Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Hud Suresi, 114. Ayet:
Gündüzün iki başında və gecənin ilk vaxtlarında namaz qıl! Həqiqətən, yaxşı əməllər pis əməlləri yox edər. Bu, öyüd almaq istəyənlər üçün bir nəsihətdir. (Təfsirçilərə görə, gündüzün iki başındakı namazlar sübh, günorta və
ilki
ndi namazı, gecənin yaxın vaxtlarındakı namazlar isə axşam və yatsı namazlarıdır.)...
İsra Suresi, 78. Ayet:
Günorta vaxtından gecənin qaranlığına qədər (müəyyən vaxtlarda) namaz qıl! Bir də sübh namazını (qıl)! Şübhəsiz ki, sübh namazı (mələklər tərəfindən) müşahidə olunur. (Təfsirçilərə görə, bu ayə beş vaxt namaza işarə edir. Belə ki, günortadan sonrakı namazlar günorta və
ilki
ndi namazları, günəşin batmasından sonrakı namazlar da axşam və yatsı namazlarıdır. Sübh namazı isə xüsusi olaraq qeyd edilmişdir.)...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Mənə müsəlmanların
ilki
olmağım əmr olunmuşdur”....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De: “Əgər Rəhman olan Allahın bir övladı olsaydı, ona ibadət edənlərin
ilki
mən olardım....
Nəcm Suresi, 50. Ayet:
Əvvəlki (
ilki
n) Adı (Ad qövmünü) O məhv etdi....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlərinizdə qərar tutun. İlkin Cahiliyyat dövründəki kimi açıq-saçıq olmayın. (Bər-bəzəyinizi taxaraq evdən çıxıb özünüzü, gözəlliyinizi yad kişilərə göstərməyin!) Namaz qılın, zəkat verin, Allaha və Rəsuluna itaət edin. Ey əhli-beyt! Allah sizdən çirkinliyi (günahı) yox etmək və sizi tərtəmiz (pak) etmək istər!...
Casiyə Suresi, 26. Ayet:
(Ya Peyğəmbər!) De: “Allah sizi dirildir, sonra öldürür. Sonra da sizi qiyamət günü (dirildib) bir yerə yığacaqdır. Ona (qiyamətə) heç bir şəkk-şübhə yoxdur, lakin insanların çoxu (qiyamətin haqq, təkrar dirilmənin
ilki
n yaradılışından çox asan olduğunu) bilməz!”...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Yanınızdakini "tasdik edici" olarak gönderdiğimize inanın. Onu Küfr edenlerin
ilki
siz olmayın. Ayetlerimi az bir değere değişmeyin. Ve Bana karşı takvalı olun....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Göklerin ve yerin fıtratını belirleyen; herkesi yedirip içiren, fakat kendisinin yeme ve içmeye ihtiyacı olmayan Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana, teslim olanların
ilki
olmam emredildi." Ve sakın müşriklerden olma!...
Ənam Suresi, 110. Ayet:
İlkin ona iman etmedikleri gibi, onların gönüllerini ve basiretlerini tersyüz ederiz ve onları azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ve Musa, belirlediğimiz yere gelip de Rabb'i onunla konuşunca: "Bana görün de Sana bakayım!" dedi. "Sen Beni göremezsin, fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de Beni göreceksin." buyurdu. Rabb'i dağa tecelli edince onu darmadağın etti ve Musa baygın düştü. Kendine gelince: "Sen münezzehsin. Tevbe ettim Sana. Ben Mü'minlerin
ilki
yim." dedi....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
"Ve bana teslim olanların
ilki
olmam buyruldu."...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Sizin yanınızda olanı (Tevrat'ı) tasdik edici olarak indirdiğim şeye (Kur'ân'a) îmân edin ve o'nu inkâr edenlerin
ilki
siz olmayın. Ve âyetlerimi az bir bedelle satmayın. Ve artık sadece Bana karşı takva sahibi olun....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Elinizdeki Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğimize (Kur’an’a) iman edin. Onu inkâr edenlerin
ilki
olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Elinizdekini (Tevrat'ın aslını) tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin. Sakın onu inkâr edenlerin
ilki
olmayın! Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız benden (benim azabımdan) korkun....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Ve iman edin sizde olanı (Tevrat'ı) tasdik eden, indîmizden inzâl ettiğimize (Kurân'a). O gerçeği inkâr edenlerin
ilki
olmayın. Varlığınızdaki (B sırrı kapsamındaki) işaretlerimi (Esmâ'nın açığa çıkış kuvvelerini) az bir dünya değerine değişmeyin. Benden korunun!...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Elinizdeki doğru bilgileri, Tevrat’taki doğru bilgileri tasdik edici olarak indirdiğime, Kur’ân’a iman edin. Onu inkâr edenlerin
ilki
, örneği, önderi siz olmayın. Âyetlerimi, servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değişmeyin. Bana, yalnız bana sığının, benim emirlerime yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Sizin yanınızda olanı doğrulayıcı olarak indirdiklerime iman edin ve onu inkar edenlerin
ilki
olmayın. Ayetlerimi az bir karşılığa satmayın. Bana karşı gelmekten sakının....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Yanınızda olan (Tevrat)ı, doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin; onu inkâr edenlerin
ilki
siz olmayın ve ayetlerimizi az bir değer karşılığında değişmeyin. Ve yalnızca benden korkun....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Ve beraberinizdeki Tevrât’ı (aslını) tasdik edici olarak indirdiğim Kur’an’a îman edin, ona inanmayanların
ilki
olmayın; benim âyetlerimi, dünyâ menfaatı karşılığında bir kaç paraya değişmeyin ve ancak benden korkun. (Kitabıma iftira ve tahrif yapma hususunda yalnız Benden korkun.)...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Beraberinizdeki kitap (Tevrat)! tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'ân'a) imân edin. Onu inkâr edenlerin
ilki
siz olmayın ve (sakın) âyetlerimi az (kıymetsiz) bir paha (bayağı bir menfaat) karşılığında değiştirmeyin. Ancak Benden korkup (bu gibi ölçüsüzlüklerden) sakının,...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Elinizdekini (Tevrat'ın aslını) tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin. Sakın onu inkâr edenlerin
ilki
olmayın! Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız benden (benim azabımdan) korkun....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Yanınızdakini doğrulayıcı olarak indirdiğime inanın. Ona karşı çıkanların
ilki
olmayın. Ayetlerimi değeri düşük şeylerle değişmeyin; sadece benden çekinin....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Ve beraberinizdekini tasdik edici olarak indirdiğim Kur'an'a iman edin, O'na inanmayanların
ilki
siz olmayın, ayetlerimi de bir kaç paraya değiştirmeyin ve Benden sakının artık Benden!...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Yanınızdakini (Tevrat'ı) tasdik edici olarak indirdiğim (Kur'ân)a iman edin, O'nu, inkar edenlerin
ilki
siz olmayın, benim âyetlerimi birkaç paraya değişmeyin. Ancak benden korkun....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Elinizin altındaki Tevrat'ı onaylayıcı olarak indirmiş olduğum Kur'an'a inanın; onu inkar edenlerin
ilki
olmayın; ayetlerimi bir kaç para karşılığında satmayın; yalnız benden çekinin....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Yanınızdakini (meaküm) doğrulayıcı (musaddikan) olarak indirdiğime inanın. Ona küfredenlerin
ilki
olmayın. Ayetlerimi az bir değer karşılığında değişmeyin (teşteru) ve yalnızca benden korkun / çekinin (iyyaye)....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Nezdinizdekini (Tevrâtı) tasdik edici (ve doğrultucu) olarak indirdiğim (Kur'an) a îman edin, onu inkâredenlerin
ilki
siz olmayın, âyetlerimi az bir bahâ ile (bayağı bir menfaat mukaabilinde) değişmeyin. Ancak benden korkun. ...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Berâberinizde olanı (Tevrât’ı) tasdîk edici olarak indirdiğime (Kur’ân’a) da îmân edin ve onu inkâr eden(ler)in
ilki
siz olmayın! Ve âyetlerimi, (karşılığında ne alsanız) az(düşecek) bir fiyata satmayın ve artık yalnızca benden sakının!...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Yanınızdaki Tevrat'ı tasdik edici olarak indirdiğime iman edin. Onu inkar edenlerin
ilki
olmayın. Ayetlerimizi az bir paha ile satmayın. Ve yalnız Ben'den sakının....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Sizin yanınızda bulunanı (Tevrat'ın aslını) doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin ve sakın onu inkâr edenlerin
ilki
olmayın. Sakın âyetlerimi az bir pahaya satmayın. Ve sadece benden sakınıp korkun!...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Elinizde bulunan Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğim Kur’an’a inanın ve onu inkar edenlerin
ilki
siz olmayın. Ayetlerimi az bir pahaya satmayın; yalnızca benden korkun!...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Yanınızda olan (Tevrat) ı, doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin; onu inkâr edenlerin
ilki
siz olmayın ve ayetlerimi az bir değer karşılığında değişmeyin. Ve yalnızca benden korkun....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Elinizde olanı doğrulayıcı olarak indirdiğime de iman edin; onu inkâr edenlerin
ilki
siz olmayın. Âyetlerimi az bir kazançla değişmeyin. Ve yalnız Benden korkun....
Bəqərə Suresi, 117. Ayet:
1.
bedîu
: eşsiz, örneksiz herşeyin
ilki
ni yaratan, yaratıcı
2.
es semâvâti
: semalar, gökler
3.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü
4.
<...
Bəqərə Suresi, 194. Ayet:
Onlar, savaşın haram olduğu geçen yılki zilkade ayında (Hüdeybiye’de) bu ayın hürmetini çiğnediler; siz de onların hareketine karşı o ayda savaşmakta beis görmeyin ve umre haccını kaza edin. Hürmetler karşılıklıdır. Bunun için, kim sizin üzerinize saldırırsa, siz de aynen ona, size yaptığı tecâvüz gibi saldırın. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah takvâ sahipleri ile beraberdir....
Bəqərə Suresi, 260. Ayet:
Ve o vakti de yâdet ki, İbrahim, «Yarabbi! Ölüleri nasıl ihya edeceğini bana göster,» demiş, (Cenâb-ı Hak da) «İnanmadın mı?» diye buyurmuştu. O da, «Evet. İnandım, fakat kalbim mutmain olsun için,» demiş; Allah Teâlâ da: «Kuşlardan dört tanesini tut da onları kendine çevir, sonra her dağ üzerine onlardan birer parça at, sonra da onları çağır, sana koşarak gelirler ve b
ilki
Allah Teâlâ şüphe yok azîzdir, hakîmdir,» diye buyurmuştur....
Ali-İmran Suresi, 14. Ayet:
Gönül okşayan nefsanî arzular, özellikle kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşlere, soylu, alnı akıtmalı, ayakları sekili, eğitimli, asil, nişanlı yılkı atlara, sağmal hayvanlara, ekinlere, gelire, kazanca düşkünlük, insanlara, süslenip güzel gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer Allah katındadır....
Nisa Suresi, 3. Ayet:
eğer yetimlerin haklarını gözetemiyeceğinizden korkarsanız size halâl olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâh edin ve eğer bu surette adalet yapamıyacağınızdan korkarsanız o zaman bir tane veya m
ilki
niz cariye alın, ağmamanız için bu daha muvafıktır...
