Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Hud Suresi, 54. Ayet:
Biz ancaq bunu deyə bilərik ki,
ilahlarımızdan
biri səni yaman pis çarpıb”. Hud dedi: “Mən Allahı şahid tuturam və siz də şahid olun ki, mən sizin qoşduğunuz şəriklərdən uzağam....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Onlar: “Sən bizi
ilahlarımızdan
döndərmək üçün gəlmisən? Əgər doğru deyirsənsə, bizə vəd etdiyini (əzabı) gətir!” - dedilər....
Hud Suresi, 54. Ayet:
"İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir sözümüz yok." dediler. Hud da: "Ben Allah'ı tanık tutuyorum. Siz de tanık olun ki ben müşriklerden değilim." dedi....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
"Sen bizi
ilahlarımızdan
vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin şeyi hemen getir." dediler....
Hud Suresi, 54. Ayet:
(54-55) Biz sadece şunu söyleriz: “Seni, ilâhlarımızdan biri fena çarpmış.” Hûd, dedi ki: “İşte ben Allah’ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben sizin Allah’ı bırakıp da O’na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Haydi hepiniz toptan bana tuzak kurun, sonra da bana göz açtırmayın.”...
Hud Suresi, 54. Ayet:
Seni
ilahlarımızdan
bazıları fena çarpmış, demekten başka bir şey söylemiyoruz. Dedi ki: 'Ben Allah'ı şahit tutuyorum ve siz de şahid olun ki, ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım....
Hud Suresi, 54. Ayet:
Sana söyleyeceğimiz tek söz şudur: «Seni
ilahlarımızdan
biri çarpmış olmalı.» Hud dedi ki; «Ben Allah'ı şahit tutuyorum, ayrıca siz de şahit olunuz ki, ben O'na koştuğunuz ortaklardan uzağım.»...
Hud Suresi, 54. Ayet:
(54-55) '(Biz senin hakkında) ancak: 'İlâhlarımızdan bazısı seni fenâ çarpmış’ diyoruz.' (Hûd) dedi ki: 'Şübhesiz ben (ise) Allah’ı şâhid tutuyorum; (siz de) şâhid olun ki doğrusu ben, sizin O’nu (Allah’ı) bırakıp da şirk koşmakta olduğunuz şeylerden uzağım! Artık (isterseniz) hep berâber bana tuzak kurun; sonra (da) bana hiç mühlet vermeyin!'...
Hud Suresi, 54. Ayet:
İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir şey de söylemeyiz. Dedi ki: Doğrusu ben, Allah'ı şahid tutuyorum. Siz de şahid olun ki; sizin Allah'tan başka şirk koştuğunuz şeylerden, ben uzağım....
Hud Suresi, 54. Ayet:
“Biz: 'Seni ilâhlarımızdan biri fenâ çarpmış!' demekten başka bir söz söyleyemeyiz. ” O da dedi ki: “Ben Allah'ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım. ”...
Hud Suresi, 54. Ayet:
-Biz ancak ‘seni
ilahlarımızdan
biri çarpmış’ demekten başka bir şey demeyiz, dediler. Hûd: -Ben, Allah’ı şahit tutuyorum. Siz de şahit olun ki, ben sizin O’nu bırakıp koştuğunuz şirklerden uzağım....
Hud Suresi, 54. Ayet:
"Sadece şunu söylüyoruz: 'İlahlarımızdan biri seni kötü çarpmış." Hûd dedi: "Ben Allah'ı tanık tutuyorum, siz de tanık olun ki, ben sizin Allah'a ortak yaptıklarınızdan uzağım."...
Hud Suresi, 55. Ayet:
(54-55) Biz sadece şunu söyleriz: “Seni, ilâhlarımızdan biri fena çarpmış.” Hûd, dedi ki: “İşte ben Allah’ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben sizin Allah’ı bırakıp da O’na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Haydi hepiniz toptan bana tuzak kurun, sonra da bana göz açtırmayın.”...
Hud Suresi, 55. Ayet:
(54-55) '(Biz senin hakkında) ancak: 'İlâhlarımızdan bazısı seni fenâ çarpmış’ diyoruz.' (Hûd) dedi ki: 'Şübhesiz ben (ise) Allah’ı şâhid tutuyorum; (siz de) şâhid olun ki doğrusu ben, sizin O’nu (Allah’ı) bırakıp da şirk koşmakta olduğunuz şeylerden uzağım! Artık (isterseniz) hep berâber bana tuzak kurun; sonra (da) bana hiç mühlet vermeyin!'...
Furqan Suresi, 41. Ayet:
(41-42) Onlar seni görünce ancak eğlenceye alırlar. “Allah’ın peygamber olarak gönderdiği adam bu mu? Biz, ilâhlarımıza sımsıkı sarılmasaydık neredeyse bizi ilâhlarımızdan uzaklaştıracaktı” (derler.) Onlar yakında azabı gördükleri zaman, yolca kimin daha sapık olduğunu görecekler....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
1.
in
: eğer, ise
2.
kâde
: neredeyse, az kalsın
3.
le
: mutlaka, elbette, gerçekten
4.
yudıllu-nâ
: bizi saptırac...
