Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Sizi, rahimlerde dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. Mutlak Üstün Olandır, En Doğru Hüküm Veren'dir....
Nisa Suresi, 148. Ayet:
Allah, kendisine haksızlık yapılan kişinin dışında, kötü sözün açıkça d
illen
dirilmesini sevmez. Kuşkusuz, Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir....
Möminun Suresi, 14. Ayet:
Sonra nutfeyi bir alaka olarak yarattık. Alakayı da mudğa olarak yarattık. Mudğadan da kemikleri yarattık. Kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratılışla şek
illen
dirdik. Yaratıcıların en iyisi olan Allah ne yücedir....
Bəqərə Suresi, 18. Ayet:
Sağırdırlar (algılamaları kilitlenmiştir), dilsizdirler (hakikati d
illen
dirmezler), kördürler (apaçık hakikati algılayamazlar); onlar hakikatlerine dönemezler!...
Bəqərə Suresi, 30. Ayet:
Rabbin meleklere: "Ben arzda (bedende) bir halife (Esmâ mertebesinin farkındalığıyla yaşayan şuur sahibi) meydana getireceğim" dedi. Onlar da: "Orada fesat çıkarıp kan döken birini mi meydana getireceksin; biz seni hamdinle (bizde açığa çıkardığın varlığını değerlendirme hâliyle) tespih (her an yeni hâle dönüşen isteğine kulluk ederek) ve kudsiyetini (her türlü eksiklikten berî oluşunu) d
illen
dirmiyor muyuz?" dediler. (Buyurdu): "BEN sizin bilmediklerinizin Aliymiyim!. . "...
Bəqərə Suresi, 87. Ayet:
Andolsun ki Musa'ya (Kitap) hakikat bilgisi verdik; ondan sonra da birbiri ardınca içinizden Rasûllerle takviye ettik. Meryemoğlu İsa'ya da beyyineler (hakikat bilgisinin apaçık tasdiki olan hâller) verdik. Onu Ruh-ül Kuds (Onda açığa çıkardığımız kuvve) ile teyit ettik. Nefsinizi yüceltmek uğruna, ne zaman hevânıza uymayan gerçekleri d
illen
diren Rasûller gelse, onların bir kısmını yalanlayıp, bir kısmını da öldürdünüz....
Bəqərə Suresi, 98. Ayet:
Kim Allâh'a (Ulûhiyet hakikatine), Melekî boyuta (âlemlerde Allâh isimlerinin işaret ettiği anlamların açığa çıkmasına) ve Rasûllerine (hakikati d
illen
dirmeleri için irsâl ettiklerine), Cibrîl'e (Allâh ilminin inzâli işlevine), Mikail'e (maddi - manevî rızkına yönlendirip erdiren kuvve) düşman olursa, muhakkak ki Allâh (o) gerçeği örtenlerin düşmanıdır!...
Bəqərə Suresi, 151. Ayet:
Nitekim, içinizden (hakikati d
illen
dirmek üzere) Rasûl irsâl ettik (açığa çıkardık); âyetlerimizi (varlığın hakikati oluşumuza dair işaretleri) size tilavet ediyor (okuyup anlatıyor), sizi arındırıyor ve Kitabı (hakikat ve Sünnetullah bilgisini), Hikmeti (varlığın oluş sistem ve düzenini, oluş mekanizmasını) ve bilmediklerinizi öğretiyor....
Bəqərə Suresi, 171. Ayet:
Kâfirlerin hâli, kendilerine yönelen, çağıranların sesini duyup da ne dediğini anlamayanların hâline benzer. Çünkü onlar (anlayışları itibarıyla) sağırdırlar, dilsizdirler (Hakk'ı d
illen
diremezler), kördürler (apaçık hakikati değerlendiremezler). Akıllarını kullanmazlar!...
Bəqərə Suresi, 174. Ayet:
İnnellezîne yektumûne mâ enzelallâhu minel kitâbî ve yeşterûne bihî semenen kalîlen, ulâike mâ ye’kulûne fî butûnihim
illen
nâre ve lâ yukellimuhumullâhu yevmel kıyâmeti ve lâ yuzekkîhim, ve lehum azâbun elîm(elîmun)....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
1.
huve ellezî
: O ki
2.
yusavviru-kum
: sizi tasvir eder, şekil verir, şek
illen
dirir
3.
fî el erhâmi
: rahimlerde, rahimler içinde
4.