Maidə Suresi, 114. Ayet:
Meryem oğlu İsâ (duâ ederek) dedi ki: Allah'ım ! Rabbimiz ! Üzerimize gökten (öyle) bir sofra indir ki, bizim
ilki
mize de sonrakilerimize de bayram ve senden açık bir belge (mu'cize) olsun. Bizi rızıklandır; sen rızık verenlerin en hayırlısısın....
Maidə Suresi, 114. Ayet:
İsa, Meryemin oğlu, "Ey Allahım, ey Rabbimiz!" dedi, "Gökten bize bir sofra gönder: o, bizim için
ilki
mizden sonuncumuza kadar sürekli tekrarlanan bir ziyafet ve senden bir işaret olacaktır. Ve bize rızkımızı ver, zira Sen rızık verenlerin en iyisisin!"...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: “Semaları ve arzı yaratan Allah'tan başka bir velî (dost) edinir miyim? Ve doyuran (yediren) ve Kendisi doyurulmayan (yedirilmeyen) O'dur.” “Muhakkak ki ben, teslim olanların
ilki
olmakla ve müşriklerden olmamakla emrolundum.” de....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: “Göklerin ve yerin yaratıcısı olan, beslediği hâlde beslenmeye ihtiyacı olmayan Allah’tan başkasını mı dost edineceğim.” De ki: “Bana, (Allah’a) teslim olanların
ilki
olmam emredildi ve sakın Allah’a ortak koşanlardan olma (denildi).”...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Gökleri ve yeryüzünü yoktan var eden Allah'tan başkasını mı dost edineyim ve o, yedirip doyurur, yiyip doymaya ihtiyacı yoktur. De ki: Bana, Müslüman olanların
ilki
olmam ve müşriklerden olmamam emredildi....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden, yedirdiği halde yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı dost edineceğim! De ki: Bana müslüman olanların
ilki
olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma! (denildi)....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Semâlar ve arzın Fâtır'ı (işlevlerine programlayarak yaratan) ve onların hayatiyetlerinin devamı için gerekenlerle besleyen ama kendisi böyle bir şeye ihtiyaç duymayan Allâh'tan gayrını mı (vehmedip onu) velî edineyim?". . . "Ben teslim olanların
ilki
olmakla hükmolundum" de ve sakın şirk koşanlardan olma!...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
'Gökleri ve yeri yoktan var eden, insanları doyuran, fakat doyurulmaya muhtaç olmayan Allah’tan başka velî mi, koruyucu mu, otorite mi, dost mu edineyim?' de. 'Bana, İslâm’ı yaşayan müslüman olanların
ilki
, önderi olmam emredildi. İmandan sonra, sakın ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan, gizli şirki yaşayan, başka otoriteler de kabul eden müşriklerden olma denildi.' de....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: 'Göklerin ve yerin yaratıcısı olan ve yediren fakat kendisi yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı kendime dost edineceğim!' 'Ben Müslümanların
ilki
olmakla emrolundum' de ve sakın Allah'a eş koşanlardan olma....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten müslüman olanların
ilki
olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma." (denildi.)...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: “- Gökleri ve yeri yaratan Allah’dan başkasını mı dost edinirim? Halbuki o, rızık veriyor, yediriyor; ve yedirilmekten, beslenmekten münezzeh bulunuyor.” De ki:”- Bana, İslâmı kabul edenlerin
ilki
olmaklığım emredildi ve sakın müşriklerden olma (denildi.)”...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Allah'tan başkasını mı dost edinirim ? O ki, göklerin ve yerin örneksiz, benzersiz yaradanıdır. O, rızık verip yedirir; kendisi yedirilip rızıklanmaz. De ki: Ben. dini Allah'a hâlis kılıp O'na teslimiyet gösterenlerin
ilki
olmakla emrolundum ve sakın Allah'a ortak koşanlardan olma....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden, yedirdiği halde yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı dost edineceğim! De ki: Bana müslüman olanların
ilki
olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma! (denildi)....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: «Gökleri ve yeri yoktan var eden, besleyen, fakat kendisi beslenmeyen Allah'tan başka dost mu tutayım?» «Ben İslâm olanların
ilki
olmakla emrolundum» de ve sakın Allah'a ortak koşanlardan olma....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki; «Allah'dan başkasını mı dost edineyim ki, O göklerin ve yerin yoktan var edicisidir, yedirir, fakat yedireni yoktur.» De ki; «Müslümanların
ilki
olmam emredildi, bana 'sakın Allah'a ortak koşanlardan olma' denildi.»...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken (fatır) ve O, (hep) besleyen, (hiç) beslenmezken, ben Tanrı'dan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten müslüman olanların
ilki
olmam buyuruldu ve sakın müşriklerden olma" (denildi.)...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: 'Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah’dan başkasını mı dost edineceğim? Hâlbuki O, yediriyor fakat yedirilmiyor.' De ki: 'Doğrusu ben, (size getirdiğim şeriata)teslîm olanların
ilki
olmakla emrolundum! Ve 'Sakın müşriklerden olma!’ (diye de bana emredildi.)'...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Ben Allah'tan başka bir dost mu edinirim? Gökleri ve yeri yoktan var eden O'dur. Ve O yedirir, ama yedirilmez. De ki: Doğrusu ben, müslüman olanların
ilki
olmakla emrolundum. Sakın müşriklerden olma....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: “Gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'tan başkasını mı dost edineyim? O ki, yedirir, kendisi yemez. ” De ki: “Ben müslümanların
ilki
olmakla emrolundum. ” Sakın müşriklerden olma!...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: -Gökleri ve yeri yoktan yaratan, doyuran fakat doyurulmayan Allah’tan başka birini mi veli edineyim? De ki: -(Allah’a) teslim olanların
ilki
olmakla ve sakın müşriklerden olma, diye emrolundum....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Gökleri, yeri yaratan, beslenmeyip besleyen Allah’tan başkasını mı Tanrı edinecek mişim?" "Doğrusu, bana, Allah’a teslim ve itaat edenlerin
ilki
olmam emredildi" de, ve "sakın müşriklerden olma!" buyuruldu....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Gökleri ve yeri yoktan var eden, besleyen, fakat kendisi beslenmeyen Allah'tan başka dost mu tutayım?" "Bana, İslâm olanların
ilki
olmam emredildi de!" ve sakın ortak koşanlardan olma!...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: «O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyip (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?» De ki: «Bana gerçekten müslüman olanların
ilki
olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma.» (denildi.)...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Gökleri ve yeri hiç yoktan yaratan, rızka muhtaç olanları doyuran, kendisi ise rızka muhtaç olmayan Allah'tan başkasını mı kendime veli edineyim? De ki: Bana, hakka teslim olanların
ilki
olmam emredildi ve 'Sakın müşriklerden olma' buyuruldu....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Göklerin ve yerin Fâtır'ı olan o yaratıcıdan, o yedirip doyuran ama kendisi yedirilip beslenmeyen Allah'tan başkasını mı velî edineyim?" De ki: "Bana, İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçenlerin
ilki
olmam emredildi." Ve sakın şirke sapanlardan olma!...
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Biz onların kalplerini ve gözlerini ters döndürürüz de
ilki
n ona iman etmedikleri gibi (mucize geldikten sonra da inanmazlar) ve yine onları azgınlıkları içinde bırakırız da bocalar dururlar....
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Biz onların kalplerini ve gözlerini,
ilki
n inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz....
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Biz onların kalblerini ve gözlerini ters döndürürüz,
ilki
n buna iymân etmedikleri gibi bırakıveririz kendilerini de tuğyanları içinde kör körüne bocalar giderler...
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Biz onların kalblerini ve gözlerini çeviririz de, onlar,
ilki
n iman etmedikleri gibi, gene de iman etmezler. Biz de onları taşkınlıkları içerisinde kör ve şaşkın bırakırız....
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Biz onların yüreklerini (efidet) ve gözlerini,
ilki
n inanmadıkları gibi tersine çeviririz (nükallibu) ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz....
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. İlkin ona inanmadıkları gibi o mûcizeyi gördükten sonra da inanmazlar ve onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bırakırız....
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz,
ilki
n ona inanmadıkları gibi (mu'cizeyi gördükten sonra da inanmazlar) ve bırakırız onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar....
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Biz onların kalplerini ve gözlerini,
ilki
n inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz....
Ənam Suresi, 162. Ayet:
(162-163) De ki: «Şübhesiz benim namazım da, ibâdetlerim de, dirimim de, ölümüm de hiç bir ortağı olmayan, âlemlerin Rabbi Allahındır. Ben böylece emrolundum. Ben (bu ümmetde) müslüman olanların
ilki
yim». ...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun ortağı yoktur. Ve ben bununla emrolundum. Ve ben, müslümanların (teslim olanların)
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
“O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların
ilki
yim.”...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
Eşi ortağı yoktur onun ve bana bu emredildi ve ben, ona teslîm olanların
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
'İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında onun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu, ben bu emri uyguladım. Ben İslâm’ı yaşayan müslümanların
ilki
yim, önderiyim.' de....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
'O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emredildi ve ben Müslümanların
ilki
yim.'...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
"O'nun hiç bir ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum ve ben müslüman olanların
ilki
yim."...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
Onun ortağı yoktur. ben bununla emrolundum ve ben müslüman olanların
ilki
yim.”...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun hicbir ortagi yoktur; boyle emrolundum ve ben muslumanlarin
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun hiçbir ortağı yoktur; bsn sadece bununla emrolundum ve ben Müslümanların
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun hiçbir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların
ilki
yim.'...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun hiçbir ortağı yoktur. Ben, bununla emrolundum ve ben müslümanların
ilki
yim.»...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
Onun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emredildi. Ben müslümanların
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
"O'nun hiç bir ortağı yoktur. Bana böyle buyruldu ve ben müslüman olanların
ilki
yim."...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
(162-163) De ki: «Şübhesiz benim namazım da, ibâdetlerim de, dirimim de, ölümüm de hiç bir ortağı olmayan, âlemlerin Rabbi Allahındır. Ben böylece emrolundum. Ben (bu ümmetde) müslüman olanların
ilki
yim». ...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
'O’nun ortağı yoktur. Ve (ben) bununla emrolundum, çünki ben Müslümanların
ilki
yim!'...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O'nun hiçbir ortağı yoktur. Ben, böylece emrolundum. Ve ben, müslümanların
ilki
....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
«O'nun bir ortağı yoktur. Ve ben bununla memur oldum ve ben müslümanların
ilki
yim.»...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
“O'nun hiçbir ortağı yoktur. Bana böylece emrolundu ve ben müslümanların
ilki
yim. ”...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
O’nun hiç bir ortağı yoktur. Sadece bununla emrolundum ve ben müslüman olanların
ilki
yim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
"O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların
ilki
yim."...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
«O'nun hiç bir ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum ve ben müslüman olanların
ilki
yim.»...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
Onun ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum; Müslümanların
ilki
de benim....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
"Ortağı yoktur O'nun. Bununla emrolundum ben. Ve Müslümanların
ilki
yim ben."...
