmetli olan)dır....
Yunus Suresi, 25. Ayet:
Ve Allah, (sizleri) selâm yurduna (Cennete) da'vet eder. Ve dilediğini (
hikmetin
e binâen, kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder....
Yunus Suresi, 39. Ayet:
Hayır hayır, aslında onlar özünü,
hikmetin
i kavrayamadıkları ve önceden kendilerine açıklanmamış her şeyi yalanlamaya eğilimliler. Onlardan önce gelip geçenler de işte böyle gerçeği yalanlamaya yeltenmişlerdi. (Gerçeği görmek istiyorsan) zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak!...
Hud Suresi, 73. Ayet:
Onlar: 'Sen, Allah’ın kudretine,
hikmetin
e, planına mı şaşıyorsun? Ey peygamber evinin halkı, Allah’ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun. Çünkü o hamde, övgüye ve şükre lâyıktır. İyiliği boldur.' dediler....
Yusif Suresi, 83. Ayet:
Ama babaları Yâkub: "Hayır, hayır! Korkarım yine nefisleriniz sizi olumsuz bir işe sürükleyip ayağınızı kaydırmıştır. Ne yapayım? Bu hale karşı sükûnet ve ümit içinde sabretmekten başka yapacak şey yok! Ümidim var ki Allah bütün kaybettiklerimi bana lütfedecektir. Çünkü O alîmdir, hakîmdir (benim de onların da hallerini bilir ve beni elbette
hikmetin
i ortaya koymak için, bu imtihana tâbi tutmuştur)."...
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
Hâlbuki (biz,) her peygamberi ancak kendi kavminin lisânıyla gönderdik ki,(Allah’ın emirlerini) onlara açıklasın! Artık, Allah dilediğini (kendi isyankârlıkları yüzünden) dalâlete atar, dilediğini de (
hikmetin
e binâen kendi lütfuyla) hidâyete erdirir. Çünki O, Azîz (kudreti daîmâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır....
Nəhl Suresi, 93. Ayet:
Hâlbuki Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet (olarak aynı din üzere)yapardı; fakat (O,) dilediğini (kendi isyânı yüzünden) dalâlete atar; dilediğini ise (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Ve (siz), yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorulacaksınız....
Nəhl Suresi, 101. Ayet:
Biz geçmiş kitaplardaki bir âyetin yerine Kur’ân ile başka bir âyeti getirdiğimiz zaman, -ki Allah neyi indireceğini iyi bilir- : 'Bu Kur’ân’ı sen uyduruyor, Allah’a iftira ediyorsun' derler. Kesinlikle hayır. Onların çoğu ilimden yoksun insanlar, neshin-geçmiş kutsal kitapları yürürlükten kaldırmanın
hikmetin
i bilemezler....
İsra Suresi, 97. Ayet:
Allah kimi (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirirse, işte hidâyete eren odur. Kimi de (isyankârlığı yüzünden) dalâlete atarsa, artık kendilerine O’ndan başkayardımcılar aslâ bulamazsın! Ve onları kıyâmet günü yüzleri üstü, kör, dilsiz ve sağır olarak haşrederiz. Onların varacağı yer Cehennemdir. (Onun ateşi) her yavaşladığında, onlara bir alev artırırız....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Hem (sen onlara bir baksaydın) güneşi görürdün ki, doğduğu zaman mağaralarının sağ tarafına meylediyor, battığı zaman ise onların sol tarafını kesiyordu (böylece ışığı onları rahatsız etmiyordu) ve onlar oranın genişçe bir yerinde idiler. (Onların) bu (hâlleri), Allah’ın delillerindendir. Allah, kime (
hikmetin
e binâen fazlından) hidâyet (nasîb) ederse, işte hidâyete eren odur. Kimi de (kendi küfrü sebebiyle)dalâlete atarsa, artık onun için aslâ bir yardımcı ve (hak yolu g...
Kəhf Suresi, 21. Ayet:
Böylece biz, (insanları) onların hâlinden haberdar ettik ki, Allah’ın va’dinin hak olduğunu ve kıyametin gerçekleşmesinde de hiçbir şüphe olmadığını bilsinler. Hani onlar (olayın mucizevî tarafını ve asıl
hikmetin
i bırakmışlar da) aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. (Bazıları), “Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların hâlini daha iyi bilir” dediler. Duruma hâkim olanlar ise, “Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız” dediler....