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
O, sizi rahimlerde, dilediği gibi şek
illen
direndir. O’ndan başka ilâh yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Rahimlerde sizi dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Sizi rahimlerde (ana karnında - Rahıymiyetinde - varlığınızı oluşturan Esmâ mertebesinde) dilediği gibi şek
illen
diren (oluşturan - programlayan) "HÛ"dur! Tanrı yoktur sadece "HÛ"; Aziyz'dir, Hakiym'dir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Sizi ana rahimlerinde istediği gibi şek
illen
diren O'dur. Yüce ve hikmet sahibi olan o Allah'tan başka ilah yoktur....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Rahimlerde dilediği gibi sizi şek
illen
diren O’dur. Ondan başka bir ilâh yoktur. O, mülkünde gâliptir, işlerinde hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Ana rahminde sizi diledigi gibi sek
illen
diren O'dur. O'ndan baska tanri yoktur, gucludur, Hakim'dir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Ana rahminde sizi dilediği (hikmet ve kanunla) şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur; ancak O vardır. O çok güçlüdür, çok üstündür; yüce hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Ana rahminde sizi dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur, güçlüdür, Hakim'dir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Rahimlerde sizi dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Sizi, rahimlerde dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. Kendisinden başka tanrı olmayan, şan, şeref ve hikmet sahibi olan O'dur....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Sizi (ana) rahimler(in)de nasıl dilerse (öyle) şek
illen
diren O’dur. O’ndan başka ilâh yoktur; (O,) Azîz (kudreti dâimâ galib gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Sizi rahimlerde dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka hiç bir ilah yoktur. O, Aziz'dir, Hakim'dir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Rahimlerde sizi dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur. O Azîz'dir, hükmünde hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Rahimlerde sizi dilediği gibi şek
illen
diren O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur. O azizdir, hüküm ve hikmet sâhibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
Rahimlerde sizi dilediğince şek
illen
diren O'dur. İlâh yok O'ndan başka. Azîz'dir O, Hakîm'dir....
Ali-İmran Suresi, 49. Ayet:
Allah onu İsrailoğulları’na bir Rasul olarak gönderecek. O: 'Şüphesiz, ben size hak bir dinin peygamberi olduğuma dair Rabbinizden, âyetler, mûcizeler getirdim. Size, çamurdan emsalsiz güzellikte bir kuş planlayıp şek
illen
direbilir, içine üflerim. Allah’ın bilgisi planı dahilinde Allah’ın iradesiyle o kuş olur. Anadan doğma körü, alaca hastalığına yakalananı iyileştirebilirim. Allah’ın bilgisi planı dahilinde Allah’ın iradesiyle ölüleri diriltebilirim. Yiyecek, içecek olarak kullandığınız, evler...
Ali-İmran Suresi, 54. Ayet:
Mekr yaptılar ve karşılığını Allâh'tan mekr ile aldılar. Allâh mekr yapanların en hayırlısıdır. (Hakikati d
illen
direnin ortadan kalkması için gizli hileye başvurdular, Allâh da olayı aynı yoldan, yani onlar fark edemeden onların aleyhine sonuçlandırdı. ) (Kişinin kendisini Allâh'tan ayrı düşüren - uzaklaştıran fiile devam edip bundan zarar görmediğini sanması, mekre uğraması demektir. Çünkü zarar görmediğini sanarak o fiile devam etmesi, sonuçta Allâh'tan daha fazla uzaklaşmasına yol açar ki, Al...
Ali-İmran Suresi, 93. Ayet:
Kullut taâmi kâne h
illen
li benî isrâile illâ mâ harrame isrâîlu alâ nefsihî min kabli en tunezzelet tevrât(tevrâtu), kul fe’tû bit tevrâti fetlûhâ in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne). ...
Ali-İmran Suresi, 93. Ayet:
1.
kullu et taâmi
: bütün yiyecekler
2.
kâne h
illen
: helâl idi
3.
li benî isrâîle
: İsrailoğulları için
4.
illâ
:...
Ali-İmran Suresi, 167. Ayet:
(Ayrıca bir de) münafık (ikiyüzlü) olanların bilinmesi içindi. Bunlara "Gelin Allâh uğruna savaşın ya da müdafaa yapın" denildiğinde, "Savaş yapılacağını bilseydik, gelirdik arkanızdan" dediler. O gün onlar imandan çok küfür hâline yakındılar. Gerçek fikirlerini d
illen
dirmiyorlardı! Allâh gerçeği bilirken, neyi içlerinde gizlemeye çalışıyorlardı!...
Nisa Suresi, 57. Ayet:
Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun, ve nudhıluhum zıllen zalîlâ(zalîlen)....
Nisa Suresi, 57. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ellezîne
: onlar, olanlar
3.
âmenû
: âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah’a ulaşmayı dilediler
4.
amilû es...
Nisa Suresi, 119. Ayet:
Ve le ud
illen
nehum ve le umenniyennehum ve le âmurannehum fe le yubettikunne âzânel en’âmi, ve le âmurannehum fe le yugayyirunne halkallâh(halkallâhi. Ve men yettehıziş şeytâne veliyyen min dûnillâhi fe kad hasira husrânen mubînâ(mubînen)....
Nisa Suresi, 119. Ayet:
1.
ve le ud
illen
ne-hum
: ve mutlakla onları dalâlette bırakacağım
2.
ve le umenniyenne-hum
: ve mutlaka onları emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim
3.
ve le âmuranne-hum
: ve mutlaka onlara emredeceğim
<...
