Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve evfû bi ahdî ûfi bi ahdikum ve iyyâye ferhebûn(ferhebûne)....
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
3.
uzkurû
: zikredin, hatırlayan, anın
4.
ni'metiye
: ni'metimi
Bəqərə Suresi, 47. Ayet:
Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel âlemîn(âlemîne)....
Bəqərə Suresi, 47. Ayet:
1.
yâ benî isrâîle
: ey İsrailoğulları
2.
uzkurû
: zikredin, anın, hatırlayın
3.
ni'metiye
: ni'metimi
4.
elletî
:...
Bəqərə Suresi, 83. Ayet:
Ve iz ehaznâ mîsâka benî isrâîle lâ ta’budûne illâllâhe ve bil vâlideyni ihsânen ve zil kurbâvel yetâmâ vel mesâkîni ve kûlû lin nâsi husnen ve ekîmûs salâte ve âtûz zekât(zekâte), summe tevelleytum illâ kalîlen minkum ve entum mu’ridûn(mu’ridûne)....
Bəqərə Suresi, 83. Ayet:
1.
ve iz ehaznâ
: ve biz almıştık
2.
mîsâka
: misak, yemin, kesin söz
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
4.
lâ ta'budûne
...
Bəqərə Suresi, 122. Ayet:
Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel âlemîn(âlemîne)....
Bəqərə Suresi, 122. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
3.
uzkurû
: zikredin, hatırlayın
4.
ni'metiye
: ni'metim
Bəqərə Suresi, 211. Ayet:
Sel benî isrâîle kem âteynâhum min âyetin beyyineh(beyyinetin), ve men yubeddil ni’metallâhi min ba’di mâ câethu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi)....
Bəqərə Suresi, 211. Ayet:
1.
sel
: sor
2.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
3.
kem
: kaç tane, nice
4.
âteynâ-hum
: onlara verdik
Bəqərə Suresi, 211. Ayet:
Beni İsraile sor: biz onlara ne kadar açık âyet vermiştik, fakat Allahın ni'metini her kim kendine geldikten sonra değişdirirse şüphe yok ki Allahın ıkabı şiddetlidir...
Bəqərə Suresi, 246. Ayet:
E lem tera ilel melei min benî isrâîle min ba’di mûsâ, iz kâlû li nebiyyin lehumub’as lenâ meliken nukâtil fî sebîlillâh(sebîlillâhi), kâle hel aseytum in kutibe aleykumul kıtâlu ellâ tukâtil(tukâtilû), kâlû ve mâ lenâ ellâ nukâtile fî sebîlillâhi ve kad uhricnâ min diyârinâ ve ebnâinâ fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu tevellev illâ kalîlen minhum vallâhu alîmun biz zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 246. Ayet:
1.
e lem tera ilâ
: görmedin mi
2.
el melei
: ileri gelenleri, eşrafı
3.
min benî isrâîle
: İsrailoğulları'ndan
4.
min ba'di mû...
Ali-İmran Suresi, 49. Ayet:
Ve resûlen ilâ benî isrâîle ennî kad ci’tukum bi âyetin min rabbikum, ennî ehluku lekum minet tîni ke heyetit tayri fe enfuhu fîhi fe yekûnu tayran bi iznillâh(iznillâhi), ve ubriul ekmehe vel ebrasa ve uhyîl mevtâ bi iznillâh(iznillâhi), ve unebbiukum bi mâ te’kulûne ve mâ teddehırûne, fî buyûtikum inne fî zâlike le âyeten lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 49. Ayet:
1.
ve resûlen
: ve resûl, elçi olarak
2.
ilâ benî isrâîle
: İsrailoğulları'na
3.
en-nî
: muhakkak ki ben
4.
kad ci'tu-kum bi
Ali-İmran Suresi, 49. Ayet:
Hem Beni İsraile bir Resul olarak, söyleyecek ki: ben size rabbınızdan bir âyetle geldim, ben size çamurdan kuş biçimi gibi bir mahlûk biçerim de içine üflerim, Allahın izniyle derhal bir kuş olur, yine Allahın izniyle gözsüzü ve abraşı iyi eder ve ölüleri diriltirim, ve evlerinize ne yiyor ve ne biriktiriyorsanız size haber veririm elbette bunda size şüphesiz bir âyet vardır eğer iman edecek iseniz...
Ali-İmran Suresi, 93. Ayet:
Kullut taâmi kâne hillen li benî
isrâile
illâ mâ harrame isrâîlu alâ nefsihî min kabli en tunezzelet tevrât(tevrâtu), kul fe’tû bit tevrâti fetlûhâ in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne). ...