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: Rabbim adaleti emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O'na çevirin ve dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O'na) döneceksiniz....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki, Rabbim adâleti emretti. Her secde yerinde (namazınızda) yüzünüzü kıble tarafına çevirin. Dinde Allah için ihlâslı kimseler olarak Allah’a ibadet edin. İlkin sizi o yarattığı gibi, yine ona döneceksiniz....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: Rabbim adaleti emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O'na çevirin ve dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O'na) döneceksiniz....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: «Rabbim adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi doğru tutun ve O'na dininizde samimi olarak ibadet edin! Sizi
ilki
n O yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: «Rabbim bana adaleti emretti. Her mescidde yüzünüzü O'na doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz.»...
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki; «Rabbim bana ölçülü ve dengeli olmayı emretti. Her secde yerinde ve anında tüm varlığınızla O'na yönelerek müşriklikten tamamen arınmış bir bağlılıkla O'na dua ediniz. Sizi
ilki
n yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz.»...
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: «Rabbim adaleti emretdi. Her secde yerinde yüzlerinizi (kıbleye) doğrultun. Ona — dînde ancak kendine (bağlı, gösterişden bayağı emellerden uzak haalis ve) muhlis (insan) lar olarak — ibâdet edin.
ilki
n sizi yaratdığı gibi yine (Ona) döneceksiniz. ...
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: "Rabbim adalet ve itidali emretti. Her secdenizde, her namaz zamanında veya mekânında, yüzünüzü O’nun kıblesine yöneltiniz!İhlâsla, ibadetinizi yalnız O’nun rızası için yaparak Allah’a kulluk ediniz! Çünkü
ilki
n sizi O yarattığı gibi, dönüşünüz de yine O’na olacaktır."...
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: "Rabbim adâleti emretti. Her mescidde yüzlerinizi O'na doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na yalvarın (Allah'a hiçbir benzer, eş, ortak koşmadan, gönlünüze başka tanrılar getirmeden sırf Allah'a yönelerek O'na kulluk edin). İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz."...
Əraf Suresi, 94. Ayet:
Biz hangi ülkeye peygamber gönderdiysek, (mutlaka
ilki
n oranın halkını, gafletten uyarsın,) Allah’a yönelip yalvarsınlar diye yoksulluğa, hastalık ve musîbetlere duçar ederiz....
Əraf Suresi, 115. Ayet:
Dediler ki: "Ey Musa (
ilki
n) sen mi atmak istersin, yoksa biz mi atalım?"...
Əraf Suresi, 115. Ayet:
Dediler ki: "Ey Musa, (
ilki
n) sen mi atmak istersin, yoksa biz mi atalım?"...
Əraf Suresi, 115. Ayet:
(Sihirbazlar) dediler: «Musa, sen mi (
ilki
n hünerini ortaya) atacaksın, yoksa atanlar biz mi olalım»? ...
Əraf Suresi, 115. Ayet:
Dediler ki: «Ey Musa, (
ilki
n) sen mi atmak istersin, yoksa atanlar biz mi olalım?»...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman, olunca
2.
câe mûsâ
: Musa (as) geldi
3.
li mîkâti-nâ
: mikâtımıza, belirlediğimiz zamanda
4.
ve ...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa (A.S), tayin ettiğimiz (belirlediğimiz) zamanda gelince, Rabbi onunla konuştu. (Musa A.S) şöyle dedi: “Rabbim, bana (Kendini) göster, Sana bakayım.” (Allahû Tealâ): “Beni asla göremezsin. Ve fakat dağa bak! O, mekânını kararlı tutabilirse (yerinde durabilirse); o zaman sen, Beni görürsün.” buyurdu. Rabbi, dağa tecelli ettiği zaman onu paramparça etti. Musa (A.S), bayılarak yere düştü. Sonra ayıldığı zaman: “Sen Sübhan'sın (Seni tenzih ederim). Sana tövbe ederim. Ben, mü'minlerin
ilki
yim.” d...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Mûsâ, belirlediğimiz yere (Tûr’a) gelip Rabbi de ona konuşunca, “Rabbim! Bana (kendini) göster, sana bakayım” dedi. Allah da, “Beni (dünyada) katiyen göremezsin. Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni görebilirsin.” dedi. Rabbi, dağa tecelli edince onu darmadağın ediverdi. Mûsâ da baygın düştü. Ayılınca, “Seni eksikliklerden uzak tutarım Allah’ım! Sana tövbe ettim. Ben inananların
ilki
yim” dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Mûsâ, tâyin ettiğimiz vakitte gelip Rabbi onunla konuşunca Rabbim demişti, bana görün de bakayım sana. Rabbi, beni kesin olarak göremezsin sen demişti, fakat şu dağa bak, eğer yerinde durabilirse görebilirsin beni. Derken Rabbi, dağa tecellî edince dağ, yerle bir oldu ve Mûsâ bayılıp yere yığıldı. Kendisine gelince de seni noksan sıfatlardan tenzîh ederim dedi, tövbe ettim sana ve ben, inananların
ilki
yim....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr'a) gelip de Rabbi onunla konuşunca "Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!" dedi. (Rabbi): "Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!" buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların
ilki
yim....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa, takdir ettiğimiz süreç tamamlandığında; Rabbi de Ona seslenince, (şöyle) dedi: "Rabbim, göster kendini, bakayım sana!". . . (Rabbi) buyurdu: "Beni, asla göremezsin!. . Fakat dağa (benlik dağı) nazar et. . . Şayet (tecelli ettiğimde) dağ hâlâ durursa, beni görebilirsin!". . . Rabbi dağa (benliğine) tecelli edince, onu yok etti. . . Musa da baygın (benliğini yitirmiş olarak) düştü! Kendine döndüğünde: "Subhansın sen (seni tenzih ederim)! Sana tövbe ettim. . . Ben iman edenlerin
ilki
yim" dedi...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte Tûr’a gelip de, Rabbi kendisiyle konuşunca, Mûsâ: 'Rabbim bana kendini göster, seni göreyim' dedi. Allah: 'Beni katiyyen göremezsin. Lâkin şu dağa bak. Eğer o dağ yerinde durabilirse, sen de beni görebileceksin' buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince, dağı paramparça hale getirip, yerle bir etti. Mûsâ da yere baygın düştü. Ayıldığı zaman: 'Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Günah işlemekten vazgeçip sana itaate yöneliyor, tevbemi arzediyorum. Ben mü’minlerin
ilki
yi...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa belirlediğimiz vakitte gelip Rabbi kendisiyle konuşunca: 'Ey Rabbim! Bana kendini göster sana bakayım' dedi. (Rabbi): 'Beni göremeyeceksin. Ancak şu dağa bak. Eğer o yerinde durursa beni göreceksin' dedi. Rabbi dağa tecelli edince onu dümdüz etti ve Musa da baygın düştü. Ayılınca: 'Sen pek yücesin. Sana tevbe ettim ve ben mü'minlerin
ilki
yim' dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa tayin edilen sürede gelince ve Rabbi O'nunla konuşunca: "Rabbim, bana göster, Seni göreyim" dedi. (Allah:) "Beni asla göremezsin, ama şu dağa bak; eğer o yerinde karar kılabilirse, sen de beni göreceksin." Rabbi dağa tecelli edince, onu param parça etti. Musa bayılarak yere düştü. Kendine geldiğinde: "Sen ne yücesin (Rabbim). Sana tevbe ettim ve ben iman edenlerin
ilki
yim" dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Mûsa, kendisiyle konuşacağımızı vâdettiğimiz vakitte gelince, Rabbi ona kelâmını (vasıtasız olarak) söyledi. (Mûsa) şöyle dedi: “- Rabbim! Cemâlini bana göster, sana bakayım.” Allah: “-Beni hiç bir zaman göremezsin, fakat şu dağa bak. Eğer o, yerinde durursa sen de beni görürsün.” buyurdu. Nihayet Rabbi, o dağa tecelli edince, onu yer ile bir etti. Mûsa da bayılarak yere düştü. Sonra ayılınca şöyle dedi: “- Allah’ım! Seni tenzih ederim. (Dünyada seni görmeyi istemekten) tevbe ettim ve ben, mü’mi...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa, tayin ettigimiz vakitte gelip Rabbi onunla konusunca, Musa: «Rabbim! Bana Kendini goster, Sana bakayim» dedi. Allah: «Sen Beni goremeyeceksin ama daga bak, eger o yerinde kalirsa sen de Beni goreceksin» buyurdu. Rabbi daga tecelli edince onu yerle bir etti ve Musa da baygin dustu; ayilinca: «Yarabbi, munezzehsin, Sana tevbe ettim, ben inananlarin
ilki
yim» dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ne vakit ki Musa belirlediğimiz vakitte geldi ve Rabbi onunla konuştu. Musa : «Ey Rabbim !» dedi, «kendini bana göster de sana bakayım». Rabbi ona: «Sen elbette beni göremezsin ; ama dağa dikkatle bak, eğer yerinde durursa beni görebileceksin demektir,» buyurdu. Rabbi dağa tecelli edince onu param parça etti ve Musa da bayılıp düştü. Kendine gelince, «Seni tenzîh ve tesbîh ederim. Sana tevbe ile yöneldim ve ben mü'minlerin
ilki
yim» dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa, tayin ettiğimiz vakitte gelip Rabbi onunla konuşunca, Musa: 'Rabbim! Bana Kendini göster, Sana bakayım' dedi. Allah: 'Sen Beni göremezsin ama dağa bak, eğer o yerinde kalırsa sen de Beni göreceksin' buyurdu. Rabbi dağa tecelli edince onu yerlebir etti ve Musa da baygın düştü; ayılınca: 'Yarabbi, münezzehsin, Sana tevbe ettim, ben inananların
ilki
yim' dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr'a) gelip de Rabbi onunla konuşunca «Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!» dedi. (Rabbi): «Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!» buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların
ilki
yim....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa tayin ettiğimiz özel vakitte gelip Rabbi O'na kelamiyle iltifatta bulununca: «Ey Rabbim, göster bana kendini, Sana bakayım.» dedi. O da buyurdu ki: «Beni katiyyen göremezsin, ancak dağa bak, eğer yerinde durursa demek beni görebileceksin» Derken Rabbi dağa tecelli buyurunca onu un ufra (toz duman) ediverdi. Musa da baygın düştü. Ayılınca: «Münezzehsin, Sana tevbe ile döndüm ve ben mü'minlerin
ilki
yim.» dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ne zaman ki, Musa, mikatımıza geldi, Rabbi ona kelâmıyla ihsanda bulundu. «Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayım sana». dedi. Rabbi ona buyurdu ki; «Beni katiyyen göremezsin ve lâkin dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sonra sen de beni göreceksin». Daha sonra Rabbi dağa tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygın düştü. Ayılıp kendine gelince, «Sen sübhansın», «tevbe ettim, sana döndüm ve ben inananların
ilki
yim,» dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa, tayin ettiğimiz vakitte gelip Rabb’i onunla konuştuktan sonra: “Rabbim, bana kendini göster, sana bakayım” dedi. Allah: “Sen beni göremeyeceksin, ama dağa bak, eğer o yerinde kalırsa sen de beni görürsün” buyurdu. Rabbi dağa teveccüh edince onu yerle bir etti ve Musa baygın düştü; ayılınca: “Ya Rabbi, münezzehsin, sana tevbe ettim, ben iman edenlerin
ilki