Nisa Suresi, 174. Ayet:
Ey insanlar! Hakikaten Rabbinizden size bir burhan (hakikatin d
illen
mişi Hz. Muhammed s. a. v. ) geldi. . . Size apaçık bir Nur (Kur'ân) inzâl ettik....
Maidə Suresi, 110. Ayet:
Allah o zaman: 'Ey Meryem’in oğlu Îsâ, senin ve annenin üzerindeki nimetlerimi hatırlayarak şükret. Hani seni, kâinattaki tabiî, dinî, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî düzeni içeren, ihyâ eden, insanları ve toplumları pislikten arındıran kitabı getiren elçi Cebrâil ile desteklemiştim. Beşikte iken de, insanlarla olgunluk çağındaki peygamber vasfınla konuşuyordun. Sonra okuma yazmayı, kutsal kitaplara vukufu, ilmi, hikmeti, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, hekimliği, yazılı ve şifahî bilgil...
Maidə Suresi, 110. Ayet:
İşte o zaman Allah şöyle diyecek: "Ey İsa, ey Meryem oğlu! Hatırla sana ve annene bağışladığım nimetleri, seni nasıl Kutsal Ruh ile güçlendirerek insanlarla beşikte iken ve yetişkin bir adam olarak konuşmanı sağladığımı; ve nasıl sana Tevratı ve İncili ihtiva eden vahiy ve hikmeti öğrettiğimi; nasıl Benim iznimle çamurdan, (sana uyanların) kaderini şek
illen
dirdiğini ve sonra bunun Benim iznimle (onların) kaderi olabilmesi için ona üflediğini; ve nasıl iznimle körleri ve cüzamlıları iyileştirdiği...
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve minel ibilisneyni ve minel bakarisneyn(bakarisneyni), kul âz zekereyni harreme emil unseyeyni emmeştemelet aleyhi erhâmul unseyeyn(unseyeyni), em kuntum şuhedâe iz vassâkumullâhu bi hâzâ, fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben li yud
illen
nâse bi gayri ilm(ilmin), innallâhe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Əraf Suresi, 11. Ayet:
Gerçek ki, sizi yarattık. . . Sonra sizi şek
illen
dirdik. . . Sonra meleklere "Secde edin Adem'e" dedik. . . İblis hariç secde ettiler; o secde edenlerden olmadı....
Əraf Suresi, 11. Ayet:
Sizi, ilk mayanızı, atanızı dölsüz yarattık. Bir de sizin çehrenizi vücut hatlarınızı insan olarak biz şek
illen
dirdik. Sonra da meleklere: 'Âdem’e secde ederek saygı gösterin' diye emrettik. İblis’in dışında melekler secde ederek saygı gösterdiler. O secde ederek saygı gösterenlerden olmadı....
Əraf Suresi, 11. Ayet:
Ve and olsun ki, sizi yarattık, sonra sizi şek
illen
dirdik, sonra da meleklere: «Âdem'e secde edin» diye buyurduk. Onlar da hemen secde ettiler; ancak İblîs secde edenlerden olmadı....
Əraf Suresi, 20. Ayet:
Şeytan, Âdem ile eşini kıskanıp, onlara yasaklanan bitkinin mahsulünden yemeyi fısıldayarak câzip gösterdi. Karşılıklı olarak farkında olmadıkları, kendilerini ayıplatacak fiillerini akıllarına düşürmek ve edep yerlerini açtırmak istiyordu. Ve: 'Yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren koruyan kontrol eden Rabbiniz, size bu bitkiyi, bunu d
illen
dirmeyi sırf gözde melekler olursunuz veya ebedî hayat ile yaşayanlar haline gelirsiniz, diye yasakladı' dedi....
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Böylece onları yanıltıcı düşüncelerle yönlendirdi. Bitkinin mahsulünü tattıklarında, kendilerini ayıplatacak fiilleri akıllarına geldi ve edep yerleri açıldı. Cennetten topladıkları yapraklarla üzerlerini kat kat örtmeye başladılar. Yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rableri onlara: 'Ben ikinize o bitkiyi, onu d
illen
dirmeyi yasaklamadım mı? Şeytan ikinize de, apaçık bir düşmandır, demedim mi?' diye nida etti....
Ənfal Suresi, 1. Ayet:
Sana savaş ganimetlerinin taksimini (konusunu) soruyorlar. . . De ki: "Savaş ganimetleri, Allâh ve Rasûlünündür. . . Allâh'tan (hakikatinizin yaşanmaması hâlinde, bunun getireceği sonuçlarından) korunun ve aranızdaki din kardeşliği ilişkisini (birbirinizin hakikatini görerek) düzeltin. Eğer (hakiki) iman edenler iseniz, Allâh'a ve Rasûlüne itaat edin (çünkü Hakikatiniz ve o hakikatin d
illen
diricisi, sizin hakikatinizi yaşamanızı ister). "...