Ali-İmran Suresi, 93. Ayet:
1.
kullu et taâmi
: bütün yiyecekler
2.
kâne hillen
: helâl idi
3.
li benî isrâîle
: İsrailoğulları için
4.
illâ
:...
Ali-İmran Suresi, 93. Ayet:
Tevrat indirilmeden evvel İsrailin nefsine haram kıldığından başka yiyeceğin hepsi Beni İsraile halâl idi, de ki: haydi Tevratı getirin de onu güzelce okuyun eğer sadıksanız...
Maidə Suresi, 12. Ayet:
Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe kardan hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum cennâtin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli)....
Maidə Suresi, 12. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
ehaze allâhu
: Allâh (c.c.) aldı
3.
mîsâka
: mîsâk
4.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
Maidə Suresi, 32. Ayet:
Min ecli zâlik(zâlike), ketebnâ alâ benî isrâîle ennehu men katele nefsen bi gayri nefsin ev fesâdin fîl ardı fe ke ennemâ katelen nâse cemîa(cemîan) ve men ahyâhâ fe ke ennemâ ahyen nâse cemîa(cemîan) ve lekad câethum rusulunâ bil beyyinâti summe inne kesîran minhum ba’de zâlike fîl ardı le musrifûn(musrifûne)....
Maidə Suresi, 32. Ayet:
1.
min ecli zâlike
: bundan dolayı
2.
ketebnâ
: yazdık
3.
alâ benî isrâîle
: İsrailoğulları'na
4.
ennehu men
: kim...
Maidə Suresi, 32. Ayet:
Bu ecilden Beni İsraîle kitabda bildirmiştik ki her kim bir nefsi bir nefis mukabili veya yer yüzünde bir fesadı olmaksızın öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur, kim de bir adamın hayatını kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur; Celâlim hakkı için Resullerimiz onlara beyyinelerle geldiler de sonra içlerinden bir çoğu bütün bunların arkasından hâlâ yer yüzünde fesad ve cinayette israf etmekte bulunuyorlar...
Maidə Suresi, 70. Ayet:
Lekad ehaznâ mîsâka benî isrâîle ve erselnâ ileyhim rusulâ(rusulen) kullemâ câehum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusuhum ferîkan kezzebû ve ferîkan yaktulûn(yaktulûne)....
Maidə Suresi, 70. Ayet:
1.
lekad ehaznâ
: andolsun ki biz aldık
2.
mîsâka benî isrâîle
: İsrailoğulları'ndan mîsâk
3.
ve erselnâ ileyhim
: ve onlara gönderdik
4.
Maidə Suresi, 72. Ayet:
1.
lekad kefere
: andolsun ki inkâr etti, kâfir oldu
2.
ellezîne kâlû
: ... diyenler
3.
inne allâhe
: muhakkak ki Allâh (cc.)
4.
<...
Maidə Suresi, 78. Ayet:
Luinellezîne keferû min benî isrâîle alâ lisâni dâvude ve îsebni meryem(meryeme) zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne)....
Maidə Suresi, 78. Ayet:
1.
luine
: lânetlendi
2.
ellezîne keferû
: kâfirler, inkâr edenler
3.
min benî isrâîle
: İsrailoğulları'ndan
4.
alâ lisâni dâvû...
Maidə Suresi, 110. Ayet:
İz kâlellâhu yâ îsebne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehl(kehlen), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun)....
Maidə Suresi, 110. Ayet:
1.
iz kâle
: demişti
2.
allâhu
: Allâh (cc.)
3.
yâ îsâ ibne meryeme
: ey Meryem oğlu İsâ (as.)
4.
uzkur ni'metî
: ...
Əraf Suresi, 105. Ayet:
Hakîkun alâ en lâ ekûle alallâhi illel hakk(hakka), kad ci’tukum bi beyyinetin min rabbikum fe ersil maiye benî isrâîl(isrâîle)....
Əraf Suresi, 105. Ayet:
1.
hakîkun
: doğru olan, gerçek olan, hak olan
2.
alâ
: üzerine, ...’a
3.
en lâ ekûle
: (benim) söylemememdir
4.
alâ allahi
...
Əraf Suresi, 134. Ayet:
Ve lemmâ vakaa aleyhimur riczu kâlû yâ mûsed’u lenâ rabbeke bi mâ ahide indek(indeke), le in keşefte anner ricze le nu’minenne leke ve le nursilenne meake benî isrâîl(isrâîle). ...
