Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 231. Ayet:
Böylece, kadınlarınızı boşadığınızda ve onlar bekleme sürelerinin sonuna yaklaşmak üzere iken onları ya güzellikle alıkoyun ya da güzel bir şekilde bırakın. Ama, arzuları hilafına, eziyet etmek için alıkoymayın: Çünkü, böyle bir davranışta bulunan, (yalnızca) kendisine haksızlık etmiş olur. Ve Allah'ın (bu) mesajlarını önemsemezlik yapmayın; Allah'ın size lütfettiği nimetleri ve size öğüt için indirdiği vahyi ve hikmeti hatırlayın; Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, ve bilin ki Alla...
Nisa Suresi, 19. Ayet:
Ey iman edenler, kadınlara, zorla verâset yoluyla geçen mal muamelesi yapmanız, güç durumda bırakılarak arzuları hilâfına onlara vâris olmanız size helâl ve meşrû değildir. Delille, şâhitle ispatlanmış apaçık bir edepsizlik, fuhuş yapmadıkça, gayrimeşru ilişkiye girmedikçe, onlara verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtarmanız için de, kadınları sıkıştırmayın. Onlarla Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine göre, İslâmî kurallarla örtüşen örfe, hakkaniyete uygun yaşayın. Eğer onlardan hoşlanmadınızsa, olab...
Nisa Suresi, 19. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Hanımlarınıza, onların arzusu hilafına (baskı yaparak) mirasçı olma(ya çalışma)nız helal değildir. Ve açık bir şekilde hayasızca davranma suçu işlemedikçe vermiş olduğunuz herhangi bir şeyi geri almak amacıyla onlara baskı yapmayın. Ve hanımlarınızla güzel bir şekilde geçinin; çünkü onlardan hoşlanmıyor olsanız bile, olabilir ki hoşlanmadığınız bir şeyi Allah büyük bir hayra vesile kılmış olabilir....
Nisa Suresi, 81. Ayet:
Bâş üstüne diyorlar sonra da yanından çıktıklarında içlerinden bir takımı dediklerinin hilâfına tezvirat yapıyorlar, Allah da yaptıkları tezviratı kaydediyor, onun için sen yüzlerine vurmaktan vaz geç de Allaha havale et Allah vekil yeter...
Nisa Suresi, 81. Ayet:
Sana; peki, derler. Yanından ayrıldıktan sonra da içlerinden bir grup sana söylediklerini hilafına geceleyin plan kurarlar. Allah gece tasarladıklarını yazıyor. Onlara aldırış etme. Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter....
Maidə Suresi, 33. Ayet:
İnnemâ cezâûllezîne yuhâribûnallâhe ve resûlehu ve yes’avne fil ardı fesâden en yukattelû ev yusallebû ev tukattaa eydîhim ve erculuhum min hılâfin ev yunfev minel ard(ardı), zâlike lehum hızyun fîd dunyâ ve lehum fîl âhırati azâbun azîm(azîmun)....
Maidə Suresi, 33. Ayet:
1.
innemâ
: ancak
2.
cezâû
: ceza
3.
ellezîne yuhâribûne
: o harp edenler, savaşanlar
4.
allâhe ve resûle-hu
: All...
Maidə Suresi, 89. Ayet:
1.
lâ yuâhizu-kum(u)
: sizi ahaze etmez, sorumlu tutmaz
2.
allâhu
: Allâh (c.c.)
3.
bi el lagvi
: boş sözler ile
4.
fî eymâni-k...
Əraf Suresi, 124. Ayet:
Le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min
hilâfin
summe le usallibennekum ecmaîn(ecmaîne). ...
Əraf Suresi, 124. Ayet:
1.
le ukattıanne
: mutlaka keseceğim (parçalayacağım)
2.
eydiye-kum
: elleriniz
3.
ve ercule-kum
: ve ayaklarınız
4.
min hilâfi...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Geri kalanlar (münafıklar), Allah'ın Resûl'üne muhalefet ederek (hilâfında olarak) kalıp oturmaları ile ferahladılar. Allah yolunda malları ve nefsleri (canları) ile cihad etmeyi kerih gördüler. Ve: “Sıcakta savaşa çıkmayın.” dediler. De ki: “Cehennem ateşi daha şiddetli sıcaktır.” Keşke idrak etmiş olsalardı....