Tövbə Suresi, 8. Ayet:
Keyfe ve in yazherû aleykum lâ yerkubû fîkum
illen
ve lâ zimmet (zimmeten), yurdûnekum bi efvâhihim ve te'bâ kulûbuhum, ve ekseruhum fâsikûn(fâsikûne)....
Tövbə Suresi, 8. Ayet:
1.
keyfe
: nasıl
2.
ve in
: ve eğer
3.
yazherû
: kuvvetlenirler, arka çıkarlar
4.
aleykum
: size karşı
<...
Tövbə Suresi, 10. Ayet:
Lâ yerkubûne fî mu'minin
illen
ve lâ zimmeh(zimmeten), ve ulâike humul mu'tedûn(mu'tedûne)....
Tövbə Suresi, 10. Ayet:
1.
lâ yerkubûne
: gözetmezler
2.
fî
: hakkında
3.
mu'minin
: bir mü'min
4.
illen
: bir yakınlık, bir akrabalık vey...
Yunus Suresi, 61. Ayet:
Hangi şe'nde (hâl) olursan ol; o hâlin ister Kur'ân okumak, ister bir şeyler yapmak olsun, onunla meşgulken, hep sizin üzerinize şahitlerdik. . . Arzda (bedende) veya semâda (bilinç boyutunda) olsun zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden gizli kalmaz! (Hatta) ondan daha küçüğü veya daha büyüğü bile, Kitab-ı Mubiyn'dedir (tüm varlığın şek
illen
memiş, varlıklara dönüşmemiş orijinali olan dalga okyanusu - DATA planı)!...
Hud Suresi, 16. Ayet:
Ulâikellezîne leyse lehum fil âhıreti
illen
nâr(nâru) ve habita mâ sanaû fîhâ ve bâtılun mâ kânû ya'melûn(ya'melûne). ...
Hud Suresi, 70. Ayet:
Ellerinin ona ulaşmadığını görünce onlardan işk
illen
di. Ve kendilerinden ürpermeye başladı. "Korkma, dediler, biz Lût kavmine gönderildik."...
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şek
illen
dirilmiş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şek
illen
miş kara balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun biz, insanı ses veren, şek
illen
dirilebilen kuru çamurdan, kokmuş değişken kara balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun, insanı kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun ki, biz insanı kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şek
illen
miş kara balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun insanı kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Şübhesiz insanı, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun ki Biz; insanı, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Biz insanı kara çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
Andolsun, insanı kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattık....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şek
illen
dirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şek
illen
miş kara balçıktan bir insan yaratacağım."...
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani Rabbin meleklere: 'Ben, ses veren, kuru çamurdan yoğurulan, dökülerek şek
illen
dirilebilen, değişken kara balçıktan bir insan yaratacağım' demişti....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani Rabbin meleklere demişti ki: 'Ben kuru bir çamurdan, şek
illen
ebilir bir balçıktan bir insan yaratacağım....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani Rabbin meleklere demişti: "Ben, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan bir beşer yaratacağım."...
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Rabbin, Meleklere şöyle dediği vakti hatırla: “- Ben kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan bir insan yaratacağım....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani Rabbin meleklere demişti ki: «Ben kupkuru bir çamurdan, şek
illen
miş kara balçıktan bir insan yaratacağım.»...
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani rabbin meleklere demişti: "Ben, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan bir beşer yaratacağım."...
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani Rabbın meleklere demişti ki: Kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan bir insan yaratacağım....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Ve hani Rabbin meleklere: "Ben, demişti, kuru çamurdan, şek
illen
miş bir çamurdan bir beşer yaratacağım."...
Hicr Suresi, 28. Ayet:
Hani Rabbin meleklere demişti: «Ben, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan bir beşer yaratacağım,»...
Hicr Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şek
illen
dirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti....
Hicr Suresi, 29. Ayet:
'Onu yaratılış amacına uygun olarak şek
illen
dirdiğim, rahmetimle, varettiğim düzenin bir bölümü olan ruhumdan nûrani dalgalar halinde onun bütün hücrelerine ruh yayarak hayat verdiğim, onu bilinçlendirdiğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanarak saygı gösterin' demişti....
Hicr Suresi, 33. Ayet:
İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem.”...
Hicr Suresi, 33. Ayet:
(İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şek
illen
miş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi....
Hicr Suresi, 33. Ayet:
İblis: 'Ben, ses veren kuru çamurdan yoğurulan, dökülerek şek
illen
dirilebilen, değişken kara balçıktan yarattığın bir insana secde ederek saygı gösterecek değilim' dedi....
Hicr Suresi, 33. Ayet:
Dedi ki: 'Ben kuru bir çamurdan, şek
illen
ebilir bir balçıktan yarattığın bir insana secde edemezdim.'...
Hicr Suresi, 33. Ayet:
Dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim."...
Hicr Suresi, 33. Ayet:
İblîs şöyle dedi: “- Kuru bir çamurdan şek
illen
miş bir balçıktan yarattığın bir insana, benim secde etmem doğru olmaz.”...