Furqan Suresi, 42. Ayet:
“Ona sabretmemiş olsaydık, gerçekten, neredeyse bizi ilâhlarımızdan saptırıyordu.” Azabı gördükleri zaman kimin yoldan daha çok saptığını öğrenecekler....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
(41-42) Onlar seni görünce ancak eğlenceye alırlar. “Allah’ın peygamber olarak gönderdiği adam bu mu? Biz, ilâhlarımıza sımsıkı sarılmasaydık neredeyse bizi ilâhlarımızdan uzaklaştıracaktı” (derler.) Onlar yakında azabı gördükleri zaman, yolca kimin daha sapık olduğunu görecekler....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
Eğer biz onların üzerinde kararlılık göstermeseydik neredeyse bizi
ilahlarımızdan
saptıracaktı.' Yakında azabı gördüklerinde kimin yolca daha sapık olduğunu bilecekler....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
"Eğer onlara karşı kararlılık göstermeseydik, neredeyse bizi
ilahlarımızdan
saptıracaktı." Azabı görecekleri zaman, kim yol bakımından daha sapıkmış, öğreneceklerdir....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
'Eğer (onlara tapmakta) üzerlerine sebât etmeseydik, nerede ise bizi ilâhlarımızdan saptıracaktı!' (derler.) Fakat azâbı gördükleri zaman, yolca daha sapıkolanın kim olduğunu ileride bilecekler!...
Furqan Suresi, 42. Ayet:
“Eğer ilâhlarımıza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten bizi neredeyse ilâhlarımızdan saptıracaktı!” (diyorlar). Azabı gördükleri zaman kimin yolunun sapık olduğunu bilecekler....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
-Eğer dayanmasaydık az kalsın bizi
ilahlarımızdan
saptıracaktı, derler. Onlar azabı gördükleri zaman, kimin yolunun sapık olduğunu bilecekler....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
«Eğer biz onlara karşı kararlılık göstermeseydik, neredeyse bizi
ilahlarımızdan
saptırmış olacaktı.» Azabı görecekleri zaman, kim yol bakımından daha sapıkmış, onlar öğreneceklerdir....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
"Eğer biz kendilerine bağlılıkta sabırlı olmasaydık, bu bizi
ilahlarımızdan
saptıracaktı." Azabı gördüklerinde, yolca kimin daha sapık olduğunu bilecekler....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
e ci'te-nâ
: bize mi geldin
3.
li te'fike-nâ
: bizi çevirmek, vazgeçirmek için
4.
an âliheti-nâ
<...
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Sen bizi ilâhlarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sen sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen, o zaman bize vaadettiğin şeyi (azabı) getir.” dediler....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Onlar ise, “Sen bizi ilâhlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir” dediler....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Onlar: 'Sen, bizi, ilâhlarımızdan vazgeçirmek için mi, geldin? Eğer sözünde doğru isen, bizi tehdit ettiğin azâbı hemen getir.' dediler....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Dediler ki: 'Sen bizi
ilahlarımızdan
alıkoymak için mi bize geldin? Öyleyse doğru sözlülerden isen bize vaad ettiğini getir.'...
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Dediler ki: "Sen, bizi
ilahlarımızdan
çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."...
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Onlar: «Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durduğun azabı haydi getir.» dediler....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
(Onlar:) '(Sen) bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, haydi bizi tehdîd edip durduğun (azâb)ı bize getir!' dediler....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Dediler ki: «Sen bize geldin mi ki, bizi ilâhlarımızdan geri döndüresin? İmdi bize vaadettiğin şeyleri getiriver, eğer sen sâdıklardan oldu isen.»...
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Dediler ki: "Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğru sözlülerden isen, hadi bizi tehdit edip durduğun azabı başımıza getir. "...
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Onlar da: -Bizi
ilahlarımızdan
ayırmak için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen haydi bize getir, bizi tehdit ettiğin şeyi! demişlerdi....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Dediler ki: «Sen, bizi
ilahlarımızdan
çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir.»...
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Onlar: “Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, hadi o bizi tehdit edip durduğun azabı hemen getir” dediler. ...
Furqan Suresi, 42. Ayet:
'Ona səbir etməmiş olsaydıq, həqiqətən, az qala bizi
ilahlarımızdan
sapdırırdı.' Əzabı gördükləri zaman kimin yoldan daha çox sapdığını öyrənəcəklər....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
‘Sən bizi
ilahlarımızdan
döndərmək üçünmü bizə gəldin? Əgər sən doğru söyləyənlərdənsənsə, o zaman bizə vəd etdiyin əzabı gətir.’ dedilər....
Hud Suresi, 54. Ayet:
Biz ancaq bunu deyirik: “İlahlarımızdan biri sənə sədəmə toxundurmuşdur”. Hud dedi ki: “Mən Allahı şahid tuturam. Siz də şahid olun ki, mən sizin Allahı buraxıb Ona şərik qoşduğunuz şeylərdən uzağam....
Furqan Suresi, 42. Ayet:
Biz
ilahlarımızdan
bərk yapışmasaydıq, az qala bizi
ilahlarımızdan
uzaqlaşdıracaqdı”, (– deyərlər.) Onlar tezliklə əzabı gördükləri zaman kimin yolunun daha sapqın olduğunu biləcəklər....
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
Onlar isə: “Sən bizi
ilahlarımızdan
uzaqlaşdırmaq üçün gəlmisən? Doğru danışanlardansansa, bizi qorxutduğun şeyi başımıza gətir”, – dedilər....