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Allah'in paygamberinin hilafina geri kalanlar, oturup kalmalarina sevindiler. Allah yolunda mallariyle ve canlariyle cihat hoslarina gitmedi. «Sicakta savasa cikmayin» dediler. De ki: «Cahennem atesi daha sicaktir.» Keski bilseydiler!...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Allah'ın Peygamberinin hilafına geri kalanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallariyle ve canlariyle cihat hoşlarına gitmedi. 'Sıcakta savaşa çıkmayın' dediler. De ki: 'Cehennem ateşi daha sıcaktır.' Keşke bilseydiler!...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Arkada kalanlar Resulullah hılâfına olarak oturub kalmalariyle ferahlandılar, Allah yolunda mallariyle, canlariyle mücahid olmayı hoşlanmadılar, bu sıcakta seferber olmayın dediler, de ki Cehennem ateşi daha sıcak, fakat duysalardı...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Savaştan geri kalan münafıklar, Resulullah'ın hilafına, onun savaşa gitmesine karşılık, oturup kalmalarıyla ferahladılar ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmekten hoşlanmadılar, üstelik «Bu sıcakta savaşa gitmeyin.» dediler. De ki: «Cehennem ateşi daha sıcaktır.» Keşke anlayabilselerdi....
Hud Suresi, 88. Ayet:
(Şuayb:) "Ey kavmim!" diye karşılık verdi, "Ne dersiniz, ya ben Rabbimden apaçık bir kanıta dayanıyorsam, ya beni kendi katından güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa, (söyleyin, o zaman, başka nasıl davranabilirim?) Hem ben, sizden yapmamanızı istediğim şeyi, sizin hilafınıza yapmak istiyor da değilim. Ben sadece gücümün elverdiği kadar ıslah etmek istiyorum; ama (bunda ne kadar) başarı göstereceğim bütünüyle Allah'a bağlıdır. Ben O'na güvenip dayanıyor ve her zaman, her konuda O'na yöneliyorum!"...
Nəhl Suresi, 35. Ayet:
Allah'tan başkalarına tanrısal nitelikler yakıştıran kimseler: "Eğer Allah dileseydi," diyorlar, "ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye kulluk etmez, O'nun buyruğu hilafına hiçbir şeyi yasaklamazdık." Onlardan önce gelip geçen (inkarcılar) da tıpkı böyle demişlerdi; peki, bu durumda elçilere, (kendilerine indirilen mesajı) açık açık bildirmekten başka ne düşer?...
Taha Suresi, 71. Ayet:
Kâle âmentum lehu kable en âzene lekum, innehu le kebîrukumullezî allemekumus sihr(sihra), fe le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min
hilâfin
ve le usallibennekum fî cuzûın nahli ve le ta’lemunne eyyunâ eşeddu azâben ve ebkâ....
Taha Suresi, 71. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
âmentum
: inandınız mı, îmân mı ettiniz
3.
lehu
: ona
4.
kable
: önce
...
Ənbiya Suresi, 40. Ayet:
Onların beklentilerinin hilafına, o ateş öyle apansız gelecek ki, kendileri birden donakalacaklar. Artık ne onu geri çevirecek güçleri olacak, ne de kendilerine süre verilecek!...
Nur Suresi, 63. Ayet:
Peygamberin duâsını aranızda birbirinize ettiğiniz duâ gibi farz etmeyin, içinizden birbirini siper ederek sıvışıp sıvışıp gidenleri Allah muhakkak biliyor, binaenaleyh onun emrinden hılâfına gidenler başlarına bir fitne inmekten veya elîm bir azâb irmekten hazer etsinler...
Şüəra Suresi, 49. Ayet:
Kâle âmentum lehu kable en âzene lekum, innehu le kebîrukumullezî allemekumus sıhr(sıhra), fe le sevfe ta’lemûn(ta’lemûne), le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hılâfin ve le usallibennekum ecmaîn(ecmaîne)....
Şüəra Suresi, 49. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
âmentum
: siz îmân ettiniz
3.
lehu
: ona
4.
kable
: önce, evvel
Mömin Suresi, 29. Ayet:
«Ey kavmim, bugün bu yerde, siz gaalib (kimse) ler olmak üzere, mülk sizindir. Fakat Allahın hışmı bize gelib çatarsa kim bize yardım eder»? Fir'avn dedi ki: «Ben size hangi re'yde bulunuyorsam ondan başkasını işaret etmiyorum. Size doğru yolun hilafını da göstermiyorum». ...