yim” dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa, belirlenen sürede gelince ve rabbi kendisiyle konuşunca: "Rabbim, bana göster, seni göreyim" dedi. (Tanrı:) "Beni asla göremezsin. Ancak şu dağa bak; yerinde durursa o zaman beni göreceksin" dedi. Rabbi, dağa tecelli edince onu paramparça etti. Musa bayılarak yere düştü. Kendine geldiğinde: "Sen yücesin, sana tevbe ettim ve ben inançlıların
ilki
yim" dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Vaktaki Musa (ibâdeti için) ta'yin etdiğimiz vakıtda geldi, Rabbi ona (ilâhî sözünü) söyledi. (Musa) dedi ki: «Rabbim, (cemâlini) göster bana, (ne olur) seni göreyim». Buyurdu: «Beni kat'iyyen göremezsin. Fakat şu dağa bak. Eğer o, yerinde durabilirse sen de beni görürsün». Derken Rabbi o dağa tecellî edince onu param parça ediverdi. Musa da baygın yere düşdü. Ayılınca dedi ki: «Seni tenzih ederim. Tevbe etdim Sana. Ben îman edenlerin
ilki
yim». ...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Mûsâ ta'yîn ettiğimiz vakitte gelip de Rabbi ona hitab buyurunca: 'Rabbim! Bana (kendini) göster; sana bakayım!' dedi. (Rabbi) buyurdu ki: '(Sen) beni (bu dünyada) aslâ göremezsin; fakat dağa bak, şayet (o)yerinde durabilirse, o takdirde (sen de) beni görebilirsin!' Derken Rabbi dağa tecellî edince onu paramparça etti; Mûsâ da bayılarak (yere) düştü! Nihâyet ayılınca: '(Rabbim!) Seni her noksanlıktan tenzîh ederim! (Bu talebimden dolayı) sana tevbe ettim ve ben îmân edenlerin
ilki
yim!' dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa ta'yin ettiğimiz vakitte gelince ve Rabbı onunla konuşunca; dedi ki: Rabbım; bana, kendini göster. Sana bakayım. Buyurdu ki: Beni kat'iyyen göremezsin. Ama dağa bak; eğer o yerinde kalırsa, sen de Beni görürsün. Rabbı dağa tecelli edince; onu paramparça etti ve Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Tenzih ederim Seni, Sana tevbe ettim ve ben, mü'minlerin
ilki
yim....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Ve Musa belirlediğimiz vakitte, belirlediğimiz yere (Sina Dağına) varınca, Rabbi onunla konuştu. (Musa da:) "Ey Rabbim" dedi, "göster bana (Kendini) ki seni göreyim!" (Allah): "Beni asla göremezsin. Ama yine de (istersen) şu dağa bir bak; eğer o öylece yerinde kalırsa, o zaman, ancak o zaman, beni görebilirsin!" Ve Rabbi şavkını dağa gösterir göstermez onu toza toprağa çevirdi; ve Musa da bayılıp düştü; uyanıp kendine geldiği zaman "Ne sınırsız bir yücelik seninki? Pişmanlık içinde sana sığınıyo...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Vaktâ ki, Mûsa bizim tayin ettiğimiz vakte geldi ve O'na Rabbi tekellümde bulundu. Dedi ki: «Ya Rab! Bana zâtını göster, Sana bakayım. (Cenâb-ı Hak da) Buyurdu ki: «Sen Beni katiyyen göremezsin. Fakat dağa bir nazar et, eğer yerinde durabilirse sen de Beni görebilirsin.» Hemen Rabbi dağa tecelli edince onu parça parça etti. Mûsa da baygın bir halde düşüp kaldı. Vaktâ ki ayıldı, dedi ki: «Seni tenzih ederim, Sana tövbe ettim ve ben imân edenlerin
ilki
yim.»...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa, tayin ettiğimiz vakitte gelip Rabbi onunla konuştuktan sonra: “Rabbim! Zâtını bana göster, sana bakayım. ” dedi. Allah: “Sen beni aslâ göremezsin. Fakat şu dağa bak! Eğer o yerinde durursa, sen de beni görürsün. ” buyurdu. Rabbi dağa tecelli edince, onu yerle bir etti. Musa da baygın düştü. Ayılınca: “Allah'ım! Seni tenzih ederim, sana tevbe ettim, ben inananların
ilki
yim. ” dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa belirlediğimiz yere gelince Rabbi onunla konuştu. Musa dedi ki: -Rabbim, bana kendini göster de sana bakayım! Rabbi: -Beni göremeyeceksin fakat dağa bak; dağ yerinde durursa sen de beni göreceksin, dedi. Rabbi dağa tecelli edince onu yerle bir etti. Musa bayılarak yere kapandı. Ayıldığında: -Senin şanın çok yücedir, sana yöneldim. Sana inananların
ilki
yim, dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte gelip de Rabbi ona hitab edince:"Ya Rabbî, dedi, göster bana Zatını, bakayım Sana!" Allah Teâlâ şöyle cevap verdi:"Sen Beni göremezsin. Ama şimdi şu dağa bak, eğer yerinde durursa sen de Beni görürsün!"Derken Rabbi dağa tecelli eder etmez onu un ufak ediverdi. Mûsâ da düşüp bayıldı. Kendine gelince dedi ki: "Sübhansın ya Rabbî. Her noksanlıktan münezzeh olduğun gibi, dünyada Seni görmemizden de münezzehsin. Bu talebimden ötürü tövbe ettim. (Ben ümmetim içinde Seni gö...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Mûsâ, tayin ettiğimiz vakitte bizimle buluşmağa gelip de Rabbi ona konuşunca: "Rabbim, bana görün, sana bakayım!" dedi. (Rabbi) buyurdu ki: "Sen beni göremezsin; fakat dağa bak, eğer o yerinde durursa, sen de beni göreceksin!" Rabbi dağa görününce onu darmadağın etti ve Mûsâ da baygın düştü. Ayılınca: "Sen yücesin, sana tevbe ettim, ben inananların
ilki
yim!" dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa tayin edilen sürede gelince ve Rabbi de onunla konuşunca: «Rabbim, bana göster, Seni göreyim» dedi. (Allah:) «Beni asla göremezsin. Ama şu dağa bak; eğer o yerinde karar kılabilirse, sen de beni göreceksin.» Rabbi dağa tecelli edince, onu param parça etti, Musa bayılarak yere düştü. Kendine geldiğinde: «Sen ne yücesin (Rabbim) . Sana tevbe ettim ve ben iman edenlerin
ilki
yim» dedi....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Belirlediğimiz vakitte Musa gelip de Rabbi ona hitap buyurunca, o, 'Rabbim, bana kendini göster de Sana bakayım' dedi. Allah 'Sen Beni göremezsin,' buyurdu. 'Ama şu dağa bak; eğer o yerinde durursa o zaman görürsün.' Rabbi dağa tecellî edince onu paramparça etti, Musa da bayılıp kaldı. Ayıldığında, 'Sen her türlü kusurdan yücesin,' dedi. 'Ben sana tevbe ettim. İman edenlerin de
ilki
benim.'...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle konuştu: "Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni." Dedi: "Asla göremezsin beni. Ama şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni görebileceksin." Rabbi dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Musa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: "Tespih ederim o yüce varlığını, tövbe edip sana yöneldim. İman edenlerin
ilki
yim ben."...
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi (hepinizi) bir tek candan yaratan, Ve (sevgiyle) kadına meyletsin diye ona kendi özünden eş var edip çıkaran Odur. Öyle ki, o eşini kucaklayınca, eşi (
ilki
n) hafif bir yük yüklenir ve taşır o yükü. Sonra (kadın) gün gelip (çocuğun yüküyle) iyice ağırlaşınca, her ikisi birden Allaha, Rablerine yalvarırlar: "Bize gerçekten kusursuz bir (çocuk) bahşedersen, muhakkak ki sana şükreden kimselerden olacağız!"...
Tövbə Suresi, 13. Ayet:
Yeminlerinden dönen ve Peygamberi, ülkesinden çıkarmaya çabalayan ve size karşı ahitlerini
ilki
n bozan bir toplulukla savaşmaz mısınız, korkar mısınız onlardan? İnanmışsanız kendisinden korkulmaya daha lâyık olan Allah'tır....
Tövbə Suresi, 13. Ayet:
Andlarını bozan, Elçiyi sürüp çıkarmak için yapmadıklarını komayan ve size
ilki
n kendileri saldıran bir topluluğa karşı savaşmaktan geri mi duracaksınız? Onlardan çekiniyor musunuz yoksa? Yoo, asıl çekinmeniz gereken Allahtır, eğer (gerçekten) inanan kimseler iseniz!...
Tövbə Suresi, 13. Ayet:
Yeminlerini bozan, resulü yurdundan çıkarmaya gayret eden bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Üstelik size saldırıyı
ilki
n onlar başlattı. Korkuyor musunuz onlardan? Eğer mümin kişilerseniz, kendisinden korkmanıza en layık olan, Allah'tır....
Tövbə Suresi, 83. Ayet:
Allah seni onlardan bir grubun yanına döndürdüğünde, eğer senden savaşa çıkmak için izin isterlerse, de ki: “Benimle beraber aslâ çıkmayacaksınız ve benimle hiçbir düşmana karşı savaşmayacaksınız. Çünkü siz
ilki
nde (Tebük seferinde) oturup kalmaya râzı oldunuz. Şimdi de geri kalanlarla beraber oturun. ”...
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Hepinizin dönüşü O’nadır. Bu, Allah’ın gerçek olarak verdiği sözdür. Mahlûkları
ilki
n O yaratır.(Yoktan yaratan yaratıcı), öldükten sonra onları haydi haydi diriltir. Diriltir ki iman edip makbul ve güzel işler yapanları, adaletleri sebebiyle ödüllendirsin. Kâfirlere ise, dini inkâr ettikleri için, içecek olarak kaynar su ve gayet acı bir azap vardır....
Yunus Suresi, 31. Ayet:
De ki: size gökten ve yerden kim rızk veriyor? Ya o sem' u ebsar kimin m
ilki
bulunuyor? Ve kim o ölüden diri çıkarıyor ve diriden ölü çıkarıyor? Ve emri kim tebdir ediyor? Derhal diyecekler ki Allah, de ki, o halde sakınmaz mısınız?...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan ilk kez yaratacak, sonra onu iade edecek olan var mı?" De ki: "Allah yaratmayı (
ilki
n) başlatır, sonra onu iade eder. Öyleyse nasıl çevriliyorsunuz?"...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: “Allah’a eş tuttuğunuz ortaklarınızdan (putlarınızdan) halkı
ilki
n yaratacak, onları öldürdükten sonra yine diriltecek var mı? “ (Susan müşriklere cevaben) de ki: “- Allah,
ilki
n halkı yaratır; öldürdükten sonra da yine o diriltir. Artık doğru yoldan nasıl çevriliyorsunuz?”...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: (Tanrı diye) ortak edindiklerinizden
ilki
n yaratıp (öldürdükten) sonra tekrar onu (diriltip geri) çeviren var mıdır ? De ki: Allah
ilki
n yaratıp meydana getirir, sonra tekrar (diriltip geri) çevirir. Nasıl da (Hak'tan) çevrilip saptırılıyorsunuz ?...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: sizin şeriklerinizden halkı
ilki
n yapacak sonra da çevirib yapacak var mı? De ki Allah, halkı ibtida yapar sonra çevirir yine yapar, artık nasıl saptırılırsınız...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan ilk kez yaratacak, sonra onu iade edecek olan var mı?" De ki: "Tanrı yaratmayı (
ilki
n) başlatır, sonra onu iade eder. Öyleyse nasıl çevriliyorsunuz?"...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
(Habîbim) de ki: «(Tanrı edindiğiniz) ortaklarınızın içinden
ilki
n yaratıb da (öldükden) sonra (yine) onu (dirilterek evvelki hey'etiyle) iade edecek kimdir»? De ki: «
ilki
n yaratıb sonra (diriltecek ve) onu iade edecek olan Allahdır. Öyle ise (doğru yoldan) nasıl döndürülüyorsunuz»? ...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: "Sizin Allah’a ortak saydığınız putlardan mahlûkatı yaratıp onları ölümlerinden sonra da diriltebilen var mıdır?" De ki: "Ancak Allah
ilki
n yaratıp sonra diriltmeye kadirdir. Öyleyse nasıl oluyor da bu hakikatten vazgeçiriliyorsunuz?"...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: «Sizin şirk koştuklarınızdan ilk kez yaratacak, sonra onu iade edecek olan var mı?» De ki: «Allah yaratmayı (
ilki
n) başlatır, sonra onu iade eder. Öyleyse nasıl çevriliyorsunuz?»...