Hicr Suresi, 33. Ayet:
İblîs, «pişmedik kuru, şek
illen
dirilmiş balçıktan yarattığın bir beşere (insana) secde etmem için ben var olmadım» dedi....
Hicr Suresi, 33. Ayet:
(İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şek
illen
miş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi....
Hicr Suresi, 33. Ayet:
İblis şöyle dedi: «Kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattığın bir insana secde edemezdim.»...
Hicr Suresi, 33. Ayet:
Dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim."...
Hicr Suresi, 33. Ayet:
(İblis:) '(Benim,) kendisini kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattığın bir insana secde etmem mümkün değildir!' dedi....
Hicr Suresi, 33. Ayet:
Ben, dedi: Kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattığın insana secde etmem....
Hicr Suresi, 33. Ayet:
"Benim," dedi, "kuru çamurdan şek
illen
miş balçıktan yarattığın bir beşere secde etmem mümkün değildir."...
Hicr Suresi, 33. Ayet:
Dedi ki: «Ben, kuru bir çamurdan, şek
illen
miş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim.»...
Nəhl Suresi, 20. Ayet:
Kâfirlerin, Allah’dan başka yalvardıkları (putlar) ise, hiç bir şey yaratamazlar, halbuki o putlar, (taş veya ağaç gibi şeylerden) yaratılmaktadırlar (şek
illen
dirilmektedirler.)...
Nəhl Suresi, 104. Ayet:
Muhakkak ki Allâh, kendini d
illen
diren işaretlerine iman etmeyenleri, hakikate erdirmez. . . Onlara acı bir azap vardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı uyduranlar, yalnızca, Allâh'ın kendini d
illen
diren işaretlerine iman etmeyenlerdir. . . Yalancıların ta kendileri işte bunlardır!...
İsra Suresi, 97. Ayet:
Allâh, kimi hakikate yönlendirirse, işte odur hakikati bulan! Kimi de saptırırsa, artık onlar için O'nun dûnunda velîler bulamazsın! Kıyamet sürecinde onları körler (Hakikati görmeyen); lâl olmuşlar (Hakikati d
illen
dirmeyenler); ve sağırlar (Hakikati algılamayanlar) olarak yüzleri üzere haşr ederiz! Onların barınağı Cehennem'dir! Alevi söndükçe, onlara ateşlerini artırırız!...
Kəhf Suresi, 14. Ayet:
Onların kalplerine râbıta koyduk (şuurlarını, müşahede hâlinde devamlı kıldık)! İşte (o delikanlılar) ayağa kalktılar da şöyle dediler: "Rabbimiz (aslımız olan El Esmâ mertebesi), semâların ve arzın Rabbidir (varlıkta olan her şeyi El Esmâ'sıyla oluşturandır)! O'nun dûnunda (o kavrama denk olmayan) ilâh (varlıkta tasarruf eden) kabul edemeyiz! Andolsun, bunun aksini d
illen
dirirsek o takdirde akıl ve mantığın alamayacağı kadar saçma bir laf etmiş oluruz. "...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ en nâsu
: ey insanlar
2.
in kuntum
: eğer siz iseniz
3.
fî
: içinde
4.
raybin
: şüphe
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar! Eğer beas edilmekten (tekrar diriltilmekten) şüphe içinde iseniz... Oysa muhakkak ki Biz sizi, size beyan edelim (açıklayalım) diye (önce) topraktan (inorganik ve organik maddelerden), sonra bir nutfeden (bir damladan), sonra bir alakadan (rahim duvarına bir noktadan bağlı duran embriyodan), sonra şek
illen
dirilmiş ve şek
illen
dirilmemiş (bir çiğnemlik et görünümünde) mudgadan yarattık. Ve (sizi), dilediğimiz süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi, ergenlik çağına ulaşmak üzere b...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar! Kıyamet gününde diriltilmekten şüpheniz varsa, şu bir gerçek ki, Biz sizi önce topraktan, sonra bir nutfe'den, sonra bir aleka'dan, sonra kısmen şek
illen
miş, kısmen şek
illen
memiş bir çiğnem etten yarattık-tâ ki size âyetlerimizi açıklayalım. Dilediğimizi belirlenmiş bir vakte kadar rahimlerde yerleştiririz. Sonra sizi bebek olarak çıkarır, sonra olgunluk çağınıza kadar büyütürüz. Sonra kiminiz öldürülür, kiminiz ise ömrün en düşkün çağına döndürülür de, evvelce bildiği şeyleri bilme...
Həcc Suresi, 63. Ayet:
1.
e lem tere
: görmedin mi
2.
enne allâhe
: muhakkak Allah
3.
enzele
: indirdi
4.
min es semâi
: semadan
Möminun Suresi, 14. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
halaknâ
: biz halkettik, yarattık
3.
en nutfete
: bir nutfe, bir damla
4.
alakaten
: alaka (ra...
