Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ənfal Suresi, 29. Ayet:
Ey imân edenler I Eğer Allah' tan korkup (kötülüklerden) sakınırsanız ; O size bir f u r k a n (= iyiyi kötüden, hayrı serden, doğruyu eğriden, sevabı günahtan, temizi murdardan, hakkı bâtıldan ayıran bir ölçü ve
kısta
s, bir bilgi ve marifet) verir. Üstelik suç ve günahlarınızı örter ve sizi bağışlar....
Ənfal Suresi, 35. Ayet:
Onların Kâbe karşısında tapınmaları naradan ve alkıştan ibaretti. Süregelen inkârcılığınızın karşılığı olarak şimdi azabı tadın bakalım....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Kavminin inkâr eden ileri gelenleri, “Biz, senin ancak bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İlk bakışta sana uyanların da ancak en aşağılıklarımızdan ibaret olduğunu görüyoruz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine sizin yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz” dediler....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Kavminden ileri gelen, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden, küfre saplanan kodamanlar: 'Biz seni, sadece bizden biri gibi düşünüyoruz. İlk bakışta, yalnızca bizim ayak takımımızın, rezillerimizin sana tâbi olduğunu görüyoruz. Sizin bize herhangi bir üstünlüğünüzü de bilmiyoruz. Aksine sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.' dediler....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Buna karşı, Nûh’un kavminden küfür öncüleri olanlar şöyle dediler: “- Biz, seni ancak bizim gibi bir insan görüyoruz ve sana bağlı olanları da ilk bakışta, en düşüklerimizden ibaret görüyoruz. Sizin, bize fazla bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz; hattâ sizi yalancılar sanıyoruz.”...
Hud Suresi, 27. Ayet:
Kavminden inkâra sapanların ileri gelenleri: «Biz seni de ancak kendimiz gibi bir insan olarak görüyoruz ; hem sana ancak ilk bakışta bizden en rezil ve aşağılık kimselerin uyduğunu müşahede ediyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de, faziletinizi de göremiyoruz; belki sizi yalancılar sanıyoruz» demişlerdi....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Buna karşı kavminden küfreden ileri gelenler: «Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz, sana uyanları ise ilk bakışta en aşağılık olanlarımızdan ibaret görüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Hatta sizi yalancılar sanıyoruz.» dediler....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Buna karşılık, kavminin ileri gelen kâfirlerinden bir kısmı dediler ki: «Biz seni bizim gibi insanlardan biri olarak görüyoruz, başka değil. İlk bakışta bizim ayak takımımızdan başkasının senin arkana düştüğünü görmüyoruz. Sizin bizden fazla bir meziyetinizi de görmüyoruz. Aksine sizi yalancılar sanıyoruz.»...
Hud Suresi, 27. Ayet:
Kavminden hakkı kabule yanaşmayanların ileri gelenleri: "Biz senin kişiliğinde bizim gibi ölümlü bir insandan başka bir şey görmüyoruz" dediler, "üstelik, hemen ilk bakışta, içimizde, aşağı tabakadan bir takım (dar görüşlü) insanların dışında kimsenin seni izlediğini de görmüyoruz; dolayısıyla, bize karşı bir üstünlüğünüz olduğu görüşünde değiliz; tersine, yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz!"...
Hud Suresi, 27. Ayet:
Kavminin ileri gelen inkârcıları, 'Biz seni kendimiz gibi bir beşer olarak görüyoruz,' dediler. 'Sana uyanların da bizim en aşağılıklarımızın olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Sizde bize karşı hiçbir üstünlük görmüyoruz ve sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.'...
İsra Suresi, 35. Ayet:
Ve evfûl keyle izâ kiltum vezinû bil kıstâsil mustekîm(mustekîmi), zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen). ...
İsra Suresi, 35. Ayet:
1.
ve evfû el keyle
: ve ölçüyü tam ifa edin (yerine getirin)
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
kiltum
: ölçtünüz
4.
vezinû
Ənbiya Suresi, 47. Ayet:
Ve nedaul mevâzînel
kısta
li yevmil kıyâmeti fe lâ tuzlemu nefsun şey’â(şey’en) ve in kâne miskâle habbetin min hardelin eteynâ bihâ, ve kefâ binâ hâsibîn(hâsibîne). ...
Ənbiya Suresi, 47. Ayet:
1.
ve nedau
: ve kurarız, kuracağız
2.
el mevâzîne
: mizanlar
3.
el
kısta
: adalet
4.
li yevmi el kıyâmeti
: kıyâm...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey İnsanlar! Ölümden sonra kalkış (olgusun)dan şüphedeyseniz, o zaman, (hatırlayın ki,) Biz, gerçekten de sizi(n her birinizi) topraktan, sonra bir döl suyu damlasından, sonra döllenmiş hücreden, sonra (temel unsurları ve istidatlarıyla) tamamlanmış ama (bütün ögeleriyle) henüz tamamlanmamış bir ceninden yarattık ki, size (menşeinizi böylece) açıklayalım. Ve (doğmasını) dilediğimizin, (annesinin) rahminde (Bizce) belirlenmiş bir süre için kalmasını sağlarız; sonra sizi çocuk olarak dünyaya getir...
Furqan Suresi, 53. Ayet:
İki denizi birbirine salıveren O'dur. Şu tatlı, yürek tazeler, şu da tuzlu, çorak; aralarına da bir berzah (dil) ve bir hicri mehcür (
kısta
k) koymuştur....
Şüəra Suresi, 182. Ayet:
Vezinû bil kıstâsil mustekîm(mustekîmi)....
Şüəra Suresi, 182. Ayet:
1.
vezinû
: tartın
2.
bi el kıstâsi
: ölçü ile
3.
el mustekîmi
: istikamet üzere olanlar
...
Şüəra Suresi, 182. Ayet:
İstikamet üzere olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin)
kısta
sı (ölçüsü) ile (kaybettiğiniz derecelerden daha fazla derece kazanın) tartın....