Əraf Suresi, 134. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve ... olduğu zaman, olunca
2.
vakaa
: vaki oldu,vuku buldu
3.
aleyhim er riczu
: üzerlerine azap
4.
kâlû
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Ve evresnel kavmellezîne kânû yustad’afûne meşârikal ardı ve megâribehelletî bâreknâ fîhâ, ve temmet kelimetu rabbikel husnâ alâ benî isrâîle bi mâ saberû, ve demmernâ mâ kâne yasnau fir’avnu ve kavmuhu ve mâ kânû ya’rişûn(ya’rişûne)....
Əraf Suresi, 137. Ayet:
1.
ve evresnâ el kavme
: o kavmi varis kıldık
2.
ellezîne kânû
: ki onlar oldular
3.
yustad'afûne
: zayıf, güçsüz bırakılanlar
4.
...
Əraf Suresi, 137. Ayet:
Ve o hırpalanıb ezilmekte bulunan kavmi ma'hud Arzın bereketlerle donattığımız meşrıklarına mağriblerine varis kıldık ve Rabbının Beni İsraîle olan o güzel kelimesi sabr etmeleri sebebiyle temamen tehakkuk etti de Fir'avn ile kavminin yapa geldikleri masnûâtı ve yükselttikleri binaları yerlere serdik...
Əraf Suresi, 138. Ayet:
Ve câveznâ bi benî israîlel bahre fe etev alâ kavmin ya’kufûne alâ asnâmin lehum, kâlû yâ mûsac’al lenâ ilâhen ke mâ lehum âlihetun, kâle innekum kavmun techelûn(techelûne). ...
Əraf Suresi, 138. Ayet:
1.
ve câvez-nâ
: ve geçirdik
2.
bi benî israîle el bahra
: İsrailoğullarını deniz(den)
3.
fe etev
: o zaman geldiler, karşılaştılar
4.
Əraf Suresi, 138. Ayet:
Ve Beni İsraîle denizi atlattık, derken bir kavme vardılar, toplanmışlar kendilerine mahsus bir takım putlara tapıyorlardı, ya Musâ! dediler: Bunların bir çok ilâhları olduğu gibi sen de bize bir ilâh yap, siz, dedi: Gerçekten cahillik ediyorsunuz...
Yunus Suresi, 90. Ayet:
Ve câveznâ bi benî isrâîlel bahre fe etbeahum fir’avnu ve cunûduhu bagyen ve advâ(adven), hattâ izâ edrekehul gareku kâle âmentu ennehu lâ ilâhe illellezî âmenet bihî benû isrâîle ve ene minel muslimîn(muslimîne). ...
Yunus Suresi, 90. Ayet:
1.
ve câvez-nâ
: ve biz geçirdik
2.
bi benî isrâîle
: İsrailoğullarını
3.
el bahre
: deniz
4.
fe etbea-hum
: böyle...
Yunus Suresi, 93. Ayet:
Ve lekad bevve’nâ benî isrâîle mubevvee sıdkın ve razaknâhum minet tayyibât(tayyibâti), femahtelefû hattâ câehumul ilm(ilmu), inne rabbeke yakdî beynehum yevmel kıyâmeti fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne)....
Yunus Suresi, 93. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
bevve'nâ
: yerleştirdik
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
4.
mubevvee
: yerleşme ye...
İsra Suresi, 2. Ayet:
Ve âteynâ mûsel kitâbe ve cealnâhu huden li benî isrâîle ellâ tettehızû min dûnî vekîlâ(vekîlen)....
İsra Suresi, 2. Ayet:
1.
ve âteynâ
: ve verdik
2.
mûsâ
: Musa
3.
el kitâbe
: kitap
4.
ve cealnâ-hu
: ve onu kıldık
İsra Suresi, 4. Ayet:
Ve kadaynâ ilâ benî isrâîle fîl kitâbi le tufsidunne fîl ardı merreteyni ve le ta’lunne uluvven kebîrâ(kebîren)....
İsra Suresi, 4. Ayet:
1.
ve kadaynâ
: ve bildirdik
2.
ilâ benî İsrâîle
: İsrailoğullarına
3.
fî el kitâbi
: kitapta
4.
le tufsidunne
: m...
İsra Suresi, 4. Ayet:
Biz Beni İsraîle kitabda şu kazıyyeyi de takdir ettik, muhakkak siz Arzda iki kerre fesad yapacaksınız, ve muhakkak büyük bir yükseliş yükseleceksiniz...
İsra Suresi, 101. Ayet:
Ve lekad âteynâ musa tis’a âyâtin beyyinâtin fes’el benî isrâîle iz câehum fe kâle lehu fir’avnu innî le ezunnuke yâ musa meshûrâ(meshûren)....