Yunus Suresi, 66. Ayet:
İyi b
ilki
, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allâh'ındır. Allah'tan başkasına yalvaranlar (gerçekte koştukları) ortaklara uymuyorlar, onlar sadece zanna uyuyorlar, (hayallerine kapılıyorlar) ve onlar sadece saçmalıyorlar....
Yunus Suresi, 72. Ayet:
Eğer çağrıma sırt dönüyorsanız, ben sizden herhangi bir ücret istemiş değilim, benim çabamın karşılığını verecek olan sadece Allah'dır; bana müslümanların, Allah'ın buyruklarına teslim olanların
ilki
olmam emredildi....
İsra Suresi, 5. Ayet:
Nihayet bu iki bozgunculuktan
ilki
nin zamanı gelince (sizi cezalandırmak için) üzerinize, pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik. Onlar evlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, herhâlde yerine gelmesi gereken bir va’d idi....
İsra Suresi, 5. Ayet:
Bunlardan
ilki
nin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi....
İsra Suresi, 5. Ayet:
O ikisinden
ilki
nin zamanı geldiğinde, güçlü kullarımızı üzerinize getirdik. . . (Onlar) yurtların aralarına girip araştırdılar. . . (Bu) yerine getirilmiş bir vaat idi....
İsra Suresi, 5. Ayet:
'Bunlardan
ilki
nin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar evlerin aralarında dolaşarak sizi aradılar, araştırdılar. İlk uyarı, vakti gelince böylece yerine getirilmiş oldu.'...
İsra Suresi, 5. Ayet:
Bunlardan
ilki
nin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi....
İsra Suresi, 5. Ayet:
İmdi birincisinin va'desi geldiği vakıt üzerinize m
ilki
niz, şiddetli harb ehli bir takım kullar göndereceğiz de onlar tâ evlerin aralarına girib araştıracaklar, ve bu fı'le çıkarılmış bir va'd oldu...
İsra Suresi, 5. Ayet:
Birincisinin vakti gelince, üzerinize m
ilki
miz güçlü, savaşçı bir takım kullar göndereceğiz; onlar evlerin aralarına girip araştıracaklar; ve bu gerçekleşmiş bir va'd oldu....
İsra Suresi, 5. Ayet:
Bu yüzden bunlardan
ilki
hakkında yapılan ön uyarı(nın günü) gelip çattığında kavgada çok çetin kullarımızdan saldık üzerinize, öyle ki bunlar ülkede kıyı bucak girmedik yer bırakmadılar; ve ön uyarının gereği böylece bütünüyle yerine gelmiş oldu....
İsra Suresi, 7. Ayet:
(Bildirdik ki) eğer iyilik ederseniz, kendi nefsinize iyilik etmiş olursunuz; eğer kötülük yaparsanız, o da kendinizedir! Sonrakinin süresi geldiğinde, yüzlerinizi karartsınlar,
ilki
nde oraya girdikleri gibi tekrar Mescid'e girsinler ve üstünlük sağladıkları şeyleri yerle bir etsinler diye (kullarımızı tekrar gönderdik). . ....
Kəhf Suresi, 48. Ayet:
Hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna arz olundular. Ve şöyle nida edildi onlara: "İlkin sizi nasıl yarattıksa, aynen o şekilde Biz’e döndünüz. Siz ise, böyle bir buluşma belirlemediğimizi iddia ederdiniz değil mi?"...
Taha Suresi, 7. Ayet:
Sen (Allah'a ettiğin dua ve zikirle) sesini yükseltirsen (b
ilki
Allah bundan mustağnîdir.). Çünkü O şüphesiz gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir....
Taha Suresi, 65. Ayet:
Dediler; «Ey Musa, (asaanı) ya sen at (
ilki
n), yahud önce atan kişiler biz olalım». ...
Ənbiya Suresi, 104. Ayet:
Gün gelir, gök sahifesini, tıpkı kâtibin yazdığı kâğıdı dürüp rulo yapması gibi düreriz. Biz
ilki
n yaratmaya nasıl başladıysak diriltmeyi de Biz gerçekleştiririz. Bu, üzerimize aldığımız bir vaaddir. Bunu gerçekleştirecek olan da Biz’iz....
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra dirilmekten şüphe ediyorsanız, bilin ki: Biz sizi
ilki
n topraktan, sonra bir nutfeden, sonra (rahim cidarına) yapışan bir hücreden, sonra esas unsurlarıyla hilkati tamamlanmış, ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğnem et görünümünde bir ceninden yarattık ki, kudretimizi size açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar ana rahminde durdururuz. Sonra da sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız. Sonra güç kuvvet kazanıncaya kadar sizi büyütü...
Möminun Suresi, 6. Ayet:
Ancak zevcelerine ve kendilerinin m
ilki
olan cariyelerine karşı müstesnâ, çünkü bunlar levm olunmazlar...
Şüəra Suresi, 50. Ayet:
(50-51) Iman eden sihirbazlar: «Zarari yok, biz suphesiz Rabbimize donecegiz; inanlarin
ilki
olmamizdan oturu, Rabbimizin kusurlarimizi bize bagislayacagini umariz» dediler. *...
Şüəra Suresi, 50. Ayet:
(50-51) İman eden sihirbazlar: 'Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların
ilki
olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız' dediler....
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
Muhakkak ki biz, mü'minlerin
ilki
olduk diye Rabbimizin, hatalarımızı mağfiret etmesini umuyoruz (istiyoruz)....
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
Mü'minlerin
ilki
olduğumuzdan dolayı Rabbimizin bizim hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz.'...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
"Doğrusu biz, iman edenlerin
ilki
olduğumuzdan dolayı Rabbimizin bizim hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz."...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
Doğrusu biz, (içinizde Mûsa’ya) iman edenlerin
ilki
olduğumuzdan dolayı Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışlayacağını ümid ederiz.”...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
(50-51) Iman eden sihirbazlar: «Zarari yok, biz suphesiz Rabbimize donecegiz; inanlarin
ilki
olmamizdan oturu, Rabbimizin kusurlarimizi bize bagislayacagini umariz» dediler. *...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
(50-51) İman eden sihirbazlar: 'Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların
ilki
olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız' dediler....
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
Herhalde biz mü'minlerin
ilki
olduğumuzdan dolayı Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz....
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
"Doğrusu biz, inançlıların
ilki
olduğumuzdan dolayı rabbimizin bizim hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz."...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
«Herhalde biz îman edenlerin
ilki
olduğumuz için Rabbimizin bizim günâhlarımızı yarlığayacağını umarız». ...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
'Doğrusu biz (bu mecliste) îmân edenlerin
ilki
olduğumuzdan, Rabbimizin bizim için hatâlarımızı bağışlayacağını umarız.'...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
Mü'minlerin
ilki
olmamızdan dolayı biz, gerçekten Rabbımızın hatalarımızı bağışlayacağını umarız....
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
İnananların
ilki
olduğumuz için Rabbimizin günahlarımızı bağışlayacağını umarız....
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
«Doğrusu biz, iman edenlerin
ilki
olduğumuzdan dolayı Rabbimizin bizim hatalarımızı bağışlayacağını ummaktayız.»...
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
'Umuyoruz ki, iman edenlerin
ilki
biz oluruz da Rabbimiz bizim hatâlarımızı bağışlar.'...
Şüəra Suresi, 167. Ayet:
Onlar şöyle dediler: «Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi b
ilki
, sürülenlerden olacaksın.»...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen de, ancak bizim gibi bir beşersin. B
ilki
, biz seni ancak yalancılardan biri sayıyoruz....
Şüəra Suresi, 214. Ayet:
Sen (
ilki
n) en yakın hısımlarını inzâr et. ...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
O nesneler mi üstün yoksa mahlûkları
ilki
n yaratan, sonra da tekrar hayat veren ve sizi gerek gökten gerek yerden rızıklandıran mı? Hiç Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Elbette olmaz! De ki: "Şerik iddianızda tutarlı iseniz delilinizi gösteriniz."...
Nəml Suresi, 91. Ayet:
Ey Muhammed de ki; «Bana sırf bu şehrin Rabb'ine kulluk etmem emredildi. O bu şehri dokunulmaz kıldı. Her şey O'nundur. Bana O'nun buyruğuna boyun eğenlerin
ilki
olmam emredildi....
Nəml Suresi, 91. Ayet:
(91-92) De ki: Bana bu beldeyi muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisine ait olan Allah’a, yalnız O’na ibadet etmem emredildi. Keza bana Allah’a teslim olanların
ilki
olmam ve Kur’ân okumam da emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa sırf kendisi için bulmuş olur. Kim de yoldan saparsa de ki: "Ben sadece uyarmakla görevli elçilerden biriyim."...
Nəml Suresi, 92. Ayet:
(91-92) De ki: Bana bu beldeyi muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisine ait olan Allah’a, yalnız O’na ibadet etmem emredildi. Keza bana Allah’a teslim olanların
ilki
olmam ve Kur’ân okumam da emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa sırf kendisi için bulmuş olur. Kim de yoldan saparsa de ki: "Ben sadece uyarmakla görevli elçilerden biriyim."...
Ənkəbut Suresi, 19. Ayet:
Peki, o (hakkı inkar edenler,) Allah'ın (hayatı)
ilki
n nasıl yoktan var ettiğini, sonra onu nasıl tekrar yenilediğini anlamazlar mı? Kuşkusuz bu, Allah için kolay bir iştir!...
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah,
ilki
n mahlûkunu yaratır, (ölümden) sonra da bunu (yaratmayı), tekrarlar. Sonunda hep O'na döndürüleceksiniz....
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah,
ilki
n (nufteden) mahlûkatı yaratır, (ölümden) sonra onları (kıyamette) diriltir. Sonra da (amellerinizin karşılığını görmek üzere) ancak ve yalnız O’na döndürülüb götürüleceksiniz....
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah,
ilki
n mahlûkunu yaratır, (ölümden) sonra da bunu (yaratmayı), tekrarlar. Sonunda hep O'na döndürüleceksiniz....
