Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
(Ey Mühəmməd ümməti!) Siz insanlar üçün ortaya çıxarılmış ən xeyirli ümmətsiniz. Yaxşılığı əmr edib pis əməlləri qadağan edirsiniz və Allaha
inanırsınız.
Əgər kitab əhli də iman gətirsəydi, əlbəttə, bu onlar üçün daha yaxşı olardı. Onların içərisində iman gətirənlər olsa da, əksəriyyəti haqq yoldan azmış kimsələrdir....
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Baxın, siz o kimsələrsiniz ki, onlar sizi sevmədikləri halda siz onları sevirsiniz. Siz bütün kitablara
inanırsınız.
Sizinlə görüşdükləri zaman: “Biz iman etmişik”, - deyərlər. Ancaq xəlvətdə olduqları zaman sizə qarşı qəzəblərindən barmaqlarının uclarını gəmirərlər. De: “Ölün acığınızdan!” Şübhəsiz ki, Allah ürəklərdə olanları biləndir....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz insanlıq üçün yetişdirilmiş yaxşı millətsiniz. Siz doğru olanı tətbiq edirsiniz və onu təşviq edirsiniz və pisliyin qarşısını alırsınız. Və siz Allaha
inanırsınız.
Əgər kitab əhli də iman gətirsəydi, bu, onlar üçün daha yaxşı olardı. Aralarında möminlər olsa belə, əksəriyyəti bidətçidir....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
(Ey müsəlmanlar!) Siz insanlar üçün ortaya çıxarılmış ən yaxşı ümmətsiniz (onlara) yaxşı işlər görməyi əmr edir, pis əməlləri qadağan edir və Allaha
inanırsınız.
Əgər kitab əhli də (sizin kimi) iman gətirsəydi, əlbəttə, onlar üçün yaxşı olardı. Onların da içərisində bəzi iman gətirən şəxslər vardır, lakin çox hissəsi haqq yoldan çıxanlardır....
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Bəli, siz o kimsələrsiniz ki, onları sevirsiniz, onlar isə sizləri sevməzlər. Siz kitabın hamısına (bütün ilahi kitablara)
inanırsınız.
Onlar sizinlə görüşdükləri zaman: “Biz də inandıq”, - deyir, xəlvətdə olduqda isə sizə qarşı qəzəblərindən barmaqlarını gəmirirlər. (Ya Rəsulum!) De: “Acığınızdan ölün!” Əlbəttə, Allah ürəklərdə olanları biləndir....
Rəd Suresi, 2. Ayet:
Bir dayanak olmaksızın -görmekte olduğunuz gibi- gökleri yükselten Allah'tır. Sonra, mutlak gücüyle Güneş'i ve Ay'ı koyduğu yasalara bağlı kıldı. Hepsi, adı konmuş bir ecele doğru akıp gitmektedir. İşleri düzenleyip idare eden O'dur. Âyetleri ayrıntılı olarak açıklamaktadır ki, belki Rabb'inize kavuşacağınıza kesin olarak
inanırsınız.
...
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz insanlar için meydana çıkarılan en hayırlı ümmetsiniz; insanlara iyiliği emredersiniz, kötülükte bulunmamalarını söylersiniz ve Allah'a
inanırsınız.
Kitap ehli de inansaydı hayırlı olurdu kendilerine. Onlardan inananlar da var, fakat çoğu dinden çıkmıştır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz insanlardan yana (yeryüzüne) çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz; iyilikle emreder, kötülükten men'eden Allah'a
inanırsınız.
Kitablılar (Yahudî ve Hıristiyanlar) imân etmiş olsalardı onlar için hayırlı olurdu. İçlerinden imân edenler var, fakat çoğu dinden çıkmış' kimselerdir....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a
inanırsınız.
Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz, halk için çıkarılmış en iyi topluluksunuz. İyiliği öğütler, kötülükten sakındırır ve ALLAH'a
inanırsınız.
Kitap halkı inansaydı kendileri için iyi olurdu. İçlerinde inananlar olmakla birlikte çoğunluğu yoldan çıkmıştır...
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a
inanırsınız.
Kitap ehli de inansaydı kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler de var, ama pek çoğu yoldan çıkmışlardır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. Marufu emreder, münkerden nehyedersiniz. Ve Allah’a
inanırsınız.
Ehl-i kitab da inanmış olsaydı kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinde iman edenler olmakla beraber, çoğu gerçek dinden çıkmış fasıklardır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf [iyi ve islama uygun] olanı buyurur, münkerden sakındırır ve Tanrı'ya
inanırsınız.
Kitap ehli de inansaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinde inançlılar vardır fakat çoğu fasıktır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz; insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkorsunuz. Ve Allah'a
inanırsınız.
Ehl-i Kitab'da inanmış olsaydı; kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinde iman edenler olmakla beraber, çoğu fasıklardır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz, insanlığ(ın iyiliği) için çıkarılmış hayırlı bir topluluksunuz; doğru olanı emreder, eğri olandan alıkoyarsınız ve Allah'a
inanırsınız.
Eğer geçmiş vahyin mensupları, (bu tür bir) inanca ermiş olsalardı, bu, kendi iyiliklerine olacaktı; (ama) içlerinden pek az inanan bulunsa da onların çoğu fasıktır:...
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz beşeriyet için meydana çıkartılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız ve Allah'a
inanırsınız.