Kəhf Suresi, 26. Ayet:
'Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerdeki ve yerdeki bilinmeyenlerin bilgisi Allah’a aittir. O ne güzel görür. O ne mükemmel işitir. Onların onun dışında, kulları durumundakilerden, emrinde oldukları bir otoriteleri, yardım eden bir dostu, koruyucusu da yoktur. O kendi hükümranlığına, otoritesine, yargı ve icra yetkisine,
hikmetin
e kimseyi ortak etmez.' de....
Kəhf Suresi, 109. Ayet:
De ki: 'Rabbimin (ilim ve
hikmetin
in) kelimeleri(ni yazmak) için deniz(ler)mürekkeb olsaydı ve yardımcı olarak bir o kadarını daha getirmiş olsaydık, Rabbimin sözleri tükenmeden elbette o deniz(ler) tükenir(di)!'...
Həcc Suresi, 16. Ayet:
İşte onu (Kur’ân’ı) böyle apaçık âyetler hâlinde indirdik; şübhesiz ki Allah,(
hikmetin
e binâen, kendi lûtfundan) dilediğine hidâyet verir....
Həcc Suresi, 63. Ayet:
Allah’ın gökten su indirdiğini, yeryüzünün yemyeşil olduğunu görmüyor musun? Allah
hikmetin
e nüfuz edilmeyen yüce varlıktır, gizli-açık her şeyden haberdardır....
Nur Suresi, 27. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi ev ve odalarınızdan başka evlere, sahibleriyle alışkanlık temin edib izin almadan ve selâm vermeden, girmeyin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Olur ki düşünür,
hikmetin
i anlarsınız....
Nur Suresi, 27. Ayet:
Ey îman edenler, kendi (ev ve) odalarınızdan başka (evlere ve) odalara saahibleriyle alışkanlık peyda etmeden ve selâm da vermeden girmeyin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Olur ki iyice düşünür (
hikmetin
i idrâk eder) siniz. ...
Nur Suresi, 27. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi ev ve odalarınızdan başka evlere, sahipleri ile alışkanlık temin edip, izin almadan ve selâm vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Olur ki iyice düşünür
hikmetin
i anlarsınız....
Nur Suresi, 27. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi evleriniz dışındaki evlere, sahiplerinden izin isteyip onlara selâm vermeden girmeyiniz! Böyle yapmanız sizin için daha münasiptir. Olur ki düşünür,
hikmetin
i anlarsınız....
Nur Suresi, 46. Ayet:
And olsun ki, (biz size hakikati) açıklayıcı âyetler indirdik. Allah ise, dilediği kimseyi (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder....
Nur Suresi, 61. Ayet:
Görme özürlü, topal veya hasta gibi özürlülerin sizin evlerinizden yemek yemelerinde mahzur olmadığı gibi, sizin de eşlerinize yahut çocuklarınıza ait evlerinizden, babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden yahut anahtarları size bırakılıp sahip çıkmanız istenen yerlerden veya arkadaşlarınızın evlerinden yemek yemenizde mahzur yo...
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Andolsun ki, biz ilâhi kitapları, ilâhi kelâmı, birbiri ardınca, birbirleriyle irtibatlı olarak onların lehlerine göndermeye devam ettik, şer’î ahkâmın, ahlâkî ilkelerin, geçmiş örneklerin, örfün vaatlerin ve tehditlerin, müjdelerin ve uyarıların, Kur’ân âyetlerinin birbirleriyle irtibatlandırılarak, bir bütünlük içinde anlaşılmasını ve uygulanmasını emrettik. Ola ki bunun
hikmetin
i düşünüp öğüt alırlar....
Loğman Suresi, 16. Ayet:
Lokman oğluna: 'Oğulcuğum, yaptığın amel, bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, bir kaya içinde veya göklerde, yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu senin karşına getirir. Allah
hikmetin
e nüfuz edilmeyen yüce varlıktır; gizli-açık her şeyden haberdardır.' dedi....
Fatir Suresi, 8. Ayet:
Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, (kötülüğü hiç istemeyen kimse gibi) midir? Artık şübhe yok ki Allah, dilediğini (küfründeki inadı sebebiyle)dalâlete atar, dilediğini de (
hikmetin
e binâen, kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Öyle ise (îmân etmiyorlar diye) nefsin onlara hasretlerle (üzüntüyle tükenip) gitmesin! Muhakkak ki Allah,(onlar) ne yapıyorlarsa hakkıyla bilendir....