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah halkı
ilki
n yapar, sonra da çevirir onu yeniden yapar, sonra hep döndürülüb ona götürüleceksiniz...
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah yaratmayı
ilki
n yapar, sonra da çevirir onu yeniden yapar; sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz....
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah yaratmayı
ilki
n yapar, sonra da çevirir, onu yeniden yapar. Sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz....
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah
ilki
n mahlûkunu yaratır, sonra onu (ölümünün ardından diriltib) alır. Nihayet hepiniz ancak Ona döndürül (üb götürül) e ceksiniz. ...
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah;
ilki
n yaratır, sonra onu iade eder. En sonunda hepiniz O'na döndürüleceksiniz....
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah
ilki
n mahlûkunu yaratır, ölümünden sonra onu tekrar diriltir. Sonunda O'na döndürüleceksiniz....
Rum Suresi, 11. Ayet:
Allah, kâinatı yaratmaya
ilki
n başlayan, sonra onu tekrar yapan, öldürdükten sonra diriltendir. İşin sonunda da hesap vermek üzere O’nun huzuruna götürüleceksiniz....
Rum Suresi, 27. Ayet:
İlkin mahlûkunu yaratıp (ölümden) sonra bunu (yaratmayı) tekrarlayan O'dur, ki bu, O'nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde (tecelli eden) en yüce sıfat O'nundur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
O,
ilki
n mahlûku yaratıb sonra onu (öldürdükden ve tekrar diriltdikten sonra) iaade edecek olandır ki bu, Ona göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce sıfat (lar) Onun. O, yegâne gaalib, yegâne hüküm ve hikmet saahibidir. ...
Rum Suresi, 27. Ayet:
İlkin yaratıp sonra onu iade eden O'dur. Bu, O'nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. Ve O; Aziz'dir, Hakim'dir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Hem odur o halkı
ilki
n yaratan, sonra onu çevirip yeniden yapacak olan ki bu ona daha kolaydır, Göklerde ve Yerde destân en yüksek şan onun ve azîz o hakîm o...
Rum Suresi, 27. Ayet:
Hem kainatı
ilki
n yaratan O'dur. Sonra onu çevirip yeniden yapacak olan da O'dur ki, bu O'na daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüksek şan ve şeref O'nundur. Çok güçlü olan O'dur, hikmet sahibi olan O'dur....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Hem yaratmayı
ilki
n yapan O'dur. Sonra onu çevirip yeniden yapacak olan da O'dur ki, bu O'na çok kolaydır. Göklerde ve yerde en yüksek şan ve şeref O'nundur. O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
O,
ilki
n mahlûku yaratıb sonra onu (öldürdükden ve tekrar diriltdikten sonra) iaade edecek olandır ki bu, Ona göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce sıfat (lar) Onun. O, yegâne gaalib, yegâne hüküm ve hikmet saahibidir. ...
Rum Suresi, 27. Ayet:
İlkin yaratıp sonra onu iade eden O'dur. Bu, O'nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. Ve O; Aziz'dir, Hakim'dir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Mahlûkları
ilki
n yoktan yaratan, ölümden sonra da dirilten O’dur. Bu diriltme O’na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce sıfatlar O’nundur. Gerçekten O azîz ve hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir)....
Səcdə Suresi, 7. Ayet:
Yarattığı her şeyi güzel ve muhkem yapıp insanı
ilki
n çamurdan yarattı....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve teslim olanların
ilki
olmakla emrolundum....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
“Bana, müslümanların
ilki
olmam da emredildi.”...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve ona teslîm olanların
ilki
olmam, emredildi bana....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Bana müslümanların
ilki
olmam emrolundu....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
"Hükmolundum ki, teslim olmuşluğunun farkındalığını yaşayanların
ilki
olmakla!"...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
'Bana İslâm’ı yaşayan müslümanların
ilki
, önderi olmam emrolundu.'...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve ben Müslümanların
ilki
olmakla emrolundum.'...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
"Ve ben, müslümanların
ilki
olmakla da emrolundum."...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve (yine) müslümanların
ilki
olmakla emrolundum.”...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
«uslumanlarin
ilki
olmakla emrolundum.»...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve Hakk'a teslîm olan Müslümanların
ilki
olmamla da emrolundum....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
'Ve Müslümanların
ilki
olmakla emrolundum.'...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Bana müslümanların
ilki
olmam emrolundu....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve O'nun birliğine teslim olan müslümanların
ilki
olayım diye emrolundum»...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
«Hem O'nun birliğine teslim olan müslümanların
ilki
olmam da bana emredildi.»...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve müslümanların
ilki
olmakla emrolundum.»...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
"Ve bana müslümanların
ilki
olmam da buyruldu."...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
'Ve (teblîğ ettiğim herşeye) teslîm olanların
ilki
olmakla emrolundum.'...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve ben, müslümanların
ilki
olmakla emrolundum....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
"Ve ben müslümanların
ilki
olmakla emrolundum. "...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Teslim olanların da
ilki
olmakla emrolundum....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve yine bana Allah’a teslim olan Müslümanların
ilki
olmam emredildi."...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
"Ve bana müslümanların
ilki
olmam emredildi."...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
«Ve ben, müslümanların
ilki
olmakla da emrolundum.»...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Ve bana Müslümanların
ilki
olmam emredildi....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
"Ve bana, müslümanların
ilki
olmam emredildi."...
Zümər Suresi, 67. Ayet:
Onlar Tanrı'nın gerçek gücünü ölçemediler / değerlendiremediler veya Tanrı'nın gücünü gerçekten / gerektiği gibi değerlendiremediler (bence
ilki
). Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir....
Fussilət Suresi, 21. Ayet:
Derilerine: "Niçin aleyhimizde şahitlik ettiniz?" deyince onlar: "Bizi konuşturan, her şeyi konuşturan Allah’tır. Zaten sizi
ilki
n yaratan ve sonunda da huzuruna götürüleceğiniz Rabbiniz de O’dur."...
Fussilət Suresi, 22. Ayet:
İlkin kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğinden sakınmazdınız, fakat Allah 'ın yaptıklarınızdan birçoğunu bilmeyeceğini zannetmiştiniz....
Şura Suresi, 18. Ayet:
Kıyametin kopacağına inanmıyanlar, onu, acele isterler. İman edenler ise, hak olduğunu bilirler de ondan korkar, sakınırlar. İyi b
ilki
, o kıyamet hakkında mücadele edib şübheye düşenler, doğrusu hakdan çok uzak bir sapıklık içindedirler....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: Ben peygamberlerin
ilki
değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
'Ben Allahın Rasullerinin
ilki
, geçmişte örneği, benzeri olmayan, yenilikler icat eden biri değilim. Bana ve size ne yapılacağını bilemem. Ben, ancak bana vahyedilene, Kurân’a tâbi oluyorum. Ben ancak sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım.' de....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: 'Ben peygamberlerin
ilki
değilim. [1] Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Sadece bana vahy olunana uyuyorum ve ben apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: «Ben peygamberlerin
ilki
degilim; benim ve sizin basiniza gelecekleri bilmem; ben ancak bana vahyolunana uymaktayim; ben sadece apacik bir uyariciyim.»...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: Ben, gönderilen peygamberlerin
ilki
değilim ; bana ve size neler yapılacağını da bilmiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyarım ve ben ancak açık bir uyarıcıyım....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: 'Ben peygamberlerin
ilki
değilim; benim ve sizin başınıza gelecekleri bilmem; ben ancak bana vahyolunana uymaktayım; ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.'...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: Ben peygamberlerin
ilki
değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: «Ben peygamberlerin
ilki
değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Yalnız bana vahyedilene uyuyorum. Ben, sadece açık bir uyarıcıyım.»...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
Ey Muhammed! De ki: «Ben Peygamberlerin
ilki
değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.»...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
Ey Muhammed! De ki: «Ben Peygamberlerin
ilki
değilim; benim ve sizin başınıza gelecekleri bilmem; ben sadece bana vahyedilene uyuyorum. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.»...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: "Ben (Allah'ın) elçilerin(in)
ilki
değilim; ve (onların tümü gibi) ben de, bana ve size ne olacağını bilemem, sadece bana vahyolunana uyuyorum çünkü ben sadece açık bir uyarıcıyım"....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: "Ben peygamberlerin
ilki
değilim. Bana da size de ne yapılacağını bilmem. Ben ancak bana vahyedilene uyarım ve ben sadece apaçık bir uyarıcıyım. "...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: -Ben, peygamberlerin
ilki
değilim. Bana ve size neler yapılacak bilmiyorum. Ben, ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. Ben, apaçık bir uyarıcıdan başka bir şey değilim....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: Peygamberlerin
ilki
ben değilim. Bana veya size ne yapılacağını da ben bilemem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım; çünkü ben apaçık bir uyarıcıyım....
Qaf Suresi, 15. Ayet:
Biz
ilki
n yoktan yaratmada bir âcizlik, becerisizlik mi gösterdik ki bu tekrar yaratmada acze düşelim? Hayır! Öyle değil, onlar da böyle olmadığını bilirler. Ama yine de onlar bu yeniden yaratılıştan (dirilmeden) şüphe içindedirler....
Nəcm Suresi, 25. Ayet:
Hayatin
ilki
de sonu da Allah'indir. *...
Nəcm Suresi, 25. Ayet:
Hayatın
ilki
de sonu da Allah'ındır....
Nəcm Suresi, 25. Ayet:
Oysa hayatın sonu da
ilki
de (ahiret de dünya da) Allah'a aittir....
Məaric Suresi, 30. Ayet:
Ancak zevcelerine veya m
ilki
yemînlerine başka. Çünkü bunda levm olunmazlar...
Naziat Suresi, 25. Ayet:
Allâh da onu, sonun ve
ilki
n (âhiretin ve dünyânın) azâbıyle cezâlandırdı....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
İlkin var eden, sonra yeniden dirilten O'dur....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Çünkü O,
ilki
n var eden, (sonra dirilterek) döndürecek olandır....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Çünkü O,
ilki
n var eden, (sonra dirilterek) döndürecek olandır....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Çünkü O,
ilki
n var edenin de, (sonra yeniden diriltib kendisine) döndürecek olanın da ta kendisidir. ...
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
O
ilki
n yaratır, sonra öldürüp tekrar diriltir....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
İlkin var eden, sonra geri çevirip yeniden yaratan O'dur....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Çünkü O,
ilki
n var eden, (sonra dirilterek) döndürecek olandır....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
Onu
ilki
n yaratan Allah, elbette onu diriltmeye kadirdir....
Leyl Suresi, 13. Ayet:
Sonu da
ilki
de biz kontrol ederiz....
Duha Suresi, 4. Ayet:
Senin sonun,
ilki
nden iyi olacaktır....
Əhzab Suresi, 50. Ayet:
Ey o Peygamber! Biz bilhassa sana şunları halâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun zevcelerini ve Allahın sana ganimet kıldıklarından m
ilki
yemînin olan câriyeyi ve ammin kızlarından, dayın kızlarından, teyzen kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mü'mine bir kadın kendini Peygambere hibe ederse Peygamber nikâh etmek istediği takdirde onu, sâde sana, sair mü'minlere değil, onlara zevceleri ve m
ilki
yemînleri hakkında ne farz kıldığımız ma'lûmunuz, bunlar sana hiç bir darlık o...