Möminun Suresi, 14. Ayet:
Sonra da nutfeden (bir noktadan rahim duvarına bağlı) bir alaka yarattık. Sonra alakadan bir çiğnem et (görünümünde) bir mudga yarattık. Bundan sonra mudgadan kemikleri yarattık. Daha sonra kemiklere et giydirdik (üzerini et ile kapladık). Daha sonra da onu, başka bir yaratışla inşa ettik (şek
illen
dirdik). İşte böyle Allah, Mübarek'tir, En Güzel Yaratıcı'dır....
Şüəra Suresi, 27. Ayet:
(Firavun) dedi ki: "Size irsâl olunan bu Rasûlünüz kesinlikle cinnî etki altındadır. " (Rasûllerin birçoğu hakikati d
illen
dirdiğinde, cin etkisi altında olma ithamına maruz kalmıştır. A. H. )...
Səcdə Suresi, 7. Ayet:
(7-9) Yarattgi her seyi guzel yaratan, insani baslangicta camurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayagi bir suyun ozunden yapan, sonra onu sek
illen
dirip ruhundan ona ufleyen Allah'tir. Size kulaklar, gozler, kalbler verilmistir. Oyleyken, pek az sukrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 7. Ayet:
(7-9) Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şek
illen
dirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
(7-9) Yarattgi her seyi guzel yaratan, insani baslangicta camurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayagi bir suyun ozunden yapan, sonra onu sek
illen
dirip ruhundan ona ufleyen Allah'tir. Size kulaklar, gozler, kalbler verilmistir. Oyleyken, pek az sukrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
(7-9) Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şek
illen
dirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz....
Səba Suresi, 10. Ayet:
Gerçekten Davud’a, tarafımızdan (kendisine has olmak üzere) bir fazilet verdik: “- Ey dağlar ve kuşlar! Davud ile beraber tesbih edin?” dedik. Ona demiri de yumuşattık, (demiri eritmeden, çamur gibi, şek
illen
dirme kudretini, Davud’a verdik)....
Səba Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Biz Davud’a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah’ın yüceliğini terennüm edin." dedik. Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şek
illen
dirme kudreti verdik) "Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum." buyurduk....
Səba Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Biz Davud’a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah’ın yüceliğini terennüm edin." dedik. Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şek
illen
dirme kudreti verdik) "Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum." buyurduk....
Sad Suresi, 72. Ayet:
“Onu şek
illen
dirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin.”...
Sad Suresi, 72. Ayet:
Onu yaratılış amacına uygun olarak şek
illen
dirdiğim, rahmetimle varettiğim, düzenin bir bölümü olan ruhumdan nûrânî dalgalar halinde onun bütün hücrelerine ruh yayarak hayat verdiğim, onu bilinçlendirdiğim zaman: 'Derhal secdeye kapanarak ona saygı gösterin' dedim....
Sad Suresi, 72. Ayet:
Onu şek
illen
dirip ruhumdan ona üfledim mi, derhal ona secdeye kapanın!»...
Zümər Suresi, 75. Ayet:
Melekleri de; Arş'ın (hükümranlık tahtının - El Esmâ özelliklerinin açığa çıkma/seyri makamının) her yanından kuşatmışlar ve Rablerinin hamdini, münezzeh oluşunu d
illen
dirirlerken görürsün. . . Herkes hakkında Hak olarak hükmolunmuş ve: "Hamd, Rabb-ül âlemîn olan Allâh'a aittir" denilmiştir....
Mömin Suresi, 64. Ayet:
Allah, yeryüzünü sizin için yerleşim alanı haline getiren, göğü yükselterek düzenleyip tavan olarak inşa eden, sizin çehrelerinizi ve vücut hatlarınızı şek
illen
diren, şekillerinizi, çehrelerinizi, bedenlerinizi itina ile yaratarak güzelleştiren, size temiz, helâl, sağlıklı rızık ve servetler ihsan edendir. İşte O, Allah sizin Rabbinizdir. Âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah yücelerden yücedir....
Mömin Suresi, 64. Ayet:
Allah, sizin için yeri bir karargâh, göğü de bir bina yapan, sizi şek
illen
diren ve şekillerinizi güzel yapan ve temiz şeylerle sizi rızıklandırandır. Alemlerin Rabbi olan Allah pek uludur....
Mömin Suresi, 64. Ayet:
Allah, arzı size kalınacak bir yer, göğü ise (üstünüze) bir binâ (bir tavan) kılandır. Hem sizi şek
illen
dirdi de, sûretlerinizi güzel yaptı ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı. İşte Rabbiniz olan Allah bu (ni'metleri veren)dir. (Ve) işte âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir!...
Mömin Suresi, 64. Ayet:
Yeryüzünü sizin için yerleşme yeri ve göğü de bina olarak yaratan Allah’tır. Sizi en güzel şekilde şek
illen
dirmiş ve iyi şeylerden size rızık vermiştir. İşte sizin Rabb’iniz Allah! Alemlerin Rabb’i olan Allah ne yücedir!...