İsra Suresi, 101. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
âteynâ
: biz verdik
3.
mûsâ
: Musa
4.
tis'a
: dokuz
İsra Suresi, 101. Ayet:
Andolsun Biz, Musa (A.S)'a apaçık 9 âyet (mucize) verdik. Bunları benî İsraile (İsrailoğullarına) sor. Onlara (Musa A.S) gelmişti. O zaman firavun şöyle demişti: “Ey Musa! Ben, sana mutlaka sihir yapıldığına kesin şekilde inanıyorum.”...
İsra Suresi, 101. Ayet:
Celâlim hakkı için Musâya açık açık dokuz âyet verdik, sor Benî İsraîle, onlara geldiği vakıt Fir'avn ona dedi ki: her halde ben seni ya Musâ! Bir büyüye tutulmuş zannediyorum...
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ve kulnâ min ba’dihî li benî isrâîleskunûl arda fe izâ câe va’dul âhıreti ci’nâ bikum lefîfâ(lefîfen)....
İsra Suresi, 104. Ayet:
1.
ve kulnâ
: ve dedik, söyledik
2.
min ba'di-hî
: ondan sonra
3.
li benî isrâîle
: İsrailoğullarına
4.
uskunû el arda
...
İsra Suresi, 104. Ayet:
Ondan sonra benî İsraile, “Arzda (orada) iskân olun (yerleşin)!” dedik. Ahiretin vadesi (vaadi) gelince sizi biraraya getireceğiz....
İsra Suresi, 104. Ayet:
Arkasından da Benî İsraîle dedik ki: haydin Arzda sâkin olun, sonra Âhıret va'di geldiği vakıt hepinizi dürüp bükerek getireceğiz...
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
Ulâikellezîne en’amallâhu aleyhim minen nebiyyîne min zurriyyeti âdeme ve mimmen hamelnâ mea nûhin ve min zurriyyeti ibrâhîme ve isrâîle ve mimmen hedeynâ vectebeynâ, izâ tutlâ aleyhim âyâtur rahmâni harrû succeden ve bukiyyâ(bukiyyen). (SECDE ÂYETİ) ...
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
1.
ulâike
: İşte onlar
2.
ellezîne
: onlar ki
3.
en'ame allâhu
: Allah ni'metlendirdi
4.
aleyhim
: onları
Taha Suresi, 47. Ayet:
Fe’tiyâhu fe kûlâ innâ resûlâ rabbike fe ersil meanâ benî isrâîle ve lâ tuazzibhum, kad ci’nâke bi âyetin min rabbik(rabbike), ves selâmu alâ menittebeal hudâ....
Taha Suresi, 47. Ayet:
1.
fe'tiyâ-hu
: o halde (ikiniz) ona gidin
2.
fe
: o zaman, öyleyse, böylece
3.
kûlâ
: ikiniz söyleyin
4.
in-nâ
: ...
Taha Suresi, 80. Ayet:
Yâ benî isrâîle kad enceynâkum min aduvvikum ve vâadnâkum cânibet tûril eymene ve nezzelnâ aleykumul menne ves selvâ....
Taha Suresi, 80. Ayet:
1.
yâ benî isrâîle
: ey İsrailoğulları
2.
kad
: olmuştu
3.
enceynâ-kum
: sizi kurtardık
4.
min aduvvi-kum
: düşman...
Taha Suresi, 94. Ayet:
Kâle yebneumme lâ te’huz bi lıhyetî ve lâ bi re’sî, innî haşîtu en tekûle ferrakte beyne benî isrâîle ve lem terkub kavlî. ...
Taha Suresi, 94. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yebneumme (ya ibne umme)
: ey annemin oğlu
3.
lâ te'huz
: tutma
4.
bi lıhyetî
: sakalımı
Şüəra Suresi, 17. Ayet:
En ersil meanâ benî isrâîl(isrâîle)....
Şüəra Suresi, 17. Ayet:
1.
en ersil
: göndermesi
2.
mea-nâ
: bizimle beraber
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
...
Şüəra Suresi, 22. Ayet:
Ve tilke ni’metun temunnuhâ aleyye en abbedte benî isrâîl(isrâîle)....
Şüəra Suresi, 22. Ayet:
1.
ve tilke
: ve bu
2.
ni'metun
: ni'met
3.
temunnu-hâ
: onu lütfettin, onunla lütufta bulundun
4.
aleyye
: bana
Şüəra Suresi, 59. Ayet:
Kezâlik(kezâlike), ve evresnâhâ benî isrâîl(isrâîle). ...
Şüəra Suresi, 59. Ayet:
1.
kezâlike
: işte böylece
2.
ve evresnâ-hâ
: ve ona varis kıldık
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
...
