Axtarış Nəticələri
Bəqərə Suresi, 11. Ayet:
1.
ve izâ
: ve o zaman, olunca
2.
kîle lehum
: onlara ..... denildi
3.
lâ tufsidû
: fesat çıkartmayın
4.
fî el ardı
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
lekû
: karşılaştılar, buluştular
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
âmenû
: îmân et...
Bəqərə Suresi, 102. Ayet:
1.
ve ittebeû
: ve tâbi oldular, uydular
2.
mâ tetlû
: okunan şey
3.
eş şeyâtînu
: şeytanlar
4.
alâ mulki
: mülkün...
Bəqərə Suresi, 117. Ayet:
1.
bedîu
: eşsiz, örneksiz herşeyin ilkini yaratan, yaratıcı
2.
es semâvâti
: semalar, gökler
3.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü
4.
<...
Bəqərə Suresi, 137. Ayet:
1.
fe
: o zaman, o taktirde
2.
in
: eğer
3.
âmenû
: âmenû oldular, îmân ettiler
4.
bi misli
: benzeri, gibi
Bəqərə Suresi, 169. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece
2.
ye'muru-kum
: size emreder
3.
bi es sûi
: kötülük ile, şerrle
4.
ve el fahşâi
: ve fu...
Bəqərə Suresi, 173. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, fakat
2.
harrame
: haram kıldı
3.
aleykum
: sizin üzerinize, size
4.
el meytete
: ölü (...
Bəqərə Suresi, 181. Ayet:
1.
fe men
: o zaman, artık, o taktirde kim
2.
beddele-hu
: onu değiştirdi
3.
ba'de mâ
: sonra
4.
semia-hu
: onu iş...
Bəqərə Suresi, 275. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
ye'kulûne
: yerler
3.
er ribâ
: riba, faiz
4.
lâ yekûmûne
: kalkmazlar
Ali-İmran Suresi, 20. Ayet:
1.
fe in hâccû-ke
: bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa
2.
fe kul
: o zaman de, söyle
3.
eslemtu
: ben teslim ettim
4.
vech...
Ali-İmran Suresi, 47. Ayet:
1.
kâlet rabbi
: Rabbim dedi
2.
ennâ yekûnu
: nasıl olur
3.
lî veledun
: benim çocuğum
4.
ve lem yemses-nî
: ve ba...
Ali-İmran Suresi, 155. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar
2.
tevellev
: yüz çevirdiler
3.
min-kum
: sizden, içinizden
4.
yevme ilteka
:...
Ali-İmran Suresi, 175. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, fakat
2.
zâlikum
: böylece
3.
eş şeytânu
: şeytan
4.
yuhavvifu
: korkutur
Ali-İmran Suresi, 178. Ayet:
1.
ve lâ yahsebe-enne
: ve sakın zannetmesinler
2.
ellezîne keferû
: kâfirler
3.
ennemâ
: ... olduğu, ... olması
4.
numlî
Ali-İmran Suresi, 185. Ayet:
1.
kullu nefsin
: herkes, her nefs
2.
zâikatu el mevti
: ölümü tadıcıdır
3.
ve innemâ
: ve lakin, fakat, amma
4.
tuveffevne...
Nisa Suresi, 10. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezîne
: onlar
3.
ye'kulûne
: yerler
4.
emvâle
: mallar
Nisa Suresi, 17. Ayet:
1.
innemâ
: fakat, ancak, sadece
2.
et tevbetu
: tövbe
3.
alâ allâhi
: Allah'a
4.
li ellezîne
: onlar için
Nisa Suresi, 111. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yeksib
: kazanır
3.
ismen
: günah
4.
fe innemâ
: o taktirde sadece
...
Nisa Suresi, 171. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
ehle
: ehil, sahip
3.
el kitâbi
: Kitap
4.
lâ taglû
: haddi aşmayın
Maidə Suresi, 27. Ayet:
1.
ve utlu aleyhim
: ve, onlara tilavet et, oku!
2.
nebee ibney âdeme
: Hz. Adem'in iki oğlunun haberini, kıssasını
3.
bi el hakkı
: hakk ile
4.
<...
Maidə Suresi, 33. Ayet:
1.
innemâ
: ancak
2.
cezâû
: ceza
3.
ellezîne yuhâribûne
: o harp edenler, savaşanlar
4.
allâhe ve resûle-hu
: All...
Maidə Suresi, 55. Ayet:
1.
innemâ
: sadece, ancak
2.
veliyyu-kum(u)
: sizin veliniz, dostunuz
3.
allâhu ve resûlu-hu
: Allâh (cc.) ve O'nun Resulü
4.
v...
Maidə Suresi, 90. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey!
2.
ellezîne âmenû
: yaşarken Allâh'a (c.c.) ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler
3.
innemâ
: ancak, sadece, oysa, halbuki
4.
Maidə Suresi, 91. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, oysa, halbuki
2.
yurîdu eş şeytânu
: şeytan ister
3.
en yûkia
: düşürür, sokar
4.
beyne-kum(u)
Ənam Suresi, 19. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
eyyu şey'in
: hangi şey
3.
ekberu
: en büyük, daha büyük
4.
şehâdeten
: şahit olarak
Ənam Suresi, 36. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece
2.
yestecîbu
: icabet eder
3.
ellezîne
: o kimseler ki, onlar, ...olanlar
4.
yesmeûne
: ...