Mömin Suresi, 64. Ayet:
Allâh O'dur ki arzı size durulacak yer, göğü de binâ yaptı; sizi şek
illen
dirdi, şekillerinizi de güzel yaptı. Ve sizi güzel rızıklarla besledi. İşte Rabbiniz Allâh budur. Bütün âlemleri yaratan Allâh, ne yücedir!...
Fussilət Suresi, 11. Ayet:
Sonra duhan (şek
illen
memiş fıtrî benlik) hâlindeki semâya (bir kısım Esmâ mânâlarını açığa çıkarmak suretiyle) yerleşerek, ona (şuura) ve arza (bedene) dedi ki: "İsteyerek yahut zorunlu olarak gelin (Esmâ'mın gereğini açığa çıkarın) ikiniz!" İkisi dediler ki: "İsteyerek, itaat ediciler olarak geldik!"(Esmâ özellikleriyle oluşmuş bulunan beyinde semâ = düşünsel boyut ve arz = bedensel organlar boyutu, ikisi de Esmâ özellikleri açığa çıkışına itaat edici oldu. )...
Fussilət Suresi, 12. Ayet:
Derken, iki gün içinde, gökleri yedi kat olarak şek
illen
dirdi ve her bir göğe kendisine ait işi vahyetti. Biz dünya semasını kandillerle, yıldızlarla süsledik, bozulup yıkılmaktan koruduk. İşte bu, azîz ve alîm (üstün kudret sahibi, her şeyi en mükemmel tarzda bilen Allah)’ın takdiridir....
Fussilət Suresi, 45. Ayet:
Yemin olsun, biz Mûsa'ya Kitap'ı verdik de onda ihtilafa düşüldü! Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Hiç kuşkusuz, onlar, Kur'an hakkında, sürekli işk
illen
diren bir kuşku içindedirler....
Şura Suresi, 14. Ayet:
Kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı olanlar da onun hakkında, işk
illen
diren bir kuşku içindedirler....
Casiyə Suresi, 29. Ayet:
İşte bilgimiz! Size Hak olarak d
illen
iyor. . . Biz yaptıklarınızı kaydediyorduk! (Hafızalıyorduk - varlıktaki evrensel hafıza - memory. )...
Fəth Suresi, 11. Ayet:
Bedevîlerden geri bırakılanlar: "Bizi mallarımız ve çoluk çocuğumuz meşgul etti; bizim için mağfiret dile" diyecekler. . . Onlar gerçekte, öyle düşünmediklerini d
illen
diriyorlar! De ki: "Sizde bir zarar açığa çıkarmayı irade ederse ya da sizde bir fayda oluşturmayı irade ederse; kim Allâh'ın istediğine karşı koyabilir?". . . Hayır, Allâh yaptıklarınızdan (yaratanı olarak) haberdardır....
Fəth Suresi, 28. Ayet:
O, Rasûlünü, hakikatin d
illen
işi olarak (bil-HÜDA) ve Hak Din (Esmâ'nın açığa çıkışı sistemi ve düzeni olan Sünnetullâh realitesi anlayışı) ile irsâl etti ki, O'nu tüm din anlayışlarına üstün kılsın! (Varlıklarında) Şehiyd olarak Allâh yeter....
Hədid Suresi, 14. Ayet:
Onlara şöyle bağırışırlar: Bizler sizinle beraber değil miydik? Evet, derler: Ve lâkin sizler kendilerinize fitne yaptınız, gözettiniz, işk
illen
diniz, o kuruntular sizi aldattı, tâ Allahın emri gelinciye kadar, hem sizi Allaha mağrurlandırdı o aldatıcı mağrur....
Həşr Suresi, 10. Ayet:
Vellezîne câû min ba’dihim yekûlûne rabbenâgfir lenâ ve li ihvâninellezîne sebekûnâ bil îmâni ve lâ tec’al fî kulûbinâ gıllen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîm(rahîmun)....
Həşr Suresi, 10. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
câû
: geldiler
3.
min ba'di-him
: onlardan sonra
4.
yekûlûne
: derler
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattı. Sizi şek
illen
dirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş yalnız O’nadır....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şek
illen
dirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
Gökleri ve yeri, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı olarak, hesaplı bir düzen içinde yarattı. Sizin çehrelerinizi, vücut hatlarınızı şek
illen
dirdi. Şekillerinizi, çehrelerinizi, bedenlerinizi, itina ile yaratarak güzelleştirdi. Sonuçta yalnız O’nun huzuruna varıp hesap vereceksiniz....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
Gökleri ve yeri hak üzere yarattı. Sizi şek
illen
dirdi ve şekillerinizi güzel yaptı. Dönüş O'nadır....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şek
illen
dirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
Gökleri ve yeri hak ile yarattı, sizi şek
illen
dirdi. Şekillerinizi de güzel yaptı. Sonunda gidiş de O'nadır....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
Zira gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şek
illen
dirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır....