Fatir Suresi, 22. Ayet:
Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şübhesiz ki Allah (Kur’ân’ın hakikatini
hikmetin
e binâen) dilediği kimseye işittirir (de onlara hidâyet eder). Yoksa sen kabirlerde bulunanlara(ma'nen ölmüş olanlara) işittirecek bir kimse değilsin!...
Zümər Suresi, 23. Ayet:
Allah, sözün en güzelini, (âyetleri) birbirine benzeyen ve (hakikatleri) tekrarlanan bir kitab hâlinde indirdi. Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir! Sonra derileri de, kalbleri de Allah’ın zikrine yumuşar! İşte bu (kitab) Allah’ın hidâyetidir; onunla (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) dilediğini hidâyete erdirir. Allah, kimi de (kendi isyânındaki ısrârı yüzünden) dalâlete atarsa, artık onu hidâyete erdirecek olan yoktur....
Zümər Suresi, 37. Ayet:
Allah kimi de (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirirse, onu da dalâlete düşürecek hiçbir kimse yoktur. Allah, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen) intikam sâhibi değil midir?...
Zümər Suresi, 42. Ayet:
Allah, insanların ölümleri anında ruhlarını alarak ölümlerini gerçekleştirir. Ölmeyenin de uykularında ruhlarını alarak ölü gibi uyutur. Uykuları sırasında ölümlerine hükmettiği ruhları kudret elinde tutar, diğerlerini de belirli vâdeye kadar serbest bırakır. Gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, bunda Allah’ın sınırsız kudretini, kurduğu düzeni, yüce
hikmetin
i gösteren âyetler, deliller var....
Mömin Suresi, 13. Ayet:
Size kudret ve
hikmetin
e dair delillerini gösteren, gökten size rızık indiren O’dur. Fakat ancak gönülden Allah’a dönen kimse düşünüp ibret alır....
Fussilət Suresi, 39. Ayet:
O’nun kudretinin ve
hikmetin
in delillerinden biri de şudur ki: Sen yeri boynu bükük, kupkuru görürsün. Fakat Biz üzerine su indirince yer harekete geçip kabarır. İşte bu yere kim hayat veriyorsa ölüleri de O diriltecektir. Çünkü O her şeye kadirdir....
Şura Suresi, 8. Ayet:
Hâlbuki Allah dilese idi, onları elbette (hepsi îmân etmiş) tek bir ümmet yapardı; fakat(O), dilediğini (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) rahmetine koyar. Zâlimlere gelince, onlar için ne bir dost ne de bir yardımcı vardır....
Şura Suresi, 29. Ayet:
Gökleri ve yeri yaratması ve oraları her türlü canlı ile doldurması, O’nun (kudretinin ve
hikmetin
in) delillerindendir. O elbette dilediği zaman onları mahşerde toplamaya da kadirdir....
Şura Suresi, 32. Ayet:
(32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve
hikmetin
in delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir....
Şura Suresi, 33. Ayet:
(32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve
hikmetin
in delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir....
Şura Suresi, 34. Ayet:
(32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve
hikmetin
in delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir....
Şura Suresi, 35. Ayet:
(32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve
hikmetin
in delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir....
Casiyə Suresi, 3. Ayet:
Şüphesiz göklerde ve yerde müminler için Allah’ın kudret ve
hikmetin
e dair çok deliller vardır....
Casiyə Suresi, 5. Ayet:
Gece ve gündüzün peş peşe gelip müddetlerinin uzayıp kısalmasında, Allah’ın gökten bir rızık, yani yağmur indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde, rüzgârları evirip çevirmesinde, akıllarını kullanıp düşünecek kimseler için Allah’ın kudretine ve
hikmetin
e dair birçok deliller vardır....
Qəmər Suresi, 5. Ayet:
O haberlerde
hikmetin
en üstünü vardır. Fakat uyarılar aslâ fayda vermiyor....
Qəmər Suresi, 52. Ayet:
(Onlar gerçekten suçluydular,) çünkü yaptıkları bütün (kötülükler), (ilahi)
hikmetin
(kadim) belgelerinde (kendilerine gösterilmiştir);...
Hədid Suresi, 21. Ayet:
Rabbinizden bir mağfirete ve genişliği, gökle yerin genişliği gibi olup, Allah’a ve O’nun peygamberlerine îmân edenler için hazırlanmış bulunan bir Cennete doğru yarışın! Bu, Allah’ın lütfudur! Onu (
hikmetin
e binâen, kendi lütfundan) dilediğine verir. Çünki Allah, pek büyük ihsan sâhibidir....