Əhzab Suresi, 52. Ayet:
Bundan başka kadınlar sana halâl olmaz, bunları başka zevcelere değiştirmek de olmaz, isterse husünleri çok hoşuna gitsin, meğer ki m
ilki
yemînin ola, Allah her şeye gözcü bulunuyor...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: “Eğer Rahmân'ın çocuğu olsaydı, o zaman O'na kul olanların
ilki
ben olurdum.”...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
(Ey Muhammed!) De ki: “Eğer Rahmân’ın bir çocuğu olsaydı, ona kulluk edenlerin
ilki
ben olurdum.”...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: Rahmanın çocuğu olsaydı gerçekten de ben, mâbûduma kulluk edenlerin
ilki
olurdum....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, elbette ben (ona) kulluk edenlerin
ilki
olurdum!...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: "Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, ona ibadet edenlerin
ilki
bendim!"...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
'Eğer rahmet sahibi Rahman olan Allah’ın bir oğlu mevcut diyorsanız, Allah’a çocuk isnadını yalanlayıp inkâr edenlerin
ilki
ben olduğum gibi, Allah’ı ilâh tanıyanların, candan müslüman olarak Allah’a bağlananların, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edenlerin
ilki
de ben olurdum' de....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: 'Rahman'ın çocuğu olsaydı kulluk edenlerin
ilki
ben olurdum.'...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: "Eğer Rahman (olan Allah)'ın çocuğu olsaydı, ona tapanların
ilki
ben olurdum."...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: «Eger Rahman olan Allah'in cocugu olsa, kulluk edenlerin
ilki
ben olurdum.»...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: Eğer (bilfarz) Rahmân'ın çocuğu olsa idi, ben ona kulluk edenlerin
ilki
olurdum....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: 'Eğer Rahman olan Allah'ın çocuğu olsa, kulluk edenlerin
ilki
ben olurdum.'...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, elbette ben (ona) kulluk edenlerin
ilki
olurdum!...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki; 'Rahman'ın bir çocuğu olsaydı, ona tapanların
ilki
ben olurdum.'...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: «Rahman'ın bir oğlu olsaydı, ben ona tapanların
ilki
olurdum.»...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: «Eğer Rahman'ın çocuğu olsaydı O'na tapanlardan
ilki
ben olurdum.»...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: "Eğer Rahmanın çocuğu olsaydı, ona tapanların
ilki
ben olurdum."...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
(Habîbim) de ki: «O çok esirgeyen (Allah) ın (bilfarz) bir evlâdı olsaydı ben (ona) tapanların
ilki
olurdum»! ...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: 'Eğer Rahmân’ın (hâşâ!) bir çocuğu olsaydı, o takdirde (ona) tapanların
ilki
ben olurdum.'...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: Eğer Rahman'ın çocuğu olsaydı; o takdirde ben, kulluk edenlerin
ilki
ydim....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki (ey Muhammed): "Eğer Rahman (gerçekten) bir erkek çocuk sahibi olsaydı, ben ona tapanların
ilki
olurdum!"...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
(81-82) De ki: «Eğer Rahmân için (faraza) bir veled olsa idi, (O'na) ibadet edenlerin
ilki
ben olurdum.» Göklerin ve yerin Rabbi, arş'ın Rabbi (o müşriklerin) tavsif ettikleri şeyden münezzehdir....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: "Rahman'ın çocuğu olsaydı, ona kulluk edenlerin
ilki
elbette ben olurdum. "...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: -Eğer Rahman’ın bir oğlu olsaydı, ona kulluk edenlerin
ilki
ben olurdum....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: "Eğer Rahmân'ın çocuğu olsaydı (O'na) tapanların
ilki
ben olurdum."...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: «Eğer Rahman (olan Allah)'ın çocuğu olsaydı, ona tapanların
ilki
ben olurdum.»...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: Eğer Rahmân'ın oğlu olsaydı, ona ibadet edenlerin
ilki
ben olurdum....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: "Eğer Rahman'ın bir çocuğu olsaydı, ona kulluk edenlerin
ilki
ben olurdum."...
Zuxruf Suresi, 82. Ayet:
(81-82) De ki: «Eğer Rahmân için (faraza) bir veled olsa idi, (O'na) ibadet edenlerin
ilki
ben olurdum.» Göklerin ve yerin Rabbi, arş'ın Rabbi (o müşriklerin) tavsif ettikleri şeyden münezzehdir....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
"De ki: “Rabbim hakkaniyeti emretti. Her mescidin yanında; toplum içinde yüzünüzü; tüm benliğinizi O'na doğrultun ve dini yalnız Kendisine has kılarak Rabbinize yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi O'na döneceksiniz.” "...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
"Ne zaman ki, Mûsâ, belirlediğimiz vakitte geldi ve Rabbi o'na söz söyledi. Mûsâ, “Ey Rabbim! Göster bana Kendini de bakayım Sana!” dedi. Rabbi o'na dedi ki: “Beni sen asla göremezsin, velâkin şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sen de Beni göreceksin.” Daha sonra Rabbi dağa tecelli edince onu paramparça ediverdi, Mûsâ da baygın olarak yere yığıldı. Ayılıp kendine gelince de, “Seni tenzih ederim, Sana döndüm; tevbe ettim ve ben inananların
ilki
yim” dedi. "...
Qəsəs Suresi, 70. Ayet:
Ve O, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayan Allah'tır. İlkinde ve sonuncuda tüm övgüler O'nundur, hüküm yalnızca O'nundur. Ve ancak O'na döndürüleceksiniz. ...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: “Gökleri ve yeri yoktan var eden, besleyen, fakat Kendisi beslenmeyen Allah'tan başka yardım eden, koruyan, yol gösteren bir yakın mı edineyim?” De ki: “Ben İslâm kişilerin
ilki
olmakla emrolundum.” Ve sen sakın Allah'a ortak koşanlardan olma! ...
Ənam Suresi, 110. Ayet:
Ve Biz, onların kalplerini ve gözlerini
ilki
n iman etmedikleri durumdaki gibi ters çeviririz. Ve Biz de onları taşkınlıkları içerisinde kör ve şaşkın olarak bırakırız. ...
Ənam Suresi, 162. Ayet:
(162,163) "De ki: “Benim salâtım [mâlî yönden ve destek olmam; toplumu aydınlatmak için çalışmam], kulluğum; ibadetimin her türlüsü, hayatım ve ölümüm sadece Kendisinin ortağı olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ve ben böyle emrolundum, ben Müslümanların da
ilki
yim.” "...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
(162,163) "De ki: “Benim salâtım [mâlî yönden ve destek olmam; toplumu aydınlatmak için çalışmam], kulluğum; ibadetimin her türlüsü, hayatım ve ölümüm sadece Kendisinin ortağı olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ve ben böyle emrolundum, ben Müslümanların da
ilki
yim.” "...
Zümər Suresi, 11. Ayet:
(11,12) De ki: “Ben, kesinlikle dini yalnızca Kendisine özgü kılarak Allah'a kulluk etmekle emrolundum. Ve bana Müslümanların
ilki
olmam için emir verildi.” ...
Zümər Suresi, 12. Ayet:
(11,12) De ki: “Ben, kesinlikle dini yalnızca Kendisine özgü kılarak Allah'a kulluk etmekle emrolundum. Ve bana Müslümanların
ilki
olmam için emir verildi.” ...
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: “Eğer Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah] için bir çocuk olsaydı, o takdirde kulluk edenlerin
ilki
ben olurdum.” ...
Ənbiya Suresi, 104. Ayet:
Biz, göğü, kitapların dürüldüğü gibi dürdüğümüz zaman, oluşturmanın
ilki
ne başladığımız gibi –katımızdan verilmiş bir söz olarak– onu yeniden var edeceğiz. Şüphesiz Biz yapanlarız. ...
Rum Suresi, 11. Ayet:
(11,12) Allah, oluşturmayı
ilki
n yapar, sonra onu iade eder. Sonra da O'na döndürülürsünüz. Kıyametin kopuş anında da suçlular, ümidi keserler. ...
Rum Suresi, 12. Ayet:
(11,12) Allah, oluşturmayı
ilki
n yapar, sonra onu iade eder. Sonra da O'na döndürülürsünüz. Kıyametin kopuş anında da suçlular, ümidi keserler. ...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Sizinle beraber olan Tevrât'ı doğrulayıcı olarak indirdiğim Kur’ân'a iman edin, O'nun hak kitap olduğunu bilerek reddedenlerin
ilki
siz olmayın. Benim âyetlerimi çok az bir bedelle satmayın. Ve sadece Benim korumam altına giriniz. ...
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Allah, Kitap Ehli’nden Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmayan kimseleri, toplanmanın
ilki
için yurtlarından çıkarandır. Siz, onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da, şüphesiz kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağına kesinkes inanıyorlardı da Allah'ın azabı, onlara hesaba katmadıkları yerden geliverdi. Ve Allah, onların yüreklerine, evlerini kendi elleriyle ve mü’minlerin elleriyle harap edileceği korkusunu düşürdü. Ey sağduyu sahipleri! Artık ibret alın! ...
Maidə Suresi, 97. Ayet:
"Allah, Ka‘be'yi; o Beyt-i Haram'ı, haram ayı, hac yapanlara yiyecek olarak hayvan hediye etmeyi ve gerdanlıkları/hac yapanların yemesi için gönderilen hayvanlara konulan işaretleri insanlar için bir ayağa kalkış; s
ilki
niş, kendilerini kurtarış yaptı. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olan her şeyi bildiğini ve Allah'ın her şeyi hakkıyla bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir. "...
Tövbə Suresi, 83. Ayet:
Eğer Allah seni onlardan bir taifenin yanına döndürür de onlar çıkmak için senden izin isterlerse, de ki: “Artık siz, hiçbir zaman benimle beraber asla çıkmayacaksınız. Ve hiçbir zaman benimle birlikte düşmanla savaşmayacaksınız. Şüphesiz siz,
ilki
nde oturup kalmaktan hoşlanıyordunuz. Artık geride kalanlarla beraber oturup kalın!” ...
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Sizin yanınızda olanı (Tövratı) təsdiqedici olaraq nazil etdiyimə (Qurana) iman edin və Onu inkar edənlərin
ilki
siz olmayın. Ayələrimi az bir bədəl (qiymət, dəyər) ilə satmayın. Artıq yalnız Mənə qarşı təqva sahibi olun....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: ‘Səmaları və yeri yaradan Allahdan başqa bir vəli (dost) tutarammı? Doyuran (yedirən) və Özü doyurulmayan (yedirilməyən) Odur.’’Şübhəsiz ki, mən təslim olanların
ilki
olmaqla və müşriklərdən olmamaqla əmr olundum.’ de....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
Onun ortağı yoxdur. Mən bununla əmr olundum. Mən müsəlmanların (təslim olanların)
ilki
yəm....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa (ə.s) təyin etdiyimiz zamanda gəlincə, Rəbbi onunla danışdı. (Musa ə.s) belə dedi: ‘Rəbbim, mənə (Özünü) göstər, Sənə baxım.’ (Allahu Təala): ‘Məni əsla görə bilməzsən. Lakin dağa bax! O, yerində dura bilsə, o zaman sən Məni görərsən.’ buyurdu. Rəbbi dağa təcəlli etdiyi zaman onu paramparça etdi. Musa (ə.s) huşunu itirərək yerə düşdü. Sonra ayıldığı zaman: ‘Sən Sübhansan! Sənə tövbə edirəm. Mən möminlərin
ilki
yəm (birincisiyəm).’ dedi....