Təğabun Suresi, 3. Ayet:
O, gökleri ve yeri hak ile yaratmış, sizi de en güzel sûrette şek
illen
dirmiştir. Dönüş de O’nadır....
Qiyamə Suresi, 38. Ayet:
Sonra bu, bir “alaka” oldu. Derken Allah onu yaratıp güzelce şek
illen
dirdi....
Qiyamə Suresi, 38. Ayet:
Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şek
illen
dirmişti....
Qiyamə Suresi, 38. Ayet:
Sonra ana rahmiyle bağ kurarak rahim duvarına yerleşen döllenmiş yumurta haline geldi. Allah onu insan biçiminde yarattı. Yaratılış amacına uygun olarak şek
illen
dirdi....
Qiyamə Suresi, 38. Ayet:
Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şek
illen
dirmişti....
İnfitar Suresi, 6. Ayet:
(6-8) Ey insan! Seni yaratan, şek
illen
dirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?...
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
(6-8) Ey insan! Seni yaratan, şek
illen
dirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?...
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
O seni yaratan, yaratılış amacına uygun olarak şek
illen
diren, dengeli ölçülü bir biçim ve karekter verendir....
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
seni yaratan ve varlık amacına uygun olarak şek
illen
diren, tabiatını adil ölçüler içinde oluşturan,...
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
Rabbin ki seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle şek
illen
dirdi....
İnfitar Suresi, 8. Ayet:
(6-8) Ey insan! Seni yaratan, şek
illen
dirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?...
İnfitar Suresi, 8. Ayet:
Seni dilediği surette terkib etti (şek
illen
dirdi)....
Əla Suresi, 2. Ayet:
O, yaratıp şek
illen
diren, âhenk veren ve düzene koyandır....
Əla Suresi, 2. Ayet:
Yaratan, yaratılış amacına uygun olarak şek
illen
direnin adını tesbihe devam et....
Şəms Suresi, 7. Ayet:
(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şek
illen
dirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir....
Şəms Suresi, 7. Ayet:
Nefse ve onu şek
illen
direne,...
Şəms Suresi, 7. Ayet:
Kisiye ve onu sek
illen
direne,...
Şəms Suresi, 7. Ayet:
Kişiye ve onu şek
illen
direne,...
Şəms Suresi, 7. Ayet:
Kişiye ve onu şek
illen
direne,...
Şəms Suresi, 7. Ayet:
İnsan benliğini düşün ve onun nasıl (yaratılış) amacına uygun şek
illen
dirildiğini;...
Şəms Suresi, 7. Ayet:
Nefse ve onu düzgün bir biçimde şek
illen
direne....
Şəms Suresi, 8. Ayet:
(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şek
illen
dirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir....
Şəms Suresi, 9. Ayet:
(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şek
illen
dirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir....
Duha Suresi, 11. Ayet:
Rabbinin nimetini, d
illen
dir!...
Yasin Suresi, 62. Ayet:
Ve lekad edalle minkum cib
illen
kesîrâ(kesîran), e fe lem tekûnû ta’kılûn(ta’kılûne). ...
Yasin Suresi, 62. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
edalle
: dalâlette bıraktı, saptırdı
3.
min-kum
: sizden
4.
cib
illen
: insanlar, halk...
Saffat Suresi, 95. Ayet:
İbrâhim onlara:«Yontup şek
illen
dirdiğiniz şeylere mi tapıyorsunuz ?...
Qaf Suresi, 27. Ayet:
Yandaşı (olan şeytan, sapık inkarcı, şek
illen
dirilmiş put): «Ey Rabbimiz! Ben bunu azdırmadım, ama o, uzak bir sapıklık ve şaşkınlık içinde idi,» (der)....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yaratan, yoktan vareden, şek
illen
diren Allah'tır. En güzel adlar O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nu tesbih etmektedir. O, yücedir, hikmet sahibidir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yaratan, yoktan vareden, şek
illen
diren Allah'tır. En güzel adlar O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nu tesbih etmektedir. O, yücedir, hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
O, sizi, rahimlerde dilediği gibi şek
illen
direndir. Kendisinden başka ilâh diye bir şey yoktur. O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır. ...
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra onu tamamlayıp şek
illen
dirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!...
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
(7-9) Yarattgi her seyi guzel yaratan, insani baslangicta camurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayagi bir suyun ozunden yapan, sonra onu sek
illen
dirip ruhundan ona ufleyen Allah'tir. Size kulaklar, gozler, kalbler verilmistir. Oyleyken, pek az sukrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra onu şek
illen
dirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!...
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
(7-9) Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şek
illen
dirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra onu tamamlayıp şek
illen
dirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!...
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Bir de, onu yaratılış amacına uygun olarak şek
illen
diren, rahmetiyle var ettiği düzenin bir bölümü olan ruhundan nûrânî dalgalar halinde onun bütün hücrelerine ruh yayarak hayat veren, onu bilinçlendiren, sizin için kulaklar, gözler, akıllar ve kalpler planlayıp yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz?...