Ehl-i kitap da inansaydı, elbette bu kendileri için daha hayırlı olurdu. İçlerinde iman edenler olmakla birlikte, çoğu yoldan çıkmış fâsıklardır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
(Ey Ümmet-i Muhammed!) Siz insanların iyiliği için meydana çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyiliği yayar, kötülüğü önlersiniz, çünkü Allah’a
inanırsınız.
Ehl-i kitap da bu imana gelseydi, elbette kendileri için iyi olurdu. İçlerinden iman edenler varsa da ekserisi dinden çıkmış fâsıklardır....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz ve Allah'a
inanırsınız.
Eğer Kitap ehli, inanmış olsaydı, elbette kendileri için iyi olurdu. Onlardan inananlar da var, ama çokları yoldan çıkmışlardır....
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
İşte sizler, onlar sizi sevmediği halde onları sevenlersiniz! Üstelik siz bütün kitaplara/kitabın tümüne
inanırsınız.
Sizinle karşılaştıkları zaman 'İnandık,' derler, yalnız kaldıklarında ise size olan öfkelerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: 'Öfkenizden canınız çıksın.' Kuşkusuz ALLAH göğüslerin özünü Bilendir....
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler; bir de kitabın tümüne
inanırsınız.
Onlar sizinle karşılaştıklarında 'inandık' derler fakat kendi başlarına kaldıkları zaman size duydukları öfke yüzünden parmak uçlarını ısırırlar. De ki; 'Öfkenizden ölün (çatlayın). Hiç şüphesiz Allah kalplerin içini dışını bilir.'...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
İşte siz; öyle kimselersiniz ki; onlar sizi sevmezken, siz onları seversiniz. Ve kitabın bütününe
inanırsınız.
Onlar ise ancak sizinle karşılaştıkları zaman; İman ettik, derler. Yalnız başlarına kaldıkları vakit de, size karşı öfkeden parmaklarını ısırırlar. De ki: Öfkenizden ölün. Gerçekten Allah, göğüslerin özünü bilir....
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz bütünüyle kitaba
inanırsınız.
Onlar ise, sizinle karşılaştıkları zaman: “İnandık!” derler. Kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden ötürü parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: “Kininizle geberin!” Şüphesiz ki Allah göğüslerin özünü bilendir....
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
İşte, siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler. Kitabın hepsine
inanırsınız.
Onlar sizinle karşılaştıkları zaman "İnandık" derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı öfkeden parmak uçlarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden ölün! Şüphesiz Allâh, göğüslerin özünü bilir."...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Siz onları seven kimselersiniz; oysa onlar sizi sevmezler. Ayrıca siz kitabın bütününe
inanırsınız.
Onlar ise sizinle karşılaştıklarında 'İnandık' derler; kendi başlarına kaldıkları zaman da size duydukları kin yüzünden parmaklarını ısırırlar. Onlara 'Kininizle geberin!' de. Allah, hiç şüphesiz, gönüllerde yatanı bilmektedir....
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Siz öyle kişilersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Ve Kitap'ın tümüne
inanırsınız.
Onlar ise sizinle karşılaştıklarında "İnandık!" derler; başbaşa kaldıklarında size öfkelerinden parmak uçlarını ısırırlar. De ki onlara: "Öfkenizle geberin!" Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilmektedir....
Rəd Suresi, 2. Ayet:
Allah O'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle
inanırsınız.
...
Rəd Suresi, 2. Ayet:
Gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yükselten, sonra arşa hükmeden, her biri belli bir süreye kadar hareket edecek olan Güneş ve Ay'ı buyruğu altına alan, işleri yürüten, ayetleri uzun uzun açıklayan Allah'tır; ola ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak
inanırsınız.
...
Rəd Suresi, 2. Ayet:
Tanrı O'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir ecele kadar akıp gitmektedirler. Her buyruğu evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle
inanırsınız.
...
Rəd Suresi, 2. Ayet:
Allah O'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle
inanırsınız.
...
Haqqə Suresi, 41. Ayet:
Ve bu, şâir sözü değil, ne de az
inanırsınız.
...
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Herkesçe iyi kabul edilen şeyleri emreder, vahiy ve ortak akıl ile kötülüğü, çirkinliği kabul edilen şeyleri engeller ve Allah'a
inanırsınız.
Kitap Ehli de inansaydı kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. Onların bazıları mü’mindirler, pek çoğu da yoldan çıkmış kimsedirler. ...
Taha Suresi, 90. Ayet:
Bundan qabaq Harun onlara demişdi: «Ay qoumum! Siz bununla ancaq sınanırsınız. Həqiqətən, Rəbbiniz Rəhmandır. Tabe olun mənə və itaət edin əmrimə!»...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Bax siz o kəslərsiniz ki, onları sevir, onlar isə sizi sevmirlər. Siz Kitabın hamısına
inanırsınız.
Onlar sizə rast gələndə: "Biz də iman gətirdik !”- deyirlər, xəlvətə çəkiləndə isə sizə olan kinlərindən barmaqlarını gəmirirlər. De: "Hikkənizdən gəbərin!" Həqiqətən, Allah ürəklərdə olanları bilir....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
Siz, insanlar üçün [meydana] çıxarılmış ən xeyirli ümmətsiniz. Hamı tərəfindən yaxşı qəbul edilən şeyləri əmr edir, vəhy və ümumi ağıl tərəfindən pisliyi, eybəcərliyi qəbul edilən şeylərin qarşısını alır və Allaha
inanırsınız.
Kitab əhli də inansaydı, özləri üçün əlbəttə daha xeyirli olardı. Onların bəziləri möminlərdir, bir çoxu da yoldan çıxmış kəslərdir....