Mümtahinə Suresi, 5. Ayet:
'Rabbimiz! Bizi kâfirler için fitne yapma. Bizi bağışla. Şüphesiz ki Senin kudretin herşeye üstün,
hikmetin
herşeyi kuşatmıştır.'...
Mümtahinə Suresi, 5. Ayet:
"Ey Rabbimiz! Bizi, küfre sapanlar için bir fitne/imtihan aracı yapma! Bağışla bizi ey Rabbimiz! Sen, yalnız sen sonsuz kudretin, sonsuz
hikmetin
sahibisin."...
Müddəssir Suresi, 31. Ayet:
(Biz) Cehennemin sâhiblerini (o zebânîleri) meleklerden başkası yapmadık. Onların sayısını da inkâr edenler için ancak bir imtihan vesîlesi kıldık ki, kendilerine kitab verilmiş olanlar kat'î olarak îmân etsin, îmân edenlerin de îmânı artsın ve kendilerine kitab veril miş olanlarla mü’minler şübheye düşmesin ler. Kalblerinde bir hastalık (nifak) bulunanlarla kâfir ler ise desin ki: 'Allah misâl olarak bununla neyi mu râd etti?' Böylece Allah, (isyanlarındaki ısrarları yüzünden) dilediğini dalâle...
Müddəssir Suresi, 56. Ayet:
Bununla berâber, Allah (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) dilemedikçe nasîhat almazlar! (Kendisinden) sakınılmaya lâyık olan da, bağışlamaya ehil olan da O’dur!...
İnsan Suresi, 31. Ayet:
O, dilediği kimseyi (
hikmetin
e binâen kendi lütfundan) rahmetine dâhil eder. Zâlimlere gelince, onlar için çok elemli bir azab hazırlamıştır....
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Evlerinizde okunan, uygulanan Allah’ın âyetlerini, hikmetlerini, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgilerini, peygamberin sünnetini, hadislerini belleyin, toplanıp müzakere edin, bilmeyenlere anlatın, öğretin. Allah
hikmetin
e nüfuz edilmeyen yüce varlıktır ve gizli-açık her şeyden haberdardır....
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Evlerinizde okunan Allah'in ayetlerini ve
hikmetin
i hatirda tutun. suphesiz Allah haberdar olandir, latif olandir. *...
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın ; şüphesiz ki Allah her şeyin inceliğini, esrar ve
hikmetin
i bilir, her şeyden haberlidir....
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Evlerinizde okunan Allah'ın ayetlerini ve
hikmetin
i hatırda tutun. Şüphesiz Allah haberdar olandır, latif olandır....
Əhzab Suresi, 34. Ayet:
Evlerinizde okunan Allah'ın mesajlarını ve (O'nun)
hikmetin
i hatırlayın: şüphesiz Allah (
hikmetin
de) akıl sır ermez bir derinlik sahibidir, her şeyden haberdardır....
Zuxruf Suresi, 59. Ayet:
(59-60) Hayır, o bir tanrı değil, nimetimize mazhar ettiğimiz ve İsrailoğulları için bir örnek yaptığımız bir has kulumuzdu. Şayet yapmak isteseydik, sizin yerinize geçmek üzere melekler yaratırdık. Ama bu, Allah’ın
hikmetin
e aykırıdır....
Zuxruf Suresi, 60. Ayet:
(59-60) Hayır, o bir tanrı değil, nimetimize mazhar ettiğimiz ve İsrailoğulları için bir örnek yaptığımız bir has kulumuzdu. Şayet yapmak isteseydik, sizin yerinize geçmek üzere melekler yaratırdık. Ama bu, Allah’ın
hikmetin
e aykırıdır....
Mülk Suresi, 14. Ayet:
Hikmete dayalı, hesaplı bir düzen içinde, yaratanın yarattıklarını bilmemesi mümkün mü?Allah,
hikmetin
e nüfuz edilmeyen yüce varlıktır ve gizli-açık her şeyden haberdardır....
Mülk Suresi, 14. Ayet:
(Her şeyi) yaratan O, nasıl olur da (her şeyi) bilmez? Evet, yalnız O, (
hikmetin
de) erişilmez bir derinlik sahibidir, her şeyden haberdar olandır!...