Şüəra Suresi, 51. Ayet:
Şübhəsiz ki, biz möminlərin
ilki
olduq deyə Rəbbimizin səhvlərimizi məğfirət etməsini ümid edirik....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Təslim olanların
ilki
(birincisi) olmaqla əmr olundum....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
De ki: ‘Əgər Rəhmanın övladı olsaydı, o zaman Ona qul olanların
ilki
(birincisi) mən olardım.’...
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Həqiqətən, O, (hər şeyi)
ilki
n yaradır və (onu yenidən) bərpa edir!...
Bəqərə Suresi, 240. Ayet:
Sizdən ölümləri yaxınlaşan və özlərindən sonra arvadlarını qoyub gedən şəxslər arvadları və (onların evdən) çıxarılmadan bir illik yaşayış xərcləri(nin təmin olunması) barəsində vəsiyyət etməlidirlər. Əgər onlar özləri çıxıb getsələr, onda, onların özləri barədə bəyənilən şəkildə gördükləri işdə (evlənmələrində və ya başqa bir işi seçmələrində) sizə (meyidin varislərinə) günah yoxdur (və xərclər boyundan götürülür). Allah qüdrətli və hikmətlidir. (Bu hökm İslamın
ilki
n çağlarında qüvvədə olub və...
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar, Rəbbinizdən qorxun. O Allah(dan) ki, sizi bir candan (ilk möcüzəvi varlıq kimi torpaq və gildən yaratdığı adam, insan və bəşər adlı canlıdan) yaratdı, onun cinsindən (həmin cür möcüzəvi şəkildə) zövcəsini yaratdı (və onların arasında ər-arvadlıq nikahı bərqərar etdi) və o ikisindən (onların birinci nəslində
ilki
n şəriət qanunlarına müvafiq olaraq və ya naçarlıqdan bacı ilə qardaşın evlənməsi və ya qızlar üçün Cənnət oğlanları, oğlanlar üçün isə Cənnət qızları nazil etmək yolu ilə) ç...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Allah sizə övladlarınız(ın mirası) barəsində oğlanın payının iki qızın payı qədər olmasını tövsiyə edir.Beləliklə, əgər (varislərin hamısı) qadın - (iki qız və ya) iki qızdan çox - olsalar (
ilki
n hökmə əsasən, ölənin) mirasın(ın) üçdə ikisi onlarındır (və əgər ölənin ata-anası yoxdursa qalan hissə də onlara çatır). Əgər (varis təkcə) bir qız olsa, mirasın yarısı onundur (və əgər ölənin ata-anası yoxdursa, qalan hissə də ona verilir). Əgər ölənin övladı varsa, onun ata və anasının hər birinə mira...
Nisa Suresi, 15. Ayet:
(Ey İslam hakimiləri,) qadınlarınızdan çirkin əmələ (zinaya və ya müsahiqəyə) mürtəkib olanlara qarşı (bu töhməti vuran şəxsin vasitəsi ilə) özünüzdən (möminlərdən) dörd kişinin şahidlik etməsini istəyin. Beləliklə əgər şəhadət versələr, onları (bu əməlin cəzası olaraq əbədi həbs kimi) ölüm yetişərək onların canını alana və ya Allah onlar üçün (başqa) bir yol açana qədər evlərdə saxlayın. (Bu hökm İslamın
ilki
n çağlarında mövcud olub. Sonralar digər bir yol kimi onlara zina üçün müəyyənləşdirilm...
Nisa Suresi, 176. Ayet:
Səndən hökm verməyini istəyirlər, de: «Kəlalə (ata-anaları bir olan, yaxud yalnız atadan bir olan bacılar) barəsində sizə Allah hökm verir: Əgər övladı (atası, anası və babası) olmayan bir kişi ölsə və onun yalnız bir bacısı olmuş olsa, onun mirasının yarısı (şəriətin
ilki
n qaydasına əsasən) ona məxsusdur (qalan hissələr ikinci qaydaya əsasən irs olaraq ona düşür). Bu qardaş da, əgər bacının övladı yoxdursa onun (malının hamısının) varisi olur. Amma əgər bacılar iki nəfər olsalar, ölənin mirasın...
Ənam Suresi, 160. Ayet:
Kim yaxşı bir iş görsə, həmin şəxs üçün onun on qat savabı vardır (əməlin özü üçün
ilki
n dəyər kimi Allah tərəfindən müəyyənləşdirilmiş mükafat ən azı on qat artıqdır. Onun daha artıq ola biləcək qiyməti isə hüdudsuzdur). Və kim pis bir iş görsə, yalnız onunla cəzalandırılacaqdır. Onlara zülm olunmayacaqdır (onların nə savabları azaldılacaq və nə də cəzaları artırılacaqdır)....
Yunus Suresi, 27. Ayet:
Günahlara mürtəkib olmuş kəslər (üçün), hər bir günahın cəzası (günahdan artıq deyil,
ilki
n əvəz kimi) onun misli (qədər)dir və onları(n bütün vücudlarını) zillət və xarlıq bürüyəcəkdir. Onları Allah(ın qəzəb və əzabın)dan əsla qoruyan olmayacaqdır. Onların üzləri sanki zülmət gecənin parçaları ilə örtülmüşdür! Onlar od əhlidirlər ki, orada əbədi qalacaqlar....
Hicr Suresi, 21. Ayet:
(Varlıq aləmində və sizin təsəvvür aləminizdə) elə bir şey yoxdur ki, onun xəzinələri (onun vücudunun Bizim mütləq iradəmiz və «ol» kəlməsi olan mənbələri) Bizim yanımızda olmasın və Biz onu (vücud mərhələsinə) yalnız müəyyən miqdarda nazil edirik. [Və həmçinin sizin yaşayış vasitələrinizdən elə bir şey yoxdur ki, (onun bu dünyanın varlıqlarından olan
ilki
n maddəsi) Bizim ixtiyarımızda olmasın və onu yalnız müəyyən miqdarda nazil edirik (gerçəkləşdiririk).]...
Nəml Suresi, 83. Ayet:
(Yada sal), hər bir ümmətdən Bizim ayələrimizi təkzib və inkar edən dəstələri toplayacağımız o gün, onlar(ın
ilki
və sonuncuları) bir yerdə cəm edilər və tutulub saxlanılar....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Vüqarla öz evlərinizdə qərar tutun,
ilki
n cahiliyyət dövründəki (qadınlar) çıxdığı kimi (bəzək-düzəkli, hicaba riayət etmədən) camaat arasına çıxmayın, namaz qılın və zəkat verin, (şəriət hökmlərində) Allaha və (ilahi rəhbərliyə aid məsələlərdə) Onun Rəsuluna itaət edin, həqiqətən, Allah (xüsusi yaradılış iradəsi ilə) siz (Peyğəmbərin) Əhli – Beyt(in)dən (əqidə, əxlaq və əməllərdə) hər cür (növ) pisliyi təmizləmək və sizi – paklığın bütün cəhətlərində – pak etmək istəyir....
Bəqərə Suresi, 41. Ayet:
Əlinizdəki Tövratı təsdiqləyici olaraq endirdiyimizə (Qur`ana) iman edin. Onu inkar edənlərin
ilki
olmayın. Ayələrimi ucuz qiymətə dəyişməyin və mənə qarşı gəlməkdən çəkinin....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: “Göylərin və yerin yaradıcısı olan, bəslədiyi halda bəslənməyə ehtiyacı olmayan Allahdan başqasınımı dost tutum?” De ki: “Mənə (Allaha) təslim olanların
ilki
olmağım əmr edildi və Allaha şərik qoşanlardan olma (deyildi)”....
Ənam Suresi, 163. Ayet:
“Onun heç bir şəriki yoxdur. Mənə bu əmr olunmuşdur. Mən müsəlmanların
ilki
yəm”....
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Musa təyin etdiyimiz yerə gəlib, Rəbbi də onunla danışdıqda: “Rəbbim! Mənə (özünü) göstər, sənə baxım”, – dedi. Allah isə: “Məni (dünyada) qətiyyən görə bilməzsən. Lakin (o) dağa bax, əgər o, yerində durarsa, sən məni görə bilərsən”, – dedi. Rəbbi dağa təcəlli etdikdə onu darmadağın etdi. Musa da özündən gedib yıxıldı. Oyandıqda: “Səni nöqsanlardan uzaq tuturam, Allahım! Sənə tövbə etdim. Mən inananların
ilki
yəm”, – dedi....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
“Mənə müsəlmanların
ilki
olmağım da əmr edildi”....
Zuxruf Suresi, 81. Ayet:
(Ey Muhamməd!) De ki: “Əgər Rəhmanın bir övladı olsaydı, ona qulluq edənlərin
ilki
mən olardım”....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De: "Mən göyləri və yeri yaradan, (hamını) yedirən, Özü isə yedirilməyən Allahdan başqasını himayədar götürərəmmi?" De: “mənə müsəlman olanların
ilki
olmam əmr edildi və "Heç vaxt müşriklərdən olma deyildi.”...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
Onun heç bir şəriki yoxdur. Mənə belə buyrulmuşdur və mən müsəlmanların
ilki
yəm....
Zümər Suresi, 12. Ayet:
Mənə əmr olunmuşdur ki, müsəlmanların
ilki
olum."...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De: "Mən peyğəmbərlərdən
ilki
deyiləm. Mənə və sizə nə üz verəcəyini də bilmirəm. Mən ancaq mənə vəhy olunanın ardınca gedirəm və mən aşkar bir öyüd-nəsihətçidən başqa bir kimsə deyiləm."...
Hədid Suresi, 3. Ayet:
O,
ilki
ndir, axırdır, aşkardır, gizlidir. O, hər şeyi biləndir....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
İlkin yaradan da, (öldükdən sonra) yenidən dirildən də Odur....
Maidə Suresi, 97. Ayet:
Allah, Kəbəni; o Beytülhəramı, haram ayı, həcc edənlərə yemək üçün heyvan hədiyyə etməyi və gərdənlikləri/həcc edənlərin yeməsi üçün göndərilən heyvanlara vurulan nişanları insanların ayağa qalxması; s
ilki
nməsi, özlərini xilas etməsi üçün [bir vasitə] etdi. Bu ona görədir ki, Allahın göylərdə və yerdə olan hər şeyi bildiyini və Allahın hər şeyi layiqincə bilən olduğunu siz də biləsiniz....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Göyləri və yeri yoxdan var edən, bəsləyən, lakin Özü bəslənməyən Allahdan başqa kömək edən, qoruyan, yol göstərən bir yaxın qəbul edərəmmi?" De ki: "Mənə müsəlmanların
ilki
olmaq əmr edildi." Və sən əsla Allaha şirk qoşanlardan olma!...
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
De ki: "Mən elçilərin
ilki
deyiləm. Və mən, mənə və sizə nə olacağını bilmirəm. Mən yalnız mənə Vəhy edilənə tabe oluram. Və mən yalnız açıq-aşkar xəbərdarlıq edən biriyəm."...