Ənam Suresi, 109. Ayet:
1.
ve aksemû
: ve yemin ettiler
2.
bi allâhi
: Allah'a
3.
cehde
: en kuvvetli
4.
eymâni-him
: (onların) yeminleri<...
Ənam Suresi, 156. Ayet:
1.
en tekûlû
: demeniz (dememeniz, söylemeniz)
2.
innemâ
: yalnızca, sadece
3.
unzile
: indirildi
4.
el kitâbu
: k...
Ənam Suresi, 159. Ayet:
1.
innellezîne (inne ellezîne)
: muhakkak ki onlar
2.
ferrekû
: fırkalara ayırdılar, tefrik ettiler
3.
dîne-hum
: onların dîni, kendi dînlerini
4. ...
Əraf Suresi, 33. Ayet:
1.
kul
: de ki
2.
innemâ
: sadece
3.
harrame
: haram kıldı
4.
rabbiye
: Rabbim
Əraf Suresi, 131. Ayet:
1.
fe
: artık, bundan sonra
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
câet-hum el hasenetu
: onlara hasene, iyilik geldi
4.
kâlû
: ...
Əraf Suresi, 173. Ayet:
1.
ev
: veya, yahut, yoksa, ya da, ve de
2.
tekûlû
: dersiniz
3.
innemâ
: fakat
4.
eşreke
: şirk koştu
<...
Əraf Suresi, 187. Ayet:
1.
yes'elûne-ke
: sana soruyorlar
2.
an es sâati
: o saatten, o saat hakkında, saatini, vaktini
3.
eyyâne
: ne zaman
4.
mursâ-h...
Əraf Suresi, 203. Ayet:
1.
ve izâ lem te'ti-him
: ve onlara getirmediğin zaman
2.
bi-âyetin
: bir âyeti
3.
kâlû
: dediler
4.
lev lâctebeyte-hâ
(lev...
(lev...
Ənfal Suresi, 2. Ayet:
1.
innemâ
: amma, lâkin, gerçekten
2.
el mu'minûne ellezîne
: mü'minler onlardır ki
3.
izâ zukirallâhu (zukire allâhu)
: Allah zikredildiği zaman
4.
Tövbə Suresi, 18. Ayet:
1.
innemâ
: ama, ancak, sadece
2.
ya'muru
: imar eder
3.
mesâcide allâhi
: Allah'ın mescidleri
4.
men âmene
: îmân...
Tövbə Suresi, 28. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olan kimseler, Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
innemâ
: sadece
4.
el muşrikûne
Tövbə Suresi, 37. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece
2.
en nesîu
: unutma, terketme, erteleme
3.
ziyâdetun
: arttırmaktır, ziyade etmektir, artıştır
4.
fî...
Tövbə Suresi, 45. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, yalnız
2.
yeste'zinuke
: senden izin ister
3.
ellezîne lâ yu'minûne
: inanmayan kimseler, inanmayanlar
4.
Tövbə Suresi, 55. Ayet: Fe lâ tu’cibke emvâluhum ve lâ evlâduhum, innemâ yurîdullâhu li yuazzibehum bihâ fîl hayâtid dunyâ ve tezheka enfusuhum ve hum kâfirûn(kâfirûne)....
Tövbə Suresi, 55. Ayet:
1.
fe lâ tu'cib-ke
: artık senin hoşuna gitmesin, imrendirmesin
2.
emvâlu-hum
: onların malları
3.
ve lâ evlâdu-hum
: ve onların evlâtları ... olmasın
4.
Tövbə Suresi, 60. Ayet:
1.
innemâ es sadakâtu
: muhakkak ki sadakalar
2.
li el fukarâi
: fakirler için
3.
ve el mesâkîni
: ve miskinler, yoksullar
4.
v...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
1.
ve le in
: ve eğer mutlaka
2.
seelte-hum
: onlara sordun
3.
le yekûlunne
: mutlaka derler
4.
innemâ
: sadece, a...
Tövbə Suresi, 85. Ayet:
1.
ve lâ tu'cib-ke
: ve senin hoşuna gitmesin, seni imrendirmesin
2.
emvâlu-hum
: onların malları
3.
ve evlâdu-hum
: ve onların evlâtları
4.
Tövbə Suresi, 93. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, fakat
2.
es sebîlu
: yol, vesile
3.
alâ
: üzerine
4.
ellezîne yeste'zinûne-ke
: senden ...
Yunus Suresi, 20. Ayet:
1.
ve yekûlûne
: ve derler
2.
lev lâ
: olmaz mıydı
3.
unzile
: indirildi
4.
aleyhi
: ona
...
Yunus Suresi, 23. Ayet:
1.
fe lemmâ
: ama, olunca, olduğu zaman
2.
encâ-hum
: onları kurtardı
3.
izâ hum
: o zaman onlar
4.
yebgûne
: azgı...
Yunus Suresi, 24. Ayet:
1.
innemâ
: sadece, yalnız, ancak
2.
meselu el hayâti ed dunyâ
: dünya hayatının meselesi (örneği, durumu)
3.
ke mâin
: su gibidir
4.
Yunus Suresi, 108. Ayet: Kul yâ eyyuhen nâsu kad câekumul hakku min rabbikum, fe men ihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihi), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve mâ ene aleykum bi vekîl(vekîlin)....
Yunus Suresi, 108. Ayet:
1.
kul
: de ki
2.
yâ eyyuhe en nâsu
: ey insanlar
3.
kad câe-kum
: size gelmiştir
4.
el hakku
: hak, gerçek