Şüəra Suresi, 59. Ayet:
Ve onları Beni İsraile miras kıldık...
Şüəra Suresi, 197. Ayet:
E ve lem yekun lehum âyeten en ya’lemehu ulemâu benî isrâîl(isrâîle)....
Şüəra Suresi, 197. Ayet:
1.
e
: mı
2.
ve lem yekun
: ve olmadı
3.
lehum
: onlara, onlar için
4.
âyeten
: bir âyet, delil
Nəml Suresi, 76. Ayet:
İnne hâzel kur’âne yakussu alâ benî isrâîle ekserellezî hum fîhi yahtelifûn(yahtelifûne)....
Nəml Suresi, 76. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
hâze
: bu
3.
el kur'âne
: Kur'ân
4.
yakussu
: anlatıyor
Nəml Suresi, 76. Ayet:
Haberiniz olsun ki bu Kur'an Benî İsraîle ihtilâf edip durdukları şeylerin ekserisini anlatır...
Səcdə Suresi, 23. Ayet:
Ve lekad âteynâ mûsel kitâbe fe lâ tekun fî miryetin min likâihî ve cealnâhu huden li benî isrâîl(isrâîle)....
Səcdə Suresi, 23. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
âteynâ
: biz verdik
3.
mûsâ
: Musa
4.
el kitâbe
: kitap
Mömin Suresi, 53. Ayet:
Ve lekad âteynâ mûsel hudâ ve evresnâ benî isrâîlel kitâb(kitâbe). ...
Mömin Suresi, 53. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
lekad
: andolsun
3.
âteynâ
: biz verdik
4.
mûsâ
: Musa
Mömin Suresi, 53. Ayet:
Şanım hakkı için biz Musâya o hidayeti verdik ve Benî İsraile o kitabı miras kıldık...
Duxan Suresi, 30. Ayet:
Ve lekad necceynâ benî isrâîle minel azâbil muhîn(muhîni)....
Duxan Suresi, 30. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
necceynâ
: biz kurtardık
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
4.
min el azâbi
: azaptan
Casiyə Suresi, 16. Ayet:
Ve lekad âteynâ benî isrâîlel kitâbe vel hukme ven nubuvvete ve rezaknâhum minet tayyibâti ve faddalnâhum alel âlemîn(âlemîne)....
Casiyə Suresi, 16. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
âteynâ
: biz verdik
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
4.
el kitâbe
: kitap
<...
Casiyə Suresi, 16. Ayet:
Şanım hakkı için, biz vaktıyle Beni İsraîle kitab vermiş, huküm vermiş, nübüvvet vermiştik ve kendilerini pâk rızıklardan merzuk kılmıştık, hem âlemlerin üstüne geçirmiştik....
Əhqaf Suresi, 10. Ayet:
Kul e reeytum in kâne min indillâhi ve kefertum bihî ve şehide şâhidun min benî isrâîle alâ mislihî fe âmene vestekbertum innallahe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Əhqaf Suresi, 10. Ayet:
1.
kul
: de
2.
e reeytum
: gördünüz mü
3.
in
: eğer
4.
kâne
: ise
Səff Suresi, 6. Ayet:
Ve iz kâle îsebnu meryeme yâ benî isrâîle innî resûlullâhi ileykum musaddikan li mâ beyne yedeyye minet tevrâti ve mubeşşiren bi resûlin ye’tî min bagdîsmuhû ahmed(ahmedu), fe lemmâ câehum bil beyyinâti kâlû hâzâ sihrun mubîn(mubînun)....
Səff Suresi, 6. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu
2.
kâle
: dedi
3.
îsâ ibnu meryeme
: Meryemoğlu İsa
4.
yâ
: ey
Zuxruf Suresi, 59. Ayet:
İn huve illâ abdun en’amnâ aleyhi ve cealnâhu meselen li benî isrâîl(isrâîle)....
Zuxruf Suresi, 59. Ayet:
1.
in ... (illâ)
: sadece
2.
huve
: o
3.
(in) ... illâ
: sadece
4.
abdun
: kul
Səff Suresi, 14. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû kûnû ensârallâhi kemâ kâle îsebnu meryeme lil havâriyyîne men ensârî ilâllâh(ilâllâhi), kâlel havâriyûne nahnu ensârullâh(ensârullâhi), fe âmenet tâifetun min benî isrâîle ve keferet tâifeh(tâifetun), fe eyyednellezîne âmenû alâ aduvvihim fe asbehû zâhirîn(zâhirîne)....
Səff Suresi, 14. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
kûnû
: olunuz
4.
ensâra allâhi